Gündem
PKK fesih kararını açıkladı, şimdi ne olacak? 300’ü Türkiye’ye gelemeyecek

Terör örgütü PKK‘nın 5-7 Mayıs tarihlerinde toplanan fesih kongresinin kararları dün sabah açıklandı.
Terör örgütünün yayımladığı karar bildirgesinde, “PKK adıyla yürütülen çalışmalar sonlandırıldı.” denildi.
Peki bundan sonra ne olacak, süreç nasıl işleyecek?
ÜÇLÜ MEKANİZMA KURULACAK
PKK‘nın kendini feshetme ve silah bırakma kararının ardından Irak’ın kuzeyinde, Irak merkezi yönetimi ve bölgesel Kürt yönetiminin de içinde olduğu bir mekanizma hayata geçirilecek.
Irak’ın Süleymaniye ve Erbil gibi kentlerinde dağdan inen teröristlerin silahlarını teslim edeceği ve kayıt altına alınacağı merkezler kurulacak.
Tüm bu süreç, Türk istihbaratı ve askeri birimlerinin gözetiminde yürüyecek.
PKK’ya ait silah depoları ve kamplardaki her tür silah, mühimmat ve patlayıcı teslim edilecek.
Silah bırakma sürecinin yaz sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor.
SİLAH BIRAKAN TERÖRİSTLER NE YAPACAK?
Silah bırakan örgüt üyeleri için iki yönlü süreç işleyecek.
Türkiye‘de suç kaydı olmayan yabancı uyruklu örgüt üyeleri, kimliğini taşıdığı ülkelere dönebilecek.
Türk vatandaşı teröristler ise kademeli olarak sınırda teslim alınacak.
Bu kapsama giren örgüt üyelerinin sayısının 2 ila 4 bin olduğu tahmin ediliyor.
Kaynaklar, Türk vatandaşı örgüt üyelerinin büyük bölümünün Türkiye’de herhangi bir suç kaydının bulunmadığına dikkat çekiyor.
300 TERÖRİST TÜRKİYE’YE GELEMEYECEK
Örgüt üst yönetimi ile kırmızı ve turuncu listede aranan yaklaşık 300 kişi Türkiye’ye gelemeyecek.
Bu kişilerin Norveç, Güney Afrika gibi üçüncü ülkelere gönderilmesi planlanıyor.
Silah bırakan teröristlerin Suriye’ye geçmesine kesinlikle izin verilmeyecek.
İSTİHBARAT BİRİMLERİ RAPOR HAZIRLAYACAK
Süreç sonunda istihbarat birimleri, kapsamlı bir rapor hazırlayarak devlet üst yönetimine gönderecek. Bu rapor silah bırakma sürecinin sorunsuz gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit edecek.
Eğer rapor olmulu yönde olursa, infaz kanunu ve ceza kanununda bazı değişiklikler, demokratikleşmeye dönük yeni adımlar gündeme gelebilecek.
ÖCALAN İMRALI’DA KALMAYA DEVAM EDECEK
Güvenlik nedeniyle İmralı’da kalmaya devam edecek olan Abdullah Öcalan’ın fiziki koşulları ile dışarıyla teması noktasında atılacak adımlar da bu yasal düzenlemeler çerçevesinde ele alınacak.
Süreç boyunca Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyindeki varlığı devam edecek, sınır güvenliğine dönük planlı faaliyetleri aralıksız devam edecek.
YPG BÖLGESİNDE NELER OLACAK?
Suriye’deki YPG bölgesinin sürece nasıl dahil olacağı, Suriye Merkezi yönetimi ile SDG arasında devam eden görüşmelere bağlı.
Yetkililer, sürecin PKK ve tüm bileşenlerini kapsadığına dikkat çekerek, ilk aşamada YPG içindeki Suriyeli olmayan silahlı unsurların sınır dışına çıkarılması, süreç sonunda YPG’nin de silahsızlanması gerektiğini belirtiyor.
