Teknoloji
Yapay zeka tartışmaları: Korkutucu mu, insanlık için iyi bir adım mı? Uzmanları yanıtlıyor

Megabayt Gigabayt terabayt petabayt ve zettabayt….
Bugün toplanan, işlenen, depolanan ve akıl almaz boyutlara gelen “büyük verinin” rakamsal değerini ifade eden bu tanımlar bizi sessiz sedasız bir yapay zeka devrimine götürdü.
Aslında soru belli: Yapay zeka neye yol açacak?
Bir yanda; açlığın, yoksulluğun sona ereceğine, sınırsız zenginlik yaşanacağına inanan iyimserler…
Öte yanda; işsizlik dalgalarının yaşanacağına, zenginle yoksul arasındaki uçurumun büyüyeceğine inanan kötümserler…
Hangisi doğru… Yapay zeka yapıcı mı olacak, yıkıcı mı?
Yanıtı bulmak için önce geçmişe dönmek gerekiyor.
Bu balta, 1 milyon yıl önce kullanılan baltayla neredeyse aynı.
İnsanlık tarihinin yüzde 99,99’u da aynı kaderi paylaşıyor. Çok değişmedi. Büyük buluşlar ve dünyanın yaşadığı büyük değişim son birkaç yüzyıla yığıldı…
Ayşegül İldeniz:
Yepyeni bir çağ diye düşünüyorum, vücudumuzun çok çalıştığı işleri bıraktığımız ve daha fazla sorguladığımız daha fazla kurduğumuz ve inovasyonun da çok daha önemli olduğu bir çağa atlıyor olabiliriz
Matt Brittin:
Örnek olarak, “Project Relate” adında harika bir proje var. Bu proje konuşma engelli kişilerin iletişim kurmasına yardımcı oluyor. Telefonunuzu kullanarak söylediklerinize altyazı ekleyebilirsiniz ve bu, iletişim engellerini ortadan kaldırır. Bu yüzden, insanların birbirini anlamasını sağlamak ve kendilerini ifade etmelerini kolaylaştırmak için köprüler inşa etmek, duvarlar değil, çok büyük bir fırsat.
Suncem Koçer :
Bizim adımıza bir sürü şey çözen makinelerle beraber yaşıyor olacağız O zaman bizim becerilerimizi yeniden tanımlamamız gerekecek.
Faruk Eczacıbaşı:
Elektrik nasıl bir çağın başlangıcı olduysa matbaa buharlı makine internet Bunların hepsi birer Çağın başlangıcı oldu. Yapay Zeka da böyle. fakat bizi bekleyen Çağ değiştirici yeni yaklaşımlar da olacak
Yapay zeka bugün bize;
– Yol gösteriyor,
– Yüzleri tanıyor,
– Tıbbi verileri değerlendiriyor,
– Resimler, grafikler, videolar oluşturuyor,
– Hikayeler, senaryolar, şarkılar yazıyor
Bugün yeterli verinin olduğu her alanda yapay zekâ işini başarıyla yapıyor. Gelecek içinse beklentilerimiz daha da büyük;
– Çaresiz hastalıkları yok etmesini
– Yoksulluğu ortadan kaldırmasını
– İklim krizine karşı çözümler üretmesini
– Trafik kazalarını önlemesini bekliyoruz.
Altan Çakır:
Bilgisayarların içerisindeki hesaplama kapasitesine sahip Çipler içerisindeki transistörlerin her yıl her iki yılda bir iki katına çıkmasıyla birlikte işlemci kapasitesinin Yani bir işi hesaplama kapasitesinin iki katına çıktığı bir durumdan bahsediyoruz.
Bir Gigaflop, yani saniyede bir milyar işlem yapabilen bir bilgisayarı ele alalım.
1960 yılında böyle bir bilgisayarı yapmak mümkün değildi ama isteseydiniz de harcamanız gereken para, Amerika’nın o dönemdeki 2 yıllık bütçesine denkti. (850 milyar dolar)
1984’te fiyatlar düştü ve saniyede bir milyar işlem yapabilen bilgisayar yapmak mümkün hale geldi. Ona rağmen harcamanız gereken tutar bir jet uçağı almanızı sağlayacak büyüklükteydi. (40 milyon dolar)
1997’de ise aynı hızdaki bir bilgisayar, bir spor otomobil fiyatına kadar geriledi. (400 bin dolar)
2013 yılında ise saniyede bir milyar işlem yapabilen bir çipin fiyatı 25 sente düştü. Saniyede 1,2 trilyon işlem yapabilen Play Station 4’ün fiyatı ise 400 dolardı ve 20 milyon eve girmeyi başarmıştı.
Bugün ise saniyede 1 milyar işlem yapabilen çipin fiyatı, 2 sent. Evet yanlış duymadınız tam 2 sent.
Artık terafloplar konuşuyoruz. Üstelik o bilgisayarlar sadece beş yüz dolara mal oluyor.
Bugün en değişmeyen olgu teknolojinin engel tanımaması. Değişen olgular ise sürekli olarak daha iyileşmesi, daha ucuzlaması, değişimin hiç durmaması ve yaygınlaşıp, demokratikleşmesi.
STEVE WOZNIAK:
Her yeni teknoloji geliştiğinde, bu çerçevenin adım adım ilerlemesine yol açıyor. Bu, çip üzerinde giderek daha fazla transistör ürettiğimiz zamana benziyor. Eskiden bir transistör vardı. Aynı fiyata bir çip üzerinde 60 milyar transistör var. Buna üstel büyüme deniyor. Sizden önceki büyümenin üzerine inşa ettiğinizde ve tüm teknoloji bir şekilde katlanarak büyüyor.
Bugün her yanımız bilgisayar.
İnternete bağlı 40 milyar bilgisayar var. Yakın gelecekte bu sayının 500 milyara çıkması bekleniyor.
Bankacılık sistemi, tapu kayıtları, video kurgu, fotoğraf makinaları, metro ulaşım planları, otomobillerin yazılımı, uçaklar, trafik ışıkları, ürün stokları, şehir içi su şebekesi kısaca aklınıza gelen her şey bilgisayar ile çalışıyor. Beyin muhteşem bir organ. Benim gibi sıradan bir insanın beyni bile saniyede bir katrilyon işlem yapıp, 35 gibabayt veriyi işleyebilir.
Bilim adamları da günümüzde benimkine benzer, mekanik bir beyin yarattı. Adına da Yapay zeka dediler. Laf aramızda bu cihaz şimdilik benim beynim kadar bile kabiliyetli değil.
Orası kesin.
Evet karmaşık hesaplamaları benden çok daha hızlı yapabilir ama benim gibi espri yapamaz, hayal kuramaz. Hatta bir dilim baklavanın tadını asla bilemez. Yapay zekanın kabiliyetleri şimdilik kısıtlı ama bilim adamları bunları ve başka şeyleri de yapabilmesi için var güçleriyle çalışıyor.
Aslında soru basit: bilim bu programı bir gün kendi başına çalışabilir, düşünebilir, hatta öğrenebilir hale getirebilir mi? Bunu ben bilmiyorum.
Bence bilim adamları da bilmiyor.
Tabi şimdilik.
Bernard Marr:
Yapay zekanın ilk büyük başarılarından biri, IBM’in Deep Blue adlı bilgisayarının satrançta Garry Kasparov’u yenmesi oldu. Ancak bu geleneksel bir yapay zeka algoritmasıydı ve temelde insanın düşünebildiğinden daha fazla satranç hamlesini hesaplama gücüne dayanıyordu. Bir sonraki büyük adım ise, kuralları bilmediğimiz durumlarda makineleri nasıl eğitebileceğimiz sorusuyla geldi. Google, Go adlı bir strateji oyununda bir yapay zeka geliştirdi. Go, satrançtan çok daha karmaşıktır ve büyük ustalar bile hareketlerini sezgisel olarak yapar. Google, algoritmayı geçmişte oynanmış tüm Go oyunlarıyla eğitti ve ardından “peki ya iki bilgisayarı birbirine karşı oynatsak ve kazananı ödüllendirsek” dedi. Bu süreç sonunda yapay zeka, giderek daha iyi hale geldi ve dünya şampiyonu Lee Sedol’u yenmeyi başardı.
Kasım 2020’de Google’ın yapay zeka şirketi Deep Mind; hesaplamalı biyoloji alanında çığır açacak bir buluşa imza attığını açıkladı. Deep Mind bir proteine ait molekülün sonsuz sayıda katlanma ihtimalini değerlendirip, nasıl katlanacağını başarıyla hesaplamış, alacağı son hali bilmişti. Bu bir devrimdi. Pek çok bilim adamı tüm kariyerini bu problemin çözümüne adamış, ancak ilerleme sağlayamamıştı. Deep Mind bu problemi genetik koda dayalı bir tahmin ile çözmeyi başardı.
Çığır açan buluş pandemi döneminde ortaya çıkmış, bir sonraki pandemiye karşı hazırlıklı olma yolunda tüm dünyaya umut vermişti.
Bu; ortaya çıkan bir virüse karşı, var olan ilaçlardan hangilerinin etkili olabileceğine ışık tutabilecek çok önemli bir gelişmeydi.
Buluşun başka vaatleri de vardı. Henüz çaresi bulunamayan şeker, parkinson ve alzheimer gibi hastalıkları daha iyi anlamamızı sağlayabilir, hatta petrol gibi atıkları çözmeye yarayan proteinler üretmek için dahi kullanılabilirdi.
Deep Mind geçen 4 yılda hiç hız kesmedi ve biyolojik yaşamın büyük sırlarını çözebilen bir sisteme döndü. Yeni aşılar ve ilaçlar geliştirmekten, hava koşullarına dayanıklı tohumlar elde etmeye kadar pek çok alanda kullanılıyor.
Artık yapay zeka; dünyayı dönüştüren, sayısı da giderek artan pratik uygulamalarla hayatın içinde.
Bu ilerlemeye iki önemli gelişme ivme katıyor;
Olağanüstü hızda üretilen verinin büyüklüğü ve bu veriyi işlememizi sağlayan süper bilgisayarla. Ve insanlığın önüne koyulan soru basit: Yapay zeka daha da gelişerek insan beynine benzeyecek mi?
İkinci bir dil öğrenen herkes bilir ki, yeni dili ne kadar çok kullanırsak o kadar çabuk öğreniriz.
Aynı şey makinelerin öğrenmesi için de geçerli. Bilgisayar ne kadar çok veriye erişirse o kadar hızlı öğrenir, yorumlamakta da o kadar ustalaşır.
Dünyanın hızla dijitalleşmesi sayesinde artık daha fazla veriye erişebiliyoruz; bu da yapay zekânın daha hızlı, akıllı ve isabetli hale gelmesini sağlıyor.
Teknoloji
Beynine çip takılan ALS hastası, şarkı söylemeye başladı

Yapay zeka destekli bir beyin–bilgisayar arayüzü (BCI) ile çalışan cihaz, adamın beyin sinyallerini neredeyse anında sözcüklere çeviriyor, soru sorma gibi anlar için ses tonunu değiştirebiliyor, istediği kelimeleri vurgulayabiliyor ve üç farklı perdede mırıldanmasına olanak tanıyor.
Sistem, kullanıcının konuşma girişimine karşılık oluşan elektriksel beyin aktivitelerini analiz ederek, gerçek zamanlı olarak sesi yeniden oluşturuyor. Bu tür bir cihaz ilk kez sadece kelimeleri değil, aynı zamanda doğal konuşmadaki tonlama, vurgu ve ses perdesi gibi duygusal ve anlamsal öğeleri de başarılı şekilde taklit ediyor.
Nature dergisinde yayımlanan çalışmada, cihaz kullanıcının söylemeyi amaçladığı kelimeleri beyin sinyallerinden yalnızca 10 milisaniye sonra yapay bir sesle dile getiriyor. Bu, önceki BCI sistemlerine kıyasla büyük bir ilerleme; çünkü eski sistemler ya yanıtı 3 saniye gecikmeyle veriyordu ya da kullanıcının tüm cümleyi tamamlamasını bekliyordu.
Maastricht Üniversitesi’nden, çalışmada yer almayan hesaplamalı sinirbilimci Christian Herff bu gelişmeyi “Konuşmaya yönelik beyin–bilgisayar arayüzlerinde bu, kutsal kaseydi. Artık gerçek, kendiliğinden ve kesintisiz konuşma mümkün” ifadeleriyle yorumladı.
GERÇEK ZAMANLI SES KODLAMA
Çalışmaya katılan 45 yaşındaki adam, kas hareketlerini kontrol eden sinirleri etkileyen bir motor nöron hastalığı olan ALS (Amiyotrofik Lateral Skleroz) nedeniyle konuşma yetisini büyük ölçüde kaybetmişti. Ses çıkarabiliyor ve kelimeleri ağzıyla şekillendirebiliyordu ama konuşması oldukça yavaştı ve anlaşılmazdı.
Hastalığın başlamasından beş yıl sonra, beyninin hareket kontrolüyle ilgili bölgesine 256 adet silikon elektrot yerleştiren bir ameliyat geçirdi. Kaliforniya Üniversitesi Davis’ten sinirbilimci Maitreyee Wairagkar ve ekibi, beynindeki sinyalleri her 10 milisaniyede bir yakalayacak şekilde derin öğrenme algoritmaları geliştirdi. Bu sistem, adamın ne demek istediğini değil, üretmeye çalıştığı sesleri doğrudan çözümlüyor. Bu da önceden tanımlanmış bir kelime dağarcığına bağlı kalmadan, daha doğal ve özgür bir iletişim sağlıyor.
Wairagkar, “Her zaman kelimelerle iletişim kurmayız. Ünlemlerimiz, sözcük dışı sesli ifadelerimiz vardır. Bu yüzden tamamen sınırsız bir yaklaşımı benimsedik” dedi.
Ekip, hastalığın başlangıcından önce adamın verdiği röportajlardan elde edilen kayıtlarla yapay sesi kişiselleştirerek, kendi sesi gibi duyulmasını sağladı.
KISITLAMASIZ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Hasta, cihaz sayesinde kelimeleri heceleyebildi, açık uçlu sorulara cevap verebildi ve daha önce algoritmanın eğitilmediği bazı yeni kelimeleri dahi kullanabildi. Adam, yapay sesin kendi konuşmalarını seslendirmesinin “mutlu hissettirdiğini” ve bunun “gerçek sesi gibi” olduğunu söyledi.
Başka deneylerde ise sistem, adamın cümle kurarken soru mu yoksa düz bir ifade mi söylediğini ayırt edebildi. Ayrıca aynı cümle içinde hangi kelimeyi vurguladığını anlayarak ses tonunu buna göre ayarladı.
Cenevre Üniversitesi’nden nöromühendis Silvia Marchesotti ise, “Bu sistem, gerçek yaşamda kullanılabilecek bir araca dönüşme potansiyeli taşıyor” diyerek teknolojinin günlük kullanım için uygun hale gelmeye başladığını vurguladı.
BEYİN-BİLGİSAYAR ARAYÜZÜ (BBA) NEDİR?
Medyada beyin çipi diye anılan bu teknolojiye “beyin-bilgisayar arayüzü” (BBA) adı veriliyor.
Beyin-bilgisayar arayüzü nedir, nasıl çalışır?
Araştırmacılar ve şirketler insan beynini harici cihazlara bağlamak için yaratıcı çözümler geliştirdikçe BAA alanında da sıradışı ilerlemeler kaydediliyor. Kısacası bu teknoloji alanı, insan beynini bilgisayara bağlamak için geliştirilen tüm yöntemleri kapsıyor.
Teknolojiye ilişkin araştırmalar 1970’lerde Kaliforniya Üniversitesi Beyin Araştırma Enstitüsü’nden nörolog Dr. Jacques J. Vidal’ın gözetiminde başladı. Araştırmacıların hayvan modellerinden ilerlemek için gereken temel teknolojik altyapıyı oluşturması 20 yıldan fazla zaman aldı. 1990’ların ortalarına gelindiğindeyse ilk BBA prototipleri insan kafatasına yerleştirilmeye başlamıştı.
İnsanların daha iyi iletişim kurması ve bilişsel yeteneklerinin artırılması amacıyla çalışan araştırmacılar, yıllar içinde hem invaziv hem de invaziv olmayan BBA teknikleri geliştirildi.
Cerrahi operasyonla beyne müdahale edilerek yerleştirilen çipler invaziv diye nitelenirken, ameliyat gerektirmeyen teknolojilere de invaziv olmayan yöntemler deniyor.
Teknoloji
Türk Telekom’dan İnternet Ücretlerine Büyük Zam: 1 Temmuz 2025’ten İtibaren Geçerli Yeni Tarifeler
Açıklaması:
Türk Telekom, sabit internet paketleri, hat işlemleri ve statik IP ücretlerinde yüzde 10–27 arasında zam yaparak 1 Temmuz 2025’ten itibaren yeni tarifeleri yürürlüğe koyuyor. Taahhütlü müşteriler avantajını korurken, taahhütsüz paketlerde fiyatlar ortalama %20 artacak. Detaylı fiyat tablosu için tıklayın.
1. Zam Oranları ve Yürürlük Tarihi
Türk Telekom, sabit internet paketleri, hat işlemleri ve statik IP ücretlerinde yüzde 10–27 arasında değişen oranlarda zam yapacağını açıkladı. Yeni fiyatlar 1 Temmuz 2025 tarihinden itibaren tüm taahhütsüz aboneler ve yeni kullanıcılar için geçerli olacak .
2. Taahhütlü Müşterilerin Durumu
-
Mevcut taahhütlü müşteriler, taahhüt süreleri boyunca mevcut fiyatlardan faydalanmaya devam edecek.
-
Taahhüt yenileme aşamasındaki kullanıcılar ise zamlı fiyatlar üzerinden ücretlendirilecek.
-
Taahhüt bitmeden aboneliğini sonlandırmak isteyenlere, zamlı fiyatlar üzerinden cayma bedeli uygulanacak .
3. Taahhütsüz İnternet Tarifeleri (1 Temmuz 2025)
Aşağıdaki tabloda, ADSL, VDSL ve Fiber taahhütsüz limitsiz paketlerin eski ve yeni fiyatları yer almaktadır :
İnternet Türü / Hız | Mevcut Fiyat | 1 Temmuz 2025’den İtibaren |
---|---|---|
12 Mbps’e kadar (ADSL/VDSL/Fiber) | ₺755 | ₺950 |
16 Mbps’e kadar (ADSL/VDSL/Fiber) | ₺760 | ₺970 |
24 Mbps’e kadar (ADSL/VDSL/Fiber) | ₺785 | ₺990 |
35 Mbps’e kadar (VDSL/Fiber) | ₺795 | ₺1.010 |
50 Mbps’e kadar (VDSL/Fiber) | ₺805 | ₺1.020 |
75 Mbps’e kadar (VDSL/Fiber) | ₺825 | ₺1.070 |
100 Mbps’e kadar (VDSL/Fiber) | ₺885 | ₺1.120 |
200 Mbps’e kadar (Fiber) | ₺1.030 | ₺1.300 |
500 Mbps’e kadar (Fiber) | ₺1.375 | ₺1.600 |
1.000 Mbps’e kadar (Fiber) | ₺1.720 | ₺1.900 |
4. Tek Seferlik Hizmet Ücretleri
Hat dondurma, kapama, devir, nakil ve statik IP gibi ek işlemlerde de ortalama %20 oranında artış yapıldı. Yeni ücretler şu şekilde güncellendi :
Hizmet | Eski Fiyat | Yeni Fiyat |
---|---|---|
Hat Dondurma | ₺125 | ₺150 |
Hat Kapama (Dunning) | ₺250 | ₺300 |
Devir Ücreti | ₺290 | ₺385 |
Nakil Ücreti | ₺600 | ₺750 |
Yalın Erişim Ücreti | ₺60 | ₺75 |
ADSL‑NDSL Geçiş Ücreti | ₺66 | ₺80 |
NDSL Devre Hazırlama Ücreti | ₺27 | ₺33 |
Aylık Tekli Statik IP | ₺149 | ₺175 |
Yıllık Tekli Statik IP | ₺1.490 | ₺1.750 |
5. Resmî Duyuru ve Kaynak
Resmî olarak Türk Telekom’un web sitesinde yayımlanan “1 Temmuz 2025 Tarife Güncellemesi” duyurusunda, sadece taahhütsüz müşterilerin zamdan etkileneceği, mevcut taahhüt sahiplerinin ise fiyat değişikliğine tabi tutulmayacağı belirtildi .
6. Öneriler
-
Taahhütlü Paket Avantajı: Mevcut avantajınızı korumak istiyorsanız, taahhüt sürenizi sonlandırmadan yeni taahhüte geçmeyi düşünün.
-
Paket Değişikliği: Daha yüksek hız veya ek hizmetleri değerlendirirken, yeni fiyat tablosunu mutlaka karşılaştırın.
-
Cayma Bedeli Bilgisi: Taahhüt bitmeden iptal etmeniz durumunda uygulanacak zamlı cayma bedelini göz önünde bulundurun.
Hazırlayan: [FATİH DOĞAN]
Yayın Tarihi: 11 Haziran 2025
Teknoloji
“Robotaxi” ifşa oldu: Tesla’nın sürücüsüz taksi deneyimi

Elon Musk’ın CEO’su olduğu elektrikli otomobil şirketi Tesla’nın merakla beklenen ve “robotaxi” diye bilinen sürücüsüz araçlarının geçici lansman tarihi 22 Haziran olarak duyuruldu.
ABD’nin Teksas eyaletindeki Austin kentinde yola çıkacak olan robotaxi, Google’ın ana şirketi Alphabet’in halihazırda aynı bölgede sürüşte olan Waymo otomobillerine rakip olacak.
Bizzat Musk’ın yaptığı açıklamaya göre Tesla robotaxileri, 22 Haziran itibarıyla sınırlı sayıda araçla ön deneme için yola çıkıyor.
YOLDA GÖRÜNTÜLENDİ
Şimdiden Austin’de bir robotaxi test sürüşündeyken görüntülendi. ABD’li bir vatandaşın çektiği görüntüleri X hesabından paylaşan teknoloji yazarı Sawyer Meritt, “Sürücü koltuğunda hiç kimse yok. İlk Tesla Model Y robotaxi, Austin’deki kamu yollarında test edilirken görüldü!” diye yazdı.
Videodaki otonom aracın tasarımının siyah bir Model Y ile aynı olduğu ama yan tarafında “Robotaxi” yazdığı görülüyor.
Meritt’in gönderisini alıntılayan Musk, “Güzel biçimde sade bir tasarım” ifadelerini kullandı.
“KESİN TARİH DEĞİL”
Musk, salı akşamı X’teki bir kullanıcıya yanıt olarak, robotaxi’nin “geçici lansman kapsamında 22 Haziran’da” yolculuk hizmeti sunmaya başlayacağını belirtti. Ancak bunun kesin bir tarih olmadığını da ekledi.
“Güvenlik konusunda aşırı paranoyak davranıyoruz, bu yüzden tarih değişebilir. Fabrika hattının sonundan müşterinin evine kadar kendi kendine giden ilk Tesla 28 Haziran’da.”
Musk daha önce ilk lansmanın 10 ila 20 sürücüsüz Model Y aracını içereceğini ve Austin’in sınırlı alanlarında deneneceğini söylemişti.
-
Gündem1 hafta önce
TikTok’ta Herkes Uzman! Türkiye’de Filozof Bitmedi, Sadece Fenomenleşmedi
-
Eğlence2 gün önce
SOSYAL MEDYA AŞKI: Dijital Çağın Umudu mu, Tuzak mı?
-
Gündem4 gün önce
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Evinde Elektrik Kazası Sonucu Hayatını Kaybetti
-
Gündem1 hafta önce
Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, İBB Soruşturmasında Tutuklama İstemiyle Hakimliğe Sevk Edildi
-
Gündem1 hafta önce
Özgür Özel Hakkında Akın Gürlek’e Hakaret Nedeniyle Resen Soruşturma Başlatıldı
-
Gündem1 hafta önce
Okul Servisinde Cinsel İstismar Skandalı: Şoför Tutuklandı
-
Gündem1 hafta önce
Alman İş İnsanı Bernd Kebbel, Namibya Safari’sinde Aslan Saldırısında Hayatını Kaybetti
-
Gündem1 hafta önce
Diyarbakır Narin Cinayetinde Yeni Dönemeç: İstinaf Savcısından Nevzat Bahtiyar İçin Ağırlaştırılmış Müebbet Talebi