Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sanat

İDOB, Winterreise eserini sahneleyecek

Yayımlandı

üzerinde

İDOB’dan yapılan açıklamaya göre topluluk, 7 ve 11 Şubat’ta Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde sanatseverlerle buluşacak. Avusturyalı besteci Franz Schubert’in bestelediği, Alman şair Wilhelm Müller’in kaleme aldığı eser, İDOB Opera ve Orkestra sanatçıları eşliğinde sahnelenecek.

Etkinlikte Modern Dans Topluluğu dansçıları Taner Güngör, Demet Aksular, Berk Can Ceylan, Tufan Elitaş ve Başak Özenç Akay sahnede olacak. Liedler, bariton Kevork Tavityan ve bariton Burak Kul tarafından dönüşümlü olarak, yaylı çalgılar dörtlüsü Aslı Ceren Gürkan, Pınar Gizem Korkmaz, Verda Gül ve Gözde Öcal Güvemli eşliğinde seslendirilecek.

Eser, sevgilisinin başka birine aşık olduğunu fark eden şairin, bu acı gerçeği öğrendikten sonra köyünü ve sevdiklerini geride bırakarak, kendi varoluşunu ve yaşamın anlamını sorgulamasını konu alıyor.

Rejisi ve librettosu Mert Öztekin’e ait eserin koreografisini Deniz Özaydın, Emre Karaca, Evrim Akyay, Huri Murphy, İsmet Köroğlu, Mert Öztekin ve Tuğçe Göncü hazırladı. Eserin dekor ve kostüm tasarımını Olcay Engin Kaymaz, görsel ve ışık konseptini de Burhan Yücel yaptı. Eserin dekor tasarımında İstanbul Devlet Opera ve Balesi ile farklı kurumlardaki atık kağıtlar kullanılarak, kağıt israfına dikkati çekmek ve geri dönüşüme katkı sağlamak hedefleniyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sanat

Müzede sergilenen 6 milyon dolarlık muzu yine yediler

Yayımlandı

üzerinde

tarafından yapılan açıklamaya göre, güvenlik ekibi, muzun bir ziyaretçi tarafından tekrar yenmesi üzerine “iç prosedürler doğrultusunda hızlı ve sakin” şekilde müdahale etti.

Muz birkaç dakika içinde yeniden yerine yerleştirildi. Açıklamada, eserdeki muzun “sadece geçici bir unsur” olduğu ve sanatçının talimatları doğrultusunda düzenli olarak yenilendiği belirtildi.

Sanatçının ise ziyaretçinin muzun kendisini sanat eseri sanmasından hayal kırıklığı yaşadığı aktarıldı. Cattelan’a göre, eğer gerçekten eseri yemek isteseydi, muzla birlikte kabuğunu ve yapıştırıldığı bandı da yemeliydi.

Müze olaya ilişkin herhangi bir suç duyurusunda bulunmadı.

“Comedian” eseri, sanat piyasasındaki finansal spekülasyonların saçmalığını ve bilgi sistemlerinin kırılganlığını vurgulamayı amaçlıyor.

İLK YENME VAKASI DEĞİL

2019’da Art Basel Miami’de, performans sanatçısı David Datuna, duvardaki muzu alıp herkesin önünde yemişti. Eser bu olayın ardından 120 bin dolara satılmıştı.

2023’te Güney Kore’deki Leeum Sanat Müzesi’nde bir sanat öğrencisi de aynı şekilde muzu yemişti.

Kasım 2024’te, Çinli koleksiyoncu ve kripto girişimcisi Justin Sun, “Comedian”i 6,24 milyon dolara satın aldıktan sonra eserdeki muzu yedi.

, eserin şimdiden “son 30 yılın en çok yenilen sanat eseri” haline geldiğini belirtti.

Okumaya Devam Et

Sanat

Tel kırma sanatıyla aile ekonomisine katkı sağlıyorlar

Yayımlandı

üzerinde

Kadınlar, hobi olarak başladıkları bu sanatı zamanla meslek haline getirirken, taleplere yetişmekte zorlandıkları dönemlerde dayanışma örneği sergileyerek birbirlerine destek oluyor. Böylece sadece ekonomik kazanç değil, sosyal dayanışma da güçleniyor.

Tel kırma sanatıyla geçmişin izlerini günümüze taşıyan kadınlar, örnek alınacak bir başarı hikayesine imza atmaya devam ediyor. Kadınlar, bu imkanları sunan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyor. Kursiyerlerin el emeği göz nuru ürünleri, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerden de büyük ilgi görüyor. Tel kırma yapımını öğrenen kadınlar, kurs sonunda kendi iş yerlerini açmayı planlıyor. Kurstaki usta öğretici Cemile Erek, yoğun talep gören kursta kadınlara en iyi şekilde tel kırma sanatını öğrettiklerini söyledi.

Okumaya Devam Et

Sanat

50 sene önce başladı: Yarım asırdır işini sanata dönüştürüyor

Yayımlandı

üzerinde

İlkokulu bitirdikten sonra mesleğe başladığını ifade eden Yanar, “İlkokulu bitirdikten sonra bir ay kadar tamirci olarak çalıştım. Ancak, karşı dükkandaki bakırcılar ve onların sanatı bana daha cazip geldi. Böylece bakırcılığa başladım. Ustam, bakır termosifon ve kahveci kazanları yapardı. Askere gidene kadar onun yanında çalıştım. Askerden döndükten sonra, banyo kazanı, termosifon yaparken el sanatlarına olan merakım daha da arttı. Ustam aynı zamanda güveç gibi ürünler ve birkaç cami alemi de yapmıştı. Ustam mesleği bıraktıktan sonra, sanata olan sevgimden dolayı kendimi bu alanda eğitmeye başladım.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar