Gündem
ABD’de Kennedy Suikastı: 80 Bin Sayfalık Belgeler Sansürsüz Yayınlanıyor
ABD Başkanı Donald Trump’ın, eski Başkan John F. Kennedy’nin 22 Kasım 1963’te Dallas, Texas’ta gerçekleşen suikastına ilişkin gizli belgelerin sansürsüz olarak halka açılacağına dair açıklaması, uzun yıllardır devam eden komplo teorilerine yeni bir boyut kazandırıyor. On yıllardır beklenen belgeler, yaklaşık 80 bin sayfadan oluşuyor ve Kennedy suikastı ile ilgili soruşturma dosyalarına, CIA, FBI ve diğer istihbarat kurumlarının raporlarına ışık tutuyor.
Kennedy Suikastının Tarihçesi ve Resmi Raporlar
John F. Kennedy’nin suikastı, 22 Kasım 1963’te Dallas sokaklarında meydana geldi. Resmi soruşturma, Lee Harvey Oswald’ın tek başına hareket ettiğini ortaya koysa da, olayın etrafını saran sayısız komplo teorisi yıllar boyunca gündemde kalmıştır. Warren Komisyonu’nun 1964 raporu, Oswald’ın tek başına sorumlu olduğunu belirtse de, belge eksiklikleri ve sansürlenmiş bilgiler nedeniyle araştırmacılar olayın tam yüzünü görememiştir.
Yeni Yayınlanan Belgelerin İçeriği
Trump yönetiminin imzaladığı kararnameyle, Kennedy suikastına ilişkin belgeler, sansürsüz ve eksiksiz olarak kamuoyuna sunulacak. Bu belgeler:
- 80 bin sayfalık dosya: Kennedy suikastıyla ilgili tüm kayıtları, istihbarat raporlarını ve dosyaları kapsamaktadır.
- FBI’nın yeni bulguları: Yakın zamanda FBI, suikastla bağlantılı 2.400 yeni kaydı keşfetti. Bu dosyalar, Kennedy dosyalarının aydınlatılmasına katkı sağlayacak nitelikte olabilir.
- Sansürlenmiş bilgiler: Bazı belgeler, ulusal güvenlik gerekçesiyle redakte edilmiş olsa da, Trump’ın açıklamaları doğrultusunda sansürsüz haliyle kamuoyuna sunulması hedeflenmektedir.
Bu belgelerin tam içeriği, suikastın soruşturulması ve komplo teorilerinin tartışılması açısından tarihçiler ve araştırmacılar tarafından titizlikle incelenecektir.
Yayınlanmanın Önemi ve Beklentiler
Belgelerin sansürsüz yayınlanması, yalnızca tarihi bir döneme ışık tutmakla kalmayıp, aynı zamanda kamuoyunun bilgi alma hakkını destekleyen bir adım olarak değerlendiriliyor. Uzun yıllar boyunca belirsizlik ve tartışmalara neden olan suikast, bu belgeler sayesinde daha net bir şekilde anlaşılabilir; böylece:
- Komplo teorilerinin çürütülmesi veya güçlenmesi: Açıklanacak belgeler, olayın aydınlatılması yönünde yeni veriler sunarak komplo teorilerinin yeniden değerlendirilmesine yol açabilir.
- Tarihsel şeffaflık: ABD hükümetinin geçmişe yönelik belge yayınlama çabası, kamuoyuna tam ve eksiksiz bilgi sunma yönündeki kararlılığını göstermektedir.
- Araştırmaların desteklenmesi: Tarihçiler, akademisyenler ve araştırmacılar, bu belgeleri kullanarak Kennedy suikastının tüm boyutlarını yeniden gözden geçirecek ve olayın gerçek yüzünü ortaya koymaya çalışacaktır.
Bu adım, hem Amerikan tarihinin önemli bir dönemine ışık tutacak hem de ulusal güvenlik ile tarihsel gerçekler arasındaki dengeyi yeniden tartışmaya açacaktır.
Sonuç
ABD’de Kennedy suikastı belgesinin sansürsüz olarak yayınlanması, hem olayın tarihsel gerçekliğinin netleştirilmesi hem de kamuoyunun bilgi alma hakkının korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Trump yönetiminin bu adımı, uzun yıllar boyunca tartışılan ve komplo teorilerine zemin hazırlayan olayın, daha geniş bir perspektiften değerlendirilmesine olanak tanıyacak; belge analistleri ve tarihçiler, bu belgeler sayesinde Kennedy suikastının tüm detaylarını yeniden ele alabileceklerdir.
BELGE’NİN ANA HATLARI ÖZET OLARAK, TÜRKÇE ÇEVRİLMİŞTİR
Oswald ile İlgili Detaylar
Belgede, Kennedy suikastının perde arkasında rolü olan Lee Harvey Oswald’a dair şu önemli noktalara yer veriliyor:
-
İstihbarat İzleme ve İletişimler:
Oswald’ın, Kennedy suikastından birkaç hafta önce Meksiko Şehri ziyareti sırasında Sovyet ve Küba büyükelçilikleriyle gerçekleştirdiği görüşmelere dair ayrıntılar yer alıyor. Belgelerde, Oswald’ın bu büyükelçiliklerle olan yazışmaları, görüşmeleri ve belki de bir KGB ajanıyla temasının izlerine rastlanabileceği belirtiliyor. -
Defak ve Dönüş Süreci:
Oswald, daha önce Sovyetler Birliği’ne iltica etmiş, ancak sonrasında Teksas’a geri dönmüş bir figür olarak öne çıkıyor. Bu süreç, onun hem ABD hem de uluslararası istihbarat servisleri tarafından yakından izlenmesine neden olmuş. -
Yeni Keşfedilen Kayıtlar:
FBI’ın yakın zamanda keşfettiği 2.400 yeni kayıt arasında, Oswald’ın faaliyetlerine ve istihbarat servislerinin onun üzerindeki gözlemlerine dair verilerin bulunması muhtemeldir. Bu bilgiler, suikast öncesi Oswald’ın davranışlarının, Sovyet ve Küba temsilcileriyle olan ilişkilerinin ve olası istihbarat raporlarının daha derinlemesine incelenmesine olanak tanıyacak. -
İstihbaratın Rolü ve Soruşturma Açıklıkları:
Belgeler, CIA ve FBI’ın suikast döneminde Oswald’ı nasıl değerlendirdiğini ve hangi uyarı sinyallerini tespit ettiklerini gözler önüne seriyor. Özellikle, Oswald’ın istihbarat servisleri tarafından potansiyel bir tehdit olarak algılandığı ve bu nedenle detaylı bir şekilde takip edildiği, belgenin önemli vurgularından biridir.
Özet
Oswald bölümünde yer alan belgeler, Kennedy suikastıyla bağlantılı olarak Oswald’ın Meksiko Şehri ziyareti sırasında Sovyet ve Küba büyükelçilikleriyle kurduğu temasların, iletişimlerin ve yazışmaların detaylarını içeriyor. Oswald’ın daha önce Sovyetler Birliği’ne iltica edip Teksas’a dönmesi, onun ABD istihbarat servisleri tarafından yakından izlenmesine sebep olmuş; yeni keşfedilen kayıtların bu izleme faaliyetlerine ve uyarı sinyallerine dair ek bilgiler sunması bekleniyor. Bu veriler, suikastın soruşturulmasında Oswald’ın rolünün ve olayın perde arkasındaki istihbarat faaliyetlerinin daha net anlaşılmasına katkı sağlayacak.
FBI’ın Yeni Kayıtlarıyla İlgili Detaylar
-
Yeni Keşfedilen 2.400 Kayıt:
FBI, Kennedy suikastına ilişkin belgeler arasında, yakın zamanda 2.400 yeni kaydı keşfettiğini açıkladı. Bu kayıtlar, Kennedy suikastıyla ilgili tüm belgeler arasında henüz kamuoyuna sunulmamış olan bir bölümü temsil ediyor. -
Ulusal Arşivlere Aktarım Süreci:
Keşfedilen bu belgeler, ABD Ulusal Arşivleri ve Kayıtlar İdaresi (NARA)’ne aktarılmak üzere hazırlık aşamasında. Bu işlem, kayıtların deşifre edilerek sansürsüz ve eksiksiz bir biçimde kamuoyuna sunulmasını sağlayacak. -
Kayıtların İçeriği ve Önemi:
Yeni kayıtların, Kennedy suikastı öncesi ve sırasında Oswald’ın faaliyetleri, istihbarat servislerinin onu izleme faaliyetleri ve ilgili raporları içerdiği belirtiliyor. Bu bilgiler, olayın soruşturulması sürecine ek detaylar sunarak, suikastla ilgili komplo teorilerinin aydınlatılmasına yardımcı olabilir. -
Teknolojik Gelişmeler ve Kayıt Envanteri:
FBI, 2020’de açtığı Merkezi Kayıt Kompleksi ve teknolojik gelişmeler sayesinde, milyonlarca sayfa içeren eski kayıtlar arasında daha önce gözden kaçan veya dijital envantere eklenmemiş dosyaları kısa sürede tespit edebildi. Bu adım, suikastla ilgili belgelerin daha kapsamlı bir şekilde incelenmesine olanak tanıyor. -
Şeffaflık Adımı Olarak Değerlendirme:
Mary Ferrell Vakfı’nın başkan yardımcısı Jefferson Morley, FBI’ın bu adımını “şeffaflık konusunda ciddi olduklarının” göstergesi olarak değerlendiriyor. Morley, bu keşfin diğer federal kurumların da benzer şekilde ilerleyebileceğine işaret ettiğini belirtiyor.
Özet
FBI, Kennedy suikastıyla ilgili belgeler arasında 2.400 yeni kayıt keşfettiğini duyurdu. Bu kayıtlar, özellikle suikast öncesi ve sırasında Oswald’ın faaliyetlerine, istihbarat servislerinin onu izleme çabalarına ve ilgili raporların detaylarına ışık tutuyor. Keşfedilen kayıtlar, ABD Ulusal Arşivleri ve Kayıtlar İdaresi’ne aktarılacak; böylece deşifre edilip sansürsüz olarak kamuoyuna sunulmaları hedefleniyor. FBI’ın bu adımı, teknolojik gelişmeler sayesinde eski belgeler arasında gözden kaçmış verilerin bulunması ve şeffaflık açısından önemli bir ilerleme olarak görülüyor.
1. Oswald’a Dair Detaylar
-
İletişim ve Görüşmeler:
Belgenin önemli bir kısmı, Lee Harvey Oswald’ın Kennedy suikastından önce Meksiko Şehri’ndeki Sovyet ve Küba büyükelçilikleriyle kurduğu temasları içeriyor. Bu bölümde, Oswald’ın bu büyükelçiliklerle yaptığı yazışmalar, görüşmeler ve olası bir KGB ajanıyla olan temasları yer alıyor. -
Defak ve Geri Dönüş Süreci:
Oswald’ın daha önce Sovyetler Birliği’ne iltica ettiği ve sonrasında Teksas’a geri dönerek suikast planına dahil olduğu anlatılıyor. Bu durum, onun ABD istihbarat servisleri tarafından yakından izlenmesine yol açmış; belgelerde bu izlemenin ayrıntılarına da değiniliyor. -
İstihbarat Raporları ve Uyarılar:
Oswald’ın hareketlerine dair istihbarat servislerinin uyarı sinyallerini nasıl algıladığı, raporların detayları ve analizler yer alıyor. Bu veriler, Oswald’ın potansiyel bir tehdit olarak nasıl değerlendirildiğini ortaya koyuyor.
2. FBI’ın Yeni Kayıtlarıyla İlgili Detaylar
-
Yeni Keşifler:
FBI, Kennedy suikastı belgeleri arasında yakın zamanda 2.400 yeni kayıt keşfettiğini duyurdu. Bu kayıtlar, suikast öncesi ve sırasında Oswald’ın faaliyetlerine ilişkin ek bilgiler sunuyor. -
Kayıtların Deşifre Edilme Süreci:
Keşfedilen belgeler, ABD Ulusal Arşivleri ve Kayıtlar İdaresi’ne aktarılmak üzere hazırlanıyor. Bu sayede, deşifre edilip sansürsüz olarak kamuoyuna sunulmaları hedefleniyor. -
Teknolojik Gelişmelerin Rolü:
FBI, 2020’de başlattığı merkezi kayıt envanteri sayesinde, eski ve dijital ortama aktarılmamış dosyalar arasında bu yeni kayıtları kısa sürede tespit edebildi. Bu gelişme, uzun süre gözden kaçan belgelerin gün yüzüne çıkarılmasını sağladı. -
Şeffaflık ve Araştırma Katkısı:
Yeni kayıtlar, suikastla ilgili mevcut istihbarat raporlarını, uyarı sinyallerini ve olay öncesi dönemdeki istihbarat faaliyetlerini detaylandırarak, hem resmi soruşturmanın eksik kalan noktalarını aydınlatmayı hem de uzun süredir tartışılan komplo teorilerine yeni veriler sunmayı amaçlıyor.
Genel Değerlendirme
Belge, Kennedy suikastı soruşturmasının perde arkasını aydınlatmayı hedefliyor. Oswald’ın uluslararası temasları, istihbarat servislerinin onun üzerindeki yoğun izlemesi ve FBI’ın yeni keşfettiği kayıtlar, olayın tarihsel gerçeklerini daha detaylı ve sansürsüz bir biçimde ortaya koymayı amaçlıyor. Bu veriler, hem resmi soruşturmanın eksik kalan yönlerini tamamlamaya hem de yıllardır tartışılan komplo teorilerinin yeniden değerlendirilmesine katkıda bulunabili
ABD Ulusal Arşivleri ve Kayıtlar İdaresi (NARA): Kennedy suikastına ilişkin belgelerin büyük kısmı resmi olarak bu sitede yayınlanmış durumda.
https://www.archives.gov/jfk
Gündem
ABD’de kanlı üniversite saldırısı: Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırıdan 2 ölü, 8 yaralı; şüpheli kaçtı
ABD’de kanlı üniversite saldırısı: Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırıdan 2 ölü, 8 yaralı; şüpheli kaçtı
Tarih: 14 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 DAKİKA SAAT: 03:00
ABD’nin gözde eğitim kurumlarından Brown Üniversitesi, silahlı şiddetin pençesine düştü. Saldırganın kampüste terör estirdiği olayda 2 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi ağır yaralandı. Tamamen siyah giyinmiş şüpheli, polise ve FBI’a rağmen hâlâ bulunamadı.

ABD’nin Rhode Island eyaletinin Providence şehrinde bulunan seçkin Brown Üniversitesi’nde silahlı bir saldırı meydana geldi. Saldırıda en az 2 kişi öldü, 8 kişi ağır yaralandı. Saldırganın kampüsten kaçtığı ve polisin geniş çaplı bir arama başlattığı bildirildi. Olay, ABD’deki silahlı şiddet salgınına bir yenisi daha eklerken, ülkedeki güvenlik ve silah kontrol tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Son Dakika Gelişmeleri ve Olay Yerinden Görüntüler
Providence Polis Teşkilatı Müdür Yardımcısı Tim O’Hara, şüpheliyi tamamen siyah giyinmiş bir erkek olarak tanımladı. Üniversite yetkilileri, öğrencilere ve personelde acil durum uyarısı göndererek, bulundukları yerlerde kalmalarını ve güvenli alanlara sığınmalarını istedi. Bazı öğrenciler kampüsten tahliye edildi.

Olayın ardından bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, FBI’ın olay yerine gönderildiğini duyurdu. Saldırının nedeni ve hedefi henüz netlik kazanmadı. Polis, şüphelinin yakalanması için kampüs ve çevresinde yoğun çalışma yürütüyor.
Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırı sonrası polis ekipleri kampüs çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Öğrenciler güvenli bölgelere yönlendirildi.
ABD’de Silahlı Şiddet: Bitmeyen Bir Kâbus
Bu saldırı, ABD’de giderek kronikleşen bir halk sağlığı krizi haline gelen silahlı şiddetin en son örneği. Independent Türkçe’de yer alan bir analize göre, Amerikalıların silahlı şiddeti azaltmaya yönelik çaresizlik duyguları artıyor ve toplumda bir “teslimiyet” havası hâkim. Sadece geçtiğimiz 4 Temmuz hafta sonunda ülke genelinde en az 22 kitlesel silahlı saldırı meydana geldi ve 20 kişi hayatını kaybetti.
Silahlı şiddet, beyzbol ve elmalı turta kadar “Amerikan” bir olgu haline gelmiş durumda. Uzmanlar, bu durumun arkasında güçlü silah lobilerinin ve siyasi sistemdeki düğümlenmenin yattığını belirtiyor. Bir aktivistin ifadesiyle, “Amerikalıların çoğunluğu silah güvenliği ve silah reformuna inanırken, Cumhuriyetçi Parti onların ölümünde, hayatlarının kurtulmasındakinden daha fazla kâr görüyor”.
Tarihten Yansımalar: Columbine ve Diğerleri
Brown Üniversitesi’ndeki bu saldırı, akıllara ABD’nin en karanlık okul saldırılarını getirdi. Bunların en sembolik olanı, 1999’da Colorado’daki Columbine Lisesi’nde yaşandı. Eric Harris ve Dylan Klebold isimli iki öğrenci, 12 öğrenci ve 1 öğretmeni öldürdü, 24 kişiyi yaraladı. Bu saldırı, ABD’de okul güvenliği konusunda büyük değişikliklere yol açtı ve “aktif saldırgan” durumlarında polis müdahale taktiklerini kökten değiştirdi.
Brown Üniversitesi: Seçkin Bir Kurumda Travma
Brown Üniversitesi, Ivy League olarak bilinen seçkin üniversiteler liginin bir üyesi. Dünyanın dört bir yanından gelen parlak öğrencilere ev sahipliği yapan üniversite, şimdi derin bir travma yaşıyor. Olayın, akademik takvimi ve öğrencilerin psikolojik sağlığını nasıl etkileyeceği merak konusu.
Üniversite yönetiminin, kriz danışmanlığı ve psikolojik destek hizmetlerini devreye aldığı bildiriliyor. Saldırının, üniversitelerdeki güvenlik protokolleri üzerine ulusal düzeyde bir tartışma başlatması bekleniyor.
Soruşturma ve Politika Etkileri
FBI ve yerel kolluk kuvvetlerinin ortak soruşturması devam ederken, saldırının siyasi yankıları da büyüyor. Başkan Trump’ın müdahalesi, olayın ulusal güvenlik boyutunu gösteriyor. Her büyük silahlı saldırıdan sonra olduğu gibi, bu olay da silah kontrol yasaları ve ruh sağlığı hizmetlerine erişim konusundaki tartışmaları alevlendirecek.
Ancak numaralı analizde belirtildiği gibi, geçmişte Sandy Hook ve Parkland gibi büyük trajediler bile kalıcı ve etkili federal yasaların çıkmasını sağlayamadı. Ulusal Tüfek Birliği (NRA) gibi lobi gruplarının etkisi ve politik kutuplaşma, her seferinde reform çabalarını baltaladı.
Brown Üniversitesi’ndeki bu trajik olay, ABD’nin silahlı şiddet epidemisiyle mücadelede ne kadar yol kat etmesi gerektiğinin acı bir göstergesi. Öğrenciler, aileler ve tüm toplum, bir kez daha güvenlik ve özgürlükler arasındaki dengeyi düşünmeye zorlanırken, soruşturmanın sonuçları ve şüphelinin yakalanması tüm dünyanın merakla beklediği bir gelişme olmaya devam ediyor.
Brown Üniversitesi’nde Silahlı Saldırı Paniği: Öğrenciler Kilit Altında
Gündem
Dilovası Yangınında İddianame Hazır: istenen cezalar belli oldu
Dilovası Yangınında İddianame Hazır: istenen cezalar belli oldu
Dilovası’ndaki kozmetik fabrikası yangını faciasında hayatını kaybeden 7 işçi için adalet yolunda önemli bir adım atıldı. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı, 16 sanık hakkında hazırladığı iddianameyi mahkemeye sundu. Şirket yetkilisi 4 sanık için en ağır suçlama olan “olası kastla öldürme” talebinde bulunuldu.

📍 Tarih: 13 Aralık 2025 | ⏳ Okuma Süresi: 4 dakika |Saat: 19:30
İddianamede Yer Alan Suçlamalar ve Talepler
Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, sanıkları üç farklı suç kategorisinde sorumlu tutuyor.
1. “Olası Kastla Öldürme” Suçlaması (En Ağır Cezayı Gerektiren Suç)
· Sanıklar: İsmail Oransal, Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal, Gökberk Güngör.
· Kimdir: Yangının çıktığı Ravive Kozmetik San. ve Dış Tic. A.Ş. ile LYKKE Kozmetik firmalarının yetkili ortakları.
· Talep: 7 kişinin ölümünden dolayı “olası kastla öldürme” suçundan cezalandırılmaları.

2. “Bilinçli Taksirle Ölüme Neden Olma” Suçlaması
· Sanıklar: 8 sanık.
· Talep: “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılanmaları.
3. “Suçluyu Kayırma” Suçlaması
· Sanıklar: 4 sanık.
· Talep: Delil karartma veya soruşturmayı engelleme şüphesiyle “suçluyu kayırma” suçundan dava açılması.
Dava: Gebze Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan davanın, işçi sağlığı ve güvenliği alanında emsal teşkil etmesi bekleniyor.
🔥 Facianın Başlangıcı: Ne Olmuştu?
Tarihe bir iş cinayeti olarak geçen facia, 8 Kasım 2025 Cumartesi sabahı Kocaeli’nin Dilovası ilçesi Mimar Sinan Mahallesi’nde bulunan bir kozmetik fabrikasında yaşandı.
· Yangın, sabah saat 09.00 sıralarında, üretim sırasında alkolün kazana aktarımı sırasında statik elektrik boşalması veya elektriksel kontak kaynaklı tutuşma neticesinde çıktı.
· İlk belirlemelere göre 6 kişi hayatını kaybetti. Ancak ağır yaralı olarak kaldırılan Tuncay Yıldız’ın daha sonra vefat etmesiyle can kaybı 7’ye yükseldi. Olayda 7 kişi de yaralandı.
· Hayatını Kaybedenler: Esma Dikan (3 çocuk annesi), Hanım Gülek (65), Şengül Yılmaz (55), Nisa Taşdemir (17), Tuğba Taşdemir (18) ve Cansu Esatoğlu (16). Mağdurların arasında iki çocuk işçinin bulunması toplumda büyük üzüntü ve tepkiye neden oldu.

⚖️ Soruşturma Süreci ve Gözaltılar
Facia sonrası başlatılan soruşturma hızla genişledi.
· Gözaltılar: Yangından sonraki günlerde, aralarında fabrika sahibi ve vardiya amirlerinin de bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı.
· Tutuklamalar: Gözaltına alınanlardan 7’si tutuklanırken, 4’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklananlar arasında fabrika sahibi Kurtuluş Oransal ve ailesi de yer aldı.
· Kaçma Girişimi: Fabrika sahibi Kurtuluş Oransal’ın, yangından hemen sonra içi para dolu bir çantayla Yalova’da kaçmaya hazırlanırken yakalandığı belirlendi. Ayrıca oğlu ve yeğeninin de yurt dışına kaçma hazırlığı yaptıkları sırada yakalandığı ifade edildi.
Kurumsal Sorumluluk ve Görevden Almalar
Facia, denetim mekanizmalarına dair ciddi soru işaretlerini de beraberinde getirdi. İlgili kurumlarda geniş çaplı görevden almalar yaşandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda 7 kişi açığa alındı:
· SGK Kocaeli İl Müdürü ve Yardımcısı
· Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü
· İŞKUR Kocaeli İl Müdürü
· İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü
· İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü
· Bir personel
Dilovası Belediyesi’nde 5 kişi görevden uzaklaştırıldı:
· Belediye Başkan Yardımcısı Necati Temiz
· Zabıta Müdürü Nizamettin Balcı
· 3 zabıta memuru
Bakanlık, olayla ilgili iki başmüfettiş ve bir müfettiş görevlendirdiğini açıkladı.
Tepkiler ve Siyasi Sorumluluk Çağrıları
CHP Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, yangının nedeni olarak “açgözlülük, denetimsizlik ve beceriksizlik” olduğunu belirtti. Avşar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Dilovası Belediye Başkanı’na seslenerek, “biraz onurunuz varsa derhal istifa edin” ifadelerini kullandı.
Sosyal Medyadan İlginç ve Üzücü Gelişme
Olayla ilgili bir başka gelişme de sosyal medyadan geldi. Yangında hayatını kaybedenlere yönelik Telegram platformunda hakaret içerikli paylaşımlar yapıldığı tespit edildi. Paylaşım yapan iki şüpheli, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanarak tutuklandı.
İddianamenin kabul edilerek davanın başlamasıyla birlikte, Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen iş cinayetlerinde hukuki sorumluluğun sınırları da netleşmeye başlayacak. Süreç, hem mağdur aileler hem de tüm kamuoyu tarafından titizlikle takip ediliyor.
Gündem
4 ildeki yasa dışı bahis operasyonunda 10 tutuklama
Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, 9 Aralık’ta yasa dışı bahis oynattığı ve suç gelirlerini akladığı belirlenen bir gruba yönelik Elazığ, İstanbul, Kocaeli ve Sivas’ta belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi.
Operasyonda, 13 şüpheli yakalandı, adreslerde bulunan dijital materyallere el konuldu.
Şebekenin, yasadışı bahiste kullanılmak üzere “set” olarak tabir edilen 3. kişilere ait kimlik bilgilerini topladıkları ve bunlara banka hesapları açıp, adlarına GSM hattı çıkardıkları, çıkarılan banka kartlarını ve GSM hatlarını şifreleri ile birlikte yasa dışı bahis sitesi sahiplerine göndererek her hesap için maddi menfaat elde ettikleri, ayrıca banka hesaplarına bloke konulanlardan tehdit ve şantaj yoluyla tahsis ettirdikleri kazançları, yasa dışı bahis sitesi sahiplerine ilettikleri veya zimmetlerine geçirdikleri belirlendi.
Banka hesap hareketleri incelendiğinde 45 milyon lira işlem hacmi olduğu tespit edildi.
Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan 10’u çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklandı, 1’i hakkında adli kontrol kararı uygulanarak diğerleri serbest bırakıldı.
-
Gündem7 gün öncesparta’da kayıp çoban: “Öldürmüşler, kafasını kesmişler” — Başsız ceset ve arayış sürdü
-
Teknoloji4 gün önceAvustralya tarihi kararı uyguladı: 16 yaş altına sosyal medya yasağı başladı
-
Magazin1 hafta önceSON DAKİKA: Hande Sarıoğlu, uyuşturucu soruşturması kapsamında gözaltına alındı
-
Magazin5 gün önceIMDb 2025’in En Çok Konuşulan Yıldızlarını Açıkladı: İşte Yılın En Popüler Oyuncuları
-
Magazin1 hafta önceAdliye soygunu sonrası Bakan Tunç düğmeye bastı: 4 başmüfettiş görevlendirildi, Türkiye geneli denetim başladı
-
Sağlık1 hafta önce500 ml portakal suyu, 60 günde genleri değiştirdi — Portakal suyu içmek faydalı mı?
-
Magazin1 hafta önceÜnlü oyuncu Celil Nalçakan trafik kazası geçirdi — son açıklama ve görüntüler
-
Teknoloji1 hafta önceGoogle 2025’İN ARAMA TRENDLERİ: TÜRKİYE EN ÇOK BUNLARI MERAK ETTİ