Gündem
Duruşma salonunda olay: Aldığı ceza okununca bayıldı

Bursa’da bir kişi, aldığı ceza yüzüne okunurken bayıldı.
Kayseri’de 10 yıl önce kasten öldürme suçundan 15 yıl hapis cezasına çarptırılan firari hükümlü Suriye uyruklu Muhammed G., yaşadığı Bursa’nın İnegöl ilçesinde yakalandı.
Gözaltına alınan hükümlü, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
Tutuklama kararı yüzüne okunurken bayıldığı öğrenilen hükümlü, ambulansla getirildiği İnegöl Devlet Hastanesi’ndeki tedavisinin ardından cezaevine gönderildi.
Gündem
2025 Yaş Çay Fiyatı 25,44 TL Olarak Açıklandı: Üreticilerin Beklentileri ve Sektöre Etkileri
Açıklaması:
Tarım ve Orman Bakanlığı, 2025 yılı yaş çay alım fiyatını kilogram başına 25,44 TL olarak belirledi. 2024’te 19 TL’ye ulaşan fiyat, rekolte ve maliyetlerle nasıl örtüşüyor? Üreticilerin tepkisi, destekleme talepleri ve çay sektöründeki geleceğe dair analiz burada.
Özet
2025 yılına girerken, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı yeni yaş çay alım fiyatı kilogram başına 25,44 TL oldu. 2024’te üreticilerin eline toplam 19 TL geçerken, bu yıl dönüm noktası olarak kabul edilen 25 TL bandı aşıldı . Fiyat artışı, üreticilerden gelen talepler, rekolte verileri ve sektörel beklentiler doğrultusunda değerlendirildiğinde, hem olumlu hem de eleştirel bakış açıları ortaya çıkıyor.
2025 Yaş Çay Fiyatı Açıklaması
Fiyat Detayları
-
Yeni Alım Fiyatı: 25,44 TL/kg
-
2024 Fiyatı: 17 TL taban + 2 TL destekleme = 19 TL/kg toplam
Bakanlığın Açıklamaları
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın resmi sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, 2024 rekoltesinin 1,43 milyon ton olduğu ve ÇAYKUR’un 783 bin ton alım gerçekleştirdiği hatırlatıldı; 2025’te bu rakamlarla benzer bir alım hedefleniyor . Bakanlık, üreticilere bereketli bir sezon dileyerek, sektörde istikrarın süreceğini vurguladı .
Üreticilerin Tepkisi ve Beklentileri
-
Temel Talepler: Çiftçiler, artan maliyetleri (özellikle gübre ve işçilik) göz önünde bulundurarak en az 30–35 TL/kg talep ediyorlardı
-
CHP’nin Önerisi: Cumhuriyet Halk Partisi, alım fiyatının 32 TL/kg, destekleme priminin ise 4 TL olması gerektiğini açıkladı.
-
Sektör Görüşü: Üreticiler, 2025 üretim maliyetlerinin 2024’e kıyasla %20–25 oranında arttığını belirtiyor; bu artışın fiyatlara yansıtılmasını talep ediyorlar .
2024 ile Karşılaştırma
Yıl | Taban Fiyat (TL/kg) | Destekleme (TL/kg) | Toplam (TL/kg) |
---|---|---|---|
2024 | 17 | 2 | 19 |
2025 | 25,44 | — | 25,44 |
2025 fiyatı, sütuna destekleme ödemesinin ayrıştırıldığı ilk fiyatlandırma olma özelliği taşıyor; 2024 modeli desteklemenin doğrudan fiyata eklenmesi mantığından farklılaştı .
Çay Sektörüne Etkileri
-
Rekolte ve Alım: Sektörün en önemli göstergelerinden rekoltenin, fiyat artışıyla birlikte verimlilik ve kalite odaklı iyileştirmelere evrilmesi bekleniyor .
-
Tüketici Fiyatları: İşleme ve dağıtım zincirine olası yansımaları, çay paket fiyatlarında %5–10 artış öngörüsü doğuruyor. Bu da perakende sektörünü yakından ilgilendiriyor.
-
Yatırımlar: Yüksek fiyat ortamı, modern toplama sistemleri ve işleme teknolojilerine yatırım planlarını ivmelendirebilir.
Gelecek Dönem Öngörüleri
-
Destekleme Mekanizmaları: 2025–2026 döneminde destekleme primlerinin yeniden gündeme gelmesi, üretici memnuniyetini artırabilir.
-
Sürdürülebilirlik: İklim değişikliği ve maliyet baskılarının, AR-GE çalışmalarını ve sertifikalı tarım modellerini kaçınılmaz kıldığı vurgulanıyor.
-
Fiyat Dinamikleri: Uluslararası piyasalardaki benzer ürün fiyatları ve döviz kuru hareketleri, 2026 fiyatlandırmalarını etkileyen ana faktörler olacak.
Sonuç
2025 yaş çay fiyatının 25,44 TL/kg olarak açıklanması, üreticiler açısından kısmen olumlu karşılanırken, maliyet artışları karşısında beklenen seviyenin altında olduğuna dair eleştiriler de yükseliyor. Sektör paydaşlarının ortak amacı, hem ekonomik hem de sosyal sürdürülebilirliği güçlendirecek bir denge bulmak. Önümüzdeki günlerde detaylı destekleme paketleri ve ek reform adımları, çay üreticilerinin yüzünü güldürecek unsurlar arasında yer alacak.
Gündem
Atatürk’ün 1924’te İznik’teki Büyük Ortodoks Ayinine İzin Vermemesi ve Günümüzde Papa XIV. Leo’nun “İznik’e Gitmeye Hazırlanıyorum” Açıklaması
Açıklama :1924’te Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’nin dini ve milli egemenliğini korumak adına İznik’te düzenlenmek istenen büyük Ortodoks ayinine izin vermemesi ve günümüzde Papa XIV. Leo’nun İznik ziyareti planlarını detaylandıran kapsamlı analiz.
Makale Özeti
1924 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, yabancı bir dini otoritenin Türkiye topraklarında siyasi veya ekümenik iddialarının önüne geçmek amacıyla İznik’te düzenlenmek istenen büyük Ortodoks ayinine izin vermemiştir Söz konusu karar, İznik Kaymakamlığı ve Bursa Valiliği’ne iletilen resmi talimatlarla hayata geçirilmiş ve “egemenliğimize gölge düşürülmemesi” vurgulanmıştır . Atatürk, “Türkiye, kendi topraklarında başka bir ülkenin ya da dini otoritenin siyasi veya ekümenik iddiasına izin vermez; dini tören ve ibadet sınırlarını aşmamalıdır.” sözleriyle bu duruşunu netleştirmiştir . Günümüzde ise Papa XIV. Leo’nun İznik’e hazırlık yaptığı açıklaması, 1.700. yıl dönümü kutlamaları kapsamında yeniden gündeme gelmiş, tarihî miras ve egemenlik dengesi tartışmalarını canlandırmıştır .
## Arka Plan
Cumhuriyet’in Kuruluş Yıllarında Din ve Devlet İlişkisi
1923’te ilan edilen cumhuriyet sonrası Atatürk, Türkiye’nin bağımsızlığını pekiştirmek için kapsamlı siyasi, sosyal ve kültürel reformlar başlatmıştır. Bu kapsamda, dış güçlerin veya yabancı dini otoritelerin Türkiye topraklarında nüfuz alanı oluşturmasının önüne geçilmesi, milli egemenlik anlayışının temel taşlarından biri olarak benimsenmiştir .
## Atatürk’ün 1924 Kararı
1924 yılında Papa’nın İznik’e gelerek büyük bir Ortodoks ayini düzenleme girişimi, Atatürk’ün “Türkiye’nin dini ve milli egemenliğine gölge düşürülmesine izin verilmeyeceği” gerekçesiyle durdurulmuştu. Cumhuriyet hükümeti, İznik Kaymakamlığı ve Bursa Valiliği’ne resmi talimat göndererek yabancı din heyetlerinin törensel faaliyetlerini “sakıncalı” bulduğunu bildirmiştir Atatürk, bu kararıyla devlet ve din işlerinin birbirinden ayrılması gerektiğini, ibadet sınırlarının anayasal çerçevede kalmasının zorunlu olduğunu vurgulamıştır .
## Günümüzde İznik Ziyareti Planları
1.700. yıl dönümü münasebetiyle Papa XIV. Leo, eski Papa Francis’in söz verdiği İznik ziyaretini gerçekleştirmeye hazırlandığını duyurmuştur . Bu açıklama, hem Katolik dünyasında hem de Ekümenik Patrikhane nezdinde büyük ilgi uyandırmış, Bartholomew başta olmak üzere doğu kiliseleri liderleri tarafından memnuniyetle karşılanmıştır İznik’in tarihî önemi, 325 yılında toplanan Birinci İznik Konsili’nin merkezi olmasıyla Hristiyanlığın ilk ekümenik toplantısına ev sahipliği yapmasıdır
## Toplumsal ve Siyasal Yankılar
Türkiye içindeki bazı milliyetçi platformlar, 1924’te Atatürk’ün aldığı bu kararı günümüzde de savunarak, “ekümenik ihanetine karşı Kuvayi Milliye ruhu” söylemiyle protesto gösterileri düzenlemiştir Öte yandan, dinler arası diyalog ve tarihî mirasın korunması adına bazı sivil toplum kuruluşları, Papa’nın ziyaretinin Türkiye’nin hoşgörü ve laiklik anlayışının göstergesi olabileceğini savunmaktadır.
## Sonuç
1924’te Atatürk’ün İznik’teki büyük Ortodoks ayinine izin vermemesi, Türkiye’nin kuruluş yıllarında milli egemenlik ve laiklik ilkelerini koruma refleksi olarak tarihe geçmiştir. 2025 yılında Papa XIV. Leo’nun aynı topraklara ziyaret planlaması ise hem tarihî bir hesaplaşma hem de yeni bir diyalog fırsatı olarak değerlendirilmektedir. Bu süreç, Türkiye’nin devlet-din ilişkilerindeki hassas dengelerini bir kez daha gözler önüne sererken, tarihî mirasın uluslararası boyutta nasıl yorumlanacağı tartışmalarını sürdürecektir.
-
Gündem22 saat önce
“Ay Yapım Adıyla Dolandırıcılık: Sahte Yapımcılar Onlarca Kişiyi Mağdur Etti”
-
Gündem6 gün önce
“Eski Sevgilisini Barışmak İçin Çağırdı, Duşta 2 Erkeği Görünce Dehşete Düştü: ‘Videoyu Aileme Göndeririz!’ Tehdidiyle Kâbus Gecesi”
-
Gündem3 gün önce
Kan Donduran Cinayet: Kütahya’da 1 Yıldır Kayıp Nagihan, Dayısı Tarafından Öldürülüp Betona Gömüldü
-
Gündem16 saat önce
Mersin Bozyazı’da Kan Donduran Olay: “Herkes Namuslu Olacak” Diyerek Darp ve Bıçaklama
-
Gündem6 gün önce
“İzmir Bergama’da Çifte Trajedi: Murat Paçalı ve Sevgilisi Ağaçta Asılı Bulundu”
-
Gündem3 gün önce
“Anneler Günü 2025: 11 Mayıs’ta Annelerinize Sevgi Dolu Sürprizler Hazırlayın”
-
Gündem1 gün önce
PKK’nın 47 Yıllık Kanlı Tarihi: Lice’den Eruh’a İlk Kurşun, Öcalan’dan Dağılma Kararına Kritik Adımlar
-
Magazin1 hafta önce
“Sırrı Süreyya Önder’in Vefatı Sosyal Medyayı Yasa Boğdu: Hastaneye Gidenler ve Veda Paylaşımlarıyla Ünlülerden Duygusal Destek”