Açıklaması

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde muayeneden geçemeyen otomobiline öfkelenen bir sürücü, aracını benzin dökerek yaktı. İhbar üzerine itfaiye ve polis ekipleri müdahale etti; otomobil kullanılmaz hale geldi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Giriş

5 Ağustos 2025 akşamı, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bir sürücü, aracının araç muayene istasyonundan geçmemesine sinirlenerek otomobilini ateşe verdi. Olay, çevrede büyük yankı uyandırırken yetkililer hemen bölgeye sevk edildi.

Olayın Detayları

Edinilen bilgilere göre, sürücü aracını muayene ettirmek üzere Bağlar’daki istasyona götürdü. Uzmanlar tarafından yapılan kontrolde araç teknik kriterleri karşılamayınca muayene belgesi düzenlenmedi. Bunun üzerine öfkelenen sürücü, benzin dökerek otomobilini istasyon önünde ateşe verdi

Yangını fark eden çevredekiler durumu itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine ulaşan itfaiye ekipleri, çevredekilerin de yardımıyla yangını kontrol altına alarak söndürdü . Ancak alevler, otomobili kullanılamaz hale getirdi.

Resmi Açıklamalar ve Soruşturma

Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, sürücünün ifadesine başvururken İhlas Haber Ajansı’na (İHA) göre adli ve idari soruşturma başlatıldı . Yetkililer, yangının çıkış nedeni ve mal hasarının boyutuna yönelik rapor hazırlıyor.

Türkiye’de Araç Muayene Sistemi ve Yaptırımlar

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre trafiğe çıkan tüm binek otomobillerin periyodik araç muayeneleri yapılmak zorundadır. Muayeneden geçemeyen araçlar için TÜVTÜRK denetimleri tekrarlanır; geçerli belge alınamadığında sürücüleri para cezaları ve trafikten men cezası bekler. Bu düzenlemeler, trafikte güvenliği sağlamak amacıyla titizlikle uygulanmaktadır.

Uzman Görüşleri ve Toplumsal Tepkiler

Kazazeye mahal vermeyen müdahalenin ardından yerel halk tepkisini sosyal medyada paylaştı. Birçok kullanıcı, “Öfkenin çözümü bu olmamalı” yorumları yaparken, trafik güvenliği uzmanları ise stres yönetimi ve bilgilendirme eksikliğinin vurgulanması gerektiğini belirtiyor. Uzmanlar, sürücü eğitimlerinin güçlendirilmesi ve araç muayene süreçlerinin şeffaflığının artırılmasını öneriyor.

Sonuç

Diyarbakır’daki bu nadir fakat kuvvetli tepkisel olay, araç muayene sistemine dair bilincin önemini bir kez daha ortaya koydu. Sürücünün maddi kaybının yanı sıra trafikte oluşabilecek ek risklerin de altını çizen yetkililer, benzer olayların önüne geçmek için muayene süreçlerinin halk nezdinde anlaşılmasını sağlayacak bilgilendirme kampanyaları düzenleyeceğini açıkladı.

Açıklaması
Seans görüntüleri viral olduktan sonra sahte psikolog iddialarıyla anılan Volkan Uçak, iddialara yanıt vererek geçmişte halıcılık yaptığını ancak bunun psikologluk kariyerine engel olmadığını vurguladı. Denklik süreci, tutuklanma detayları ve avukatlarının savunması haberimizde.

Haber Özeti

Sosyal medya platformlarında paylaşılan seans görüntüleri sonrasında “sahte psikolog” iddialarıyla gündeme gelen Abdullah Volkan Uçak, uzun süredir sessiz kaldıktan sonra İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Uçak, psikoloji eğitimi ve denklik sürecine dair merak edilen tüm detayları paylaştı.

1. Seans Görüntülerinin Viral Olması ve İddialar

Geçtiğimiz haftalarda sosyal medyada paylaşılan Volkan Uçak’ın danışanlarına uyguladığı seans görüntüleri, “4.500 TL ücret aldığı” ve “resmi bir eğitim geçmişi olmadığı” iddialarıyla tartışma yarattı. Kamuoyunda kısa sürede “sahte psikolog” şeklinde anılan Uçak hakkında, “psikoloji diplomasının sahte olduğu” yönünde suç duyuruları yapıldı.

2. Uçak’ın Eğitim ve Denklik Süreci

Uçak, Dublin Üniversitesi’nden 2016 yılında online psikoloji lisans eğitimi aldığı ve yüksek lisansını da internet üzerinden tamamladığını belirtti. Türkiye’de psikolojik danışmanlık yapabilmek için denklik alması gerektiğini, bu nedenle e-Devlet şifresi üzerinden belge kontrolü yapan bir firmayla irtibata geçtiğini ifade etti. Belgelerini paylaşmasının ardından kendisine diploma gönderildiğini, asıl amacının denklik belgelerini almak olduğunu söyledi.

3. “Evet, Geçmişte Halıcılık Yaptım” Savunması

Uçak, sosyal medyada “sahte psikolog halıcı çıktı” başlıkları üzerine, “Evet, geçmişte halıcılık yaptım. Eşimin üzerine kayıtlı halı yıkama şirketinde çalıştım ama bu, psikolog olmama engel değil ki” diyerek kendini savundu. Halıcılık kariyerinin kişisel gelişimini ve sosyal iletişimini güçlendirdiğini, uzmanlık alanıyla çelişmediğini vurguladı.

4. Tutuklanma ve Serbest Kalma Süreci

Mayıs ayında sahte diploma iddiaları kapsamında gözaltına alınan Uçak, 40 gün tutuklu kaldı. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma dosyasında, Uçak’ın “denklik başvurusu” yaptığı firmayla başvuru amacının dışında ilişki kurduğu öne sürülmüş, ancak soruşturmanın sanığı firmanın kabulü üzerine Uçak serbest bırakıldı

5. Hukuki Süreç ve Avukatların Açıklamaları

Avukat Sıdıka Cin, müvekkilinin denklik almak amacıyla hareket ettiğini, diploma talebine itiraz ettiğini ve şikâyetçi olduğunu belirtti. Cin, “Volkan Uçak’ın sahte psikolog olmadığı, eğitim belgelerinin geçerliliğinin araştırılması gerektiği” yönünde suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Avukat Coşkun Karakuş ise Uçak’ın danışanlarına fayda sağladığını, “birçok danışanını iyileştirdiğini” söyleyerek kamuoyundaki linç kampanyasına tepki gösterdi.

6. Sosyal Medya ve Kamuoyu Tepkisi

Uzman olmayan kişilerin psikolojik danışmanlık yapması tartışmaları yeniden alevlendirirken, takipçiler ikiye bölündü. Bazıları Uçak’ın “halıcılık” geçmişinin özgün bir hikâye olduğunu savunurken, bazı kullanıcılar ise “eğitim belgesi ve denklik soru işaretleri” nedeniyle tepki gösteriyor. Bu tartışmalar, psikolojik danışmanlık alanında regülasyon ihtiyacını da gündeme taşıdı.

Sonuç

Volkan Uçak’ın açıklamaları, “sahte psikolog” iddialarını tam olarak ortadan kaldırmasa da, sürecin hukuki yanını ve kişisel geçmişini aydınlatmaya yönelik önemli bir adım oldu. Denklik sistemi, online eğitimler ve psikolojik danışmanlık regülasyonu üzerine tartışmaların devam edeceği kesin.

Not: Bu haber, güncel bilgi akışı ve hukuki süreçler ışığında düzenlenmiştir. Süreçte yeni gelişmeler oldukça güncellenmeye devam edecektir.

Açıklama
Kocaeli Körfez’de 1 Nisan 2025’te 999 kişiyi soslu tavuk dönerle zehirleyen işletme sahibine ve döner ustasına 1,5–8 yıl hapis istemiyle açılan davanın ayrıntıları ve gelişmelerini keşfedin.

Giriş
Kocaeli’nin Körfez ilçesinde 1 Nisan 2025 tarihinde alınan soslu tavuk döneri tükettikten sonra hastanelere başvuran 999 kişiyle ilgili hazırlanan iddianamede, işletme sahibi E.T. ve döner ustası K.Y. hakkında 1,5 yıldan 8’er yıla kadar hapis cezası talep edildi!.

Olayın Seyri ve İddianamenin Özeti

• Tarih ve Yer: 29 Mart 2025’te tedarikçi firmadan teslim alınan tavuk etleri, aynı gün soslanıp dinlendirilmek üzere işletmeye alındı. Ürünlerin son kullanma tarihi 3 Nisan 2025 olarak tespit edildi .

• Ze­hir­len­me Belir­tileri: Mide bulantısı, kusma ve ateş şikâyetleri üzerine 999 kişi, Körfez, Dilovası, Derince Eğitim ve Araştırma, Kocaeli Devlet, Seka Devlet ve Kocaeli Üniversitesi hastanelerine başvurdu .

• Şikâyetçi Sayısı: Dosya kapsamında 287 kişi resmî olarak şikâyetçi oldu .

• Mikrobiyolojik Analiz: Kocaeli Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü’nün yaptığı incelemede, tavuk döner numunesinde dört farklı mikroorganizma seviyesinin yüksek olduğu, bunlardan birinin ölümcül etki potansiyeli taşıdığı belirlendi !.

Suçlamalar ve Ceza İstemleri

1. Taksirle Birden Fazla Kişinin Yaralanmasına Neden Olma

2. Bozulmuş veya Değiştirilmiş Gıda veya İlaç Ticareti

Her iki sanık için 1 yıl 6 aydan başlayıp 8 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor .

Dava Takvimi

• Iddianamenin Kabulü: Körfez 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi .

• İlk Duruşma Tarihi: 7 Ağustos 2025’te hakim karşısına çıkacaklar

Uzman Görüşleri ve Kamuoyu

• Gıda güvenliği uzmanları, benzer vakaların önüne geçmek için sıkı denetim ve son kullanma tarihlerine uyumun kritik olduğunu vurguluyor.

• Olay, “soslu tavuk döner zehirlenme” vakaları arasında rekor rakamıyla anılıyor ve sektöre önemli bir uyarı niteliği taşıyor.

Sonuç ve Beklentiler

Davanın seyri, gıda işletmelerinin hijyen ve saklama koşulları konusunda emsal kararlar doğurabilir. Mahkemenin alacağı karar, hem mağdurların hakkını koruma hem de gıda sektöründe caydırıcılık oluşturma açısından takip ediliyor.