Politika
Trump’ın “Yeniden Saldırırız” Uyarısı Sonrası İran, Avrupa ile Nükleer Görüşmelere Başlama Kararı Aldı
“ABD Başkanı Donald Trump’ın ‘Yeniden saldırırız’ uyarısının ardından İran, İngiltere, Fransa ve Almanya ile nükleer görüşmelere başlayacağını duyurdu. Görüşmelerin Cenevre veya Viyana’da yapılması planlanıyor.”
Giriş
ABD Başkanı Donald Trump, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelik “Eğer devam ederlerse, yeniden saldırırız” şeklindeki uyarısının ardından, Tahran yönetimi Avrupa’nın üç önemli ülkesiyle yeni nükleer müzakerelere başlamayı kabul etti .
Trump’ın Uyarısı
Geçtiğimiz gün Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Trump, İran’ın nükleer programını işaret ederek, “İran’a tekrar saldırı ihtimali mi? Kesinlikle. Hiç şüphesiz” ifadelerini kullandı . Bu açıklama, bölgedeki tansiyonun yeniden yükselmesine neden oldu.
İran’dan Gelen Karar
Yarı-resmi Tesnim Haber Ajansı kaynaklı habere göre İran, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde nükleer görüşmelere başlaması konusunda mutabakata vardı . Tahran, bu kararı “uluslararası toplumla işbirliğini güçlendirme” adımı olarak sundu.
Görüşmelerin Zamanı ve Yeri
Müzakerelerin Pazar günü Cenevre veya Viyana’da yapılması planlanıyor. Görüşmelerin dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde gerçekleştirileceği ve tarafların esasa ilişkin konularda yakın zamanda takvim belirleyeceği belirtildi.
Olası Etkiler ve Değerlendirme
-
Bölgesel Güvenlik: Görüşmeler, Orta Doğu’daki nükleer rekabeti yumuşatmayı amaçlıyor.
-
AB-ABD İlişkileri: Avrupa’nın ara bulucu rolü, ABD ile İran arasındaki doğrudan çatışma riskini azaltabilir.
-
UAEA İşbirliği: Önceki aleyhte kararların ardından işbirliğinin nasıl şekilleneceği merak konusu.
Sonuç
Trump’ın sert açıklamalarının ardından, İran’ın diplomatik kanalları açması, uluslararası toplumda olumlu karşılandı. Önümüzdeki günlerde Cenevre veya Viyana’da başlayacak görüşmeler, bölge barışına katkı sağlayabilir.
Politika
İsrail’den Gazze’ye Yeni Sürgün Planı
“İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ndeki Deir el‑Balah bölgesine ilk kara harekatını duyurdu; tahliye ve sürgün planının detayları, insani yansımaları ve uluslararası tepkiler.”>
Gazze Şeridi’nde 21 ayı aşkın süredir devam eden çatışmalar, İsrail ordusunun Deir el‑Balah’a yönelik ilk kara harekatı ve bölge sakinlerine yapılan tahliye uyarısıyla yeni bir aşamaya taşınıyor.
1. Arka Plan
-
Uzun Süreli Operasyon: 7 Ekim 2023’te Hamas’ın düzenlediği saldırılarla başlayan savaş, bugüne dek 58.000’den fazla Filistinlinin ölümüne yol açtı ve insani krizi derinleştirdi .
-
Bölgesel Çıkarım: İsrail yönetimi, Hamas’ın tamamen ortadan kaldırılmasını operasyondaki nihai hedef olarak tanımlıyor; bu kapsamda daha önce girilmemiş bölgelerin de muhatap alınması stratejinin kritik parçası .
2. Deir el‑Balah’a İlk Kara Harekat ve Tahliye Uyarısı
-
Resmi Açıklama: IDF Sözcüsü Avichay Adraee, “İsrail ordusu daha önce ayak basmadığı bölgelere doğru genişliyor” diyerek Deir el‑Balah’a kara harekatı sinyali verdi .
-
Tahliye Emri: İsrail askeri, kent sakinlerini Muwasi çadır kentlerine veya kuzeydeki diğer geçici barınma alanlarına taşınmaları için uyardı; bu adım “sürgün planı” olarak nitelendiriliyor .
3. Sürgün Planının Detayları
-
Kapsam: İlk aşamada Deir el‑Balah’ın güneybatısındaki bölgeler hedefe alındı.
-
Lojistik: Evleri boşaltılan binlerce sivil, sınırlı altyapıya sahip Muwasi ve Rafah çadır kentlerine sevk ediliyor .
-
Güvenlik Koridorları: İsrail, sivilleri tahliye koridorları üzerinden Batı Şeria’ya veya sınır bölgelerine yönlendirebileceğini bildirdi.
4. İnsani Etkiler
-
Açlık ve Sağlık: Gazze’de yaklaşık 2.1 milyon kişi ciddi yiyecek kıtlığıyla karşı karşıya; BM, bölgedeki toplu kıtlık riskine dikkat çekiyor .
-
Barınma Krizi: Çadır kentler aşırı kalabalık; su ve elektrik kesintileri, salgın hastalık riskini artırıyor .
-
Trafik Kazaları ve Güvenlik: Tahliye koridorlarında sıkışmalar, hava saldırıları ve kara operasyonları nedeniyle sivillerin güvenliği büyük risk altında.
5. Uluslararası Tepkiler
-
BM ve Yardım Kuruluşları: BM İnsan Hakları Ofisi, “zorla göç ettirmeye” varan uygulamaları uluslararası hukuka aykırı buldu .
-
ABD ve AB: ABD, sivillerin korunması çağrısı yaparken operasyonu durdurma baskısı uyguluyor; AB’den de benzer açıklamalar geldi.
-
Rusya ve Türkiye: Her iki ülke de insani ateşkesin derhal hayata geçirilmesini talep etti.
6. Gelecek Senaryoları
-
Tırmanma Riski: Kara harekatının genişlemesi Gazze’deki çatışmayı daha da şiddetlendirebilir.
-
Müzakereler: Doha’daki dolaylı barış görüşmeleri duraksamada ancak yeni insani koridor teklifleri gündeme gelebilir.
-
Uluslararası Soruşturmalar: Sürgün ve tahliye uygulamalarının savaş suçu kapsamına girmesi ihtimali değerlendiriliyor.
Politika
Trump 50 Gün Süre Vermişti! Rusya’dan İstanbul Ateşkes Adımı: “Hazırız”
Açıklaması
ABD Başkanı Donald Trump’ın 50 günlük ultimatomu sonrası Rusya Dışişleri, üçüncü tur müzakereler için İstanbul’a gidilmeye hazır olduklarını duyurdu. Ankara’daki diplomatik gelişmeler ve Moskova’nın çatışmayı sonlandırma planı bu makalede ayrıntılarıyla ele alınıyor.
1. Trump’ın 50 Günlük Ultimatomu
ABD Başkanı Donald Trump, 14 Temmuz 2025’te Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, Rusya’nın Ukrayna ile 50 gün içinde bir ateşkes anlaşmasına varmaması hâlinde Moskova’nın ticaret ortaklarına yüzde 100’e varan ikincil gümrük vergileri uygulayacaklarını duyurdu
Bu adım, hem askeri hem de ekonomik baskı unsurlarını birlikte kullanan bir diplomatik strateji olarak değerlendiriliyor. Trump, aynı basın toplantısında NATO müttefikleriyle silah sevkiyatları konusunda işbirliğini vurgulayarak, nihai hedefin savaşın finansman kaynaklarını kesmek olduğunu belirtti .
2. Rusya’dan İstanbul’a “Hazırız” Mesajı
Trump’ın 50 günlük süreci işlemeye başlamasının hemen ardından, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova’dan dikkat çekici bir açıklama geldi. Zaharova, Moskova’da düzenlenen haftalık basın toplantısında, “Rus heyeti, üçüncü tur müzakereler için İstanbul’a gitmeye hazır. Kiev’in sağlanan anlaşmalara uygun hareket edeceğini umuyoruz.” ifadelerini kullandı .
Zaharova ayrıca, Ukrayna tarafından resmi bir müzakere talebi gelmediğini belirterek, “Ya müzakerelerden kaçınıyorlar ya da buna hazır değiller.” yorumunu yaptı
3. İstanbul’un Diplomat Görevindeki Rolü
Türkiye, hem jeopolitik konumu hem de tarafsız arabuluculuk geçmişi nedeniyle bu tür barış süreçlerinde sıkça tercih edilen bir merkez oldu. Daha önce Suriye ve çeşitli bölgesel çatışmalarda da devreye giren Ankara, bu kez de Ukrayna krizinde garantör ülke rolünü üstleniyor.
Rusya’nın İstanbul tercihi, karışık uluslararası baskıların gölgesinde diplomatik manevra alanını genişletme niyeti olarak okunuyor. İstanbul’daki görüşmeler, geçen ayki ilk iki turda ele alınan insani ateşkes ve ek gümrük tarifeleri konularının devamı niteliğinde olacak .
4. Müzakere Sürecinin Geleceğine Bakış
Analistler, 50 günlük süre dolduğunda taraflardan somut adımlar gelmezse Trump’ın tehdidini hayata geçireceğini ve Rusya-Avrupa arasındaki ticaretin ciddi şekilde sekteye uğrayacağını öngörüyor . Diğer yandan, Moskova’nın “ateşkese hazır” mesajı, krizin diplomatik yolla çözümüne dair umutları artırıyor.
Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek üçüncü tur müzakereler, Ukrayna sahasında ateşkes umutlarını yeniden gündeme taşıyabilir. Önümüzdeki günlerde açıklanacak İstanbul tarihinin, bölgesel güvenlik ve enerji piyasaları üzerindeki etkileri de yakından takip edilecek.
Not: Bu makale, güncel diplomatik gelişmeleri ve resmi açıklamaları referans alarak hazırlanmıştır
Politika
Avrupa’nın En Büyük Limanı Rotterdam, İsrail’e Kapanıyor: Silah Taşımacılığı Durdu!
Açıklama
Rotterdam Limanı, mahkeme kararı ve aktivist protestoları sonrası İsrail’e yönelik F‑35 parçaları taşıyan gemileri kabul etmeyi durdurdu. Silah ticareti sekteye uğradı, lojistik zinciri sarsıldı.
1. Giriş
Avrupa’nın en büyük konteyner limanı olarak bilinen Rotterdam Limanı, son dönemde İsrail’e giden askeri malzemelerin girişini durdurma kararıyla uluslararası kamuoyunun odağına yerleşti. Gerek hukuki gerekse toplumsal tepkilerin bir sonucu olarak, limanın İsrail’e kapanması, bölgedeki silah tedarik zincirini doğrudan etkiledi.
2. Limanın Kapanma Kararı
-
Mahkeme Talimatı: 2023’te Hollanda Yüksek Mahkemesi, İsrail’e F‑35 savaş uçağı parçalarının ihracatının durdurulmasını emretti. Bu karar, temel olarak uluslararası insancıl hukuk ihlallerinin önlenmesi gerekçesine dayanıyor.
-
Porto Yetkililerinin Uygulaması: Rotterdam liman yönetimi, mahkeme kararının uygulanması kapsamında İsrail menşeli askeri kargoları kabul etmeme kararı aldı. Bu adım, limanın fiili olarak İsrail’e kapanması anlamına geliyor.
3. Protestolar ve Aktivist Eylemleri
-
“Mask Off Maersk” Kampanyası: Palesti̇ni̇an Youth Movement (PYM) ve “Geef Tegengas” grupları, Hollanda’nın en büyük nakliye şirketi Maersk’in İsrail’e askerî malzeme taşıdığını iddia ederek liman önünde protesto düzenledi.
-
Şehir Merkezi Blokajları: Aktivistler, limana giden demiryolu hatlarını ve ana arterleri geçici olarak kapatarak trafiği felç etti; bu durum lojistik zincirini kilitledi ve ekonomik kayıplara yol açtı.
4. Hukuki Gelişmeler
-
İdari İtirazlar: Hollanda devleti, mahkeme kararına itiraz ederek en yüksek mahkemeye başvurdu. Ancak, temyiz kararı sonuçlanana dek ara karar gereğince kargoların kabulü askıya alındı.
-
Uluslararası Baskı: Birçok insan hakları örgütü ve AB kurumları, Nederland’ın kararı destekleyerek diğer limanlara da benzer uygulamalar çağrısı yaptı.
5. Ticari Sonuçlar
-
Silah Ticareti Kesintisi: F‑35 parçaları ve diğer ağır askeri ekipmanların rotası kesintiye uğradı; İsrail’in hava kuvvetlerine yedek parça sevkıyatı aksadı.
-
Alternatif Rotasyonlar: Nakliye şirketleri, Antwerp ve Hamburg gibi alternatif limanlara yönelirken, maliyetler ve teslim süreleri önemli ölçüde arttı.
6. Uluslararası Yansımalar
-
AB Ülkeleri: İtalya, İspanya ve Belçika gibi ülkeler de limanlarında silah taşıyan gemilere kısıtlamalar getirmeye başladı. Bu durum, Avrupa genelinde bir ambargonun temellerini oluşturuyor.
-
ABD-İsrail İlişkileri: ABD yönetimi, tedarik zincirinde aksamaların diplomatik gerginlik doğurabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Ancak uluslararası hukuka saygı vurgusu da yapmaktan geri durmadı.
7. Sonuç
Rotterdam Limanı’nın İsrail’e kapanması, yalnızca bir liman operasyonu durması değil, küresel silah ticaretinin de sınırlarının yeniden çizilmesi anlamını taşıyor. Mahkeme kararları, aktivist baskılar ve uluslararası hukukun güçlenmesi, savaş malzemelerinin akışını düzenleyen dengeleri değiştirdi. Bu gelişme, hem bölgesel hem de küresel arenada yeni bir dönemin habercisi olarak kabul ediliyor.
Yayın tarihi: 17 Temmuz 2025
-
Gündem1 hafta önce
Ankara’da Kahreden Konteyner İnfazı: Anne Hayatını Kaybetti, 12 Yaşındaki Oğlu Ölü Numarasıyla Kurtuldu
-
Teknoloji1 hafta önce
Meta’dan Apple’ın Yıldız Mühendisi Ruoming Pang’a 200 Milyon Dolarlık Rekor Teklif
-
Gündem7 gün önce
Ankara’da Çatıya Çıkma Umuduyla Çıktılar: Yangın Faciasında Anne, Bebek ve Güvenlik Görevlisi Dumandan Zehirlendi
-
Gündem1 hafta önce
“Alarm Çalmadı, 3 Can Gitti”: Ankara Yaşamkent Valero Sitesi Yangın Faciasında Alarm Sistemi İhmal Mi Edildi?
-
Magazin1 hafta önce
Ünlü DJ Ozan Doğulu 12 Milyon TL Dolandırıldı: Sahte Forex Reklamının Şok Detayları!
-
Gündem1 hafta önce
20 Yaşındaki Mahkum Bavulda Kaçtı: Corbas Cezaevi’nden Akıllara Ziyan Firar
-
Ekonomi1 hafta önce
10+1 Kuralı Resmi Gazete’de: Turizm Çalışanları 10 Gün Çalışıp 1 Gün Tatil Yapacak
-
Gündem6 gün önce
Türkiye’de Orman Yangınlarında Son Durum: Mudurnu ve Nilüfer Kontrol Altına Alındı, Tekirdağ, Konya, Çanakkale ve Manisa’da Müdahale Sürüyor