Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

ABD’de Kennedy Suikastı: 80 Bin Sayfalık Belgeler Sansürsüz Yayınlanıyor

Yayımlandı

üzerinde

ABD Başkanı Donald Trump’ın, eski Başkan John F. Kennedy’nin 22 Kasım 1963’te Dallas, Texas’ta gerçekleşen suikastına ilişkin gizli belgelerin sansürsüz olarak halka açılacağına dair açıklaması, uzun yıllardır devam eden komplo teorilerine yeni bir boyut kazandırıyor. On yıllardır beklenen belgeler, yaklaşık 80 bin sayfadan oluşuyor ve Kennedy suikastı ile ilgili soruşturma dosyalarına, CIA, FBI ve diğer istihbarat kurumlarının raporlarına ışık tutuyor.

Kennedy Suikastının Tarihçesi ve Resmi Raporlar

John F. Kennedy’nin suikastı, 22 Kasım 1963’te Dallas sokaklarında meydana geldi. Resmi soruşturma, Lee Harvey Oswald’ın tek başına hareket ettiğini ortaya koysa da, olayın etrafını saran sayısız komplo teorisi yıllar boyunca gündemde kalmıştır. Warren Komisyonu’nun 1964 raporu, Oswald’ın tek başına sorumlu olduğunu belirtse de, belge eksiklikleri ve sansürlenmiş bilgiler nedeniyle araştırmacılar olayın tam yüzünü görememiştir.

Yeni Yayınlanan Belgelerin İçeriği

Trump yönetiminin imzaladığı kararnameyle, Kennedy suikastına ilişkin belgeler, sansürsüz ve eksiksiz olarak kamuoyuna sunulacak. Bu belgeler:

  • 80 bin sayfalık dosya: Kennedy suikastıyla ilgili tüm kayıtları, istihbarat raporlarını ve dosyaları kapsamaktadır.
  • FBI’nın yeni bulguları: Yakın zamanda FBI, suikastla bağlantılı 2.400 yeni kaydı keşfetti. Bu dosyalar, Kennedy dosyalarının aydınlatılmasına katkı sağlayacak nitelikte olabilir.
  • Sansürlenmiş bilgiler: Bazı belgeler, ulusal güvenlik gerekçesiyle redakte edilmiş olsa da, Trump’ın açıklamaları doğrultusunda sansürsüz haliyle kamuoyuna sunulması hedeflenmektedir.

Bu belgelerin tam içeriği, suikastın soruşturulması ve komplo teorilerinin tartışılması açısından tarihçiler ve araştırmacılar tarafından titizlikle incelenecektir.

Yayınlanmanın Önemi ve Beklentiler

Belgelerin sansürsüz yayınlanması, yalnızca tarihi bir döneme ışık tutmakla kalmayıp, aynı zamanda kamuoyunun bilgi alma hakkını destekleyen bir adım olarak değerlendiriliyor. Uzun yıllar boyunca belirsizlik ve tartışmalara neden olan suikast, bu belgeler sayesinde daha net bir şekilde anlaşılabilir; böylece:

  • Komplo teorilerinin çürütülmesi veya güçlenmesi: Açıklanacak belgeler, olayın aydınlatılması yönünde yeni veriler sunarak komplo teorilerinin yeniden değerlendirilmesine yol açabilir.
  • Tarihsel şeffaflık: ABD hükümetinin geçmişe yönelik belge yayınlama çabası, kamuoyuna tam ve eksiksiz bilgi sunma yönündeki kararlılığını göstermektedir.
  • Araştırmaların desteklenmesi: Tarihçiler, akademisyenler ve araştırmacılar, bu belgeleri kullanarak Kennedy suikastının tüm boyutlarını yeniden gözden geçirecek ve olayın gerçek yüzünü ortaya koymaya çalışacaktır.

Bu adım, hem Amerikan tarihinin önemli bir dönemine ışık tutacak hem de ulusal güvenlik ile tarihsel gerçekler arasındaki dengeyi yeniden tartışmaya açacaktır.

