Gündem
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İzmir tarihinin en karanlık devrini yaşıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirerek “İzmir’in tüm mahalleleri, denizi perişan vaziyettedir. Bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir, tarihinin en karanlık, en bakımsız, en perişan devrini yaşıyor.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ifade vermek için gittiği adliye önünde atılan sloganlara da değindi. Erdoğan, “Banka soyanların sloganı on yıllar sonra belediyeleri soyanların sloganı haline dönüşmüş. Adaletin tecellisine engel olamayacaklar.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İzmir ve Manisa il kongrelerinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk adresi İzmir’di. Erdoğan’ın burada yaptığı konuşmada hedefinde ana muhalefet partisi CHP vardı.
CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi yöneticilerini eleştiren Erdoğan, “Yağmur çiselese İzmir’i su basıyor, umurlarında değil. Rüzgar kıpırdasa İzmir yaşanmaz hale geliyor, havaya bakıp ıslık çalıyorlar.” diye konuştu.
İzmir’in “tarihinin en karanlık, en bakımsız, en perişan devrini yaşadığını” belirten Cumhurbaşkanı, “İzmir her alanda geriliyor. Bu kötü gidişat İzmir’in kaderi değildir.” ifadesini kullandı.
Ekonomiye ilişkin de önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonla mücadelenin somut sonuçlarının bu yıl sonuna doğru daha iyi görüleceğini söyledi.
Erdoğan, İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı’nı da 2027 yılında bitirmeyi hedeflediklerini açıkladı.
“YAĞMUR ÇİSELESE İZMİR’İ SU BASIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“İzmir’e sahip çıkmak buraya aşkla hizmetle olur. İzmir’in hemen tüm mahalleleri, denizi perişan vaziyettedir. Tek işi vatandaşa hizmet etmek olanlar, maalesef vatandaşa hizmetten başka her işi yapıyor. Yağmur çiselese İzmir’i su basıyor, umurlarında değil.
“İZMİR HER ALANDA GERİLİYOR”
Rüzgar kıpırdasa İzmir yaşanmaz hale geliyor, havaya bakıp ıslık çalıyorlar. Bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir, tarihinin en karanlık, en bakımsız, en perişan devrini yaşıyor. İzmir her alanda geriliyor. Bu kötü gidişat İzmir’in kaderi değildir.
MUHALEFETE TEPKİ
Hakaret suçundan yargılanan edepsizleri önce protokole oturturlar sonra özür dilerler. CHP Genel Başkanı bile bu durumun farkına varmış olmalı ki İzmir’in temsilindeki sorunları ikrar etmek mecburiyetinde kaldı. Görevlerini yapmaktan aciz yönetimlerin başarısızlıklarını Atatürkçülük maskesiyle, çağdaşlık perdesiyle gizlemeye çalışması ayrı bir hastalık. Muhalefeti, alternatif vizyon üretme sorumluluğu olmaktan çıkartıp, Türk milletinin düşmanı kim varsa değirmenine su taşıma aracı haline bunlar getirdi. Gazi’nin emaneti olan Cumhuriyet’e en büyük zararı, sorsanız Atatürkçülüğü ve Kemalizmi kimseye bırakmayan işte bu mirasyedi tayfa vermektedir.
“TÜRKİYE OLARAK KENDİMİZİ HİÇBİR MESELENİN DIŞINDA TUTMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Türkiye olarak kendimizi hiçbir meselenin dışında tutmamız mümkün değildir. Rusya-Ukrayna savaşından, Suriye’deki devrime, Akdeniz’deki enerji çekişmelerine kadar her konu bizim gündemimizdedir.
“ARTIK ESKİ TÜRKİYE YOK”
Artık eski Türkiye yok. Küresel etki alanımızı geçmişle mukayese etmeye kalkmak ülkemize yapılacak en büyük haksızlık olur.
“EKONOMİDE HEDEFLERE ULAŞACAĞIZ”
İnşallah enflasyonla mücadelemizin somut sonuçları bu yıl sonuna doğru daha iyi görülecektir. Makroekonomik verilerimiz gayet olumlu seyrediyor. Ekonomik programımız hedeflerine ulaştıkça sabit ve dar gelirlilerden başlayarak herkesin refah seviyesini daha da yükseltecek adımları sıklaştıracağız.”
AK PARTİ MANİSA İL KONGRESİ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikinci durağı ise Manisa oldu. “YIKICI VE DIŞLAYICI OLMAYACAĞIZ, YAPICI OLACAĞIZ” Erdoğan’ın burada yaptığı konuşmasından satır başları şöyle: “23 Şubat’ta büyük kongremizi yapmak suretiyle kongre maratonumuzu tamamlayacağız.Yıkıcı ve dışlayıcı olmayacağız, yapıcı olacağız. Kardeşlik siyasetiyle 85 milyonun arasında gönül köprüleri inşa edeceğiz. “GEREKSİZ TARTIŞMALARLA VAKİT KAYBETMEMELİYİZ” Ülkemizi ve geleceğimizi doğrudan etkileyen kritik gelişmeler vuku bulurken biz boş işlerle, boş gündemlerle kendimizi meşgul edemeyiz. Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek için daha çok ter dökmemiz icap ediyor. Gereksiz tartışmalarla vakit kaybetmemeliyiz. Muhalefetin iş bilmezliği bizim referansımız olamaz. Muhalefetin beceriksizliğine bakarak rehavete kapılamayız.
CHP’YE TEPKİ Gazze’de 471 gün sonra ateşkes sağlanmış, Suriye’de 13,5 yıl süren zulüm sona ermiş, Avrupa’da ırkçı partiler hükümet devirecek seviyeye gelmiş, ticaretten, teknolojiye, dünyada büyük değişimler yaşanıyormuş. Bunların hiçbiri muhalefetin umurlarında değil. Gelişmelere ilişkin en ufak fikirleri yok. Varsa yoksa kendi çıkarları ikballeri. Kavgayı kuyu kazmayı kendi seçmenlerini bile bıktıran güç mücadelelerini burada saymaya gerek dahi duymuyorum. Onları acıyarak ülkemiz muhalefetine dair utanarak izliyoruz. Bay Kemal’i bir günde istenmeyen adam ilan ettiler. 14-28 Mayıs seçimlerindeki hezimetin faturasını Bay Kemal’e çıkarttılar. 85 milyonu yönetmeye layık gördükleri şahsı CHP’nin başına layık görmediler. Şimdi ne kapısını çalan var ne fikirlerini merak eden var. “CHP’NİN NORMALLEŞMESİNE FIRSAT VERMEDİLER” CHP’nin normalleşmesine ne yazık ki fırsat vermediler. Daha sonra eskisinden daha büyük bir savrulma yaşadılar. Eskisinden daha büyük bir savrulma yaşadılar. Türkiye’nin ana muhalefet partisinin elinde asker polis kanı olan marjinal sol örgütlerin sloganıyla polise saldırdığını görüyoruz. Öyle hakaretler, öyle kelimeler, öyle tehdit dolu cümleler kullanıyorlar ki karşılarındaki kitlenin dahi yüzü kızarmıyor. Daha güya gazeteci ve siyasetçi kılığında uyanıkların sahnelediği üçüncü sınıf tiyatroları burada saymıyorum.
“ADALETİN TECELLİSİNE ENGEL OLAMAYACAKLAR”
Ama ne yaparlarsa yapsınlar, adaletin tecellisine engel olamayacaklar. Şu trajikomik durumu söylemek isterim; adliye önünde polise karşı attıkları slogan 1971 yılında Ziraat Bankası’nı soyan bir sol terör örgütüne ait.
“BULA BULA SOYGUNCULARIN VE KATİLLERİN SLOGANINI BULMUŞLAR”
Aramışlar taramışlar dere tepe düz gitmişler bula bula soyguncuların ve katillerin sloganını bulmuşlar. Banka soyanların sloganı on yıllar sonra belediyeleri soyanların sloganı haline dönüşmüş. Kırmızı kart gibi bu yeni sloganları da CHP’ye çok yakışmış. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.
“FAŞİZME BOYUN EĞMEDİK, SOKAK TERÖRÜNE TESLİM OLMADIK”
İktidar kazanmasın da Türkiye kaybederse kaybetsin anlayışına sahip muhalefetle mücadelemizi sürdüreceğiz. Faşizme boyun eğmedik, sokak terörüne teslim olmadık.”
Gündem
“Şok Uyarı: İstanbul’da Aynı Noktada 6.2’lik Bir Deprem Daha Kapıda! Şener Üşümezsoy İlk Kez Açıkladı”
Açıklaması
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Silivri ve Kumburgaz çukurlarında “aynı noktada, aynı büyüklükte” 6.2’lik bir deprem daha beklediğini açıkladı. İstanbul’daki risk ve hazırlanmanız gereken adımlar makalemizde.
İlk kez Prof. Dr. Şener Üşümezsoy tarafından yapılan bu değerlendirme, İstanbul’da 23 Nisan 2025’de yaşanan 6.2 büyüklüğündeki Silivri depreminden hemen sonra “büyük Marmara depremi riskinin geçtiğini” savunmasının ardından geldi. Üşümezsoy, Silivri çukurunun orta kesimindeki kırılmayan fay hattında Kumburgaz çukurunda da benzer bir deprem kırılmasının muhtemel olduğunu belirterek, “Aynı noktada, aynı büyüklükte bir 6.2’lik sarsıntı daha bekliyorum” ifadelerini kullandı . Bu makalede, uzman tahmininin detaylarını, olası etkilerini ve almanız gereken önlemleri ele alacağız.
Özet
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul Silivri açıklarında 20 gün önce yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından “Büyük Marmara Depremi riski bitti” açıklaması yapmış, ancak şimdi aynı bölgede “6.2 büyüklüğünde bir deprem daha” beklendiğini vurgulamıştır . Tahmin, Kumburgaz çukurunda kırılmayan yaklaşık 20–25 km’lik bir fay hattına işaret ediyor. Uzman, tekrar edecek depremin etkisinin benzer olacağını ancak biraz daha yıkıcı unsurlar içerebileceğini belirtti .
Tahminin Detayları
Kumburgaz ve Silivri Çukuru Hattı
-
Silivri Çukuru’nun Orta Kısmı: Üşümezsoy’a göre bölgedeki kırılma hattı, 200 km’den fazla bir yüzey alanı oluşturacak şekilde yırtıldı; geride kırılmayan yaklaşık 20–25 km’lik bir bölüm kaldı .
-
Kumburgaz Çukuru: Orta sırt olarak adlandırılan bu bölgede benzer uzunlukta ikinci bir fay hattı bulunuyor. Burada yeni bir kırılma, 6.2 büyüklüğünde sarsıntıya yol açabilir .
Tahminin Bilimsel Dayanağı
-
Fay Yüzeyi ve Derinlik İlişkisi: Üşümezsoy, 100 km yüzey kırılmasıyla 6.0, 200 km kırılmasıyla 6.2 büyüklük üretebileceğini açıkladı. Silivri’deki ilk depremde 200 km’lik bir alan yırtıldı; geride kalan 200 km’lik bölüm benzer bir sarsıntı potansiyeli taşıyor
-
Tarihsel Kırılma Modelleri: 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi sonrasında Marmara’nın kuzey kenar fayları temel alınırken, Üşümezsoy bu kez deniz içi orta sırt faylarındaki aktifliği vurguladı .
Uzman Görüşü ve Kamuoyuna Mesaj
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Beyaz TV’de katıldığı “Ne Var Ne Yok” programında, “İstanbul 6.2’yle yıkılmadı, ama aynı noktada, aynı büyüklükte bir deprem daha bekliyoruz. Bir 6.2’lik deprem oldu mu etkisi biraz daha sert olabilir” açıklamasını yaptı . Uzman, bölge halkını paniğe kapılmadan gerekli tedbirleri almaya çağırdı.
Sonuç ve Öneriler
Olası Etkiler
-
Bina hasarlarında artış, özellikle eski veya güçsüz yapılar için risk.
-
Altyapı ve ulaşımda aksamalar; İstanbul Boğazı ve köprülerde titreşim artışı.
-
Psikososyal etkiler: Halkta deprem korkusu ve kaygı düzeyinin yükselmesi.
Alınması Gereken Tedbirler
-
Yapısal Güçlendirme: Deprem yönetmeliğine uygun güçlendirme çalışmaları hızlandırılmalıdır.
-
Acil Durum Planları: Ailelerde toplanma alanları, acil durum çantaları ve iletişim kodları belirlenmelidir.
-
Erken Uyarı Sistemleri: Mobil uygulamalar ve SMS bazlı bilgilendirme yaygınlaştırılmalıdır.
-
Eğitim ve Tatbikat: Okullarda ve işyerlerinde deprem tatbikatları düzenlenmeli, bilinçlendirme çalışmaları sürdürülmelidir.
Gündem
İstanbul Depremi Sonrası Erdoğan’dan “Önce Bana Sunulmasın” Talimatı: Toplantı Taleplerinin Perde Arkası
Açıklaması
23 Nisan’daki 6,2’lik İstanbul depremi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AFAD’daki kriz toplantısında “deprem senaryolarını inceleyin, yurt dışı uzman görüşlerini alın ve raporu önce Afet Politikaları Kurulu’na sunun” talimatlarının detayları ve siyasi yansımaları.
Özet: 23 Nisan 2025 günü saat 12:49’da İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı İstanbul AFAD Kriz Merkezi’ne acil toplantı düzenlemeye sevk etti. Toplantıda, deprem uzmanlarıyla alternatif senaryoların değerlendirilmesi, yurt dışı uzman görüşlerinin alınması ve gelecekteki olası etkilerin irdelenmesi talimatları verildi. Hazırlanacak raporların önce Afet Politikaları Kurulu’na sunulması; “Önce bana sunulmasın” talimatı ise, sürecin şeffaflığı ve koordinasyon zincirinin işleyişine vurgu yaptı. Kararların uygulanması ve siyasi tepkiler, hem kriz yönetimi kabiliyeti hem de İstanbul yönetimiyle koordinasyon eksenini yeniden gündeme taşıdı.
Olayın Arka Planı
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı akşamı, İstanbul’da 13 saniye süren 6,2 büyüklüğündeki deprem büyük panik yarattı. Deprem, kent genelinde hasar bilgisi ve artçılar konusunda belirsizlik oluşturdu .
Erdoğan’ın Toplantı Talepleri
-
Farklı Senaryoların İncelenmesi: “Deprem uzmanlarıyla görüşün, farklı fikirleri de dahil edin. En olası senaryo hangisi” talimatı verild
-
Yurt Dışı Uzmanların Görüşü: “Yurt dışındaki uzmanlara da sorun” vurgusu, uluslararası deneyimden yararlanma isteğini gösterdi .
-
Gelecekteki Etkilerin Araştırılması: Depremin uzun vadeli muhtemel etkileri üzerinde çalışılması, risk yönetiminde öngörü kabiliyetini güçlendirmeyi amaçladı
-
Rapor Sunum Sırası: Hazırlanacak raporun “önce Cumhurbaşkanlığı Afet Politikaları Kurulu’na sunulması, ardından tarafıma iletilmemesi” talimatı, sürecin belirli bir hiyerarşi içinde yürümesini hedefledi
-
Kulis Bilgisi: Can Coşkun’un aktardığına göre, toplantı bilgilerinin bürokrat kaynaklardan edinildiği ve Erdoğan’ın eski gönüllü arama kurtarma görevlisinin aktardığı ayrıntılara özel önem verdiği iddia edildi
Taleplerin Analizi
Toplantıda öne çıkan “farklı senaryolar” ve “yurt dışı uzman” vurgusu, AFAD’ın sahadaki brifinglerini uluslararası literatürle karşılaştırma ihtiyacını işaret ediyor. Bu yaklaşım, Türkiye’nin kritik afet yönetimi stratejisinde dış paydaşları daha etkin kullanma eğilimini gösteriyor. Ayrıca “rapor önce Kurul’a sunulsun” talimatı, karar alma süreçlerinde merkezi koordinasyon mekanizmasına öncelik verdiği anlamına geliyor.
Siyasi Tepkiler
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, toplantıya İBB yetkililerinin davet edilmemesini sert şekilde eleştirdi. Özel’e göre, “16 milyonluk kentin yönetimini temsil eden İBB Başkanının ve AKOM sorumlusunun toplantıda olmaması, kriz yönetiminde siyasi angajman olarak değerlendirildi” . Bu eleştiriler, İstanbul yönetimi ile merkezi hükümet arasındaki koordinasyon tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Gündem
Bahçelievler Kur’an Kursunda Cinsel İstismar Skandalı: Tutuklanan Belletmen İbrahim K. ve 17 Çocuğun Pedagog Eşliğinde İfadesi
Açıklaması :
Bahçelievler’de Diyanet’e bağlı Kur’an kursunda belletmen İbrahim K. 17 çocuğa cinsel istismar iddiasıyla tutuklandı. Çocuklar pedagog eşliğinde ifade verdi.
Bahçelievler’de Diyanet’e bağlı yatılı erkek Kur’an kursunda yaşanan cinsel istismar iddiası, toplumda derin bir infial yarattı. 25 Nisan 2025 sabahı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, kursun belletmeni İbrahim K. gözaltına alındı ve tutuklandı. Yaşları 10 ile 13 arasında değişen 17 çocuk, hafta sonu Bakırköy Çocuk İzleme Merkezi’nde pedagog gözetiminde ifadelerini verdi. Olayın halihazırda devam eden hukuki süreci, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurs yönetimine dair herhangi bir idari işlem yapmaması ve mağdur çocukların çoğunun kursa geri gönderilmesi tartışmaları daha da alevlendirdi.
Olayın Geçmişi
İstanbul Bahçelievler’de, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı yatılı erkek Kur’an kursunda görev yapan belletmen İbrahim K., 10–13 yaşındaki çocuklara yönelik cinsel istismarla suçlanıyor . İddiaların kamuoyuna yansıması, yakınlardaki imam hatip ortaokulunda görevli bir öğretmenin çocukların konuşmalarını duyarak savcılığa ihbarda bulunmasıyla gerçekleşti
Soruşturma Süreci
İmam hatip ortaokulundan yapılan başvuru üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı derhal soruşturma açtı . Belletmen İbrahim K. önce gözaltına alındı, ardından sevk edildiği mahkeme tarafından “suç delillerini karartma ve kaçma riski” gerekçesiyle tutuklandı
Çocukların İfadeleri
Hafta sonu düzenlenen seansta 17 mağdur çocuk, Bakırköy Çocuk İzleme Merkezi’nde uzman pedagog eşliğinde dinlendi Pedagoglar gözetiminde alınan ifadelerde, çocuklar belletmenin kurs içindeki odalarda uyudukları sırada yataklarına girerek istismarda bulunduğunu anlattı . Bazı çocuklar, davranışları diğer personelin de gördüğünü ancak müdahale edilmediğini ifade etti
Hukuki Durum
Soruşturmayı yürüten Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Ceza Kanunu’nun “cinsel istismar” maddeleri uyarınca kovuşturma başlattı Tutuklanan İbrahim K. hakkında hazırlanan iddianame tamamlandığında, dosya İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilecek . Kurs yönetimine ve Diyanet’e bağlı diğer yetkililere henüz idari yaptırım uygulanmadı .
Uzman Görüşleri ve Önlemler
Çocuk hakları alanında faaliyet gösteren psikologlar ve pedagoglar, Kur’an kursları gibi kapalı ve denetimsiz ortamlarda istismar riskinin yüksek olduğuna dikkat çekiyor . “Çocukların korunması için Diyanet’e bağlı tüm kurslarda rutin pedagojik denetimler ve psikososyal destek birimleri oluşturulmalı” önerisi yapılıyor . Ayrıca uzmanlar, kuruma alınacak personelde adli sicil ve referans araştırmasının zorunlu hale getirilmesini tavsiye ediyor .
Sonuç
Bahçelievler’deki bu skandal, dini eğitim kurumlarında çocuk güvenliğinin sağlanması gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. Hukuki süreç devam ederken, mağdur çocukların travmalarının iyileştirilmesi için uzun vadeli psikolojik destek ve toplumsal farkındalık çalışmalarının hızlandırılması önem taşıyor. Kamuoyu ayrıca Diyanet’in kurs yönetimine yönelik idari adımları atmasını ve benzer vakaların önüne geçilmesi için kapsamlı bir reform planı açıklamasını bekliyor.
-
Ekonomi3 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem22 saat önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Son Dakika1 hafta önce
Yasak Aşk Skandalında Yeni Gelişme: Kayınvalide ve Damat Esra Erol Programında Canlı Yayında Gözaltına Alındı!
-
Gündem1 hafta önce
Ünlü İsimlerden Sırrı Süreyya Önder’e Destek: “Sakın Ölme Sırrı Abi… Benimle Yine Dalga Geç!”
-
Son Dakika1 hafta önce
Son Dakika: Şakir Paşa Ailesi Konakta Yangın! 1 Ölü – Tüm Detaylar
-
Gündem1 hafta önce
Kayınvalidesini hamile bırakmıştı! Arsız damadın babası konuştu: Oğlum sapıktır
-
Gündem1 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika6 gün önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları