Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Cam şişelerde mikroplastik oranı daha yüksek çıktı

Yayımlandı

üzerinde

Fransa’nın gıda güvenliği ajansı ANSES’in yayımladığı yeni bir araştırmaya göre, cam şişelerde satılan içecekler (su, gazlı içecekler ve alkol de dahil) plastik şişelere kıyasla daha fazla mikroplastik içeriyor.
Bu şaşırtıcı bulgu, mikroplastiklerin yayılımı üzerine yapılan çalışmalara önemli bir katkı olabilir.

Mikroskobik ve genellikle görünmeyen bu plastik parçacıklar, soluduğumuz havadan yediğimiz yiyeceklere ve hatta insan vücudunun çeşitli bölgelerine kadar her yerde tespit ediliyor. Mikroplastiklerin insan sağlığına doğrudan zarar verdiğine dair kesin bir kanıt henüz yok, ancak bu konudaki araştırmalar hız kazanıyor.

LİTRE BAŞINA 100 PARÇACIK

AFP’ye konuşan ANSES araştırma direktörü Guillaume Duflos, araştırma kapsamında Fransa’da satılan farklı içeceklerdeki mikroplastik miktarlarını ve bu miktarın kullanılan şişe türüne göre nasıl değiştiğini incelediklerini belirtti.

Elde edilen sonuçlara göre, cam şişelerde satılan gazlı içecekler, limonatalar, buzlu çaylar ve biralarda litre başına ortalama 100 mikroplastik parçacık bulundu. Bu oran, plastik şişe veya metal kutulardaki miktarın 5 ila 50 katı arasında.

“Tam tersi bir sonuç bekliyorduk” diyen doktora öğrencisi Iseline Chaib, çıkan parçacıkların camdan değil, şişe kapaklarının dış yüzeyindeki boyadan kaynaklandığını fark ettiklerini aktardı. Bu boyaların renginin, şeklinin ve polimer yapısının örneklerdeki mikroplastiklerle birebir örtüştüğü belirtildi.

ANSES’e göre, şişe kapaklarında gözle görülmeyen minik çizikler oluşuyor ve bu da sürtünmeden kaynaklı olarak mikroplastiklerin şişe kapağı yüzeyine yayılmasına neden oluyor.

SU DAHA AZ ETKİLENMİŞ

Sularda ise tüm şişe türlerinde mikroplastik oranı görece düşük çıktı. Cam şişede litre başına 4.5, plastik şişede ise sadece 1.6 parçacık tespit edildi.

Ancak gazlı içeceklerde litre başına 30 mikroplastik, limonatalarda 40, birada ise 60 parçacık bulundu.

MİKROPLASTİKLER ZARARLI MI?

ANSES, şu anda mikroplastiklerin insanlar için ne kadarının toksik olduğunu gösteren kesin bir referans bulunmadığını belirtiyor. Bu yüzden açıklanan oranların sağlık açısından risk oluşturup oluşturmadığını söylemek zor.

Ancak iyi haber şu ki üreticileri bu kirliliği azaltmak için şişe kapaklarında basit temizlik yöntemleri uygulayabilir. Kurumun denediği bir yöntem, kapakların önce hava üflenerek, ardından su ve alkolle temizlenmesini içeriyordu. Yöntem mikroplastik bulaşmasını yüzde 60 oranında azalttı.

Araştırmadan elde edilen bulgular hakemli bilimsel dergi Journal of Food Composition and Analysis’te yayınlanan bir makalede sunuldu.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

Evrenin derinliklerinden gelen sinyal çözülmenin eşiğinde

Yayımlandı

üzerinde

Astronomlar, evrenin derinliklerinden yayılan bir radyo sinyalini çözmenin eşiğine geldiklerini duyurdu.

Hakemli bilimsel dergi Nature Astronomy’de yayınlanan araştırma makalesinde sinyalin evreni oluşturduğu varsayılan Büyük Patlama’dan sadece 100 milyon yıl sonra yayılmaya başladığı ifade edildi.

Bilim insanları uzayda ne kadar uzağa ve derinliklere bakarsa o kadar “geçmişe gitme” şansı elde ediyor. Bu, ışığın kat ettiği yolun uzamasıyla geçen zamanın da artmasından kaynaklanıyor. Derinliklerden gelen ışık veya sinyaller aslında bir o kadar da eski bir zamanı temsil ediyor.

İLK YILDIZLARIN DOĞUMU

Bilim insanlarının gizemini çözmeye çalıştığı bu radyasyon patlaması da henüz başlangıç ​​aşamasındaki kozmosun en erken yıldızları ve kara delikleri doğurmasıyla serbest kaldı.

Cambridge Üniversitesi’nden gökbilimci ve çalışmanın ortak yazarı Anastasia Fialkov, “Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş, daha yeni anlamaya başladığımız bir hikaye” diye konuştu.

Büyük Patlama’dan sonra birkaç yüz bin yıl süren soğumanın ardından evrende oluşan ilk atomlar, pozitif yüklü bir proton ve negatif yüklü bir elektrondan oluşan ezici çoğunlukla nötr hidrojen atomlarıydı.

Ancak ilk yıldızların oluşumu bunu dengesizleştirdi. Bu doğal kozmik reaktörler devreye girdiğinde, nötr hidrojen atomlarının çoğunluğunu yeniden iyonize edecek kadar enerjik ışık yaydı. Bu süreçte, 21 santimetrelik dalga boyunda ışık üreten fotonlar (ışık parçacıkları) yayıldı ve bu da ilk kozmik yapıların ne zaman oluştuğunun kesin bir göstergesi oldu.

EVRENİN ŞAFAĞININ KAPISINI AÇAN ANAHTAR

Bilim insanlarına göre bu sinyalleri çözmek, evrenin şafağına dair bir anahtar elde etmek anlamına geliyor.

Araştırmacılar, “Popülasyon III yıldızları” olarak da adlandırılan ve bu 21 santimetrelik sinyalin içinde “kilitli” olan ilk yıldızların kütlelerini ortaya çıkarabilecek bir model geliştirdi.

Fialkov, “İlk yıldızların kütlelerinin bu 21 santimetrelik sinyalle ilişkisini tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz. Buna ilk yıldızlar öldüğünde üretilen X-ışınlarından gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X-ışını emisyonlarının etkisi de dahil” dedi ve ekledi:

“Bu içgörüler, Büyük Patlama’yla üretilen hidrojen-helyum bileşimi gibi evrenin ilkel koşullarını canlandıran simülasyonlardan elde ediliyor.”

Araştırma ekibinden, Cambridge astrofizikçisi Eloy de Lera Acedo da şu açıklamada bulundu:

“Radyo teleskoplarımızın bize bu ilk yıldızların kütlesinin ve bu ilk ışıkların günümüz yıldızlarından ne kadar farklı olabileceğine dair ayrıntılar sağladığını gösteren kanıtlar sunduk.”

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Instagram’a dikkat çekici yeni özellik! Reels süresi uzadı

Yayımlandı

üzerinde

Sosyal medya uzmanları, bu hamlenin Instagram’ın TikTok ve YouTube gibi video merkezli platformlarla daha güçlü rekabet etme stratejisinin bir parçası olduğunu belirtiyor.

Özellikle içerik üreticilerinin uzun videolarla daha derin anlatılar oluşturabileceği ve takipçileriyle etkileşimini artırabileceği düşünülüyor.

Özellik kademeli bir şekilde, kullanıcılara sunuluyor.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Hafızaya zarar veren 5 günlük alışkanlık: Beyni tahrip ediyor

Yayımlandı

üzerinde

Patates ve hamburgere kimse hayır diyemiyor. Ancak bunların tadının ötesinde sağlığınıza herhangi bir faydası olup olmadığını düşünmenin zamanı geldi. Yediğiniz şeyler doğrudan beyninizi etkiler.

Kızarmış ve işlenmiş gıdalar şeker ve sağlıksız yağlar açısından zengindir. Hafıza kaybı, ruh hali değişimleri, kafa karışıklığı ve depresyonla bağlantılı olan kronik inflamasyonu tetiklerler. Bu tür yiyecekler ayrıca nörolojik hastalık riskini de artırır. Bunun yerine, dengeli ve besleyici bir diyete geçin. Çok sayıda sebze, meyve, fasulye, mercimek, kuruyemiş, tam tahıllar, yağlı balık ve sızma zeytinyağına odaklanan Akdeniz diyetini deneyebilirsiniz.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar