Gündem
Devlet Bahçeli: İran’a saldırı İsrail’in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılara tepki gösterdi.
Bahçeli, İran’a yönelik saldırıların İsrail’in kanlı yüzünü bir kez daha deşifre ettiğini söyledi.
Yazılı bir açıklama yapan MHP lideri, “İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.” ifadesini kullandı.
Bahçeli, “Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye‘dir.” dedi.
Türkiye’nin etrafının ateşle çevrildiğini belirten Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bölgesel ve küresel istikrarsızlık dalgasının tehlike sınırlarını aşarak iyice sertleştiği, bunun da ötesinde insanlığın merhamet ve medeniyet değerler birikimini vahim düzeyde tehdit ettiği görülmektedir.
Maalesef barış, huzur ve diyalog beklentileri sürekli boşa düşürülmektedir.
Bu süreçte felaket senaryolarına her gün bir yenisi eklenmektedir.
Uluslararası hukuk devre dışı, uluslararası kuruluşlar ahlaken ve fiilen tasfiye halindedir.
Masum ve mazlum toplumlar katliam markajında, hatta soykırım mahzenindedir.
Özellikle ülkemizin etrafı ateşle çevrilmektedir.
Husumet ve huşunet markası, dehşet ve şiddet mahsulü olan İsrail’in açtığı derin yaralar, yaptığı büyük yıkımlar, neden olduğu devasa facialar sadece Türkiye ve bölgemiz açısından değil esasen dünyanın tamamı için ağır bir sancıdır.
Sözde İran’ın nükleer programını vurmak amacıyla dün gece yarısı icra edilen “Yükselen Aslan” isimli kombine terör saldırısı İsrail’in vandal ve kanlı yüzünü tekrar deşifre etmiştir.
Altıncısı önümüzdeki pazar günü Umman’da yapılması planlanan İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereler yoğun olarak sürüyorken İsrail’in savaş ve diline müracaatı başka hesapların varlığına delalettir.
Bu kapsamda İran’a ait nükleer tesis ve askeri üslerin yanı sıra sivil hedefler de acımasızca vurulmuş, İran Genelkurmay Başkanı ile Devrim Muhafızları Komutanı, yanı sıra bilim insanları katledilmiştir.
Gazze’de insanlık ve savaş suçu işleyen, tarihin en trajik soykırımını planlı ve sistematik olarak gerçekleştiren İsrail’in Siyonist ve emperyalist barbarlıkta devamlı çıta yükselttiği bariz şekilde ortadadır.
Artık günü kurtarmaktan başka bir şeye yaramayan bıktırıcı mahiyetli cılız ve kısır kınama mesajlarından çok daha fazlasını aktif ve çok boyutlu yerine getirmek hem küresel adaletin hem de insanlık onurunun haysiyet ve şeref konusudur.
İsrail önüne gelene saldırı düzenlemekte, sabotaj ve suikast kurgusuyla örtülü operasyonlarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır.
Periyodik olarak Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran’a dünyanın gözü önünde saldıran; ikide bir Türkiye’nin ayağına dolaşan bu alçak cehalet ve cinayet suç makinesine karşı askeri, ekonomik ve stratejik önleyici tedbirler alınmazsa dünya her ihtimale açık hale gelecektir.
Bu ihtimalin tezahürü halinde korkunç olayların vasat bulması kaçınılmazdır.

Bebekleri öldüren, yardım gemilerinin önünü kesen, Gazze’yi günbegün eritip yutmak için seferberlik içinde hareket eden bir barbarlığa dayanmak ve katlanmak geldiğimiz bu aşamada akıl ve ahlak dışılıktır.
İsrail Başbakanı’nın Siyonist yayılmacılığın refakatinde, iç politikada sıkışma yaşamasıyla birlikte yakın zamanda yapılacak seçimlerde koltuğundan inme korkusunu içten içe duyması otokontrolünü ziyadesiyle kaybettirmektedir.
Gazze katili Netanyahu derhal atılması gereken bir safradır.
Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili spekülasyonu ise farklı emel ve hedeflere hizmet eden sipariş propagandadır.
Bu safra aynı zamanda İsrail toplumunu da zehirlemekte, daha kötüsü ise küresel ölçekte Yahudi düşmanlığını körüklemektedir.
Gelişmelerin püf noktasında elbette Türkiye vardır.
İsrail’in terörist yönetimi ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz Türkiye hedefini baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmenin peşindedir.
Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye’dir.
Türk milleti Siyonizm’in ve emperyalizmin tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülemeyecektir.
İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.
Aynı şekilde Türkiye Yüzyılına mühür vuracak kutlu hedeflere, terörsüz geleceğe ve ayağa kalkan diriliş ruhuna karşı dolaylı tepkidir.
İçimizdeki İsrail lobisine rağmen milli birlik ve dayanışma şuurumuz kudret ve kuvvetimiz olarak düşmana korku, dosta da güven verecektir.
İsrail’in durdurulması hem milli güvenliğimiz hem de bölge barış ve istikrarı adına tarihi bir sorumluluktur.
Bahse konu sorumluluğun inkar veya ihmali halinde öngörülemez sorunların çıkması mukadder ve muhakkaktır.
ABD ise tarihin ve insanlığın doğru yerinde konuşlanmalıdır.
Bu ülke içinde yükselen siyasi basınç ve ayrılık talepleri, 14 Haziran’da pek çok eyalette yapılacak gösteri ve protestolar hiçbir devletin kendi içinde rahat ve güvenli olmadığına açık işarettir.
Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.
Zira başka bir seçenek kalmamıştır.
Kaldı ki sözün hükmü bitmiş, diplomasi ve diyalog arayışları her fırsat ve zamanda etkisini kaybetmektedir.
Video: İsrail’de misilleme hazırlığı!
Gündem
Tekirdağ’da tarım arazisinde başlayan yangın tül fabrikasına sıçradı

Çorlu’nun Cumhuriyet Mahallesi Ali Osman Çelebi Bulvarı’ndaki bir tarlada saat 16.00 sıralarında anız yangını çıktı. Alevler kısa sürede yayılarak önce seramik fabrikasının deposuna, ardından da yanındaki tekstil fabrikasına sıçradı.
İhbar üzerine bölgeye jandarma, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Emniyete ait TOMA araçları ile çevre illerden itfaiye ekipleri de takviye olarak bölgeye gönderildi. Ekiplerin çalışmasıyla anız ve seramik deposundaki yangın kontrol altına alındı.
Tekstil fabrikasındaki yangını söndürme çalışması sürüyor.
Gündem
Netanyahu: “Hamas silahlarını bırakırsa savaş yarın sona erebilir” — Gazze hedefimiz işgal değil, ‘özgürleştirmek’
Açıklaması
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Gazze’de savaşın bitmesi için Hamas’ın silahsızlandırılmasını şart koştu. Netanyahu’nun beş maddelik ateşkes şartları, Gazze politikası ve uluslararası tepkiyi detaylandıran analiz. Kaynaklar: Reuters, AP, Guardian, Politico.
Giriş
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Gazze’de devam eden çatışmaların sona ermesi için Hamas’ın silahlarını bırakmasını temel şart olarak açıkladı. Netanyahu “Hamas silahlarını bırakırsa savaş yarın sona erebilir” ifadelerini kullanarak, amacın Gazze’yi işgal etmek değil “Hamas’tan özgürleştirmek” olduğunu belirtti. Bu açıklama, İsrail yönetiminin kısa ve orta vadeli hedefleri ile uluslararası tepkileri yeniden gündeme taşıdı
Netanyahu’nun Açıklaması: “Savaş Yarın Biter” Şartı
Netanyahu, ateşkese dönüş için somut bir şart koydu: Hamas’ın silahlarından vazgeçmesi ve rehinelerin serbest bırakılması. İsrail hükümetinin sunduğu beş ilke arasında Hamas’ın silahsızlandırılması, Gazze’de güvenlik kontrolünün sağlanması ve sivil yönetim kurulması yer alıyor. Bu beş ilke, İsrail’in operasyondan beklentisini ve sonrasına dair vizyonunu özetliyor.
Bu Açıklama Ne Anlama Geliyor?
Netanyahu’nun ifadeleri iki katmanı işaret ediyor: askeri hedef (Hamas’ın etkisizleştirilmesi) ve siyasi hedef (Gazze’de İsrail yanlısı veya uluslararası denetimli bir güvenlik çerçevesi). Başbakan’ın “işgal değil, özgürleştirme” vurgusu, mesajın meşruiyetini artırmaya yönelik bir kamu diplomasisi hamlesi olarak okunuyor. Ancak “silahsızlandırma” ve “güvenlik kontrolü” pratikte nasıl uygulanacağı konusunda ciddi hukuki ve insani soru işaretleri doğuruyor.
Uluslararası Tepkiler ve İnsanî Durum
Dünya kamuoyu, Gazze’deki insani krizin şiddeti ve sivil kayıplar nedeniyle tedirgin. Bazı Batılı liderler ve uluslararası örgütler operasyon planlarına itiraz ederken, İsrail iç politikası ve güvenlik endişeleri farklı bir baskı yaratıyor. Medya raporları, planın uygulanması halinde insani yardıma erişim, mülteci korunması ve savaş hukuku meselelerinin daha da karmaşıklaşacağına dikkat çekiyor.
Savaşın ‘yarın’ bitmesi mantıklı mı? Gerçekçi değerlendirme
“Savaş yarın sona erer” söylemi siyasi bir hedef belirtiyor; pratikte ise şunlar göz önünde bulundurulmalı:
-
Hamas’ın silahlarını anlık ve tam olarak bırakması operasyonel olarak nadiren mümkün.
-
Rehine meselesi müzakere, takas veya müdahale gerektirebilir.
-
Gazze’yi ‘silahsızlandırma’ süreçleri uzun süreli güvenlik, denetim ve yeniden yapılandırma gerektirir.
Dolayısıyla, kısa vadede anlaşma sağlanırsa lokal ateşkes mümkün olsa da “yarın tamamen barış” ifadesi sembolik ve politika mesajı ağırlıklıdır.
Gündem
Kayıp iş insanı Halit Yukay için aramalar 6. günde sürüyor — Tekne parçaları kıyıya vurdu, arama bölgesi genişletildi
Yalova’dan 4 Ağustos’ta Bozcaada yönüne açılan iş insanı Halit Yukay’dan 6 gündür haber yok. Sahil Güvenlik, emniyet dalış timleri ve yerel ekiplerin katıldığı arama kurtarma çalışmaları sürerken, Paşalimanı ve çevresinde kıyıya vuran tekne parçaları bulundu. Parçaların Yukay’a ait “Graywolf” isimli tekneye ait olduğu yönünde ilk tespitler yapıldı; ekipler enkaz ve deniz yüzeyindeki izleri incelemeye devam ediyor.
Olayın ilk bildirilmesine göre, Yukay 4 Ağustos günü öğleden sonra Yalova’dan denize açıldı. İhbarın ardından Sahil Güvenlik ekipleri bölgeye yönlendirildi; ilk günlerde helikopter, Sahil Güvenlik botları ve bölge balıkçı tekneleriyle tarama yapıldı. İz takip çalışmalarının yoğunlaştırılması üzerine, Sahil Güvenlik ve emniyet birimleri su altı aramalarını artırdı.
Arama çalışmalarına kurumsal ve teknik destek de getirildi. Bursa, Çanakkale ve Samsun emniyetine bağlı toplam 13 uzman dalgıç (kurbağa adam) su altı taramalarına katılırken, İzmir’den ROV (uzaktan kumandalı su altı aracı) desteği talep edildiği bildirildi. Dron ve helikopter taramalarıyla deniz yüzeyi ve kıyı hattı sistematik olarak taranıyor; kıyıya vuran parçalar ve kayalıklarda tespit edilen izler uzman ekiplerce toplanıp inceleniyor
Arama sahasında dikkat çeken gelişmelerden biri, ünlü oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ’un sürece dahil olması oldu. Birçok yerel ve ulusal haber ajansının aktardığına göre Tatlıtuğ, sahil ekipleriyle beraber bölgeye giderek arama çalışmalarına destek verdi; bazı haberlerde oyuncunun Sahil Güvenlik ile dalışa katıldığı ve dronla havadan arama yaptığı belirtildi. Tatlıtuğ’un sosyal medyadan paylaştığı harita işaretleri ve çağrıları da arama ekipleri ile paylaşılmak üzere değerlendirildi. Resmi makamlar Tatlıtuğ’un katılımı konusunda sınırlı bilgi verirken, olayla ilgili tüm sahadan gelen bilgilerin doğrulanması gerektiği vurgulanıyor.
Soruşturma cephesinde ise bazı yeni adımlar atıldığına dair haberler var. Bölgedeki ticari bir gemi kaptanının gözaltına alındığı ve savcılık talimatıyla sorgulandığı; daha sonra tutuklama kararının verildiğine ilişkin haberler yayıldı. Bu gelişme, arama ve adli incelemelerin paralel yürütüldüğünü göstermesi bakımından önem taşıyor. Soruşturmanın sel ve hava koşulları, deniz trafiği ve deniz aracının teknik durumu açısından geniş kapsamlı sürdürüldüğü bildiriliyo
Aile ve yakın çevreden gelen bilgiler muhabirler tarafından aktarılırken, yetkililerden gelen resmi açıklamalar bekleniyor. Bazı haber kaynakları, Yukay ile o gün telefonda konuşan kişilerin ifadelerine dayanarak, iş insanının Bozcaada’daki ailesini almak ve arkadaşlarının yanına gitmek üzere yola çıktığı yönünde bilgi aktardı. Bu tür tanık beyanları habere kaynak sağlasa da, emniyet ve Sahil Güvenlik yetkilileri tarafından yapılan teknik tespitler ve adli inceleme sonuçlarının nihai delil teşkil edeceği belirtildi.
Saha çalışmalarında öncelik, olası can kurtarma ve delil koruma olarak ikiye ayrılıyor. Sahil Güvenlik komutanlığı koordinasyonunda yürütülen çalışmalarda deniz yüzeyi, su altı ve kıyı hattı üç ayrı ekiple eş zamanlı takip ediliyor. Bulunan parçalar önce fotoğraflanıp kataloglandı, ardından adli inceleme için güvenli bölgeye çıkarıldı. ROV ve dalgıçların çalışmaları, özellikle derin ve kayalık bölgelerde olası enkaz ve izlerin tespit edilmesi açısından kritik kabul ediliyor.
Haber ajansları ve yerel medya, arama çalışmalarına yönelik “canlı güncelleme” usulünü benimsedi; sahada gelişen bilgiler geldikçe ajanslar tarafından kamuoyuna aktarılmaya devam ediyor. Gazeteciler, aile mahremiyetine saygı gösterilmesi ve doğrulanmamış iddiaların teyit edilmeden yayımlanmaması gerektiğini sık sık hatırlatıyor. Resmi makamların yapacağı açıklamalar olayın resmi seyrini belirleyecek ana kaynak olacak.
Soruşturma ve arama çalışmalarının ilerleyen saat ve günlerde nasıl bir yön alacağı konusunda belirsizlik sürüyor. Yetkililer, bölgedeki hava ve deniz şartlarının aramaları etkileyebileceğini, dolayısıyla tarama planlarında değişiklikler olabileceğini ifade ediyor. Ayrıca sahadan gelen yeni bulguların adli ve teknik ekiplerce analiz edilmesiyle soruşturmanın yönünün daha netleşeceği vurgulanıyor. Kamuoyu ve medya, resmi açıklamalar doğrultusunda gelişmeleri takip etmeye devam ediyor.
(Ajans haberi — Son durumun doğrulanması için Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılığı açıklamaları takip edilmelidir.)
-
Gündem1 hafta önce
Foça’yı Şoke Eden Kayıp: “Efsane Başkan” Ahmet Nihat Dirim’in Oğlu Kerem Dirim Sazlıkta Ölü Bulundu – Vücudunda Derin Kesikler Tespit Edildi!
-
Spor6 gün önce
Kaşoba FK, Kızıldağ Yaylası Köylerarası Turnuvasında Penaltılarla Rakibini Eleyerek Yarı Final Biletini Kapıyor
-
Gündem1 hafta önce
“Banyoda Boğazından Bıçaklanarak Öldürüldü: Trans Birey Nida Nazlıer Cinayeti ve Ardındaki Gerçekler”
-
Ekonomi5 gün önce
İş İnsanlığı Halit Yukay, Lüks Yatıyla Denizde Kayboldu: Parçalanmış Yat Marmara Adası Açıklarında Bulundu
-
Spor6 gün önce
Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi Play-Off Turundaki Muhtemel Rakibi Belli Oldu: Nice-Benfica Kazananı
-
Gündem6 gün önce
Yürekleri Dağlayan Cinayet: Cezaevinden İzinli Çıkan Koca, Eşini Canlı Canlı Yaktı
-
Spor6 gün önce
Benfica’dan Şok Karar: Kerem Aktürkoğlu’nu Fenerbahçe’ye Satmaktan Vazgeçti!
-
Spor5 gün önce
Jose Mourinho Canlı Yayında Gözyaşlarını Tutamadı: Jorge Costa’nın Ölüm Haberi Futbol Dünyasını Sarstı