Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

“Mart 2025’te İşsizlik Tarihi Düşüşle %7,9’a Geriledi: TÜİK Verileri ve Analiz”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
TÜİK’in Mart 2025 işgücü istatistiklerine göre işsizlik oranı aylık bazda 0,3 puan düşerek %7,9’a geriledi, istihdam ve iş gücüne katılım oranı ise yükseldi. Mart verilerini ve demografik dağılımı detaylı inceleyin.

Özet
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Mart 2025 işgücü verileri, işsizlik oranının aylık bazda 0,3 puan düşüşle %7,9’a gerilediğini gösteriyor . İşsiz sayısı 65 bin kişi azalarak 2 milyon 807 bine inerken, bu seviye Ocak 2005’ten bu yana kaydedilen en düşük oranı işaret ediyor . Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısı 391 bin kişi artarak 32 597 bine yükseldi; iş gücüne katılma oranı ise %53,4’e çıktı  Genç nüfustaki işsizlik ise hafif yükselişle %15,1’e ulaşarak dikkat çekti

TÜİK Mart 2025 İşsizlik Verileri

İşsizlik Oranı ve İşsiz Sayısı

TÜİK’in Mart 2025 İşgücü İstatistikleri’ne göre, bir önceki aya kıyasla işsizlik oranı 0,3 puan gerileyerek %7,9 seviyesine indi  Bu düşüşle birlikte işsiz sayısı 65 bin kişi azalarak 2 807 000’e geriledi . Böylece işsizlik oranı, veri setinin yeniden hesaplandığı Ocak 2005’ten bu yana en düşük seviyeyi gördü .

Önceki Ayla Karşılaştırma

Şubat 2025’te mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %8,2 olarak gerçekleşmişti ve işsiz sayısı 2 886 000 idi; Mart ayında yaşanan düşüş, güçlü toparlanmanın işaretlerinden biri oldu

Demografik Dağılım ve Genç İşsizlik

Cinsiyete Göre Dağılım

Martta erkeklerde işsizlik oranı %6,5, kadınlarda ise %10,6 olarak tahmin edildi . Kadınların iş gücüne katılımını artırmaya yönelik politikaların bu farkı daraltması bekleniyor.

Yaş Grupları ve Genç İşsizlik

15–24 yaş grubundaki işsizlik oranı, aylık bazda 0,1 puan artarak %15,1’e ulaştı  Bu grupta erkek işsizlik oranı %11, kadın işsizlik oranı %22,6 oldu . Genç işsizlikteki artış, eğitim-istihdam uyumuna odaklanan stratejilere ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.

İstihdam ve İş Gücüne Katılım

İstihdam Göstergeleri

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısı Mart’ta 391 bin kişi artarak 32 597 000’e yükseldi  Bu artış, ekonomideki canlılığın istihdama olumlu yansıdığını ortaya koyuyor.

İş Gücüne Katılma Oranı

Mart ayında iş gücüne katılma oranı 0,4 puanlık artışla %53,4’e çıktı; erkeklerde %71,6, kadınlarda %35,7 olarak hesaplandı . Bu yükseliş, iş arayanların piyasaya dönüş eğiliminde olduğunu gösteriyor.

Haftalık Çalışma Süresi

Haftalık ortalama fiili çalışma süresi 43,7 saate yükselerek 0,3 saatlik artış kaydetti . Daha uzun çalışma süreleri, üretim artışını takip ediyor olabilir.

Atıl İş Gücü ve Bütünleşik Göstergeler

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel iş gücü ve işsizlerden oluşan atıl iş gücü oranı Mart’ta %28,8’e yükselerek 0,3 puan artış gösterdi  Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %17,9, işsiz ve potansiyel iş gücünün bütünleşik oranı ise %20,1 olarak hesaplandı .

Ekonomik Yorum ve Beklentiler

Mart ayındaki işsizlik düşüşü, Türkiye ekonomisinin istihdam tarafında toparlanma sürecine girdiğini işaret ediyor. Özellikle sanayi ve hizmet sektörlerindeki büyüme eğilimi, istihdam artışına olumlu katkı sunuyor. Genç işsizlikteki artış ise nitelikli iş gücü ve mesleki eğitim politikalarının önemini vurguluyor. Gelecek dönemde mevsimsel etkiler ve küresel ekonomik görünüm, işsizlik oranındaki seyri etkileyecek temel faktörler arasında yer alacak.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Yılmaz: İşsizlik oranı son 12 yılın en düşük seviyesinde

Yayımlandı

üzerinde

Yılmaz, 1 Mayıs Emek Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, çalışma hayatının teknolojik gelişmeler, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda köklü bir dönüşümden geçtiğini belirterek yeşil ve dijital dönüşüm sürecinin iş yapma biçimlerini yeniden tanımladığını, yeni beceri ve yetkinliklere duyulan ihtiyacı artırdığını bildirdi.

ILO raporuna göre 2030 yılına kadar dünya genelinde yaklaşık 24 milyon yeni iş alanının oluşmasının beklendiğini anlatan Yılmaz, diğer yandan yapay zeka, otomasyon ve dijitalleşmenin etkisiyle mevcut mesleklerin yüzde 14’ünün ortadan kalkabileceğini ve çalışanların yüzde 40’ının yeni beceriler edinmek zorunda kalacağını belirtti.

Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, sürdürülebilir ulaşım ve döngüsel ekonomi gibi alanlarda iş gücü talebinin arttığını dile getiren Yılmaz, fosil yakıt sektörlerinde ise bir miktar iş kayıplarının yaşanmasının beklendiğini ifade etti.

Yılmaz, bölgesel olarak Asya ve Pasifik’te 14 milyon, Amerika kıtasında 3 milyon ve Avrupa’da 2 milyon net istihdam artışı öngörüldüğünü dile getirerek, döngüsel ekonomi uygulamalarının küresel ölçekte yaklaşık 6 milyon ek iş fırsatı oluşturabileceğini söyledi.

Yılmaz, Türkiye’de sendikal örgütlenmenin güçlendirilmesinden iş sağlığı ve güvenliği standartlarının yükseltilmesine, kayıt dışı istihdamla mücadeleden kadın çalışma hayatına katılımının artırılmasına kadar pek çok alanda önemli ilerlemeler sağlandığını bu süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde işçilerin, çalışanların yıllarca çözüm bekleyen birçok meselesinin çözüldüğünü, asgari ücret artışları, asgari ücrete kadar olan tüm gelirlerin vergi dışı tutulması, salgın sürecinde istihdamı korumaya yönelik tedbirler ve sosyal koruma alanındaki desteklerin emekçilerin yanında olduklarını gösterdiğini kaydetti.

2024 yılı iş gücü istatistiklerinin bu çabalarını somut sonuçlarını ortaya koyduğunu dile getiren Yılmaz, TÜİK verilerine göre oranının bir önceki yıla göre 0,7 puan azalarak yüzde 8,7’ye gerilediğini ve bunun son 12 yılın en düşük seviyesi olduğunu söyledi.

Yılmaz, geçen yıl istihdam edilen kişi sayısının 988 bin artarak 32 milyon 620 bine ulaştığını, iş gücüne katılan kişi sayısının ise 35 milyon 733 bine çıktığını bildirerek, istihdam oranının yüzde 49,5’e, iş gücüne katılım oranının ise yüzde 54,2’ye yükselerek tarihi zirvelere ulaştığını ve bugün açıklanan mart ayı iş gücü verilerine göre işsizlik oranının yüzde 7,9 seviyesini gördüğünü ifade etti.

“YENİ ÇALIŞMA MODELLERİNİ DESTEKLİYORUZ”

Türkiye’nin iş gücü piyasasının ikiz dönüşüm süreçlerine uyum sağlaması için kapsamlı bir eylem planını hayata geçirdiklerini dile getiren Yılmaz, eğitim sisteminin bu dönüşüme hazırlanması amacıyla müfredatın güncellendiğini, öğretim kadrolarının yeni becerilerle donatıldığını söyledi.

Yılmaz, ikiz dönüşümün iş gücü üzerindeki etkilerini sektörel ve bölgesel düzeyde analiz ettiklerini, böylece adil geçiş stratejileri geliştirdiklerini anlatarak, yeşil ve dijital dönüşüm alanlarında uzmanlaşmayı desteklemek amacıyla yeni mesleki eğitim ve sertifikasyon programları oluşturduklarını, Mesleki Yeterlilik Kurumunun yeşil dönüşüme ilişkin mesleklerde ulusal meslek standardı hazırlama çalışmalarını sürdürdüğünü, Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) ise yeşil işlere yönelik mesleki eğitimler ve beceri geliştirme eğitimleri düzenlediğini kaydetti.

Kadınlar ve özel politika gerektiren grupların yeşil ve dijital işlerde kalıcı ve sürdürülebilir şekilde yer almalarını sağlamak için beceri geliştirme programlarını bu ihtiyaçlara göre şekillendirdiklerini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:

“Kadın istihdamı son derece kıymetli. Bir toplumun yarısı erkek, yarısı kadın. Kalkınma dediğimiz süreci hızlı bir şekilde sürdüreceksek toplumun tüm enerjisini harekete geçirmek durumundayız. Dolayısıyla kadınların iş gücü piyasalarına daha fazla katılmaları sadece çalışan olarak değil, girişimci olarak da çok daha aktif bir konuma yükselmeleri genel kalkınma stratejilerimiz bakımından da son derece kıymetlidir ve bunu da destekleyici her türlü politikayı sürdürüyoruz. Bir taraftan da nüfus politikalarımızı da dikkate alarak, başka bireysel tercihleri de dikkate alarak kadınların iş gücü ile ev hayatı arasında tercih yapmaya zorlanmadıkları yeni çalışma modellerini, ikisini bir arada sürdürmelerini sağlayan yeni çalışma modellerini de destekliyoruz.

Ulusal İstihdam Stratejisi ve Orta Vadeli Program hedeflerimiz doğrultusunda, önümüzdeki dönemde de istihdamı güçlendirmeye, iş gücü piyasamızı yeşil ve dijital ekonomiye hazırlamaya ve işsizlik oranını daha da düşürmeye kararlıyız.”

Yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde iş gücünün beceri uyumunun geliştirilmesine yönelik projeye değinen Yılmaz, projenin özellikle KOBİ’lere odaklanmasının Türkiye iş gücü piyasasının dinamik yapısını ve çalışma hayatının temel dokusunu güçlendirmek açısından stratejik bir tercih olduğunu belirtti.
Yılmaz, şöyle devam etti:

“Türkiye’de toplam istihdamın yaklaşık yüzde 70’i, girişimlerin yaklaşık yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’ler tarafından sağlanmaktadır. Bu gerçeklik doğrultusunda, KOBİ’lerin ikiz dönüşüm süreçlerine etkin şekilde entegre edilmesi istihdamın sürdürülebilirliği, verimliliğin artırılması, rekabetçiliğin korunması, bölgesel farklılıkların giderilmesi bakımından son derece önemlidir. Bu çerçevede, dönüşümün getirdiği fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek ve çalışma hayatımızı güçlendirmek temel önceliğimizdir. Hedefimiz, değişimin gerisinde kalmak değil, dönüşümün öncüsü olmak, emeğimizi geleceğe en güçlü şekilde taşımaktır.”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Yeşil ve Dijital Dönüşüm Sürecinde İşçilerin Beceri Uyumlarının Geliştirilmesi Projesi’nin hazırlanması ve hayata geçirilmesi sürecinde emeği geçen tüm paydaşlara şükranlarını sundu, başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmak üzere projeye katkı sağlayan sendikalara, sosyal taraflara ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür etti.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Adidas’tan Trump Tarifelerine Sert Uyarı: ABD Ürünlerinde Fiyat Artışı Kapıda

Yayımlandı

üzerinde

 Açıklaması

Adidas, Trump’ın yeni ABD tarifelerinin ürün maliyetlerini artıracağını ve Amerikan pazarındaki satış fiyatlarını yükselteceğini açıkladı. Güçlü çeyrek performansına rağmen şirket, belirsizlikler nedeniyle yıl sonu tahminlerini güncellemekten kaçınıyor.

Özet
Adidas, 29 Nisan Salı günü yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın uygulamaya koyduğu tarifelerin tüm ABD’ye yönelik ürünlerinin maliyetini yükselteceğini ve dolayısıyla nihai satış fiyatlarına yansıyacağını bildirdi . Bu uyarı, şirketin güçlü gelen ilk çeyrek sonuçlarına rağmen yıl sonu tahminlerini güncellemekten kaçınmasına yol açtı . Adidas CEO’su Bjørn Gulden, tarife belirsizliğinin planlama süreçlerinde önemli bir engel oluşturduğunu ve henüz fiyat artışlarının boyutunu öngöremediklerini belirtti .

ABD Tarifeleri ve Adidas’ın Uyarısı

Tarife kapsamı ve geldiği nokta

  • ABD yönetimi, Çin menşeli ürünlere ek olarak Vietnam, Endonezya ve Kamboçya’dan gelen spor giyim ürünlerine de yeni vergiler getirdi .

  • Adidas, ürünlerinin bir bölümü hâlâ bu ülkelerden tedarik edildiği için tarife artışlarının nihai satış fiyatlarını kaçınılmaz şekilde yukarı çekeceğini açıkladı .

  • “Higher tariffs will eventually cause higher costs for all our products for the U.S. market,” şeklindeki açıklama, şirketin fiyatları ilk zam yapan marka olmak istemediğini yansıttı .

Adidas’in Finansal Performansı ve Görünüm

Güçlü ilk çeyrek, temkinli bakış

  • Q1 2025’te Adidas’ın satışları yıllık bazda %13 artışla 6,2 milyar € seviyesine yükseldi; bu artış, beklenenin üzerinde geldi .

  • Net kârda ise Yeezy etkisi hariç tutulduğunda %17’lik büyüme kaydedildi .

  • Buna rağmen, tarife belirsizlikleri nedeniyle şirket yılın tamamı için kâr ve gelir tahminini güncellemekten kaçındı .

Fiyat Artışının Tüketiciye Olası Etkisi

  • Tarife maliyetleri nihai ürün fiyatlarına yansıdığında, özellikle spor ayakkabı ve performans spor giyim segmentlerinde ortalama satış fiyatlarında belirgin yükseliş beklentisi oluşuyor .

  • Bu durum, ABD’de halihazırda rekabetin yoğun olduğu pazarda tüketici talebini baskılayabilir

  • Adidas, Nike ve Puma gibi rakiplerine göre ABD gelirinin şirket toplamındaki payı %20 civarında kalarak daha az bağımlı kalma avantajına sahip .

Adidas’in Stratejik Önlemleri

  • Tarife öncesi stok biriktirme stratejisiyle maliyet artışını ertelemeye çalışan Adidas, envanterini küresel pazarlarda yeniden dengelemeye yöneldi .

  • Ürün yönlendirmesiyle ABD’ye gitmesi planlanan bazı partileri alternatif bölgelere kaydırarak yerel fiyat artışını minimize etmeye çalışıyor .

  • Şirket, fiyat artışını tüketiciye ilk yansıtan marka olmamak için esnek fiyatlandırma ve marj yönetimi uygulamalarını gözden geçiriyor .

Sonuç

Adidas’ın Salı günkü uyarısı, Trump yönetiminin ticaret politikasının global spor giyim devleri üzerinde ne denli doğrudan etkili olduğuna işaret ediyor. Şirket, güçlü performansına rağmen belirsizliklerden ötürü temkinli bir duruş sergiliyor ve fiyat artışını erteleme stratejileri üzerinde yoğunlaşıyor. Tüketicilerin, yaz sezonu yaklaşırken bu dalgalanmayı fiyat ceplerinde hissetmesi muhtemel görünüyor.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk ekonomisi büyümeyi sürdürüyor

Yayımlandı

üzerinde

Cumhurbaşkanı , ‘nın başkenti Roma’da Türkiye-İtalya İş Forumu’nda konuştu.

Erdoğan Türkiye ekonomisinin büyümeyi sürdürdüğünü belirterek hedeflere doğru adımlarla ilerlediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;

“Gümrük tarifeleri üzerinden yaşanan karşılıklı restleşmeleri takip ediyoruz. Bu dönemi fırsata çevirme gayreti içindeyiz.

Türkiye ekonomisi, bölgemizdeki çatışmalara, savaşlara ve 2023 yılında yaşadığımız asrın felaketi olan depreme rağmen büyümeyi sürdürüyor.

Ekonomi programımızı kararlılıkla uyguluyoruz. Gerek yatırım ortamının iyileştirilmesi gerekse yapısal reformların hayata geçirilmesi noktasında kararlıyız.

Depremin dolaylı maliyetli 150 milyar doları buluyor. Buna rağmen yaralarımızı hızla sarıyoruz. Hedeflerimize doğru adımlarla ilerliyoruz.

Türk firmaları İtalya’yı nasıl Avrupa’ya açılan kapı olarak görüyorsa İtalyan firmaları Türkiye’yi Asya’ya, Orta Doğu’ya Afrika’ya açılan kapı olarak görsün.”

Ayrıntılar geliyor… 

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar