Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Eğlence

Bakan Yerlikaya, 9 Aralık’tan bu yana ülkesine dönen Suriyeli sayısını açıkladı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yaptığı açıklamada, “9 Aralık’tan bu yana 81 bin 576 Suriyeli kardeşimiz ülkesine döndü. 2017’den bu yana ise 821 bin 529 Suriyeli kardeşimiz vatanlarına gönüllü olarak geri dönüş yaptı.” ifadelerini kullandı.

Yayımlandı

üzerinde

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yaptığı açıklamada, “9 Aralık’tan bu yana 81 bin 576 Suriyeli kardeşimiz ülkesine döndü. 2017’den bu yana ise 821 bin 529 Suriyeli kardeşimiz vatanlarına gönüllü olarak geri dönüş yaptı.” ifadelerini kullandı.

Yerlikaya, Polis Müzesi Şehit Demet Sezen Konferans Salonu’nda düzenlenen 15. Göç Kurulu Toplantısı’ndaki konuşmasında, Göç Kurulunun gerçekleştirdiği çalışmaların önemine işaret ederek, bu toplantının hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

Göçün, bugünü ve yarını da etkileyen küresel konu olduğuna dikkati çeken Yerlikaya, Uluslararası Göç Örgütünün verilerine göre, dünya genelinde 281 milyonun üzerinde göçmen bulunduğunu söyledi.

Bakan Yerlikaya, “Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre ise 122 milyonu aşkın insan, ülkelerinde yaşanan zulüm, çatışma, şiddet, insan hakları ihlalleri ve kamu düzenini bozan olaylar nedeniyle zorla yerinden edilmiş durumda.” dedi.

“TÜRKİYE, GÖÇ YÖNETİMİNDE DÜNYAYA MODEL BİR ÜLKEDİR”

Her 67 kişiden birinin veya tüm dünya nüfusunun yüzde 1,5’inin yurtsuz bırakıldığını, köklerinden, ana vatanlarından koparıldığını aktaran Yerlikaya, “Uluslararası göçmen ve yerinden edilmiş göçmen sayısındaki artış, göç yönetiminin küresel öncelik haline geldiğinin en büyük göstergesi. Bu, aynı zamanda planlı, stratejik ve insan odaklı göç politikasının önemini ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı.

Bakan Yerlikaya, Türkiye’deki göçmenlerle ilgili şu bilgileri verdi:

“Ülkemizde toplam 4 milyon 121 bin 663 yasal kalan yabancı bulunuyor. Bunların 2 milyon 865 binini Suriyeliler, 1 milyon 66 binini ikamet izni olan yabancılar ve 190 binini uluslararası koruma altındaki yabancılar oluşturuyor. İçişleri Bakanlığı olarak göçün her boyutunu, bütüncül ve stratejik bakış açısıyla yönetiyoruz. Gönül rahatlığıyla ifade edebiliriz ki Türkiye, göç yönetiminde dünyaya model bir ülkedir. Göç yönetiminde temel ilkemiz, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, medeniyet değerlerimize bağlı, kamu düzeni ve güvenliğinden taviz vermeyen bir anlayıştır.”

Suriye iç savaşının, büyük acıların yanı sıra göç yönetiminde de büyük sınav olduğundan bahseden Yerlikaya, Türkiye’ye sığınan milyonlarca Suriyeliye kucak açtıklarını dile getirdi.

Yerlikaya, Türkiye’nin, en zor zamanlarında, en karanlık günlerinde Suriyelilere umut ışığı olduğuna işaret ederek, “Medeniyet değerlerimizden aldığımız ilhamla insanlık onurunu korumanın ne demek olduğunu tüm dünyaya gösterdik. Zorluklar ne kadar büyük olursa olsun, acılar ne kadar derin olursa olsun, adaleti, merhameti, insani değerleri vicdanın pusulası yaptık.” diye konuştu.

GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞINA YÖNELİK 7 BİN 871 OPERASYON

61 yıllık Baas rejiminin çöktüğünü anımsatan Yerlikaya, Suriye’deki zulmün tarihin karanlık sayfalarındaki yerini aldığını belirterek, şöyle devam etti:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde zalimin karşısında, mazlumun yanında durduk, tarihin doğru tarafında yer aldık. Suriye’nin özgürlüğüne kavuşmasıyla birlikte gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüşler hız kazandı. 9 Aralık’tan bu yana 81 bin 576 Suriyeli kardeşimiz gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli şekilde ülkesine döndü. 2017 yılından bu yana ise 821 bin 579 Suriyeli kardeşimiz vatanlarına gönüllü olarak geri dönüş yaptı. Geri dönüşlerin sağlıklı şekilde gerçekleşmesi, sürecin sorunsuz şekilde devam etmesi için gerekli destekleri sağlamayı sürdürüyoruz.”

Düzensiz göçle mücadelede Göç İdaresi Başkanlığının koordinasyonu ve kolluk kuvvetlerinin kararlı çalışmaları sonucu büyük başarılar sağlandığını bildiren Yerlikaya, 2024 yılında 142 bin 536 düzensiz göçmenin sınır dışı edildiğini kaydetti.

Göçmen kaçakçılığına yönelik 7 bin 871 operasyon düzenlendiğini aktaran Yerlikaya, bu operasyonlar sonucu 5 bin 164 kişinin tutuklandığını söyledi.

81 İLDE 270 MOBİL GÖÇ ARACI

Yerlikaya, Türkiye’de ve dünyada ilk olma özelliği taşıyan yeni birimleri hayata geçirerek hızlı ve etkin sınır dışı mekanizması kurduklarını dile getirerek, “Halihazırda 81 ilimizde 270 mobil göç aracımız bulunuyor. Mobil göç araçlarımızın faaliyete geçtiği, Temmuz 2023’ten 2024 yılı sonuna kadar 2 milyon 647 bin 963 kişinin kimlik kontrolünü yaptık. Böylelikle 168 bin 91 yabancının düzensiz göçmen olduğunu tespit ettik. Uygulamanın başladığı ilk 3 ayda, tespit edilen düzensiz göçmen oranı yüzde 74,5 iken, bugün bu oran yüzde 2,8’e düştü.” şeklinde konuştu.

Düzensiz göçle mücadeledeki temel hedeflerinin Türkiye’ye yönelik “çekim gücü” oluşmasına izin vermemek olduğunu vurgulayan Yerlikaya, Türkiye’nin komşuları başta olmak üzere ilgili ülkelerle gerçekleştirdikleri görüşmelerde işbirliğine büyük önem verdiklerini belirtti.

Göç konusuna ortak sorumluluk bilinciyle yaklaşılması gerektiğini sürekli vurguladıklarını ifade eden Yerlikaya, “Ayrıca bu dönemde ülkemizdeki tüm yabancıların adres tahkikatlarını da gerçekleştirdik. Göçü, sahayı sürekli izleyerek, bilimsel araştırmalara ve analizlere dayanarak proaktif şekilde yönetiyoruz.” açıklamasında bulundu.

Bakan Yerlikaya, Yabancılar Genel Müdürlüğü bünyesinde Düzenli Göç İzleme ve Analiz Daire Başkanlığını kurdukları bilgisini de paylaştı.

“YABANCILARIN KAYIT DIŞI İSTİHDAMINI ENGELLEMEYE YÖNELİK ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI”

Göç İdaresi Başkanlığı uzman personeli tarafından geliştirilen, yerli ve milli teknolojilerin kullanıldığını aktaran Yerlikaya, bu kapsamda son olarak yapay zeka ve ileri teknoloji ürünü GöçBİL uygulamasını GöçNet ile entegre ettiklerini söyledi.

Yerlikaya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile 2024’te Göç İdaresi Başkanlığı arasında sağlanan sistem entegrasyonu sayesinde yabancıların kayıt dışı istihdamını engellemeye yönelik önemli adımlar atıldığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hepimiz büyük ve güçlü Türkiye için çalışıyoruz. Göç yönetimimizi de bu hedef doğrultusunda şekillendiriyoruz. Ülkemizin, uluslararası üniversite öğrencilerinin, nitelikli uzman gücü ve yabancı yatırımcılar için bir çekim merkezi olması hedefleri doğrultusunda düzenli göç alanında önemli adımlar atmaya devam ediyoruz. Ticaret, turizm, çalışma, bilim, sağlık ve eğitim gibi nedenlerle ülkemize yasal yollardan gelen ve Türkiye’ye katma değer sağlayacağını düşündüğümüz yabancıların ikamet izni başvurularında bürokratik süreçleri azaltıyoruz. Bu kapsamda ülkemizde eğitim görecek uluslararası öğrencilerin ikamet izinleri konusunda Göç İdaresi Başkanlığımız ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) arasında protokol imzaladık. Bu protokol sayesinde öğrenci ikamet izni dosyaları, üniversitelerin öğrenci işleri daire başkanlıkları tarafından hazırlanıyor ve il göç idaresi müdürlüklerimize teslim ediliyor.”

Göç İdaresi Başkanlığı ile Türkiye Noterler Birliği arasında imzalanan işbirliği protokolü sayesinde ikamet izin başvurularının noterlikler tarafından da teslim alınabildiğine değinen Yerlikaya, ayrıca Türkiye’ye nitelikli göçmen çekmek amacıyla “Tech Visa” ve “dijital göçebe” vizesi oluşturduklarını dile getirdi.

Bakan Yerlikaya, yapılan tüm çalışmalar ve uygulanan stratejiler sayesinde Türkiye’nin düzensiz göç rotası olmaktan ve düzensiz göçe hedef olmaktan çıktığını sözlerine ekledi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eğlence

Serin Yaz Kaçamağı: Erciyes Tekir Yaylası’nda Günlük 150 TL, Haftalık 700 TL’ye Çadır Kamp Keyfi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Erciyes Dağı’nın 2.200 m yükseklikteki Tekir Yaylası’nda günlük 150 TL, haftalık 700 TL’den başlayan çadır konaklama ücretleriyle şehir sıcaklarından kaçın. İstanbul, Adana ve daha birçok ilden akın akın gelenlerin tercihi!

Yazın Bunaltan Sıcaklarından Uzaklaşın

Kayseri’nin Erciyes Dağı eteklerindeki Tekir Yaylası, 2.200 m rakımı ve 20–25 °C arasındaki serin gündüz sıcaklıklarıyla yaz aylarında bunalttığı şehir hayatından kaçanlara yeni bir soluk sunuyor. İstanbul, Adana, Konya, Yozgat ve Sivas başta olmak üzere pek çok ilden gelen tatilciler, doğayla iç içe çadır kamp deneyimini tercih ediyorlar


Çadır Konaklama Fiyatları ve Paketler

  • Günlük Konaklama: 150 TL

  • Haftalık Paket: 700 TL

Bu ücretlere çadır alanı, temel kamp altyapısı (içme suyu, lavabo), çocuk oyun alanı ile voleybol ve futbol sahaları dahil. Hem günübirlik ziyaret hem de haftalık tatil planı yapılabiliyor.


Neden Tekir Yaylası?

  1. Serin İklim: Kent merkezlerine göre yaklaşık 20 °C daha düşük sıcaklık sayesinde rahat bir nefes alırsınız

  2. Doğa ile İçiçe: Yüksek rakımın sunduğu tertemiz hava ve geniş yayla manzarası ruhunuzu dinlendirir

  3. Aile Dostu: Çocuk oyun alanları ve spor sahalarıyla ailecek vakit geçirmeye uygun.


Ziyaretçi Deneyimleri

  • “Kafa Dinlemek İçin Birebir” diyen TIR şoförü Yunus Albayrak, “Aşağı şehirde bunaltıcı sıcak var; burada soba yakıp geceleri huzurla uyuyoruz.

  • “İş stresinden uzaklaşmak istedim, akşamları ceket giyiyoruz; sohbet eşliğinde ateş başı anları muhteşem” diyor Abdullah Taha Boz

  • Sivas’tan gelenler, “Kent merkezine göre 20 derece fark var, gece donmayı bekliyoruz ama serinlik iyi geliyor” şeklinde görüş belirtiyorlar


Gitmeden Önce Bilmeniz Gerekenler

  • Rezervasyon: Yoğun dönemde yer bulmak zor olabileceği için önceden çevrimiçi veya telefonla rezervasyon yaptırın.

  • Ekipman: Kendi çadırınızı getirebileceğiniz gibi, ücret karşılığında hazır çadır kiralama hizmeti de mevcut.

  • İklime Hazırlık: Gündüz serin olsa da geceler 5–10 °C kadar düşebilir; sıcak tutacak giysiler alın.


Sonuç

Erciyes Tekir Yaylası, hem şehir rutininin stresinden uzaklaşmak hem de bütçe dostu bir doğa tatili yapmak isteyenler için ideal. Günlük 150 TL, haftalık 700 TL fiyat avantajıyla İstanbul’dan, Adana’dan ve Türkiye’nin dört bir yanından akın akın gelen tatilcilerin yeni gözdesi!

Okumaya Devam Et

Eğlence

Chapultepec’te Dev Panda Xin Xin 35. Yaşını Görkemli Bir Kutlamayla Taçlandırdı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Mexico City’deki Chapultepec Hayvanat Bahçesi’nde doğum yeri/domestic ilk ve tek Latin Amerika pandası Xin Xin, 29 Haziran 2025’te düzenlenen aslan dansı, sanat etkinlikleri ve özel doğum günü pastası töreniyle 35. yaşını kutladı. Bu unutulmaz gün, ziyaretçilere panda koruma çalışmalarının önemini hatırlattı.

Giriş

Dünyanın en uzun yaşayan dev pandalarından biri olarak kayıtlara geçen Xin Xin, 29 Haziran 2025 Pazar günü Mexico City’daki Chapultepec Hayvanat Bahçesi’nde muhteşem bir doğum günü töreniyle 35. yaşını kutladı. Geleneksel Çin aslan dansından renkli sanat sergilerine kadar uzanan etkinlikler, hem aileleri hem de hayvanseverleri bir araya getirdi .

Xin Xin’in Doğumu ve Ailesi

  • Doğum Tarihi: 1 Temmuz 1990

  • Soyu: 1975’te Çin Hükûmeti tarafından Meksika’ya hediye edilen Ying Ying ve Pe Pe çiftinin torunu .

  • Özellikleri: Latin Amerika’da yaşayan tek ve Çin dışı doğumlu tek dev panda; Çin ile yapılan 10 yıllık “ödünç verme” anlaşmasına tabi olmayan nadir örneklerden biri .

35. Yaş Kutlaması Etkinlikleri

Chapultepec Hayvanat Bahçesi’nde düzenlenen tören, sabah saatlerinden itibaren kapı önünde uzun kuyrukların oluşmasına neden oldu. Etkinlikler şunları içerdi:

  1. Geleneksel Aslan Dansı: Çin kültürünün vazgeçilmez bir parçası olan dans, hem eğlence hem de şans dileme amacıyla sahnelendi .

  2. Panda Temalı Sanat Sergisi: Yerel çocuklar ve sanatçılar tarafından hazırlanan çizim, resim ve heykeller ziyaretçilerin beğenisine sunuldu

  3. Doğum Günü Pastası Töreni: Tüm hayvanat bahçesi personeli ve davetlilerin katılımıyla 35 mumlu pasta kesildi; Xin Xin’e taze bambu dalları ve mevsim meyveleri ikram edildi .

Uzun Ömürün Sırrı ve Koruma Çalışmaları

  • Ortalama Yaşam Süresi: Kapalı alanda bakılan dev pandalar genellikle 20–22 yıl yaşar; Xin Xin ise bu ortalamayı yarı yarıya aşarak 35 yıla ulaşmıştır .

  • Bakım Koşulları: Chapultepec ekibi, iklim kontrollü yaşam alanı, özenle yetiştirilen bambu bahçeleri ve yerel Meksika bitkileri (örneğin kaktüs yaprakları) ile beslenme programı sayesinde pandanın sağlığını sürekli izliyor .

  • Çevre Eğitimi: Gezici sergiler ve okul programlarıyla yeni nesillere panda korumanın önemi anlatılıyor; Xin Xin’in başarısı, tür koruma projeleri için ilham kaynağı oluyor .

Gelecek Perspektifi

Chapultepec Hayvanat Bahçesi Müdürü Fernando Gual Sill, “Xin Xin bize sadece bir hayvan değil; aynı zamanda biyoçeşitliliğin korunması ve uluslararası iş birliğinin simgesi” diyor. Çin ile yapılacak yeni anlaşmalar, Meksika’daki panda programının sürdürülebilirliğini belirleyecek temel etken olarak görülüyor

Okumaya Devam Et

Eğlence

SOSYAL MEDYA AŞKI: Dijital Çağın Umudu mu, Tuzak mı?

Yayımlandı

üzerinde

Sosyal medya üzerinden başlayan ilişkileri psikolojik, sosyolojik, teknolojik ve güvenlik perspektiflerinden inceleyen kapsamlı bir köşe yazısı. Farklı uzman görüşleri ve kullanıcı deneyimleriyle dijital aşkın gerçek yüzünü keşfedin.

Giriş: Dijital Dünyada Aşk Arayışı

Eskiden çay bahçelerinde, kitabevlerinin köşelerinde, arkadaş tanıdık vesilesiyle başlayan hikâyeler; bugün akıllı telefon ekranlarının bir kaydırmasıyla başlıyor. Sosyal medya, iletişim kurmaktan çok öte; kullanıcılarına yeni kalp atışları vaat eden bir “ilişki laboratuvarı”na dönüştü. Peki, bu dijital laboratuvarda deney tüplerinden çıkan aşk molekülleri ne kadar güçlü? Aslında tam da burada, gözden kaçan iki temel soru var: Sosyal medya tanışmalarında güven duygusu nasıl tesis ediliyor ve yüz yüze ilişkinin yerini dijital kimya doldurabiliyor mu?

Günümüzde sosyal medya, yalnızca haberleşme ve paylaşım platformu olmaktan çıktı; aynı zamanda milyonlarca insan için “tanışma odası” haline geldi. Türkiye’de kullanıcıların %65,7’si aktif sosyal medya hesabına sahip olup günde ortalama 2 saat 37 dakikasını buraya ayırıyor . Peki, bu dijital ilk adımın, gerçek hayatta sağlıklı ve kalıcı bir ilişkiye dönüşme olasılığı ne kadar yüksek?


Dijital Çağda Tanışmanın Yükselişi

  • Global Ölçekte: 2025 verilerine göre, ABD’deki çiftlerin %10–50’si ilişkilerine online platformlarda başlamış durumda .

  • Yaş Gruplarına Göre: Avustralya’da 20–39 yaş arası kullanıcıların %52’si en son partnerini online ortamda tanışarak buluyor .

  • Türkiye Örneği: İnternet kullanım oranı %86,5’e ulaşan Türkiye’de sosyal medya kullanıcı sayısı 56 milyonu aşarken, aktif hesap sayısı 303 milyon 97 bini buluyor


Dijital Tanışmanın Anatomisi

  1. Profil İnşası ve İlk İzlenim
    Kullanıcı adı, profil fotoğrafı, “hakkında” kısmı… Hepsi özenle seçiliyor. İyi bir biyografi ve dikkat çekici fotoğraf, “like” ve “mesaj” adımlarını tetikliyor. Ancak burada sahtecilik riski de büyüyor: Çarpıcı cümleler arkasındaki gerçek niyet ne kadar şeffaf?

  2. Mesajlaşmanın Psikolojisi
    Mesajlaşma pencereleri, duygularımızı kontrol edebileceğimiz bir tampon bölge sunuyor. Yazarken düşünüyor, silip yeniden düzenliyoruz. Bu süreç hem ilişki kurmayı kolaylaştırıyor hem de spontane yüz yüze duygudan uzaklaştırıyor.

  3. Video Görüşmeler ve “Gerçeklik Testi”
    Yüz yüze buluşma öncesi yapılan kısa video aramalar, karşıdaki kişinin samimiyet derecesini sınamak için ideal. Gerçek zamanlı mimik ve tonlamalar, sahtecilik ihtimalini azaltıyor.


Online Aşkın Avantajları

  • Geniş Çeşitlilik: Coğrafi sınırları ortadan kaldıran platformlar, farklı kültür ve ilgi alanlarından insanlarla tanışma fırsatı sunuyor.

  • Ön Filtreleme İmkanı: Profil detayları sayesinde karşı tarafın eğitim seviyesi, hobileri veya yaşam tarzı hakkında ön bilgi edinmek mümkün.

  • Zaman ve Mekân Esnekliği: Trafikte geçirilen saatler, yüz yüze randevu stresleri dijital randevilerde tarihe karışıyor.


Dijital Karanlığın Çıkmazları

  • Sahtecilik ve Dolandırıcılık: Sosyal medya dolandırıcılarının temel kaynağı, sahte profiller aracılığıyla duygusal yakınlık kurmaktır. Gerçek kimliğini gizleyen kişiler, ciddi maddi ve manevi zararlar verebilir.

  • Yüz Yüze Kimya Eksikliği: Ekran üzerinden dengeli yürüyen sohbetler, gerçek buluşmada beklenmedik kopukluklara dönüşebilir. Beden dili, ten teması ve spontan reaksiyonlar, dijital dünyada eksik kalan tuğlalar gibidir.

  • “Tercih Fazlalığı” Sendromu: Sonsuz profil akışının sunduğu alternatifler, kararsızlığı besleyerek “hep daha iyisini bulma” psikolojisi yaratabilir. Bu da kalıcı bir ilişkinin temellerini sarsar.


Gerçek Hayata Dönüş: Uzun Vadeli Başarı Oranları

Araştırmalar gösteriyor ki; sosyal medyada tanışan çiftlerin ilişki doyumu, yüz yüze başlayanlarla neredeyse eşit düzeyde. Hatta video görüşme ve doğru profilleme adımlarını titizlikle izleyen çiftlerde, güven duygusunun daha erken tesis edildiği bile gözlemleniyor. Elbette bu başarı, “dijital özen” ve “bilinçli adımlar”la mümkün:

  • Profil Doğrulama: Sosyal medya dışı kaynaklarla çapraz kontrol

  • Kademeli Güven İnşası: Mesaj → Sesli Arama → Video → Yüz Yüze

  • Açık İletişim: Niyet ve beklentilerin ilk andan paylaşılması


Uzman Notu: Risk Yönetiminde Altın Kurallar

1. Gizlilik Önceliği: Adres, finansal bilgiler veya aile detayları gibi kişisel veriler, dijital dünyada gösterilmemeli.
2. İlk Buluşma Stratejisi: Kalabalık, kamusal bir mekân seçmek hem güven hem de konfor sağlar.
3. Kırmızı Bayraklar: Sürekli mazeret, aceleci yakınlaşma talepleri veya keskin fiyatlı hediyeler, dolandırıcılık sinyalleridir.


Son Söz: Dijital Çağda Gerçek Aşk İnşa Etmek

Sosyal medya, doğru kullanıldığında ilişkinin tohumlarını ekmek için verimli bir toprak sunuyor. Ancak bu toprak, iyi gübrelenmezse sahte kökler geliştirebilir. Dijital tanışmanın imkânlarını avantaja çevirmenin yolu; güven, şeffaflık ve gerçekçi beklentilerden geçiyor. Ekranı kapattıktan sonra da devam edecek bir hikâye yazmak istiyorsak, ilk adımda “gerçek dünyayı da” unutmamak gerek.

  • FATIH DOĞAN “Sosyal medyanın sunduğu geniş partner havuzu, seçim aşamasında ‘tercih fazlalığı’ sendromuna yol açabilir. Bu da kararsızlığı besleyebilir.”

HAZIRLAYAN : FATİH DOĞAN 

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar