Gündem
KKTC’de Lise ve Ortaokullarda Başörtüsü Serbest Bırakıldı: Tarihi Kararın Ayrıntıları
Açıklaması:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) liselerde öğrencilerin başörtüsü takabilmesine izin veren tüzük değişikliği, ortaokullarda da okul yönetimlerinin inisiyatifine bırakıldı. Bu makalede, kararın detayları, Milli Eğitim Bakanlığı genelgesi, Bakanlar Kurulu’nun açıklamaları ve kamuoyundaki tepkilere yer veriliyor.
Giriş
KKTC Bakanlar Kurulu, ülkede uzun süredir tartışılan başörtüsü meselesinde önemli bir adım atarak lise düzeyindeki öğrencilerin inançlarına saygı gösterilmesi amacıyla başörtüsü takabilmelerine izin veren tüzük değişikliğini onayladı. Yapılan bu düzenleme, ortaöğretim kurumlarındaki kıyafet kurallarını belirleyen disiplin tüzüğünde yer alan önemli maddelerden biri olarak Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tüzük Değişikliği ve Uygulama Süreci
Lise Düzeyinde Uygulama
-
Öğrenci İnançlarına Saygı:
Yeni tüzükte, lise öğrencilerinin okul üniforması ile birlikte inançlarının gerektirdiği başörtüsü gibi belirli kıyafetleri giymesinde serbestlik tanınırken, bu kıyafetlerin okul üniformasını tamamlayıcı nitelikte olması gerektiği vurgulandı. -
Pedagojik İlkeler:
Düzenleme, eğitimde fırsat eşitliğini ve pedagojik esasları gözeterek hazırlanırken, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve KKTC Anayasası referans alınarak öğrencilerin kılık kıyafet düzenlemesinde hiçbir ayrımcılığa yer verilmediği belirtildi.
Ortaokullarda Uygulama
-
Okul Yönetimlerine Yetki:
Ortaokul öğrencileri için başörtüsü meselesinde inisiyatif tamamen okul yönetimlerine bırakıldı. Bu sayede, okulun mevcut üniformasıyla uyum sağlayacak şekilde alternatif kıyafet seçenekleri değerlendirilebilecek. -
Milli Eğitim Bakanlığı Genelgesi:
KKTC Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilgili kurum ve sendikalara gönderilen genelgede, kıyafet unsurlarının öğrencinin kimliğini veya iletişim yeteneğini kısıtlamayacak şekilde sade olması gerektiği belirtildi. Bu kapsamda peçe, burka veya nikab gibi tamamen yüzü kapatan kıyafetlerin kullanımının yasak olduğu ifade edildi.
Bakanlar Kurulu’nun Açıklamaları
Bakanlar Kurulu Sözcüsü ve Maliye Bakanı Özdemir Berova, düzenlenen tüzük değişikliğiyle ilgili basın toplantısında yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:
-
Öğrencilerin Tercih Hakkı:
“Lise çağındaki öğrencilerimizin inançları gerektirdiği belirli kıyafetleri, okul yönetiminin belirlediği üniforma ile birlikte giymekte serbest olduklarını tüzükte açıkça ifade ettik. Eğitimde hiçbir ayrımcılığa yer vermemeliyiz.” -
Eğitimde Fırsat Eşitliği:
Düzenlemenin, eğitimde eşitlik ilkesini zedelememesi ve tüm öğrencilerin hiçbir şekilde dışlanmaması gerektiği vurgulandı. Bu bağlamda, öğrencilerin kendilerini ifade etme özgürlüğü ön plana çıkarılarak, uygulamanın pedagojik esaslara uygun olması hedeflendi.
Kamuoyunun ve Muhalefetin Tepkileri
Kararın açıklanmasının ardından KKTC’de kamuoyunda çeşitli tepkiler geldi. Öğretmen sendikaları ve muhalefet partileri, başörtüsü konusundaki uygulamaların eğitim politikasında ciddi sorunlar doğurabileceğini ileri sürdüler.
Özellikle daha önce yaşanan olaylar, bazı okullarda başörtüsü nedeniyle öğrencilerin okula alınmaması ve hatta derslerin aksaması gibi uygulamaların yaşandığı belirtildi. Bu durumun ardından yapılan tüzük değişikliğiyle ilgili olarak bazı kesimler, kararın yeterince kapsamlı olmadığına dair eleştirilerde bulundu.
Bunun yanı sıra, bazı kesimler reformun gençlerin inanç özgürlüğü açısından olumlu bir adım olduğunu, eğitimde ayrımcılığın azaltılmasına ve öğrencilerin kendilerini daha iyi ifade edebilme imkanına kavuşacağını savundu.
Sonuç ve Değerlendirme
KKTC’de yapılan bu tarihî karar, uzun süredir tartışılan başörtüsü meselesine yeni bir çözüm getirmeyi amaçlıyor. Lise düzeyindeki öğrencilerin inançlarına saygı gösterilerek başörtüsünün serbest bırakılması, eğitimde fırsat eşitliği ve özgürlük ilkesini destekleyen bir adım olarak öne çıkıyor.
Ortaokul öğrencileri içinse okul yönetimlerine bırakılan inisiyatif sayesinde, her okulun kendi dinamiklerine uygun bir uygulama geliştirmesi hedefleniyor.
Bu düzenlemenin, eğitim ortamında hiçbir ayrımcılık yapılmadan, öğrencilerin hem eğitim hakkını koruması hem de inanç özgürlüğünü yaşayabilmesi adına örnek teşkil etmesi bekleniyor. Gelişmeleri yakından takip etmek, ilgili kamu kurumlarının ve sendikaların alacağı yeni kararları değerlendirmek açısından önem taşımaktadır.
Gündem
Eniştesini tornavidayla öldürmüştü! Yasak aşk iddiası: “17 sene sakladım” — O söz sonrası cinayeti işledi
Tarih.Saat: 09 Eylül 2025 — 17:05 (TSİ)
Okuma süresi: 3 dakika
Yayın: FatihDoganMedya
Aydın’da Ozan K. iddiasına göre 17 yıl önce annesiyle yasak ilişki yaşadığını söylediği eniştesi Şenol G. ile tartışıp tornavidayla öldürdü. Olayın ayrıntıları, mahkeme ifadeleri ve savcılık iddianamesi.
Olayın özeti
Aydın’ın kırsal Sınırteke Mahallesi (Çayiçi mevkisi) yakınlarında 13 Haziran 2025 sabahı meydana gelen olayda, iddiaya göre mısır tarlasına sulama için giden Şenol Göktaş ile Ozan Kaya (O.K.) arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Tartışma sırasında O.K., eniştesi Göktaş’ı tornavida ile yaraladı; Göktaş olay yerinde hayatını kaybetti. Jandarma ve sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından yapılan incelemede Göktaş’ın yaşamını yitirdiği tespit edildi
Sanığın iddiası: “Yasak ilişkiyi 17 yıl sakladım”
Duruşmada savunma yapan sanık Ozan Kaya, öldürme gerekçesini “namus” meselesi olarak gösterdiğini, “17 sene önce annemle Şenol’un ilişkisini gördüm ve bunu kimseye söylemedim” şeklinde ifade verdiğini belirtti. Sanık, ayrıca Göktaş’ın küçük kardeşini ima ederek kendisine “Büyüdü mü?” şeklinde sözler söylediğini, bunun üzerine uzun süre içini çektiğini ve son sözlerin ardından sinirlendiğini anlattı. Sanık, olaydan önce tornavidayı iş yerinde bilediğini ve sabaha karşı tarlada beklediğini söyledi.
Olayın gelişimi — yakalanma ve soruşturma
İhbar üzerine olay yerine gelen jandarma ekipleri inceleme yaptı; O.K. bir süre sonra jandarmaya teslim oldu ve adliyeye sevk edilerek tutuklandı. Soruşturma kapsamında Ozan Kaya hakkında “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Mahkeme, sanığın akıl sağlığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor istenmesine karar verdi.
Tarafların ifadeleri ve olası motivasyon
-
Sanıkın savunması: Ozan Kaya, öldürme sebebini maddi değil, annesiyle olduğu iddia edilen ilişki ve “namus” meselesi olarak açıkladı. Ayrıca miras ve tapu uyuşmazlığına dair gerilim de yaşandığını, ancak miras sebebiyle öldürmediğini ifade etti.
-
Aile bireylerinin beyanı: Ölen kişinin eşi ve sanığın annesi duruşmada tanık olarak dinlendi; sanığın annesi, çiftle arasında bir sorun olmadığını, eniştesini “baba gibi” gördüklerini belirtti.
Hukuki süreç ve sonrası
Soruşturma ve kovuşturma sürecinde savcılık dosyasında “tasarlayarak kasten öldürme” suçuna yer verilmiş; mahkeme süreci devam ediyor. Mahkeme ayrıca sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığını değerlendirmek üzere Adli Tıp raporu alınmasına karar verdi. Yargılama ilerledikçe deliller, tanık ifadeleri ve Adli Tıp raporu kritik öneme sahip olacak. M
Gündem
BM Genel Sekreteri Guterres: İsrail’in Doha’ya Yönelik Hava Saldırıları, Katar’ın Egemenliğinin “Açıkça İhlali”
Tarih: 9 Eylül 2025
Saat: 16:30 (TSİ)
Kaynak / Yayın: FATİHDOGANMEDYA
Okuma süresi: ~3 dakika
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, İsrail tarafından Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen hava saldırılarını sert bir dille kınayarak bu eylemi Katar’ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün “açıkça ihlali” olarak nitelendirdi. Guterres, saldırının aynı zamanda Doha’nun aracılık rolünü de zedeleyebileceğine dikkat çekti.
Olayın Özeti
İsrail ordusu, Doha’da bazı Hamas yetkililerini hedef aldığını belirterek hava saldırıları düzenledi. Saldırının ardından başkentte patlamalar ve duman görüntüleri rapor edildi; ilk haberler saldırının üst düzey Hamas isimlerini hedef aldığı yönündeydi. Reuters ve diğer uluslararası ajanslar, saldırıyı doğrulayan raporlar yayımladı.
Guterres’in Mesajı
Guterres, gazetecilere yaptığı açıklamada İsrail saldırısını “Katar’ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün açıkça ihlali” şeklinde tanımladı ve bölgedeki ateşkes çabalarına zarar verilmemesi gerektiğini vurguladı. BM Genel Sekreteri, Katar’ın barış sürecinde önemli bir arabulucu rolü üstlendiğini hatırlatarak tüm taraflara itidal çağrısında bulundu.
Katar ve Bölgesel Tepkiler
Katar yönetimi saldırıyı “cezalandırılmalı” derecede ağır bir şekilde kınadı; Doha’dan yapılan resmi açıklamalarda eylemin “korkakça ve uluslararası hukuku ihlal eden bir saldırı” olduğu belirtildi. Arap Ligi ve bazı bölge ülkeleri de saldırıyı kınayarak Katar’ın egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Hedefler ve Son Durum
Bazı haber ajansları, saldırıların Hamas’ın üst düzey müzakerecilerini hedef aldığı ve ilk raporlara göre hedeflenen kişilerin hayatta kaldığı ya da ölü sayısıyla ilgili çelişkili bilgiler bulunduğunu bildirdi. Olay yerinden gelen görüntüler ve resmi açıklamalar çerçevesinde durumun netleşmesi için gelen bilgilerin doğrulanması gerekiyor.
Uluslararası Hukuk ve Olası Sonuçlar
Uzmanlar, bir ülkenin başka bir ülke topraklarında askeri operasyon düzenlemesinin uluslararası hukukta ciddi sonuçları olabileceğini hatırlatıyor. BM ve bölgesel aktörlerin atacağı adımlar; diplomatik protestolar, Güvenlik Konseyi gündemi ve uluslararası soruşturmalar biçiminde şekillenebilir. Guterres’in açıklaması, bu tür adımların değerlendirilmesine zemin hazırlayabilir.
Neden Önemli?
Doha, son yıllarda Gazze konusunda arabuluculuk yapan kilit aktörlerden biri oldu. Katar’daki böyle bir saldırı, bölgedeki ateşkes ve rehine takası görüşmelerini zayıflatabilir; ayrıca Körfez ülkeleriyle ilişkilerde yeni gerilimler yaratabilir. Uluslararası toplumun tepkisi ve gelişmelerin nasıl şekilleneceği, önümüzdeki saatlerde ve günlerde netleşecek.
Kısa Not: Haber, BM Genel Sekreteri António Guterres’in açıklamaları ve uluslararası haber ajanslarının ilk doğrulanmış raporları temel alınarak hazırlanmıştır. Daha fazla resmi açıklama ve ayrıntı geldiğinde FATİHDOGANMEDYA üzerinden güncelleme yapılacaktır.
Gündem
Ankara’da kadın cinayeti: MSB’de görevli yüksek mühendis 5 yaşındaki kızının gözü önünde öldürüldü
Tarih • Saat: 09 Eylül 2025 — İlk yayın: 17:03 / Son güncelleme: 18:25.
Okuma süresi: ~3 dakika
Ankara Yenimahalle’de, Milli Savunma Bakanlığı’nda görevli yüksek mühendis Başak Gürkan Arslan (46), boşanma sürecinde olduğu eşinin babası tarafından evde bıçaklanarak hayatını kaybetti. Olay sırasında 5 yaşındaki kız çocuğu ve eşin de bulunduğu, kayınpeder ve oğlunun gözaltına alındığı bildirildi.
Olayın gelişimi — Detaylı haber
Ankara’nın Yenimahalle ilçesi Kardelen Mahallesi’ndeki müstakil bir evde öğle saatlerinde tartışma çıktı. İddiaya göre, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü’ne bağlı 5’inci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü’nde sivil memur olarak görev yapan yüksek mühendis Başak Gürkan Arslan (46), boşanma aşamasında olduğu eşinin babası Kudret Arslan (63) tarafından defalarca bıçaklandı. Yaralı halde kapıyı açıp yardım isteyen Arslan, saldırgan tarafından boğazından da tekrar bıçaklandı; sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi.
Olay anında evde aralarında 5 yaşındaki kızının da bulunduğu öğrenildi. Çocuğun olayın tanığı olduğu, olay sonrası çocuğun koruma altına alındığı bildirildi.
Soruşturmayı yürüten polis ekipleri kısa sürede adrese intikal etti; kaynaklara göre Kudret Arslan ile oğlu olay yerinde gözaltına alındı. Emniyetteki işlemler ve olay yeri incelemeleri sürüyor.
Kayınpeder Kudret Arslan’ın savunmasında, geliniyle ve oğluyla konuşmak için bir araya geldiklerini; tartışma sırasında kendisine hakim olamadığını iddia ettiği yönünde ifadeler geçtiği bildirildi. Olayla ilgili adli süreç ve soruşturma devam ediyor.
Kurumsal ve toplumsal yansımalar
Olayın mağduru Başak Gürkan Arslan’ın MSB’de görevli olması habere geniş yansımalar getirdi; yetkili kurumların ve yerel birimlerin olayla ilgili soruşturmayı titizlikle yürüttüğü belirtiliyor. Kadın cinayetleri vakaları toplumda büyük tepki gördüğü için olay, hem yerel hem ulusal basında geniş yer buldu.
Bilinmesi gerekenler (kısa notlar)
-
Yer: Ankara, Yenimahalle — Kardelen Mahallesi (müstakil ev).
-
Mağdur: Başak Gürkan Arslan, 46, MSB’de yüksek mühendis olarak görevl
-
Şüpheli: Kudret Arslan, 63 (kayınpeder); olaya karıştığı belirtilen oğlu ile birlikte gözaltına alındılar.
-
Olay anında 5 yaşındaki kız çocuğu ve mağdurun eşi de evdeydi; çocuk koruma altına alındı.
-
Gündem1 gün önce
“Kafa kesme videoları” detayı kan dondurdu: Türkiye’nin konuştuğu Eren Bigül olayı — Ailenin sözleri şok etti
-
Gündem1 hafta önce
EVLİLİK YILDÖNÜMÜ KABUSA DÖNDÜ: FİTNESS EĞİTMENİ İREM KARATUTLU TIR’IN ÇARPMAĞI SONUCU İKİ BACAKLARINI KAYBETTİ
-
Teknoloji1 hafta önce
Instagram’da yeni dönem başlıyor: Abonelik ücreti belli OLDU!
-
Sağlık1 hafta önce
Yıllarca panik atak dediler, diş çektirdikten sonra anlaşıldı! Adana’daki Emrah dünyadaki ilk hasta oldu
-
Spor1 hafta önce
Samsunspor taraftar kafilesine silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı
-
Teknoloji6 gün önce
SON DAKİKA | Küresel çapta Google krizi — erişim kesintisi
-
Sağlık1 hafta önce
Konuşmayı unutturan tümörden kurtuldu… “Çocuklarımın ismini bile unutuyordum”
-
Sağlık1 hafta önce
En mutsuz yaş grubu belirlendi