Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Avrasya Tüneli İşletmecileri Gözaltına Alındı: Yolsuzluk Soruşturmasında Kritik Gelişme

Yayımlandı

üzerinde

AVRASYA TÜNELİ’NDEN EKONOMİYE 8.1 MİLYAR LİRALIK KATKI

Açıklaması:
23 Mayıs 2025 tarihinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında Avrasya Tüneli’nin işletmecileri Mustafa Başar Arıoğlu, Erdem Arıoğlu ve Özge Arıoğlu’nun da gözaltına alındığı operasyon detayları ve soruşturmanın kapsamı bu makalede.

Giriş ve Olayın Özeti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında, 23 Mayıs 2025 sabahı gerçekleştirilen dördüncü dalga operasyonda Avrasya Tüneli’nin işletmecileri de gözaltına alındı. Soruşturma, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) nezdindeki usulsüzlük iddialarını konu alıyo

Gözaltına Alınan İsimler

Operasyonda, Yapı Merkez İnşaat’ın sahibi olan ve hem Avrasya Tüneli hem de 1915 Çanakkale Köprüsü’nün işletmesini yürüten;

  • Mustafa Başar Arıoğlu

  • Erdem Arıoğlu

  • Özge Arıoğlu
    adlı üç yönetici hakkında gözaltı kararı uygulanmıştır

Soruşturmanın Kapsamı

Savcılık, “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” gibi çok sayıda suçlamayla yürüttüğü soruşturma kapsamında;

  • İSTAÇ, KİPTAŞ ve Yol Bakım Daire Başkanlığı’ndaki incelemeler,

  • Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu önceki dalgalarda tutuklanan isimler,

  • Yeni dalgada 45–49 kişilik gözaltı listesi
    gibi adımları içermektedir

Yapı Merkez İnşaat ve Projeler

Yapı Merkez İnşaat, Türkiye’nin en büyük altyapı projelerinden olan Avrasya Tüneli ile 1915 Çanakkale Köprüsü’nün hem tasarım hem işletme aşamalarında kritik rol oynuyor. Şirketin ihalelere katılım süreçleri ve elde ettiği kar payları, soruşturmanın odak noktalarından biri olarak gösteriliyor

İddialar ve Deliller

Savcılık,

  1. Haksız kazanç paylaşımı,

  2. Kamusal ihalelerde yandaş firmalara avantaj sağlanması,

  3. Belgelerde sahtecilik
    gibi iddiaların izini sürüyor. Ayrıca, İBB bünyesinde görevli bazı üst düzey yöneticilerin beyanları da soruşturma dosyasına girdi

Kamuoyunun ve Siyasetin Tepkisi

Bu gelişme, hem projelere güvenin sarsılması hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimine yönelik eleştirileri artırması bakımından önem taşıyor. Ana muhalefet partileri ve iş dünyası temsilcileri, şeffaflık çağrısı yaparken; iktidar cephesi, soruşturmanın arkasındaki “siyasi tutuklama” iddialarını gündeme getirdi.

Sonuç ve Beklentiler

Gözaltı işlemlerinin tamamlanmasının ardından savcılığın tutuklama talepli ek soruşturma süreci başlayacak. Hukuki sürecin yanı sıra, Avrasya Tüneli ve Çanakkale Köprüsü’nün işletme ruhsatlarına ilişkin belirsizlikler de yakından izlenecek.


Hazırlayan: FATİHDOGANMEDYA Haber Analiz Ekibi
Güncelleme: 23 Mayıs 2025, 12:30

Gündem

11. Yargı Paketi TBMM’de: Güler — “Denetimli serbestlik 3 yıl erken olacak, 55 bin mahkumu kapsıyor”

Yayımlandı

üzerinde

11. Yargı Paketi TBMM’de: Güler — “Denetimli serbestlik 3 yıl erken olacak, 555 bin mahkumu kapsıyor”

Tarih / Saat: 27 Kasım 2025 — 15:35 (İstanbul)
Okuma süresi: 4 dakika
Yayın: FatihDoganMedya — Web Haber


TBMM’ye sunulan 11. Yargı Paketi’yle, COVID-dönemi düzenlemelerini genişleten infaz değişiklikleri yer alıyor. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, “Af değil; koşullu salıverme—denetimli serbestlik üç yıl daha erken uygulanacak” açıklamasını yaptı; ilk etapta 54–55 bin hükümlünün bu düzenlemeden yararlanması öngörülüyor.


Haber metni

TBMM Başkanlığı’na sunulan ve kamuoyunda “11. Yargı Paketi” olarak anılan tasarı, infaz rejiminde değişiklikler öngörüyor. Paketin en dikkat çeken maddelerinden biri, COVID-dönemiyle ilişkili düzenlemelerin kapsamının genişletilmesine ilişkin düzenleme. Bu kapsamda bazı hükümlüler için denetimli serbestliğe ayrılma süreleri öne çekiliyor.

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, TBMM’de yaptığı açıklamada düzenlemenin “af” olarak nitelenmemesi gerektiğini vurgulayarak bunun bir koşullu salıverme uygulaması olduğunu söyledi. Güler, “Denetimli serbestlik 3 yıl daha erken gerçekleşecek. Af değil koşullu salıverme olacak. İlk etapta 54–55 bin mahkumu ilgilendiriyor” ifadelerini kullandı.

Pakette yer alan teknik düzenlemeler arasında, kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve açık cezaevinden denetimli serbestliğe geçiş düzenlemelerinde “3 yıl öne çekme” formülü bulunuyor; tasarı 31 Temmuz 2023 ve öncesi tarihi kapsayan (COVID dönemi) suçları hedef alan düzenlemeler içeriyor. Bu kapsamın ilerleyen yıllarda daha fazla hükümlüyü kapsayabileceği belirtiliyor.

Adalet Bakanlığı tarafından teknik destek verilen ve Meclis’e sunulan kanun teklifinin madde sayısı konusunda resmi kaynaklarda 38 maddelik bir teklif kaydı yer alıyor; paket ayrıca trafik, bilişim, kamu düzeni gibi farklı başlıklarda değişiklikler de öngörüyor. Parlamento sürecinde komisyon çalışmalarıyla maddelerde değişiklikler olabileceği hatırlatılıyor.

Hak ve mağdur grupları, muhalefet partileri ve ceza hukukçuları tasarının kapsamı ve uygulama ayrıntıları konusunda yakından izleme çağrısı yaparken, teklif TBMM iç tüzüğü ve komisyon süreçleri tamamlanınca yasalaşma yoluna girecek. Uygulama ayrıntıları (hangi suçları kapsadığı, cezai süre hesaplaması, infaz rejimi geçiş kuralları) meclis gündemindeki metinle netleşecek.


Neden önemli?

  • Kısa vadede tahliye/koşullu salıverme kapsamı: İlk etapta 54–55 bin civarı hükümlünün etkilenmesi öngörülüyor; sayı ilerleyen yıllarda artabili

  • Hukuki nitelik: Hükümet yetkilileri düzenlemeyi “af” değil “koşullu salıverme/infaz erteleme” olarak tanımlıyor; bu tanım, uygulama ve toplumsal tartışma açısından belirleyici.

  • Kapsam: Düzenleme, 31 Temmuz 2023 ve öncesi tarihli fiillere ilişkin COVID-dönemi bağlamlı hükümleri kapsıyor.


Editörün notu — yayın bilgileri

  • Kaynak özetleri: Pakete ilişkin açıklamalar AK Parti cephesinden ve haber ajanslarının ilk duyurularından derlenmiştir. Resmi hüküm ve uygulama ayrıntıları TBMM kayıtları ve kanun teklifi metniyle belirlenecektir.

Okumaya Devam Et

Gündem

FRANSA’DA SKANDAL: İDDİAYA GÖRE ÜST DÜZEY MEMUR, İŞ GÖRÜŞMELERİNDE KADINLARA DİÜRETİK VERDİ

Yayımlandı

üzerinde

FRANSA’DA SKANDAL: İDDİAYA GÖRE ÜST DÜZEY MEMUR, İŞ GÖRÜŞMELERİNDE KADINLARA DİÜRETİK VERDİ

FatihDoganMedya — 27 Kasım 2025, 14:00 (Europe/Istanbul) · Okuma süresi: 4 dakika

Fransa Kültür Bakanlığı’nda uzun yıllar görev yaptığı belirtilen eski üst düzey bir memurun, iş görüşmelerinde aday kadınların içeceklerine yasa dışı diüretik (idrar söktürücü) karıştırdığı; sonuçta en az 200–240 kadının acil tuvalet ihtiyacıyla karşı karşıya kaldığı ve bazılarının kamusal alanlarda küçük düşürücü durumlarla karşılaştığı iddia ediliyor. Olayla ilgili dosyalar, mağdurların ifadeleri ve bilgisayarda bulunan “deney” kayıtları soruşturmanın merkezinde yer alıyor.


Detaylar — Ne oldu?

İddialara göre olaylar yaklaşık 2011–2019 döneminde gerçekleşti. Şüpheli olarak ismi geçen Christian Nègre olduğu bildirilen kişinin, iş görüşmelerinde kadın adaylara çay veya kahve ikram ettiği ve içeceklere güçlü bir diüretik karıştırdığı öne sürüldü. Bu ilaçlar kadınlarda ani ve kontrol edilemeyen idrar hissi yaratarak, görüşmeyi uzatıp adayları tuvaletten uzak alanlara yönlendirince bazılarının açık alanlarda küçük düşmesine yol açtı.

Bilgileri ortaya çıkaran unsurlar arasında şüphelinin bilgisayarında bulunduğu belirtilen “P Experiments” (veya “Experiments”) başlıklı bir elektronik kayıt/dosya ile bazı fotoğrafların yer aldığı; mağdurlar ve hukukçuların bu kayıtları soruşturmanın merkezine koydukları bildirildi.


Mağdurların durumu ve hukuk süreci

Bazı mağdurlar ağır psikolojik travma yaşadıklarını, uzun süre toplum içinde rahat hissedemediklerini ve olayların ardından yasal yollara başvurduklarını belirtiyor. Hukuk sürecinde devletin kusurlu bulunduğu ve tazminata hükmedildiği bazı idari davalar da vardı; örneğin mahkemeler, mağdurların uğradığı zarar nedeniyle kamu kurumunu kusurlu buldu. Ancak iddiaların cezai boyutuna ilişkin süreçler yıllarca sürdü ve bazı davaların criminal (cezai) aşaması gecikmeler içerdi.

Şüpheli hakkında 2019’da iddianame düzenlendiğine dair haberler bulunuyor; fakat devam eden soruşturmalar, bazı davaların henüz sonuçlanmadığını gösteriyor. Mağdur avukatları, soruşturma sürecinin yavaş yürütülmesinden ve adaletin gecikmesinden şikâyetçi.


Uzmanlar ne diyor?

Hukukçular ve cinsiyet temelli şiddetle mücadele grupları bu tür eylemleri “güç ve kontrol amaçlı cinsel saldırı” olarak nitelendiriyor; kimyasal veya ilaç yoluyla zorlama vakalarının hem tespitinin güç olduğu hem de mağdurlar üzerinde kalıcı psikolojik etkiler bıraktığı vurgulanıyor. Ayrıca kurum içi reaksiyon ve ihbar mekanizmalarının etkinliğinin sorgulandığı belirtiliyor.


FatihDoganMedya olarak takip edeceğiz

Konu uluslararası ve Fransız basınında geniş yer buluyor. Gelişmeler oldukça soruşturma, dava süreçleri ve resmi açıklamalar doğrultusunda güncellemeler yayınlayacağız.

Okumaya Devam Et

Gündem

3 çocuk annesi Sümeyye yaşamını yitirdi — Aile: “Damadımız tetiği çekemez”

Yayımlandı

üzerinde

3 çocuk annesi Sümeyye yaşamını yitirdi — Aile: “Damadımız tetiği çekemez”

Yayın: 27 Kasım 2025, 21:30 (TSİ)
Olay tarihi: 25 Kasım 2025
Yazar: FatihDoganMedya Haber Merkezi
Okuma süresi: 3 dakika

Elazığ’ın Kovancılar ilçesi Bağlar Mahallesi’nde 25 Kasım 2025’te meydana gelen olayda, 34 yaşındaki 3 çocuk annesi Sümeyye Y. evinde vurularak yaşamını yitirdi. Olayın ardından eşi E.Y. gözaltına alındı; polis soruşturma başlattı. Yerel kaynaklara göre, Sümeyye’ye 7 el ateş edildiği belirtiliyor.

Olayın ayrıntıları

Görgü tanıkları ve ilk polis raporlarına göre tartışma çıktıktan sonra evden silah sesleri duyuldu. Komşuların ihbarıyla olay yerine gelen sağlık ekipleri Sümeyye Y.’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Şüpheli E.Y. gözaltına alındı ve adli işlemler devam ediyor. Olay mahalli incelemesi ve adli tıp çalışmalarının sürdüğü bildirildi.

Aileden şaşırtan iddia

Sümeyye’nin yakınları ve avukatı, gözaltına alınan E.Y.’nin MS (Multiple Skleroz) hastalığının ileri evresinde olduğunu, bu nedenle “tek başına 7 el ateş edebilecek durumda olmadığını” iddia ediyor. Aile, olayın aydınlatılması ve “gerçek failin” bulunması için hukuki takip başlatacaklarını açıkladı. Bu iddia, soruşturmanın seyrini etkileyebilecek bir ihtimal olarak değerlendiriliyor; polis ve savcılık teknik ve adli tıp incelemeleriyle olayı netleştirmeye çalışıyor

Resmi süreç ve soruşturma

Kovancılar Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı; silahın incelenmesi, otopsi raporu ve kriminal analizler bekleniyor. Yetkililer aile beyanlarını da dikkate alarak, delil değerlendirmesi sonrası olası ek gözaltılar veya adli işlemler hakkında açıklama yapacaklarını bildirdi. Şu aşamada polis “soruşturmanın selameti” gerekçesiyle detayları sınırlı paylaşıyor.

Uzman görüşü ve bağlam

Uzmanlar, aile içi şiddet ve kadın cinayetlerinde teknik delillerin (ateşli silah tanımlamaları, parmak izi, balistik izleri) netleştirici rol oynadığını; tanık beyanlarının ise soruşturmayı yönlendirebileceğini belirtiyor. Ayrıca MS gibi nörolojik hastalık iddialarının tıbbi raporlarla desteklenmesi gerektiği, aksi halde hem hukuki hem de toplumsal sonuçlar doğurabileceği vurgulanıyor. (Genel bilgilendirme.)

Son söz — Aile adalet istiyor

Sümeyye’nin ailesi, “gerçeğin ortaya çıkması” için yetkililerden hızlı ve şeffaf bir soruşturma talep ediyor. Bölge halkı da olayın aydınlatılmasını bekliyor. Olayla ilgili yeni gelişmeler geldikçe haberimiz güncellenecektir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar