Gündem
Ankara’da sahte içkiden 33 can kaybı

Sahte içki kabusu geri döndü. Ankara ve İstanbul’da toplam 67 kişi sahte içki yüzünden can verdi.
Ankara Valisi Vasip Şahin, kentte son zamanlarda sahte içki kullanımına bağlı olarak 33 kişinin vefat ettiğini, 20 kişinin de hastanelerde yoğun bakımda tedavi altında olduğunu bildirdi.
Sahte içki nedeniyle haklarında işlem yapılan 32 kişiden 13’ünün tutuklandığı öğrenildi.
Yaklaşık 102 ton etil ve metil alkolün ele geçirildiği bilgisini veren Vali Şahin, bunun 62 tonunun süren operasyonlar bağlamında Düzce ve Konya’dan elde edildiğini, yaklaşık 40 tonunun da il sınırları içinde ele geçirildiğini anlattı.
Şahin, şöyle devam etti:
“Sahte alkol kullanımına bağlı olarak 33 vatandaşımız vefat etmiştir. Şu anda halihazırda 20 kişi de hastanelerimizde yoğun bakımda tedavi altındadır. Bu konuyla ilgili olarak hem kaçak alkol üretimi hem de satımı yapan 32 şahsa yönelik işlem yapılmış ve bunların 13’ü tutuklanmış, 17’si ise tutuklama talebiyle sevk edildikleri adli birimlerce adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır.”
İSTANBUL’DA DA 1 OCAK’TAN BU YANA 34 KİŞİ SAHTE İÇKİ KURBANI
Sahte içki, İstanbul’da da can almaya devam ediyor. Megakentte 1 Ocak’tan bu yana sahte alkol kullanımını nedeniyle 34 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı.
Valilik, 1 Ocak’tan bu yana yürütülen operasyonlarda 29 ton sahte alkole el konulduğunu, sahte ya da kaçak alkol sattığı tespit edilen 64 işletmenin ruhsatları iptal edilerek kapatıldığını ve işletme yetkilileri hakkında başlatılan adli sürecin devam ettiğini bildirdi.
Açıklamada, geçen yıl yürütülen operasyonlarda toplam 302 ton sahte alkole el konulduğu vurgulanarak, “Vatandaşlarımızın kaçak ya da sahte alkole karşı azami hassasiyet göstermeleri, şüpheli durumları ise vakit kaybetmeden 112’ye ihbar etmeleri hayati önem taşımaktadır.” denildi.
SAHTE İÇKİ NASIL ANLAŞILIR?
Sahte içki yalnızca ne kokusundan, ne de tadından anlaşılıyor. Uzmanlar açık gelen şişelerden şüphelenilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Fiyat kontrolü: Gerçek alkolün fiyatı belirli bir aralığa sahiptir. Normalden çok daha ucuz olan ürünlere şüpheyle yaklaşılmalıdır.
Ambalaj ve etiket: Sahte içkilerin ambalaj ve etiketlerinde genellikle orijinal ürünlere göre farklılıklar bulunur. Etiketin üzerindeki yazıların bulanık, eğri veya silik olması sahte olduğuna işaret edebilir.
Bandrol: Türkiye‘de satılan alkollü içeceklerde TAPDK bandrolü bulunması zorunludur. Bandrolün olmaması veya sahte görünmesi bir uyarı işareti olabilir.
Tat ve koku: Sahte içkilerde kullanılan alkol türü farklı olduğu için tadı ve kokusu orijinal üründen farklı olabilir. Anormal bir tat veya koku fark ederseniz içmekten kaçının.
Kapak ve şişe: Şişenin kapağı gevşek ya da orijinaline göre farklı olabilir. Ayrıca, orijinal ürünlerin şişeleri genellikle daha kaliteli malzemeden üretilir.
Satın alınan yer: Alkollü içecekleri güvenilir ve lisanslı yerlerden almak önemlidir. Sokak satıcılarından veya belirsiz kaynaklardan alınan içkiler sahte olabilir.
GİB UYGULAMASIYLA AYIRT ETMEK MÜMKÜN
GİB’in mobil uygulaması bondrollü ürün izleme sistemi sayesinde alkolün sahte olup olmadığı anlaşılabiliyor. Tek yapılması gereken şişe üzerindeki barkodu telefona okutmak. Sahte içki; içki üretiminde etil alkol yerine metil alkol kullanılmasına verilen isim.
METİL ALKOL ZEHİRLENMESİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Daha ucuz olması nedeniyle cazip gelen sahte içkinin tüketiminin faturası sonradan ağırlaşıyor. Sahte içkinin neden olduğu zararlar, metil alkolün çeşidi ve kullanım miktarına göre farklılık gösteriyor. Metil alkol yüksek toksisiteye, yani zehirleme gücüne sahip. 10 mililitre kadar küçük bir saf metanol hacmi, optik sinirlere zarar verdiği için kalıcı körlüğe sebep olur. 30 mililitre kadar bir hacim ise ölümlere neden olur.
Metil alkol zehirlenmesinin ilk belirtileri bilinçsiz hareketler, baş dönmesi ve uyku hali olarak görülüyor. Sahte içki tüketenlerde göze giden beyin sinirlerinin tahribatı nedeniyle görme kaybı ortaya çıkabiliyor. Sahte içkinin belritileri 10 saat sonra kendisini gösteriyor. Yani sahte içki içen, hemen durumun farkına varmıyor varınca da geç oluyor. 30 saatten sonra da vücuda ciddi zarar vermiş oluyor. Bu nedenle içkinin hemen ardından sağlık sorunları başlamıyor.
Ayrıca beyinde yol açtığı hasarlar nedeniyle yürümede zorluk, hareket kabiliyetini kaybetme ve anormal düşünce bozuklukları gibi problemler de baş gösteriyor.
ÖLÜME VARAN SONUÇLAR
Tedavi edilmediğinde ya da geç kalındığında, bu tür zehirlenmeler ölüme kadar varan sonuçlarla sonlanabilir. Bu nedenle, metil alkol zehirlenmesi acil tıbbi müdahale gerektiren ciddi bir sağlık sorunudur ve maruziyetten kaçınılması son derece önemlidir.
Gündem
Sıcaktan bunalan köpek, iki saatte bir oto yıkamacıda kendini yıkatıyor!

Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde yer alan eski Sanayi Sitesi’nde esnafın maskotu haline gelen bir köpek, sıcaklardan serinlemenin yolunu oto yıkamacıda buldu.
Her iki saatte bir oto yıkamacıya giden köpek, işletme çalışanları tarafından tutulan tazyikli su ile serinliyor.
“HER İKİ SAATTE BİR YANIMIZA GELİYOR”
Oto yıkamacıda çalışan Selim Öner, köpeğin sanayinin maskotu haline geldiğini belirterek şunları söyledi:
“Sıcak havadan bunalınca her iki saatte bir yanımıza geliyor. Bizim de onu ıslatmak hoşumuza gidiyor. Bir aracı yıkıyoruz, bir onu. Hem yıkanıyor hem suyu içiyor. Yıkandıktan sonra çimlere gidip uzanıyor. Bir tane daha arkadaşı var, onu da yanında getiriyor. Arabayı yıkamaya başladığımızda suyun sesini duyunca o da geliyor. Boş oturduğumuzda gelmiyor. Gün boyunca altı defa geliyor. Biz sayıyoruz artık, saatlerini biliyoruz.”
Gündem
Türkiye, Azerbaycan Üzerinden Cumartesi Günü Suriye’ye Günlük 6 Milyon m³ Doğalgaz Tedarikine Başlıyor
Açıklaması:
Türkiye, Cumartesi (2 Ağustos 2025) gününden itibaren Azerbaycan üzerinden Suriye’ye günlük 6 milyon m³ doğal gaz tedarikine başlıyor. Kilis–Halep hattıyla elektrik üretimine destek sunacak bu işbirliği, bölgesel enerji güvenliğini güçlendiriyor.
Öne Çıkanlar
-
Başlangıç Tarihi: 2 Ağustos 2025 Cumartesi
-
Günlük Hacim: 6 milyon metreküp doğalgaz
-
Güzergâh: Azerbaycan – Türkiye – Kilis – Halep
-
Kullanım Alanı: Halep’teki doğal gaz santrallerinde elektrik üretimi
1. Tedarik Planı ve Başlangıç Tarihi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Cumartesi gününden itibaren Azerbaycan üzerinden Suriye’ye doğal gaz tedarikine başlayacağız” açıklamasını yaptı . Türkiye, üç ay içinde akışı planladığı Kilis–Halep boru hattını devreye alarak bölgedeki enerji ihtiyacına hızlı bir yanıt sunmayı amaçlıyor.
2. Altyapı ve Güzergâh
-
Azerbaycan’dan Nakil: Hazar’dan gelen doğalgaz, Güney Gaz Koridoru vasıtasıyla Türkiye’ye ulaşıyor.
-
Türkiye İçinde: İstanbul–Ankara–Gaziantep istikametinden sonra Kilis sınır noktasına yönlendiriliyor.
-
Suriye’ye Geçiş: Kilis’ten Halep’e uzanan mevcut boru hattı üzerinden günlük 6 milyon m³ gaz akışı sağlanaca.
3. Planlanan Hacim ve Zaman Çizelgesi
-
Günlük Teslimat: 6 milyon metreküp
-
Yıllık Hedef: Yaklaşık 2 milyar metrekü
-
Üç Aylık Ön Hazırlık: Altyapı tamamlama ve izin süreçleri, 3 ay içinde akışa geçişi mümkün kılacak.
4. Siyasi ve Ekonomik Etkiler
-
Türkiye-Suriye İlişkileri: Enerji alanındaki işbirliği, iki ülke arasındaki diplomatik temasları güçlendirecek.
-
Bölgesel Güvenlik: Enerji arzı, Suriye’nin kuzeyindeki elektrik santrallerinin çalışmasını sağlayarak altyapı güvenliğini destekleyecek.
-
Ekonomik Boyut: Türkiye, transit ekonomisine ek gelir getirirken, Suriye’nin enerji maliyetlerinde azalma hedefleniyor .
5. Bölgesel Enerji Güvenliği ve Gelecek Adımlar
-
Elektrik İhracatı: Halep’e şimdilik 200 MW elektrik sağlanıyor; kapasitenin 700–800 MW’a çıkarılması planlanıyor .
-
Ek Projeler: Kilis–İdlib arasında yeni elektrik hattı projeleri ve Harem bölgesine ilave enerji bağlantıları gündemde.
-
Uzun Vadeli Hedef: Yıllık 2 milyar m³’ü aşan tedarik kapasitesiyle Suriye’nin enerji ihtiyacının önemli bir kısmı Türkiye üzerinden karşılanacak.
Sonuç olarak, Türkiye’nin Cumartesi günü başlatacağı günlük 6 milyon m³ doğal gaz ihracatı, bölgesel işbirliğini güçlendirmenin yanı sıra Suriye’nin enerji altyapısının iyileştirilmesine katkı sunacak. Enerji projelerinin başarıyla işletilmesi, bölge barışına ve ekonomik kalkınmaya olumlu yansıyacaktır.
Gündem
Türkiye Ayaklandı: Avukat Serhat Aslan’ın Minguzzi Ailesine Skandal Sözlerine Tepkiler Çığ Gibi!
Açıklama:
Kadıköy’de 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi’ye yönelik “Evladı ilk ölen o değil, son da olmayacak” ifadeleriyle gündeme gelen İzmir Barosu avukatı Serhat Aslan’a; hukuk camiası, barolar ve halkın tepkisi büyüyor. Çocuk adalet sistemi ve vicdan tartışmalarını derinlemesine ele alan kapsamlı haber.
1. Skandal Paylaşımın Detayları
İzmir Barosu üyesi Av. Serhat Aslan, 30 Temmuz 2025 günü sosyal medya hesabından yayımladığı mesajında, Kadıköy’de bıçaklanarak yaşamını yitiren 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi’ye yönelik ağır ifadeler kullandı. “Valla kimse kusura bakmasın bir kadın evlat acısı çekiyor diye bu kadar saçmalamasına müsamaha göstermek zorunda değiliz. Evladı ilk ölen değil. Son da olmayacak…” diyerek tepki çeken Aslan, sözlerine devamla “Not: Tamam inşallah benim çocuğum da ölür de o zaman anlarım” ifadelerini ekledi .
Bu paylaşımın ardından kısa sürede #SerhatAslanİstifa etiketleri Twitter’da trend topic olurken, kullanıcılar “Vicdansızlık bu kadarına da pes” ve “Çocuk acısı üzerinden siyaset olmaz” yorumlarıyla çıkışı kınadı .
2. Hukuk Camiasından Sert Tepkiler
Olay sonrası İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Kardelen Ateşci, yaptığı yazılı açıklamada “Suça sürüklenen çocuk mağdurdur” vurgusunu yaparak, çocuk adalet sisteminin “cezalandırma değil onarma esasına” dayandığını belirtti. Ateşci, Aslan’ın mesajının bağlamından koparıldığını ve toplumda linç kültürünü körüklediğini söyleyerek, baro olarak yas ve adalet süreçlerinin insan onuruna uygun yürütülmesi için çalışmayı sürdüreceklerini vurguladı.
Öte yandan, İzmir Barosu yönetimi de Av. Serhat Aslan hakkında soruşturma başlattı. Baro’dan yapılan açıklamada, “Mesleki ilke ve etik kurallarına aykırı olduğu değerlendirilen paylaşımlarla ilgili disiplin süreçleri işletilecektir.” denildi .
3. Kamuoyu ve Sosyal Medya Patlaması
Aslan’ın sert ifadeleri, sosyal medyada tepkileri büyüttü. Instagram’da @esitlikicin platformu, paylaşımda “Avukatlık görevi, toplum vicdanını savunmaktır; hakareti değil” yorumuyla dikkat çekerken, Ekşi Sözlük ve YouTube’da da kullanıcılar videolar ve başlıklarla durumu “skandal” olarak nitelendirdi . Twitter’da #AdaletİçinSusmayacağız etiketi altında paylaşılan mesajlarda, “Bu ülkenin çocukları suça itilmektense suç mağduru kabul edilmeli” talepleri öne çıktı .
Gelen tepkiler arasında siyasiler de yer aldı; CHP İstanbul Milletvekili Murat Emir “Çocukların haklarını savunmak asli görevimizdir. Afaki söylemlerle acıyı istismar etmek, adaletin doğasına aykırıdır” şeklinde tweet attı .
4. Çocuk Adalet Sistemi Üzerine Tartışma
Söz konusu skandal, tekrar çocuk adalet sistemi ve suça sürüklenen çocukların statüsü tartışmasını alevlendirdi. Hukukçular “SSÇ” (Suça Sürüklenen Çocuk) yerine mağduriyet vurgusu yapılması gerektiğini savunurken; toplumsal algının değişmesi için medyanın sorumlu dil kullanması gerektiğine dikkat çekildi. Yasemin Minguzzi’nin eylemi sırasında dile getirdiği “Suça sürüklenen çocuk mağdurdur” mesajı, bir kez daha ön plana çıktı .
Baro uzmanları, çocukların hem korunma ihtiyacına hem de adli süreçte rehabilitasyona yönlendirilmesine odaklanan düzenlemelerin iyileştirilmesi çağrısında bulundu.
5. Gelecek Adımlar ve Hukuki Süreç
Disiplin soruşturması ve baro açıklamaları sonrası gözler, Aslan’ın istifa edip etmeyeceğine ve olası mahkeme süreçlerine çevrildi. Avukatların meslek kurallarını ihlal ettikleri takdirde Adalet Bakanlığı nezdinde de yaptırımlarla karşılaşabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, “Sahte bir avukat değil gerçek bir hukukçu olarak topluma güven vermek adına bu süreç titizlikle izlenmeli” diyo.
Aile avukatları ise, yas süreci tamamlanana kadar baskı ve linç söylemlerine karşı hukuki koruma taleplerini sürdüreceklerini açıkladı .
Sonuç:
Ahmet Minguzzi aile davası, sadece bir suç dosyası olmanın ötesinde Türkiye’de çocuk adalet sisteminin ve toplumsal vicdanın sınavı haline geldi. Avukat Serhat Aslan’ın sözleri, hukuk camiasında ve kamuoyunda derin bir yara açarken, bu skandalın sonrasında atılacak adımlar, hem adaletin işleyişi hem de toplumsal barış açısından kritik öneme sahip.
-
Gündem3 gün önce
MOSSAD İddiası ve Bursa Yangınında Sabotaj Şüphesi: Gerçek Ne?
-
Gündem1 hafta önce
Sivas’ta Feci Kaza: Yolcu Otobüsü Dağın Yamacına Çarptı, 3 Ölü – 24 Yaralı
-
Politika1 hafta önce
Ahmed Şara’ya 7 Ayda 3 Suikast Girişimi: Her Defasında Türk İstihbaratı Devredeydi
-
Gündem1 hafta önce
Etçil Dev Çekirge Şaşırtıyor: Batman’da 20 cm’lik “Etcanavarı” Görüntülendi
-
Ekonomi1 hafta önce
WSJ: Türkiye, IDEF 2025’te 5,6 Milyar Dolarlık Eurofighter Typhoon Ön Anlaşmasını Duyurabilir
-
Politika1 hafta önce
Trump’ın “Yeniden Saldırırız” Uyarısı Sonrası İran, Avrupa ile Nükleer Görüşmelere Başlama Kararı Aldı
-
Gündem6 gün önce
Son Dakika: Bilecik, Sakarya ve Eskişehir’de Çiftçiler Alevleri Durdurmak İçin Traktörleriyle Çukur Kazıyor
-
Gündem1 hafta önce
Konya’da “Yanlış Adres” Cinayetinde Sır Perdesi Aralandı: Sanıklara 2’şer Kez Müebbet Hapis Cezası