Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Gazze’de “tıkanıklık” nasıl AÇILDI? — Ayrıntılı, haber

Yayımlandı

üzerinde

Gazze’de “tıkanıklık” nasıl AÇILDI? — Ayrıntılı, haber

FATİHDOGANMEDYA | Tarih: 06 Ekim 2025 — Saat: 18:30 (TSR) — Okuma Süresi: 6 dk

Gazze barış sürecinde kilidi hangi diplomatik adımlar çözdü? Arabulucuların rolleri, takas mekanizması, insani yardım garantileri ve ilerleme adımlarını kaynaklarla açıklıyoruz.N

Ne oldu?

Uzun süredir tıkanan Gazze barış sürecinde kilit açıldı çünkü taraflar aşamalı (fazlı) bir çerçevede birbirine karşılık gelen ödünler vermeyi kabul etti: geçici ateşkes → rehin/prisoner takası → kademeli İsrail çekilmesi ve insani yardımın güvenli akışı. Bu yaklaşım, Mısır ve Katar öncülüğünde; ABD ve bazı uluslararası aktörlerin yoğun diplomatik baskı ve teknik destekleriyle hayata geçirildi


Kilidi açan beş ana unsur

1) Aşamalı (fazlı) çerçeve kabulü

Tarafların “bir anda her şeyi çözmek” yerine adım adım güven oluşturacak madde- madde bir plan üzerinde anlaştığı açıkça görüldü. İlk aşama ateşkes ve ilk rehin takasını, sonraki aşamalar kademeli çekilme, daha fazla rehine serbest bırakma ve nihai siyasi çerçeveyi içeriyordu. Bu yapı, birbirine güven vermeyen tarafları ilerlemeye zorladı.

2) Rehin / mahkum takası mekanizması

Anlaşmanın “harekete geçirici” unsuru, somut ve takvime bağlanmış rehin — mahkum takası hükümleri oldu. Hostage-release vaatleri, askeri gerilimi düşürüp sahaya insani erişim sağladı; karşılıklı adımlar, taraflara geri adım atmama sebepleri verdi. Uluslararası aracılar lojistik ve güvenlik protokollerini planlayıp uygulama mekanizmalarını devreye soktu.

3) Mısır ve Katar’ın bölgesel arabuluculuğu

Mısır (Kahire) ve Katar, hem Hamas’la hem de İsrail ile sürekli temas kuran ara yüzler olarak kritik rol oynadı. Bu iki ülke, teknik görüşmeleri ev sahibi yapıp, iletişim kanallarını açık tutarak tıkanıkları açan “gizli uzlaşmaları” mümkün kıldı. Ayrıca lojistik konularda (rehin transferleri, insani koridorlar) pratik çözümler sundular.

4) ABD ve uluslararası baskı ile garantiler

ABD’nin sunduğu çerçeve ve diplomatik baskı (aynı zamanda güvenlik ve siyasi garantiler önerilmesi), İsrail tarafını belirli çekilme ve takas adımlarına ikna etti. Karşı tarafa da, aşamalı güvenlik ve uluslararası gözlem sözü verilerek sürece katılım teşvik edildi. Bu kombinasyon, taraflara “anlaşmazlık sonrası” için dış destek sağladı.

5) İnsani yardımın bağlanması ve denetlenmesi

Anlaşma metni; insani yardımın “kesintisiz, belgelenmiş ve uluslararası kuruluşlarca denetlenen” şekilde gönderilmesini garanti etti. Bu madde, Gazze içindeki sivil baskıyı azaltıp, kamuoyu ve bağımsız aktörler tarafından sürecin takip edilebilir olmasını sağladı. İnsani yardım hacim ve erişim garantileri, ateşkesin fiili uygulanmasını kolaylaştırdı.


Süreçteki kritik dönemeçler (zaman çizelgesi – özet)

  • Görüşmelerin yoğunlaşması (Kahire/Doha): Bölgesel arabulucular haftalarca teknik toplantılar düzenledi; tedarik ve takas lojistiği planlandı.

  • Aşamalı planın kabulü: Taraflar ilk kez adım adım uygulamayı kabul etti; ilk ateşkes ve ilk rehin takası takvimlendirildi.

  • Garantör mekanizmasının kurulması: ABD ve bölgesel aktörler, denetim ve sürdürme mekanizmaları için mutabakat sağladı.


Uzun vadede hangi sorular hâlâ açık?

  • Güvenlik ve silahsızlanma: Hamas’ın silahsızlanması ve kalıcı güvenlik düzenlemeleri çözüme bağlanmadı; bu, uzun vadede risk oluşturuyor.

  • Yönetişim ve siyasi çözüm: Aşamalı askeri ve insani uzlaşma kalıcı bir siyasi çerçeveye dönüştürülmezse; çatışma yeniden alevlenebilir.


Kaynakların ışığında kısa analiz

Kilidi açan gerçek moment, somut güven oluşturacak adımların (rehin takası + insani koridor) zamana bağlanması ve bunların bölgesel-aracı devletler ile büyük güçler tarafından garanti altına alınması oldu. Teknik detay ve lojistik çözümler (nerede değiş tokuş yapılacağı, kimlerin denetleyeceği, koridorların güvenliği) pratikte sürecin işlemesini sağladı.

Gündem

İstanbul’da yeni hafta trafik kabusu

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul’da yeni hafta trafik kabusu: Yoğunluk bazı noktalarda %90’ı aştı

Tarih: 24 Kasım 2025
Saat (Yayın): 10:30
Okuma süresi: 2 dk

İstanbul, haftanın ilk iş gününe yoğun trafikle başladı. Sabah saatlerinde etkili olan hafif yağmur ve hafta başı iş trafiği birleşince kentin ana arterlerinde ağırlaşma yaşandı; İBB trafik haritalarında bazı bölgelerde trafik yoğunluğu yüzde 80–90 bandına ulaştı.

Sabahın erken saatlerinden itibaren D-100, TEM Otoyolu, sahil yolları ve köprü bağlantılarında araç akışı yavaş ilerledi. Özellikle Anadolu Yakası ve Boğaz hattında sabah mesaisi hareketliliği yüksek seyretti; yetkililer zaman zaman alternatif güzergâhları tercih etme uyarısında bulundu.

Trafiği olumsuz etkileyen bir diğer etken ise TEM Otoyolu’nda meydana gelen kazaydı. Ümraniye kesiminde bir otomobilin meyve yüklü kamyonete çarpması sonucu kamyonetin devrilmesi ve yola saçılan yük nedeniyle bölge uzun süre kontrollü olarak trafiğe kapatıldı; kazada iki kişinin hafif yaralandığı bildirildi. Kazanın temizlenmesiyle trafik bir miktar rahatladı, ancak sabah yoğunluğu genel akışı hâlâ yavaşlatıyor.

İstanbul’da haftanın ilk günü trafikteki sıkışıklığın ekonomik ve günlük yaşam maliyeti yüksek. Uzmanlar, özellikle yağışlı havalarda toplu taşıma kullanımının teşvik edilmesi, akıllı trafik yönetim sistemlerinin etkinleştirilmesi ve sabah-öğle-akşam zirve saatlerine yönelik esneklik önerilerinin uygulamaya sokulmasının önemine dikkat çekiyor. Ayrıca kent içi iş saatlerinde esneklik sağlayan kurumların ulaşım yükünü azaltabileceği vurgulanıyor.

Sürücülere öneriler:

  • İBB Trafik uygulaması ve navigasyon haritalarından canlı yoğunluğu kontrol ederek çıkın.

  • Mümkünse toplu taşıma, metro veya deniz ulaşımını tercih edin.

  • Acil olmayan işe/işe dönüş yolculuklarını zirve saatler dışında planlayı

Okumaya Devam Et

Gündem

Myanmar’da “dolandırıcılık merkezlerine” baskın: Ordunun beş günlük operasyonunda yaklaşık 1.600 kişi gözaltına alındı

Yayımlandı

üzerinde

FatihDoganMedya | 24 Kasım 2025, 11:15 (TSİ) · Okuma süresi: 3 dakika

Myanmar ordusuna bağlı yetkililer, ülkenin Thailand sınırına yakın Shwe Kokko ve çevresindeki kumar/dolandırıcılık merkezlerine yönelik beş günlük geniş çaplı operasyonlarda yaklaşık 1.600 yabancı uyruklu kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Yetkililer çok sayıda bilgisayar, telefon ve diğer ekipmanın ele geçirildiğini bildirdi.


Olayın kısa özeti

  • Ordunun açıklamasına göre operasyon, sınır bölgesindeki organize çevrim içi dolandırıcılık ve yasa dışı kumar faaliyetlerine karşı yürütüldü; beş gün içinde toplam 1.590’a yakın yabancı uyruklu gözaltına alındığı bildirildi.

  • Yetkililer binlerce cep telefonu, bilgisayar ve dolandırıcılıkta kullanıldığı ileri sürülen ekipmanlar ele geçirildiğini ve bazı ekipmanların kamuoyuna gösterilen görüntülerde kamyonlarla taşındıktan sonra imha edildiğini aktardı.

  • Operasyonun hedef aldığı merkezler arasında Shwe Kokko öne çıkıyor; daha önceki baskınlarda (Ekim–Kasım aylarında) farklı merkezlerde yüzlerce kişinin gözaltına alındığı bildirilmişti.


Detaylar ve arka plan

Myanmar’daki sınır bölgelerinde son yıllarda “scam hub” (dolandırıcılık merkezleri) adı verilen kampüsleşmiş suç ağları büyüdü. Bu merkezlerde çalışanların çoğu internet üzerinden romantik ilişki dolandırıcılığı, yatırım dolandırıcılığı ve yasa dışı kumar içerikleri üretmekle suçlanıyor; bazı raporlarda bu faaliyetlerin Asya genelinde milyarlarca dolar zarara yol açtığı belirtiliyor. Uluslararası aktörlerin ve komşu ülkelerin baskısı, askeri yönetimin baskınlarını hızlandıran unsurlar arasında gösteriliyor.

Yetkililer, gözaltına alınanların büyük kısmının yabancı uyruklu olduğunu söylerken; bazı haberlerde belirli günlerde tutuklanan kişi sayılarının (ör. bir gün içinde 220–346 kişi) değişiklik gösterdiği bildirildi — bu, operasyonların farklı merkezlerde ve tarihlerde gerçekleştirilmesine bağlı farklı raporlamalardan kaynaklanıyor.


Talepler, tepki ve olası sonuçlar

  • Çin başta olmak üzere dolandırıcılık mağduru olan ülkeler, Myanmar’daki bu tür merkezlerin kapatılması ve şebekelerin çökertilmesi konusunda diplomatik baskı uyguluyor; askeri yönetim, operasyonların bu baskının bir sonucu olduğunu belirtti

  • İnsan hakları grupları ve bölgesel gözlemciler, şebekelerin çalıştırdığı kişilerin büyük bölümünün insan ticareti ve zorla çalıştırılma mağduru olabileceği uyarısında bulunuyor; sadece gözaltı rakamları operasyonun tüm insanî ve yasal etkilerini yansıtmayabilir.


Ne bilinmiyor / tutarlı olmayan noktalar

Farklı kaynaklar ve askeri açıklamalar arasında rakam ve tarih farklılıkları var (ör. bazı kaynaklar operasyonun belirli bir bölümünde 346 kişinin gözaltına alındığını bildirirken, askeri açıklama toplamda “yaklaşık 1.600” rakamını veriyor). Bağımsız doğrulama, bölgede sınırlı erişim nedeniyle zor; bu yüzden rakamlar resmi askeri açıklamalara dayandırılarak aktarılmaktadır

Okumaya Devam Et

Gündem

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, G20 TEMASLARINI TAMAMLADI — YURDA DÖNDÜ

Yayımlandı

üzerinde

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, G20 TEMASLARINI TAMAMLADI — YURDA DÖNDÜ

Tarih: 24 Kasım 2025 · Saat: 02:30 (TSİ) · Okuma süresi: 3 dk

FatihDoganMedya — Özel Haber / Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde düzenlenen 20. G20 Liderler Zirvesi’ndeki temaslarını tamamlayarak Türkiye’ye döndü. Erdoğan’ı taşıyan “TUR” uçağı, İstanbul-Ankara hattında iniş yaparak Esenboğa Havalimanı’na 01:40’ta indi. Zirvede küresel ekonomik gündem, tedarik zincirleri, iklim ve bölgesel konular ele alındı; Türkiye’nin Filistin meselesine ilişkin tutumu ve ikili görüşmeler öne çıktı.

Zirve ve Türkiye’nin gündemi

  1. G20 Zirvesi, Johannesburg Expo Centre’da 22–23 Kasım 2025 tarihlerinde yapıldı. Zirvenin ana temaları “Dayanışma, Eşitlik ve Sürdürülebilirlik” olarak belirlendi; küresel ekonomik toparlanma, iklim politikaları ve tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi ön plandaydı. Türkiye, zirvede ekonomik iş birliği, ticaret yollarının güvenliği ve bölgesel krizlerin çözümüne yönelik mesajlar verdi.

Erdoğan’ın temasları ve ikili görüşmeler

Erdoğan, zirve kapsamında birçok liderle ikili görüşmeler gerçekleştirdi; özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmesine dair fotoğraflar ve görüşme notları yayımlandı. Görüşmelerde ikili ilişkiler, bölgesel güvenlik meseleleri ve ekonomik iş birliği gündeme geldi

Dönüş ve karşılama

Güney Afrika’dan hareket eden Erdoğan ve heyeti, resmi uğurlamalar sonrası “TUR” uçağıyla Türkiye’ye yöneldi. Habertürk’ün bildirdiğine göre uçak Esenboğa Havalimanı’na 01:40’ta indi; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve ilgili protokol üyeleri karşıladı. Heyetle birlikte gelen bakan ve danışmanların da yurda dönüşü gerçekleştirildi.

Zirvenin sonuç bildirgesi ve Türkiye

G20 zirvesinde liderler ortak bir sonuç bildirgesi kabul etti; bu belgede küresel borç sürdürülebilirliği, enerji dönüşümü ve adil aşı/sağlık erişimi gibi maddeler yer aldı. Türkiye, metne ilişkin kazanç/çözüm önerilerini masada savunan aktörlerden biri olarak yer aldı. (G20 son bildirisinin tam metni yayımlandı.


Neden Önemli?

  • Zirve, Afrika kıtasında düzenlenen ilk G20 liderler toplantısı olarak sembolik önem taşıdı; bölgesel sorunlara küresel dikkat çekild

  • Türkiye’nin zirvedeki aktif rolü, dış politika ve ekonomik ilişkilere ilişkin stratejik hamleleri güçlendiriyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar