Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

34 ilde ihracat arttı: İstanbul’da kıymetli taşlar ilk sırada!

Yayımlandı

üzerinde

Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre İstanbul, geçen ay 4 milyar 340 milyon dolarla en fazla ihracat yapan il oldu. Kentin ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,3 azaldı.

İstanbul’u, 2 milyar 667 milyon dolar ve yüzde 5,5 artışla Kocaeli, 1 milyar 875 milyon dolar ve yüzde 12,4 azalışla İzmir takip etti.

Kıymetli veya yarı kıymetli taşlar faslı, 909 milyon 895 bin dolarla İstanbul’un ihracatında ilk sırada yer aldı. Bu faslı, 427 milyon 560 bin dolarla örme giyim eşyası ve aksesuar, ​​​​​​​402 milyon 5 bin dolarla kazanlar, makineler izledi.

Kocaeli’de motorlu kara taşıtları, 1 milyar 43 milyon 739 bin dolarla en fazla dış satım gerçekleştirilen sektör oldu. Bu faslı 269 milyon 707 bin dolarla mineral yakıtlar, mineral yağlar, 187 milyon 241 bin dolarla elektrikli makine ve cihazlar takip etti.

İzmir’in ihracatında mineral yakıtlar, mineral yağlar 542 milyon 755 bin dolarla ilk sırada yer aldı. Söz konusu faslın ardından 174 milyon 989 bin dolarla demir ve çelik, 145 milyon 837 bin dolarla kazanlar, makineler geldi.

İSTANBUL’UN İHRACATINDA BAE İLK SIRADA

İstanbul’un ihracatında, 344 milyon 201 bin dolarla Birleşik Arap Emirlikleri ilk sırada yer aldı. Bu ülkeyi 314 milyon 535 bin dolarla Almanya ve 299 milyon 827 bin dolarla ABD izledi.

Kocaeli, en fazla ihracatı 248 milyon 911 bin dolarla Almanya’ya yaptı. Bu ülkenin ardından 243 milyon 348 bin dolarla İngiltere ve 183 milyon 747 bin dolarla İtalya geldi.

İzmir’in en fazla ihracat yaptığı ülke 174 milyon 878 bin dolarla Almanya oldu. Bu ülkeyi 173 milyon 761 bin dolarla İtalya ve 111 milyon 786 bin dolarla Hollanda takip etti.

Buna göre, ocak-şubat döneminde 10 il 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptı, 34 il de ihracatını artırdı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Powell’dan faiz indirimi açıklaması:  “Yaygın bir destek yoktu”

Yayımlandı

üzerinde

​​​​​​​ Merkez Bankası () Başkanı Jerome Powell, politika faizini beklentiler dahilinde 25 baz puan düşürerek yüzde 4-4,25 aralığına indirmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi.

İşsizlik oranının düşük kalmaya devam etse de yükseliş gösterdiğini belirten Powell, istihdam artışlarının yavaşladığını ve istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin arttığını söyledi.

Powell, istihdam artışındaki yavaşlamanın önemli bir kısmının daha düşük göç ve daha düşük iş gücüne katılım nedeniyle iş gücü artışındaki gerilemeyi yansıtıyor olabileceğini, yine de iş gücü talebinin zayıfladığını ve son dönemdeki istihdam yaratma hızının işsizlik oranını sabit tutmak için gerekli olan “başa baş” seviyesinin altında göründüğünü anlattı.

Ücret artışının da yavaşlamaya devam etse de hala enflasyonun üzerinde seyrettiğine işaret eden Powell, “Genel olarak, hem iş gücü arzında hem de talebinde belirgin bir yavaşlama yaşanması olağan dışı bir durum. Daha az dinamik ve bir miktar zayıflamış bu iş gücü piyasasında, istihdama yönelik aşağı yönlü riskler artmış görünüyor.” dedi.

TARİFE ELEŞTİRİSİ

Powell, enflasyonun ise son dönemde hızlandığını ve bir miktar yüksek seyretmeye devam ettiğini belirtti.

Fed Başkanı Powell, hizmet sektöründe ise dezenflasyonun devam ettiğinin görüldüğünü aktardı.

Kısa vadeli enflasyon beklentilerinin bu yıl boyunca tarifelerle ilgili haberler doğrultusunda hem piyasa hem de anket bazlı göstergelerde yansıtıldığı şekilde genel olarak yükseldiğini belirten Powell, uzun vadeli beklentilerin çoğunun ise hala yüzde 2’lik enflasyon hedefiyle uyumlu kalmaya devam ettiğini kaydetti.

“TÜKETİCİ HARCAMALARINDA YAVAŞLAMA VAR” 

Powell, son göstergelerin ekonomik faaliyetteki büyümenin de ılımlı hale geldiğini gösterdiğini belirterek, “​​​​​​​​Büyümedeki yavaşlama büyük ölçüde tüketici harcamalarındaki yavaşlamayı yansıtıyor” diye konuştu.

Hükümet politikalarındaki değişiklikler olmaya devam ettiğini belirten Powell, bunların ekonomi üzerindeki etkilerinin belirsizliğini koruduğunu ifade etti.

Powell, “Yüksek tarifeler bazı mal kategorilerinde fiyatları yukarı çekmeye başladı, ancak bunların ekonomik faaliyet ve enflasyon üzerindeki genel etkileri henüz belli değil” dedi.

Makul bir temel senaryonun tarifelerin enflasyon üzerindeki etkilerinin nispeten kısa süreli olacağı yani tek seferlik bir fiyat artışı yaşanacağı yönünde olduğunu belirten Powell, ancak enflasyonist etkilerin daha kalıcı olma ihtimalinin de bulunduğunu, bunun değerlendirilip yönetilmesi gereken bir risk olduğunu aktardı.

“KISA VADEDE ENFLASYON RİSKLERİ YUKARI YÖNLÜ”

Powell, “Kısa vadede, enflasyon riskleri yukarı yönlü, istihdam riskleri ise aşağı yönlü, bu zorlu bir durum.” dedi.

İstihdama yönelik aşağı yönlü risklerin artmasıyla risk dengesinin değiştiğini belirten Powell, “Bu doğrultuda, bu toplantıda daha nötr bir politika duruşuna doğru bir adım daha atmanın uygun olduğuna karar verdik” diye konuştu.

Powell, Banka’nın bugünkü kararıyla olası ekonomik gelişmelere zamanında yanıt vermek için iyi bir konumda olmaya devam ettiğini ifade etti.

⁠”POLİTİKADA HIZLI DEĞİŞİKLİK GEREKTİĞİNİ HİSSETMİYORUM”

Yıl boyunca iş gücü piyasasının sağlam durumda olması dolayısıyla para politikasını kısıtlayıcı bir seviyede tutabildiklerini işaret eden Powell, risk dengesinin enflasyondan istihdama doğru kaydığını ifade etti.

Powell, 25 baz puanın üzerinde bir faiz indiriminin hangi koşullar altında gerekeceğine yönelik soru üzerine, “Bugün 50 baz puanlık bir indirim için hiç de yaygın bir destek yoktu” dedi.

Son 5 yılda büyük faiz artışları ve büyük faiz indirimleri yaptıklarını anımsatan Powell, bunun politikanın hızlı şekilde yeni bir noktaya taşınması gerektiğinde yapıldığını, ancak şu anda böyle bir durum hissetmediğini dile getirdi.

Powell, “Bu yıl şimdiye kadarki politikamızın doğru olduğunu düşünüyorum. Gümrük vergileri, enflasyon ve iş gücü piyasasının nasıl gelişeceğini bekleyip görmekle doğru bir karar verdik. Şu anda, istihdam yaratımındaki düşüş ve iş gücü piyasasındaki diğer zayıflama belirtilerine tepki gösteriyoruz” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Emlak Katılım Tasarruf Finansman şirketi mesai günleri ve saatleri belli oldu

Yayımlandı

üzerinde

Finansman tutarı ve bütçeye uygun aylık taksit miktarı belirlenir. Katılımcılar sisteme sadece organizasyon ücreti adıyla katılım bedeli ödeyerek dahil olur. Katılımcılar, teslimat tarihi geldiğinde kredi çekmeden, faiz ödemeden ev, araç ya da çatılı iş yeri sahibi olur.

BANKA KREDİSİNDEN FARKI NE?

Faiz ya da vade farkı gibi yöntemler bu modelde uygulanmaz. Tutarı belirlenen ev, araç ve çatılı iş yeri alımı için anapara üzerinden taksitlerle ödeme imkanı sunulur. Peşinatlı ve peşinatsız seçeneklerle katılımcılar kira öder gibi ev sahibi olabilir.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Piyasaların gözü Powell’ın açıklamalarında: ABD Merkez Bankası (FED) faiz kararı saat kaçta açıklanacak?

Yayımlandı

üzerinde

İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Batuhan Tufaner, Fed’in faiz konusunda bir “açmazla” karşı karşıya olduğunu söyledi.

Gümrük tarifelerinin etkilerine yönelik belirsizliklerin Fed’in temkinli duruşunun en önemli nedeni olduğunu ifade eden Tufaner, işsizlik maaşı başvurularının da yüksek seviyelere tırmandığını ifade etti.

Tufaner, ABD Başkanı Donald Trump’ın faiz indirimi baskısının da bir diğer etken olarak ön plana çıktığını kaydederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Tüm bu gelişmeler bağlamında Fed’in yarın 25 baz puanlık bir indirime gitmesi oldukça olası görünüyor. Piyasalar açısından bakıldığında, kripto paralar faiz indirim sürecini bekliyordu. Olası bir faiz indiriminde kripto paralar pozitif yönde etkilenecektir. Ancak, bu süreçte jeopolitik gelişmeler de etkili olacaktır. Fed’in parasal gevşeme döngüsüne girmesi alternatif yatırım aracı yatırımcıları açısından bir süredir bekleniyordu. Ancak, bu beklentinin bir kısmı halihazırda satın alınmış durumda. Dolayısıyla, faiz kararının bir defalık mı yoksa döngü şeklinde mi olacağı kripto paralar açısından önemli olacaktır.”

Kısa vadede, başta faiz kararları olmak üzere, makroekonomik faktörlerin kripto para birimlerini önemli ölçüde etkileyeceğini belirten Tufaner, orta vadede ABD’nin yapacağı stabil coin ve tokenize edilmiş menkul kıymet düzenlemelerinin kripto para piyasasının geleceği açısından büyük önem taşıdığının altını çizdi.

Türkiye’de de 2. faz çalışmalarının devam ettiği dijital paralara geçiş sürecinin de beklendiğini anlatan Tufaner, “Regülasyonlar ve dijital para kullanımı yaygınlaştıkça kripto varlıklara para girişinin hızlanacağını ifade edebiliriz.” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar