Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sanat

İngiltere’nin Grammy’si: 2025 BRIT Ödülleri adayları açıklandı

Yayımlandı

üzerinde

İngiltere'nin Grammy'si: 2025 BRIT Ödülleri adayları açıklandı

Her yıl İngiltere’de düzenlenen törenle müzik dünyasının en iyilerine verilen BRIT Ödülleri için adaylar açıklandı. İngiliz şarkıcı Charlie XCX’in başı çektiği listede Dua Lipa ve Ezra Collection ve the Last Dinner öne çıkan adaylar oldu. İşte 2025 BRIT Ödülleri adayları…

2025 BRIT Ödülleri adayları belli oldu. “Brat” albümüyle geçtiğimiz yıla damga vuran Charlie XCX, beş adaylıkla zirveye yerleşti.
Dua Lipa, the Last Dinner Party, Ezra Collective ve Myles Smith ise dört adaylıkla ünlü şarkıcıyı takip etti.
The Guardian’ın haberine göre, kadınlar bu yılki adaylıklarda hala yeterince temsil edilmiyor ve kadın şarkıcılar, 98 adaylığın yalnızca yüzde 34,7’sini oluşturuyor.
The Beatles grubunun yapay zeka destekli “Now and Then” şarkısı en iyi şarkı dalında yarışıyor ve bu, grubun 1977’deki ilk Brit Ödülleri’nden bu yana ilk adaylığı.
Üçüncü albümü “Radical Optimism”in aldığı eleştirilere rağmen Lipa, yılın albümü, yılın sanatçısı, yılın şarkısı (Training Season için) ve pop sanatçısı dallarında aday gösterildi.Geçtiğimiz yılın zirvesindeki isim Raye ise RB dalında aday.
İşte tüm adaylar…
EN İYİ POP
Charli xcxDua LipaJadeLola YoungMyles Smith EN İYİ  RB Cleo SolFloJorja SmithMichael KiwanukaRayeRising starMyles Smith (winner)ElmeineGood Neighbours ULUSLARARASI ALANDA EN İYİ SANATÇI
Chappell RoanAsakeBenson BooneBeyoncéBillie EilishChappell RoanKendrick LamarSabrina CarpenterTaylor SwiftTyler, the Creator
YILIN ALBÜMÜCharli xcx – BratThe Cure – Songs of a Lost WorldDua Lipa – Radical OptimismEzra Collective – Dance, No One’s WatchingThe Last Dinner Party – Prelude to EcstasyYILIN SANATÇISIBeabadoobeeCentral CeeCharli xcxDua LipaFred AgainJamie xxMichael KiwanukaNia ArchivesRachel ChinouririSam Fender
YILIN EN İYİ GRUBUBring Me the HorizonColdplayThe CureEzra CollectiveThe Last Dinner Party EN İYİ YENİ ŞARKICIEnglish TeacherEzra CollectiveThe Last Dinner PartyMyles SmithRachel Chinouriri YILIN ŞARKISI
Artemas – I Like the Way You Kiss MeThe Beatles – Now and ThenBl3ss – X Camrin Watsin (ft Bbyclose)Central Cee – Band4Band (ft Lil Baby)Charli xcx – Guess (ft Billie Eilish)Chase and Status/Stormzy – BackboneColdplay – Feels Like I’m Falling in LoveDua Lipa – Training SeasonElla Henderson – Alibi (ft Rudimental)Jade – Angel of My DreamsJordan Adetunji – KehlaniKSI – Thick of It (ft Trippie Redd)Myles Smith – StargazingSam Ryder – You’re Christmas to MeSonny Fodera/Jazzy/DOD – Somedays
EN İYİ ALTERNATİF/ROCKBeabadoobeeThe CureEzra CollectiveThe Last Dinner PartySam FenderHIP HOP/RAPDaveGhettsLittle SimzStormzy
EN İYİ DANS MÜZİĞİBecky HillCharli xcxChase and StatusFred AgainNia Archives
EN İYİ ULUSLARARASI ŞARKI
Benson Boone – Beautiful ThingsBeyoncé – Texas Hold ’EmBillie Eilish – Birds of a FeatherChappell Roan – Good Luck, Babe!Djo – End of BeginningEminem – HoudiniHozier – Too SweetJack Harlow – Lovin’ on MeNoah Kahan – Stick SeasonPost Malone – I Had Some Help (ft Morgan Wallen)Sabrina Carpenter – EspressoShaboozey – A Bar Song (Tipsy)Taylor Swift – Fortnight (ft Post Malone)Teddy Swims – Lose ControlTommy Richman – Million Dollar Baby
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sanat

18. İstanbul Bienali başlıyor

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul Kültür Sanat Vakfı () tarafından bu yıl “Üç Ayaklı Kedi” başlığıyla düzenlenen “18. İstanbul Bienali” için geri sayım başladı. Koç Holding’in desteğiyle gerçekleştirilen festivalin küratörlüğünü Lübnanlı Christine Tohme üstleniyor.

Üç yıla yayılan bir yapıyla kurgulanan 18. İstanbul Bienali’nin ilk ayağı, 20 Eylül-23 Kasım’da ücretsiz ziyaret edilebilecek. İlk ayakta dünyanın farklı coğrafyalarından 47 sanatçının eseri, İstanbul’un tarihi dokusu ve dinamik yapısıyla iç içe geçmiş mekanlarda sergilenecek.

Bienal kapsamında sergilerin yanı sıra çeşitli etkinlikler de sanatseverlerle buluşacak.

Fransız Yetimhanesi Bahçesi’nde gerçekleştirilen festivalin basın toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, “İstanbul Bienali, İstanbul’u kültür-sanatın dünya çapındaki merkezlerinden biri haline getirme vizyonumuz doğrultusundaki en önemli adımlardan biri. 38 yıldır İstanbul’un sanat yaşamını besleyen bienal, uluslararası sanat gündemine yön veren eğilimleri yansıttı, yeni tartışmalar açtı, şaşırtıcı, düşündürücü, besleyici ifade biçimleri sundu” dedi.

“Yüzlerce sanatçının eserlerini de İstanbul’da sergiledik. Onlarca mekanın sanatla yeniden keşfedilmesine aracı olduk” diyen  Eczacıbaşı, bienalin sanat yaşamına katkılarından bahsetti.

“İLHAM KAYNAĞIMIZ ATATÜRK’ÜN GÖSTERDİĞİ HEDEFLERDİR”

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç da kültürel sürekliliğe yönelik destekleri toplumsal sorumluluğun bir parçası olarak gördüklerini dile getirerek, “Hiç kuşkusuz ilham kaynağımız, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye için çizdiği yol ve gösterdiği hedeflerdir. Atatürk, ‘Güzel sanatlarda muvaffakiyet, bütün inkılapların muvaffak olduğunun en kati delilidir.’ sözüyle sanatın muasır medeniyet seviyesine erişimde en temel ölçüt olduğunu vurgulamıştır” diye konuştu.

Koç, sanatın estetik faaliyet oluşunun yanı sıra toplumsal varoluşun da asli unsurlarından biri olduğuna dikkat çekti.

Küratör Christine Tohme ise İstanbul’a ve kendisine bienal hazırlığı boyunca eşlik eden herkese teşekkür ederek, “Bana pek çok imkan tanıyan İstanbul şehrine minnettarım. Uzun zamandır burada çalışıyorum. 20 yıl öncesine uzanan farklı projelerde yer aldım. Bugün buradayım. Yolumu mümkün kılan harika insanlarla birlikte oldum” dedi.

“FİLİSTİN’DE YAŞANANLARI DURDURMAK ZORUNDAYIZ”

“Tek umudumuz, yaptığımız işler aracılığıyla bu dünyada baskı altında olan insanların hislerini biraz olsun değiştirebilmektir, her gün dünyanın en korkunç suçlarına tanık olan insanların hislerini” diyen Tohme, şu ifadeleri kullandı:

“Sözlerimi ve işlerimi, hayatını kaybeden herkese adıyorum. Onların mağduriyetlerini, aynı zamanda onurlarını anmak için… Çünkü onları her zaman hatırlayacağız. Onlar her gün bizimle. Hayatını kaybedenleri asla unutmayacağız. Buradaki insanlardan dünyanın her köşesindeki insanlara, Filistin’de, Sudan’da, Kongo’da, dünyanın her bir bölgesinde… Hepsini tek tek sayamayacağım için üzgünüm ama yaptığım tüm işler, kaybettiklerimize bir armağandır. Çünkü aslında benim işlerime ilham verenler, hayatını kaybedenlerdir. Dolayısıyla bu bienaldeki mütevazı jestim bu insanlar, sevgi ve cömertlik üzerine. Bu şekilde devam edemeyiz. Filistin’de yaşanan soykırımı durdurmak zorundayız. Dünyanın bir köşesinde, yalnızca yaşama, var olma ve topraklarında yaşama hakkını istediği için masum insanların katledildiğini bilirken, biz rahatça oturamayız. Mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu şehirden ve bağlandığımız, inandığımız diğer şehirlerden güç alarak bir şeyleri değiştirmeye çalışacağız. Belki biz şimdi değiştiremeyeceğiz ama çocuklarımız değiştirecek. Genç nesil değiştirecek. Ben buna gerçekten inanıyorum. Bazen aptalca ve safça hissettiğim oluyor ama kalbimde bu inancı taşıyorum ve içtenlikle inanıyorum.”

18. İstanbul Bienali başlıyor - 1

8 MEKANA YAYILIYOR

18. İstanbul Bienali, bu sene alışılmış bienal formatlarının ötesine geçerek, üç yıla yayılan yapısıyla izleyicilerini karşılamaya hazırlanıyor.

“Üç Ayaklı Kedi” başlıklı bu edisyonun ilk ayağı “kendini koruma” ve “gelecek olasılıkları” temaları etrafında şekilleniyor. Bienal, ikinci ve üçüncü ayaklarıyla 2026 ve 2027 yıllarında da devam edecek.

Bienal bu sene Beyoğlu-Karaköy hattında birbirine yürüme mesafesinde yer alan 8 mekana yayılıyor.

Galata Rum Okulu, Zihni Han, Meclis-i Mebusan Caddesi’nde yer alan 35 numaralı binanın zemin katı, Muradiye Han, Galeri 77, bir zamanlar dondurma külahı üretimi yapılan Külah Fabrikası, Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi ve İstiklal Caddesi’ndeki Elhamra Han bienal mekanları arasında yer alıyor.

Okumaya Devam Et

Sanat

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’ndan Romanya’da konser

Yayımlandı

üzerinde

‘nın köklü etkinliklerinden Uluslararası George Enescu Festivali başladı. 21 Eylül’e kadar gerçekleştirilecek festival, Rumen besteci George Enescu’nun vefatının 70’inci yılına ithaf edildi.

Festivalde, Türkiye’yi temsilen sahneye çıkan İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Romanya’nın üç farklı şehrinde verdiği konserlerle sanatseverlere unutulmaz bir müzik ziyafeti sundu.

7 – 8 Eylül’de Köstence’deki tarihi Casino binasında gerçekleşen konserlerde orkestrayı şef Hasan Niyazi Tura yönetirken dünyaca ünlü keman virtüözü Vlad Stanculeasa etkileyici performansıyla izleyicilerden büyük alkış aldı.

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'ndan Romanya'da konser - 1

TÜRK SENFONİSİNİN EZGİLERİ ‘DA

Köstence’deki iki konserin ardından orkestra, 10 Eylül’de Târgu Mureş Paul Constantinescu Filarmoni Salonu’nda, 12 Eylül’de ise Craiova Filarmonica Oltenia’da sanatseverlerin karşısına çıkacak.

Coşkuyla takip edilmesi beklenen bu konserler festivalin uluslararası niteliğini bir kez daha gözler önüne serecek.

28 farklı ülkeden 4 bini aşkın sanatçının katılımıyla gerçekleşen Enescu Festivali, klasik müzik dünyasında uluslararası bir buluşma noktası olmayı sürdürüyor.

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'ndan Romanya'da konser - 2

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın Enescu Festivali’ndeki performansları, Türk senfonik müziğinin zarif tınılarını ‘daki dinleyicilerle buluştururken Türkiye ve Romanya arasındaki kültürel etkileşimi daha da derinleştiren unutulmaz bir sanat yolculuğu olmaya devam ediyor.

Okumaya Devam Et

Sanat

32’nci Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali’ne geri sayım

Yayımlandı

üzerinde

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, 1994’te ilk kez düzenlenen ve 1998’de uluslararası boyuta taşınarak dünyanın tanınmış festivalleri arasında anılan, 2003’te Avrupa Festivaller Birliği’ne kabul edilen festival, Serik ilçesindeki Aspendos Antik Tiyatrosu’nda gerçekleştirilecek.

İki bin yıllık geçmişe sahip Aspendos Antik Tiyatrosu, benzersiz akustiği ve eşsiz atmosferiyle bu yıl da dünya sahnesinde yer alan yabancı konuk sanatçı ve topluluklarla beraber 3 opera ve 3 baleden oluşan zengin programıyla sanatın kalbinin attığı yer olacak.

32'nci Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali'ne geri sayım - 1

AÇILIŞ TURANDOT OPERASIYLA

Festivalin açılışı, 14 Eylül Pazar günü, saat 21.00’de Ankara ve Antalya Devlet Opera ve Balesi Müdürlükleri ortak yapımı Giacomo Puccini’nin “Turandot” operasıyla yapılacak.

İtalyan rejisör Vincenzo Grisostomi Travaglini’nin sahneye koyduğu, Pekin’de yaşayan Çin prensesi Turandot’un evliliğini konu alan ve Uzakdoğu’nun gizemli atmosferinde geçen tutku, meydan okuma ve aşk dolu öyküsüyle sahnede olacak prodüksiyonun başrollerinde, gizemli ve erişilmez Prenses Turandot’a soprano Olga Maslova hayat verirken tenor Riccardo Massi sahne alacak.

Orkestra şefi Lorenzo Casriota Skanderberg yönetimindeki Antalya Devlet Opera ve Balesi Orkestrası ile koro şefleri Mahir Seyrek ve Ivan Pekhov yönetimindeki Ankara ve Antalya Devlet Opera ve Balesi koroları sahnede yerli ve yabancı solistlere eşlik edecek.

32'nci Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali'ne geri sayım - 2

KAPANIŞTA “LA TRAVIATA” SAHNELENECEK

“Zorba” balesi, 17 Eylül’de saat 21.00’de, Nikos Kazancakis’in aynı adlı romanından esinlenilerek Yunan besteci Mikis Theodorakis’in dünya çapında tanınan ezgileriyle ve koreograf Lorca Massine müzikleriyle sahneye uyarlanarak Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenecek.

Festivalde ayrıca, “Kuğu Gölü”, “Don Kişot” balesi, “Tosca” operası sahnelenecek.

Festivalin kapanışı, 1 Ekim’de saat 21.00’de Aspendos Antik Tiyatrosu’nda Özbekistan’dan festivale katılan Ali Şir Nevai adına Devlet Akademik Bolşoy Opera ve Bale Tiyatrosu tarafından sahnelenecek “La Traviata” operası ile gerçekleştirilecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar