Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Tatbikatta kullanıldı, kuvvet komutanları Bayraktar TB3 SİHA’ları değerlendirdi

Yayımlandı

üzerinde

BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar ise büyük bir takım oyunu gördüklerini belirterek, şöyle konuştu:

“Türk SİHA’ları dünyada muharebe paradigmasını değiştirdi. Türk Kara Kuvvetleri’nin kullandığı SİHA’lar, dünyada SİHA’larla kazanılan ilk savaşın kahramanları oldular. Bugün ise denizlerimizde benzer bir dönüşüm yaşanıyor. Deniz Muharebesi’nde Türk mühendisliği ve Türk bahriyesi yeni bir dünyanın kapılarını aralıyor. Ben de bu memleketin bir mühendis evladı olarak bu gurur anına, yıllardır süren çalışmanın meyvelerine burada tanıklık etmekle büyük bir mutluluk duyduğumu ifade edebilirim. Bayraktar TB3, lastiğinden balatasına, motorundan elektro-optik sistemine, içindeki milyonlarca satır yazılımından yapay zeka bilgisayarlarına, üzerindeki buz kırıcılardan gövdesine, yerdeki otomatik inişine destek olan yedekli sistemlerinden, data linklerine kadar, yani haberleşme cihazlarına kadar tümüyle Türk mühendislerinin eseri. Milli SİHA’larımız, dünyada yakaladığı başarıyı Türk Silahlı Kuvvetleri ile olan yakın sinerjiye, adeta sırt sırta vermiş olduğu mücadeleye borçlu. Yani yıllarca ekibimizle birlikte ben de mühendis arkadaşlarımla birlikte Güneydoğu da üs bölgelerinde oradan gelen ihtiyaçları en hızlı şekilde mühendisler olarak, teknik ekipler olarak karşılamak üzere çalıştık. Türkiye dünya SİHA ihracat pazarının yüzde 65’ine sahip. Elbette bu alanda Türk Silahlı Kuvvetleri de SİHA’ları en etkin biçimde kullanma açısından baktığımızda, dünyanın en ileri kuvveti, kara kuvvetleri dünyada SİHA’larla kazanılmış ilk savaşı kazandı. Deniz Kuvvetlerimizin ve Hava Kuvvetlerimizin de benzer şekilde dünyada bu dönüşümün öncüleri olduğunu görüyoruz. Ben ülkem adına bu ülkenin bir mühendisi evladı olarak gurur duyduğumu ifade etmek isterim.”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Otomobilin refüje çarpması sonucu 2 kişi yaralandı

Yayımlandı

üzerinde

Van-Hakkari yolu üzerindeki Bebleşin Karakolu yakınlarında meydana geldi. R.Ç. yönetimindeki plakası öğrenilemeyen otomobil, bilinmeyen bir sebepten dolayı kontrolden çıkarak refüje çarptı.

Kazada sürücü ile yanındaki bir kişi hafif yaralanarak hastaneye kaldırıldı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Sahne kurulumunda vinç devrildi: 1 yaralı

Yayımlandı

üzerinde

İzmir’in Konak ilçesi Gündoğdu Meydanı’nda 19 Mayıs’ta CHP lideri Özgür Özel’in katılacağı miting için sahne kurma çalışmaları yapıldığı sırada bir vinç, şoförünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu devrildi. Vinç şoförü hafif yaralandı.

Bu sırada kazayı haberleştirmek için gelen 2 gazeteci, sahneyi kuran firma çalışanları tarafından darbedildi. Gazeteciler, darp raporu alarak saldırganlardan şikayetçi oldu.

Her iki olayla ilgili de soruşturma başlatıldı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Samsun’da Dehşet: 16 Yaşındaki Çocuk Ablasını Kaçıran Genci Göğsünden Vurarak Öldürdü

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Samsun İlkadım’da 16 yaşındaki M.T., ablasını “evlenmek için” kaçıran 24 yaşındaki Okan Doğan Torun’u tabancayla göğsünden vurarak öldürdü. Olayın perde arkası, hukuki süreç ve toplum tepkisi bu makalede.

Bu makalede, Samsun’un İlkadım ilçesinde 15 Mayıs 2025 günü öğleden sonra yaşanan ve tüm Türkiye’yi sarsan trajik olayı ayrıntılarıyla inceliyoruz. 16 yaşındaki M.T.’nin ablasını kaçırdığı öne sürülen 24 yaşındaki Okan Doğan Torun’u vurduğu anlar, polis müdahalesi, yaralı bir üçüncü kişinin durumu, başlatılan soruşturma ve toplumsal yankıları bu yazıda bulacaksınız.

Olayın Perde Arkası

15 Mayıs 2025 günü saat 14:30 civarında İlkadım ilçesi 19 Mayıs Mahallesi Talimhane Caddesi üzerinde bulunan bir ikinci el mobilya mağazasında tartışma başladı. İddiaya göre, 24 yaşındaki Okan Doğan Torun, “evlenmek amacıyla” ailesinin rızası olmadan kaçırdığı ablasıyla konuşmak için iş yerine geldiği sırada, ablanın küçük kardeşi 16 yaşındaki M.T. ile karşılaştı. Kısa sürede büyüyen sözlü münakaşa, M.T.’nin tabancasını çıkartarak Torun’u göğsünden vurmasıyla cinayet boyutuna ulaştı.

Okan Doğan Torun, ağır yaralı halde can havliyle mağazadan kaçıp yakındaki bir kitapçıya sığındı; ancak M.T., silahını bırakmadan caddede kovalamacaya devam ederek yeniden ateş etti. Kurşunlardan biri, o sırada işyeri önünde oturan D.A.’nın bacağına isabet ederek üçüncü bir kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Acil Müdahale ve Gözaltı

Olay yerine gelen sağlık ekipleri, göğsünden vurulan Okan Doğan Torun’u ve bacağından yaralanan D.A.’yı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Torun, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybederken; D.A.’nın sağlık durumunun ise “hafif yaralı” olarak bildirildiği öğrenildi. Polis ekipleri, suç aleti tabancayla birlikte kısa sürede yakalanan şüpheli M.T.’yi gözaltına aldı ve soruşturma başlattı.

Hukuki Süreç ve Muhtemel Yaptırımlar

Türk Ceza Kanunu’na göre, “kasten öldürme” suçu işlenmesi halinde 15 yıldan müebbet hapis cezası öngörülüyor. Fail reşit olmayan bir kişi olduğu için hem “küçüğün suça sürüklenmesi” hem de “ağır ceza mahkemesinde yargılanma” olasılıkları gündeme gelecek. Savcılık tarafından sevk edilecek ek gözaltı ve adli kontrol kararları, İzmir Barosu’nun genç sanıklar için öngördüğü özel psikososyal değerlendirmeler ile birlikte ele alınacak.

Toplumsal ve Ailevi Yankılar

Olay, “töre cinayeti” tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Sosyal medyada farklı bölgelerde “evlenme amaçlı kaçırma” iddiaları ve aile içi çatışmalarla ilgili yasa teklifleri konuşuluyor. Çocuk hakları savunucuları, reşit olmayan failin mahkemede psikolojik destek alması gerektiğini vurgularken, mağdur ailenin avukatları “tutukluluğun devamını” talep etti. Yerel sivil toplum kuruluşları ise gençlerin silah erişiminin kısıtlanmasını ve aile birliği danışma merkezlerinin yaygınlaştırılmasını öneriyor.

Sonuç ve Öneriler

Bu tür trajedilerin önüne geçmek için:

  • Aile içi çözüm merkezlerinin güçlendirilmesi,

  • Reşit olmayanların silah taşıma ve erişiminin önlenmesi,

  • Erken müdahale programlarının yaygınlaştırılması,

  • Toplumda “rızaya dayalı evlilik” konusunda farkındalık çalışmaları yapılması,
    gerekiyor.

Bu acı olay, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde alınacak tedbirlerin önemini bir kez daha gözler önüne serd

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar