Gündem
Ekrem İmamoğlu’nun avukatlarından diploma savunması

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, lisans diplomasının sahte olduğu yönündeki ihbarlar ve YÖK tarafından hazırlanan raporlar doğrultusunda soruşturma başlatıldı.
İBB Başkanı İmamoğlu, 5 Mart Çarşamba günü savcıya ifade verecek.
İMAMOĞLU’NUN AVUKATLARINDAN BASIN TOPLANTISI
İmamoğlu’nun ifadesi öncesinde bugün avukatları bir basın toplantısı düzenledi. Avukat Prof. Dr. Adem Sözüer ile Mehmet Pehlivan, sürece ilişkin açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu’nun avukatı Prof. Dr. Adem Sözüer, Ekrem İmamoğlu’nun Girne Amerikan Üniversitesi’nde İngilizce işletme okuduğunu, İstanbul Üniversitesi’nde de aynı bölüme yatay geçiş yaptığını söyledi.
Dönemin mevzuatının bu geçişe olanak tanıdığını söyleyen Sözüer, “O zamanki mevzuata göre, çalışkan öğrenciler için bu imkan var, ÖSS puanına da gerek yok. 1990 yılında YÖK’ün ya da başka kurumun biz bunu üniversite olarak görmüyoruz dediği bir yazdı da yok.” diye konuştu.
PEHLİVAN: İMAMOĞLU’NA ÖZEL BİR UYGULAMA YOK
Sözüer’in ardından sözü avukat Mehmet Pehlivan aldı. Pehlivan, İmamoğlu hakkındaki diploma soruşturmasının siyasi gerekçelerle başlatıldığını savundu.
Pehlivan, “İmamoğlu’na yapılan özel bir uygulama yok. İsteyen herkes geçiş yapabilsin diye İstanbul Üniversitesi, Milliyet gazetesine ilan veriyor. Bu ilanda, işletme bölümü de bulunuyor. İlanı gören İmamoğlu, ailesi ve işi İstanbul’da olduğu için bundan yararlanıyor.” diye konuştu.
“İMAMOĞLU ÜÇ KRİTERİ DE KARŞILIYOR”
İstanbul Üniversitesi’nin verdiği ilanda, birinci kriterin başvurunun 14 Eylül 1990 tarihine kadar yapılması gerektiği olduğunu anlatan Pehlivan, İmamoğlu’nun 29 Ağustos 1990’da başvuru yaptığını ifade etti.
İlana göre ikinci kriter ise öğrencinin tüm derslerini geçmiş olması gerekiyor. Pehlivan, İmamoğlu’nun bu koşulu da karşıladığını söyledi.
Üçüncü kritere göre ise öğrencinin 60 not ortalamasını tutturması isteniyor. Avukat Pehlivan, İmamoğlu’nun not ortalamasının 62,5 olduğunu söyledi.
“51 ÖĞRENCİ BAŞVURDU”
Pehlivan sürecin şöyle devam ettiğini anlattı:
“Başvurular üzerine fakültede yatay geçiş komisyonu kuruluyor.
Yatay geçiş komisyonu, geçişin kabulünü yönetim kuruluna öneriyor. 12 Eyül 1990’da İstanbul Üniversitesi Yönetim kurulu toplşanıyor ve aralarında Sayın İmamoğlu’nun da bulunduğu yatay geçişler onaylanıyor ve resmiyet kazanıyor.
Komisyonun önerisi üzerine İmamoğlu ve 51 kişi için yönetim kurulu veriyor.
İmamoğlu 2 Ekim 1990’da İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne kayıt oluyor ve 2. sınıf talebesi olarak başlıyor.”
İMAMOĞLU’NUN DİPLOMASI İPTAL Mİ EDİLDİ?
Savcılığın soruşturma başlattığının öğrenilmesinin ardından, YÖK’ün İmamoğlu’nun diplomasını iptal ettiği ve diplomanın kesin olarak sahte olduğu haberleri yapıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Avukat Turan Taşkın Özer yaptığı bir açıklamada İmamoğlu’nun diplomasının Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından iptal edildiği iddialarını reddetti. Özer, açıklamasında “İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının YÖK tarafından iptal edildiği bilgisi doğru değildir. Çünkü YÖK’ün diploma iptal etme gibi bir yetkisi yoktur. Yalan haberler ve manipülasyonlara karşı kamuoyunu uyarıyorum” ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLU NEREDEN MEZUN?
Diploması hakkında uzun süredir iddialar seslendirilen İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu. İmamoğlu’nun eğitim geçmişi hakkındaki bilgiler şöyle:
Trabzon Lisesi’nden mezun olduktan sonra KKTC’de önce Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünü kazandı, fakat birkaç gün sonra kaydını Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesine aldırdı. Ailesinin 1987 yılında İstanbul’a taşınmasının ertesinde, KKTC’de iki yıl öğrenim gördükten sonra 1990 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi (İngilizce) Bölümüne yatay geçiş yaptı ve bu bölümden 1994 yılında mezun oldu. 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalında başladığı yüksek lisans (MBA) eğitimine bir süre ara verdi ve Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde öğrenci affından yararlanarak yüksek lisans eğitimini tamamladı.
Gündem
ABD’de kanlı üniversite saldırısı: Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırıdan 2 ölü, 8 yaralı; şüpheli kaçtı
ABD’de kanlı üniversite saldırısı: Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırıdan 2 ölü, 8 yaralı; şüpheli kaçtı
Tarih: 14 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 DAKİKA SAAT: 03:00
ABD’nin gözde eğitim kurumlarından Brown Üniversitesi, silahlı şiddetin pençesine düştü. Saldırganın kampüste terör estirdiği olayda 2 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi ağır yaralandı. Tamamen siyah giyinmiş şüpheli, polise ve FBI’a rağmen hâlâ bulunamadı.

ABD’nin Rhode Island eyaletinin Providence şehrinde bulunan seçkin Brown Üniversitesi’nde silahlı bir saldırı meydana geldi. Saldırıda en az 2 kişi öldü, 8 kişi ağır yaralandı. Saldırganın kampüsten kaçtığı ve polisin geniş çaplı bir arama başlattığı bildirildi. Olay, ABD’deki silahlı şiddet salgınına bir yenisi daha eklerken, ülkedeki güvenlik ve silah kontrol tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Son Dakika Gelişmeleri ve Olay Yerinden Görüntüler
Providence Polis Teşkilatı Müdür Yardımcısı Tim O’Hara, şüpheliyi tamamen siyah giyinmiş bir erkek olarak tanımladı. Üniversite yetkilileri, öğrencilere ve personelde acil durum uyarısı göndererek, bulundukları yerlerde kalmalarını ve güvenli alanlara sığınmalarını istedi. Bazı öğrenciler kampüsten tahliye edildi.

Olayın ardından bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, FBI’ın olay yerine gönderildiğini duyurdu. Saldırının nedeni ve hedefi henüz netlik kazanmadı. Polis, şüphelinin yakalanması için kampüs ve çevresinde yoğun çalışma yürütüyor.
Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırı sonrası polis ekipleri kampüs çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Öğrenciler güvenli bölgelere yönlendirildi.
ABD’de Silahlı Şiddet: Bitmeyen Bir Kâbus
Bu saldırı, ABD’de giderek kronikleşen bir halk sağlığı krizi haline gelen silahlı şiddetin en son örneği. Independent Türkçe’de yer alan bir analize göre, Amerikalıların silahlı şiddeti azaltmaya yönelik çaresizlik duyguları artıyor ve toplumda bir “teslimiyet” havası hâkim. Sadece geçtiğimiz 4 Temmuz hafta sonunda ülke genelinde en az 22 kitlesel silahlı saldırı meydana geldi ve 20 kişi hayatını kaybetti.
Silahlı şiddet, beyzbol ve elmalı turta kadar “Amerikan” bir olgu haline gelmiş durumda. Uzmanlar, bu durumun arkasında güçlü silah lobilerinin ve siyasi sistemdeki düğümlenmenin yattığını belirtiyor. Bir aktivistin ifadesiyle, “Amerikalıların çoğunluğu silah güvenliği ve silah reformuna inanırken, Cumhuriyetçi Parti onların ölümünde, hayatlarının kurtulmasındakinden daha fazla kâr görüyor”.
Tarihten Yansımalar: Columbine ve Diğerleri
Brown Üniversitesi’ndeki bu saldırı, akıllara ABD’nin en karanlık okul saldırılarını getirdi. Bunların en sembolik olanı, 1999’da Colorado’daki Columbine Lisesi’nde yaşandı. Eric Harris ve Dylan Klebold isimli iki öğrenci, 12 öğrenci ve 1 öğretmeni öldürdü, 24 kişiyi yaraladı. Bu saldırı, ABD’de okul güvenliği konusunda büyük değişikliklere yol açtı ve “aktif saldırgan” durumlarında polis müdahale taktiklerini kökten değiştirdi.
Brown Üniversitesi: Seçkin Bir Kurumda Travma
Brown Üniversitesi, Ivy League olarak bilinen seçkin üniversiteler liginin bir üyesi. Dünyanın dört bir yanından gelen parlak öğrencilere ev sahipliği yapan üniversite, şimdi derin bir travma yaşıyor. Olayın, akademik takvimi ve öğrencilerin psikolojik sağlığını nasıl etkileyeceği merak konusu.
Üniversite yönetiminin, kriz danışmanlığı ve psikolojik destek hizmetlerini devreye aldığı bildiriliyor. Saldırının, üniversitelerdeki güvenlik protokolleri üzerine ulusal düzeyde bir tartışma başlatması bekleniyor.
Soruşturma ve Politika Etkileri
FBI ve yerel kolluk kuvvetlerinin ortak soruşturması devam ederken, saldırının siyasi yankıları da büyüyor. Başkan Trump’ın müdahalesi, olayın ulusal güvenlik boyutunu gösteriyor. Her büyük silahlı saldırıdan sonra olduğu gibi, bu olay da silah kontrol yasaları ve ruh sağlığı hizmetlerine erişim konusundaki tartışmaları alevlendirecek.
Ancak numaralı analizde belirtildiği gibi, geçmişte Sandy Hook ve Parkland gibi büyük trajediler bile kalıcı ve etkili federal yasaların çıkmasını sağlayamadı. Ulusal Tüfek Birliği (NRA) gibi lobi gruplarının etkisi ve politik kutuplaşma, her seferinde reform çabalarını baltaladı.
Brown Üniversitesi’ndeki bu trajik olay, ABD’nin silahlı şiddet epidemisiyle mücadelede ne kadar yol kat etmesi gerektiğinin acı bir göstergesi. Öğrenciler, aileler ve tüm toplum, bir kez daha güvenlik ve özgürlükler arasındaki dengeyi düşünmeye zorlanırken, soruşturmanın sonuçları ve şüphelinin yakalanması tüm dünyanın merakla beklediği bir gelişme olmaya devam ediyor.
Brown Üniversitesi’nde Silahlı Saldırı Paniği: Öğrenciler Kilit Altında
Gündem
Dilovası Yangınında İddianame Hazır: istenen cezalar belli oldu
Dilovası Yangınında İddianame Hazır: istenen cezalar belli oldu
Dilovası’ndaki kozmetik fabrikası yangını faciasında hayatını kaybeden 7 işçi için adalet yolunda önemli bir adım atıldı. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı, 16 sanık hakkında hazırladığı iddianameyi mahkemeye sundu. Şirket yetkilisi 4 sanık için en ağır suçlama olan “olası kastla öldürme” talebinde bulunuldu.

📍 Tarih: 13 Aralık 2025 | ⏳ Okuma Süresi: 4 dakika |Saat: 19:30
İddianamede Yer Alan Suçlamalar ve Talepler
Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, sanıkları üç farklı suç kategorisinde sorumlu tutuyor.
1. “Olası Kastla Öldürme” Suçlaması (En Ağır Cezayı Gerektiren Suç)
· Sanıklar: İsmail Oransal, Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal, Gökberk Güngör.
· Kimdir: Yangının çıktığı Ravive Kozmetik San. ve Dış Tic. A.Ş. ile LYKKE Kozmetik firmalarının yetkili ortakları.
· Talep: 7 kişinin ölümünden dolayı “olası kastla öldürme” suçundan cezalandırılmaları.

2. “Bilinçli Taksirle Ölüme Neden Olma” Suçlaması
· Sanıklar: 8 sanık.
· Talep: “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılanmaları.
3. “Suçluyu Kayırma” Suçlaması
· Sanıklar: 4 sanık.
· Talep: Delil karartma veya soruşturmayı engelleme şüphesiyle “suçluyu kayırma” suçundan dava açılması.
Dava: Gebze Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan davanın, işçi sağlığı ve güvenliği alanında emsal teşkil etmesi bekleniyor.
🔥 Facianın Başlangıcı: Ne Olmuştu?
Tarihe bir iş cinayeti olarak geçen facia, 8 Kasım 2025 Cumartesi sabahı Kocaeli’nin Dilovası ilçesi Mimar Sinan Mahallesi’nde bulunan bir kozmetik fabrikasında yaşandı.
· Yangın, sabah saat 09.00 sıralarında, üretim sırasında alkolün kazana aktarımı sırasında statik elektrik boşalması veya elektriksel kontak kaynaklı tutuşma neticesinde çıktı.
· İlk belirlemelere göre 6 kişi hayatını kaybetti. Ancak ağır yaralı olarak kaldırılan Tuncay Yıldız’ın daha sonra vefat etmesiyle can kaybı 7’ye yükseldi. Olayda 7 kişi de yaralandı.
· Hayatını Kaybedenler: Esma Dikan (3 çocuk annesi), Hanım Gülek (65), Şengül Yılmaz (55), Nisa Taşdemir (17), Tuğba Taşdemir (18) ve Cansu Esatoğlu (16). Mağdurların arasında iki çocuk işçinin bulunması toplumda büyük üzüntü ve tepkiye neden oldu.

⚖️ Soruşturma Süreci ve Gözaltılar
Facia sonrası başlatılan soruşturma hızla genişledi.
· Gözaltılar: Yangından sonraki günlerde, aralarında fabrika sahibi ve vardiya amirlerinin de bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı.
· Tutuklamalar: Gözaltına alınanlardan 7’si tutuklanırken, 4’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklananlar arasında fabrika sahibi Kurtuluş Oransal ve ailesi de yer aldı.
· Kaçma Girişimi: Fabrika sahibi Kurtuluş Oransal’ın, yangından hemen sonra içi para dolu bir çantayla Yalova’da kaçmaya hazırlanırken yakalandığı belirlendi. Ayrıca oğlu ve yeğeninin de yurt dışına kaçma hazırlığı yaptıkları sırada yakalandığı ifade edildi.
Kurumsal Sorumluluk ve Görevden Almalar
Facia, denetim mekanizmalarına dair ciddi soru işaretlerini de beraberinde getirdi. İlgili kurumlarda geniş çaplı görevden almalar yaşandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda 7 kişi açığa alındı:
· SGK Kocaeli İl Müdürü ve Yardımcısı
· Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü
· İŞKUR Kocaeli İl Müdürü
· İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü
· İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü
· Bir personel
Dilovası Belediyesi’nde 5 kişi görevden uzaklaştırıldı:
· Belediye Başkan Yardımcısı Necati Temiz
· Zabıta Müdürü Nizamettin Balcı
· 3 zabıta memuru
Bakanlık, olayla ilgili iki başmüfettiş ve bir müfettiş görevlendirdiğini açıkladı.
Tepkiler ve Siyasi Sorumluluk Çağrıları
CHP Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, yangının nedeni olarak “açgözlülük, denetimsizlik ve beceriksizlik” olduğunu belirtti. Avşar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Dilovası Belediye Başkanı’na seslenerek, “biraz onurunuz varsa derhal istifa edin” ifadelerini kullandı.
Sosyal Medyadan İlginç ve Üzücü Gelişme
Olayla ilgili bir başka gelişme de sosyal medyadan geldi. Yangında hayatını kaybedenlere yönelik Telegram platformunda hakaret içerikli paylaşımlar yapıldığı tespit edildi. Paylaşım yapan iki şüpheli, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanarak tutuklandı.
İddianamenin kabul edilerek davanın başlamasıyla birlikte, Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen iş cinayetlerinde hukuki sorumluluğun sınırları da netleşmeye başlayacak. Süreç, hem mağdur aileler hem de tüm kamuoyu tarafından titizlikle takip ediliyor.
Gündem
4 ildeki yasa dışı bahis operasyonunda 10 tutuklama
Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, 9 Aralık’ta yasa dışı bahis oynattığı ve suç gelirlerini akladığı belirlenen bir gruba yönelik Elazığ, İstanbul, Kocaeli ve Sivas’ta belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi.
Operasyonda, 13 şüpheli yakalandı, adreslerde bulunan dijital materyallere el konuldu.
Şebekenin, yasadışı bahiste kullanılmak üzere “set” olarak tabir edilen 3. kişilere ait kimlik bilgilerini topladıkları ve bunlara banka hesapları açıp, adlarına GSM hattı çıkardıkları, çıkarılan banka kartlarını ve GSM hatlarını şifreleri ile birlikte yasa dışı bahis sitesi sahiplerine göndererek her hesap için maddi menfaat elde ettikleri, ayrıca banka hesaplarına bloke konulanlardan tehdit ve şantaj yoluyla tahsis ettirdikleri kazançları, yasa dışı bahis sitesi sahiplerine ilettikleri veya zimmetlerine geçirdikleri belirlendi.
Banka hesap hareketleri incelendiğinde 45 milyon lira işlem hacmi olduğu tespit edildi.
Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan 10’u çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklandı, 1’i hakkında adli kontrol kararı uygulanarak diğerleri serbest bırakıldı.
-
Gündem6 gün öncesparta’da kayıp çoban: “Öldürmüşler, kafasını kesmişler” — Başsız ceset ve arayış sürdü
-
Teknoloji4 gün önceAvustralya tarihi kararı uyguladı: 16 yaş altına sosyal medya yasağı başladı
-
Magazin1 hafta önceSON DAKİKA: Hande Sarıoğlu, uyuşturucu soruşturması kapsamında gözaltına alındı
-
Magazin5 gün önceIMDb 2025’in En Çok Konuşulan Yıldızlarını Açıkladı: İşte Yılın En Popüler Oyuncuları
-
Magazin1 hafta önceAdliye soygunu sonrası Bakan Tunç düğmeye bastı: 4 başmüfettiş görevlendirildi, Türkiye geneli denetim başladı
-
Sağlık1 hafta önce500 ml portakal suyu, 60 günde genleri değiştirdi — Portakal suyu içmek faydalı mı?
-
Magazin1 hafta önceÜnlü oyuncu Celil Nalçakan trafik kazası geçirdi — son açıklama ve görüntüler
-
Teknoloji1 hafta önceGoogle 2025’İN ARAMA TRENDLERİ: TÜRKİYE EN ÇOK BUNLARI MERAK ETTİ
