Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

Yılmaz: İşsizlik oranı son 12 yılın en düşük seviyesinde

Yayımlandı

üzerinde

Yılmaz, 1 Mayıs Emek Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, çalışma hayatının teknolojik gelişmeler, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda köklü bir dönüşümden geçtiğini belirterek yeşil ve dijital dönüşüm sürecinin iş yapma biçimlerini yeniden tanımladığını, yeni beceri ve yetkinliklere duyulan ihtiyacı artırdığını bildirdi.

ILO raporuna göre 2030 yılına kadar dünya genelinde yaklaşık 24 milyon yeni iş alanının oluşmasının beklendiğini anlatan Yılmaz, diğer yandan yapay zeka, otomasyon ve dijitalleşmenin etkisiyle mevcut mesleklerin yüzde 14’ünün ortadan kalkabileceğini ve çalışanların yüzde 40’ının yeni beceriler edinmek zorunda kalacağını belirtti.

Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, sürdürülebilir ulaşım ve döngüsel ekonomi gibi alanlarda iş gücü talebinin arttığını dile getiren Yılmaz, fosil yakıt sektörlerinde ise bir miktar iş kayıplarının yaşanmasının beklendiğini ifade etti.

Yılmaz, bölgesel olarak Asya ve Pasifik’te 14 milyon, Amerika kıtasında 3 milyon ve Avrupa’da 2 milyon net istihdam artışı öngörüldüğünü dile getirerek, döngüsel ekonomi uygulamalarının küresel ölçekte yaklaşık 6 milyon ek iş fırsatı oluşturabileceğini söyledi.

Yılmaz, Türkiye’de sendikal örgütlenmenin güçlendirilmesinden iş sağlığı ve güvenliği standartlarının yükseltilmesine, kayıt dışı istihdamla mücadeleden kadın çalışma hayatına katılımının artırılmasına kadar pek çok alanda önemli ilerlemeler sağlandığını bu süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde işçilerin, çalışanların yıllarca çözüm bekleyen birçok meselesinin çözüldüğünü, asgari ücret artışları, asgari ücrete kadar olan tüm gelirlerin vergi dışı tutulması, salgın sürecinde istihdamı korumaya yönelik tedbirler ve sosyal koruma alanındaki desteklerin emekçilerin yanında olduklarını gösterdiğini kaydetti.

2024 yılı iş gücü istatistiklerinin bu çabalarını somut sonuçlarını ortaya koyduğunu dile getiren Yılmaz, TÜİK verilerine göre oranının bir önceki yıla göre 0,7 puan azalarak yüzde 8,7’ye gerilediğini ve bunun son 12 yılın en düşük seviyesi olduğunu söyledi.

Yılmaz, geçen yıl istihdam edilen kişi sayısının 988 bin artarak 32 milyon 620 bine ulaştığını, iş gücüne katılan kişi sayısının ise 35 milyon 733 bine çıktığını bildirerek, istihdam oranının yüzde 49,5’e, iş gücüne katılım oranının ise yüzde 54,2’ye yükselerek tarihi zirvelere ulaştığını ve bugün açıklanan mart ayı iş gücü verilerine göre işsizlik oranının yüzde 7,9 seviyesini gördüğünü ifade etti.

“YENİ ÇALIŞMA MODELLERİNİ DESTEKLİYORUZ”

Türkiye’nin iş gücü piyasasının ikiz dönüşüm süreçlerine uyum sağlaması için kapsamlı bir eylem planını hayata geçirdiklerini dile getiren Yılmaz, eğitim sisteminin bu dönüşüme hazırlanması amacıyla müfredatın güncellendiğini, öğretim kadrolarının yeni becerilerle donatıldığını söyledi.

Yılmaz, ikiz dönüşümün iş gücü üzerindeki etkilerini sektörel ve bölgesel düzeyde analiz ettiklerini, böylece adil geçiş stratejileri geliştirdiklerini anlatarak, yeşil ve dijital dönüşüm alanlarında uzmanlaşmayı desteklemek amacıyla yeni mesleki eğitim ve sertifikasyon programları oluşturduklarını, Mesleki Yeterlilik Kurumunun yeşil dönüşüme ilişkin mesleklerde ulusal meslek standardı hazırlama çalışmalarını sürdürdüğünü, Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) ise yeşil işlere yönelik mesleki eğitimler ve beceri geliştirme eğitimleri düzenlediğini kaydetti.

Kadınlar ve özel politika gerektiren grupların yeşil ve dijital işlerde kalıcı ve sürdürülebilir şekilde yer almalarını sağlamak için beceri geliştirme programlarını bu ihtiyaçlara göre şekillendirdiklerini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:

“Kadın istihdamı son derece kıymetli. Bir toplumun yarısı erkek, yarısı kadın. Kalkınma dediğimiz süreci hızlı bir şekilde sürdüreceksek toplumun tüm enerjisini harekete geçirmek durumundayız. Dolayısıyla kadınların iş gücü piyasalarına daha fazla katılmaları sadece çalışan olarak değil, girişimci olarak da çok daha aktif bir konuma yükselmeleri genel kalkınma stratejilerimiz bakımından da son derece kıymetlidir ve bunu da destekleyici her türlü politikayı sürdürüyoruz. Bir taraftan da nüfus politikalarımızı da dikkate alarak, başka bireysel tercihleri de dikkate alarak kadınların iş gücü ile ev hayatı arasında tercih yapmaya zorlanmadıkları yeni çalışma modellerini, ikisini bir arada sürdürmelerini sağlayan yeni çalışma modellerini de destekliyoruz.

Ulusal İstihdam Stratejisi ve Orta Vadeli Program hedeflerimiz doğrultusunda, önümüzdeki dönemde de istihdamı güçlendirmeye, iş gücü piyasamızı yeşil ve dijital ekonomiye hazırlamaya ve işsizlik oranını daha da düşürmeye kararlıyız.”

Yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde iş gücünün beceri uyumunun geliştirilmesine yönelik projeye değinen Yılmaz, projenin özellikle KOBİ’lere odaklanmasının Türkiye iş gücü piyasasının dinamik yapısını ve çalışma hayatının temel dokusunu güçlendirmek açısından stratejik bir tercih olduğunu belirtti.
Yılmaz, şöyle devam etti:

“Türkiye’de toplam istihdamın yaklaşık yüzde 70’i, girişimlerin yaklaşık yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’ler tarafından sağlanmaktadır. Bu gerçeklik doğrultusunda, KOBİ’lerin ikiz dönüşüm süreçlerine etkin şekilde entegre edilmesi istihdamın sürdürülebilirliği, verimliliğin artırılması, rekabetçiliğin korunması, bölgesel farklılıkların giderilmesi bakımından son derece önemlidir. Bu çerçevede, dönüşümün getirdiği fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek ve çalışma hayatımızı güçlendirmek temel önceliğimizdir. Hedefimiz, değişimin gerisinde kalmak değil, dönüşümün öncüsü olmak, emeğimizi geleceğe en güçlü şekilde taşımaktır.”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Yeşil ve Dijital Dönüşüm Sürecinde İşçilerin Beceri Uyumlarının Geliştirilmesi Projesi’nin hazırlanması ve hayata geçirilmesi sürecinde emeği geçen tüm paydaşlara şükranlarını sundu, başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmak üzere projeye katkı sağlayan sendikalara, sosyal taraflara ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür etti.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Kayseri’den yurt dışına gidiyor: Hasat sabahın erken saatlerinde başladı

Yayımlandı

üzerinde

İç piyasada bu kadar rağbet görmüyor. Dış piyasa daha güzel oluyor. Günlük 80’e yakın işçi çalıştırıyoruz. Şu an tarlamızda Otolia, Marabel, Madeleine gibi çeşitlerimiz var. İhracat için Arizona çeşitlerinden ekiyoruz. İç piyasada sofralık olarak Madeleine ekiyoruz. Sanayilik olarak ‘Jelly’ gibi çeşitlerimiz var. Bu sene biraz kurak geçti. Havalarda sıcak geçti. Bu da bizim rekoltemizi biraz düşürdü. Üreten çiftçilerimiz planlı ekimler yapsın. Sözleşmeli ekimlere yönelsin. Çünkü pazar olmadan ekim, çiftçiye yük oluyor. Önce pazarını bulsun sonra eksin” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Süt litre fiyatı 2025: Çiğ süt fiyatı ne kadar oldu, zamlandı mı?

Yayımlandı

üzerinde

Ulusal Süt Konseyi tarafından yapılan son açıklamaya göre %3,6 yağ ve %3,2 protein içeriğine sahip olan çiğ inek sütü litre başına 19,60 TL oldu. Güncellenen yeni fiyatlar 1 Ekim itibarıyla uygulamaya konacak.

Ayrıca dikkat edilen yağ ve protein oranlarının değişimi durumunda 29 kuruş fark uygulanacak.

Söz konusu tutar, Aralık 2025 tarihinde yeniden değerlendirilecek.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Powell’dan faiz indirimi açıklaması:  “Yaygın bir destek yoktu”

Yayımlandı

üzerinde

​​​​​​​ Merkez Bankası () Başkanı Jerome Powell, politika faizini beklentiler dahilinde 25 baz puan düşürerek yüzde 4-4,25 aralığına indirmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi.

İşsizlik oranının düşük kalmaya devam etse de yükseliş gösterdiğini belirten Powell, istihdam artışlarının yavaşladığını ve istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin arttığını söyledi.

Powell, istihdam artışındaki yavaşlamanın önemli bir kısmının daha düşük göç ve daha düşük iş gücüne katılım nedeniyle iş gücü artışındaki gerilemeyi yansıtıyor olabileceğini, yine de iş gücü talebinin zayıfladığını ve son dönemdeki istihdam yaratma hızının işsizlik oranını sabit tutmak için gerekli olan “başa baş” seviyesinin altında göründüğünü anlattı.

Ücret artışının da yavaşlamaya devam etse de hala enflasyonun üzerinde seyrettiğine işaret eden Powell, “Genel olarak, hem iş gücü arzında hem de talebinde belirgin bir yavaşlama yaşanması olağan dışı bir durum. Daha az dinamik ve bir miktar zayıflamış bu iş gücü piyasasında, istihdama yönelik aşağı yönlü riskler artmış görünüyor.” dedi.

TARİFE ELEŞTİRİSİ

Powell, enflasyonun ise son dönemde hızlandığını ve bir miktar yüksek seyretmeye devam ettiğini belirtti.

Fed Başkanı Powell, hizmet sektöründe ise dezenflasyonun devam ettiğinin görüldüğünü aktardı.

Kısa vadeli enflasyon beklentilerinin bu yıl boyunca tarifelerle ilgili haberler doğrultusunda hem piyasa hem de anket bazlı göstergelerde yansıtıldığı şekilde genel olarak yükseldiğini belirten Powell, uzun vadeli beklentilerin çoğunun ise hala yüzde 2’lik enflasyon hedefiyle uyumlu kalmaya devam ettiğini kaydetti.

“TÜKETİCİ HARCAMALARINDA YAVAŞLAMA VAR” 

Powell, son göstergelerin ekonomik faaliyetteki büyümenin de ılımlı hale geldiğini gösterdiğini belirterek, “​​​​​​​​Büyümedeki yavaşlama büyük ölçüde tüketici harcamalarındaki yavaşlamayı yansıtıyor” diye konuştu.

Hükümet politikalarındaki değişiklikler olmaya devam ettiğini belirten Powell, bunların ekonomi üzerindeki etkilerinin belirsizliğini koruduğunu ifade etti.

Powell, “Yüksek tarifeler bazı mal kategorilerinde fiyatları yukarı çekmeye başladı, ancak bunların ekonomik faaliyet ve enflasyon üzerindeki genel etkileri henüz belli değil” dedi.

Makul bir temel senaryonun tarifelerin enflasyon üzerindeki etkilerinin nispeten kısa süreli olacağı yani tek seferlik bir fiyat artışı yaşanacağı yönünde olduğunu belirten Powell, ancak enflasyonist etkilerin daha kalıcı olma ihtimalinin de bulunduğunu, bunun değerlendirilip yönetilmesi gereken bir risk olduğunu aktardı.

“KISA VADEDE ENFLASYON RİSKLERİ YUKARI YÖNLÜ”

Powell, “Kısa vadede, enflasyon riskleri yukarı yönlü, istihdam riskleri ise aşağı yönlü, bu zorlu bir durum.” dedi.

İstihdama yönelik aşağı yönlü risklerin artmasıyla risk dengesinin değiştiğini belirten Powell, “Bu doğrultuda, bu toplantıda daha nötr bir politika duruşuna doğru bir adım daha atmanın uygun olduğuna karar verdik” diye konuştu.

Powell, Banka’nın bugünkü kararıyla olası ekonomik gelişmelere zamanında yanıt vermek için iyi bir konumda olmaya devam ettiğini ifade etti.

⁠”POLİTİKADA HIZLI DEĞİŞİKLİK GEREKTİĞİNİ HİSSETMİYORUM”

Yıl boyunca iş gücü piyasasının sağlam durumda olması dolayısıyla para politikasını kısıtlayıcı bir seviyede tutabildiklerini işaret eden Powell, risk dengesinin enflasyondan istihdama doğru kaydığını ifade etti.

Powell, 25 baz puanın üzerinde bir faiz indiriminin hangi koşullar altında gerekeceğine yönelik soru üzerine, “Bugün 50 baz puanlık bir indirim için hiç de yaygın bir destek yoktu” dedi.

Son 5 yılda büyük faiz artışları ve büyük faiz indirimleri yaptıklarını anımsatan Powell, bunun politikanın hızlı şekilde yeni bir noktaya taşınması gerektiğinde yapıldığını, ancak şu anda böyle bir durum hissetmediğini dile getirdi.

Powell, “Bu yıl şimdiye kadarki politikamızın doğru olduğunu düşünüyorum. Gümrük vergileri, enflasyon ve iş gücü piyasasının nasıl gelişeceğini bekleyip görmekle doğru bir karar verdik. Şu anda, istihdam yaratımındaki düşüş ve iş gücü piyasasındaki diğer zayıflama belirtilerine tepki gösteriyoruz” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar