Gündem
Teğmenlerin ihraç kararı: Ordunun Atatürk sevgisine vurgu yapıldı
Kılıçlı yemin töreni sonrasında 5 teğmen ve 3 disiplin amiri hakkında verilen Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç kararının ayrıntılı gerekçesi belli oldu. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun (YDK) oy çokluğuyla aldığı kararda, teğmenlerin, TSK’yı tartışılır hale getirerek, “Toplumda ayrışmaya sebep oldukları ve ordunun vatan millet Atatürk’e olan sevgisinden hiç şüphe duymayan millet nezdinde yıpranmasına neden oldukları” belirtildi. Kararda, TSK’nın tartışılmasına neden olabilecek protest bir davranışın disiplinsizlik olarak kabul edileceğine dikkat çekilirken, “Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığı ifade eden ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sözünü amacı dışında ve karşıtlık içeren protest bir eylemde kullanmak disiplinsizlik olacağı gibi sözün değerini de azaltan bir davranış olacaktır.” gerekçesine yer verildi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun (YDK) beş teğmen için verdiği, “Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası” nın gerekçesi, teğmenlere yazılı olarak tebliğ edildi.
Gerekçede “Teğmenlerin, yemine ilişkin metnin okunmasını daha önceden planlandığının anlaşıldığı, disiplin amirleri tarafından talep reddedilmesine rağmen, tören sonrası dahi olsa emirlerin hilafında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarının millet nezdinde zedelendiği” belirtildi.
KARAR OY ÇOKLUĞUYLA ALINDI
Kararın ayrıntıları Birgün’de yer aldı. Dokuz üyeli Yüksek Disiplin Kurulu’nun beş üyesinin oy çokluğuyla alınan kararda, teğmenlerin, TSK’yı tartışılır hale getirerek, “Toplumda ayrışmaya sebep oldukları” ve “Ordunun vatan millet Atatürk’e olan sevgisinden hiç şüphe duymayan millet nezdinde yıpranmasına neden oldukları” belirtildi.
7 sayfalık gerekçede, teğmenlerin, yemine ilişkin metnin okunmasını daha önceden planlandığının anlaşıldığı, disiplin amirleri tarafından talep reddedilmesine rağmen, tören sonrası dahi olsa emirlere aykırı olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarının millet nezdinde zedelendiği ifade edildi. Teğmenlerin eylemleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, toplumda ayrışma yaratan bir sonuca neden olduğu ifade edilen gerekçede, Teğmen Ebru Eroğlu’nun, andın değiştirilmesine yönelik düzenlemeyi protesto etmek yönünde planlama yaparak, yönergeden kaldırılan andın okunmasında öncü rol oynadığı aktarıldı. Gerekçede, şu tespitleri yer verildi: “Somut olayın her biri tek tek değerlendirildiğinde TSK ve Harp Okulları’nın temel değerlerine ilişkin olan fiillerin tören günüden daha önceki günlerden başlayan süreç ve olayın oluş şeklinin toplumda karşıtlık hissi oluşturabilecek, Subay Andı olarak bilinen ve yönergeden kaldırılan andın içeriğindeki değerlerin dışlandığına dair algı yaratacak ve sonuç olarak TSK’nın tartışılmasına neden olabilecek protest bir davranış disiplinsizlik olarak kabul edilecektir. Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığı ifade eden ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sözünü amacı dışında ve karşıtlık içeren protest bir eylemde kullanmak disiplinsizlik olacağı gibi sözün değerini de azaltan bir davranış olacaktır.
TSK’YI TARTIŞMALI HALE GETİRDİLER
Kararda, teğmenlerin bu eylemleriyle, TSK’yı tartışılır hale getirdikleri, toplumda ayrışmalara neden oldukları suçlamalarına yer verilirken, “Ordunun vatan millet Atatürk’e olan sevgisinden hiç şüphe duymayan millet nezdinde yıpranmasına neden olmuştur. Söz konusu eylem toplumda asker yemininden vazgeçilmiş gibi TSK’ya olan güveni sarsar bir kanaat oluşmasına sebep olmuştur.” denildi. Askeri tören alanında program dışı izinsiz olarak icra edilen fiilin askeri hizmete de olan olumsuz etkisi disiplinsizliğin işlendiği yer ve sonuçlarının TSK’ya menfi etkileri ile personelin eylem bütünlüğü içinde değerlendirildiğinde devletin ve TSK’nın itibarına zarar verecek nitelikte ağır disiplinsizlik teşkil eden bir eylem olduğu dikkate alınarak 6413 sayılı TSK Disiplin Kanununun 20/1. Maddesinin c fıkrası gereğince ‘hizmete engel davranışta bulunmak’ disiplinsizliğini oluşturduğu kanaatine varlmıştır.” Yüksek Disiplin Kurulunun beş üyesinin oyçokluğuyla alınan karara dört üye karşı oy gerekçesi yazdı.
SORUŞTURMA SÜRECİ NASIL BAŞLADI? Soruşturmaya konu olay, 30 Ağustos’ta Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde yaşandı. Töreninin resmî kısmı bittikten sonra yeni mezun yüzlerce teğmen törenin yapıldığı sahanın ortasında toplandı. Ardından kılıç çekerek yemin etti, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını attı. Bu slogan, sosyal medyada kimi kesim tarafından büyük beğeni toplarken kimileri tarafından eleştirildi. Söz konusu anların videosunun sosyal medyada yayılmasının ardından eleştiriler başladı. MSB, tartışmalar üzerine, yazılı açıklama yaparak, konunun incelendiğini 5 Eylül’de duyurdu. Bakanlık kaynakları, “Bahse konu olay her yönüyle incelenmektedir. İnceleme sonucunda yapılacak tespitlere göre; disiplin mevzuatı kapsamında kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan personel hakkında gereken işlemler yapılacaktır” dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TEPKİ GÖSTERDİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Eylül’de olayla ilgili yaptığı açıklamada “Bu mesele birkaç kendini bilmezin ne yazık ki ortaya koyduğu bir karmaşaydı” dedi. Erdoğan ayrıca şu ifadeleri kullandı: “Bu işin içerisindekiler kimlerse bunların hak ettikleri cezayı almasını temin edeceğiz. Burası kendini bilmezlerin at oynattığı bir meydan değil.”
ORDUDAN İHRAÇ EDİLEN TEĞMENLER
Kara Harp Okulu’ndaki mezuniyet töreninde gerçekleşen kılıçlı yemin nedeniyle haklarında disiplin soruşturması başlatılan 5’i teğmen, 8 askeri personel hakkında yüksek dilipsin süreci 16 Ocak tarihinde tamamlanmıştı. Soruşturmada sonrasında, Teğmen Ebru Eroğlu, Teğmen İzzet Talip Akarsu, Teğmen Serhat Gündar ve Teğmen Deniz Demirtaş ve Teğmen Batuhan Gazi Kılıç ordudan ihraç edildi.
Gündem
Özgürlük Filosu’ndaki milletvekili Necmettin Çalışkan son durumu NTV’ye anlattı

02.10.2025 – 19:03
Son Güncelleme : 02.10.2025 – 19:19
NTV Haber
Gündem
ASKİ su kesintisi programı 2 Ekim: Ankara’da sular ne zaman gelecek?

KESİNTİLER 6 EKİm’E KADAR SÜRECEK
Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü, kentte 6 Ekim’e kadar dönüşümlü su kesintileri yapılacağını bildirdi.ASKİ’den yapılan açıklamada, Ankara’ya Çamlıdere, Kurtboğazı ve Kesikköprü hatlarından paçallama ile günde ortalama 1530 bin metreküp su sağladığı, verilen suyun üçte birinin Kesikköprü’den gelen 3 hattan tedarik edildiği belirtildi.
Defalarca arızalanan CTP hatların çelik hatlarla değiştirilmesi için imalata başlandığı ve yaklaşık 1 hafta süreceği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Kuraklık nedeniyle barajlardaki su seviyesi de kritik seviyelere düştüğü için 6 Ekim tarihine kadar Ankara genelinde dönüşümlü olarak su kesintisi yapılacaktır. Su kesintilerinin hayatın olağan akışını asgari düzeyde etkilemesi için her türlü çaba gösterilmektedir. Bu çerçevede, bugün saat 09.00 itibarıyla Eryaman bölgesi, Susuz ile Kazan Saray bölgesinde kesinti yapılmıştır. Hatta yarın saat 09.00 itibarıyla yeniden su verilecektir. Halkımızın kuraklıkla mücadele kapsamında gösterdiği hassasiyet ve anlayış için teşekkür ederiz. Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.”
Gündem
3 Ekim Cuma hutbesinin konusu: Diyanet cuma hutbesinde Gazze’ye yer verdi

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 3 Ekim 2025 tarihli ve “HENDEK’TEN GAZZE’YE: ZAFER İNANANLARINDIR ” konulu Cuma hutbesi yayınlandı. Vatandaşlar, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü resmi internet adresinden bu haftaki hutbe metnine ve diğer haftalara ait hutbelere ulaşabiliyor.
HENDEK’TEN GAZZE’YE: ZAFER İNANANLARINDIR
Muhterem Müslümanlar!
Hicretin beşinci yılıydı. Bedir’de bozguna uğrayan, Uhud’da istediklerine tam olarak ulaşamayan Mekkeli müşrikler, İslam’ı ortadan kaldırmak, Müslümanları yok etmek için Medine’ye büyük bir saldırı hazırlığı yapmışlardı. Durumu öğrenen Peygamber Efendimiz (s.a.s), ashabıyla istişare etti ve Medine çevresine hendek kazılmasına karar verildi. Müminler el birliğiyle hendeği kazarken büyük bir kayaya denk geldiler. Resûl-i Ekrem (s.a.s), bir yandan bu kayayı kırdı, diğer yandan da Kisrâ’nın, Rum diyarının ve San’a’nın fethedileceğini müjdeledi.1 Zorlu bir mücadelenin ardından, Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve inayeti, inananların azim ve gayretiyle düşman bozguna uğradı.
Aziz Müminler!
Günümüzde Hendek Savaşına benzer bir mücadele Gazze’de yaşanmaktadır. Dün, Allah Resûlü (s.a.s) ve ashabına zulmeden zalimler vardı. Bugün de dünyanın gözü önünde hiçbir hukuk tanımadan Gazze’de masum ve mazlumlara karşı soykırım uygulayan katiller var. Gazze’de camiler, mabetler, okullar ve hastaneler bombalanmakta; sadece bir şehir değil, bir medeniyet yok edilmeye çalışılmaktadır. Basın mensupları, yardım görevlileri ve sağlık çalışanları zalimce öldürülmektedir.
Kıymetli Müslümanlar!
Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen Gazze’de bir avuç mücahit Müslüman, tıpkı Medine’de olduğu gibi kazdıkları hendeklerde dünyada eşine az rastlanır bir kahramanlık mücadelesi vermektedir. Kur’an-ı Kerim’de, “Birtakım insanlar onlara, “İnsanlar size karşı asker toplamışlar, onlardan korkun” dediler de bu, onların imanlarını arttırdı ve ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!’ diye cevap verdiler.”
buyrulduğu üzere; düşmanın çokluğu ve teknik imkânlarının güçlü olması, onların Allah’a olan teslimiyetlerini arttırmaktadır. Sanki onlar; “Müminler içinde Allah’a verdikleri söze bağlı kalan nice yiğitler vardır. Onlardan kimi, sözünü yerine getirip şehit olmuştur; kimi de şehitliği beklemektedir. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.”3 ayetinin vücut bulmuş halidir. Cenâb-ı Hak, sırât-ı müstakimden ayrılmayan, zorluklar karşısında sabır gösteren müminleri asla sahipsiz ve yardımsız bırakmaz. “Şüphesiz Allah, kendi dinine yardım edenlere mutlaka yardım eder.”
Değerli Kardeşlerim!
Müslümanlar, ne zaman Allah ve Resûlü’nün çağrısına uydular, gönüllerini birbirlerine açtılar, birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler işte o zaman bütün zorlukların üstesinden geldiler. Ne zaman da ayrılığa düştüler, birbirlerinin dertleriyle ilgilenmediler, ilimde ve teknikte geri kaldılar o zaman güçleri zayıfladı, zalimler pervasızca kötülük yapar hale geldi. Yüce Rabbimiz, bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: “Allah’a ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.
Öyleyse Aziz Müslümanlar!
Dün olduğu gibi bugün de haklının yanında yer almaya devam edelim. Mezhep ve meşrep ayrılıklarını bir tarafa bırakıp birlik ve beraberliğimizi güçlendirelim. Ümmet bilincini, din kardeşliğini pekiştirelim. Birliğimizi bozmak isteyenlere karşı uyanık olalım. Masumların yanında olduğumuzun nişanesi olan etkinliklere destek verelim. Unutmayalım ki, Gazze bütün insanlık için bir ahlak ve vicdan sınavıdır. İnsanlık ailesi olarak ya el ele, gönül gönüle verip bu sınavı kazanacağız ya da hepimiz kaybedeceğiz. Hutbemi, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in Hendek Gazvesi esnasında yaptığı şu dua ile bitirmek istiyorum: “Ey Kur’an-ı Kerim’i indiren, hesabı çabuk gören Allah’ım! Zalim grupları bozguna uğrat ve perişan eyle!”
-
Spor6 gün önce
Galatasaray–Liverpool maçına PREMIUM bilet 50.000 TL’ye satıldı — Bilet fiyatları açıklandı
-
Magazin6 gün önce
Güllü nasıl öldü? 6. katta neler yaşandı — Son görüntülerde duyulan “ses” dikkat çekti
-
Magazin7 gün önce
Sanatçı Güllü (Gül Tut) balkondan düşerek yaşamını yitirdi
-
Spor1 hafta önce
Dinamo Zagreb 3–1 Fenerbahçe — Avrupa Ligi’ne kötü başlangıç
-
Spor1 hafta önce
Başına dayadığı silahı boş zannedip ateşledi — Eski kulüp başkanı Fatih Balkaya hayatını kaybetti
-
Magazin1 hafta önce
Ankara’daki konser soruşturmasında yeni gelişme: Evren Müzik ve Enfest sahipleri gözaltında
-
Teknoloji1 hafta önce
Bir karede iki zaman: Gemini AI ile çocukluk fotoğrafı birleştirme nasıl yapılır?
-
Ekonomi6 gün önce
Yeni yasa ile Türkiye’de emekli sayısı 20 milyona dayanacak — Genç nüfus 8 milyon sınırının altına gerileyebilir