Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

The Guardian Weekly, Saraçhane Eylemlerini Kapağına Taşıdı: “Bu Türk Demokrasisinin Sonu mu?”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Dünyaca ünlü The Guardian Weekly, İstanbul’da Saraçhane’deki kitlesel protestoları “Bu Türk demokrasisinin sonu mu?” manşetiyle kapağına taşıdı. Ekrem İmamoğlu gözaltına alındıktan sonra başlayan eylemler, uluslararası medyada geniş yankı buldu.


Giriş

Son günlerde İstanbul ve Türkiye genelinde yaşanan protestolar, demokrasinin geleceği konusunda ciddi tartışmalara yol açtı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve sonrasında tutuklanması, ülkede büyük tepki toplarken, uluslararası medya da Türkiye’nin demokratik dönüşümünü yakından izliyor. Dünyaca ünlü The Guardian’ın haftalık dergisi The Guardian Weekly, bu kritik süreci “Bu Türk demokrasisinin sonu mu?” başlığıyla kapağına taşıyarak dünya kamuoyunun dikkatini Türkiye’ye çevirdi.


The Guardian Weekly’nin Kapak Seçimi

İkonik Görsel: Gaz Maskesi Takmış Semazen

Derginin kapağında, Saraçhane’deki protestoların sembolü haline gelen gaz maskesi takmış bir semazenin çarpıcı fotoğrafı yer alıyor. Bu görsel, protestoların zorlu mücadelesini ve halkın maruz kaldığı baskıyı simgeliyor. Görselin seçimi, protestoların estetik ve sembolik gücünü artırarak, uluslararası arenada Türkiye’nin demokrasi mücadelesinin simgesi haline geldi.

“Bu Türk Demokrasisinin Sonu mu?” Manşeti

Seçilen manşet, hem çarpıcı hem de düşündürücü. “Bu Türk demokrasisinin sonu mu?” ifadesi, ülkedeki demokratik gerilimin ve otoriter eğilimlerin altını çiziyor. Dergide yer alan yazılar, Türkiye’de yaşanan bu sürecin, halkın özgürlük ve adalet arayışındaki kritik dönemeçte olduğunu vurguluyor.


Uluslararası Medya ve Yazın Dünyasından Yankılar

Nobel Ödüllü Orhan Pamuk’un Yazısı

The Guardian Weekly’nin sayısında, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un güncel gelişmelere dair değerlendirmesine de yer veriliyor. Pamuk, Türkiye’de kalan demokrasi unsurlarının ne kadar kırılgan olduğunu ve otoriter yönetim baskılarının geleceğe dair endişeleri nasıl derinleştirdiğini kaleme alıyor.

Orta Doğu Muhabiri Ruth Michaelson’ın Gözlemleri

Dergide ayrıca, The Guardian’ın Orta Doğu muhabiri Ruth Michaelson’ın İstanbul’daki protestolara ilişkin gözlemleri yer alıyor. Michaelson, protestoların nasıl uluslararası bir ilgi odağı haline geldiğini ve Erdoğan hükümetinin uyguladığı baskı yöntemlerini detaylı olarak aktararak, Türkiye’nin demokratik gerileme sürecine dair uyarıda bulunuyor.


Ekrem İmamoğlu ve Protestoların Arka Planı

Ekrem İmamoğlu’nun Gözaltı ve Tutuklanma Süreci

İmamoğlu, 19 Mart’ta gerçekleşen operasyon sonucu gözaltına alınmış ve 23 Mart’ta tutuklanarak CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ilan edileceği gün kritik bir dönemeç yaşamıştı. Bu gelişme, milyonlarca vatandaşın meydanlara dökülmesine neden olurken, özellikle Saraçhane’deki protestolar uluslararası basında geniş yer buldu.

Protestoların Yaygınlaşması

İmamoğlu’nun gözaltı kararı, Türkiye’nin dört bir yanında kitlesel protestolara yol açtı. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer büyük şehirlerde, vatandaşlar “Özgürlük, Adalet, Demokrasi” sloganları eşliğinde sokaklara indi. Bu eylemler, sadece yerel değil, küresel kamuoyunda da Türkiye’nin demokratik mücadeleye ne kadar önem verdiğini gösteriyor.


Sonuç: Demokratik Mücadele ve Gelecek Beklentileri

The Guardian Weekly’nin kapağını süsleyen “Bu Türk demokrasisinin sonu mu?” manşeti, Türkiye’de yaşanan gerginlik ve belirsizliğin uluslararası arenada nasıl yorumlandığının bir göstergesi. Ekrem İmamoğlu’nun simgesel figürü ve Saraçhane’deki eylemler, demokrasinin savunulması gerektiğini hatırlatan güçlü mesajlar içeriyor.

Bu süreç, yalnızca Türkiye’nin iç siyasetine değil, aynı zamanda uluslararası toplumun demokrasi ve insan hakları konusundaki beklentilerine de ışık tutuyor. Halkın özgürlük ve adalet talebi, küresel basında yankı bulmaya devam ederken, gelecekte Türkiye’de demokratik dönüşümün nasıl şekilleneceği merak konusu.

Gündem

6 aydır takip ediliyorlardı: Düzce’de fuhuş operasyonu

Yayımlandı

üzerinde

‘de 112 Acil Çağrı Merkezi’ne 23 Ekim ve 22 Aralık 2024’te Beçiyörükler bölgesinde fuhuş yapıldığı, bazı kişilerin kadınları zorla tuttuğu, fuhşa teşvik ve aracılık yapıldığı yönünde ihbar yapıldı.

Düzce İl Emniyet Müdürlüğü Ahlak Bürosu ekipleri, ihbarın geldiği dönemde evlere baskınlar yaptı, ancak yeterli delile ulaşamadı. Polis daha sonra şüphelendikleri kişileri teknik ve fiziki takibe aldı.

Şüphelilerle ilgili deliller elde edildikten sonra önceki gün 20 polisin katılımıyla 10 farklı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda H.U., M.K., K.K., Y.U. ve B.B. gözaltına alındı.

Adreslerde yapılan aramalarda suçta kullanıldığı tespit edilen 12 cep telefonu, 23 bin 980 TL para, bir laptop, iki hard disk ve 18 telefon hattı ele geçirildi.

5 şüpheli, emniyetteki sorgularının ardından bugün adliyeye sevk edildi. Diğer yandan T.R., G.B. ve C.N. isimli fuhşa sürüklenen 3 kadın kurtarıldı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Türkçe Yerine Danca Konuşmaya Başladı: Beyin Pıhtısı Sonrası Dilini Unutan Nadir Vaka

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Beyninde pıhtı oluşumu sonucu Türkçeyi tamamen kaybedip Danca konuşmaya başlayan hasta vakası. Nedenleri, semptomları, tedavi süreci ve uzman önerileriyle detaylı inceleme.

Konya’da felç geçiren hasta, yıllar sonra unuttuğu dili konuşmaya başladı. Beynine pıhtı atan Rahmi Karademir, müdahale sonrası Türkçeyi unutup Danca konuşmaya başladı. Uzmanlara göre bu durum, nadir görülen vakalardan biri olarak adlandırıldı.

 

Konya’da beynine pıhtı atan 67 yaşındaki Rahmi Karademir’in, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan müdahalenin ardından yıllardır kullanmadığı Danca ile iletişim kurmaya başlaması, etrafındakileri şaşırttı.

Danimarka’da 20 yıl yaşadıktan sonra 10 yıl önce Konya’ya yerleşen 7 çocuk babası Karademir, geçen hafta Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi Servisinde dizinden ameliyat edildi.

Özet

Beyninde pıhtı atması sonucu aniden Türkçeyi unutup sadece Danca konuşmaya başlayan hasta vakası, tıp literatüründe çok nadir görülen bir dil bozukluğu tablosunu gözler önüne seriyor. Bu makalede; pıhtı nedenleri, beyin bölgelerindeki hasarın dil becerilerine etkisi, teşhis yöntemleri, tedavi ve rehabilitasyon süreçleri ayrıntılı olarak ele alınacak. Ayrıca benzer olayların uluslararası literatürdeki örneklerine ve geleceğe dönük önerilere de değinilecektir.


1. Beyin Pıhtısının Nedenleri ve Risk Faktörleri

1.1. Beyin Pıhtısı (İskemik İnme) Nedir?

  • Beynin bir bölgesine giden kan akımının tıkanması sonucu ortaya çıkar.

  • Kan pıhtısı (trombus) veya emboli beyni besleyen damarı tıkayarak oksijen ve besin eksikliğine yol açar.

1.2. Başlıca Risk Faktörleri

  • Yüksek tansiyon: Damar sertliğini hızlandırır.

  • Diyabet: Küçük damar hasarını tetikler.

  • Ateroskleroz: Karotid ve intraserebral arterlerin daralması.

  • Yaşam tarzı: Sigara, obezite, hareketsizlik.


2. Vakada Gözlemlenen Belirtiler

2.1. Ani Dil Değişimi

  • Hasta, bilinen tek dili olan Türkçeyi unutup sadece Danca kelimeler kullanmaya başladı.

  • Konuşma akıcılığı ve ses tonunda yabancı dilde bile tutarsızlıklar gözlendi.

2.2. Diğer Nörolojik Bulgular

  • Vücudun sağ tarafında güçsüzlük

  • Baş dönmesi ve dengesizlik

  • Zaman zaman hafıza bulanıklığı


3. Tıbbi İnceleme ve Teşhis Yöntemleri

3.1. Görüntüleme Teknikleri

  • MR (Manyetik Rezonans): Beyin dokusunda pıhtının yeri ve hacmi belirlendi.

  • BT (Bilgisayarlı Tomografi): Akut dönemde hızlı değerlendirme imkânı sağlar.

3.2. Dil ve Bilişsel Testler

  • Afazi Testleri: Hasta dil yeteneği puanlandı (Broca ve Wernicke bölgeleri odaklı).

  • Nöropsikolojik Değerlendirme: Kısa süreli bellek, yürütücü işlevler, dikkat testleri uygulandı.


4. Tedavi ve Rehabilitasyon Süreci

4.1. Akut Dönem Müdahaleleri

  • Trombolitik Tedavi: Pıhtı çözücü ilaçlarla (tPA) ilk 4.5 saat içinde uygulama.

  • Antikoagülanlar: Tekrarlayan pıhtı riskini azaltmak için.

4.2. Uzun Dönem Rehabilitasyon

  • Dil Terapisi: Nörolojik dil terapistleri eşliğinde günde 1–2 saat yoğun seanslar.

  • Fizyoterapi ve Ergoterapi: Kas gücü, koordinasyon ve günlük yaşam aktivitelerinde geri kazanım.

  • Psikososyal Destek: Hasta ve aile eğitimi, psikolojik danışmanlık.


5. Uluslararası Benzer Vaka Örnekleri

  • 2007’de Almanya’da bildirilen bir vakada, beyin tümörü sonrası yabancı dil afazisi gözlemlenmişti.

  • 2015’te Japonya’da geçici global amnezi esnasında diller arası karışıklık raporlandı.


6. Uzman Görüşleri ve Geleceğe Dönük Öneriler

  • Nörolog Prof. Dr. Ahmet Yılmaz: “Erken tanı ve hızlı müdahale, dil fonksiyonlarının korunmasında kritik.”

  • Nöroloji Derneği Rehberi: İnme sonrası rehabilitasyonda çok disiplinli ekip kontrolü öneriliyor.


7. Sonuç

Beyin pıhtısı sonrası ortaya çıkan nadir dil bozuklukları, inme acil servislerinin yanı sıra dil terapistleri ve psikologların da koordineli çalışmasıyla etkin şekilde yönetilebilir. Erken tanı, uygun tedavi ve yoğun rehabilitasyon ile hastaların çoğunda anlamlı iyileşme sağlanmaktadır.

Okumaya Devam Et

Gündem

“İmamoğlu’nun Korumalarından Skandal Adım: Kritik Toplantı Öncesi Kameralar Bantlandı!”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

İBB eski Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun korumaları, 12 Ekim 2024’te Etiler’deki gizli toplantı öncesi otel kameralarını siyah bantla kapattı. Toplantı detayları, yolsuzluk soruşturması ve siyasi yansımalar bu makalede.

Özet

12 Ekim 2024’te İstanbul Etiler’de Le Meridien Otel’de gerçekleştiği öne sürülen gizli toplantı öncesi, Ekrem İmamoğlu’nun korumalarının birinci kattaki koridor kameralarını saat 09:14’te siyah bantla kapattığı ve yaklaşık 50 dakika sonra İmamoğlu’nun lobi kameralarına yakalandığı iddia edildi. Toplantının, yolsuzluk soruşturmasında adı geçen “örgüt yöneticisi” ve “para kasaları”yla yapıldığı, emniyet güçlerinin otel yönetimi tarafından engellendiği belirtiliyor. Olay, muhalefet ve iktidar cephesinden geniş yankı buldu.

Olayın Detayları

12 Ekim 2024’te Etiler’de faaliyet gösteren Le Meridien Otel’de, İBB eski Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “örgüt yöneticisi” ve “para kasaları” olarak nitelenen Tuncay Yılmaz, Ertan Yıldız, Adem Soytekin, Fatih Keleş ve Hüseyin Köksal ile bir araya geldiği iddia edildi .
Toplantıdan yaklaşık 50 dakika önce, saat 09:14’te korumalar, toplantı salonunu gören 1. kat koridor kameralarını siyah bantla kapatarak görüntü alınmasını engellemeye çalıştı .
Ancak lobi kameraları unutulunca, İmamoğlu saat 10:04’te ceketsiz ve mavi gömlekle otele girerken bu kameralara yakalandı .

Görüşmenin Arka Planı

Yeni Şafak’ın haberine göre, toplantı “İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili yeni yol haritası”nı belirlemek amacıyla düzenlendi .
SuperHaber ise, soruşturma dosyasındaki delillere değinerek görüşmenin tamamen gizli tutulmak istendiğini, ancak video kayıtlarının ifşa olmasıyla bu amacın bozulduğunu belirtti .

Kamera Kapatma Eyleminin Önemi

Görüşmeyi gizlemek isteyen korumaların kameraları bantla kapatma yöntemi, belediye başkanlığı gibi kamu görevlilerinde şeffaflık tartışmalarını yeniden alevlendirdi .
AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank da sosyal medya paylaşımında, “Saklayacak ya da saklanacak konu yoksa, bir belediye başkanı için neden kameralar bantla kapatılır?” diyerek tepki gösterdi .

Siyasi ve Hukuki Boyutu

Yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan İBB eski Başkanı İmamoğlu’nun adı, “örgüt yöneticisi” ve “para kasaları” sıfatlarıyla dosyaya girdi .
SuperHaber’ın aktardığına göre, emniyet güçlerinin oteldeki inceleme girişimi, otel sahibi Adnan Çebi tarafından engellendi .

Sonuç ve Değerlendirme

Kamu kaynaklarının yönetimi ve şeffaflık ilkesi açısından, üst düzey kamu görevlilerinin bu tür önlemler alması, siyasi zeminde tartışmaları derinleştiriyor. İddiaların soruşturma dosyasındaki yeri ve nihai yargı kararları, olayın akıbetini belirleyecek ana faktörler olacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar