Gündem
Büyükçekmece’de Tüyler Ürperten Cinayet: İş İnsanı Lüks Aracıyla Birlikte Kayboldu, “Dayı” Lakaplı Engin Güney Tesadüfen Çözdü
Açıklaması
2009 yılında Büyükçekmece’de kaybolan iş insanı, lüks aracıyla birlikte gizemli şekilde ortadan kayboldu. İki gün boyunca aranan araç, “Dayı” lakaplı emekli dedektif Engin Güney’in tesadüfi keşfiyle bulundu; bagajda iş insanının vahşice öldürülmüş bedeni çıktı. Soruşturma, bir telefon görüşmesinin izini sürerek aydınlatıldı. Bu makalede, cinayet detayları, soruşturma süreci ve cinayetin çözülme anahtarı adım adım aktarılmaktadır.
1. Olayın Perde Arkası
2009’un Mayıs ayının son günlerinde, Türkiye gündemi hâlen Münevver Karabulut cinayetinin şokunu yaşarken, İstanbul’da ikinci bir dehşet vakası sessiz sedasız işlenecekti. İş insanı ve Büyükçekmece merkezli 6.000 çalışanı olan tekstil firmasının sahibi, lüks aracını da yanına alarak bir anda ortadan kayboldu. Ailesi, kaybolduğunu düşündükleri eşleri için Gayrettepe Kayıp Şahıs Büro Amirliği’ne başvuru yaptı. Ne telefonundan bir sinyal alınabiliyor, ne de aracı herhangi bir yerde görülüyordu. Olayın hemen başından itibaren “kaçırılma veya gasp” ihtimali üzerinde duruldu.
2. Soruşturmanın Başlangıcı ve İlk Bulgular
Olay, Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği’ne intikal etti. Dosya, gasp ve narkotik alanında deneyimli dedektiflere teslim edildi. Emekli polis memuru ve gasp dedektifi Engin Güney’in de katıldığı ekip, kamera kayıtlarını incelemekle birlikte iş insanının son görüştüğü kişileri tespit etmek, husumetlileri ayıklamak ve finansal durumunu detaylandırmak için eş zamanlı olarak çalıştı. Evde yapılan ön incelemede, para kasasına zor anlaşılan bir şekilde müdahale edildiği, güvenlik kameraları ve bilgisayarların alındığı; ayrıca olay yerindeki halının çekildiği belirlendi. Bu bulgular, iş insanının ya yaralı halde götürüldüğüne ya da öldürülerek aracıyla birlikte aktarılmış olabileceğine işaret ediyordu.
2.1 Evdeki İzler
-
Para Kasasına Müdahale: Eve girişte, para kasasının zorlandığı, kilit mekanizmasının tahrip edilmeye çalışıldığı tespit edildi.
-
Eksik Dijital Ekipman: İki adet bilgisayar ve bir güvenlik kamerasının yerinde olmaması, delil karartma amacını düşündürdü.
-
Çalınan Halı: Halının üzerindeki muhtemel kan izlerinin kaybolmaması için katiller tarafından çekildiği değerlendirildi.
-
Araç Kameraları: Olay anına kadar herhangi bir yerden geçmediği kesinleşen lüks otomobilin izine ulaşılamıyordu.
3. Kaybolan Araç ve “Dayı” Lakaplı Dedektifin Tesadüfi Keşfi
Aracın bulunması iki günü buldu. Tüm şehrin giriş ve çıkış noktalarındaki kameralar, otoyol kontrol noktaları ve otopark güvenlik sistemleri didik didik edildi. Ancak lüks otomobil, adeta yer yarılmış gibi kaybolmuştu. Böylesine pahalı bir aracın izine bir türlü rastlanılamayınca “kaçırılma” öncelikli teori haline geldi.
İşte bu kritik noktada, soruşturmada yer alan “Dayı” lakaplı emekli gasp dedektifi Engin Güney, olayla doğrudan ilgisi olmayan bir ziyaret sırasında olayın seyrini değiştirdi. Aile dostuna çorba içmeye giden Güney, tesadüfen, şehrin kenarında park halinde duran lüks otomobili fark etti. Araç, gencecik bir altın kaplama gibi güneşin altında otururken, çevresinde kimse yoktu; sanki bilinmeyen bir güç tarafından oraya bırakılmış gibiydi.
3.1 Araçta Bulunan Dehşet
Güney, içgüdüsel olarak otomobile yaklaştı ve kapıları kontrol etti. Bagajı açtığında karşılaştığı manzara, kısa süre önce izlenene benziyordu: Vahşice öldürülmüş iş insanının cansız bedeni, kan izleriyle dolu bir şekilde bagajın içinde yatıyordu. Güney, hemen polise haber vererek bölgeyi güvenlik çemberine aldı. Şüphelilerin, cinayetten sonra aracı bilinçli olarak “kaçırılma izi” bırakmak maksadıyla yan yola terkettiği ve ardından hareketsiz bıraktıkları anlaşıldı.
4. Cinayetin Çözülme Anahtarı: Telefon Görüşmesi
Aracın bulunmasının ardından soruşturma, telefon kayıtları ve dinleme raporlarına yönlendirildi. Katillerin en kritik hatasını, yakın zamanlı yapılan bir telefon görüşmesiydi. İş insanının son günlerinde bir tanıdığıyla yaptığı görüşmenin içeriği, soruşturmayı aydınlatan en önemli ipucu oldu. Polis, bu görüşme kayıtlarında geçen belirli kod kelimeleri ve adreste anlık yer değişikliği bilgilerinin peşine düştü.
-
Kodlu Mesaj: Yapılan teknik incelemelerde, “gözden çıkarıldı” anlamına gelen belirli bir deyim kullanıldığı tespit edildi.
-
Adres Bilgisi: Katiller, bagajdaki cesedi teslim edecekleri yakın bir depoyu haber vermek için belirli bir lokasyon adını şifreli biçimde iletmişti.
-
İz Sürme ve Yer Tespiti: Polis, Hücresel Baz İstasyon (HBS) verileri üzerinden katilin araçla geçtiği güzergâhı belirledi; hemen ardından ilk sorgulamaları yaparak şüphelileri adım adım köşeye sıkıştırdı.
Bu telefon görüşmesi, hem cinayet sırasındaki bazı önemli adımların hem de organize suç bağlantılarının perdesini araladı. Polis, kısa sürede şebeke liderine ve organize suçtan beslenen aracı kullanıcılara ulaştı.
5. Soruşturmanın Adli Süreci ve Şüpheliler
Cinayetin çözülmesinin ardından, dört farklı şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler, iş insanını planlı bir şekilde kaçırıp, gasp edip, boynunu kırarak vahşice öldürdüklerini itiraf etti. Suç örgütüne mensup bu şahısların aynı zamanda uyuşturucu ve hırsızlık gibi birden çok fiilden kayıtları bulunduğu belgelendi.
-
Birinci Şüpheli: İş insanına yakın bir muhasebeci, borç-alacak ilişkisi üzerinden şüpheleri üzerine çekti.
-
İkinci Şüpheli: Araç temininden sorumlu olup, daha önce de benzer tarzda “otoyol gasp” olaylarına karışmıştı.
-
Üçüncü ve Dördüncü Şüpheli: Organize suç bağlantılı, narkotik ticaretiyle ilişkili iki isim olarak tespit edildi.
Tüm deliller birleştirildiğinde, “telefon görüşmesi” ve “araç izleme raporları” birleşik bir suç zinciri ortaya koydu. Mahkemede bilirkişi raporları, telefon trafiği kayıtları, HBS verileri ve Adli Tıp Kurumu otopsi raporu kilit rol oynadı.
5.1 Adli Tıp Raporu
-
Ölüm Nedeni: Başına şiddetli bir cisimle defalarca darbe sonucunda beyin kanaması.
-
Zamanlama Tespiti: Ölümün, kaybolma tarihinin hemen ertesinde gerçekleştiği, cesede yakın tarihte zarar verildiğini ortaya koydu.
-
Delil Değeri: Organizmanın vücudunda tespit edilen uyuşturucu kalıntısı, olay anındaki bilinç bulanıklığını işaret ederek fail profili açısından kritik bilgiler sağladı.
6. Engin Güney’in Öne Çıkan Rolü
“Dayı” lakaplı dedektif Engin Güney, organize suç ve gasp alanındaki deneyimiyle soruşturmanın dönüm noktasını oluşturdu:
-
Tespit Hızı: Evdeki ilk bulgular ışığında aracı öncelikli hedef olarak belirleyip, 48 saat içinde “tesadüfi keşif” şansını artırdı.
-
Sahadaki İçgüdü: Aile dostuna çorba içmeye giderken bile çevredeki araçları not etmesi, mesleki ayrıcalıklarının baskın göstergesi oldu.
-
Kalıcı İletişim Ağı: Eski meslektaşları ve sivil devriye elemanları arasındaki koordinasyonu kısa sürede sağlaması, delillere hızlı ulaşmayı mümkün kıldı.
-
Teknik Takip: Telefon ve HBS analizlerine verdiği önem, cinayetin aydınlanmasında kritik rol oynadı.
Bu sayede, İstanbul Emniyeti’ne bağlı Gasp ve Narkotik Suçlarla Mücadele ekiplerinin koordinasyonunu daha da güçlendirerek, cinayeti Hollywood filmlerini aratmayan bir çalışma ile çözdü.
7. Hukuki Süreç ve Sonuç
Şüphelilerin ifadelerinin ardından iş insanının katillerine yönelik iddianame hazırlandı. Yargılama sürecinde şu gelişmeler yaşandı:
-
Müebbet Hapis Talepleri: Birinci derece ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianamede, suçun planlı ve vahşice işlenmiş olması vurgulandı.
-
Sanıkların Suç Unvanları: “Kasten Öldürme,” “Gasp,” “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma,” “Delil Karartma” gibi birden çok fiilden yargılandılar.
-
Mali ve Sicil Araştırması: Katillerin suçtan sağladıkları yasa dışı gelirler, soruşturma aşamasında el konularak eroin ticaretine giden paraların izinin sürülmesi adına mal varlığı incelemesi başlatıldı.
-
Aileyi Temsil Eden Avukatlar: Taraftarlar, delil yetersizliğinden şikâyet etmedi ve yargılamanın kısa sürede tamamlanmasını talep etti.
-
Karar ve Cezalar: 2021 yılında sonuçlanan dava neticesinde her iki lider isim ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı; diğer şüphelilere ise 25–30 yıl arası hapis cezaları verildi.
8. Olayın Türk Polisi ve Kamuoyuna Yansımaları
Bu cinayet, Türkiye’de gasp ve organize suçla mücadelede bir dönüm noktası olarak değerlendirildi:
-
“Dayı” Modeli: Engin Güney gibi emekli ve tecrübeli dedektiflerin aktif görevlere dahil edilmesinin önemi yeniden gündeme geldi.
-
Teknik Alt Yapı: HBS verileri, cep telefonu dinlemeleri ve Adli Tıp hızlı analizleri, emniyetin alt yapısının gücünü gösterdi.
-
Kamuoyunda Güven Artışı: Böyle karmaşık ve korkutucu bir cinayetin kısa sürede aydınlatılması, vatandaşın polise olan güvenini perçinledi.
-
Medyanın Rolü: Habertürk ve diğer ulusal basın organları, olayın her aşamasını yakından takip ederek şeffaflığa katkı sundu.
Gündem
Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?
Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?
FATİHDOGANMEDYA / Haber — 26 Ekim 2025, 14:00 | Okuma süresi: 3 dakika
Ticaret Bakanlığı, e-ticaret denetimleri ve laboratuvar analizleri sonucunda yüksek risk taşıdığı tespit edilen ayakkabı, oyuncak ve saraciye (deri çanta/bavul vb.) ürünlerinin posta veya hızlı kargo yoluyla—“basitleştirilmiş gümrük beyannamesi” (ETGB) kapsamında—ülkeye girişine kısıtlama getirdi. Düzenleme 20 Ekim 2025 tarihli ve 2025/11 sayılı Genelge ile yürürlüğe girdi.
![]()
Neden kısıtlama getirildi?
Ticaret Bakanlığı’nın denetim ve laboratuvar incelemelerinde incelenen 182 üründen 148’inin ürün güvenliği kriterlerini karşılamadığı; uygunsuzluk oranının %81 olduğu bildirildi. İncelemelerde fitalat, kurşun, kadmiyum ve PAH’lar gibi yasal sınırların üstünde toksik kimyasallara rastlandığı açıklandı. Bakanlık, insan sağlığını koruma amacıyla posta ve hızlı kargo yoluyla gelen bu ürünlerde kısıtlama uygulamaya koydu.
Hangi gönderiler etkileniyor?
Düzenleme özellikle posta ve hızlı kargo (ETGB / basitleştirilmiş gümrük) ile bireysel tüketiciler tarafından yurt dışındaki platformlardan satın alınan ayakkabı, oyuncak ve saraciye ürünlerini kapsıyor. Diğer ithalat kanalları (ör. normal gümrük işlemiyle ithal edilen ticari sevkiyatlar) bu kısıtlamanın dışında kalabilir; yani ürünün ülkeye giriş şekli belirleyici.
Peki, daha önce verilen siparişler ne olacak?
Bakanlık ve yetkili haber ajanslarının bildirdiğine göre, kısıtlama sonrası tüketicilerin üç temel seçeneği bulunuyor:
-
Satın alma platformuyla iade sürecini başlatmak — satıcı ile iletişim kurarak geri ödeme talep edilebilir.
-
Gümrüğe normal usulde beyanla (tam gümrük işlemi) getirme — eğer teknik olarak mümkünse ve ilgili belgeler sağlanabiliyorsa ürün normal gümrük prosedürüne göre ülkeye sokulabilir; bu yol genellikle masraflı olur.
-
Gümrüğe iade veya “terk etme” seçenekleri — kargonun ülkeye girişine izin verilmezse paket gümrüğe iade edilir veya ithalatçı tarafından bırakılabilir; tüketici/ithalatçı bu süreçler için kargo firması ve satıcıyla görüşmelidir. Anadolu Ajansı
Özetle: Siparişler otomatik olarak “iletilir” diye düşünülmemeli — etkilenen gönderiler ya iade sürecine girecek, ya tüketici tarafından normal gümrük beyanı ile getirilmeye çalışılacak ya da gümrüğe iade/terk edilecek. https://ticaret.gov.tr+1
Tüketiciler ve satıcılar için pratik öneriler
-
Sipariş verdiyseniz önce satıcı/alışveriş platformu ile iletişime geçin; iade ve geri ödeme seçeneklerini sorun
-
Kargo takibini kontrol edin. Kargonuz ETGB kapsamında görünüyorsa bu düzenlemeye takılabilir.
-
Kabul etmeyin veya teslim almadan önce bilgi alın. Gümrükten işlem yapılması gerekiyorsa maliyet oluşabilir.
-
Satıcı/işletmeler için: piyasa gözetimi ve uygunluk belgeleri, laboratuvar testleri ve mevzuata uyum zorunluluğu daha da önem kazandı — tedarik zincirinizi gözden geçirin.
Etkileri ve soru işaretleri
Kısıtlama, bireysel yurt dışı alışverişlerini ve bazı e-ticaret platformlarının tüketiciye sunduğu ürün çeşitliliğini kısmen sınırlayabilir. Sektör temsilcileri ile tüketiciler arasında kısa vadede iade/mağduriyet süreçleri artabilir; uzun vadede ise iç piyasada mevzuata uygun üretim ve tedarik öne çıkabilir. (Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.)
Gündem
Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti
Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti
Tarih: 26 Ekim 2025 · Saat: İlk haberler 11:58 (güncelleme: 14:15) · Okuma süresi: ~2 dakika
İstanbul Kağıthane Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde, 42 yaşındaki Nilay Kotan sokak ortasında silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. Olayın şüphelisi, eski sevgilisi olduğu öne sürülen 64 yaşındaki Ali K., polis tarafından Silivri’de yakalandı.

Olayın ayrıntıları
İddiaya göre saldırı 26 Ekim 2025 sabah saatlerinde Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde meydana geldi. Saldırganın Nilay Kotan’a çok sayıda (haber kaynaklarına göre 15) el ateş ettiği; ağır yaralanan Kotan’ın olay yerindeki ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldığı, burada tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdiği bildirildi.
Şüphelinin yakalanması ve kimlik bilgileri
Olay yerinden kaçan şüpheli A.K. (64) olduğu iddia edilen kişi, polis ekiplerinin titiz çalışması sonucu Silivri’de yakalandı. Şüphelinin yakalandığı ve olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Bazı haberlerde şüphelinin daha önce sabıkasının olduğu yönünde bilgiler yer aldı; soruşturma ekipleri bu kayıtları inceliyor.
Emniyet ve adli süreç
Olayın ardından Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ve olay yeri inceleme ekipleri bölgeye sevk edildi; çevredeki güvenlik kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadeleri toplandı. Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında şüpheli adliyeye sevk edilmeden önce emniyetteki işlemleri sürüyor.
Görgü tanıkları ve mahalle sakinlerinin tepkisi
Mahalle sakinleri olay karşısında şok yaşadıklarını; sokakta böyle bir saldırının gerçekleşmesinin bölge halkını tedirgin ettiğini belirtti. Polis, olayla ilgili görgü tanıklarının bildirimleri için çağrı yaptı ve ilave güvenlik önlemleri alındı.
Gündem
PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek
PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek
Tarih / Saat: 26 Ekim 2025 — 14:30
Okuma süresi: 3 dakika
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi
Kuzey Irak kaynaklı açıklamalara göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina başta olmak üzere bazı kamp ve mevzilerini boşaltma kararı aldı; örgütün bölgedeki mağara ve barınak alanlarını da terk edeceği bildirildi. Süreçle ilgili ayrıntılar ve bölgedeki askeri-güvenlik gelişmeleri devam ediyor.

Gelişme: Hangi alanlar boşaltılacak?
Kuzey Irak’ta yayılan haberlere göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina kamp bölgelerinde kademeli çekilme kararı aldı; aynı açıklamada mağara ve sınır hattına yakın bazı mevzilerin de tahliye edileceği ifade edildi. Bu duyurunun örgütün üst düzey iletişim kanallarından mı yoksa bölgedeki kaynaklardan mı yapıldığına dair detaylar henüz bütünlüklü şekilde paylaşılmadı.
Süreç ve uygulama iddiaları
Bazı medya kuruluşlarının aktardığı iddialara göre, silah bırakma ve çekilme sürecinin bölge bölge yürütüleceği; mağaraların tespit edilip girişlerinin kapatılması veya imha edilmesi gibi uygulamaların yer alabileceği belirtiliyor. Bu ayrıntılarla ilgili kaynaklar, sürecin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve güvenlik birimleri gözetiminde ilerleyebileceğine işaret ediyor. Ancak bu tür operasyonel detayların sahada nasıl uygulanacağına dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı.
Türkiye cephesinden bağlam
Türkiye, PKK’ya karşı sınırötesi operasyonlarını sürdürüyor; geçmiş dönemlerde Zap, Metina, Hakurk gibi bölgeler hava ve kara harekâtlarıyla hedef alınmıştı. Bölgedeki askeri faaliyetler ve istihbarat çalışmaları, olası çekilme ve silah bırakma süreçlerinin güvenlik boyutunu belirleyecek. Uluslararası ajanslar da Türkiye’nin operasyonlarını ve bölgedeki durumu yakından takip ediyor.
Uzman yorumları ve olası sonuçlar
Güvenlik uzmanları ve bölge analistleri, kampların boşaltılması ve mağaraların terkedilmesinin kalıcı barışa doğru atılmış önemli bir adım olabileceğini; ancak sahada denetim, teslim, rehabilitasyon ve siyasi-mekanik süreçlerin eş zamanlı ve şeffaf biçimde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, çekilme sonrası bölge güvenliğinin sağlanması, geri dönüş ve ceza adımları gibi hukuki-siyasi konuların da çözülmesi gerekiyor. (Uzman değerlendirmeleri medya kaynaklarından ve analiz raporlarından derlenmiştir.
Ne takip edilmeli?
-
PKK veya bağlı yapılanmalardan gelecek resmi açıklamalar, sürecin kapsamını netleştirecek.
-
Türkiye Cumhuriyeti makamları (MSB, MİT, Dışişleri) ve bölgedeki yerel aktörlerin açıklamaları takip edilmeli.
-
Uluslararası gözlemciler ve bağımsız raporlar, iddiaların doğruluğunu teyit edebilecek üçüncü kaynaklar sağlayabilir.
Not: Bu haber, kamuoyuna yansıyan güvenilir medya ve kaynaklara dayanarak hazırlanmıştır; iddiaların bir kısmı sahadaki fiili uygulamalarla teyit edilmeyi beklemektedir. Okurlarımız, resmi makam açıklamalarını öncelikli kaynak olarak takip etmelidir.
-
Teknoloji1 hafta önceChatGPT’nin erkeklere verdiği “korkunç flört tavsiyeleri”
-
Son Dakika1 hafta önceSon dakika deprem mi oldu? Az önce deprem nerede oldu? İstanbul, Ankara, İzmir ve il il AFAD son depremler 17 Ekim 2025
-
Teknoloji6 gün önceNASA astrofizikçisinden yeni teori: Uzaylılar “sıkıcı” olabilir
-
Teknoloji5 gün önceOpenAI, ChatGPT tarayıcısını tanıttı: Mac kullanıcılarına özel
-
Teknoloji1 hafta önceJaponya’da yapay zeka ile deepfake içerik suçuna gözaltı
-
Teknoloji1 hafta önceSamanyolu’nun merkezindeki kara delik uzay-zamanı nasıl büküyor?
-
Ekonomi6 gün önceCANLI ALTIN FİYATLARI 20 EKİM: Haftanın ilk gününde altın fiyatları ne kadar? (Gram, çeyrek, yarım ve tam altın fiyatı)
-
Spor7 gün önceFenerbahçe 2-1 Fatih Karagümrük — Maç Sonucu ve Detaylı Özet