Sonuç

ABD’de Kennedy suikastı belgesinin sansürsüz olarak yayınlanması, hem olayın tarihsel gerçekliğinin netleştirilmesi hem de kamuoyunun bilgi alma hakkının korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Trump yönetiminin bu adımı, uzun yıllar boyunca tartışılan ve komplo teorilerine zemin hazırlayan olayın, daha geniş bir perspektiften değerlendirilmesine olanak tanıyacak; belge analistleri ve tarihçiler, bu belgeler sayesinde Kennedy suikastının tüm detaylarını yeniden ele alabileceklerdir.

BELGE’NİN ANA HATLARI ÖZET OLARAK, TÜRKÇE ÇEVRİLMİŞTİR

Oswald ile İlgili Detaylar

Belgede, Kennedy suikastının perde arkasında rolü olan Lee Harvey Oswald’a dair şu önemli noktalara yer veriliyor:

  • İstihbarat İzleme ve İletişimler:
    Oswald’ın, Kennedy suikastından birkaç hafta önce Meksiko Şehri ziyareti sırasında Sovyet ve Küba büyükelçilikleriyle gerçekleştirdiği görüşmelere dair ayrıntılar yer alıyor. Belgelerde, Oswald’ın bu büyükelçiliklerle olan yazışmaları, görüşmeleri ve belki de bir KGB ajanıyla temasının izlerine rastlanabileceği belirtiliyor.

  • Defak ve Dönüş Süreci:
    Oswald, daha önce Sovyetler Birliği’ne iltica etmiş, ancak sonrasında Teksas’a geri dönmüş bir figür olarak öne çıkıyor. Bu süreç, onun hem ABD hem de uluslararası istihbarat servisleri tarafından yakından izlenmesine neden olmuş.

  • Yeni Keşfedilen Kayıtlar:
    FBI’ın yakın zamanda keşfettiği 2.400 yeni kayıt arasında, Oswald’ın faaliyetlerine ve istihbarat servislerinin onun üzerindeki gözlemlerine dair verilerin bulunması muhtemeldir. Bu bilgiler, suikast öncesi Oswald’ın davranışlarının, Sovyet ve Küba temsilcileriyle olan ilişkilerinin ve olası istihbarat raporlarının daha derinlemesine incelenmesine olanak tanıyacak.

  • İstihbaratın Rolü ve Soruşturma Açıklıkları:
    Belgeler, CIA ve FBI’ın suikast döneminde Oswald’ı nasıl değerlendirdiğini ve hangi uyarı sinyallerini tespit ettiklerini gözler önüne seriyor. Özellikle, Oswald’ın istihbarat servisleri tarafından potansiyel bir tehdit olarak algılandığı ve bu nedenle detaylı bir şekilde takip edildiği, belgenin önemli vurgularından biridir.


Özet

Oswald bölümünde yer alan belgeler, Kennedy suikastıyla bağlantılı olarak Oswald’ın Meksiko Şehri ziyareti sırasında Sovyet ve Küba büyükelçilikleriyle kurduğu temasların, iletişimlerin ve yazışmaların detaylarını içeriyor. Oswald’ın daha önce Sovyetler Birliği’ne iltica edip Teksas’a dönmesi, onun ABD istihbarat servisleri tarafından yakından izlenmesine sebep olmuş; yeni keşfedilen kayıtların bu izleme faaliyetlerine ve uyarı sinyallerine dair ek bilgiler sunması bekleniyor. Bu veriler, suikastın soruşturulmasında Oswald’ın rolünün ve olayın perde arkasındaki istihbarat faaliyetlerinin daha net anlaşılmasına katkı sağlayacak.

FBI’ın Yeni Kayıtlarıyla İlgili Detaylar

  • Yeni Keşfedilen 2.400 Kayıt:
    FBI, Kennedy suikastına ilişkin belgeler arasında, yakın zamanda 2.400 yeni kaydı keşfettiğini açıkladı. Bu kayıtlar, Kennedy suikastıyla ilgili tüm belgeler arasında henüz kamuoyuna sunulmamış olan bir bölümü temsil ediyor.

  • Ulusal Arşivlere Aktarım Süreci:
    Keşfedilen bu belgeler, ABD Ulusal Arşivleri ve Kayıtlar İdaresi (NARA)’ne aktarılmak üzere hazırlık aşamasında. Bu işlem, kayıtların deşifre edilerek sansürsüz ve eksiksiz bir biçimde kamuoyuna sunulmasını sağlayacak.

  • Kayıtların İçeriği ve Önemi:
    Yeni kayıtların, Kennedy suikastı öncesi ve sırasında Oswald’ın faaliyetleri, istihbarat servislerinin onu izleme faaliyetleri ve ilgili raporları içerdiği belirtiliyor. Bu bilgiler, olayın soruşturulması sürecine ek detaylar sunarak, suikastla ilgili komplo teorilerinin aydınlatılmasına yardımcı olabilir.

  • Teknolojik Gelişmeler ve Kayıt Envanteri:
    FBI, 2020’de açtığı Merkezi Kayıt Kompleksi ve teknolojik gelişmeler sayesinde, milyonlarca sayfa içeren eski kayıtlar arasında daha önce gözden kaçan veya dijital envantere eklenmemiş dosyaları kısa sürede tespit edebildi. Bu adım, suikastla ilgili belgelerin daha kapsamlı bir şekilde incelenmesine olanak tanıyor.

  • Şeffaflık Adımı Olarak Değerlendirme:
    Mary Ferrell Vakfı’nın başkan yardımcısı Jefferson Morley, FBI’ın bu adımını “şeffaflık konusunda ciddi olduklarının” göstergesi olarak değerlendiriyor. Morley, bu keşfin diğer federal kurumların da benzer şekilde ilerleyebileceğine işaret ettiğini belirtiyor.


Özet

FBI, Kennedy suikastıyla ilgili belgeler arasında 2.400 yeni kayıt keşfettiğini duyurdu. Bu kayıtlar, özellikle suikast öncesi ve sırasında Oswald’ın faaliyetlerine, istihbarat servislerinin onu izleme çabalarına ve ilgili raporların detaylarına ışık tutuyor. Keşfedilen kayıtlar, ABD Ulusal Arşivleri ve Kayıtlar İdaresi’ne aktarılacak; böylece deşifre edilip sansürsüz olarak kamuoyuna sunulmaları hedefleniyor. FBI’ın bu adımı, teknolojik gelişmeler sayesinde eski belgeler arasında gözden kaçmış verilerin bulunması ve şeffaflık açısından önemli bir ilerleme olarak görülüyor.

1. Oswald’a Dair Detaylar

  • İletişim ve Görüşmeler:
    Belgenin önemli bir kısmı, Lee Harvey Oswald’ın Kennedy suikastından önce Meksiko Şehri’ndeki Sovyet ve Küba büyükelçilikleriyle kurduğu temasları içeriyor. Bu bölümde, Oswald’ın bu büyükelçiliklerle yaptığı yazışmalar, görüşmeler ve olası bir KGB ajanıyla olan temasları yer alıyor.

  • Defak ve Geri Dönüş Süreci:
    Oswald’ın daha önce Sovyetler Birliği’ne iltica ettiği ve sonrasında Teksas’a geri dönerek suikast planına dahil olduğu anlatılıyor. Bu durum, onun ABD istihbarat servisleri tarafından yakından izlenmesine yol açmış; belgelerde bu izlemenin ayrıntılarına da değiniliyor.

  • İstihbarat Raporları ve Uyarılar:
    Oswald’ın hareketlerine dair istihbarat servislerinin uyarı sinyallerini nasıl algıladığı, raporların detayları ve analizler yer alıyor. Bu veriler, Oswald’ın potansiyel bir tehdit olarak nasıl değerlendirildiğini ortaya koyuyor.


2. FBI’ın Yeni Kayıtlarıyla İlgili Detaylar

  • Yeni Keşifler:
    FBI, Kennedy suikastı belgeleri arasında yakın zamanda 2.400 yeni kayıt keşfettiğini duyurdu. Bu kayıtlar, suikast öncesi ve sırasında Oswald’ın faaliyetlerine ilişkin ek bilgiler sunuyor.

  • Kayıtların Deşifre Edilme Süreci:
    Keşfedilen belgeler, ABD Ulusal Arşivleri ve Kayıtlar İdaresi’ne aktarılmak üzere hazırlanıyor. Bu sayede, deşifre edilip sansürsüz olarak kamuoyuna sunulmaları hedefleniyor.

  • Teknolojik Gelişmelerin Rolü:
    FBI, 2020’de başlattığı merkezi kayıt envanteri sayesinde, eski ve dijital ortama aktarılmamış dosyalar arasında bu yeni kayıtları kısa sürede tespit edebildi. Bu gelişme, uzun süre gözden kaçan belgelerin gün yüzüne çıkarılmasını sağladı.

  • Şeffaflık ve Araştırma Katkısı:
    Yeni kayıtlar, suikastla ilgili mevcut istihbarat raporlarını, uyarı sinyallerini ve olay öncesi dönemdeki istihbarat faaliyetlerini detaylandırarak, hem resmi soruşturmanın eksik kalan noktalarını aydınlatmayı hem de uzun süredir tartışılan komplo teorilerine yeni veriler sunmayı amaçlıyor.


Genel Değerlendirme

Belge, Kennedy suikastı soruşturmasının perde arkasını aydınlatmayı hedefliyor. Oswald’ın uluslararası temasları, istihbarat servislerinin onun üzerindeki yoğun izlemesi ve FBI’ın yeni keşfettiği kayıtlar, olayın tarihsel gerçeklerini daha detaylı ve sansürsüz bir biçimde ortaya koymayı amaçlıyor. Bu veriler, hem resmi soruşturmanın eksik kalan yönlerini tamamlamaya hem de yıllardır tartışılan komplo teorilerinin yeniden değerlendirilmesine katkıda bulunabili

ABD Ulusal Arşivleri ve Kayıtlar İdaresi (NARA): Kennedy suikastına ilişkin belgelerin büyük kısmı resmi olarak bu sitede yayınlanmış durumda.
https://www.archives.gov/jfk

Gündem

FRANSA’DA SKANDAL: İDDİAYA GÖRE ÜST DÜZEY MEMUR, İŞ GÖRÜŞMELERİNDE KADINLARA DİÜRETİK VERDİ

Yayımlandı

üzerinde

FRANSA’DA SKANDAL: İDDİAYA GÖRE ÜST DÜZEY MEMUR, İŞ GÖRÜŞMELERİNDE KADINLARA DİÜRETİK VERDİ

FatihDoganMedya — 27 Kasım 2025, 14:00 (Europe/Istanbul) · Okuma süresi: 4 dakika

Fransa Kültür Bakanlığı’nda uzun yıllar görev yaptığı belirtilen eski üst düzey bir memurun, iş görüşmelerinde aday kadınların içeceklerine yasa dışı diüretik (idrar söktürücü) karıştırdığı; sonuçta en az 200–240 kadının acil tuvalet ihtiyacıyla karşı karşıya kaldığı ve bazılarının kamusal alanlarda küçük düşürücü durumlarla karşılaştığı iddia ediliyor. Olayla ilgili dosyalar, mağdurların ifadeleri ve bilgisayarda bulunan “deney” kayıtları soruşturmanın merkezinde yer alıyor.


Detaylar — Ne oldu?

İddialara göre olaylar yaklaşık 2011–2019 döneminde gerçekleşti. Şüpheli olarak ismi geçen Christian Nègre olduğu bildirilen kişinin, iş görüşmelerinde kadın adaylara çay veya kahve ikram ettiği ve içeceklere güçlü bir diüretik karıştırdığı öne sürüldü. Bu ilaçlar kadınlarda ani ve kontrol edilemeyen idrar hissi yaratarak, görüşmeyi uzatıp adayları tuvaletten uzak alanlara yönlendirince bazılarının açık alanlarda küçük düşmesine yol açtı.

Bilgileri ortaya çıkaran unsurlar arasında şüphelinin bilgisayarında bulunduğu belirtilen “P Experiments” (veya “Experiments”) başlıklı bir elektronik kayıt/dosya ile bazı fotoğrafların yer aldığı; mağdurlar ve hukukçuların bu kayıtları soruşturmanın merkezine koydukları bildirildi.


Mağdurların durumu ve hukuk süreci

Bazı mağdurlar ağır psikolojik travma yaşadıklarını, uzun süre toplum içinde rahat hissedemediklerini ve olayların ardından yasal yollara başvurduklarını belirtiyor. Hukuk sürecinde devletin kusurlu bulunduğu ve tazminata hükmedildiği bazı idari davalar da vardı; örneğin mahkemeler, mağdurların uğradığı zarar nedeniyle kamu kurumunu kusurlu buldu. Ancak iddiaların cezai boyutuna ilişkin süreçler yıllarca sürdü ve bazı davaların criminal (cezai) aşaması gecikmeler içerdi.

Şüpheli hakkında 2019’da iddianame düzenlendiğine dair haberler bulunuyor; fakat devam eden soruşturmalar, bazı davaların henüz sonuçlanmadığını gösteriyor. Mağdur avukatları, soruşturma sürecinin yavaş yürütülmesinden ve adaletin gecikmesinden şikâyetçi.


Uzmanlar ne diyor?

Hukukçular ve cinsiyet temelli şiddetle mücadele grupları bu tür eylemleri “güç ve kontrol amaçlı cinsel saldırı” olarak nitelendiriyor; kimyasal veya ilaç yoluyla zorlama vakalarının hem tespitinin güç olduğu hem de mağdurlar üzerinde kalıcı psikolojik etkiler bıraktığı vurgulanıyor. Ayrıca kurum içi reaksiyon ve ihbar mekanizmalarının etkinliğinin sorgulandığı belirtiliyor.


FatihDoganMedya olarak takip edeceğiz

Konu uluslararası ve Fransız basınında geniş yer buluyor. Gelişmeler oldukça soruşturma, dava süreçleri ve resmi açıklamalar doğrultusunda güncellemeler yayınlayacağız.

Okumaya Devam Et

Gündem

3 çocuk annesi Sümeyye yaşamını yitirdi — Aile: “Damadımız tetiği çekemez”

Yayımlandı

üzerinde

3 çocuk annesi Sümeyye yaşamını yitirdi — Aile: “Damadımız tetiği çekemez”

Yayın: 27 Kasım 2025, 21:30 (TSİ)
Olay tarihi: 25 Kasım 2025
Yazar: FatihDoganMedya Haber Merkezi
Okuma süresi: 3 dakika

Elazığ’ın Kovancılar ilçesi Bağlar Mahallesi’nde 25 Kasım 2025’te meydana gelen olayda, 34 yaşındaki 3 çocuk annesi Sümeyye Y. evinde vurularak yaşamını yitirdi. Olayın ardından eşi E.Y. gözaltına alındı; polis soruşturma başlattı. Yerel kaynaklara göre, Sümeyye’ye 7 el ateş edildiği belirtiliyor.

Olayın ayrıntıları

Görgü tanıkları ve ilk polis raporlarına göre tartışma çıktıktan sonra evden silah sesleri duyuldu. Komşuların ihbarıyla olay yerine gelen sağlık ekipleri Sümeyye Y.’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Şüpheli E.Y. gözaltına alındı ve adli işlemler devam ediyor. Olay mahalli incelemesi ve adli tıp çalışmalarının sürdüğü bildirildi.

Aileden şaşırtan iddia

Sümeyye’nin yakınları ve avukatı, gözaltına alınan E.Y.’nin MS (Multiple Skleroz) hastalığının ileri evresinde olduğunu, bu nedenle “tek başına 7 el ateş edebilecek durumda olmadığını” iddia ediyor. Aile, olayın aydınlatılması ve “gerçek failin” bulunması için hukuki takip başlatacaklarını açıkladı. Bu iddia, soruşturmanın seyrini etkileyebilecek bir ihtimal olarak değerlendiriliyor; polis ve savcılık teknik ve adli tıp incelemeleriyle olayı netleştirmeye çalışıyor

Resmi süreç ve soruşturma

Kovancılar Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı; silahın incelenmesi, otopsi raporu ve kriminal analizler bekleniyor. Yetkililer aile beyanlarını da dikkate alarak, delil değerlendirmesi sonrası olası ek gözaltılar veya adli işlemler hakkında açıklama yapacaklarını bildirdi. Şu aşamada polis “soruşturmanın selameti” gerekçesiyle detayları sınırlı paylaşıyor.

Uzman görüşü ve bağlam

Uzmanlar, aile içi şiddet ve kadın cinayetlerinde teknik delillerin (ateşli silah tanımlamaları, parmak izi, balistik izleri) netleştirici rol oynadığını; tanık beyanlarının ise soruşturmayı yönlendirebileceğini belirtiyor. Ayrıca MS gibi nörolojik hastalık iddialarının tıbbi raporlarla desteklenmesi gerektiği, aksi halde hem hukuki hem de toplumsal sonuçlar doğurabileceği vurgulanıyor. (Genel bilgilendirme.)

Son söz — Aile adalet istiyor

Sümeyye’nin ailesi, “gerçeğin ortaya çıkması” için yetkililerden hızlı ve şeffaf bir soruşturma talep ediyor. Bölge halkı da olayın aydınlatılmasını bekliyor. Olayla ilgili yeni gelişmeler geldikçe haberimiz güncellenecektir.

Okumaya Devam Et

Gündem

SON DAKİKA — Dünyanın beklediği ziyaret: Papa Leo XIV Türkiye’de

Yayımlandı

üzerinde

SON DAKİKA — Dünyanın beklediği ziyaret: Papa Leo XIV Türkiye’de

FatihDoganMedya | Yayın: 27 Kasım 2025, 14:30 (TSİ) · Okuma süresi: 4 dk

ANKARA — Katolik aleminin yeni lideri Papa Leo XIV bugün (27 Kasım 2025) Roma’dan kalkan uçakla Ankara’ya indi ve Türkiye’de üç günlük resmi programa başladı. Ziyaret, Vatikan tarafından “ekümenik ve dinlerarası diyalog” vurgusuyla duyuruldu.

Ankara’daki inişin ardından Papa Leo’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile resmi bir görüşme gerçekleştirmesi; Türkiye’deki diplomatik korpusa hitap etmesi planlanıyor. Ziyaret programı, bu akşam itibarıyla İstanbul’da sürecek etkinlikleri de kapsıyor; İznik’te (Nicaea) 1.700. yıl anmasına katılım özel bir önem taşıyor.

Neden önemli? Papa’nın Türkiye programı, Katolik ve Ortodoks kiliseleri arasındaki ayrılıkların tarihsel yükünü hatırlatan Nicaea anmasıyla birlik mesajı verme niyetini taşıyor. Aynı zamanda Papa Leo, bölgedeki çatışmalara dikkat çekerek barış çağrısı yapması beklenen diplomatik bir ziyaret gerçekleştiriyor.

Uçaktan notlar: Papal uçağında gazetecilerle sohbet ederken yanında getirilen iki balkabağı turtasını kabul eden Papa Leo, “Biraz paylaşırım” diyerek espirili bir karşılık verdi — seyahat ekibinden verilen bilgiye göre yolculuk esprili bir atmosferde geçti. (Reuters haberinden aktarıyoruz).


Programın öne çıkan başlıkları (özet)

  • 27 Kasım (bugün): Ankara inişi — Cumhurbaşkanı ile görüşme; diplomatik korpusa konuşma.

  • 28–29 Kasım: İstanbul’da ekümenik ve dinlerarası temaslar; Kutsal mekan ziyaretleri (plan dahilinde).

  • İznik (Nicaea): 1.700. yıl anması; Ekümenik Patriğin katılımıyla ortak dua / bildiri bekleniyor.

(Program ayrıntıları ve saatler Vatikan tarafından resmî duyurularla netleştiriliyor.)


Türkiye’deki tepkiler ve bağlam

Ziyaret, Türkiye kamuoyunda sınırlı bir ilgiyle karşılanırken — bazı kesimler ziyaretin bölgesel diplomasi veya farklı siyasi gündemlerle bağlantılı olduğunu değerlendiriyor. Öte yandan Hristiyan azınlıklar ve dinlerarası diyalog savunucuları, Papa’nın gelişiyle güçlü bir sembolik destek bekliyor. Yerel halktan alınan ilk tepkiler haber ajansları tarafından aktarıldı.


Arka plan (kısa)

Papa Leo XIV, 2025 baharında gerçekleştirilen konklavla seçilmiş ve bu ziyaret onun papalık dönemindeki ilk yurtdışı seyahati olarak büyük diplomatik anlam taşıyor. Vatikan, ziyaretin ana temasını “ecumenical (ekümenik) anma ve dinlerarası diyalog” olarak tanımlıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar