Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sağlık

Zeytinyağı hafızayı geliştirir mi? Yarım kaşığı yetiyor

Yayımlandı

üzerinde

Son bir araştırmaya göre, günlük sadece yarım yemek kaşığı zeytinyağı tüketmek hafızayı iyileştirebilir ve bilişsel gerileme riskini yüzde 28 oranında azaltabilir. Araştırma, nöroprotektif bileşikler açısından zengin olan sızma zeytinyağının beyin sağlığını korumak için önemli bir potansiyele sahip olduğunu öne sürüyor.

Son zamanlarda unutkanlık mı yaşıyorsunuz? Sık sık anahtarlarınızı veya gözlüklerinizi bulmaya mı çalışıyorsunuz? Hafızanız size küçük oyunlar oynuyor olabilir. Beyin işlevleriniz eskisi kadar keskin değilse, sızma zeytinyağı adı verilen harika bir hafıza güçlendiriciyi dahil etmeniz gerekir.

Genellikle mutfakta bulunan bu yağın sadece yarım çay kaşığını tüketmek hafızanızı ve beyin performansınızı önemli ölçüde iyileştirebilir. En sevdiğiniz salatalara, roti, khichdi veya dal’a her yediğinizde biraz gezdirmeyi deneyin ve vücudunuzu ve zihninizi beslemesine izin verin.

Yapılan araştırmalar günde sadece yarım yemek kaşığı zeytinyağı tüketmenin bilişsel gerileme riskini %28 oranında azaltabileceğini ortaya koydu. 92.383 katılımcıyla 28 yıl boyunca yürütülen araştırma, daha fazla zeytinyağı tüketen bireylerin nörodejeneratif rahatsızlıklar geliştirme olasılığının azaldığını buldu.

Çalışma, katılımcıların beslenme alışkanlıklarını analiz etmeye odaklandı ve özellikle 12 aylık dönemlerde yemek pişirme ve öğünlerde yağ ve yağ tüketimlerini inceledi. Çalışmada, “Kalp sağlığının ötesinde, bulgular bilişsel sağlık için zeytinyağı ve diğer bitkisel yağları seçme konusundaki mevcut diyet önerilerini genişletiyor” denildi.

Araştırmacılar zeytinyağı alımını üç belirli tüketim kalıbıyla takip etti. Katılımcılara, son 12 ayda yemek pişirmede kullanılan veya yemeklere eklenen yağ ve yağ türleri dahil olmak üzere belirli yiyecekleri ne sıklıkla tükettikleri soruldu. Toplam zeytinyağı alımı, zeytinyağı tüketimiyle ilgili üç soruya verilen yanıtların toplanmasıyla belirlendi (yani, salata soslarında kullanılan zeytinyağı, yemeğe veya ekmeğe eklenen zeytinyağı ve evde fırınlama ve kızartma için kullanılan zeytinyağı). Bu araştırma, zeytinyağını beyin sağlığının iyileştirilmesiyle ilişkilendiren önceki bulgulara dayanmaktadır. Ekim 2023 tarihli bir çalışma, zeytinyağının nöroprotektif özellikleri aracılığıyla bilişsel işlevi geliştirme potansiyelini belirlemiştir. Sızma zeytinyağı çok sayıda sağlık yararı sağlayan oleuropein-aglikon adı verilen bir bileşik içerir.

‘ndaki fenolik bileşikler, oksijen metabolizması sırasında oluşan serbest radikallerin neden olduğu oksidatif hasardan hücreleri korur, önceki çalışma açıklıyor.

Daha önceki bazı araştırmalar farklı sonuçlar göstermiş olsa da, bu son kapsamlı çalışma, zeytinyağı tüketiminin bilişsel sağlığı olumlu yönde etkilediğini güçlü bir şekilde öne sürüyor. Bulgular, yaygın mutfak malzemelerinin düzenli tüketim yoluyla beyin sağlığını korumada önemli bir rol oynayabileceğini göstermektedir.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

Akneye Karşı Devrim: mRNA Aşısı ile Sivilce Tedavisinde Yeni Dönem

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:

Sanofi öncülüğünde geliştirilen mRNA tabanlı akne aşısı, Cutibacterium acnes’in patojenik suşlarını hedefleyerek uzun süreli korunma ve azaltılmış yan etki profili vaat ediyor. Klinik Faz I/II sonuçları ve geleceğe dair öngörüler burada.

Bu makalede, aknenin (sivilcenin) temel nedenlerinden biri olan Cutibacterium acnes bakterisinin patojenik suşlarına karşı geliştirilen ilk mRNA temelli aşı çalışmaları ele alınacaktır. Sanofi’nin öncülüğünde Nisan 2024’te başlayan Faz I/II klinik denemeleri, 18–45 yaş arası orta ve şiddetli akne hastalarında güvenlik, etkinlik ve immünojenisiteyi değerlendirmeyi amaçlamaktadır . Bu yaklaşım, mevcut antibiyotik ve retinoid tedavilerinin ötesinde, uzun süreli korunma potansiyeli sunarak aknede devrim yaratma vaadi taşımaktadır

Giriş

Akne vulgaris, ergenlik çağından yetişkinliğe kadar %70–95 oranında görülen kronik bir deri hastalığıdır . Mevcut tedaviler genellikle iltihabı ve sebum üretimini azaltmaya odaklanırken; uzun dönem kullanımda cilt kuruluğu, hormonal dengesizlik ve antibiyotik direnci gibi yan etkiler doğurabilmektedir . Bu zorluklar, patojenik C. acnes suşlarını hedef alan yenilikçi bir aşı yaklaşımını gündeme getirmiştir.

mRNA Aşı Teknolojisinin Temelleri

mRNA aşıları, vücut hücrelerine belirli bir proteinin sentezlenmesi için genetik talimat gönderir ve böylece bağışıklık sistemini eğitir Akne aşısında ise hedef, C. acnes’in virülans faktörlerini kodlayan mRNA’nın vücuda verilmesiyle bu bakteriye özgü antikor yanıtı oluşturmaktır  Bu yöntem, bakterinin sağlıklıda bulunan suşları etkilemeden sadece patojenik suşlara karşı spesifik yanıt geliştirilmesini sağlar .

Klinik Denemeler ve Faz I/II Çalışması

  • Başlangıç ve Katılımcılar: Klinik çalışmanın başlangıç tarihi Nisan 5, 2024 olup; 18–45 yaş arası, orta ve şiddetli yüz aknesi olan 260 katılımcı hedeflenmiştir .

  • Dizayn: Üç farklı doz seviyesinde intramüsküler enjeksiyon; plasebo kontrollü, çift kör dizayn .

  • Amaçlar: Birincil hedefler güvenlik ve tolere edilebilirlik; ikincil hedefler ise lezyon sayısındaki azalma ve immün yanıt ölçümleridir .

  • Beklenen Süre: Deneme Şubat 2026’ya kadar devam edecek şekilde planlanmıştır .

Mevcut Tedavilere Göre Avantajlar

  1. Hedefe Özgü Bağışıklık: Yalnızca C. acnes’in patojenik enzim varyantlarına yönelik antijen sunumu sayesinde yan etki profili daralır .

  2. Antibiyotik Direncini Azaltma: Sistemik antibiyotik kullanım ihtiyacının düşmesi, direnç gelişimini yavaşlatabilir

  3. Uzun Süreli Koruma: Geleneksel tedavilerin aksine birkaç doz sonrası aylar hatta yıllar boyu koruma potansiyeli söz konusudur .

Gelecek Perspektifi

Sanofi, ORI-001 gibi rekombinant protein aşı adaylarını da içeren portföyünü mRNA platformuyla genişletiyor . Faz III çalışmaları için doz seçimi ve rejimi optimize edildikten sonra 2027–2028 döneminde onay başvuruları planlanıyor . Ayrıca, daha hafif akne vakalarını kapsayacak ek denemeler de gündemde .

Sonuç

mRNA tabanlı akne aşısı geliştirme çalışmaları, sivilce tedavisinde köklü bir değişim vaad ediyor. Klinik verilere bağlı olarak birkaç yıl içinde piyasaya sürülmesi halinde, aknenin hem fizyolojik hem psikososyal yükünü azaltarak milyonlarca hastaya umut kaynağı olacağı öngörülmektedir.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Araştırma ortaya koydu: Covid-19 aşısı kalp krizini artırdı mı?

Yayımlandı

üzerinde

“Kalp krizi vakaları arttı mı?” sorusuna uzmanından açıklama geldi.

Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Murat Sargın, son zamanlarda gündeme gelen erken yaşta vakalarının, gençlerde kalp krizinin arttığı anlamına gelmediğini söyledi.

Sargın, bununla ilgili veri olmadığını vurgulayarak, “10 yıl öncesine göre, ‘Gençlerde ciddi anlamda endişe verici oranda bir kalp hastalığı artışı var’ diyecek bir veri yok. Sadece bunların farkındalığı, insanların habere ulaşımı, bunları görmesi, duyması daha da arttığı için biraz daha çok gibi görünüyor.” dedi.

Türkiye’de, 25-45 arası genç nüfusun arttığını ve her üç kişiden birinin bu yaş grubunda olduğunu aktaran Sargın, dolayısıyla 10-20 yıl önceye göre bu sayıda da artış olduğunu dile getirdi.

“ENDİŞE VERİCİ VERİ YOK”

Nüfusla birlikte hastalıkların da arttığını aktaran Sargın, şöyle devam etti:

“Buna ek olarak bu nüfusun obezite, sigara kullanım oranı daha da artıyor. Eşlik eden risk faktörleri, tansiyon da artıyor. Ama bunların sonucunda henüz genç yaşta ölüm oranları direkt olarak arttı demek doğru değil. 10 yıl öncesine göre gençlerin çok daha risk altında olduğuna dair endişe verici bir veri yok. Dünya nüfusunun artmasıyla beraber obezite olan, sigara kullanan, tansiyon hastası olanlar da artıyor. Dolayısıyla bunlar kalp, kalple ilişkili ölümleri de artırıyor. Sonuçta toplam ölümlerin yarıya yakını, dünyanın her yerinde kalp damar hastalıkları yüzde 40 ila 50 oranında. Bu oran değişmiyor ama uzun vadede öyle bir trend var. Kalp hastalıklarına bağlı ölümler yükselme eğiliminde ama insan yaşının uzaması nedeniyle Alzheimer ve demans da artıyor mesela. Dolayısıyla bütün değerleri göz önünde tutarak, sadece kalp hastalıkları artıyor, diye düşünmeden değerlendirmek lazım.”

‘A BAĞLAMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Doç. Dr. Murat Sargın, kalp ve damar hastalıklarından ölümleri Covid-19’a bağlamanın mümkün olmadığını söyledi.

İngiltere’de, 46 milyon kişi üzerinde yapılan bir çalışmadan bahseden Sargın, “İngiltere’de, 46 milyon kişinin bütün verilerini inceleyen bir çalışma yayımlandı. Çalışmada Covid-19 aşısı olan kesimde hem kalp hem de damar hastalıklarına bağlı ölümlerin daha az olduğu ortaya koyuldu.

Bu çalışmanın daha uzun süreli sonuçları da gelecek. Bunun aksini gösteren ‘Covid-19 aşısı olmuş kişilerde kalp hastalığı daha fazla oluyor’ diye bir veri yok. Söylentilerle aşıya bağlı kalp hastalıkları artıyormuş gibi yansıtmak hiç bilimsel değil.

İngiltere’deki çalışma sonucuna göre, Covid-19 aşısı olan grupta aşı olmayan gruba göre hem pıhtı hem de kalp krizi, kalp damar hastalıkları çatısı altında bütün parametrelerde daha olumlu sonuçlar var.” ifadelerini kullandı.

Sargın, Türkiye’de de İngiltere’deki çalışmaya benzer çalışmaların yapıldığını ama henüz verilerin yayına dökülmediğini kaydetti.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Sırrı Süreyya Önder kimdir, sağlık durumu nasıl? DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in hayatı

Yayımlandı

üzerinde

Sırrı Süreyya Önder, 7 Temmuz 1962 yılında Adıyaman’da dünyaya geldi. Yönetmen, senarist, yapımcı, oyuncu, gazeteci ve siyasetçidir. DEM Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekilidir.

Yönetmenlik, senaristlik, oyunculuk, müzik yapımcılığı ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku (BDP’nin desteklediği bağımsızlar) saflarında katıldığı 2011 genel seçimlerinde, İstanbul 2. bölgeden milletvekili seçildi.

2014 yerel seçimlerinde HDP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı oldu, ancak kazanamadı. HDP saflarında katıldığı Haziran 2015 genel seçimlerinde ve Kasım 2015 genel seçimlerinde ise Ankara 1. bölgeden milletvekili seçildi.

TBMM 24. Dönem İstanbul, 25. Dönem ve 26. Dönem Ankara milletvekili olarak görev yaptı. 2023 Türkiye genel seçimlerinde DEM Parti’den 28. dönem İstanbul milletvekili seçildi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar