Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

Milyonları ilgilendiriyor: Yıllık izinlerde yeni dönem başlayabilir

Yayımlandı

üzerinde

Milyonları ilgilendiriyor: Yıllık izinlerde yeni dönem başlayabilir

FatihDoganMedya — Özel Haber
09 Kasım 2025, 16:00 (TSİ) — Okuma süresi: 3

Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), hafta sonuna denk gelen ve genel tatil niteliğindeki bayram günlerinin yıllık izin sürelerinden düşürülmemesi yönünde tavsiye kararı aldı. Karar, milyonlarca kamu çalışanının yanı sıra özel sektörde de benzer uygulama tartışmalarını gündeme taşıdı.


Ne oldu? KDK hangi tavsiyeyi verdi?

KDK’ye yapılan başvuru üzerine kurum, Kurban Bayramı gibi genel tatil günlerinin yıllık izin tarihlerine denk gelmesi hâlinde, bu tatil günlerinin çalışanların yıllık izinlerinden sayılmaması gerektiği yönünde tavsiyede bulundu. Özetle; bayramın cumartesi veya pazara denk gelen günleri, yıllık izin süresinden düşürülmemeli.

Kararın dayanağı ve kapsamı

KDK kararında, ilgili başvuruda Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’nün daha önceki görüş yazısına atıf yapıldığı; ayrıca uygulama birliğinin sağlanması amacıyla Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve ilgili bakanlıklara tavsiye iletildiği vurgulandı. Ancak KDK kararları idari düzenleyici nitelikte tavsiye mahiyetindedir; bağlayıc bir yasama işlemi değildir — uygulanması idari mercilerin iradesine bağlıdı

Hukuki arka plan: Yönetmelik ve Yargıtay içtihatı ne diyor?

Çalışma mevzuatı ile uygulamalarda genel kabul şudur: yıllık ücretli izin günlerinin hesabında, izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yıllık izin yönetmeliği ve ilgili düzenlemeler bu yaklaşımı benimsiyor.) Ayrıca mahkeme kararları (Yargıtay içtihatları) da benzer yönde olmaktadır; bu da KDK tavsiyesinin hukuki zeminde destek bulduğunu gösteriyor.

Kimleri etkiler? Kamu mu, özel sektör mü?

KDK tavsiyesi doğrudan kamu kurumlarına yöneliktir; dolayısıyla öncelikli etki kamu çalışanlarında görülecektir. Ancak benzer içtihatlar ve yönetmelik hükümleri dikkate alınarak özel sektörde de uygulama değişiklikleri talep edilebilir; sendikalar, çalışan temsilcileri veya bireysel başvurular yoluyla genişleme olasılığı bulunuyor. Yine de sonuç olarak hukuki bağlayıcılık bakımından tavsiye ile yasama ya da yönetmelik değişikliğinin yerini karıştırmamak gerekir.

Uygulama pratikleri — çalışanlar ne yapmalı?

  1. Yıllık izin kullanmadan önce işyeri insan kaynakları (İK) biriminden iznin hangi günlerden sayıldığına dair yazılı bilgi talep edin.

  2. Bayramla birleştirilen izninizden hafta sonuna denk gelen günler düşüldüyse, önce İK’ya itiraz edin; olumlu yanıt alınamazsa ilgili kurumlara (ör. KDK) başvuru hakkınız bulunuyor.

  3. Özel sektördeyseniz toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmenizi kontrol edin — bazı durumlarda işveren daha geniş haklar tanıyor olabilir

Uzman yorumu ve olası sonraki adımlar

KDK tavsiyesi, uygulamada birlik sağlanması çağrısı niteliğinde; eğer kamu kurumları bu yaklaşımı benimserseniz milyonlarca memurun yıllık izin uygulamasında fiili bir değişiklik yaşanabilir. Yine de kalıcı bir düzenleme için ya yönetmelik yorumu netleştirilmeli ya da TBMM/ilgili idari düzenlemeler yoluyla bağlayıcı düzenleme getirilmelidir. Hukukçular, kararın özel sektöre yansımasının iş mahkemeleri ve Yargıtay içtihatları aracılığıyla zaman içinde netleşeceğini belirtiyor.


Sonuç

Kamu Denetçiliği Kurumu’nun tavsiye kararı, yıllık izin uygulamalarında işleyişi değiştirmeye aday önemli bir adım. Bugün için karar tavsiye niteliğinde olsa da, pratikte uygulanması halinde milyonlarca çalışanın hak algısında ve İK uygulamalarında hissedilir bir rahatlama yaratabilir. Çalışanların haklarını korumak için İK yazılı kayıtlarını saklamaları ve gerektiğinde hukuki yollara başvurmaları öneriliyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Adalet Bakanlığı 2026 yılı için yeni ücret tarifelerini belirledi: Arabuluculukta asgari ücretler belli oldu

Yayımlandı

üzerinde

Adalet Bakanlığı 2026 yılı için yeni ücret tarifelerini belirledi: Arabuluculukta asgari ücretler belli oldu

26 Aralık 2025 – 08:20 • Okuma Süresi: 3 dk • Fatih Doğan Medya Haber Merkezi

Adalet Bakanlığı, 2026 yılında geçerli olacak yeni asgari ücret tarifelerini Resmi Gazete’de yayımladı. Düzenlemeyle, özellikle özel hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk faaliyeti yürütenlerin alacağı asgari ücretler ve bu ücretlere ilişkin kurallar netleştirildi.

Resmi Gazete’nin 26 Aralık 2025 tarihli sayısında yayımlanan “2026 Yılı Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi”, 1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlüğe girecek.

Yeni tarife, taraflar arasında bir ücret sözleşmesi bulunmayan veya ücret konusunda anlaşmazlık olan durumlarda uygulanacak. Bakanlık, tarifede belirtilen ücretlerin altında bir ücret kararlaştırılmasını geçersiz sayarak, meslek standardını ve adil ücreti garanti altına almayı amaçlıyor.

 

 Arabuluculuk Ücret Tarifesinin Ayrıntıları

Yönetmeliğe göre, arabuluculuk ücreti, konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen uyuşmazlıklar ile parasal uyuşmazlıklar için farklı kısımlara göre belirlenecek. İşte dikkat çeken başlıca düzenlemeler:

• Asgari Ücret Tabanları:

· Anlaşma sağlanması durumunda: Ücret 9.000 TL’den az olamayacak.
· Ticari uyuşmazlık ve ortaklığın giderilmesi davalarında: Hesap, parasal uyuşmazlıklara göre yapılacak ancak ücret 13.000 TL’nin altında belirlenemeyecek.
· Seri uyuşmazlıklarda anlaşma: Bir ay içinde, aynı tarafın yer aldığı en az 10 başvuru olması halinde, her bir uyuşmazlık için ticari uyuşmazlıklarda 7.500 TL, diğerlerinde ise 6.000 TL ücret talep edilebilecek.

• Kira Uyuşmazlıklarında Ücret:

· Kira tahliyesi davalarında ücret, 1 yıllık kira bedelinin yarısı üzerinden,
· Kira tespiti davalarında ise 1 yıllık kira farkı üzerinden, parasal uyuşmazlık tarifesine göre hesaplanacak.

• Ücretin Ödenmesi ve Kapsamı:

· Aksi kararlaştırılmadıkça, arabuluculuk ücreti taraflarca eşit olarak ödenecek.
· Ücret, arabulucunun düzenlediği tüm evrak ve işlemleri kapsayacak; bunlar için ayrıca bir ücret talep edilemeyecek.

 Hak Kazanma ve İade Koşulları

Tarife, arabulucunun ücretin tamamını hak ettiği durumları da açıkça sıralıyor. Buna göre, tarafların anlaşmaya varması, arabulucunun daha fazla çabanın gereksiz olduğunu tespit etmesi veya taraflardan birinin süreçten çekilmesi gibi nedenlerle süreç sona ererse, arabulucu tam ücrete hak kazanacak.

İhtiyari arabuluculukta (dava şartı olmayan), süreç başlamadan önce istenen ücret avansı, sürecin hiç başlamaması durumunda iade edilmeyecek. Ancak, dava şartı arabuluculukta arabulucunun taraflardan masraf avansı istemesi yasak.

 Avukatlık Ücretlerinde de Artış

Arabuluculuk tarifesinin açıklanmasının hemen ardından, Türkiye Barolar Birliği (TBB) de 2025-2026 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ni (AAÜT) duyurdu. Birlik tarafından yapılan açıklamada, maktu ücretlerde ortalama yüzde 36.15 oranında artış sağlandığı belirtildi.

Bazı davalardaki yeni maktu ücretler şöyle:

· Asliye Mahkemeleri: 45.000 TL
· Sulh Hukuk Mahkemesi: 30.000 TL
· Ağır Ceza Mahkemesi: 65.000 TL
· İcra Dairelerindeki Takip: 9.000 TL

Yeni Düzenlemenin Etkileri Ne Olacak?

Hukukçular, Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı yeni tarifenin, arabuluculuk kurumunun daha profesyonel ve standart bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacağını belirtiyor. Asgari ücret tabanlarının belirlenmesinin, hem arabulucuların emeğinin karşılığını almasını hem de vatandaşların ödeyecekleri ücret konusunda önceden fikir sahibi olabilmesini sağlayacağı değerlendiriliyor.

Öte yandan, TBB’nin avukatlık tarifesindeki artışın da, yargı süreçlerinin maliyetini etkileyeceği ve hukuki yardım alacak vatandaşların bütçe planlamasını gözden geçirmesi gerektiği ifade ediliyor.

 

Okumaya Devam Et

Ekonomi

500 Bin Sosyal Konut İçin Geri Sayım Başladı: İlk Kura Adıyaman’da!

Yayımlandı

üzerinde

500 Bin Sosyal Konut İçin Geri Sayım Başladı: İlk Kura Adıyaman’da!

Tarih: 25 Aralık 2025, Çarşamba | Saat: 21:16
Okuma Süresi: 3 dakika

Son Dakika: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin gündemindeki 500 Bin Sosyal Konut Projesi’nde ilk kura çekiminin 29 Aralık Pazar günü Adıyaman’da yapılacağını açıkladı. Bakan Kurum, “Yarısı Bizden” kampanyasının yeni yılda da süreceğini müjdeledi.

Yüzyılın konut projesinde geri sayım başladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, NTV’de canlı yayınlanan programda, 500 Bin Sosyal Konut Projesi’ne dair merakla beklenen tarihi açıkladı. Bakan Kurum, proje kapsamındaki ilk kura çekiminin 29 Aralık Pazar günü Adıyaman’da gerçekleştirileceğini duyurdu.

Bu önemli açıklama, 8 milyon 840 bin 314 başvuru alan ve 5 milyon 242 bin 766 geçerli başvurunun olduğu dev projede somut adımların başladığının işareti oldu. Bakan Kurum, en çok başvurunun İstanbul, Ankara ve İzmir’den geldiğini de belirtti.

“Yarısı Bizden” Kampanyası 2026’da Devam Ediyor

Bakan Kurum, vatandaşların konut sahibi olmasını kolaylaştıran “Yarısı Bizden” kampanyasının 2026 yılında da devam edeceğini açıkladı. Bu kampanya, kentsel dönüşümde vatandaşların finansman yükünü önemli ölçüde hafifletiyor.

Deprem Bölgesine Öncelik ve Teslimat Planları

Açıklamalarda deprem bölgesine özel kontenjan ayrıldığı vurgulandı. Bakan Kurum, “Deprem bölgesine ekstra kontenjanlar ayırdık” ifadelerini kullanırken, ilk teslimatların bir kısmının 2026 yılında yapılacağını da müjdeledi. Bu, depremden etkilenen vatandaşlar için umut verici bir gelişme olarak yorumlandı.

İstanbul’da Kira ve Konut Fiyatlarını Dengeleyecek Hamle

Proje kapsamında İstanbul’da 100 bin sosyal konut inşa ediliyor. Bakan Kurum, bu sayının yanı sıra kiralık konut uygulamasını da başlattıklarını açıkladı. İstanbul’da Avrupa ve Anadolu yakalarında toplam 15 bin kiralık konut yapılacak. Kurum, bu hamlenin İstanbul’daki kira ve konut fiyatlarını aşağı çekecek önemli bir adım olduğunun altını çizdi.

Kentsel Dönüşümde Son Durum ve COP31 Müjdesi

Bakan Kurum, depremden etkilenen 11 ildeki kentsel dönüşüm çalışmalarının büyük ölçüde tamamlandığını ifade etti. Ayrıca, Türkiye’nin 196 ülkenin oy birliğiyle 2031 İklim Zirvesi (COP31)’ne Antalya’da ev sahipliği yapacağını da duyurarak, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadeledeki küresel rolüne dikkat çekti.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Bankalara Borç Yapılandırma Süresi 2 Yıl Daha Uzatıldı: Firmalar İçin Soluk Aldıracak Karar!

Yayımlandı

üzerinde

Bankalara Borç Yapılandırma Süresi 2 Yıl Daha Uzatıldı: Firmalar İçin Soluk Aldıracak Karar!

Yayın Tarihi ve Saati: 25 Aralık 2025, 08:00
Okuma Süresi: Yaklaşık 4 dakika

Bankalara borcu bulunan şirketlere hayati bir nefes geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, finansal yeniden yapılandırmalara ilişkin süre iki yıl daha uzatıldı. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun kritik Geçici 32. maddesinin uygulama süresi, 28 Aralık 2025’ten itibaren 28 Aralık 2027’ye kadar uzadı. Bu karar, ödeme güçlüğü çeken binlerce ticari işletmeye borçlarını yeniden yapılandırma fırsatı sunuyor.

 

Kararın Detayları: Hangi Süre Uzatıldı?

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı (Karar Sayısı: 10765), 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun Geçici 32. maddesinin uygulanma süresinin 28 Aralık 2025 tarihinden itibaren iki yıl uzatılmasını öngörüyor. Pratikte bu, söz konusu finansal yeniden yapılandırma mekanizmasının 28 Aralık 2027 tarihine kadar geçerli olacağı anlamına geliyor.

Geçici 32. Madde Ne İşe Yarıyor?

Bu madde, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri gibi kuruluşlardan kredi kullanmış ve ödeme güçlüğü içine düşmüş borçlulara bir imkân tanıyor. İlgili kuruluşlar, BDDK tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre hazırlanan “Çerçeve Anlaşmalar” çerçevesinde, bu borçluların kredi borçlarını yeniden yapılandırabiliyor. Madde, yeniden yapılandırmaya ilişkin usul ve esasları düzenliyor ve uygulama süresi başlangıçta iki yıl olarak belirlenmişti. Cumhurbaşkanına bu süreyi iki yıl daha uzatma yetkisi verilmişti; bugünkü kararla bu yetki kullanılmış oldu.

Kimler Bu Yapılandırmadan Yararlanabilir?

· Haklarında iflas kararı bulunmayan,
· İlgili finansal kuruluşlarla (bankalar, finansman şirketleri vb.) bir “Çerçeve Anlaşma” imzalamış olan,
· Tüm ticari işletmeler bu haktan yararlanabilecek.

Yapılandırma Hangi Tedbirleri Kapsayabilir?

Finansal yeniden yapılandırma kapsamında borçlulara şu kolaylıklar sağlanabiliyor:

· Kredi borçlarının vadesinin uzatılması,
· Kredilerin yenilenmesi veya ilave yeni kredi verilmesi,
· Anapara, faiz, temerrüt faizi ve kâr paylarında indirim yapılması veya bu alacaklardan vazgeçilmesi,
· Alacakların kısmen veya tamamen iştirake (şirket payına) dönüştürülmesi,
· Borcun, nakdi veya ayni bir bedel karşılığında devri veya temliki,
· Borçluya ait gayrimenkul, makine gibi ayni değerler karşılığında borcun tasfiyesi.

Başvuru Nasıl Yapılır?

1. Borçlu firma, talep ettiği yapılandırmaya ilişkin detaylı bir ödeme planı ve nakit akışı projeksiyonu içeren bir fizibilite raporu hazırlar.
2. Bu raporla birlikte, içinde yer aldığı çerçeve anlaşmasını imzalamış en yüksek alacaklı ilk 3 finansal kuruluştan birine başvurur.
3. Başvuruyu alan kuruluş, talebi değerlendirir. Eğer başvuruyu “bankacılık teamüllerine aykırı, kötü niyetli veya kabul edilemez” bulursa, gerekçelerini belirterek diğer alacaklı kuruluşlardan oylama talep edebilir. Süreç bu şekilde ilerler.

 

Uzman Yorumu ve Sonuç

Ekonomistler, bu uzatma kararının, özellikle pandemi sonrası dönemde nakit akışı sıkıntısı çeken KOBİ’ler ve diğer ticari işletmeler için kritik bir destek olduğunu vurguluyor. Sürenin uzatılması, hem borçlu firmalara nefes aldıracak hem de bankacılık sektöründeki potansiyel temerrüt risklerinin yönetilmesine katkı sağlayacak.

Firmaların, bu fırsattan yararlanmak için zaman kaybetmeden hazırlık yapmaları ve başvuru sürecini başlatmaları öneriliyor. Süre 2027 sonuna kadar devam etse de, erken başvuru ve sağlam bir fizibilite raporu, yapılandırma talebinin kabul şansını artıracaktır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar