Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Ekrem İmamoğlu’nun Avukatı Mehmet Pehlivan’dan Diploma Tartışmasına Nokta Koyacak Açıklamalar

Yayımlandı

üzerinde

Ekrem İmamoğlu’nun Avukatı Mehmet Pehlivan’dan Diploma Tartışmasına Nokta Koyacak Açıklamalar

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, üniversite diploması ve yatay geçiş süreciyle ilgili ortaya atılan iddialar nedeniyle uzun süredir gündemde yer alırken, avukatı Mehmet Pehlivan son dönemde kamuoyuna açıklamalar yaparak tartışmaya kesin bir son verme niyetinde olduğunu duyurdu. Pehlivan’ın sunduğu veriler, hem İmamoğlu’nun diplomasının geçerliliğini hem de yatay geçiş işleminin hukuki zeminde doğru şekilde gerçekleştirildiğini gözler önüne seriyor.


Diplomanın Tarihçesi ve Yatay Geçiş Süreci

Ekrem İmamoğlu, eğitim hayatına Girne Amerikan Üniversitesi’nde başladıktan sonra, İstanbul Üniversitesi’nde devam eden yatay geçiş işlemiyle ilgili süreci titizlikle yürüttü. O dönemde yatay geçiş için belirlenen kriterler arasında; başvuru tarihine uyum, tüm derslerden başarılı geçilme ve belirli bir not ortalamasına sahip olma yer alıyordu.

Avukat Mehmet Pehlivan, bu kriterlerin İmamoğlu tarafından eksiksiz yerine getirildiğini ve yatay geçişin o dönemin yönetmeliği çerçevesinde gerçekleştirdiğini belirtiyor. Özellikle “tanınma” ve “denklik” gibi kavramların o dönem yatay geçiş için zorunlu şartlar olmadığına dikkat çekiyor. Pehlivan, tanınma ve denklik kavramlarının 1996 yılında yasal mevzuata tam olarak oturtulmasına rağmen, İmamoğlu’nun geçiş sürecinde hiçbir koşulun ihlal edilmediğini vurguluyor

.YÖK Raporu ve İddiaların Temeli

Diploma tartışmasının asıl kıvılcımı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan raporda yer alan bazı ifadelerden kaynaklanıyor. Raporda, Girne Amerikan Üniversitesi’nin tanınırlığının ancak belirli bir tarihte kesinleştiği, yatay geçiş için uygun üniversiteler arasında olmadığı yönündeki iddialar yer aldı. Bu durum, İmamoğlu ve kamuoyu nezdinde ciddi şüphelerin oluşmasına neden oldu.

Pehlivan’ın açıklamalarına göre, YÖK raporunda yer alan iddiaların hukuki dayanağı bulunmuyor. Raporda, 1993’ten sonra denklik verilen bazı örnekler gösterilerek, aynı ölçütlerin 1990 yılında yapılan yatay geçiş işlemlerinde de geçerli olduğunu kanıtlar nitelikte belgeler sunuldu

. Böylece, hem İmamoğlu’nun hem de diğer vatandaşların başvurduğu yatay geçiş işlemlerinin yasal zeminde gerçekleştirildiği ortaya kondu.


Avukat Pehlivan’ın Paylaştığı Veriler ve Hukuki Girişimler

Mehmet Pehlivan, son günlerde kamuoyuna yaptığı açıklamalarda; YÖK raporuna katkıda bulunan beş kişi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını duyurdu. Suç duyurusu kapsamında, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, görevi kötüye kullanma, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma, resmi belgeyi gizleme, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve iftira” gibi suçlamalar yer alıyor. Bu adımlar, İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili ortaya atılan iddiaların siyaset amaçlı manipülasyon olarak değerlendirilmesi ve yargı sürecine müdahale edilmek istenmesinin önüne geçme amacı taşıyor

.Pehlivan, açıklamalarında şu ifadelere yer veriyor:

  • Yatay geçiş kriterleri: İlanda belirlenen üç temel kriterin (başvuru tarihi, tüm derslerden geçme ve belirli not ortalaması) İmamoğlu tarafından karşılandığını, dolayısıyla diplomasının ve yatay geçişinin hukuken geçerli olduğunu savunuyor.
  • Tanınma ve Denklik Şartı: “Tanınma, denklik için şart değildir. Denklik de yatay geçiş için şart değildir” diyerek, bu kavramların o dönemde geçerli bir kriter olmadığını vurguluyor.
  • Belgelerle Kanıtlanabilirlik: YÖK raporunda yer alan iddiaların aksine, İmamoğlu’nun diploması ve yatay geçiş sürecinin tüm belgelerle kanıtlandığını ve devlet kayıtlarıyla doğrulandığını belirtiyor

Bu açıklamalar, İmamoğlu’nun kişisel itibarını zedelemeye yönelik iddiaların asılsız olduğunu ve resmi süreçlerin tamamının hukuki dayanaklara sahip olduğunu ortaya koyuyor.


Siyasi ve Hukuki Boyutlarıyla Olayın Değerlendirilmesi

Diploma tartışması, yalnızca İmamoğlu’nun eğitim hayatıyla sınırlı kalmayıp, geniş çapta siyasi ve hukuki tartışmalara da yol açtı. Pehlivan’ın savunmasında;

  • Kamuoyunun Bilgilendirilmesi: YÖK raporundaki çarpıtılmış ifadelerin kamuoyuna yansıtılarak, siyasi amaçlarla manipülasyon yaratılmaya çalışıldığını ifade ediyor.
  • Hukukun Üstünlüğü: Söz konusu tartışmanın, hukuki zeminde bir temele oturtulması gerektiğini, aksi takdirde hukuki güvenlik ve kazanılmış haklara zarar vereceğini dile getiriyor.
  • Önceki Şikayetler: 2020 yılında CİMER’e yapılan başvurular ve üniversite incelemeleri de göz önüne alındığında, konuya ilişkin defalarca yasal açıklamaların getirildiğini hatırlatıyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da sürece dahil olması, olayın ne kadar hassas ve siyasal yansımaları olan bir mesele olduğunu gösteriyor. Ancak Pehlivan, tüm bu süreçte belgelerle desteklenen delillerin, iddiaların asılsızlığını ortaya koyduğunu savunarak, “Olayın seyrini değiştirecek, ‘daha ne olsun’ dedirtecek belgeler paylaşacağız” ifadeleriyle dikkat çekti


Sonuç: Hukuki Gerçeklik ve Kamuoyunun Bilgilendirilmesi

Ekrem İmamoğlu diploması meselesi, uzun süredir gündemde tartışılan bir konu olmakla birlikte, avukatı Mehmet Pehlivan’ın paylaştığı veriler ve belgeler, tüm iddiaların hukuki zeminini sarsacak nitelikte. Pehlivan, yatay geçiş kriterlerinin açıkça karşılandığını ve İmamoğlu’nun diplomasının yasal bir çerçevede alındığını kanıtlayan belgeleri kamuoyuna sunarak, bu tartışmaya kesin bir son verme kararlılığında olduğunu ortaya koyuyor.

Bu gelişmeler ışığında, hem İmamoğlu’nun kişisel itibarı korunurken hem de yargı sürecinin siyasi baskılardan uzak, hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde yürütülmesi hedefleniyor. Belgeler ve resmi kayıtlarla desteklenen açıklamalar, diplomanın ve yatay geçiş sürecinin yasal olduğunu bir kez daha doğruluyor. Böylece, kamuoyunun yanıltıcı ve manipülasyona açık bilgiden korunması amaçlanıyo

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün “Duvar Testi” Tepki Çekti: “Karpuz mu o dayı?”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
23 Nisan’da Silivri açıklarında meydana gelen 6,2’lik depremin ardından Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün binaları duvarlara eliyle ve fenerle tıklatarak kontrol etme yöntemi sosyal medyada “Karpuz mu o dayı?” yorumlarına neden oldu. Detaylı haber, uzman görüşleri ve alternatif denetim yöntemleri bu makalede.

Özet

23 Nisan 2025 tarihinde İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrasında Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün binaların sağlamlığını, duvarlara eliyle ve elindeki fenerle tıklatarak test etmesi sosyal medyada geniş yankı uyandırdı . Pek çok kullanıcı yöntemi tiye alarak “Karpuz mu o dayı?” ve “Yeni teknoloji olsa gerek” gibi yorumlar yaptı .


Olayın Arka Planı

İstanbul’u paniğe sürükleyen 6,2 büyüklüğündeki deprem, yetkilileri ve belediyeleri hızla sahaya çıkmaya zorladı . Büyükçekmece Belediyesi de, bölgedeki olası hasar riskini en aza indirmek amacıyla yerinde denetimlere başladı .


Hasan Akgün’ün Denetim Yöntemi ve Görüntü Detayları

Duvarlara El ve Fenerle Tıklatma

Belediye Başkanı Akgün, paylaştığı görüntülerde önce duvarlara eliyle tıklayarak sağlamlık testi yaptı, ardından elindeki feneri duvara dayayarak aynı işlemi tekrarladı . Görüntülerde, beton yüzeyden gelen tok sesin çatlak veya boşluk olup olmadığını anlamak için kullanıldığı söyleniyor .

Sosyal Medya Tepkileri

Paylaşılan videoya ilişkin olarak sosyal medyada öne çıkan bazı yorumlar şunlar oldu:

  • “Karpuz mu o dayı?”

  • “Yeni teknoloji olsa gerek”

  • “Aşırı bilimsel…”

  • “Temu’dan aldığım depremsavar.”


Uzman Görüşleri ve Teknik Açıdan Değerlendirme

Ne yazık ki, videoda görülen basit tıklatma yöntemi, profesyonel mühendislik tarafından önerilen ayrıntılı yapı incelemelerinin yerini tutmaz . Deprem sonrası bina güvenliği tespitleri;

  1. Akustik korozyon testleri

  2. Termal kamera ile iç yapı analizi

  3. Laboratuvar destekli numune alımı
    gibi bilimsel ve standart protokoller kullanılarak gerçekleştirilir .


Alternatif Denetim Yöntemleri

  • Non-Destructive Testing (NDT) Cihazları: Ultrasonik ve manyetik parçacık testleriyle iç yapıda çatlak tespiti.

  • Dijital Röntgen ve Termal Görüntüleme: Yüzeyin altında kalan boşluk ve çatlakların tespiti.

  • 3D LIDAR Tarama: Yapının tamamının dijital kopyasını çıkarıp karşılaştırmalı analiz.

Bu yöntemler, hızlı saha tespitleri kadar detaylı sonuçlar da sunarak vatandaş güvenliğini en üst düzeye taşır.


Değerlendirme ve Sonuç

Hasan Akgün’ün sosyal medyayı da hareketlendiren “duvar testi” yöntemi, deprem bilincinin ne denli kritik olduğunu bir kez daha hatırlattı. Ancak, profesyonel denetimlerin yerini basit tıklatma yöntemleri tutmamalı; uzun vadede hem mühendislik hem de halk güvenliği için bilimsel protokoller uygulanmalıdır.

Okumaya Devam Et

Gündem

İstanbul’da “HGS Akımı” Kabusu: Gişelere 110 km/s Hızla Girişin Tehlikeli Detayları

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Çekmeköy’de sosyal medyada yayılan “HGS Akımı” alarm veriyor. Hüseyinli gişelerinden 110 km/s hızla geçen sürücü yakalandı, ehliyetine 4 ay el kondu. Olayın tüm detayları ve alınan önlemler bu makalede.

Özet

Çekmeköy’de Hüseyinli HGS gişelerinde bir sürücünün saatte 110 km hızla geçişini sosyal medyada “Hangimiz gişelerden daha hızlı geçeriz” başlığıyla paylaşması, “HGS Akımı” adı verilen tehlikeli bir trendin belirmesine yol açtı. Otoyol Jandarma Teknik Denetim Timi tarafından kısa sürede yakalanan sürücü M.Ö.’ye 6.320 TL idari para cezası kesildi, sürücü belgesine 4 ay el konuldu ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olay, HGS gişelerinin güvenliği ve trafik düzeni açısından büyük risk oluştururken, yetkililer sosyal medya hesapları üzerinden tehlikeli paylaşımlara karşı denetimleri sıklaştırma kararı aldı.


Olayın Detayları

Olay Yeri ve Zamanı

  • 20 Nisan 2025 Pazar günü saat 16.25 civarında, Çekmeköy’deki Hüseyinli gişelerinde meydana geldi

  • Sürücü M.Ö., sosyal medya hesabından “Hangimiz gişelerden daha hızlı geçeriz” etiketiyle, gişelerden 110 km/s hızla geçiş anını paylaştı

Yasal Süreç ve Cezai İşlemler

  • Otoyol Jandarma Teknik Denetim Timi, hız ve sosyal medya paylaşımlarını takibe alarak sürücüyü Poyrazköy Jandarma Karakol Komutanlığı ekiplerine teslim etti .

  • M.Ö.’ye 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na istinaden “saygısız araç kullanmak” ve “trafik kurallarına uymamak” maddelerinden 6.320 TL idari para cezası kesildi

  • İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğince sürücü belgesine 4 ay el konulup, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı


“HGS Akımı” Nedir?

  • Sosyal medya kullanıcılarının “Hangimiz gişelerden hızlı geçeriz” sloganıyla #HGSAkımı hashtag’i altında birbiriyle yarıştığı, tehlikeli video paylaşımlarına verilen ad .

  • TikTok ve Instagram başta olmak üzere kısa video platformlarında, sürücüler gişelere mümkün olan en yüksek hızla girerek sonraki anı kayda alıyor ve internette paylaşıyor .

  • Bu akım, trafik güvenliğini doğrudan tehdit edip, ağır kazalara zemin hazırladığı için jandarma ve polis teşkilatları konuyu “suç” olarak değerlendiriyor .


Güvenlik Tehditleri ve Toplumsal Etki

  • Yaygınlaşma riski: Sosyal medyada binlerce kez izlenen videolar, benzer davranışları özendiriyor ve kazaların artmasına neden olabiliyor .

  • Fiziksel risk: Gişe bariyerlerine veya öndeki araçlara yüksek hızla çarpma durumu, hem sürücü hem de diğer yol kullanıcıları için hayati tehlike oluşturuyor .

  • Hukuki sonuçlar: Basit bir para cezasından büyük tazminat davalarına, sürücü belgesi iptalinden hapis cezasına kadar çeşitli yaptırımlar gündeme gelebilir .


Yetkililerin Alınan Önlemleri

  1. Denetim ve takip: Jandarma ve polis, sosyal medya hesaplarını izleyerek “HGS Akımı” paylaşımlarını tespit ediyor, şüphelilerin plakalarını ve konumlarını belirleyerek müdahale ediyor .

  2. HGS gişe iyileştirmeleri: Gişelere hız tespit radarları yerleştirilmesi ve bariyer sistemlerinin güçlendirilmesi planlanıyor .

  3. Halkı bilinçlendirme: Karayolları ve sivil toplum kuruluşları, sosyal medya üzerinden hız ve trafik güvenliği konusunda bilgilendirme kampanyaları düzenliyor .


Sonuç ve Öneriler

HGS Akımı” adıyla yayılan tehlikeli hız yarışları, İstanbul trafiğinin karmaşık yapısına ek bir risk getiriyor. Sosyal medya popülerliği uğruna hayatlar tehlikeye atılmamalı; sürücüler, trafik kurallarına uymalı, ilgili makamlarsa denetimleri sıkılaştırmalı ve fiziki önlemlerle gişe güvenliğini artırmalıdır.

Okumaya Devam Et

Gündem

23 Nisan’da Balıkesir’de Direk Dansı Krizi: Valilik ve Bakanlık Soruşturma Başlattı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :
Altıeylül Belediyesi’nin 23 Nisan etkinliğindeki direk dansı gösterisi tepkilere neden oldu. Valilik ve İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı. Detaylar burada!

Bu makalede, Balıkesir’in Altıeylül ilçesinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında yapılan “direk dansı” gösterisinin kamuoyunda yarattığı tepkiler, İçişleri Bakanlığı ve Balıkesir Valiliği’nin müdahalesi, Altıeylül Belediyesi’ndeki görevden almalar ile sivil toplum kuruluşlarının planladığı kınama eylemi ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. Ayrıca, haberin SEO uyumluluğunu güçlendirecek etkileyici başlık, meta açıklaması ve anahtar kelimeler de sunulmuştur.

Olayın Detayları

23 Nisan Etkinliğinde Gösteri

Balıkesir’in Altıeylül ilçesinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında sahneye çıkan bir kadının direğe tutunarak gerçekleştirdiği dans performansı, izleyiciler arasında büyük şaşkınlık yarattı.
Gösteriye ait görüntüler sosyal medyada paylaşılarak hızla yayıldı ve kısa sürede binlerce tepki mesajı üretti.

Sosyal Medya ve Halk Tepkisi

Vatandaşlardan gelen eleştiriler, Balıkesir sokaklarında ve internet mecralarında “Çocukların gözü önünde uygunsuz gösteri” tepkileriyle dile getirildi.
Muhalefet cephesinden de “CHP’li belediyelerde skandal zinciri” başlıklı haberler yayıldı; Ensonhaber ise bu gösteriyi “CHP’li Altıeylül Belediyesi’nin 23 Nisan’daki skandalı” olarak yorumladı.

Resmi Açıklamalar

Valilik ve Bakanlık Tepkisi

Balıkesir Valiliği, “Çocukların bulunduğu bir ortamda genel ahlaki değerlerle bağdaşmayan bu gösteri kabul edilemez” açıklamasıyla durumu kınadı ve soruşturma talep etti.
İçişleri Bakanlığı ise sosyal medya hesabından “gösteriyi kınadık ve müfettiş görevlendirdik” duyurusunu yaptı.

Belediye İç Soruşturması

Altıeylül Belediyesi, “Kurumsal değerlerimizle bağdaşmayan bir sahne performansı” tanımıyla ilgili firma ve sorumlu Kültür Müdürlüğü yetkilisi hakkında yaptırımlar başlatıldığını belirtti.
Belediye Başkan Yardımcısı Serdar Karakaş ve Kültür Spor ve Gençlik Müdürlüğü’nden Hakan Semerci görevden alındı.

Sonuç ve Toplumsal Tepkiler

  • Bugün Cuma namazı çıkışında Balıkesir Sivil Toplum Platformu, Balıkesir Aile Platformu ve Eğitime Destek Platformu, “Çürümeye Dur Diyoruz” sloganıyla toplu açıklama yaparak yetkilileri protesto edecek.

  • Soruşturmanın sonuçları ve müfettiş raporu, ilerleyen günlerde kamuoyuyla paylaşılacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar