Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

Tarım ve kırsal kalkınmaya 7,2 milyar lira hibe

Yayımlandı

üzerinde

ve Orman Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından yürütülen IPARD III programı kapsamında, bir yılda 1079 proje toplam 7,2 milyar lira hibe desteği almaya hak kazandı.

TKDK’dan edinilen bilgiye göre, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) tarafından ortaklaşa finanse edilen IPARD Programı çerçevesinde, hayvansal üretimden bitkisel üretime, el sanatlarından kırsal turizme, yenilenebilir enerjiden makine parklarına kadar birçok sektörde girişimciler destekleniyor.

TKDK tarafından 2011’den beri uygulanan IPARD Programında Türkiye, IPARD I ve IPARD II Programları fon kullanım oranlarının başarısı ile AB’ye aday ülkeler arasında ilk sırada yer alıyor.

Verilen desteklerle, ülkede tarım-sanayi entegrasyonunun gelişmesine, katma değeri yüksek üretim altyapısının güçlenmesine ve yeni istihdam alanları oluşmasına önemli katkılar sağlanıyor.

ARTAN TALEPLER KAPSAMI GENİŞLETTİ

Geçen yıla kadar 42 ilde uygulanan IPARD Programı ile hayata geçen AB standartlarındaki yatırımlar, kırsalda ciddi bir talep oluşturdu.

Türkiye ve AB arasında yapılan görüşmeler neticesinde, geçen yıl uygulanmaya başlanan IPARD III Programı’nın coğrafi kapsamı genişletilerek 81 ile yaygınlaştırıldı.

Bu dönemde Türkiye’nin ulusal katkı oranı yüzde 25’ten yüzde 50’ye yükseltilerek, 2024’ten itibaren 7 yıl süreyle uygulanacak IPARD-III Programı’nın toplam bütçesi 555 milyon eurodan 785 milyon euroya çıkarıldı.

251 MİLYON EURO BÜTÇELİ İLAN

Program döneminde, başvuru inceleme süreçlerinin hızlandırılması amacıyla ilk kez yıllık çağrı takvimi yayımlandı. Bu çerçevede, tarımsal işletmelerin fiziki varlıkları, balıkçılık ve organik tarım gibi alanlarda toplam 251 milyon euro bütçeli 5 başvuru çağrı ilanına çıkıldı. İlk çağrıya çıkılmasının üzerinden, yaklaşık bir yıl geçti.

Söz konusu projelerin dağılımına bakıldığında arıcılıkta 396, meyve-sebze işletme depolama tesisinde 177, kırsal turizm tesisinde 147, bitkisel üretimde 92, zanaatkarlık ve katma değerli ürün üretiminde 88, tarımsal makine parkında 54, süt toplama merkezinde 39, süt işletme merkezinde 32 ve diğer sektörlerde 54 proje olduğu belirlendi.

IPARD III Programı kapsamında bir yıl içinde gelen başvuruların değerlendirme sonucunda, şu ana kadar 1079 proje toplam 7,2 milyar lira hibe desteği almaya hak kazandı. Projelerin bir kısmının tamamlanma süreci devam ederken, 337’si ile sözleşmeler imzalandı. Bu projeler hayata geçtiğinde yaklaşık 13 milyar liralık yatırım ülke ekonomisine kazandırılırken, aynı zamanda binlerce kişiye de istihdam sağlanacak.

Ülke genelinde destek almaya hak kazanan proje sayısı bakımından ilk 5 il incelendiğinde 80 ile Ordu, 56 ile Siirt, 51 ile Diyarbakır, 49 ile Şanlıurfa ve 38 ile Erzincan öne çıktı. Programın uygulanmaya başlandığı 39 ilde, destek almaya hak kazanan proje sayısı bakımından ilk 5 il ise 56 ile Siirt, 22 ile Bitlis, 15 ile İzmir, 14 ile Batman ve 14 ile Muğla olarak sıralandı.

3 MİLYON EUROYA KADAR HİBE

IPARD III Programı çerçevesinde yatırımlara, yüzde 50-75 oranlarında hibe destek aktarılıyor.

Desteklenecek projelerin bütçe sınırları, desteklenen sektöre göre değişmekle birlikte 5 bin euro ile 3 milyon euro arasında değişiyor.

TKDK tarafından kadınların ve gençlerin tarım ve kırsal alanlarda daha etkin bir şekilde yer almasını teşvik etmek ve bu kesimin ülkeye sağlayacağı ekonomik katkıyı daha da artırmak amacıyla pozitif ayrımcılık uygulanıyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

5 jeotermal kaynak arama ruhsat sahası ihale edilecek

Yayımlandı

üzerinde

İl Özel Encümeni Başkanlığının konuya ilişkin ilanı, ‘de yayımlandı.

Buna göre, Bolu’nun Gerede ilçesinde jeotermal kökenli gaz arama ve jeotermal kaynak arama ruhsatları verilmesi için açık teklif artırma usulüyle ihale yapılacak.

Muhammen bedelleri 1 milyon 265 bin lira ile 1 milyon 310 bin lira olan ve geçici teminat bedelleri 37 bin 950 lira ile 39 bin 300 lira olan sahaların ihaleleri, 13 Mayıs Salı günü saat 14.00’te Bolu İl Encümeni Toplantı Salonu’nda yapılacak.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Demir ağlarda yurt dışına bağımlılık azaldı

Yayımlandı

üzerinde

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, demir yolu projelerindeki yerlilik oranlarının yükseltilmesi için yapılan çalışmalara ilişkin değerlendirmede bulundu.

Türkiye Yüzyılı’nda demir yolu sektörüne yapılan yatırımlarla bu alanda gelişmiş bir altyapı inşa etmeyi hedeflediklerini bildiren Uraloğlu, doğu-batı ve kuzey-güney ulaşım koridorlarında daha hızlı, güvenli ve ekonomik demir yolu taşımacılığı yaparak ülkenin ekonomisine daha fazla katkı sağlanmaya çalıştıklarını anlattı.

Uraloğlu, Türkiye’nin, Asya ve Avrupa arasında 760 milyar dolarlık ticari ve ekonomik hareketliliğin merkezinde yer aldığına işaret ederek, ülkenin, gelişmeye devam eden demir yolları ve kara yolu ağı, üç tarafını çevreleyen denizleri ve limanları, havacılık sektörü ve lojistik altyapısıyla “hub” konumunda olduğunu söyledi.

Ülkedeki demir yolu serüveninin 1856 yılında İzmir-Aydın hattının inşasıyla başladığını anımsatan Uraloğlu, o günlerde tamamı yabancı sermaye ve yüklenicilerle inşa edilen demir yollarının, 2003 yılında başlayan kalkınma hamlesiyle yerli ve milli bir yapıya kavuştuğunu ifade etti.

“YERLİ DEMİR YOLU SANAYİNİN GELİŞTİRİLMESİ HEDEFLENDİ”

Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 2003 yılında demir yollarının yeniden ülke politikası haline gelmesiyle beraber belirlenen en önemli hedeflerden birinin yerli demir yolu sanayinin geliştirilmesi olduğunu söyledi.

Ülkenin bu potansiyelini hayata geçirmek için son 23 yılda 63 milyar doları demir yolu sektörüne olmak üzere ulaştırma alanına 280 milyar dolar tutarında yatırım yapıldığını bildiren Uraloğlu, demir yolu sektörüne yapılan yatırımın yüzde 60’ının TCDD tarafından gerçekleştirildiğini aktardı.

Uraloğlu, demir yolu taşımacılığında elektrik enerjisinin kullanılmasının, taşıma maliyetlerini düşürmek ve çevreye duyarlı bir işletmecilik sağlamak adına büyük önem taşıdığını belirterek, bu çerçevede 915 kilometrelik hat kesiminde elektrifikasyon sistemlerinin yapımına, 2 bin 926 kilometrelik hat kesiminde de proje ve planlama çalışmalarına devam ettiklerini söyledi.

Emniyet ve kapasite artışına büyük katkı sağlayan sinyalizasyon projelerinde de önemli ilerlemeler sağladıklarına dikkati çeken Uraloğlu, 1460 kilometrelik hatta sinyalizasyon yapım çalışmalarına, 1157 kilometresi yerli sinyal olmak üzere 2 bin 558 kilometrelik hatta da proje ve planlama çalışmalarına devam edildiğini bildirdi.

“ÖNEMLİ NOKTAYA GELDİK”

Uraloğlu, yerli demir yolu sanayinin oluşturulması hedefi doğrultusunda atılan adımlara işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Bu süreçte, yeni teknolojilerin ülkemize kazandırılması, yurt dışına bağımlılığın azaltılması, cari açığın düşürülmesi için milli-yerli üretim politikaları ön plana çıkarılmıştır. Bu politikalar çerçevesinde inşa ettiğimiz yüksek hızlı tren, hızlı tren ve konvansiyonel tren hatlarıyla yerlilik oranımız, elektrifikasyonda yüzde 10’dan yüzde 95’lere, sinyalizasyonda yüzde 17’den yüzde 35’lere, üstyapıda yüzde 11’den yüzde 95’lere, altyapıda yüzde 96’dan yüzde 100’lere yükseldi.”

Bakan Uraloğlu, demir yolu araçlarının üretiminde de önemli noktaya geldiklerini bildirerek, “Saatte 160 kilometre hız altyapısına sahip tren ve banliyö setlerini, hafif raylı sistem araçları kendi imkanlarımızla ve yüzde 70’lere varan yerlilik oranlarıyla üretilir hale geldik.” diye konuştu.

Sektördeki lojistik taşımacılık miktarının 14 milyon tondan 35 milyon tonlara yükseltildiğine dikkati çeken Uraloğlu, sektör temsilcilerinin sadece yurt içine değil, dünyaya da mal ve hizmet üretir hale geldiğini kaydetti.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Şimşek’ten ABD temasları açıklaması: Türkiye’ye ilgi yoğun

Yayımlandı

üzerinde

Bakan Şimşek, IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında gittiği ‘deki görüşmelerine ilişkin bilgi verdi.

2 binden fazla yatırımcı, çok taraflı kalkınma bankaları, kredi derecelendirme kuruluşları, ABD’li teknoloji şirketleri, düşünce ve sivil toplum kuruluşlarıyla biraraya geldiğini bir haftada 60’tan fazla toplantı yaptığını söyledi ve “Türkiye’ye ilgi çok yoğun.” dedi. 

Dünya Bankası, Uluslararası Finans Kurumu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Asya Altyapı Yatırım Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası ile de görüştüğünü söyleyen Şimşek, “3 yıllık dönemde uzun vadeli ve düşük maliyetli yaklaşık 41 milyar dolar proje finansmanı sağlamayı öngörüyoruz, kaynaklar yeşil ve dijital dönüşüm, afet dayanıklılığı projeleri için kullanılacak.” açıklamasını yaptı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar