Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

İngiltere İsrail ile Ticaret Görüşmelerini Askıya Aldı: Gazze’deki Operasyonlara Tarihi Tepki

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Birleşik Krallık, Gazze’de devam eden insani krize tepki olarak İsrail ile yürüttüğü serbest ticaret müzakerelerini askıya aldı ve İsrail Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. David Lammy ve Keir Starmer’ın açıklamaları, uluslararası alanda artan baskıyı gözler önüne seriyor.

Özet

Birleşik Krallık, Gazze’de devam eden hava ve kara operasyonları nedeniyle İsrail ile serbest ticaret anlaşması müzakerelerini askıya aldığını açıkladı. Dışişleri Bakanı David Lammy, insani yardımların engellenmesinin “hoş görülemez” olduğunu belirterek, İsrail’in eylemlerini “karanlık bir yeni aşama” olarak nitelendirdi . Başbakan Keir Starmer ise iki devletli çözümü savunarak, derhal ateşkes ve artan insani yardım çağrısı yaptı .

Arka Plan

Gazze Krizi ve Insani Durum

İsrail’in üç aydır uyguladığı abluka ve devam eden bombardımanlar, Gazze’de ciddi bir insani krize yol açtı. Hamas tarafından yönetilen Sağlık Bakanlığı’na göre, toplamda 53.573’ü aşkın kişi yaşamını yitirdi ve siviller temel gıdalara, suya ve tıbbi malzemelere erişimde büyük zorluk çekiyor  BM yetkilileri, binlerce çocuğun hayatının tehlikede olduğunu; insani yardımın “damla damla” geldiğini vurguluyor .

Türkiye ve Uluslararası Toplum

Türkiye, daha önce Gazze’ye yönelik silah ambargosu ve uluslararası baskıyı desteklemiş, Fransa ve Kanada da benzer tepki ve yaptırım tehditlerinde bulunmuştu . Avrupa Birliği Komisyonu da ilişkilerin insan hakları esasları çerçevesinde gözden geçirileceği sinyalini verdi .

İngiltere Kararı ve Açıklamalar

Ticaret Görüşmelerinin Askıya Alınması

Dışişleri Bakanı David Lammy, “Gazze’ye insani yardımın 11 haftadır bloke edilmesi kabul edilemez” diyerek, İsrail ile yeni bir serbest ticaret anlaşması müzakerelerinin derhal durdurulduğunu duyurdu . Bakanlığı’na çağrılan İsrail Büyükelçisi Tzipi Hotovely’e, “ablukanın zalimce ve savunulamaz” olduğu tebliğ edildi .

Siyasi ve Hukuki Boyut

Lammy, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve bu tutumun İngiltere-İsrail ilişkilerini zedelediğini belirtti . Ayrıca, aşırı yerleşimci gruplara yönelik yeni yaptırım paketleri hazırlandığını açıkladı .

Uluslararası Tepkiler

İki Devletli Çözüm ve Ateşkes Çağrısı

Başbakan Keir Starmer, parlamentoda “insanlık dramı” olarak nitelendirdiği duruma karşı ateşkes ve insani yardımın artırılması taleplerini yineledi . Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Kanada Başbakanı Mark Carney de benzer ortak bildiri yayımlayarak, eylemlerin “oranlıksız” olduğunu savundu .

Bölgesel Etkiler

Arap Ligi ve Katar, bu kararın uluslararası dayanışmanın bir parçası olduğunu belirtirken, İsrail Hükûmeti ise “terörle mücadele” retoriğini sürdürdü . Avrupa Parlamentosu da ilişkilerin insan hakları temelli yeniden değerlendirilmesi çağrısı yaptı .

Ekonomik ve Politik Yansımalar

Ticaret ve Yatırımlar

Müzakerelerin askıya alınması, İngiltere menşeli şirketlerin İsrail pazarındaki faaliyetlerini ve iki ülke arasındaki yıllık 8 milyar sterlinlik ticaret hacmini sekteye uğratabilir . Özellikle gümrük tarifeleri ve yatırım anlaşmaları gözden geçirilecek.

İç Politika ve Kamuoyu

Muhalefet partileri, Starmer Yönetimi’ni daha da sert önlemler almaya çağırıyor. SNP ve Liberal Demokratlar, Filistin’i resmen tanıma teklifini tekrar gündeme getirdi . Kamuoyunda da karar geniş çapta destek bulurken, bazı iş dünyası temsilcileri ticari maliyet endişesi taşıyor.

Sonuç

İngiltere’nin İsrail ile ticaret görüşmelerini askıya alması, Gazze’deki insani krize karşı uluslararası toplumun kararlılığını gösteren nadir adımlardan biri olarak öne çıkıyor. Kararın, İsrail üzerinde ciddi diplomatik ve ekonomik baskı oluşturması, aynı zamanda iki devletli çözüme ve kalıcı ateşkese yönelik umudu canlı tutuyor. Önümüzdeki günlerde atılacak adımlar ve uluslararası iş birliği, bu krizin çözümündeki belirleyici faktörler olacak.


Yayın Tarihi: 20 Mayıs 2025

Gündem

Öğretmenden öğrenciye fiziksel ve sözlü şiddet

Yayımlandı

üzerinde

Pendik’teki ortaokulda ismi öğrenilemeyen bir , tahtaya kaldırdığı N.B.A. isimli öğrenciye fiziksel ve sözlü uyguladı.

Yaşananlar, sınıftaki başka bir tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

Görüntülerde öğretmenin, “Kızım gel. 15 yıllık öğretmenliğimde hiçbir kız çocuğuna bu şekilde kızmadım. Seni var ya böyle gebertirim. O saçını dolarım senin ben. Bu pisliği senin başlattığının ben farkındayım. Tamam mı? Sınıfta bu tarz iğrençlikler, boşboğazlık oluyor. Sınıfı karıştırıyor, dersin akışını bozuyor. Tamam mı? Ben senin ne mal olduğunun farkındayım. Bu sınıfta 3-4 tane pislik var. Sen de onlardan birisin. Sınıfta saçma sapan hareketler yapma” dediği duyulurken, öğrencinin ise sadece, “Ben bir şey yapmadım” diyerek cevap verdiği duyuluyor. 

Öğrencilerin iddiasına göre, aynı benzer şekilde daha önce de uyguladı. Başka öğrenciler de benzer durumla karşı karşıya kaldı. 

MEB: MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRİLDİ

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınan bilgiye göre, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından konunun araştırılması ve incelenmesi için müfettiş görevlendirildiği öğrenildi. Müfettişin incelemesi sonucunda gerekli görülürse öğretmen hakkında soruşturma açılacağı belirtildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

“Diploma Krizinde Yeni Perde: İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nden İmamoğlu’nun Diplomasına ‘Ayrıntılı İzahat’ Gereği”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Silivri’de tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili İstanbul Üniversitesi’nden “yokluk” ve “açık hata” iddialarını ayrıntılı olarak izah etmesini istedi. Davada istenen belge ve izahat taleplerinin kapsamı nedir, detaylar burada.

Kısa Özet

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili yürütmeyi durdurma davasında İstanbul Üniversitesi’nden eksik veya mevzuata aykırı hususların hangi açıdan “yokluk” ve “açık hata hâli” oluşturduğunu ayrıntılı olarak izah etmesini talep etti  Mahkeme ayrıca iptal kararını veren yönetim kurulu ve rektörlükten karar metinleri ile düzenlemelere ilişkin çok sayıda dosyanın da sunulmasını istedi .


1. Davanın Geçmişi ve Arka Plan

Ekrem İmamoğlu’nun lisans diploması, 18 Mart 2025’te İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu tarafından “yokluk” ve “açık hata” gerekçeleriyle iptal edildi . İmamoğlu ve 27 başka kişinin diplomaları aynı gerekçeyle iptal edilmiş, bu karar üzerine 6 Mayıs 2025’te yürütmeyi durdurma talebiyle İdare Mahkemesi’ne başvuru yapıldı .


2. Mahkemenin Yeni Kararı

  • Mahkeme: İstanbul 5. İdare Mahkemesi

  • Konusu: İmamoğlu’nun diploması hakkında yürütmeyi durdurma davası

  • Ara Karar: Üniversiteden “ayrıntılı izahat” ve belge talebi

Mahkeme, üniversitenin:

  1. İptal kararını hangi mevzuat hükümlerine dayandırdığını,

  2. Eksik veya mevzuata aykırı hususların hangi noktalarda “yokluk” ve “açık hata” oluşturduğunu,

  3. İlgili yönetim kurulu karar metni ile yatay geçiş ve diploma düzenlemelerini gösteren düzenli dosyaları,

ayrıntılı biçimde izah etmesini istedi


3. Talep Edilen Belgelerin Kapsamı

  • Yönetim Kurulu Karar Metni: 18 Mart’ta verilen iptal kararı

  • Rektörlük Yazışmaları: İptal gerekçelerine dair iç yazışma ve raporlar

  • Yatay Geçiş ve Diploma Mevzuatı: İlgili yönetmelik ve yönergeler

  • Ek Kurumlar: Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve ÖSYM’den de ilgili belge ve açıklamaların alınması talep edildi

Bazı kaynaklar mahkemenin toplam 36 ayrı belge istediğini bildirirken  diğerleri 23 dosya üzerinde durduğunu aktarıyor . Bu farklılık, talep edilen belge sayısının henüz netleşmemiş olmasından kaynaklanabilir.


4. Olası Hukuki ve Siyasi Sonuçlar

  • Yürütmenin Durdurulması: Mahkeme izahat ve belgeleri değerlendirdikten sonra karar verecek. Eğer yürütmeyi durdurma kararı çıkarsa, diploma iptali geri alınabilir.

  • Seçim Süreci: İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı ve tutukluluk hali, karar sonucuna göre siyasi tartışmaları etkileyecek.

  • Üniversite-Siyaset İlişkisi: Üniversitenin karar süreçlerindeki şeffaflık ve mevzuata uygunluk, kamuoyunda yeniden gündeme gelebilir.


5. Sonuç ve Beklentiler

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, üniversiteden talep ettiği “ayrıntılı izahat” ve belgeler geldikten sonra duruşma takvimini belirleyecek. Bu süreç, hem hukuki taraflar hem de kamuoyu için kritik bir eşik teşkil ediyor. Öne çıkan soru, üniversitenin sunacağı savunma ve belgelerin mahkemeyi ikna edip etmeyeceği yönünde.

Okumaya Devam Et

Gündem

“Suriye Kritik Eşiğe Geldi: Rubio’dan ‘Haftalar İçinde İç Savaş’ Flaş Uyarısı”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye geçiş hükümetinin ‘aylar değil, haftalar’ içinde çökeceğini ve ülkenin destansı boyutta bir iç savaşa sürüklenebileceğini belirtti. Bu makalede, yaptırımların kaldırılmasının etkileri, bölgesel aktörler ve olası senaryolar ayrıntılarıyla analiz ediliyor.

Marco Rubio’nun “Suriye birkaç hafta içinde iç savaşa sürüklenebilir” uyarısına dayanan bu makalede, Suriye’deki geçiş hükümetinin mevcut kırılganlığı, yaptırımların kaldırılmasının etkileri ve bölgedeki aktörlerin rolü ele alınmaktadır. Makalemiz, Rubio’nun açıklamasının arka planını, olası senaryoları ve uluslararası aktörlerin tepkilerini detaylandırarak,

Giriş

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 20 Mayıs 2025’te Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde yaptığı açıklamada, Suriye’deki geçiş hükümetinin kısa süre içinde çökebileceği ve ülkenin tam ölçekli bir iç savaşa sürüklenebileceği uyarısında bulundu.

Rubio, “Bizim değerlendirmemize göre, geçiş hükümeti karşılaştığı zorluklar nedeniyle aylar değil, belki de haftalar içinde potansiyel bir çöküşe ve muazzam boyutlarda bir iç savaşa, ülkenin bölünmesine doğru savrulabilir.” ifadelerini kullandı.


Rubio’nun Uyarısı: Suriye’de İç Savaş Eşiği

Marco Rubio, Trump yönetiminin 14 Mayıs’ta Suriye’ye uygulanan yaptırımları kaldırma kararını savunurken, bu adımın geçiş hükümetinin istikrarını riske atabileceğini vurguladı.

Rubio’ya göre, Suriye’deki yeni lider Ahmed el-Şaraa’nın eski militan geçmişi ve radikal grupları dışlama ihtiyacı, iç barışı sağlama sürecini daha da zorlaştırıyor


Suriye’nin Güncel Durumu

Geçiş Hükümeti ve Yaptırımların Kaldırılması

ABD ve AB, Suriye rejimine yönelik yaptırımları kademeli olarak hafifletme hazırlığı yaparken, yaptırımların gevşetilmesi ekonomiyi canlandırma amacı taşısa da siyasi kırılganlığı artırıyor.

Geçici Suriye hükümeti, finansman eksikliği ve güvenlik sorunlarıyla mücadele ederken, uluslararası desteğe muhtaç durumda bulunuyor.

Bölgesel Aktörlerin Rolü

Türkiye, İran ve Rusya gibi komşu ülkeler Suriye’de nüfuz alanı oluşturmaya çalışırken, bu durum geçiş sürecini hem diplomatik hem de askeri açıdan daha karmaşık hale getiriyor.

Türkiye özellikle Suriye’nin kuzeyinde Kürt güçlerle ilişkilerde temkinli bir denge kurmaya çalışırken, olası bir iç savaş riskini artırabilecek yeni güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya kalabilir.


İç Savaş Olasılığı: Risk Analizi

Siyasal ve Askeri Kırılganlıklar

Geçiş hükümetinin temsil kabiliyeti sınırlı ve ordu komutanlıkları arasında yeknesak bir yapı bulunmuyor. Bu durum, yerel milis güçlerin bölgesel nüfuz mücadelelerini tetikleyebilir.

Ayrıca, nüfusun önemli bir kesimi, güvenlik endişeleri nedeniyle yeniden göç etmeye ve bölgesel gerilimlere kapı aralamaya hazır.

Bölünme Senaryoları

Suriye topraklarında Şii, Sünni, Kürt ve Türkmen gruplar arasında güç boşluğu oluşması halinde, bölgesel parçalanma ve etnik temelli şiddet döngüsü kaçınılmaz hale gelebilir.

İç savaşın yeniden patlak vermesi, bölge ülkelerinde mülteci akınlarını ve enerji koridorlarında güvenlik risklerini derinleştirebilir.


Uluslararası Tepkiler ve Türkiye’nin Pozisyonu

ABD’nin Suriye politikasındaki değişimler ve Rubio’nun uyarıları, Türkiye’nin sınır güvenliğini ve göçmen politikalarını etkileme potansiyeline sahip.

AB ve Rusya, Suriye’de siyasi çözüme yönelik görüşmelere hız verirken, Türkiye’nin bölgesel denge ve insani krize yaklaşımı kritik rol oynamaya devam ediyor.


Sonuç: Ne Bekleniyor?

Marco Rubio’nun “haftalar içinde iç savaş” uyarısı, Suriye’deki belirsizliğin giderek derinleştiğini gösteriyor. Gelecek dönemde yaptırımlar, uluslararası diplomasi ve bölgesel güç dengeleri belirleyici olacak.

Türkiye ve küresel aktörlerin, Suriye’de kalıcı barış ve siyasi geçişin sağlanması için ortak bir strateji geliştirmesi, olası iç savaş senaryolarını engellemenin tek yolu olarak öne çıkıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar