Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Politika

SON DAKİKA: İmamoğlu’nun “ahmak” davasında İstinaf kararı — conflicting raporlar, hesaplama tartışması sürüyor

Yayımlandı

üzerinde

Tarih / Saat: 19 Eylül 2025 — Güncelleme 19:31 TSİ
Okuma süresi: ~3 dakika
Kaynak: FatihDoganMedya web haber servisi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “ahmak” olarak nitelediği ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret iddiasıyla açılan dava kapsamında verilen cezaya ilişkin İstinaf Mahkemesi’nden bugün yansıyan haberlerde çelişkili bilgiler bulunuyor. İlk derece mahkemesinin İmamoğlu’na verdiği 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına ilişkin gelişmeler, farklı haber kaynaklarına göre ya onanmış ya da “hesap hatası” gerekçesiyle düzeltilerek farklı bir rakama çekilmiş olarak aktarılıyor.

Haberlere göre, ilk derecede verilen cezaya ilişkin itirazlar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) bünyesindeki ilgili ceza dairesinde görüldü. Bazı yayın organları İstinaf’ın kararı onadığı yönünde haber yaparken, başka kaynaklar ise istinafın “hesap hatası” tespit ederek cezanın duruşma yapılmaksızın 1 yıl 19 ay 15 gün olarak düzeltilip onandığını bildiriyor. Bu çelişkili aktarımlar kararın içeriği ve gerekçesi konusunda netlik ihtiyacını artırdı.

Olayın arka planı — nasıl 2 yıl 7 ay 15 güne çıkmıştı?

Davada ilk derece mahkemesi, İmamoğlu’nu 2019’daki bir açıklamasında YSK üyelerine yönelik sözleri nedeniyle “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret” suçundan mahkûm etti. İlk kararın hesaplamasında artırım hükümleri uygulanarak ceza toplamı 2 yıl 7 ay 15 gün olarak açıklandı. Ancak daha önce savcılık ve bazı hukukçular, hüküm kısmında hesaplama hatası olduğunu; nihai cezanın teknik hesaplama nedeniyle yaklaşık 5 gün fazla gösterildiğini belirtmişti. Bu itirazlar istinaf yoluna taşınmıştı

Bugünkü (veya son) raporların farkı ne söylüyor?

  • İstinaf’ı onama yönünde bildiren haberler: Bazı kaynaklar İstinaf’ın ilk derece kararını onadığını ve cezanın aynen kaldığını aktarıyor; bu durumda hüküm istinaf aşamasında da onanmış oluyor. Bu tür haberler kararın istinaf sürecinde onandığını vurguluyor.

  • Cezanın düzeltilerek onandığını bildiren haberler: Diğer bazı kaynaklar ise istinafın usul veya hesap hatası gerekçesiyle ceza tutarını düzelterek 1 yıl 19 ay 15 gün şeklinde onadığı bilgisini paylaşıyor; bu rakam, daha önce tartışılan hesaplama hatasına işaret ediyor. Bu iki farklı aktarım, karar metninin kamuoyuna tam olarak ulaşmamış olmasından veya kaynakların farklı bilgilere erişmiş olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Hukuki sonuç ve sonraki aşamalar

İstinaf kararının içeriği kesinleştiğinde dosya temyiz (Yargıtay) yoluna gidebiliyor. İstinaf onaması durumunda Yargıtay süreci başlar; düzeltilmiş veya onanmış bir ceza olsa dahi tarafların (savcı veya sanık) Yargıtay’a başvurma hakkı bulunuyor. İmamoğlu’nun avukatları daha önce hem istinaf hem Anayasa Mahkemesi’ne başvuru seçeneklerini değerlendirildiğini ifade etmişlerdi; süreçte hangi kanun yollarının kullanılacağı tarafların stratejisine bağlı olarak şekillenecek.

Ne değişir? Siyasi yasak iddiası

İlk kararda konuşulan ceza aynı zamanda siyasi yasak tartışmalarını da beraberinde getirmişti. Ancak hukuki süreçlerin devam etmesi ve istinaf/temyiz mercilerinin kararlarından sonra söz konusu yaptırımın netleşmesi bekleniyor. Hukukçular, cezaya ilişkin hesaplama hatası veya usul eksikliği tespitinin, siyasi yasak ihtimalini doğrudan ortadan kaldırmayacağını; nihai sonucun Yargıtay ve gerekirse Anayasa Mahkemesi incelemelerine bağlı olduğunu vurguluyor.


Öne çıkan tespitler (kısa)

  • İlk derece kararı: 2 yıl 7 ay 15 gün hapis (ve siyasi yasak tartışması

  • İstinaf gelişmeleri: kaynaklar çelişkili bilgi veriyor — bazıları “onama” dedi, bazıları “hesap hatası düzeltilmiş onama” dedi. Kamuoyuna düşen haberler arasında netlik yok.

  • Hukuki süreç: kararın kesinleşmesi hâlinde dosya Yargıtay’a gidecek; Anayasa Mahkemesi yolları da gündeme gelebilir.


Not: Bu haber, İstinaf mahkemesi kararına ilişkin farklı kaynakların aynı gün içinde çelişkili bilgi aktarması üzerine hazırlanmıştır. Kararın resmî metni açıklanır açıklanmaz FatihDoganMedya olarak metnin tam içeriğini ve hukuki gerekçesini okuyup kamuoyuna aktaracağız. Şu an dayanak olarak kullanılan başlıca haber kaynakları arasında Anadolu Ajansı, T24, Cumhuriyet, Evrensel ve yerel/çevrimiçi haber siteleri bulunmaktadır.

Politika

YUNAN BAKAN’DAN SKANDAL SÖZLER: “KUDÜS İSRAİL’İNDİR” DEDİ, TÜRKİYE’YE CEPHE ALDI

Yayımlandı

üzerinde

Tarih/Saat: 19 Eylül 2025, 16:00 (TSİ)
Okuma süresi: 3 dakika

Yunanistan Sağlık Bakanı Adonis Georgiadis, 19 Eylül 2025’te verdiği demeçte ve katıldığı televizyon programında “Kudüs gerçekten de bir Yahudi şehridir” ifadelerini kullanarak İsrail’e açık destek verdi; ayrıca “İsrail bizim kilit müttefikimiz, Türkiye ise bizim için bir rakip/düşmandır” sözleriyle Atina’nın Tel Aviv’e yakınlaşmasını savundu.

Haberin ayrıntısı

Georgiadis’in açıklaması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında son günlerde tırmanan Kudüs tartışmasını gündeme getiren sözlü atışmalarla doğrudan bağlantılı olarak değerlendiriliyor. Bakan, Erdoğan’ın “Kudüs Araplara aittir” söylemine karşılık Netanyahu’nun kullandığı “Kudüs bizim şehrimiz” anlayışını desteklediğini belirtti ve tarihsel argümanlarla Kudüs’ün Yahudi mirasını vurguladı.

Türkiye ve kamuoyundaki yankılar

Georgiadis’in sözleri Türkiye’de sosyal medyada ve haber kanallarında yoğun tepki gördü. Türk basını, açıklamayı “provokatif” ve “kışkırtıcı” başlıklarla geniş çapta yayımladı; yorumlarda Atina’nın bölgesel politikaları ve İsrail ile yakın ilişkileri eleştirildi.

Uluslararası hukuk ve Kudüs’ün statüsü

Kudüs’ün statüsü yıllardır uluslararası hukukun tartışmalı alanlarından biri. 1947 BM taksim planı bağlamı, 1967’den sonraki fiili durumlar ve BM kararları kent üzerinde çok yönlü hukuki ve siyasi tartışmalar yaratmaya devam ediyor. Georgiadis’in “tarihsel gerçek” vurgusu, bu karmaşık hukuki ve tarihsel zeminde yoğun tartışma yaratma potansiyeli taşıyor.

Jeopolitik arka plan — Yunanistan-İsrail yakınlaşması

Son yıllarda Yunanistan ile İsrail arasında savunma, enerji ve istihbarat alanlarında artan iş birliği dikkat çekti. Doğu Akdeniz’deki enerji politikaları, Kıbrıs konusu ve Ankara-Atina hattındaki gerilimler Atina’yı Tel Aviv’e daha yakın pozisyona itti. Georgiadis’in sözleri bu stratejik yakınlaşmanın söylem boyutundaki yansımalarından biri olarak okunuyor.

Olası diplomatik sonuçlar

Böyle provokatif beyanlar, misilleme niteliğinde diplomatik açıklamalar, kınamalar veya resmi nota gönderimleriyle karşılık bulabilir. İki NATO üyesi ülke arasında söylemlerin tırmanması bölgesel istikrar açısından risk oluşturabileceğinden diplomatik kanallar kritik hale gelebilir. Uzmanlar genellikle tansiyonun tırmanmasını önlemek için doğrudan diplomatik temas ve arabuluculuğun önemine vurgu yapıyor.

Seçme alıntılar

• “Kudüs gerçekten de bir Yahudi şehridir. Şehri Yahudiler kurdu, şehir onların kutsal şehridir.” — Adonis Georgiadis
• “İsrail bizim kilit bir müttefikimiz, Türkiye’nin ise düşmanıdır.” — Adonis Georgiadis.

Okumaya Devam Et

Politika

Özgür Özel’in “Bayrampaşa” ve “Filistin” iddiaları siyaseti ısıttı — AK Parti’den Ömer Çelik ve İl Başkanı Özdemir’den sert yanıtlar

Yayımlandı

üzerinde

Tarih / Saat: 17 Eylül 2025, 20:30 (TSİ)
Yazar: FatihDoganMedya Haber Merkezi

HP Genel Başkanı Özgür Özel‘in, Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu hakkındaki operasyondan önce bazı AK Parti ve MHP’li isimlerin arayarak “AK Parti’ye geçersen soruşturmayı durdururum” şeklinde teklif yaptığı iddiası ile Özel’in Cumhurbaşkanı’nın Filistin politikasına ilişkin eleştirileri, siyasi tartışmayı alevlendirdi. AK Parti cephesinden Ömer Çelik ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir açıklamalarla karşılık verdi.


Özgür Özel’in iddiasının ayrıntıları

Özel, Silivri’de yaptığı konuşmada, Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu’nun operasyondan önce MHP ve AK Parti‘li bazı yöneticiler tarafından arandığını; kendisine “bize geçersen durdururum” tarzı tekliflerin yöneltildiğini ileri sürdü. Özel, iddiasının HTS kayıtlarıyla doğrulanabileceğini belirterek, olayın hem etik hem de yargısal boyutunun incelenmesi gerektiğini vurguladı.

AK Parti cephesinden tepki — Ömer Çelik

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Özel’in açıklamalarına sert tepki gösterdi. Çelik, özellikle Özel’in Cumhurbaşkanı’nın Filistin hassasiyetini sorgulayan ifadelerine odaklanarak bu söylemleri “siyasi yalan kampanyası” ve “Filistin davasına zarar verebilecek” nitelikte olmakla eleştirdi. Çelik, bu tür beyanların uluslararası platformlarda yanlış algılara yol açabileceğini savundu.


AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir’in yanıtı

İddiada adı geçenler arasında kendisine atıf olduğunu gören AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, sosyal medya aracılığıyla iddiaları “iftira” olarak nitelendirdi ve Özel’e hukuki süreci işaret ederek savcılığa başvurmaya davet çağrısında bulundu. İl Başkanı Özdemir’in açıklaması, AK Parti yönetiminin iddiaları reddetme ve hukuki yollara başvurma eğilimini gösterdi.


“Filistin pazarlığı” vurgusu ve dış politika hassasiyeti

Özel’in hem yerel iddiaları hem de Cumhurbaşkanı’nın Filistin politikası üzerinden yaptığı eleştiriler, tartışmayı yalnızca iç siyasete değil dış politika hassasiyetlerine de taşıdı. AK Parti’nin tepki söylemleri, muhalefetin eleştirilerinin dış temsil ve uluslararası algı açısından riskli bulunabileceğini işaret ediyor. Bu başlık, hem kamuoyunda hem de bölgesel aktörler nezdinde dikkatle takip ediliyor.


Hukuki süreç ve takip edilecek adımlar

Bu tür iddialarda açıklayıcı ve bağlayıcı delillerin (HTS kayıtları, resmi soruşturma belgeleri vs.) paylaşılması belirleyici olacak. AK Parti’nin yalanlama/şikayet yönündeki adımları ile CHP’nin iddiasını sürdürmesi, konunun savcılık ve mahkeme sürecinde daha görünür hale gelmesine neden olabilir. Bağımsız ve resmi teyitler gelene kadar iddialarla ilgili kesin yargıya varmak için zamana ve belgeye ihtiyaç var.


Değerlendirme

Siyasetin bu yeni gerilim dalgası, yerel yönetimler ve siyasi etik tartışmasını yeniden ön plana çıkarırken, dış politika hassasiyetiyle ilgili söylemler de siyasal kutuplaşmayı genişletiyor. Kamuoyunun güvenini sağlamak adına tarafların şeffaflıkla hareket etmesi, hukuki zeminde açıklama yapması ve delil sunması kritik olacak.

Okumaya Devam Et

Politika

Köyceğiz Belediyesi’ne operasyon: Başkan Yardımcısı Özgür Örnek gözaltında

Yayımlandı

üzerinde

Tarih / Saat: 17 Eylül 2025 — 10:55
Yazar: FatihDoganMedya Haber Merkezi
Okuma süresi: 2 dakika

Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde sabah saatlerinde belediye binasında emniyet güçleri tarafından bir operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında Köyceğiz Belediye Başkan Yardımcısı Özgür Örnek hakkında gözaltı kararı uygulanarak Örnek gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturmanın savcılık talimatıyla başlatıldığı bildirildi.

İlk bilgilere göre işlem, bir CİMER şikâyetinin ardından başlatıldı. Şikâyette Örnek hakkında “imar yolsuzluğu” ve çok sayıda sahte yapı kullanım belgesi düzenlendiği iddiaları yer aldığı; bu iddiaların soruşturmayı tetiklediği belirtildi. Soruşturmayı yürüten birimler, iddiaların detaylarını ve delil durumunu incelemeye devam ediyor.

Köyceğiz Belediyesi yetkilileri ve savcılık kaynaklarından yapılan resmi açıklama henüz kamuoyuyla tam olarak paylaşılmadı. Emniyet yetkililerinin gözaltı işlemlerinin ardından başlatacağı işlemler ile soruşturmanın seyrine ilişkin bilgiler ilerleyen saatlerde resmî açıklamalarla netleşecek. Bugünkü operasyonda başka personel ya da isimlerin gözaltına alınıp alınmadığına dair kesin bilgi kamu kaynaklarında henüz yer almıyor.

Özgür Örnek kimdir?

Özgür Örnek, Köyceğiz Belediyesi’nde Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. Resmi belediye profiline göre Örnek, belediyede meclis üyesi ve yönetim kadrosunda sorumluluklar üstlenen isimlerden biri olarak kayıtlı bulunuyor. Örnek’in görev süresi ve yetki alanlarına ilişkin bilgiler belediyenin resmi sayfasında yer alıyor.

Soruşturmanın seyrine dair notlar

  • Soruşturma savcılık koordinasyonunda yürütülüyor; iddialar idari ve cezai boyut taşıyor gibi görülüyor. Resmi belgeler ve imza incelemeleri soruşturmanın merkezinde yer alabilir.

  • İddia edilen “sahte yapı kullanım belgesi” ve “haksız maddi menfaat temini” gibi suçlamalar ispatlanana kadar iddia niteliğindedir; hukuki süreç boyunca soruşturma ve varsa kovuşturma neticesinde kesin durum ortaya çıkacaktır.

FatihDoganMedya olarak gelişmeleri takip ediyoruz. Savcılık veya belediyeden gelecek resmi açıklamalar ve emniyet işlemleri doğrultusunda haberi güncelleyeceğiz.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar