Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

Trump’ın gümrük tarifeleri Türkiye için fırsat mı? İş dünyası değerlendirdi

Yayımlandı

üzerinde

Küresel piyasalar son yılların en büyük çöküşünü yaşadı. Piyasalarda fitili ‘ın tüm dünyaya ithalat vergilerini artırması ateşledi. Varlık fiyatlarında sert düşüşler yaşanırken, Çin’den gelen yanıt endişeleri artırdı.

Çin, ABD’ye aynı oranda vergiyle yanıt vereceğini duyurdu. Wall Street iki günde yüzde 10’un üzerinde geriledi, 6 trilyon dolar eridi. Satışlar yeni hafta itibarıyla dünyaya sıçradı. Asya borsaları bir günde yüzde 10 civarı değer kaybetti.

ABD, birçok ticaret ortağından ithal edilen mallara yüzde 10 ile 50 arasında değişen tarifeler uygulanmaya başlarken Türkiye, Birleşik Krallık, Brezilya, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Yeni Zelanda, Mısır ve Suudi Arabistan’ın aralarında olduğu bazı ülkeler için yüzde 10 gümrük vergisi uygulanacağı duyuruldu.

İş dünyası Trump’ın gümrük tarifeleri sonrası Türkiye için oluşabilecek fırsatları değerlendirdi.

“ÜRÜN VE REKABET STRAEJİLERİNİ BELİRLEMEMİZ GEREKİYOR”

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Avdagiç, Türk iş dünyasının ülkenin yüzde 10’luk tarife grubunda olmasını değerlendirebileceğine işaret ederek, “Bunun için de iş dünyamızın Trump’ın gümrük vergilerini geç kalmadan analiz edip ürün ve rekabet stratejilerini buna göre belirlemesi gerekiyor. Özetle, iş dünyamız Trump vergilerinin Türkiye’yi pozitif ayrıştırmasını fırsata dönüştürmelidir.” açıklamasını yaptı.

Tarife oranı Türkiye’den yüksek olan Avrupalı ve Uzak Doğulu firmaların yatırım için Türkiye’ye gelmeyi düşünebileceğini kaydeden Şekib Avdagiç, ek gümrük vergileri yüzünden ABD’nin Türkiye’den mal almayı tercih edebileceğini ve bunun da Türkiye’de üretim için Avrupa ve Çin başta olmak üzere birçok ülkeden doğrudan yatırımları artırabileceğini söyledi.

“FIRSATI DEĞERLENDİRMEMİZ LAZIM”

ABD’nin yeni gümrük tarifelerine baktıklarında, özellikle endüstri ülkeleri içinde Türkiye’ye görece daha pozitif bir yaklaşım içinde olunduğunu dile getiren İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin hem yatırımda hem de dış ticaretteki rekabet koşullarını iyileştireceğini söyledi.

Bahçıvan, sektörel fırsatların ortaya koyulabileceği bir stratejik çalışmayla ilerlenmesi gerektiğini ifade ederek, “Ayrıca rekabet dersimizi de çok iyi çalışarak bu tarihi fırsatı akıllı hamlelerle çok iyi değerlendirmemiz gereken bir döneme giriyoruz. Ama çalışmamız lazım.” açıklamasını yaptı.

“TÜRK MARKALARININ MAĞAZALAŞMALARI ARTACAKTIR”

Türkiye’ye getirilen yüzde 10’luk ek verginin diğer oranlara bakıldığında Türkiye’yi daha da rekabetçi konuma getirdiğini dile getiren Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın da, “Amerika’ya olan satışların artması için iş dünyasının tüm sivil toplum kuruluşları teyakkuza geçmeli özellikle ihracatçı birlikleri bu bölgede yapılacak fuar ve organizasyonların sayılarını artırmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Aydın, Türk markalarının bu bölgede mağazalarını artıracak olmasının da bir avantaj olduğunu dile getirerek, “Şu andaki avantajla birlikte birçok markamız da özellikle turist yoğun Amerika şehirlerinde mağazalaşmalarını artıracaklardır. Yine avantajlı bir alan olarak ABD pazarında yüksek vergi oranı ile karşılaşan üretim gücü yüksek devletlerin yeni pazar arayışı dolayısıyla Türkiye’yi yatırım üssü edinebileceği olasılığı artıyor.” diye konuştu.

“BAZI SEKTÖRLERDE İHRACAT ARTIRABİLİRİZ”

Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Gürkan Yıldırım da, ihracat açısından bakıldığında ABD’nin Çin ve AB’ye uygulayacağı yüksek vergilerin bu bölgelerden yapılan ithalatı azaltabileceğini aktararak, “Bu durum, Türkiye’nin bazı sektörlerde ABD pazarına ihracatını artırma potansiyeli yaratacaktır. Özellikle, bu bölgelerden tedarik sağlayan sektörler için Türkiye alternatif bir tedarikçi olarak öne çıkabilir.” açıklamasını yaptı.

Konuya yatırım açısından bakıldığında ise Çin, AB ve Uzak Doğu ülkelerine getirilen yüksek vergilerin bu bölgelerdeki bazı şirketlerin üretimlerini başka ülkelere kaydırmasına neden olabileceğine işaret eden Yıldırım, “Böyle bir durumda Türkiye, uygun yatırım ortamı sunarsa, bu şirketlerin yatırımlarını çekebilir.” dedi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Gözler SP’nin kararında

Yayımlandı

üzerinde

18 Mart’tan itibaren yaşananlar S&P’nin not değerlendirmesini etkileyecektir. Piyasada oynaklığın artması ile Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi CDS yükseldi. 18 Mart öncesi 240 seviyelerindeydi. Ardından 340 puana kadar çıktı. Kredi maliyeti yükseldi. CDS’ler ile not kararları birbirine paralel ilerliyor. Kredi sigortasında maliyetin artmasına sebep olan faktörler, not için de olumsuzluk teşkil ediyor.

S&P, Kasım ayındaki değerlendirmesinde rezervlerinin yeniden inşa edilmiş olduğuna dikkat çekmişti. Üst üste 5 haftadır gerileyen rezervler 10 ayın en düşük seviyesine indi. 64 milyar 305 milyon dolara kadar düştü. 5 haftalık azalış 40 milyar doların üzerinde. S&P, not görünümünü “durağan”dan “negatif”e indirirse ilk dikkat çekeceği nokta bu olacaktır.

Kredi derecelendirme kuruluşları not değerlendirmesini pas da geçebiliyor. Değerlendirme yayımlaması durumunda yurt içi yerleşiklerin döviz alımı ile ilgili yapacağı tespitler de atlanmamalı. Döviz mevduatlarında 4 haftalık artış 13 milyar dolara yaklaştı. Bu döviz rezervlerindeki gerilemenin ana nedenlerinden birini oluşturuyor. Ayrıca dolarizasyon riskini de artırıyor.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

İzmir’de 5 Kardeşin Yangın Faciası: Anneye “Bilinçli Taksir”ten 20 Yıla Kadar Hapis İstemi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama :
İzmir Selçuk’ta 5 çocuğun ölümüne neden olan anne Sinem Melisa Akcan hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma” suçundan 2–20 yıl hapis cezası talep edildi. Olayın detayları, iddianame ve hukuki değerlendirme burada.

Özet

11 Kasım 2024’te İzmir Selçuk’ta hurdacılık yaparken evde yalnız bıraktığı 1–5 yaşlarındaki beş çocuğunun elektrikli ısıtıcının devrilmesiyle çıkan yangında hayatını kaybetmesine sebep olduğu gerekçesiyle anne Sinem Melisa Akcan hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma” suçundan 2 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Akcan’ın tehlikeyi öngörmesi gerektiğine vurgu yapıldı ve TCK 22/6 uyarınca indirim hükümlerinin uygulanması istendi.


Olayın Detayları

İzmir’in Selçuk ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde, eşi Hakan Akcan’ın cezaevinde olduğu dönemde aile geçimini hurdacılıkla sağlayan Sinem Melisa Akcan, 11 Kasım 2024 günü akşam saatlerinde beş çocuğunu yer yatağına yatırıp uyuttuktan sonra salonun ortasına elektrikli ısıtıcıyı açık bırakarak evden ayrıldı .
Bir süre sonra, devrilen ısıtıcının neden olduğu yangın kısa sürede büyüyerek 1–5 yaşlarındaki beş kardeşi alevlerin arasında mahsur bıraktı ve çocuklar dumandan zehirlenerek hayatlarını kaybetti .


Soruşturma ve İddianame Süreci

Olayın ardından Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı ve 25 Nisan 2025 tarihinde iddianame mahkemeye sunuldu . İddianamede, Akcan’ın çocukların yaşları itibarıyla ısıtıcının devrilme riskini öngörebileceği; sonucu istemese de öngördüğü kabul edilerek “bilinçli taksir” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı .


Anne Hakkındaki Ceza İstemi

İddianamede, anne Sinem Melisa Akcan hakkında TCK’nın “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma” suçundan 2 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Ayrıca, annenin kişisel ve ailevi mağduriyeti nedeniyle TCK 22/6 maddesi uyarınca cezada indirim hükümlerinin uygulanması talep edildi .


Hukuki Değerlendirme

Türk Ceza Kanunu’nun 22. maddesi, failin neticeyi öngörüp istememesi halini “bilinçli taksir” olarak düzenler ve bu durumda cezanın “üçte birden yarısına kadar” artırılmasını öngörür . Madde 22/6’da ise, taksir sonucu failin “kişisel ve ailevi durumu bakımından” artık ceza verilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olması halinde; bilinçli taksirden doğan cezanın “yarıdan altıda bire kadar” indirilebileceği hükme bağlanmıştır .
Bu davada ağır mağduriyet yaşamış olmak, annenin cezasına doğrudan muafiyet sağlamaz; ancak talep edilen indirimle alt sınırdan ek indirim söz konusu olabilir .


Toplumsal Tepki ve Meclis Gündemi

5 kardeşin cenazesi Tahsinağa Camii’nde yan yana defnedilerek büyük üzüntü oluşturdu . Olay, TBMM Genel Kurulu’nda da tartışma konusu oldu; DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, “bu kardeşlerin isimlerini unutmamak için okumak istiyorum” diyerek cenazeyi tüm partilere hatırlattı . Kamuoyunun tepkisi, annenin ihmali ve sosyal destek yetersizliği üzerine yoğunlaştı.


Sonuç

İzmir Selçuk’taki yangın faciası, çocuk güvenliği ve ihmale bağlı ölümlerde ailelerin ve devletin sorumluluklarının yeniden tartışılmasına yol açtı. Sinem Melisa Akcan’ın yargılanması, “bilinçli taksir” kapsamında belirlenecek ceza ve indirim oranlarıyla adli süreçte yakından izlenecek.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Merkez Bankası Mayıs PPK toplantısı var mı? TCMB bir sonraki faiz kararı ne zaman açıklanacak?

Yayımlandı

üzerinde

TCMB Para Politikası Kurulu (Kurul) toplantısından çıkan karara göre politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya yükseltti. Ayrıca Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46’dan yüzde 49’a, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41’den yüzde 44,5’e yükseltmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar