Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

“İlişkilerde Sağlıksız Tercihler: Kadınlar Neden Bazen Kendilerine Zarar Verebilecek Partnerlere Yönelebilir?”

Yayımlandı

üzerinde

İlişkilerde Sağlıksız Tercihler: Kadınlar Neden Bazen Kendilerine Zarar Verebilecek Partnerlere Yönelebilir?

İlişki dinamikleri karmaşıktır ve “kadınlar neden hep yanlış kişileri seçer?” sorusu, popüler kültürde sıkça karşımıza çıkar. Ancak, bu soruyu “ahlaksızlık” veya “tembellik” gibi yargılayıcı ve genelleyici kavramlarla açıklamak hem gerçeği yansıtmaz hem de bireylerin yaşadığı gerçek psikolojik ve sosyal zorlukları görmezden gelir. Bu makalede, bazı kadınların kendileri için uygun olmayan, hatta zarar verici olabilecek partnerlere yönelmesinin altında yatan karmaşık psikolojik ve sosyolojik nedenleri ele alacağız.

1. Bağlanma Stillerinin Derin Etkisi

Çocukluk Deneyimleri: Erken çocukluk döneminde ebeveynlerle kurulan ilişki, yetişkinlikteki romantik bağlanma stillerini şekillendirir.

Kaygılı Bağlanma: Tutarsız, reddedici veya ilgisiz bir ebeveynle büyüyen bireyler, yetişkinlikte genellikle “kaygılı bağlanma” stili geliştirebilir. Bu kişiler partnerlerine aşırı bağımlılık duyabilir, terk edilme korkusuyla sağlıksız ilişkilere tutunabilir veya partnerlerinin ilgisini sınamak için bilinçsizce zorlayıcı davranışlar sergileyen kişilere yönelebilir. Sevgiyi “istikrarsız” veya “koşullu” olarak öğrenmişlerdir.
Kaçıngan Bağlanma: Duygusal olarak ulaşılamaz ebeveynler, kişinin “kaçıngan bağlanma” geliştirmesine yol açabilir. Bu kişiler, duygusal olarak ulaşılamaz partnerleri (örneğin, işe kendini aşırı veren, duygularını paylaşmayan, bağlanmaktan kaçınan) bilinçsizce “tanıdık” bulup kendilerini rahat hissederler. Bu tanıdıklık, sağlıklı olandan daha rahat gelebilir.

 2. Kendini Değersiz Hissetme ve İçselleştirilmiş İnançlar

Düşük Öz-Değer: Kendini yeterince değerli, sevilmeye layık veya yeterince “iyi” hissetmeyen bireyler, kendilerine kötü davranan, ilgi göstermeyen veya sorumluluk almaktan kaçınan partnerleri kabul edebilir. “Ben zaten daha iyisini hak etmiyorum” veya “Bu ilişki, benim layık olduğum tek şey” gibi içselleştirilmiş inançlar bu tercihlere yol açabilir.
Kurtarıcı/Kurtarılma Fantazisi: Bazı bireyler partnerlerini “kurtarma” veya “düzeltme” ihtiyacı hissedebilir. İşsiz, hedefsiz veya sorunlu bir partneri “düzeltmek”, kendilerini değerli, güçlü ve ihtiyaç duyulan biri hissettirebilir. Ancak bu dinamik, genellikle tükenmişliğe ve hayal kırıklığına yol açar. Diğer taraftan, “kurtarılmayı” bekleyen bir tutum da benzer şekilde sağlıksızdır.

3. Travma Bağları ve Tanıdık Acı

Travmatik Bağlanma (Trauma Bonding): Özellikle duygusal, fiziksel veya ekonomik şiddet içeren ilişkilerde, şiddet döngüsünün (gerginlik birikimi – patlama – pişmanlık/balayı) bir parçası olan “balayı” evreleri, yoğun bir bağlılık ve bağımlılık yaratabilir. Kurban, partnerinin “iyi” haline tutunur ve onu değiştirebileceğine inanır. Bu bağ, rasyonel olmaktan çok travmatik bir bağdır.

Tanıdık Olanın Rahatlığı: İstikrarsız, kaotik veya duygusal olarak soğuk bir aile ortamında büyüyen bireyler, benzer dinamikleri yetişkin ilişkilerinde bilinçsizce arar. Bu kaos ve istikrarsızlık, rahatsız edici olsa bile “tanıdık” ve dolayısıyla bir anlamda “güvenli” gelir. Sağlıklı, istikrarlı ve sakin bir ilişki ise yabancı ve hatta sıkıcı hissedilebilir.

4. Toplumsal Baskılar ve Kalıp Yargılar

: “Kadının Görevi” KalıplarıBazı geleneksel kalıplar, kadının erkeği “idare etmesi”, “eğitmesi” veya “annelik” yapması gerektiğini dayatabilir. Bu, sorumluluk almaktan kaçınan partnerlerle ilişkiyi normalleştirebilir veya kadının kendini bu rolü üstlenmekle yükümlü hissetmesine neden olabilir.
Ekonomik Bağımlılık Korkusu: Bazı kadınlar, kendi ekonomik özgürlüklerini kaybetme korkusuyla (örneğin, çocuk bakımı nedeniyle kariyere ara vermek), ilişkiyi sürdürmek için partnerlerinin olumsuz davranışlarını tolere edebilir. Bu, bir “tercih” değil, çaresizlik durumudur.
Yalnız Kalmak” Korkusu: Toplumda, özellikle belli bir yaşın üzerindeki kadınlar için “yalnız kalma” korkusu yoğun bir baskı oluşturabilir. Bu korku, mevcut ilişki ne kadar sağlıksız olursa olsun, onu sürdürmek için güçlü bir motivasyon olabilir.

5. Yanlış “Güçlü Erkek” Algısı ve Manipülasyon

Manipülatif Davranışların Yanlış Yorumlanması:ontrolcü, kıskanç, aşırı talepkar veya duygusal manipülasyon (gaslighting) yapan erkekler, bu davranışları bazen “aşırı sevgi”, “ilgi” veya “güçlü karakter” gibi yanlış algılanabilir. Özellikle genç veya deneyimsiz bireyler, bu davranışları “tutku” veya “bağlılık” zannedebilir.

Kısa Vadeli “Heyecan”ın Cazibesi: Bazı sağlıksız partnerler, ilişkinin başında yoğun bir heyecan, tutku ve ilgi sunabilir (love bombing). Bu, uzun vadeli istikrar, güven ve karşılıklı saygı sunan ama daha sakin başlayan bir ilişkiden daha çekici gelebilir.

Sonuç ve Sağlıklı İlişki İçin Öneriler

“Kadınlar neden ‘yanlış’ kişileri seçer?” sorusunun tek ve basit bir cevabı yoktur. Bu durum, kişinin geçmiş travmaları, bağlanma şekli, öz-değer algısı, içselleştirdiği toplumsal mesajlar ve mevcut yaşam koşulları gibi birçok faktörün karmaşık etkileşimi sonucu ortaya çıkabilir. Bu bir “ahlaksızlık” veya “tembellik” meselesi değil, genellikle derin psikolojik ihtiyaçlar, öğrenilmiş davranış kalıpları ve dış baskıların sonucudur.

Sağlıklı Bir İlişkiye Yönelmek İçin:

1. Kendini Tanı ve Sev: Öz-değerinizi güçlendirin. Kendi ihtiyaçlarınızın, sınırlarınızın ve değerlerinizin farkında olun.
2. Geçmişi Anla: Çocukluk deneyimlerinizin ve bağlanma stilinizin şu anki ilişki tercihlerinizi nasıl etkilediğini düşünün. Profesyonel destek (terapi) bu konuda çok etkilidir.
3. Sınırları Belirle ve Koru: Net, sağlıklı sınırlar koymayı ve bunları korumayı öğrenin. Sınırlarınızı sürekli ihlal eden bir ilişki sağlıklı değildir.
4. “Kurtarıcı” Rolünden Kaçın: Partnerinizin sorunlarını çözmek sizin göreviniz değildir. Her yetişkin kendi sorumluluğunu almalıdır.
5. İstikrar ve Güveni Önceliklendirin: Tutkulu başlangıçlardan çok, uzun vadede istikrar, karşılıklı saygı, güven ve açık iletişim sunan ilişkileri arayın.
6.  Baskılara Boyun Eğmeyin: “Evlenmeli”, “Çocuk sahibi olmalı”, “Yalnız kalmamalı” gibi dış baskılar yerine, kendi mutluluğunuzu ve iyiliğinizi merkeze alın.

Unutmayın: Sağlıklı bir ilişki, karşılıklı saygı, güven, destek, açık iletişim ve her iki partnerin de bireyselliğini koruyabildiği bir ortamda gelişir. Kendinizi anlamak ve değer vermek, “doğru” kişiyi seçme yolundaki en önemli adımdır.

HAZIRLAYAN EDİTÖR : FATİH DOĞAN

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İstanbul’da 1 saatlik barış zirvesi: Rusya-Ukrayna görüşmesi sonrası ilk açıklama

Yayımlandı

üzerinde

Ukrayna ve Rusya heyetleri, ateşkes müzakereleri için bugün ‘da masaya oturdu.

Görüşme Çırağan Sarayı’nda gerçekleşti. 

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Türkiye-Rusya- Ukrayna heyetleri arasındaki toplantının, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın başkanlığında saat 14.50’de başladı.

Toplantıya MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın da katıldı.
 
Rusya heyetinde şu isimler yer aldı:

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinskiy, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin, Baş İstihbarat İdaresi (GRU) Başkanı İgor Kostyukov.

Ukrayna heyetindeki isimler ise şu şekilde:

Savunma Bakanı Rustem Umerov, Dışişleri Bakan Birinci Yardımcısı Sergiy Kyslytsya, Güvenlik Servisi Başkan Yardımcısı Oleksandr Poklad,  Dış İstihbarat Servisi Birinci Başkan Yardımcısı Oleh Luhovskyi.

ZELENSKİ’DEN İLK AÇIKLAMA

Litvanya’da konuşan Ukrayna lideri Volodimir Zelenski, her iki tarafın “Türk tarafı aracılığıyla belgeleri değiş tokuş ettiğini ve yeni bir savaş esiri takası için hazırlık yaptıklarını” söyledi.

Ukrayna lideri ayrıca, Rusya’ya yönelik yeni yaptırım çağrısında bulunarak, petrol ticaretinin ve tanker kullanımının sınırlandırılması gerektiğini söyledi.

“Baskı olmadan Putin, bu savaşı bitirmek isteyen herkesle oyun oynamaya devam edecek” diyen Zelenski, “Eğer Rusya, ’daki görüşmeleri boş laflara dönüştürürse, yeni bir baskı seviyesi olmalı, yeni yaptırımlar uygulanmalı; bu sadece Avrupa’dan değil. G7 düzeyinde, ABD ile ve dünyada barış isteyen herkesle birlikte ortak yaptırımlar üzerinde çalışmalıyız” ifadelerini kullandı.

16.45 – “TAKAS, AĞIR YARALI GENÇLERE ODAKLANACAK”

Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov

Ukrayna heyetinden yapılan açıklamada, “Rusların tekliflerini bugün aşdığımız için İstanbul’da yanıt veremedik. Görüşmeleri somut insani sonuçlar elde edebilecek noktaya getirdik. Rusların memorandumunu inceledikten sonra kararımızı vereceğiz” denildi. 

Ukrayna heyetine liderlik eden Savunma Bakanı Rüstem Umerov, ağır yaralı gençlere odaklanacak yeni  bir esir takası konusunda anlaşıldığını duyurdu.

Buna göre Rusya ve Ukrayna tüm ağır hasta ve 25 yaş altı savaş esirlerinin takas edilmesinde anlaştı. 

Umerov, “Moskova ve Kiev savaşta ölen 6’şar bin askerin naaşını iade edecek” dedi. 

Umerov, Rusya’nın İstanbul görüşmesinde memorandumu Ukrayna’ya sunduğunu ve Kiev’in belgeyi gözden geçireceğini belirtti. Umerov, “Kiev müzakerelerdeki kilit konuların sadece liderler seviyesinde çözülebileceği görüşünde. Kiev, Haziran sonunda görüşme önerdi” diye konuştu. 

Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin ise Rusya’nın şartsız ateşkes fikrini reddetmeye devam ettiğini söyledi. 

Rus heyeti başkanı Vladimir Vladimir Medinskiy de “Belli bölgelerde 2-3 günlük ateşkes önerdik. En büyük çaplı esir takası konusunda mutabık kaldık. Yaralı ve ağır yaralı askerlerin tamamı takas edilecekEsir takasları düzenli olarak devam edecek” dedi. 

6 bin cenazeyi Ukrayna’ya teslim edeceklerini söyleyen Medinskiy, “Cenazeler gelecek hafta teslim edilecek” ifadelerini kullandı. 

16.00 – GÖRÜŞME BİTTİ, “OLUMSUZ GEÇMEDİ”

Vladimir Medinskiy liderliğindeki Rus heyeti Vladimir Medinskiy liderliğindeki Rus heyeti

TASS haber ajansına göre toplantı saat 16.00’da sona erdi. Görüşme 1 saat 10 dakika sürdü.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli de yaptığı açıklamada, “Toplantı sona erdi. Olumsuz bitmedi” dedi.

15.00 – ZELENSKİ: İSTANBUL’DAN SONUÇ ÇIKMAZSA RUSYA’YA YAPTIRIM UYGULANMALI

Rustem Umerov liderliğindeki Ukrayna heyeti Rustem Umerov liderliğindeki Ukrayna heyeti

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, bugün NATO’nun doğu ve kuzey kanadı müttefikleri ile Litvanya’nın başkenti Vilnius’taki zirveye katıldı.

Zelenski, burada yaptığı açıklamada, İstanbul’daki görüşmelerden hiçbir somut sonuç alınamaması halinde Rusya’ya yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.

Zelenski, “Bu durum, Avrupa Birliği’nin (AB) 18’inci yaptırım paketi ve ABD’den beklenen ve özellikle Başkan Trump’ın söz verdiği güçlü yaptırımların acilen yürürlüğe girmesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koyar” ifadelerini kullandı.

Zelenski, Rusya ve Ukrayna’nın yeni bir savaş esiri takasına hazırlandığını açıkladı. Ayrıca “Putin, saldırganlığını haklı çıkaracak hiçbir şey elde etmemeli” diye konuştu.

Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanlığı, “Kiev, Moskova’ya yüzlerce kaçırılan çocuğun listesini verdi” açıklamasını yaptı. 

14.45 – HAKAN FİDAN, AÇILIŞ KONUŞMASINI YAPTI

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, saat 13.00’te başlaması beklenen toplantının açılış konuşmasını yaptı. Fidan, tarafların ilk toplantıda önemli kararlar aldığına dikkat çekti.

ABD’nin görüşmelere olan inancını önemli bulduklarını belirten Fidan, asıl olanın kalıcı bir barışın sağlanması olduğunu belirtti. Fidan, konuşmasında, “Bugünkü toplantıda esir değişimini ileriye taşımayı umuyoruz” dedi. 

Tüm dünyanın gözünün İstanbul’daki görüşmede olduğuna dikkat çeken Fidan, heyet başkanları ve üyelerine teşekkürlerini sundu. 

13.00 – TÜM HEYETLER GELDİ

Reuters haber ajansına konuşan görgü tanıkları, saat 12.50 itibarıyla tüm heyetlerin görüşmenin yapılacağı yere ulaştığını aktardı. 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın da toplantının yapılacağı Çırağan’a geldiği belirtildi.

12.15 – ÜÇ AVRUPA ÜLKESİNİN TEMSİLCİLERİYLE GÖRÜŞME

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı da bir açıklama yaparak Ukrayna heyetinin Rusya ile görüşme öncesinde Avrupalı yetkililer ile bir araya geldiğini duyurdu. 

Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergiy Kyslytsya ve Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Danışmanı Oleksandr Bevz, Türkiye-Rusya-Ukrayna Üçlü Toplantısı kapsamında bulundukları İstanbul’da Almanya, İtalya ve İngiltere temsilcileriyle bir araya geldi.

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü George Tykhyi’nin X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma göre, Kyslytsya ve Bevz, İstanbul’da Almanya, İtalya ve İngiltere temsilcileriyle görüşerek, Türkiye-Rusya-Ukrayna Üçlü Toplantısı öncesinde pozisyonlarını koordine etti.

Ukrayna heyeti üyeleri, Ukrayna’nın barış çabalarına bağlılığını yinelerken, liderler toplantısı, tam ateşkes ve insani güven artırıcı önlemler gibi gündem maddelerini ayrıntılı olarak ele aldı.

11.30 – TOPLANTI ÖNCESİ KİEV’DEN İLK AÇIKLAMA

Ukrayna heyetinden bir kaynak, AFP haber ajansına yaptığı açıklamada, “barışa doğru büyük adımlar atabileceklerini” söyledi.

Kaynak, Rusya’yı İstanbul görüşmelerinde, “önceki ültimatomları” tekrarlamaktan kaçınmaya çağırdı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Yozgat’ta Taziye Dönüşü Feci Kaza: 2 Ölü, 15 Yaralı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde taziye evinden dönen midibüsün şarampole devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 2 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi yaralandı. Kazanın sebepleri, kurtarma çalışmaları ve yetkililerin açıklamaları detaylı olarak ele alındı.

Giriş

02 Haziran 2025 tarihinde Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesi Sazlıdere köyü mevkisinde taziye evinden dönenleri taşıyan Otokar marka midibüsün devrilmesi sonucu iki kişi hayatını kaybetmiş, 15 kişi ise yaralanmıştır. Kazanın öğleden sonra saat 15:38 civarında gerçekleştiği ve yolun yağmur nedeniyle kayganlaşması sebebiyle midibüsün kontrolden çıkarak şarampole yuvarlandığı öğrenilmiştir


Kaza Anı ve Sebepleri

1. Kaza Saati ve Yerleşim

  • Tarih ve Saat: 02.06.2025, 15:38

  • Yer: Yozgat-Akdağmadeni ilçesi, Sazlıdere köyü yakınları

  • Güzergâh: Ankara’dan Sivas yönüne giden / Sivas’tan Ankara’ya dönen yol üzerinde gerçekleştiği belirtilmiştir

2. Yol ve Hava Koşulları

Kazanın meydana geldiği sırada bölgede etkili olan yağmur, yol yüzeyinin oldukça kayganlaşmasına neden olmuştur. Sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda midibüs, virajı alamayarak yaklaşık 10 metre kadar şarampole yuvarlanmıştır

3. Araç ve Yolcu Bilgileri

  • Araç Türü: Otokar marka midibüs

  • Yolcu Sayısı: İlk belirlemelere göre midibüste 29 yolcunun bulunduğu, 2 yolcunun kaza anında hayatını kaybettiği, 15 yolcunun yaralandığı kayıtlara geçmiştir

  • Gidiş Amacı: Sivas’taki taziye evinden dönen yakınlarının taşınması.


Kurtarma ve İlk Müdahale Çalışmaları

1. İhbar ve Ekip Sevkiyatı

Kısa sürede bölgeye intikal eden jandarma, 112 Acil Sağlık, AFAD ve itfaiye ekipleri ile birlikte kurtarma ve yaralıları hastaneye sevk çalışmaları başlatılmıştır

  • Jandarma: Olay yeri güvenliğini sağlamak, trafik akışını düzenlemek ve kaza tutanağı tutmakla sorumlu olmuştur.

  • Sağlık Ekipleri: Bölgede acil müdahale yaparak yaralıları ambulanslarla Yozgat Şehir Hastanesi, Akdağmadeni Devlet Hastanesi ve diğer yakın hastanelere sevk etmiştir.

  • AFAD ve İtfaiye: Araç içinde sıkışan yolcuları kurtarmak için özel ekipmanlarla müdahale etmiş, yaralıların sağlık ekiplerine ulaştırılmasını sağlamıştır.

2. Yaralıların Durumu

  • Ağır Yaralı Sayısı: İlk belirlemelere göre 5 kişinin hayati tehlikesi devam etmektedir.

  • Hafif ve Orta Şiddette Yaralılar: Geri kalan 10 kişi çeşitli kırık, kesik ve şok belirtileriyle tedavi altına alınmıştır

3. Hayatını Kaybedenler

  • Kazada yaşamını yitiren iki kişinin kimlik bilgileri yetkililer tarafından henüz resmi olarak açıklanmasa da, yakınlarından alınan bilgilere göre orta yaşlı iki taziye ziyaretçisinin olduğu bildirilmektedir.

  • Cenazeler otopsi için Yozgat Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmiştir


Yetkililerin Açıklamaları

1. Vali ve Kaymakamlık Açıklamaları

  • Yozgat Valiliği, kaza ile ilgili olarak açıklama yaparak “Bölgede etkili olan sağanak yağışın yol yüzeyinin kayganlaşmasına, bunun da sürücünün kontrolü kaybetmesine sebep olduğu” vurgusunu yapmıştır.

  • Kaymakamlık ise “Acil müdahale ekipleri hızla bölgeye intikal etti. Yaralıların yakınları bilgilendirildi ve her türlü destek seferber edildi” ifadelerini kullanmıştır .

2. Jandarma ve Trafik Ekipleri

Jandarma Trafik Şube yetkilileri, bölgede inceleme başlatıldığını, sürücünün ifadesine başvurulacağını ve otopsi raporları ile birlikte kaza nedeninin kesin olarak belirleneceğini belirtmiştir. Ayrıca, benzer hava koşullarında seyir halinde olan sürücülerin daha dikkatli olmaları konusunda uyarılar yapılmıştır .


Bölge Halkından ve Ailelerden Tepkiler

1. Köy Muhtarı ve Mahallelinin Görüşü

  • Sazlıdere Köyü Muhtarı: “Bizim için çok acı bir gün. Yağmur damlaları eşliğinde gelen bu haber hepimizi yasa boğdu. Gerekli işaretlemelerin ve yol bakımının yapılmasını defalarca dile getirmiştik.”

  • Mahalle sakinleri, yol kenarındaki bariyer eksikliğine ve bölgenin yağışlı havalarda tehlikeli hâle gelmesine dikkat çekmiştir .

2. Yaralı Ailelerinin Bekleyişi

  • Hastanelerde yakınlarını bekleyen aile üyeleri, yetkililerden bilgilendirme beklerken endişeli bekleyişlerini sürdürmüştür.

  • Çoğu hasta yakını, “Taziye evindeki acımız bu kez yola yansıdı. Yetkililerden yol güvenliğini artırmalarını istiyoruz” ifadelerini kullanmıştır


Trafik Güvenliği ve Uzman Görüşleri

1. Yağışlı Hava Koşullarında Sürüş

Trafik Uzmanı Dr. Mehmet Yılmaz’a göre yağışlı havalarda yol yüzeyinin normal şartlara göre üç kat daha kaygan olduğunu, sürücülerin hızlarını mutlaka düşürmeleri ve takip mesafesini uzatmaları gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, lastik diş derinliği ve fren balatalarının kontrolünün önemine dikkat çekmiştir .

2. Minibüs ve Midibüs Trafiğinde Denetimler

  • Karayolları Genel Müdürlüğü yetkilileri, toplu taşıma araçlarında düzenli teknik kontrollerin artırılması gerektiğine vurgu yapmıştır.

  • Özellikle taziye, nişan, sünnet gibi sosyal faaliyetlerde araç kiralama yoğunluğunun arttığı dönemlerde denetimlerin sıklaştırılması önerilmiştir .


Sonuç ve Öneriler

  1. Hava Koşullarına Uyan Sürüş

    • Yağışlı havada hız sınırına uymak, takip mesafesini korumak, ani fren ve direksiyon manevralarından kaçınmak hayati önem taşır..

  2. Araç Teknik Bakım ve Denetimler

    • Toplu taşıma araçlarında düzenli fren, lastik ve süspansiyon kontrolleri, yolculuk öncesi muayene raporlarının eksiksiz bulunması gereklidir.

  3. Yol Güvenliği ve Altyapı Çalışmaları

    • Bölge yolunun yağışlı havalarda daha güvenli hâle gelmesi için bariyerlerin yenilenmesi, yol yüzeyine kaymayı önleyici serim işlemlerinin sürdürülmesi önemlidir. .

  4. Toplumsal Bilinç ve Farkındalık

    • Taziye, düğün, nişan gibi kalabalık taşıyan seferlerde yol şartları, hava tahminleri ve araç kapasitesi göz önünde bulundurulmalı, organizatörler ve sürücüler riskleri minimize edecek planlama yapmalıdır.

    • Not: Kazayla ilgili sayılar (yaralı sayısı) habere göre farklılık gösterebilmektedir. İlk raporlarda 15 yaralı olarak bildirilmiş, sonraki güncellemelerde 27 yaralı sayısı da öne çıkmıştır. Bu makalede “15 yaralı” bilgisi, ilk alınan resmi bilgilere dayanmaktadır.
Okumaya Devam Et

Gündem

Arnavutköy’de 2 Günlük Bebek Mezarlıkta Bulundu: Üniversite Öğrencisi Anne İfadesi Şoke Etti

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
İstanbul Arnavutköy Asri Mezarlığı’nda 1 Haziran 2025 tarihinde bulunan 2 günlük bebek cesedi olayı tüm Türkiye’yi sarstı. Anne Aynur Ç. (20), “Öldüğünü sandım, babamın mezarına bıraktım” diyerek şoke eden bir ifade verdi. Gözaltına alınan anne ve baba adliyeye sevk edildi. Olayın detayları, hukuki süreç ve toplumsal tepkiler bu makalede.

Olayın Yaşandığı Tarih ve Mekân

Olay, 1 Haziran 2025 Pazar günü öğle saatlerinde İstanbul Arnavutköy Anadolu Mahallesi’ndeki Asri Mezarlığı’nda meydana geldi. Mezarlıkta görevli bir güvenlik görevlisi, rutin kontroller sırasında bir mezarın üzerinde 2 günlük erkek bebek cesedi olduğunu fark etti. Durumun haber alınmasının ardından bölgeye sevk edilen polis ve olay yeri inceleme ekipleri, bebeğin cesedini detaylı şekilde inceledi. Yapılan ilk tespitlerde, vücudunda çizikler olduğu ve göbek bağının hâlâ üzerinde bulunduğu belirlendi


Anne ve Babanın Kimliği, Gözaltı Süreci

Ekiplerin yaptığı araştırmalar sonucu, Arnavutköy Devlet Hastanesi’nde yapılması gereken 24 saatlik doğum gözetim süresini tamamlamadan kaçan ve bebeğini “emzirme bahanesiyle” yanına alarak hastaneden ayrılan üniversite öğrencisi Aynur Ç. (20) olduğu belirlendi. Polis, hastane güvenlik kameralarındaki görüntülerden hareketle Aynur Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. İddialara göre bebeğin babası olduğu öne sürülen S.A. (24) de aynı bölgede tespit edilerek gözaltına alındı. Şüpheliler, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi


Anne Aynur Ç.’nin İfadesi

Aynur Ç., polis merkezindeki sorgusunda şu ifadeleri kullandı:

  • “Doğum Sonrası Hastaneden Kaçış”
    “Bebeğimi hastanede yasal olarak 24 saat gözetim altında tutmam gerekiyordu. Ancak bebeğim ilk gün emiyordu; sonra emmeyi kesti. Hareket etmeyip ağlamayınca ölmüş olabileceğini düşündüm. ‘Emzirme’ bahanesiyle bebeği yanıma alarak hastaneden çıktım ve evime gittim.”

  • “Mezara Bırakma Gerekçesi”
    “Babaannemin veya kendime ait manevi bir alan olmadığından, cenaze sonrası kimse fark etmesin diye babamın mezarının bulunduğu Asri Mezarlığı’na götürüp bıraktım. Bebeğin ölü olduğunu zannediyordum.”

  • “Aile ve Geçmiş Hayat”
    “2018 yılında babamı kaybettim. Ailem köye döndü, ben İstanbul’da bir üniversitenin Türkçe Öğretmenliği bölümüne kaydoldum. Ailemden maddi destek alarak eğitimimi sürdürüyordum. Bir süre sonra S.A. ile tanıştım, ayrıldıktan sonra hamile olduğumu fark ettim. Önce çocuğu aldırmayı düşündüm, sonra doğurup bakabileceğimi sandım.”


Bebeğin Babası S.A.’nın Açıklamaları

Gözaltına alınan S.A. (24) ise ifadesinde, Aynur Ç. ile bir dönem birlikte yaşadıklarını, ancak ayrıldıktan sonra doğumdan haberinin olmadığını ileri sürdü. “Doğum olduğuna dair hiçbir ipucu vermedi. Bebeğin varlığından bihaberdim” dedi. Polisin yaptığı tespitler ve hastane kayıtlarındaki görüntüler, S.A.’nın bebekle ilgili bilgi sahibi olup olmadığının soruşturulmasını gerektiriyor.


Bebeğin Adli Tıptaki İnceleme Süreci

Bebeğin cesedi, Asri Mezarlığı’nda yapılan incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Burada yapılan otopsi ve DNA analizleri;

  1. Bebeğin Gerçek Doğum Zamanı ve Sağlık Durumu: Vesilesiyle canlı doğup doğmadığı, otopsi raporunda netleştirilecek.

  2. Ölüm Sebebi: Göbek bağının kesilme şekli ve vücudundaki çizikler dikkate alınarak “ihmal, kaza veya kasti eylem” kapsamında değerlendirmeler yapılacak.

  3. Baba Soy Bağının Tespiti: Yasal işlemlerin sağlıklı şekilde ilerleyebilmesi için DNA karşılaştırmaları hızla tamamlanacak.

Bu inceleme sonuçları, hem S.A. hem de Aynur Ç. için evrakın savcılığa iletilmesini sağlayacak ve cezai sorumluluk boyutunu netleştirecek.


Hukuki Boyut ve Muhtemel Suçlamalar

Olayın kayıtlarına göre;

  • Çocuğun Gözetimsiz Bırakılması ve İhmali: 24 saat hastane kontrolünden çıkartılan bebek, gerekli tıbbi desteği alamadığı için zarar gördüyse “ihmal suretiyle çocuğun zarar görmesi” veya “ölümüne sebebiyet verme” suçlaması gündeme gelebilir.

  • Cenaze Defi Usulsüzlüğü: Türkiye’de cenaze işlemlerinin ve mezara bırakma süreçlerinin belirli kurallara göre yapılması zorunludur. Bebeğin tıbbi olarak ölü ilan edilmeden gömülmesi, “cesede muamelenin usulsüz yapılması” suçunu oluşturabilecektir.

  • Beyan ve İftiraya Yönelik İddialar: S.A.’nın bebeğin babası olmadığına dair iddiası, gerekli DNA raporunun sonucuna göre “babanın çocuğa bakmaması” veya “çocuğun tanınmasını engelleme” gibi ek soruşturmaları gündeme getirebilir.

Savcılık, bu nedenlerle soruşturmayı “çocuğun sağlığına kasten veya taksirle zararı” ve “resmî işlemlere aykırı davranma” başlıkları altında derinleştirdi. Her iki şüpheli de “gözaltı süresinin adliyeye sevkiyle” adli kontrol veya tutuklama kararını bekliyor.


Medyatik Yankılar ve Toplumsal Tepkiler

  • Medyada Geniş Yankı: Olay, Mynet’in “Kahreden haber!..” başlığıyla yayınladığı ilk duyurudan sonra Milliyet, Superhaber ve diğer ulusal haber portallarında manşetlere taşındı. Sosyal medyada #ArnavutköyBebek etiketiyle anılar paylaşıldı

  • Sosyal Medya Tepkileri: Kullanıcılar, “Anne neden yardım istemedi?”, “Hastaneden bebeği kaçırmak nasıl mümkün oldu?”, “Cezalar yetersiz kalacak mı?” gibi sorularla tepkilerini dile getirdi. Bir kısmı “Genç kızın psikolojik durumu nedir?”, “Babasının psikolojik mirası çocuğa yansımış olabilir mi?” yorumları yaptı.

  • Uzman Görüşleri: Çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanları, evlilik dışı hamilelik yaşayan genç kadınların kapalı ve desteksiz bir çevrede kalmasının, özellikle üniversite ortamındaki yalnızlığın risk teşkil ettiğini belirtti. “Özellikle doğum sonrası destek hattı, devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşları tarafından üniversitelerde birimler kurulmalı” denildi.


Toplumsal Boyut ve Alınması Gereken Dersler

  1. Üniversitelerde Psikososyal Destek İhtiyacı: Genç kadınların hamilelik döneminde ve doğum sonrasında psikolojik danışmanlık hizmetine kolay erişimi, benzer vakaların önüne geçebilir.

  2. Hastane Protokollerinin Güçlendirilmesi: “Emzirme bahanesiyle bebek kaçırma” gibi aksiyonlara engel olacak güvenlik protokolleri gözden geçirilmeli; hem güvenlik hem de mahremiyet dengesi korunarak yeni düzenlemeler hayata geçirilmeli.

  3. Hukuki Bilinçlendirme: Anne ve babaların doğum, defin ve adli süreçlerle ilgili temel bilgileri edinmesini sağlayacak yerel yönetim seminerleri ile toplumsal cehaletin azaltılması hedeflenmeli.

  4. Medya Etiği ve Mahremiyet: Olayın duyurulmasında anne, bebek ve aile bireylerinin kimlik bilgilerinin gizlenmesi kamuoyunun hassasiyetini koruyacaktır. Bu vakada “Aynur Ç.” ifadesi kullanılsa da, toplum vicdanını rahatlatacak “gizlilik zırhı”na dikkat edilmeli.


Sonuç ve Beklenen Gelişmeler

Arnavutköy Asri Mezarlığı’nda 1 Haziran 2025 günü bulunan 2 günlük bebek cesedi vakası, sadece bir ceza soruşturması değil, aynı zamanda sağlık, eğitim ve sosyal destek mekanizmalarının sorgulanmasını da zorunlu kıldı. Şu ana kadar:

  • Aynur Ç. ve S.A. gözaltına alındı; adliyeye sevk edildiler.

  • Bebeğin otopsi ve adli tıp inceleme raporları bekleniyor. Sonuçlar, “canlı doğup doğmadığı” ve “ölüm koşulları” hususunda önemli delil teşkil edecek.

  • Hastane kayıtlarına ilişkin savcılık incelemesi devam etmekte; güvenlik kamerası kayıtları, hem annenin eylemini hem de hastane personelinin prosedürlere uyup uymadığını somutlaştıracak.

  • Toplumun beklentisi, haksızlığa uğramış bu minik canın hakkının hukuk önünde tam anlamıyla korunması ve benzer trajedilerin tekrar yaşanmaması adına önleyici tedbirlerin alınmasıdır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar