Gündem
27 Bin Mahkûmun Gözü Meclis’te: Yeni İnfaz Düzenlemesinin Ayrıntıları ve Beklentiler

TBMM’DE BU HAFTA SECIM KANUNU TEKLIFININ GORUSMELERINE BASLANACAK. FOTO-ANKARA-DHA -ARSIV
Açıklama:
“Cezaevlerindeki 27 bin mahkûmun umutla beklediği infaz düzenlemesi nihayet TBMM’de. Bu haberimizde, cezaevi doluluk oranlarından 90 bin kişiye ulaşması beklenen tahliye düzenlemelerine kadar tüm detayları, gelişmeleri ve muhalefet-siyasi cephe tartışmalarını ele alıyoruz.”
Giriş
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye genelindeki ceza infaz kurumlarının toplam kapasitesi 299.940 iken, tutuklu ve hükümlü sayısı Şubat 2025 itibarıyla 384.216 kişiye ulaşmış durumda. Bu durum, kapasitenin yaklaşık 84.276 kişi üzerinde bir yoğunluğa işaret etmektedir Dolayısıyla, mevcut yasama dönemi içinde TBMM’ye sunulan yeni infaz düzenlemesi, 27 bin mahkûmun başta umutla takip ettiği en kritik düzenlemelerden biridir.
Cezaevi Kapasite Sorunu ve 27 Bin Mahkûmun Durumu
-
Doluluk Oranları:
395 ceza infaz kurumundan oluşan sistemde, toplam kapasite 299.940 kişi iken, tutuklu ve hükümlü sayısı 384.216’yı bulmaktadır. Bu da cezaevlerinin ortalama %128 doluluk oranı ile çalıştığını göstermektedir . -
27 Bin Mahkûmun Beklentisi:
İncelenen kaynaklara göre, mevcut infaz düzenlemesinden doğrudan faydalanması beklenen hükümlü sayısının yaklaşık 27 bin civarında olduğu belirtilmektedir. Bu gruptaki mahkûmlar, ceza sürelerinin yarısını (koşullu salıverme oranı %50 olarak güncellendiğinde) tamamlamış pek çok suç tanımına dâhil olmayan hükümlülerden oluşmaktadır
Yeni İnfaz Düzenlemesinin Temel Maddeleri
-
Koşullu Salıverme Oranının İndirilmesi:
-
Eski Düzen: Koşullu salıverme oranı kural olarak suç tipine göre %67 veya %75 olarak uygulanıyordu.
-
Yeni Düzen: Koşullu salıverme oranı, “ağırlaştırılmış müebbet hapis”te geçen süreleri etkilemeksizin, genel olarak %50’ye (yarı oran) indirilmiştir .
-
Bu değişiklikle, yaklaşık 27 bin hükümlünün yarısını tamamladığı cezalarından tahliye edilebileceği öngörülmektedir.
-
-
Denetimli Serbestlik Süresinin Uzatılması:
-
Eski Düzen: Denetimli serbestlik süresi tüm suçlular için sabit 1 yıl olarak uygulanıyordu.
-
Yeni Düzen: Denetimli serbestlik süresi, “koşullu salıverme esas alınan sürenin %20’si” şeklinde (cezanın %40’ı infaz kurumunda kalmak şartı) ve ayrıca geçici olarak 3 yıla kadar uzatılarak esnek hale getirilmiş
-
-
İnfaz Hakimliği Kurulması ve Yetkileri:
-
Her il merkezinde (ve yoğunluğa bağlı bazı ilçelerde) infaz hakimlikleri kurulacak. Böylece, infaz-mahkûm arasındaki hukukî süreçler hızlandırılacak ve şikâyet mekanizmaları güçlendirilecektir .
-
İnfaz hakimleri; Cumhuriyet savcısının ceza infaz kararlarına yönelik şikâyetleri incelemekle yükümlü olacak ve “ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin tüm kararları” alabilecek.
-
-
Salgın ve Olağanüstü Durum Mağduriyetleri İçin Muafiyetler:
-
Salgın veya doğal afet sebebiyle izin dönemine dönemeyen hükümlülere ek cezai yaptırım uygulanmayacak. Bu hüküm, 2020’deki COVID-19 salgın tecrübelerine atıfta bulunarak genişletilmiştir .
-
-
Kapsam Dışında Tutulan Suçlar:
-
Terör suçları, ağırlaştırılmış kasten öldürme, cinsel saldırı, uyuşturucu ticareti, devlete ait istihbarat suçları gibi bazı suç tipleri koşullu salıverme kapsamı dışında bırakılmıştır .
-
Bu kapsam dışı tutma, toplum vicdanını korumak ve mağdur haklarını gözetmek amacıyla zikredilmiş; muhalefet partileri, “örtülü af” eleştirileri yapmış, teklifin kapsamının darlığını ve hukukun üstünlüğü açısından risklerini dile getirmiştir.
-
Beklenen Etki: 90 Bin Kişiye Tahliye Yolunun Açılması
-
Genel İnceleme:
İnfaz düzenlemesi teklifinde, toplam 90 bin hükümlünün çeşitli maddeler ile tahliye edilmesi veya cezalarının belirli kısımlarını evlerinde veya açık cezaevlerinde çekmesi öngörülmektedir . -
27 Bin Mahkûmun Özel Kriterleri:
-
İncelenen kaynaklara göre, “suçun basit işlenişi” veya “cezanın yarısını infaz kurumunda geçirmiş olma” gibi şartları sağlayan 27 bin mahkûm, en kısa sürede (Meclis onayından sonra) cezaevinden çıkabilecek.
-
Bu grubun içinde; miktarları nispeten düşük olan hırsızlık, karşılıksız yararlanma, ruhsatsız silah taşıma, ormanlık alan ihlali gibi “suç tipleri” yer almaktadır.
-
Örneğin, “basit yaralama” gibi cezası 2 yılın altında kalan suçlarda hükümlüler, 1 yılını infazda geçirmişse, kalan kısmı denetimli serbestlik kapsamında evde tamamlayabilecek.
-
Siyasi Tartışmalar ve Muhalefet Eleştirileri
-
Muhalefetin Endişeleri:
-
CHP ve HDP gibi partiler, infaz düzenlemesinin “örtülü af” niteliğinde olduğunu, mağdur haklarının göz ardı edildiğini ve toplumsal barışı zedeleyeceğini dile getirmektedir .
-
Özellikle “cinsel saldırı” ve “kadına şiddet” kapsamındaki hükümlülerin düzenlemeden faydalanmayacağı belirtilse de, muhalefet, uygulamada suiistimaller yaşanabileceğini vurgulamaktadır.
-
-
Hükûmetin Savunması:
-
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, “düzenlemenin toplumsal vicdana uygun” olduğunu, “af değil, infaz iyileştirmesi” olduğunu, mağdur hakları gözetilerek düzenleme yapıldığını savunmuştur
-
“Mahkûmların topluma hazırlanması, mesleki eğitim, psikolojik destek ve aile bağlarının güçlendirilmesi” amacıyla infaz sistemindeki ıslah odaklı değişikliklerin kurgulandığı ifade edilmiştir .
-
27 Bin Mahkûmun Süreç Takibi
-
TBMM Genel Kurulu Onayı:
-
İnfaz düzenlemesi, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildikten sonra Genel Kurul’a sevkedildi. 14 Nisan 2025 tarihinde yapılan oylamada, teklif 140’e karşı 350 oyla yasalaşma aşamasını geçti
-
27 bin mahkûm grubunun bir kısmı, “koşullu salıverme” düzenlemesi ile, 1 Mayıs 2025 itibarıyla cezaevinden serbest bırakılacak.
-
-
Resmî Gazete ve Cumhurbaşkanı Onayı:
-
TBMM’den geçen karar, Resmî Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek. Cumhurbaşkanı onayı beklenen son adım olarak kalıyor.
-
-
Uygulama ve İnfaz Hakimliği Kararları:
-
İnfaz hakimlikleri, hangi hükümlülerin 27 bin kontenjanından yararlanacağını tek tek belirleyecek.
-
Her mahkumun, “iyi hal” kriteri, ceza süresinin geri kalan kısmı, ailevi durumu ve suç tipine göre değerlendirme yapılacak.
-
Bu sürecin Haziran 2025’e kadar tamamlanması ve çözümlerin infaz kurumlarına iletilmesi planlanıyor.
-
Cezaevi Koşullarının Göstergesi ve Toplumsal Tepkiler
-
Hapishane Ortamı ve İnsan Hakları İhlalleri:
-
Antalya, Bursa, İzmir gibi büyükşehirlerdeki cezaevlerinde yatak, hijyen, sağlık hakkı gibi temel ihtiyaçlar eksikliği raporları meclis gündemine getirildi. CHP’li milletvekillerinin soru önergelerinde, “mahkûmların yatak-altı vardiya sistemiyle uyuduğu, hijyenik olmayan koşullarda kaldığı ve temel sağlık hizmetlerine erişimde zorluk çektiği” vurgulanmıştır .
-
-
Toplumun Tutumu:
-
Bazı sivil toplum kuruluşları, cezaevlerindeki aşırı doluluk oranını insanî bir ulusal sorun olarak değerlendiriyor ve meclisin bir an önce “kalıcı ıslah ve cezaevleri reformu” çalışmalarını tamamlamasını talep ediyor.
-
Ayrıca, eski hükümlü dernekleri “Af Değil, Adil Bir İnfaz Sistemi” kampanyaları düzenleyerek, sadece tahliye odaklı değil, ıslah ve topluma yeniden entegrasyon boyutunun da güçlendirilmesini istiyor.
-
Sonuç ve Beklentiler
27 bin mahkûmun gözü şu anda TBMM’de. Özellikle cezaevindeki kötü koşullar, aşırı doluluk oranı ve Covid-19 gibi salgın deneyimleri, infaz sisteminde radikal değişiklik taleplerini güçlendirdi. Yeni düzenleme ile:
-
Yaklaşık 90 bin mahkûmun çeşitli şekillerde tahliye edilmesi bekleniyor.
-
Bu gruptan 27 bin kişi, “yarı oran koşullu salıverme” kriterini sağlayarak en kısa sürede serbest bırakılacak.
-
Denetimli serbestlik ve infaz hakimlikleri, ıslah odaklı uygulamalarla mahkûmların topluma yeniden hazırlanmasını hedefliyor.
Kritik nokta, kapsam dışı tutulan suç tiplerinin belirginliği ve “af olmadığını, infaz sistemi iyileştirmesi” olduğunu vurgulayan hükûmet ile, “örtülü af” endişesi taşıyan muhalefet arasındaki argüman çarpışmasıdır. Bu tartışma süreci, kamuoyunda da yoğun şekilde izlendiği için, uygulama aşamasındaki şeffaflık ve hukukî prosedürlerin eksiksiz takip edilmesi en büyük beklenti olarak öne çıkıyor.
27 bin mahkûmun akıbeti, yeni infaz düzenlemesinin Resmî Gazete’de yayımlanmasının ardından netlik kazanacak ve Haziran 2025 itibarıyla topluma yeniden entegrasyon süreçleri hız kazanacaktır.
Gündem
Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesi’nde Dehşet: Doktor ve Güvenlik Görevlisine Bıçaklı Saldırı
Açıklaması
30 Temmuz 2025 akşamı Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde psikolojik sorunları olduğu belirtilen bir kişinin düzenlediği bıçaklı saldırıda doktor ve güvenlik görevlisi yaralandı. Şüpheli kısa sürede yakalandı ve adli işlem başlatıldı.
Olayın Genel Görünümü
30 Temmuz 2025 günü saat 18.00 sularında, Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesindeki Balıklıgöl Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne giren İbrahim Halil K. isimli şüpheli, öncelikle girişte görevli güvenlik görevlisi Harun Polat’a, ardından doktor İsmail Aydoğdu’ya bıçaklı saldırıda bulundu. Olay anı hastanenin güvenlik kameralarına yansıdı.
Saldırının Seyri
İddialara göre psikolojik sorunları bulunduğu belirtilen İbrahim Halil K., elindeki bıçakla önce güvenlik görevlisi Harun Polat’ı boğazından yaraladı. Güvenlik görevlisinin yardım çağrısı üzerine acil serviste görevli doktor İsmail Aydoğdu da şüpheli tarafından karın bölgesinden bıçaklandı. Saldırganın hastane içerisinde kısa süreli kaosa yol açtığı öğrenildi.
Yaralıların Tedavi Süreci
Yaralanan Harun Polat ve Dr. İsmail Aydoğdu’ya ilk müdahale Balıklıgöl Devlet Hastanesi’nde yapıldıktan sonra, ağır yaralı güvenlik görevlisi ile doktor, Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilerek tedavi altına alındı. Polat’ın sağlık durumunun kritik olduğu, Aydoğdu’nun ise genel durumunun stabil seyrettiği bildirildi.
Şüphelinin Yakalanması ve Adli Süreç
Olay yerine sevk edilen polis ekipleri, güvenlik görevlileri ile iş birliğiyle saldırganı etkisiz hale getirerek suç aleti bıçakla birlikte kısa sürede gözaltına aldı. Şüpheli İ.H.K. hakkında adli ve idari soruşturma başlatıldı.
Resmi Açıklamalar
Şanlıurfa Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada; “Bugün saat 18.00 sıralarında Balıklıgöl Devlet Hastanesi Acil Servisinde bir şahıs önce özel güvenlik görevlimize, daha sonra da bir doktorumuza saldırıp kesici aletle yaralamıştır. Emniyet Müdürlüğümüz tarafından yapılan çalışma sonucunda şüpheli çok kısa sürede yakalanmış, adli ve idari inceleme başlatılmıştır.” denildi. Sağlık Müdürlüğü de kentteki tüm sağlık camiasına geçmiş olsun dileklerini iletti.
Yetkililerin ve Milletvekili Ziyareti
Olayın ardından AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Hikmet Başak, yaralı doktor ve güvenlik görevlisini tedavi gördükleri Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti. Milletvekili Başak, “Hastanelerimizde sağlık çalışanlarımıza ve güvenlik görevlilerimize yönelik şiddeti kınıyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.” açıklamasında bulundu.
Gündem
“Doğu Akdeniz’in Gizli Planı: İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın Kuzey Kıbrıs Hamlesi Ne Anlama Geliyor?”
Açıklaması:
27 Ağustos 2025 tarihli bu detaylı makalede, İsrail gazetesi Israel Hayom’un Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ı kuzeydeki Türk kontrolündeki bölgeyi kurtarma harekâtına davet etme çağrısı, Kuzey Kıbrıs’taki Türkiye’nin askeri gücü ve bölgesel jeopolitik yansımaları ele alınıyor.
Haber Özeti
29 Temmuz 2025’te yayımlanan bir makalede, İsrail’in en yüksek tirajlı gazetesi Israel Hayom, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ı “Kuzey Kıbrıs’ın kurtarılmasına yardımcı olmaya” çağırdı ve “Kuzey Kıbrıs da bir İsrail meselesidir” ifadesini kullandı. Gazete, Kuzey Kıbrıs’tan kaynaklanan kritik bir tehdit durumu oluştuğunda, İsrail’in stratejik duruşunu değiştirerek bölgeyi kurtarma planı hazırlaması gerektiğini savunuyor .
Stratejik Çağrı: Koordinasyon ve Harekât Planı
-
Koordinasyon Teklifi: Israel Hayom yazarı Shay Gal, İsrail’in Yunanistan ve Güney Kıbrıs’la ortak tatbikatlar ve istihbarat paylaşımı yoluyla olası bir müdahale planı geliştirmesi gerektiğini belirtiyor .
-
Harekât Senaryosu: Tehdit seviyesi kritik noktaya ulaşırsa, hava ve deniz askerî unsurlarının hızlı konuşlandırılması öngörülüyor. Buna, Doğu Akdeniz’de faaliyet gösteren denizaltılar ve hava kuvvetleri destek uçakları da dahil.
-
Uluslararası Hukuk ve İzinler: Resmî müdahale için Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın desteği, hem lojistik hem de hava sahası izni açısından kilit konumda.
Kuzey Kıbrıs’ta Türk Askeri Varlığı
Kuzey Kıbrıs’ta, Türkiye’nin “Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı” çatısı altında yaklaşık iki mekanize piyade tümeni ve destek birliklerinden oluşan büyük bir askeri güç konuşlu.
-
Komuta Yapısı: Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı, bağımsız bir komutanlık olarak faaliyet gösteriyor
-
Ana Birlikler: 14. Zırhlı Tugay (Tunç Kışlası) başta, M48A5T serisi ve M60 tanklarıyla donatılmış iki tank taburu, zırhlı piyade, hava savunma ve mühimmat destek birimlerinden oluşuyor .
-
Yasal Statü ve Uluslararası Tepkiler: KKTC’deki Türk askerî varlığı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarında “işgal gücü” olarak tanımlanıyor. Uluslararası toplum tarafından yalnızca Türkiye tarafından tanınan KKTC, bu askeri yapı üzerinden Ankara’ya bağımlı bir konumda .
Bölgesel Jeopolitik Etkiler
-
Türkiye-Yunanistan Rekabeti: Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları ve deniz yetki alanları, büyük güçlerin de dahil olduğu karmaşık bir rekabeti körüklüyor.
-
Güney Kıbrıs’ın Rolü: AB üyesi olan Güney Kıbrıs, İsrail’le doğal gaz ve savunma iş birliğini derinleştirerek bölgesel koordinasyonun merkezlerinden biri haline geldi.
-
ABD ve NATO Dinamikleri: ABD’nin Doğu Akdeniz’deki stratejik çıkarları, ittifak içi dengeyi etkiliyor; Yunanistan-İsrail yakınlaşması ve Türkiye’nin denge arayışları ön plana çıkıyor.
Sonuç: Ne Beklenmeli?
-
Olası Tatbikatlar: İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs arasında yeni ortak tatbikat ve operasyon planlamaları hız kazanabilir.
-
Diplomatik Adımlar: Ankara’nın tepkisi sert olacak; diplomatik temaslar ve karşı hamleler kaçınılmaz.
-
Güvenlik Riskleri: Bölgedeki askeri hareketlilik sivil güvenliği tehdit edebilir, deniz ticareti ve enerji nakliyesi risk altında kalabilir.
Gündem
Ankara Mamak’ta Otluk Yangını Dehşeti: 8 Gecekondu Kullanılamaz Hale Geldi
Açıklaması
Ankara’nın Mamak ilçesinde otluk alanda başlayan ve rüzgârın etkisiyle hızla yayılan yangında 8 gecekondunun tamamen kullanılamaz hale gelmesi bölge halkını zor durumda bıraktı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi, yerel yönetim desteği ve yapılması gerekenler hakkında detaylı bilgi.
1. Olayın Özeti
30 Temmuz 2025 Çarşamba günü saat 15:30 civarında Ankara’nın Mamak ilçesi Mutlu Mahallesi 702/2. Sokak yakınlarında bulunan otluk alanda yangın çıktı. Rüzgârın etkisiyle kısa sürede büyüyen alevler, çevredeki 8 gecekonduyu tamamen sararak kullanılamaz hale getirdi. Can kaybı yaşanmazken, maddi zarar büyük boyutta gerçekleşti .
2. Yangının Başlangıç Noktası ve Yayılma Hızı
-
Çıkış Noktası: Mutlu Mahallesi’ndeki kuru otluk alan.
-
Büyüme Hızı: Rüzgârın şiddeti nedeniyle yangın dakikalar içinde yerleşim alanına ulaştı.
-
Olası Sebepler: Henüz net belirleme yapılmadı; elektrik kontağı veya sigara izmariti ihtimali araştırılıyor .
3. İtfaiye ve Acil Birimlerin Müdahalesi
-
Müdahale Süresi: İhbarın ardından ekipler 10 dakika içinde bölgeye ulaştı.
-
Kullanılan Kaynaklar: 5 itfaiye aracı, 2 su tankeri ve 20 personel.
-
Zorluklar: Kuvvetli rüzgâr ve kuru otların yarattığı ekstra yük, söndürme çalışmalarını güçleştirdi.
-
Kontrol Altına Alma: 1.5 saatlik yoğun müdahale sonunda alevler durduruldu .
4. Bölge Halkının Durumu
-
Evsiz Kalan Aileler: 8 gecekonduda yaşayan toplam 32 kişi geçici barınmaya muhtaç.
-
Sağlık Durumu: Yangın sırasında kaçan aile fertlerinde hafif panik atak ve dumandan etkilenenler tedavi altına alındı, ciddi yaralanma olmadı.
-
Gönüllü Dayanışma: Mahalle muhtarı ve çevre sakinleri, su ve temel gıda desteği sağlamak için seferber oldu.
5. Maddi Hasar ve Gecekonduların Durumu
-
Kullanılamaz Konut Sayısı: 8 gecekondu.
-
Hasarın Boyutu: Çatı ve iç donanım tamamen yandı; duvarlarda ısıdan kaynaklı çatlamalar oluştu.
-
Sigorta Durumu: Gecekonduların çoğu sigortasız olması nedeniyle tamirat masrafları ailelerin omzunda kalacak.
6. Yerel Yönetim ve STK’ların Destek Çalışmaları
-
Belediye: Geçici barınma merkezleri kurarak mağdurlara yatak, battaniye ve gıda yardımında bulundu.
-
Valilik: Ailelere kira yardımı ve temel ev eşyası temini sözü verdi.
-
STK’lar: Kızılay ve AKUT gibi kuruluşlar, psikososyal destek ve moloz temizleme çalışmalarında rol alıyor.
7. Uzman Görüşleri ve Geleceğe Yönelik Öneriler
-
Yangın Uzmanları: Otluk ve kuru bitki örtüsünün yerleşim alanlarından uzak tutulması, mevsimsel bakımın önemi vurgulanıyor.
-
Risk Azaltma: Erken ihbar sistemlerinin geliştirilmesi, mahalle bazlı eğitim ve tatbikatların düzenlenmesi.
-
Çevre Düzenlemesi: Yeşil kuşaklar oluşturarak yangın hattının yerleşimden ayrıştırılması öneriliyor.
8. Sonuç ve Takip
Ankara Mamak’taki bu üzücü yangın olayı, altyapı yetersizlikleri ve acil durum yönetim eksikliklerine dikkat çekti. Hem yerel yönetim hem de halka düşen görevleri hatırlatarak, benzer felaketlerin önüne geçmek için proaktif adımlar atılması kritik önem taşıyor.
Güncel gelişmeler ve yardım kampanyaları için takipte kalın.
-
Gündem3 gün önce
MOSSAD İddiası ve Bursa Yangınında Sabotaj Şüphesi: Gerçek Ne?
-
Politika1 hafta önce
Ahmed Şara’ya 7 Ayda 3 Suikast Girişimi: Her Defasında Türk İstihbaratı Devredeydi
-
Gündem1 hafta önce
Etçil Dev Çekirge Şaşırtıyor: Batman’da 20 cm’lik “Etcanavarı” Görüntülendi
-
Ekonomi1 hafta önce
WSJ: Türkiye, IDEF 2025’te 5,6 Milyar Dolarlık Eurofighter Typhoon Ön Anlaşmasını Duyurabilir
-
Gündem6 gün önce
Son Dakika: Bilecik, Sakarya ve Eskişehir’de Çiftçiler Alevleri Durdurmak İçin Traktörleriyle Çukur Kazıyor
-
Gündem1 hafta önce
Konya’da “Yanlış Adres” Cinayetinde Sır Perdesi Aralandı: Sanıklara 2’şer Kez Müebbet Hapis Cezası
-
Gündem1 hafta önce
Netanyahu’ya Roketatarla Suikast Girişimi Son Anda Engellendi
-
Gündem4 gün önce
İstanbul’da Haraç Şebekesine Ağır Darbe: Ataşehir’de Oto Galeriye Kalaşnikoflu Dehşet