Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Ankara ve İstanbul’da sahte içki 103 can aldı

Yayımlandı

üzerinde

Sahte içkiden ölümler artıyor.

Valisi Vasip Şahin, kentte son zamanlarda sahte içki kullanımına bağlı olarak 33 kişinin vefat ettiğini, 20 kişinin de hastanelerde yoğun bakımda tedavi altında olduğunu açıkladı.

ANKARA’DA SON İKİ HAFTADA 12 CAN KAYBI

33 can kaybının 12’sinin son iki hafta içinde yaşandığı kaydedildi. Sahte içki nedeniyle haklarında işlem yapılan 32 kişiden 13’ünün tutuklandığı öğrenildi.

Yaklaşık 102 ton etil ve metil alkolün ele geçirildiği bilgisini veren Vali Şahin, bunun 62 tonunun süren operasyonlar bağlamında Düzce ve Konya’dan elde edildiğini, yaklaşık 40 tonunun da il sınırları içinde ele geçirildiğini anlattı.

Şahin, şöyle devam etti:

“Sahte alkol kullanımına bağlı olarak 33 vatandaşımız vefat etmiştir. Şu anda halihazırda 20 kişi de hastanelerimizde yoğun bakımda tedavi altındadır. Bu konuyla ilgili olarak hem kaçak alkol üretimi hem de satımı yapan 32 şahsa yönelik işlem yapılmış ve bunların 13’ü tutuklanmış, 17’si ise tutuklama talebiyle sevk edildikleri adli birimlerce adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır.”

İSTANBUL’DA SAHTE İÇKİDEN 23 GÜNDE 70 ÖLÜM

Sahte içki, ‘da da can almaya devam ediyor.

Megakentte 14 Ocak-6 Şubat tarihleri arasında sahte içki kaynaklı 70 kişi hayatını kaybetti. 150’den fazla kişinin de hastaneye başvurduğu öğrenildi.

Sahte ve kaçak içkiyle mücadeleye yönelik çalışmalarla ilgili bilgi veren İstanbul Valisi Davut Gül, “Sahte ve kaçak alkolle mücadele kapsamında 190 şahıs yakalandı, 11’i tutuklandı, 86 bin 274 litre sahte-kaçak alkol ele geçirildi. Akaryakıt kaçakçılığıyla mücadelemizde 371 denetimde 126 bin litre kaçak akaryakıt ele geçirildi. Ele geçirilen tüm bu kaçak ürünlerin piyasaya sürülmesinin engellenmesiyle 259 milyon lira vergi kaybı önlendi.” diye konuştu.

İKİ İLDE 40 KİŞİ YOĞUN BAKIMDA

Ankara ve İstanbul’da sahte içki nedeniyle toplam 40 kişinin tedavisi ise yoğun bakımda sürüyor.

NASIL ANLAŞILIR?

Sahte içki yalnızca ne kokusundan, ne de tadından anlaşılıyor. Uzmanlar açık gelen şişelerden şüphelenilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Fiyat kontrolü: Gerçek alkolün fiyatı belirli bir aralığa sahiptir. Normalden çok daha ucuz olan ürünlere şüpheyle yaklaşılmalıdır.

Ambalaj ve etiket: Sahte içkilerin ambalaj ve etiketlerinde genellikle orijinal ürünlere göre farklılıklar bulunur. Etiketin üzerindeki yazıların bulanık, eğri veya silik olması sahte olduğuna işaret edebilir.

Bandrol: ‘de satılan alkollü içeceklerde TAPDK bandrolü bulunması zorunludur. Bandrolün olmaması veya sahte görünmesi bir uyarı işareti olabilir.

Tat ve koku: Sahte içkilerde kullanılan alkol türü farklı olduğu için tadı ve kokusu orijinal üründen farklı olabilir. Anormal bir tat veya koku fark ederseniz içmekten kaçının.

Kapak ve şişe: Şişenin kapağı gevşek ya da orijinaline göre farklı olabilir. Ayrıca, orijinal ürünlerin şişeleri genellikle daha kaliteli malzemeden üretilir.

Satın alınan yer: Alkollü içecekleri güvenilir ve lisanslı yerlerden almak önemlidir. Sokak satıcılarından veya belirsiz kaynaklardan alınan içkiler sahte olabilir.

GİB UYGULAMASIYLA AYIRT ETMEK MÜMKÜN

GİB’in mobil uygulaması bondrollü ürün izleme sistemi sayesinde alkolün sahte olup olmadığı anlaşılabiliyor. Tek yapılması gereken şişe üzerindeki barkodu telefona okutmak. Sahte içki; içki üretiminde etil alkol yerine metil alkol kullanılmasına verilen isim.

METİL ALKOL ZEHİRLENMESİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Daha ucuz olması nedeniyle cazip gelen sahte içkinin tüketiminin faturası sonradan ağırlaşıyor. Sahte içkinin neden olduğu zararlar, metil alkolün çeşidi ve kullanım miktarına göre farklılık gösteriyor. Metil alkol yüksek toksisiteye, yani zehirleme gücüne sahip. 10 mililitre kadar küçük bir saf metanol hacmi, optik sinirlere zarar verdiği için kalıcı körlüğe sebep olur. 30 mililitre kadar bir hacim ise ölümlere neden olur.

Metil alkol zehirlenmesinin ilk belirtileri bilinçsiz hareketler, baş dönmesi ve uyku hali olarak görülüyor. Sahte içki tüketenlerde göze giden beyin sinirlerinin tahribatı nedeniyle görme kaybı ortaya çıkabiliyor. Sahte içkinin belritileri 10 saat sonra kendisini gösteriyor. Yani sahte içki içen, hemen durumun farkına varmıyor varınca da geç oluyor. 30 saatten sonra da vücuda ciddi zarar vermiş oluyor. Bu nedenle içkinin hemen ardından sağlık sorunları başlamıyor.

Ayrıca beyinde yol açtığı hasarlar nedeniyle yürümede zorluk, hareket kabiliyetini kaybetme ve anormal düşünce bozuklukları gibi problemler de baş gösteriyor.

ÖLÜME VARAN SONUÇLAR

Tedavi edilmediğinde ya da geç kalındığında, bu tür zehirlenmeler ölüme kadar varan sonuçlarla sonlanabilir. Bu nedenle, metil alkol zehirlenmesi acil tıbbi müdahale gerektiren ciddi bir sağlık sorunudur ve maruziyetten kaçınılması son derece önemlidir.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

SONDAKİKA | Şile Belediyesi’ndeki rüşvet soruşturmasında 15 şüpheli için tutuklama talebi

Yayımlandı

üzerinde

SONDAKİKA | Şile Belediyesi’ndeki rüşvet soruşturmasında 15 şüpheli için tutuklama talebi

Tarih: 26 Aralık 2025
Son Gelişme Saati: 19:52
Okuma Süresi: 3 dakika

Operasyonun ikinci dalgasında gözaltına alınan 22 şüpheliden 15’i tutuklanmak üzere mahkemeye sevk edildi. Savcılık, 5 kişi için adli kontrol, 2 kişi için ise serbestlik talep etti.

Şile Belediyesi’ne yönelik “örgütlü suç, rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma” soruşturmasında kritik bir aşamaya gelindi. İkinci dalga operasyonda 23 Aralık’ta gözaltına alınan 22 şüpheliden 15’inin tutuklanması talep edilirken, 5 şüpheli için adli kontrol şartı getirildi.

Sorunun temeli, geçtiğimiz Temmuz ayına dayanıyor. O dönemde Belediye Başkanı Özgür Kabadayı dahil 6 şüpheli tutuklanmıştı. Yeni deliller ve teknik takipler sonucu genişletilen soruşturma, belediyedeki iddia edilen yapılanmanın boyutlarını ortaya koyuyor.

 Soruşturmanın Detayları

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada şüpheliler, ağır suçlarla karşı karşıya:

· Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
· İrtikap (görevi kötüye kullanma)
· Rüşvet
· İhaleye fesat karıştırma

Savcılık, HTS (haberleşme tespiti) kayıtları ve MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) raporları üzerinde yaptığı incelemelerde, rüşvet ve usulsüzlük izlerine rastladığını açıkladı. Bu deliller, 22 yeni şüphelinin daha operasyon kapsamına alınmasına yol açtı.

Operasyonun Gelişim Süreci

10 Temmuz 2025

· İlk operasyon düzenlendi.
· Belediye Başkanı Özgür Kabadayı dahil 6 şüpheli gözaltına alındı.
· Kabadayı ve 4 şüpheli tutuklandı, 1 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı.

23 Aralık 2025

· Soruşturmanın ikinci dalgası başladı.
· Yeni deliller ışığında 22 şüpheli için eş zamanlı gözaltı operasyonu yapıldı.

26 Aralık 2025

· Savcılık ifadeleri tamamladı.
· 15 şüpheli tutuklama, 5 şüpheli adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi.
· 2 şüpheli sağlık sorunları nedeniyle serbest bırakıldı.

 Siyasi Bağlam ve Tepkiler

Şile Belediyesi’ndeki bu operasyon, CHP’li belediyelere yönelik son dönemdeki soruşturmalar bağlamında değerlendiriliyor. Daha önce Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da benzer iddialarla tutuklanmıştı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik soruşturmalar da bu sürecin bir parçası olarak görülüyor.

Savcılık soruşturmayı “suç örgütünün deşifresi” olarak nitelendirirken, operasyonun teknik takipler ve mali analizlerle derinleştirildiğini vurguluyor. Şüphelilerin ifadeleri tamamlandıktan sonra Anadolu Adalet Sarayı’na sevk edildiği bildirildi.

 Son Durum Ne?

Gözaltına alınan 22 şüpheliden:

· 15’i tutuklanma talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
· 5’i adli kontrol şartıyla serbest bırakılma talebiyle hakimliğe gönderildi.
· 2’si ise sağlık sorunları gerekçesiyle savcılık tarafından serbest bırakıldı.

Soruşturmanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından sürdürüldüğü belirtildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sağlıkta farklı bir ligin oyuncusuyuz”

Yayımlandı

üzerinde

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sağlıkta farklı bir ligin oyuncusuyuz”

İstanbul • 26 Aralık 2025 – 14:30 • 4 dakika okuma süresi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çekmeköy’de özel sektör yatırımıyla hizmete giren Medistate Çekmeköy Hastanesi’nin açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Ülkeye hizmetin devleti, özeli olmaz” diyerek özel sektör yatırımlarını savundu ve sağlık alanında Türkiye’nin artık “farklı bir ligde” olduğunu ilan etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Çekmeköy’de faaliyete geçen Medistate Çekmeköy Hastanesi’nin açılış töreninde bir konuşma yaptı. Konuşmasında sağlık alanındaki dönüşümü, kamu-özel sektör işbirliğini ve İstanbul’a yapılan dev yatırımları vurgulayan Erdoğan, muhalefete yönelik sert eleştirilerde de bulundu.

Hastanenin Teknik Kapasitesi

Cumhurbaşkanı, açılışı yapılan hastanenin ilçeye hayırlı olmasını diledi ve tesisin teknik özelliklerini kamuoyuyla paylaştı.

Medistate Çekmeköy Hastanesi’nin Teknik Özellikleri:

· Yatak Kapasitesi: 150 yatak (Nörolojik Bilimler Merkezi ile 200’e çıkacak).
· Yoğun Bakım: 16 genel, 13 yenidoğan yoğun bakım yatağı.
· Poliklinik & Ameliyathane: 43 poliklinik, 7 ameliyathane, 4 diş polikliniği.
· Özel Merkezler: Nükleer tıp ve tedavi hizmetleri sunacak bir onkoloji merkezi.
· Diğer Birimler: Kapsamlı acil servis, fizik tedavi ve rehabilitasyon ünitesi.

“Ülkeye Hizmetin Devleti, Özeli Olmaz”

Konuşmasının odak noktasını, özel sektör yatırımlarının ve kamu-özel işbirliğinin savunusu oluşturdu. Erdoğan, “Ülkeye hizmetin devleti, özeli olmaz. Her türlü çaba takdire şayandır” ifadelerini kullandı. Sermayeyi renklerine göre tasnif etmeyen, yerli-yabancı ayrımı yapmayan bir iktidar olduklarını belirterek, ülkenin hayrına olan her projeyi desteklediklerini vurguladı.

1960’lı yılların modası geçmiş jargonlarına hapsolmuş çevrelerin, her fırsatta özel teşebbüse saldırdığını öne süren Erdoğan, “Özel sektör okul yapar, hastane yapar, kamu ile iş birliği içinde yol, köprü, havalimanı yapar, bakarsınız bunlar anında kötülemeye başlar” diye konuştu.

Pandemi ve Afetlerde Özel Sektörün Rolü

Erdoğan, Kovid-19 pandemisi ve 6 Şubat depremleri gibi kriz dönemlerinde özel hastanelerin üstlendiği kritik role dikkat çekti. “Acil afet durumlarında özel hastanelerimiz Sağlık Bakanlığımızın koordinasyonuyla ciddi yük aldı. Buradaki hizmet bedelleri devletimiz tarafından karşılanarak ilave bir maddi külfet oluşturmadan halkımıza sunduk” dedi.

Bu süreçlerin, sağlık altyapısının ve güçlü bir sistemin önemini herkese gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı, “Sağlık alanında artık farklı bir ligin oyuncusuyuz” açıklamasını yaptı.

İstanbul’a 170 Milyar Liralık Sağlık Yatırımı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’a yönelik sağlık yatırımlarının boyutunu da rakamlarla açıkladı. İstanbul’da sağlık yatırımlarının toplam bedelinin 170 milyar lirayı bulduğunu, devam eden 37 proje tamamlandığında bu rakamın 250 milyar liraya çıkacağını duyurdu.

23 yıllık iktidarları döneminde sağlıkta yaşanan dönüşümü anlatan Erdoğan, şu bilgileri verdi:

· Türkiye genelinde 1.539 sağlık kuruluşu ve 270 binin üzerinde yatak kapasitesi ile hizmet veriliyor.
· Ülkede toplam 1 milyon 470 bin sağlık çalışanı görev yapıyor. Bunların 234 bini hekim, 264 bini hemşire.
· Sadece İstanbul’da bir günde 3 milyon muayene gerçekleştiriliyor.
· İstanbul’daki toplam hekim sayısı yüzde 134 oranında artırıldı.

Sağlık Turizminde İvme ve Uyarı

Konuşmasında sağlık turizmine de değinen Erdoğan, Türkiye’nin ve özellikle İstanbul’un bu alanda ciddi bir ivme yakaladığını söyledi. 2025 yılının ilk 9 ayında, sağlık hizmeti almak için Türkiye’ye gelenlerin sayısının 1,1 milyona ulaştığını belirterek, “Saç ekimi başta olmak üzere İstanbul bir marka haline geldi” ifadesini kullandı.

Ancak bu başarıya gölge düşürmeye çalışanlara da gönderme yapan Erdoğan, “Açgözlü muhterislerin Türkiye’nin giderek büyüyen sağlık turizmine gölge düşürmemesi için ne yapılması gerekiyorsa yapıyoruz ve yapacağız. Kara düzen çalışan kim varsa tespit ettiğimiz an gözünün yaşına bakmıyoruz” diye konuştu.

“Belediye Kaynakları Talan Ediliyor”

Cumhurbaşkanı, konuşmasının son bölümünde İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimine sert eleştiriler yöneltti. “Belediye kaynakları talan ediliyor” iddiasında bulunan Erdoğan, “Bunun da tüm faturasını daha fazla trafik, daha az hizmetle sokaktaki vatandaş ödüyorsa burada çok fazla soygun vardır” dedi.

Son olarak, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturuyla 86 milyona hizmet ettiklerini, sağlığı temel bir insan hakkı olarak gördüklerini ve hizmet standardını tüm Türkiye’de yukarı çektiklerini vurgulayarak sözlerini tamamladı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Güllü’nün Ölümünde Çarpıcı Bilirkişi Raporu: “Temas Sonucu Düştü”

Yayımlandı

üzerinde

Güllü’nün Ölümünde Çarpıcı Bilirkişi Raporu: “Temas Sonucu Düştü”

· Olay Tarihi: 26 Eylül 2025
· Raporun Açıklandığı Tarih: 26 Aralık 2025
· Okuma Süresi: 2 dakika| 12:35

Yalova’da pencereden düşerek hayatını kaybeden ünlü şarkıcı Güllü’nün ölümüne ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu tamamlandı. Raporda, düşüşün kendiliğinden olmadığı, bir dış kuvvet veya temas bulunduğu belirtildi.

 

Rapordan Çıkan Çarpıcı Sonuç

Ünlü şarkıcı Güllü’nün 26 Eylül’de Yalova’daki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetmesinin ardından başlatılan soruşturmada kritik bir aşamaya gelindi. Olayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporu tamamlanarak Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunuldu.

Raporda öne çıkan başlıca bulgular şöyle:

· Dış Kuvvet ve Temas: Güllü’nün geriye doğru düşmesi için dengesini bozan bir dış kuvvet ve temas varlığının olması gerektiği tespit edildi. Bu, “kendiliğinden düşme” ihtimalini büyük ölçüde zayıflatan bir sonuç.
· İntihar İhtimali Yok: Raporda, sanatçının intihar düşüncesine işaret eden herhangi bir bulguya rastlanılmadığı da ayrıca vurgulandı.
· Geçmiş Tehlike: Bilirkişi heyeti, Güllü’nün daha önce de düşme tehlikesi atlattığına dair bilgiye raporda yer verdi. Kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in bu durumu bilmesine rağmen annesini uyarmadığı belirtildi.

Soruşturmanın Seyri ve Tutuklama

Güllü’nün ölümünün hemen ardından başlatılan soruşturmada, sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter, “tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek” suçundan tutuklanmıştı. Gülter, cinayet iddialarını kabul etmemişti.

Olayla ilgili bir diğer iddia ise Güllü’nün arkadaşı Sultan Nur Ulu’dan geldi. Ulu, sanatçının kızı tarafından pencereden itildiğini öne sürmüştü. İddianın gündeme gelmesinin ardından, Sultan Nur Ulu’nun babası Arif Ulu’nun kızına gönderdiği ve “Sen öldürdün” yazdığı iddia edilen mesajlar da soruşturma dosyasına girdi. Baba Ulu, bu mesajı korkutma amacıyla attığını ifade etti.

Sonraki Adımlar

Bilirkişi raporunun tamamlanıp savcılığa iletilmesiyle, soruşturmanın yeni bir evreye girmesi bekleniyor. Rapordaki “dış kuvvet ve temas” tespiti, dosyanın cinayet soruşturması olarak ele alınması yönündeki iddiaları güçlendirdi. Savcılık, rapordaki teknik bulguları değerlendirerek soruşturmayı sürdürecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar