Gündem
Bahçeli: İmamoğlu’yla ilgili mahkeme süreçlerinin ivedilikle karara bağlanması gerekmektedir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yazılı bir açıklama yaparak CHP’ye yüklendi.
“CHP’nin nihai gayesi sokak ve boykot çağrılarının üzerine bina edilmek istenen iç isyan, siyasi ve toplumsal anarşinin patlak vermesidir.” ifadesini kullanan Bahçeli, cezaevinde bulunan Ekrem İmamoğlu ile ilgili yargı sürecinin ivedilikle karara bağlanması gerektiğini belirtti.
Bahçeli, CHP’nin imza kampanyası ile erken seçime gitmenin yok hükmünde olduğunu belirterek “Özgür Özel 100 milyon imza toplasa ne olacak, ne çıkacak, neye yarayacaktır?” ifadesini kullandı.
Devlet Bahçeli‘nin yazılı açıklaması şu şekilde:
“Siyasetin dost-düşman kategorisine tasnif ve teşmili yapılarak icrası, milli ve manevi değer yargılarının aleyhine ikmali, anayasa ve yasaların bağlayıcılığını ihlal ederek ilerleyişi hukuk ve demokraside devasa çatlaklara, hatta vahim çarpıklıklara sebep olacaktır.
Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’mizi bu neviden bir karanlığa sürüklemek maksadıyla patent hakkına sahip olduğu kriz, kaos ve kargaşa siyasetine azgınlaşmış ihtirasların refakatiyle hız vermiştir.
Dünyada olağanüstü gelişmelerin yaşandığı, kartların yeniden karılıp güç merkezleri arasındaki siyasi, ticari ve ekonomik temelli bilek güreşlerinin yoğunlaştığı bir dönemde CHP yönetiminin eline hançer alıp saplayacak yer arayışına geçmesi tam bir ilkesizlik, tamamıyla izansızlıktır.
Bu partinin öne çıkan lekeli isimlerinin içi boş hamaset ve çıtası yükselen hakaret üslubu taşınamayacak ölçüde ağır bir yüke dönüşmüş, öyle ki hıyanet sınırına kadar dayanmıştır.
ÖZGÜR ÖZEL’E SERT SÖZLER
CHP Genel Başkanı’nın otokontrolünü kaybettiği, siyasi onurunu hiçe saydığı, cüretkarlığını cehalet ve küstahlığından devşirdiği ortadadır.
Ülkesini ve milletini seven, hukukun üstünlüğüne boyun eğen hiçbir siyaset insanının heves ve tevessül etmeyeceği söz, fiil ve eylemlere başvurmak ayıplı bir siyasetin tezahürü olduğu kadar ahlaki ve politik kırılmanın deşifresidir.
CHP’nin genel merkez binasının gayri resmi, gıyabi ve kaçak gecekondu şeklinde Silivri’ye taşındığını söylemek abartılı, arızi ve afaki bir değerlendirme sayılmamalıdır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin haksızca, hayasızca ve hamakata dayalı olarak tek adam rejimi propagandasıyla karalamaya çalışan CHP Genel Başkanı’yla siyasi ve ideolojik yandaşlarının resmen ve aleni biçimde tekleşen birisinin peşine takılması trajikomik bir orta oyun numunesidir.
Bindirilmiş ve sipariş edilmiş zoraki kalabalıklardan mülhem meydanlarda CHP Genel Başkanı’nın malum ve mühim bir yargısal süreci ve yargı mensuplarını hedef alması ziyadesiyle yanlış olmanın yanı sıra basit ve bayağı bir siyaset cambazlığıdır.
Anlaşılan odur ki, CHP’nin nihai gayesi sokak ve boykot çağrılarının üzerine bina edilmek istenen iç isyan, siyasi ve toplumsal anarşinin patlak vermesidir.
Fakat ne CHP ne bu partiyi kumanda eden dış işgal cephesi asla ve kat’a kirli emellerine muvaffak olamayacaklardır.
EKREM İMAMOĞLU’NUN MAHKEME SÜRECİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni saran hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk iddialarından dolayı Silivri Cezaevi’nde bulunan zanlı Ekrem İmamoğlu’yla ilgili mahkeme süreçlerinin ivedilikle görüşülüp karara bağlanması gerekmektedir.
Tanık ifadeleri, sarih ve sahici delillerle birlikte diğer sair bilgi, belge ve bulguların dava dosyasına eksiksiz ilavesinin yapılması suretiyle kovuşturma etapları tamamlanmalı, şayet zanlı Ekrem İmamoğlu suçsuzca beratı, değilse tecziyesi maşeri vicdana muvafık halde mutlaka ve olabilecek en kısa sürede temin edilmelidir.
Televizyon ekranlarından, gazete sayfalarından ve sosyal medya platformlarından sabah akşam kerameti kendinden menkul bir yolsuzluk failiyle ilgili abuk sabuk görüş, düşünce ve paylaşımları aziz milletimiz dinlemeye ve izlemeye mecbur değildir.
CHP Genel Başkanı’nın tek adam merakına ve menşeine dayalı siyasetine tahammül edecek akıl ve vicdan sahibi hiçbir vatandaşımız da esasen yoktur.
İmza toplayarak dehşet verici iddiaların faili olan bir zanlının cezaevinden çıktığı veya çıkarıldığı görülmüş, duyulmuş şey değildir.
Üstelik imza toplayarak bir ülkenin erken seçime gitmesi diye bir şey de ancak tahayyül ve tenakuz aleminin bir mahsulü olup yok hükmündedir.
“100 MİLYON İMZA TOPLASA NE OLACAK?”
Özgür Özel 100 milyon imza toplasa ne olacak, ne çıkacak, neye yarayacaktır?
İmza kampanyası filmiyle isyan ve işgal çatısı örülmek isteniyorsa, bunun bedelini muhatapları hukuken ve siyaseten çetin derecede ödemeye hazır olmalıdır.
Demokrasi ve hukuk fabrikasyon mahiyetli eften püften imzalarla değil, muazzez millet iradesiyle mühürlü ve mündemiçtir.
CHP’nin, Cumhurbaşkanı adayı belirlerken yaptığı eğilim yoklaması da evlere şenliktir.
Bu partinin tek adayla yapılan oylamada üyelerine oy verdirerek demokrasi devriminden bahsetmesi tuluat tiyatrosunun yeni bir versiyonudur.
Dahası Sayın Cumhurbaşkanımıza verilen oy sayısı CHP’nin sözde demokrasi devriminde oy kullananların tam 18,2 katıdır.
Özgür Özel, CHP üyelerinden 1 milyon 653 bin kişinin, dayanışma sandıklarında ise 13 milyon 844 bin kişinin oy kullandığını iddia etmiş, toplamı da 15 milyon 497 bin kişi olarak açıklamıştır.
Halbuki 28 Mayıs 2023 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın aldığı oy sayısı 27 milyon 834 bin 589; oy oranı da yüzde 52,18’dir.
CHP’nin tek parti dönemlerinden alışkın olduğu “açık oy gizli tasnif”le yaptığı kandırmaca sayımın bile nasıl bir aczi, açığı, eksiği ve yetersizliği teyit ettiği meydandadır.
Cumhur İttifakı, Türkiye’nin geleceğiyle ilgili kumar masasına oturan münafık muhterisleri ve şer oyunlarını her cephede karşılamaya, bunların alayının üstesinden gelmeye muktedirdir.
Özgür Özel’in yabancılara ülkemizi şikayet etmesi mandacı siyasetin gözlerini araladığına işarettir ve böylesi bir rezaletin demokratik faturası muhakkak olacaktır.
Terörsüz Türkiye’nin bahar ve barış iklimi adım adım tesis ediyorken, dünyanın diplomasi nabzı Antalya’da atıyorken, bölge ve küresel siyasette sözü dinlenen bir irade devamlı yükseliyorken CHP’nin bozguncu siyaseti husumet ve huşunetin sonucudur.
Bu berbat sonucun Türk milleti nezdinde hiçbir ederi ve değeri yoktur.
Özgür Özel’in şımarık ve şuursuz siyaseti çuvallayacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti yabancıların eteğine tutunan müflis, müfsit ve ikiyüzlü siyaset tellallarından müteşekkil CHP zihniyetine teslim edilmeyecektir.
Bu irade ve isteği sonuna kadar gösterecek olan da büyük Türk milletidir.”
Gündem
23 Nisan’da Balıkesir’de Direk Dansı Krizi: Valilik ve Bakanlık Soruşturma Başlattı
Açıklaması :
Altıeylül Belediyesi’nin 23 Nisan etkinliğindeki direk dansı gösterisi tepkilere neden oldu. Valilik ve İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı. Detaylar burada!
Bu makalede, Balıkesir’in Altıeylül ilçesinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında yapılan “direk dansı” gösterisinin kamuoyunda yarattığı tepkiler, İçişleri Bakanlığı ve Balıkesir Valiliği’nin müdahalesi, Altıeylül Belediyesi’ndeki görevden almalar ile sivil toplum kuruluşlarının planladığı kınama eylemi ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. Ayrıca, haberin SEO uyumluluğunu güçlendirecek etkileyici başlık, meta açıklaması ve anahtar kelimeler de sunulmuştur.
Olayın Detayları
23 Nisan Etkinliğinde Gösteri
Balıkesir’in Altıeylül ilçesinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında sahneye çıkan bir kadının direğe tutunarak gerçekleştirdiği dans performansı, izleyiciler arasında büyük şaşkınlık yarattı.
Gösteriye ait görüntüler sosyal medyada paylaşılarak hızla yayıldı ve kısa sürede binlerce tepki mesajı üretti.
Sosyal Medya ve Halk Tepkisi
Vatandaşlardan gelen eleştiriler, Balıkesir sokaklarında ve internet mecralarında “Çocukların gözü önünde uygunsuz gösteri” tepkileriyle dile getirildi.
Muhalefet cephesinden de “CHP’li belediyelerde skandal zinciri” başlıklı haberler yayıldı; Ensonhaber ise bu gösteriyi “CHP’li Altıeylül Belediyesi’nin 23 Nisan’daki skandalı” olarak yorumladı.
Resmi Açıklamalar
Valilik ve Bakanlık Tepkisi
Balıkesir Valiliği, “Çocukların bulunduğu bir ortamda genel ahlaki değerlerle bağdaşmayan bu gösteri kabul edilemez” açıklamasıyla durumu kınadı ve soruşturma talep etti.
İçişleri Bakanlığı ise sosyal medya hesabından “gösteriyi kınadık ve müfettiş görevlendirdik” duyurusunu yaptı.
Belediye İç Soruşturması
Altıeylül Belediyesi, “Kurumsal değerlerimizle bağdaşmayan bir sahne performansı” tanımıyla ilgili firma ve sorumlu Kültür Müdürlüğü yetkilisi hakkında yaptırımlar başlatıldığını belirtti.
Belediye Başkan Yardımcısı Serdar Karakaş ve Kültür Spor ve Gençlik Müdürlüğü’nden Hakan Semerci görevden alındı.
Sonuç ve Toplumsal Tepkiler
-
Bugün Cuma namazı çıkışında Balıkesir Sivil Toplum Platformu, Balıkesir Aile Platformu ve Eğitime Destek Platformu, “Çürümeye Dur Diyoruz” sloganıyla toplu açıklama yaparak yetkilileri protesto edecek.
-
Soruşturmanın sonuçları ve müfettiş raporu, ilerleyen günlerde kamuoyuyla paylaşılacak.
Gündem
Hindistan-Pakistan Sınırında Kritik Anlar: İki Ordu Çatıştı, Gerilim Tavan Yaptı
Açıklaması
Keşmir’deki terör saldırısının ardından Hindistan ve Pakistan orduları sınırda çatıştı, diplomatik ve ekonomik misillemeler başladı. Bölgesel ve küresel etkileriyle ayrıntılar burada
.
Özet
Hindistan ve Pakistan arasında Keşmir bölgesinde yaşanan terör saldırısının hemen ardından her iki ordunun sınırda karşılıklı ateş açmasıyla tansiyon en üst seviyeye çıktı. Hindistan, saldırıyı desteklemekle suçladığı Pakistan’a karşı diplomatik ve ekonomik yaptırımlar uygularken, Pakistan da misilleme olarak hava sahasını kapattı ve diplomatik atamaları geri çekti. Durum, olası geniş çaplı bir askeri ve nükleer çatışma kaygılarını yeniden gündeme getirirken bölgesel ve küresel güçleri alarma geçirdi.
Arkaplan
Keşmir Anlaşmazlığının Kökeni
Hindistan ile Pakistan, 1947’deki bölünmeden bu yana Keşmir üzerinde egemenlik kavgası yürütüyor; üç büyük savaşa ve sayısız sınır çatışmasına sahne oldu . 1999 Kaşmir Savaşı’ndan bu yana yaklaşık 2021’de ilan edilen ateşkes büyük ölçüde korunsa da, iki taraf arasında düşük yoğunluklu çatışmalar devam ediyor .
Son Terör Saldırısı
23 Nisan 2025’te Keşmir’in Pahalgam bölgesinde düzenlenen saldırıda 26 sivil turist hayatını kaybetti; Hindistan, Pakistan destekli militanları suçladı, ancak Pakistan reddetti . “Kashmir Resistance” adlı bir grup saldırıyı üstlendi, Hindistan şüpheli sayısını artırarak misilleme adımları attı .
Olayın Detayları
Sınırda Ateş Kesilmesi
25 Nisan 2025’te her iki orduya bağlı birlikler, Line of Control (LoC) hattında karşılıklı ateş açtı; resmi kaynaklara göre can kaybı olmadı, ancak birkaç yaralı bildirildi . Yakın temas sonucu patlayan silahlardan sonra bölgedeki gerilim yüzde yüz alarm seviyesine çıktı .
Askeri Hazırlıklar
Hindistan Ordusu, Genelkurmay Başkanı Genel Upendra Dwivedi komutasında Keşmir’e ek takviye konuşlandırdı ve güvenlik önlemlerini sıkılaştırdı . Pakistan Ordusu da LoC hattında ‘yüksek alarma’ geçtiğini duyurdu .
Hükümet Tepkileri
Hindistan’ın Misilleme Adımları
-
İndus Nehirleri Antlaşması’nın askıya alınması
-
Pakistan’a verilen vizelerin iptali ve diplomatik personel azaltılması
-
Kara sınırının ve hava sahasının kapatılması
Pakistan’ın Cevabı
-
Hindistan’a hava sahasını kapatma ve küresel uçuş rotalarını değiştirme
-
İade edilen diplomatik atamaların geri çağrılması
-
Ticareti durdurma ve diplomatik ilişkilerin asgari düzeye indirilmesi
Uluslararası Tepkiler
Birleşmiş Milletler ve ABD ile Çin başta olmak üzere bölgesel aktörler itidal çağrısı yaptı; BM Genel Sekreteri, “tüm tarafların gerilimi düşürmesi” gerektiğini vurguladı . Çin Dışişleri Bakanlığı ise Keşmir’de barışın korunmasının bölgesel istikrar için kritik olduğunu belirtt
Analiz ve Olası Senaryolar
-
Diplomatik Çözülme: Kısa süreli gerilim sonrası arabulucu ülkelerin devreye girmesiyle ateşkes restorasyonu ve diyalog kapısının aralanması.
-
Askeri Tırmanma: Sınır çatışmalarının şiddetlenmesi ve lokal bir skala ötesi geniş çaplı operasyonlara dönüşme riski.
-
Nükleer Caydırıcılık: İki nükleer güç arasındaki gerilimde hatalı hesaplamalar, yanlış vur-algı operasyonları risk yaratarak caydırıcılık doktrininin sınırlarını zorlayabilir
Sonuç
Hindistan ve Pakistan arasındaki bu yeni gerilim dalgası, bölgesel güvenlik ve küresel nükleer denge açısından büyük önem taşıyor. Her iki tarafın da itidal göstermesi ve uluslararası arabuluculuk mekanizmalarının devreye girmesi, çatışmanın daha geniş ve yıkıcı bir boyuta ulaşmasını önlemede belirleyici olacak.
Gündem
Konyaaltı’nda Kan Donduran Vahşet: Polisten Kaçarken Saklandığı Odunlukta Kız Arkadaşını Vuran Sezer Bozkurt
Açıklaması:
Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde kimlik kontrolünden kaçan 33 yaşındaki Sezer Bozkurt, saklandığı odunlukta yanındaki 17 yaşındaki Elif Güneş’i tabancayla başından vurduktan sonra intihar etti. Olayın tüm detayları, ikna çabaları ve soruşturma süreci bu makalede.
Özet
Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde 25 Nisan 2025 sabahı meydana gelen dehşet verici olayda, bekçilerin kimlik kontrolünden kaçan 33 yaşındaki Sezer Bozkurt, saklandığı sitenin odunluk kısmında yanındaki 17 yaşındaki kız arkadaşı Elif Güneş’i tabancayla vurarak öldürdü ve ardından kendisini de vurdu . Olay yerinde yapılan müdahalelere rağmen Güneş hayatını kaybederken, ağır yaralanan Bozkurt tüm çabalara rağmen kurtarılamadı . Polis ve bekçi ekiplerinin saatler süren ikna çabaları sonuçsuz kaldı Olay, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde noktalanan kurtarma çabaları ve adli tıp süreçleriyle Türkiye gündemine oturdu.
Olayın Gerçekleştiği Saat ve Yer
Olay, 25 Nisan 2025 günü saat 01:00 sıralarında Konyaaltı ilçesi Siteler Mahallesi 1327 Sokak’ta devriye görevi yapan bekçilerin kimlik kontrolü sırasında başladı . Kimlik kontrolünde şüpheli bulunan Sezer Bozkurt’un aranması olduğu anlaşılınca kaçtığı anons edildi . Polis ekipleri hızla olay yerine sevk edildi ve kısa süre sonra Bozkurt’un izleri tespit edilerek takibe başlandı .
Saklanma ve İkna Çabaları
Kaçan şüpheli, yanındaki kız arkadaşı Elif Güneş ile birlikte apartmanın bodrum katındaki odunluğa girdi . Olay yerine gelen güvenlik güçlerine elinde tabanca olduğunu söyleyerek kız arkadaşını rehin aldığını ifade etti . Polis ve bekçiler, saatlerce süren ikna çabalarına rağmen Bozkurt’u teslim olmaya ikna edemedi .
Vurulma ve İntihar Anı
Sabah saat 05:00 civarında odunluktan art arda silah sesleri duyuldu Ekiplerin içeri girmesiyle bulunan korkunç manzarada, Elif Güneş’in başından vurularak yaşamını yitirdiği görüldü . Aynı silahı başına dayayan Bozkurt ise hemen ardından intihar etti . Ekipler Güneş ve Bozkurt’u kanlar içinde bulduğunda acil sağlık ekipleri çağrıldı .
Mağdur ve Fail Profili
Öldürülen mağdur Elif Güneş’in 17 yaşında olduğu ve olay sırasında yanında bulunduğu belirlendi . 33 yaşındaki şüpheli Sezer Bozkurt’un ise çeşitli suç kayıtlarının bulunduğu ve eski eşi Z.S.B.’nin evine girmeye çalıştığı ortaya çıktı . Adli mercilerce yapılan ilk incelemede, aralarında yaşanan tartışma ve Bozkurt’un psikolojik durumu soruşturmanın odak noktalarını oluşturdu .
Adli Süreç ve Soruşturma
Olayla ilgili soruşturma Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldı Elif Güneş’in cenazesi Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılarak otopsi işlemleri gerçekleştirildi . Yaralı kurtarılamayan Bozkurt’un cenazesi de aynı kuruma gönderildi ve olay yeri incelemesi sonrası delil toplama çalışmaları tamamlandı .
Toplumsal ve Hukuki Değerlendirme
Kadın cinayetleri Türkiye’de toplumsal cinsiyet krizi olarak değerlendiriliyor; bu tür vakalar aile içi şiddet ve ruhsal bunalımın en uç noktaya taşınmış hali olarak görülüyor . Uzmanlar, olayın tekrar etmemesi için psikolojik destek, uzaklaştırma kararlarının etkin uygulanması ve erken müdahale programlarının önemine dikkat çekiyor .
Sonuç
Antalya Konyaaltı’ndaki bu acı vaka, polis operasyonlarının ardından yaşanan trajedinin hem güvenlik güçleri hem de toplum açısından ne denli zorlu bir ikna süreci gerektirdiğini gösterdi. Olay, kadınlara yönelik şiddetin ve intiharla sonuçlanan vakaların önlenmesi için tüm paydaşların bir araya gelerek etkili önlemler almasının gerekliliğini bir kez daha hatırlattı.
-
Ekonomi3 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem23 saat önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Son Dakika1 hafta önce
Yasak Aşk Skandalında Yeni Gelişme: Kayınvalide ve Damat Esra Erol Programında Canlı Yayında Gözaltına Alındı!
-
Gündem1 hafta önce
Ünlü İsimlerden Sırrı Süreyya Önder’e Destek: “Sakın Ölme Sırrı Abi… Benimle Yine Dalga Geç!”
-
Son Dakika1 hafta önce
Son Dakika: Şakir Paşa Ailesi Konakta Yangın! 1 Ölü – Tüm Detaylar
-
Gündem1 hafta önce
Kayınvalidesini hamile bırakmıştı! Arsız damadın babası konuştu: Oğlum sapıktır
-
Gündem2 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika6 gün önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları