Gündem
Evrakları Karışan Fıtık Hastası: Safra Kesesi Ameliyatına Alınırken İmdatına Babası Yetişti!
Açıklaması:
Eskişehir Şehir Hastanesi’nde yaşanan evrak karışıklığı sonucu, 24 yaşındaki fıtık hastası Murat Çataldaş’ın yanlışlıkla safra kesesi ameliyatına alınma tehlikesinden babasının zamanında müdahalesiyle kurtulduğu olayın detayları burada.
Giriş
Eskişehir’de tıbbi bir hata riski, evrak karışıklığı sonucu neredeyse trajik bir duruma yol açtı. 24 yaşındaki Murat Çataldaş, daha önce bağırsak fıtığı nedeniyle iki kez ameliyat olmuş bir hasta olarak, son rahatsızlanması üzerine tekrar hastaneye başvurdu. Ancak hastanede yaşanan evrak karışıklığı nedeniyle Murat, fıtık tedavisi amaçlı yatışının ardından yanlışlıkla safra kesesi ameliyatına alınmak üzere hazırlanırken imdadına babası yetişti.
Olayın Detayları
Evrak Karışıklığı ve Yanlış Yönlendirme
-
Hastaneye Başvuru:
Murat Çataldaş, devam eden fıtık şikayetleriyle Eskişehir Şehir Hastanesi’ne başvurarak tedavi sürecine dahil edildi. Hastanın geçmişte iki kez fıtık ameliyatı geçirmiş olması, durumun ciddiyetini artırıyordu. -
Yatış ve Servis Değişikliği:
Hastanedeki yatak kapasitesinin dolu olması nedeniyle Murat, farklı bir servise yönlendirildi. Bu esnada evraklar başka bir hasta ile karıştı; sonuç olarak, doktorlar Murat’ın dosyasına ait belgeler üzerinden safra kesesi ameliyatı planlamaya başladı.
Babasının Zamanında Müdahalesi
-
İlk Uyarı:
Durumu anlayamayan ve şaşkınlık içinde olan Murat, “Safra kesesi ameliyatına alınacaktım” şeklinde doktor tarafından verilen bilgiyi alır almaz babasını aradı. Gözyaşlarına hakim olamayan genç, hatanın farkında olduğunu anladı. -
Hızlı Müdahale:
Olayı öğrenen babası Şaban Çataldaş, derhal hastaneye koştu. Doktorlarla yaptığı görüşmede, evrak karışıklığının farkına varıldı. Doktorların yaptığı kontroller sonucunda Murat’ın dosyasındaki hatalı bilgilerin düzeltilmesi sağlandı ve yanlış ameliyat hazırlanışı durduruldu.
Hastanın ve Doktorların Açıklamaları
Murat Çataldaş’ın Görüşleri
Murat Çataldaş, yaşanan süreci şu sözlerle özetledi:
“Apandisit için iki kez ameliyat oldum; yanlışlıkla safra kesesinden de olacaktım. Babam yetişti, durumu fark etti ve beni kurtardı. Odalar karışmış, benim yatacağım bölüm farklıydı ama yer kalmadığı için başka bölüme yatırıldım. Doktor bey açıklama yaptı, helalleştik, sorunu çözdük. Hâlâ düzenli kontrollerime gidiyorum ve doktorla aramız gayet iyi.”
Bu açıklamalar, hastanın durumu esprili bir dille anlattığını ve doktorlarıyla arasındaki iyi iletişimin, yaşanan olayın ardından da devam ettiğini ortaya koydu.
Şaban Çataldaş’ın Açıklamaları
Babasının ifadesine göre:
“Dışarıda hava alıyordum, geri döndüğümde oğlumun safra kesesi ameliyatı için hazırlanmakta olduğunu öğrendim. Hemen hastaneye gidip doktorlara durumu bildirdim. Doktor da evrak karışıklığını fark etti ve hemen müdahale ettiler.”
Bu açıklamalar, evrak karışıklığının anında fark edilerek tehlikenin bertaraf edildiğini göstermektedir.
Tıbbi Hatalarda Evrak Takibinin Önemi
Bu olay, hastanelerde yaşanan evrak karışıklıklarının ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğine dair önemli bir örnektir.
-
Evrak Doğrulama Süreçleri:
Tıbbi hata riskinin azaltılması için, hasta dosyalarının titizlikle kontrol edilmesi ve evrakların doğru şekilde işlenmesi kritik öneme sahiptir. -
Acil Müdahale ve İletişim:
Hasta ve ailesinin dikkatli davranması, özellikle beklenmedik durumlarda acil müdahale için hayati önem taşımaktadır.
Sonuç
Eskişehir Şehir Hastanesi’nde yaşanan bu olay, evrak karışıklığı ve yanlış yönlendirmelerin ciddi tıbbi hatalara yol açabileceğini gözler önüne seriyor. 24 yaşındaki Murat Çataldaş’ın, babasının duyarlı ve hızlı müdahalesi sayesinde yanlış ameliyattan kurtulması, sadece hasta güvenliği açısından değil aynı zamanda hastane içi süreçlerin iyileştirilmesi yönündeki gerekliliğe de işaret ediyor. Doktorlar ve sağlık personelinin, evrak kontrolü ve hasta iletişimini daha da güçlendirmeleri, benzer olayların önüne geçilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Gündem
“Karaköprü’de ‘Diren Sırrı Abe’ Pankartına Zabıta Müdahalesi: ‘Reklam’ Gerekçesiyle Kaldırıldı!”
Açıklaması
Şanlıurfa Karaköprü’de vatandaşın Sırrı Süreyya Önder’e destek için astığı pankart, zabıta ekiplerince “reklam” gerekçesiyle söküldü. Olayın hukuki ve siyasi boyutları neler?
Özet
Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesinde, yoğun bakımda tedavisi süren DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e destek amacıyla bir vatandaşın “Diren Sırrı abe, dualarımız seninle” yazılı pankart asması, Yeniden Refah Partili Karaköprü Belediyesi zabıta ekipleri tarafından “reklam içerdiği” gerekçesiyle söküldü. Olay, sosyal medyada ve yerel kamuoyunda tartışma yarattı; özellikle vatandaş ve siyasi çevreler belediye kararını eleştirdi, hukuki ve siyasi boyutları mercek altına alındı .
Pankartın Asılma Süreci
Şanlıurfa Atatürk Bulvarı’nda bir işyerinin önüne asılan pankartta “Diren Sırrı abe, dualarımız seninle” ifadeleri yer aldı .
Pankartı astığını açıklayan Ulaş Çoban, DEM Parti Karaköprü eski eş başkanı, yoğun bakımda tedavi gören milletvekiline desteğini göstermek istediğini belirtti .
Belediye Müdahalesi ve Gerekçe
Olay sabah saatlerinde Belediye zabıta ekiplerinin bölgeye gelmesiyle başladı; ekipler pankartı yerinden sökerek kaldırdı .
Belediye yetkilileri, pankartın kanuna göre “reklam” sayılabileceğini ve bu nedenle kaldırılması gerektiğini savundu .
Yerel kanal İhlas Haber Ajansı da zabıta müdahalesini doğrulayıp “pankartın reklam içerdiği” açıklamasını aktardı .
Kamuoyu Tepkileri
Sosyal medyada #DirenSırrı etiketiyle yapılan paylaşımlarda, vatandaşlar belediyenin kararı “siyasi baskı” olarak değerlendirdi .
Ulaş Çoban, X (formerly Twitter) üzerinden Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi’ye çağrı yaparak “Bu yanlıştan dönün” mesajı paylaştı .
Gazete İpekyol sunucularından Vejdi Uluç da olayı manşete taşıyarak tepkileri geniş kitlelere duyurdu .
Hukuki ve Siyasi Boyut
298 sayılı Karayolları Kanunu ve Belediye Zabıta Yönetmeliği, yol kenarlarına ilan asılmasını reklam kabul edebiliyor; ancak siyasi destek amaçlı mesajların nasıl değerlendirileceği tartışmalı .
Hukukçular, kamuya açık alanda siyasi içerikli pankartlara getirilen sınırlamaların ifade özgürlüğüyle çatışabileceğini ve içtihat eksikliği bulunduğunu belirtiyor .
Siyasi partiler, benzer uygulamaların “seçime gölge düşürme” ve “muhalefeti susturma” niyeti taşıyabileceği eleştirisinde bulundu.
Sonuç
Karaköprü’deki pankart tartışması, ifade özgürlüğü ve yerel yönetim uygulamalarının sınırlarını bir kez daha gündeme taşıdı.
Belediyenin “reklam” değerlendirmesiyle sembolik siyasi desteğe müdahale etmesi, gelecekte benzer vakalarda hukuki belirsizlikleri artırabilir.
Gündem
Dolmabahçe Tüneli’nde feci kaza: Motosiklet sürücüsü yaşamını yitirdi

İstanbul‘da Bomonti-Dolmabahçe Tüneli’nde saat 14.00 sıralarında Beşiktaş istikametinde süratli bir şekilde iki aracın arasından geçmeye çalıştığı iddia edilen motosiklet, sürücüsünün gidon hakimiyetini kaybetmesi sonucu iki araca çarptıktan sonra takla attı.
Kaza nedeniyle motosiklet sürücüsü Samet Sözkesen (21) yola savruldu. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve acil sağlık ekipleri geldi.
Sağlık ekibinin ilk müdahalesinde ağır yaralandığı belirlenen motosiklet sürücüsü olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Sözkesen, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı.
Kaza nedeniyle tünel içerisinde trafik yoğunluğu oluştu. Kazaya karışan araçların yoldan kaldırılmasının ardından araç geçişleri normale döndü.
Gündem
Beren Su Bolat’ın Asansörde Hayatını Kaybettiği Davada 22 Yıl 6 Ay Hapis Talebi!
Açıklama:
23 Temmuz 2024’te Ankara Sincan’da asansörde mahsur kalan 13 yaşındaki Beren Su Bolat’ın kurtarma çalışması sırasında asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybettiği davada, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası talep ediliyor.
Özet
23 Temmuz 2024 tarihinde Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi’nde asansör arızası sebebiyle 13 yaşındaki Beren Su Bolat ve arkadaşı Turan Efe Doğan, 5. ve 6. kat arasındaki boşlukta mahsur kaldı. İtfaiye ekibinin müdahalesi sırasında itfaiyecilerin gerekli güvenlik tedbirlerini almaması sonucu Beren Su, asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi, arkadaşı ise yaralandı. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan her biri için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Olayın Gerçekleştiği Konum ve Süreç
Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 4. Cadde’deki bir apartmanın asansörü, 23 Temmuz 2024’te arıza yaparak 5. ve 6. kat arasında kaldı . 13 yaşındaki Beren Su Bolat, bir arkadaşını ziyareti sırasında asansörde sıkışan iki kişiden biriydi .
Olay yerine gelen itfaiye ekibi; şefi Ercan Yıldız, er Bayram Babatürk ve er Buğra Yalabık, asansörü “güvenli kat” seviyesine indirmeden müdehale etti . Kapı açıldıktan kısa süre sonra Beren Su, 5. kat boşluğundan zemine düşerek hayatını kaybetti; arkadaşı ise kurtarıldı ve yaralı olarak hastaneye kaldırıldı .
İddianame ve Talep Edilen Cezalar
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianamede, üç itfaiye görevlisi “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılanıyor . Her bir sanık için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildiği açıklandı . İddianamede; itfaiyecilerin kanun ve yönetmeliklere aykırı şekilde hareket ederek asansörün ana kumanda merkezinden müdahalede bulunmadıkları vurgulandı .
Uzman Görüşleri ve Hukuki Değerlendirme
-
Bilinçli Taksir: Türk Ceza Kanunu’nda “bilinçli taksir”, kişinin tehlikeyi öngörüp önlem almaması hâlini ifade eder; cezaî sorumluluğun artırılmasına yol açar.
-
Kıyas Kararları: Geçmişte benzer ihmallerde mahkemeler, ölümlü iş kazalarında 15–20 yıl arası hapis cezalarını onaylamıştır. Bu bakımdan 22 yıl 6 aylık talep, taksir derecesinin ağır olduğunu gösterir.
-
Dava Süreci: İddianamenin kabulünü takiben Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmalar başlayacak; tanık, bilirkişi ve teknik raporlar üzerinden deliller değerlendirilecek.
Olası Sonuçlar ve Toplumsal Etki
Davanın sonucuna göre, itfaiye tedbir standardının cezaî sorumluluğa etkisi netleşecek, kurtarma operasyonlarında yaşanan aksaklıkların önlenmesi için yönetmelik değişiklikleri gündeme gelebilir. Aile, sivil toplum kuruluşları ve meslek birlikleri, bu tür ihmallerin tekrarlanmaması adına ek güvenlik protokolleri oluşturulmasını talep ediyor.
Beren Su Bolat’ın trajik ölümü, hem hukuki hem de toplumsal boyutlarıyla ülke gündeminde yer almaya devam ediyor. Davanın seyrini tüm gelişmeleriyle takip edeceğiz.
-
Ekonomi3 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem1 gün önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Son Dakika1 hafta önce
Yasak Aşk Skandalında Yeni Gelişme: Kayınvalide ve Damat Esra Erol Programında Canlı Yayında Gözaltına Alındı!
-
Gündem1 hafta önce
Ünlü İsimlerden Sırrı Süreyya Önder’e Destek: “Sakın Ölme Sırrı Abi… Benimle Yine Dalga Geç!”
-
Son Dakika1 hafta önce
Son Dakika: Şakir Paşa Ailesi Konakta Yangın! 1 Ölü – Tüm Detaylar
-
Gündem1 hafta önce
Kayınvalidesini hamile bırakmıştı! Arsız damadın babası konuştu: Oğlum sapıktır
-
Gündem2 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika6 gün önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları