Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Zelenski: Heyetimiz 2 Haziran’da İstanbul’da Olacak; Kiev 40’tan Fazla Rus Uçağını Yok Etti, Saldırılar Devam Ediyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, Barış Görüşmeleri için heyetin 2 Haziran 2025’te İstanbul’da olacağını duyurdu. Kiev, derin Rus hava üslerine yönelik sürpriz bir drone saldırısıyla 40’ı aşkın Rus jetini imha etti. Saldırılar hâlâ sürüyor.

Giriş

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya ile yeni barış görüşmelerine hazırlık kapsamında, Ukrayna heyetinin 2 Haziran 2025 Pazartesi günü İstanbul’da bulunacağını resmen açıkladı. Aynı dönemde Kiev, derin Rus hava üslerine düzenlenen gizli drone operasyonuyla 40’tan fazla Rus askeri uçağını yok ettiğini duyurarak savaşın seyrini değiştirme potansiyeli taşıyan bir hamle gerçekleştirdi. Öte yandan, her iki tarafın da saldırıları ve karşı saldırıları sürdürdüğü belirtiliyor.


1. İstanbul’da Beklenen Barış Görüşmeleri

1.1 Görüşmelerin Zamanlaması ve Amacı

Ukrayna lideri Zelenski, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, Savunma Bakanı Rustem Umerov liderliğindeki heyetin, Rusya tarafından İstanbul’da teklif edilen barış görüşmelerine 2 Haziran 2025 Pazartesi günü katılacağını duyurdu. Bu görüşmelerin temel hedefleri arasında tam ve koşulsuz bir ateşkes sağlanması, esir takası ve savaşta kaçırılan çocukların geri iadesi gibi insani konular ön planda yer alıyor.

“Heyetimiz, tam ve koşulsuz ateşkes, esirlerin serbest bırakılması ve zorla götürülen çocukların geri dönüşü konularını masaya yatırmak üzere Pazartesi günü İstanbul’da olacak.”
— Volodimir Zelenski, 1 Haziran 2025

1.2 Heyetin Bileşimi

Resmi duyuruya göre, Ukrayna heyetini Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov yönetecek. İlk tur görüşmeler 16 Mayıs 2025’te yapılmış, ancak başlıca meselelerde anlaşma sağlanamamıştı. İkinci turda ise:

  • Türkiye tarafından arabuluculuk desteği,

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın barış sürecindeki rolü ve garantörlüğü,

  • NATO ve AB ile entegrasyon yolunda yardım,
    gibi başlıklar öne çıkacak.

1.3 Türkiye ve Diğer Müteşebbislerin Rolü

Türkiye, hem coğrafi konumu hem de diplomatik yaklaşımıyla iki taraf arasında uzun zamandır ara bulucu rolü üstleniyor. Erdoğan’ın daha önce de Karadeniz tahıl koridoru anlaşmasında aktif bir rol oynadığı, öne çıkan hususlardan. Yakın geçmişte Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde tahıl koridorlarını işleterek küresel gıda krizini önlemeye katkı sağlamıştı. Bu defa da güvenlik garantörlüğü ve müzakere masasında arabuluculuk üzerinden sürece destek vereceği değerlendiriliyor.


2. Kiev’in Sürpriz Drone Operasyonu: 40’tan Fazla Rus Uçağı İmha Edildi

2.1 Operasyonun Ayrıntıları

Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) tarafından yürütülen ve “Örümcek Ağı” (Web) kod adlı yaklaşık 18 aylık bir hazırlık sürecinin ardından, Kiev yönetimi derin Rus hava üslerine yönelik kapsamlı bir drone saldırısı düzenledi. Operasyon kapsamında sevkiyat kamyonları içinde gizlenen FPV (First Person View) dronelar, dört farklı Rus askeri hava üssünü hedef aldı ve raporlara göre 41 stratejik bombardıman uçağı (A-50 komuta-kontrol uçakları dâhil) imha edildi.

“Ukrayna, Irkutsk, Ivanovo, Murmansk ve Ryazan’daki hava üslerine yönelik saldırıda 41 bombardıman uçağını yok etti. Bu, bölgedeki ilk onaylı Ukrayna drone operasyonu.”
— Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) yetkilisi, AP

2.2 Stratejik ve Psikolojik Etkileri

Bu büyüklükte bir operasyon, Rusya’nın uzun menzilli gece baskınlarında kullandığı önemli bir askeri aracı olan Tu-95 ve Tu-22M3 bombardıman uçaklarının kaybını beraberinde getirdi. Aynı zamanda A-50 erken uyarı ve kontrol jetlerinin de hedef alınması, Rus hava kuvvetlerinin istihbarat ve radar yeteneklerini ciddi şekilde zayıflatma potansiyeline sahip.

  • Askeri Yıkım: 41 uçak, Rus stratejik bombardıman filosunun yaklaşık %10’unu oluşturuyor.

  • Moral Üzerine Etki: Rus pilotların ve yer personelinin savaş motivasyonunda dalgalanmalara yol açabilir.

  • Güvenlik Eksikliği: Hava üslerinin derinliklerinde bile savunma açıklarının bulunduğunu göstererek, Rusya’nın iç hat güvenliğini sorgulatıyor

2.3 Karşılıklı İddialar ve Gerçek Durum

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın bu iddiasını yalanlayarak kendi hava savunma sistemlerinin aktif olduğunu ve üslerin zarar görmediğini açıkladı. Ancak uydu görüntüleri ve yerel kaynaklardan gelen bilgiler, dört büyük hava üssünde hareketliliğin kesintiye uğradığını gösteriyor. Bazı uzmanlar, özellikle FPV droneların kullanıldığı bu tür operasyonların gelecekte artabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.


3. Saldırıların Devam Eden Seyri

3.1 Rusya’nın Büyük Ölçekli Drone ve Füze Saldırıları

Ukrayna sınırlarından binlerce kilometre ötede dahi operasyon yapabilen Kiev, aynı zamanda kendi hava savunmasını güçlendirmek zorunda. Rusya, son haftalarda 472 İran yapımı Shahed SİHA ve 7 seyir füzesini tek seferde Ukrayna’ya yönelterek bu yılın en büyük insansız hava aracı saldırısını gerçekleştirdi.

“Rusya, rekor seviyede 472 İHA ve 7 seyir füzesi fırlatarak Ukrayna’ya karşı en büyük hava saldırısını düzenledi.”
— AP Haber Ajansı

Ukrayna’nın hava savunma sistemleri (F-16, Patriot, S-300, Buk-M1 vb.), birçok İHA ve füzeyi etkisiz hâle getirse de, saldırılar sonucunda siviller ve enerji altyapısına yönelik hasarlar yaşanmaya devam ediyor.

3.2 Kritik Kentlerde Durum

  • Kiev: Kentteki hava savunma bataryaları, gece boyunca füzelere ve dronelara karşı alarm durumundaydı. Birden fazla enkaz haberi ve patlama sesi rapor edildi; üç sivil yaralı olarak kurtarıldı.

  • Harkov: Rus kara birlikleri şiddetli direnişle karşılaşsa da şehrin çevresinde çatışmalar yoğunlaşıyor. Telgraf ve sosyal medya videolarında, sivil altyapıya yönelik bombardıman saldırıları yer aldı.

  • Mariupol ve Odesa: Karadeniz üzerinden sivil gemilere yönelik baskınlar ve topçu saldırıları sürüyor; liman tesisleri zarar görüyor.

3.3 Sivillere Etkisi ve İnsani Durum

Birleşmiş Milletler verilerine göre, son üç gün içinde en az 64 sivil hayatını kaybetti, 176’sı yaralandı. Yerinden edilen mülteci sayısı 368 bini buldu. Düşen füzeler ve dronelar, sivillere ait binaları hedef alarak halkta tedirginlik oluşturuyor.


4. Müzakerelerin Beklentileri ve Zorluklar

4.1 Stratejik Öncelikler

Heyetin İstanbul’daki masada üç temel talebi var:

  1. Tam ve Koşulsuz Ateşkes: Zamanlı ve kalıcı insani ateşkes.

  2. Esirlerin Serbest Bırakılması: Hem askerî hem sivil esirlerin iadesi.

  3. Zorla Transfer Edilen Çocukların Geri İadesi: 2022’de Rusya’ya götürülen çocukların evlerine döndürülmesi.

Zelenski, görüşmenin “hazırlık aşaması” olduğunu vurgularken, nihai kararların yüksek seviyede liderler zirvesinde alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.

4.2 Olası Engeller

  • Rusya’nın Ön Şartları: Rusya, masaya “Nazilerden arındırma” ifadesini bu turda gündeme getirmemesine rağmen; Ukrayna’nın NATO’ya üyelik talebinden vazgeçmesini vs. içerebilecek yeni beklentiler formüle edebilir.

  • Türkiye’nin Ara Buluculuğu: Türkiye her iki tarafa da yakın olmakla birlikte, garantörlük sunmakta zorlanabilir; zira Batı’nın yaptırımları ve Rus cephesinin iç siyaset baskıları farklı taleplere yol açıyor.

  • AB ve NATO’nun Rolü: Avrupa Birliği ve NATO, Ukrayna’nın savunma ihtiyaçlarını finanse ederken, savaşın devamı halinde desteğin şekli ve hızı tartışma konusu olabilir.


5. Sonuç ve Beklentiler

  1. İstanbul Görüşmelerinin Önemi: İstanbul, coğrafi ve diplomatik açıdan hem Doğu hem de Batı’yı birleştiren bir kavşak. Burada taraflar arasında geçici ateşkes sağlanırsa, ilerleyen dönemde daha geniş bir liderler zirvesi için zemin hazırlamış olacaklar.

  2. Kiev’in Hava Üssü Operasyonu: 40’ı aşkın Rus uçağının yok edilmesi, Ukrayna’nın saldırı kabiliyetini ve cesaretini gösterirken, Rusya’nın savunma eksikliklerini de ortaya serdi. Gelecek dönemde hem savunma hem de taarruz olasılıkları bu saldırıdan etkilenecek.

  3. Siviller ve İnsani Yardım: Sivil kayıpların artmaması ve kritik altyapıların korunması, öncelikli gündem maddeleri olmalı. İstanbul’da muhtemelen insani koridorlar, sığınak güvenliği ve yardımlarla ilgili de kararlar alınacak.

  4. Uzun Vadeli Barış: Müzakereler ne kadar umut vadedici görünse de kalıcı barış, liderler düzeyindeki siyasi iradeye bağlı. Özellikle garantör ülkelerin (Türkiye, ABD, AB Üyesi Ülkeler) süreci desteklemesi kritik.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

ABD’de kanlı üniversite saldırısı: Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırıdan 2 ölü, 8 yaralı; şüpheli kaçtı

Yayımlandı

üzerinde

ABD’de kanlı üniversite saldırısı: Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırıdan 2 ölü, 8 yaralı; şüpheli kaçtı

Tarih: 14 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 DAKİKA SAAT: 03:00

ABD’nin gözde eğitim kurumlarından Brown Üniversitesi, silahlı şiddetin pençesine düştü. Saldırganın kampüste terör estirdiği olayda 2 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi ağır yaralandı. Tamamen siyah giyinmiş şüpheli, polise ve FBI’a rağmen hâlâ bulunamadı.

ABD’nin Rhode Island eyaletinin Providence şehrinde bulunan seçkin Brown Üniversitesi’nde silahlı bir saldırı meydana geldi. Saldırıda en az 2 kişi öldü, 8 kişi ağır yaralandı. Saldırganın kampüsten kaçtığı ve polisin geniş çaplı bir arama başlattığı bildirildi. Olay, ABD’deki silahlı şiddet salgınına bir yenisi daha eklerken, ülkedeki güvenlik ve silah kontrol tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

 Son Dakika Gelişmeleri ve Olay Yerinden Görüntüler

Providence Polis Teşkilatı Müdür Yardımcısı Tim O’Hara, şüpheliyi tamamen siyah giyinmiş bir erkek olarak tanımladı. Üniversite yetkilileri, öğrencilere ve personelde acil durum uyarısı göndererek, bulundukları yerlerde kalmalarını ve güvenli alanlara sığınmalarını istedi. Bazı öğrenciler kampüsten tahliye edildi.

Olayın ardından bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, FBI’ın olay yerine gönderildiğini duyurdu. Saldırının nedeni ve hedefi henüz netlik kazanmadı. Polis, şüphelinin yakalanması için kampüs ve çevresinde yoğun çalışma yürütüyor.

Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırı sonrası polis ekipleri kampüs çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Öğrenciler güvenli bölgelere yönlendirildi.

 ABD’de Silahlı Şiddet: Bitmeyen Bir Kâbus

Bu saldırı, ABD’de giderek kronikleşen bir halk sağlığı krizi haline gelen silahlı şiddetin en son örneği. Independent Türkçe’de yer alan bir analize göre, Amerikalıların silahlı şiddeti azaltmaya yönelik çaresizlik duyguları artıyor ve toplumda bir “teslimiyet” havası hâkim. Sadece geçtiğimiz 4 Temmuz hafta sonunda ülke genelinde en az 22 kitlesel silahlı saldırı meydana geldi ve 20 kişi hayatını kaybetti.

Silahlı şiddet, beyzbol ve elmalı turta kadar “Amerikan” bir olgu haline gelmiş durumda. Uzmanlar, bu durumun arkasında güçlü silah lobilerinin ve siyasi sistemdeki düğümlenmenin yattığını belirtiyor. Bir aktivistin ifadesiyle, “Amerikalıların çoğunluğu silah güvenliği ve silah reformuna inanırken, Cumhuriyetçi Parti onların ölümünde, hayatlarının kurtulmasındakinden daha fazla kâr görüyor”.

Tarihten Yansımalar: Columbine ve Diğerleri

Brown Üniversitesi’ndeki bu saldırı, akıllara ABD’nin en karanlık okul saldırılarını getirdi. Bunların en sembolik olanı, 1999’da Colorado’daki Columbine Lisesi’nde yaşandı. Eric Harris ve Dylan Klebold isimli iki öğrenci, 12 öğrenci ve 1 öğretmeni öldürdü, 24 kişiyi yaraladı. Bu saldırı, ABD’de okul güvenliği konusunda büyük değişikliklere yol açtı ve “aktif saldırgan” durumlarında polis müdahale taktiklerini kökten değiştirdi.

 Brown Üniversitesi: Seçkin Bir Kurumda Travma

Brown Üniversitesi, Ivy League olarak bilinen seçkin üniversiteler liginin bir üyesi. Dünyanın dört bir yanından gelen parlak öğrencilere ev sahipliği yapan üniversite, şimdi derin bir travma yaşıyor. Olayın, akademik takvimi ve öğrencilerin psikolojik sağlığını nasıl etkileyeceği merak konusu.

Üniversite yönetiminin, kriz danışmanlığı ve psikolojik destek hizmetlerini devreye aldığı bildiriliyor. Saldırının, üniversitelerdeki güvenlik protokolleri üzerine ulusal düzeyde bir tartışma başlatması bekleniyor.

 Soruşturma ve Politika Etkileri

FBI ve yerel kolluk kuvvetlerinin ortak soruşturması devam ederken, saldırının siyasi yankıları da büyüyor. Başkan Trump’ın müdahalesi, olayın ulusal güvenlik boyutunu gösteriyor. Her büyük silahlı saldırıdan sonra olduğu gibi, bu olay da silah kontrol yasaları ve ruh sağlığı hizmetlerine erişim konusundaki tartışmaları alevlendirecek.

Ancak numaralı analizde belirtildiği gibi, geçmişte Sandy Hook ve Parkland gibi büyük trajediler bile kalıcı ve etkili federal yasaların çıkmasını sağlayamadı. Ulusal Tüfek Birliği (NRA) gibi lobi gruplarının etkisi ve politik kutuplaşma, her seferinde reform çabalarını baltaladı.

Brown Üniversitesi’ndeki bu trajik olay, ABD’nin silahlı şiddet epidemisiyle mücadelede ne kadar yol kat etmesi gerektiğinin acı bir göstergesi. Öğrenciler, aileler ve tüm toplum, bir kez daha güvenlik ve özgürlükler arasındaki dengeyi düşünmeye zorlanırken, soruşturmanın sonuçları ve şüphelinin yakalanması tüm dünyanın merakla beklediği bir gelişme olmaya devam ediyor.

Brown Üniversitesi’nde Silahlı Saldırı Paniği:  Öğrenciler Kilit Altında

Okumaya Devam Et

Gündem

Dilovası Yangınında İddianame Hazır: istenen cezalar belli oldu

Yayımlandı

üzerinde

Dilovası Yangınında İddianame Hazır: istenen cezalar belli oldu

Dilovası’ndaki kozmetik fabrikası yangını faciasında hayatını kaybeden 7 işçi için adalet yolunda önemli bir adım atıldı. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı, 16 sanık hakkında hazırladığı iddianameyi mahkemeye sundu. Şirket yetkilisi 4 sanık için en ağır suçlama olan “olası kastla öldürme” talebinde bulunuldu.

📍 Tarih: 13 Aralık 2025 | ⏳ Okuma Süresi: 4 dakika |Saat: 19:30

İddianamede Yer Alan Suçlamalar ve Talepler

Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, sanıkları üç farklı suç kategorisinde sorumlu tutuyor.

1. “Olası Kastla Öldürme” Suçlaması (En Ağır Cezayı Gerektiren Suç)

· Sanıklar: İsmail Oransal, Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal, Gökberk Güngör.
· Kimdir: Yangının çıktığı Ravive Kozmetik San. ve Dış Tic. A.Ş. ile LYKKE Kozmetik firmalarının yetkili ortakları.
· Talep: 7 kişinin ölümünden dolayı “olası kastla öldürme” suçundan cezalandırılmaları.

2. “Bilinçli Taksirle Ölüme Neden Olma” Suçlaması

· Sanıklar: 8 sanık.
· Talep: “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılanmaları.

3. “Suçluyu Kayırma” Suçlaması

· Sanıklar: 4 sanık.
· Talep: Delil karartma veya soruşturmayı engelleme şüphesiyle “suçluyu kayırma” suçundan dava açılması.

Dava: Gebze Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan davanın, işçi sağlığı ve güvenliği alanında emsal teşkil etmesi bekleniyor.

🔥 Facianın Başlangıcı: Ne Olmuştu?

Tarihe bir iş cinayeti olarak geçen facia, 8 Kasım 2025 Cumartesi sabahı Kocaeli’nin Dilovası ilçesi Mimar Sinan Mahallesi’nde bulunan bir kozmetik fabrikasında yaşandı.

· Yangın, sabah saat 09.00 sıralarında, üretim sırasında alkolün kazana aktarımı sırasında statik elektrik boşalması veya elektriksel kontak kaynaklı tutuşma neticesinde çıktı.
· İlk belirlemelere göre 6 kişi hayatını kaybetti. Ancak ağır yaralı olarak kaldırılan Tuncay Yıldız’ın daha sonra vefat etmesiyle can kaybı 7’ye yükseldi. Olayda 7 kişi de yaralandı.
· Hayatını Kaybedenler: Esma Dikan (3 çocuk annesi), Hanım Gülek (65), Şengül Yılmaz (55), Nisa Taşdemir (17), Tuğba Taşdemir (18) ve Cansu Esatoğlu (16). Mağdurların arasında iki çocuk işçinin bulunması toplumda büyük üzüntü ve tepkiye neden oldu.

⚖️ Soruşturma Süreci ve Gözaltılar

Facia sonrası başlatılan soruşturma hızla genişledi.

· Gözaltılar: Yangından sonraki günlerde, aralarında fabrika sahibi ve vardiya amirlerinin de bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı.
· Tutuklamalar: Gözaltına alınanlardan 7’si tutuklanırken, 4’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklananlar arasında fabrika sahibi Kurtuluş Oransal ve ailesi de yer aldı.
· Kaçma Girişimi: Fabrika sahibi Kurtuluş Oransal’ın, yangından hemen sonra içi para dolu bir çantayla Yalova’da kaçmaya hazırlanırken yakalandığı belirlendi. Ayrıca oğlu ve yeğeninin de yurt dışına kaçma hazırlığı yaptıkları sırada yakalandığı ifade edildi.

 Kurumsal Sorumluluk ve Görevden Almalar

Facia, denetim mekanizmalarına dair ciddi soru işaretlerini de beraberinde getirdi. İlgili kurumlarda geniş çaplı görevden almalar yaşandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda 7 kişi açığa alındı:

· SGK Kocaeli İl Müdürü ve Yardımcısı
· Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü
· İŞKUR Kocaeli İl Müdürü
· İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü
· İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü
· Bir personel

Dilovası Belediyesi’nde 5 kişi görevden uzaklaştırıldı:

· Belediye Başkan Yardımcısı Necati Temiz
· Zabıta Müdürü Nizamettin Balcı
· 3 zabıta memuru

Bakanlık, olayla ilgili iki başmüfettiş ve bir müfettiş görevlendirdiğini açıkladı.

 Tepkiler ve Siyasi Sorumluluk Çağrıları

CHP Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, yangının nedeni olarak “açgözlülük, denetimsizlik ve beceriksizlik” olduğunu belirtti. Avşar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Dilovası Belediye Başkanı’na seslenerek, “biraz onurunuz varsa derhal istifa edin” ifadelerini kullandı.

 Sosyal Medyadan İlginç ve Üzücü Gelişme

Olayla ilgili bir başka gelişme de sosyal medyadan geldi. Yangında hayatını kaybedenlere yönelik Telegram platformunda hakaret içerikli paylaşımlar yapıldığı tespit edildi. Paylaşım yapan iki şüpheli, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanarak tutuklandı.

İddianamenin kabul edilerek davanın başlamasıyla birlikte, Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen iş cinayetlerinde hukuki sorumluluğun sınırları da netleşmeye başlayacak. Süreç, hem mağdur aileler hem de tüm kamuoyu tarafından titizlikle takip ediliyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

4 ildeki yasa dışı bahis operasyonunda 10 tutuklama

Yayımlandı

üzerinde

Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, 9 Aralık’ta yasa dışı bahis oynattığı ve suç gelirlerini akladığı belirlenen bir gruba yönelik Elazığ, İstanbul, Kocaeli ve Sivas’ta belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi.

Operasyonda, 13 şüpheli yakalandı, adreslerde bulunan dijital materyallere el konuldu.

Şebekenin, yasadışı bahiste kullanılmak üzere “set” olarak tabir edilen 3. kişilere ait kimlik bilgilerini topladıkları ve bunlara banka hesapları açıp, adlarına GSM hattı çıkardıkları, çıkarılan banka kartlarını ve GSM hatlarını şifreleri ile birlikte yasa dışı bahis sitesi sahiplerine göndererek her hesap için maddi menfaat elde ettikleri, ayrıca banka hesaplarına bloke konulanlardan tehdit ve şantaj yoluyla tahsis ettirdikleri kazançları, yasa dışı bahis sitesi sahiplerine ilettikleri veya zimmetlerine geçirdikleri belirlendi.

Banka hesap hareketleri incelendiğinde 45 milyon lira işlem hacmi olduğu tespit edildi.

Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan 10’u çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklandı, 1’i hakkında adli kontrol kararı uygulanarak diğerleri serbest bırakıldı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar