Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Panelciler hakkında fezleke: Suçun kamuya karşı işlendiği vurgulandı

Yayımlandı

üzerinde

“Panel” adı verilen illegal sorgulama sistemleri aracılığıyla elde edilen kişisel verilerin satıldığı ya da tehdit ve şantaj amacıyla kullanıldığı gerekçesiyle yürütülen soruşturma kapsamında 8 şüpheli hakkında “bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme, erişilmez kılma, sisteme veri yerleştirme” ve “devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme” suçlarından hazırlanan fezleke, dava açılması talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekede, şüphelilerin, “panel” adı verilen ve vatandaşların kimlik numaralarıyla irtibatlı olarak sorgulama yapılan (MERNİS benzeri) bir ekranı, yetkili kullanıcıların şifrelerini çeşitli yollarla elde edip sisteme sızdıktan sonra internet ortamında para kazanmak amacıyla yükledikleri aktarıldı.

“Panel” adı verilen sorgu ekranının MERNİS ve bu sisteme entegre kurumlarla irtibatlı sorgular yaptığı kaydedilen fezlekede, dosya konusu eylemin kişi ya da kişilere yönelik değil bizatihi kamunun kendi şahsına yöneltildiğinin düşünüldüğü belirtildi.

HAKSIZ MENFAAT TEMİNİ

Fezlekede, nüfus kayıtlarının diğer kayıtlarla birlikte tutulduğu sistem olan MERNİS sisteminin milli güvenlik meselesi ve milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulanarak, şüphelilerin eylemleri tetkik edildiğinde suçun maddi unsurunda belirtilen, gizlilik ve devletin güvenliği şartlarının bir arada oluştuğu hususunun açık olduğu kaydedildi.

Hazırlanan fezlekede şu ifadelere yer verildi:

“Gerçek dünyada nasıl ki bir nüfus idaresine girip orada bulunan evrakın hepsini kapsayacak nitelikte ve kasıtla alan, tahrip eden, tahrif eden ya da başka bir yere taşımaya çalışan şahıs ya da şahısların eylemini vaka-ı adiye olan (hırsızlık, mala zarar verme) gibi suçlardan görmek hukuk mantığıyla ters düşecekse, gerçek hayatın bir yansıması olan sanal alemde de eylemin karşılığını vaka-ı adiye olarak görmek mümkün değildir. Bu haliyle eylemin münferiden şahıs ya da şahısların aleyhine değil kamunun bizatihi kendisine karşı işlendiğinin kabulü gerekir.”

Şüphelilerin devletin güvenliği açısından gizli kalması gereken MERNİS veri tabanı ve entegre olduğu diğer bilişim sistemlerine yetkili kullanıcıların şifrelerini çeşitli yollarla elde edip sızdıktan ya da verileri sızıntı yoluyla bizzat temin eden şahıslardan aldıktan sonra bu verileri “panel” adı verilen sorgulama ekranına taşıdıkları anlatılan fezlekede, şüphelilerin illegal bir sorgu ekranı oluşturarak haksız menfaat temin etmek suretiyle müsnet suçu işledikleri belirtildi.

Hazırlanan fezlekede B.A., B.K., E.C.N., G.N.C., İ.E.E., M.İ., M.A. ve M.B.’nin “bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme, erişilmez kılma, sisteme veri yerleştirme vb” ve “devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme” suçlarından 3 yıl 9’ar aydan 12 yıl 6’şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Fezleke, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açılması talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.

NE OLMUŞTU?

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, devlet güvenliğini tehlikeye sokacak bilgilerin sosyal medya hesaplarında paylaşıldığı yönündeki bulgular üzerine yapılan çalışmada, bir grup tarafından “panel” adı verilen illegal sorgulama sistemleri aracılığıyla ad, soyadı, T.C. kimlik numarası, tapu kayıtları, sağlık bilgileri gibi çok sayıda kişisel veri ve kurumlara ait bilgilerin çalındığı, para karşılığı satıldığı ya da tehdit ve şantaj için kullanıldığı belirlenmişti.

Yapılan şantajlar sonucu çok sayıda çocuğun mağdur olduğu, bazı çocukların ise intihara sürüklendiği anlaşılmıştı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma izniyle İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde 25 ilde 30 Ocak’ta eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda, aralarında yazılım ve bilgisayar mühendisi ile bilgisayar programcısının da bulunduğu 35’i çocuk 69 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Zanlıların adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyale el konulurken, ruhsatsız silah ve otomatik tüfek ele geçirilmişti.

“Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin” suçundan gözaltına alınan şüphelilerden 5’i emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılmış, 64’ü adliyeye sevk edilmişti.

Savcılıktaki ifadelerinin ardından sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüphelilerden 44’ü tutuklanmış, 20’si de adli kontrolle serbest bırakılmıştı.

IRAK’IN İŞGALİNDE NÜFUS VE TAPU KAYITLARINDAKİ TAHRİBATLAR ÖRNEK GÖSTERİLMİŞ

Başsavcılığın, şüphelilerin tutuklanması talebiyle hazırladığı hakimliğe sevk yazısında, devletin en önemli kamusal faaliyeti olan nüfus kayıtlarına vurgu yapılarak, ABD’nin 2003’te Irak’ı işgalinde nüfus ve tapu kayıtlarına müdahale ettiği aktarılmıştı.

Vatandaşlık numarasıyla sorgulama yapılan MERNİS sisteminin milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası olduğu belirtilen yazıda, fail ya da faillerin sadece panel sistemi uygulayıcısı değil, sistemi kuran ve verileri sürekli güncelleyen konumunda oldukları değerlendirilmişti.

Yazıda, şüphelilerin devletin güvenliği açısından gizli kalması gereken MERNİS veri tabanı ve entegre olduğu diğer bilişim sistemlerine yetkili kullanıcıların şifrelerini çeşitli yollarla elde edip sızdıktan ya da verileri sızıntı yoluyla bizzat temin eden kişilerden aldıktan sonra bu verileri “panel” adı verilen sorgulama ekranına taşıdığı ifade edilmişti.

Şüphelilerin illegal bir sorgu ekranı oluşturarak, internet ortamında para ve sanal alemde itibar kazanmak amacıyla verileri yükleyip haksız menfaat temin ettikleri kaydedilmişti.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Balkondan Tırmanıp Sinem’i Öldürdü: Trabzon’da Cinayetin Şüphelisi Saçlarını Kazıyarak Saklanmaya Çalıştı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Trabzon Beşikdüzü’nde boşanma aşamasındaki eşi Sinem Somun’u balkondan tırmanarak tabancayla vuran Ali Eren Somun, saklanmak için saç, sakal ve kaşlarını kazıttı; motosiklet plakasını değiştirdi. Olayın tüm detayları ve gelişmeler bu makalede.

Olayın Meydana Gelişi

02 Ağustos 2025 akşamı saat 22:30 sularında, Trabzon’un Beşikdüzü ilçesi Adacık Mahallesi’nde meydana gelen olayda, boşanma aşamasındaki eşi gemi kaptanı adayı 27 yaşındaki Sinem Somun’un birinci kattaki dairesine dolmuş şoförü Ali Eren Somun arka balkondan tırmanarak girdi. Burada çıkan tartışma ve arbede esnasında Somun, yanında getirdiği tabancayla eşine ateş etti. Sinem Somun, bacak ve sırtına isabet eden kurşunlarla ağır yaralanarak yere yığıldı.

Şüphelinin Kaçış ve Yaralı Bekçi

Olayı haber alan mahalle bekçileri içeriye girmeye çalışırken Ali Eren Somun, peş peşe birkaç el daha ateş etti. Kurşunlardan biri, bekçi E.E.’nin kasığına isabet etti. Ardından motosikletine binerek bölgeden hızla uzaklaştı. İlk müdahale adresine sevk edilen sağlık ekipleri, Sinem Somun’u hayati tehlike oluşturan yaralarla hastaneye kaldırdı; ancak doktorların tüm çabalarına rağmen kurtarılamadı.

Saklanma Taktikleri: Saç, Sakal ve Kaş Kazıttı

Gözaltına alınan sorgu tutanaklarına göre, Ali Eren Somun’un kaçış planı önceden hazırlanmıştı. Şüpheli, gözlerden kaçmak için saçlarını, sakalını ve kaşlarını tamamen kazıttı; motosikletinin plakasını farklı bir numarayla değiştirdi ve üzerini brandayla örttü. Emniyet birimleri, şüphelinin kimliğini bu sayede gizlemeye çalıştığını tespit etti

Yakalanma Süreci

Trabzon Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, olay yerindeki MOBESE ve güvenlik kamera kayıtlarını günlerce inceledi. Kaçış yönünü belirleyen ekipler, şüphelinin Sinop’a kaçtığını tespit etti. Sinop’ta ormanlık alana kurduğu kamp çadırında, Özel Harekat timlerinin de katıldığı operasyonda yakalandı. Çadırda suç aleti tabanca ve bir miktar para ele geçirildi.

Sosyal Medya ve Toplumsal Tepki

Cinayetten günler önce Ali Eren Somun’un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, “Ali Eren için intikam aceleye gelmez” gibi ifadeler kullanması dikkat çekti. Öte yandan Sinem Somun, olaydan saatler önce “Kadınlara zarar vermeyeceksin… İnsan olmak bu kadar basit” şeklinde bir mesaj paylaşarak kadına yönelik şiddeti kınamıştı. Bu karşıt paylaşımlar, özellikle kadına yönelik şiddet ve boşanma davalarında koruma kararlarının önemini bir kez daha gündeme taşıdı.

Hukuki Süreç ve Beklentiler

Soruşturmayı yürüten Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı, “kasten öldürme” ve “anayasayı ihlal eden eyleme teşebbüs” kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle iddianame hazırlayacak. Uzaklaştırma ve koruma kararlarına rağmen yaşanan bu olay, uygulamadaki eksikliklerin giderilmesi yönünde yeni düzenleme çağrılarını güçlendirdi. Hukuki süreç ilerledikçe yargı reformuna yönelik tartışmaların da artması bekleniyor.


Yazar Notu:
Bu trajik olay, kadına yönelik şiddet ve boşanma sürecinde etkin korunma ihtiyacını acı bir şekilde ortaya koydu. Hem hukuk sisteminin hem de toplumsal bilincin güçlendirilmesi, benzer vakaların önüne geçmek için elzemdir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Sahte Diploma Soruşturması: Osmanlı Padişahı Torunundan Akademisyenlere Uzanan E-İmza Skandalı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sahte diploma soruşturmasında, e-imza kopyalama düzeniyle 400’ü aşkın akademisyen ve Osmanlı padişahı torununa uzanan çetenin çöküşü detaylarıyla gün yüzüne çıktı.

1. Soruşturmanın Kapsamı ve Usulü

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, kamu kurumlarındaki üst düzey yöneticilerin elektronik imzaları kopyalanarak sahte e-imza düzenleyen çetenin detayları ortaya çıkarıldı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı, başkan yardımcıları ve YÖK Eğitim Öğretim Daire Başkanı’nın yanı sıra 14 üniversitenin öğrenci işleri daire başkanlarının e-imzalarının izinsiz kopyalandığı tespit edildi

2. Sahte E-İmza ile Sistemlere Yetkisiz Giriş

Şüpheliler, Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul’daki bazı elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarının ofislerinden temin ettikleri sahte kimlik ve sürücü belgeleriyle yöneticiler adına e-imza başvurularında bulundu. Elde ettikleri e-imzalarla YÖKSİS dâhil olmak üzere kamu sistemlerine girip;

  • Sahte üniversite ve lise diplomaları oluşturma

  • Elektronik sınav sonuçlarını başarılıya çevirme

  • Sürücü belgesi düzenleme
    işlemlerini gerçekleştirdiler .

3. Akademisyenlere Usulsüz Unvanlar

Bu organize suç şebekesi aracılığıyla hukukçudan psikoloğa, öğretmenden eczacıya kadar geniş bir meslek grubuna mensup yaklaşık 400 akademisyen, doçentlik ve profesörlük unvanlarını yasa dışı yollarla elde etti. İddianameye göre usulsüz işlemler neticesinde oluşturulan sahte belgeler, YÖK’e de iletild

4. “Depremde Ölen Avukatların” Diplomaları

İddianamede yer alan çarpıcı bir ayrıntı, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybeden avukatların listelerinin ele geçirilmesi oldu. Şüpheliler, bu avukatların üniversite kayıtlarını sildikten sonra başka kişilere ait sahte hukuk diploması düzenledi. Böylece gerçek vefat eden avukatların mezuniyet belgeleri, yakınlarına haksız menfaat sağlamak için kullanıldı .

5. Padişah Torunu da İddianamede

Soruşturmanın belki de en dikkat çeken ismi, Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid’in dördüncü kuşak torunu Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu oldu. İnönü Üniversitesi Tarih Bölümü’nde yasa dışı bir şekilde mezun gösterildiği belirlenen Osmanoğlu’nun, YÖK kayıtlarında hiçbir öğrenci kaydı ve diploması bulunmadığı vurgulandı. Kendisinin de sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Kişisel verilerimi kullanarak adımı taşıyan sahte belgeler üreten herkes hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur” dedi .

6. YÖK ve Üniversitelerin Çift Koldan Soruşturması

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, durumun “çok ciddi bir hadise” olduğunu belirterek, hem YÖK hem de ilgili üniversiteler nezdinde iki koldan soruşturma başlatılacağını açıkladı. Ayrıca sahte diplomaya karşı “cezai yaptırımların artırılması için yasal düzenlemeye ihtiyaç” olduğunu ifade etti .

7. Ceza ve İddianame Detayları

  • 65 sanık hakkında “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek”, “bilişim sistemine hukuka aykırı müdahale” ve “sisteme veri yerleştirme” suçlarından 5 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

  • Mayıs ayında benzer yöntemlerle sahte diploma ve sürücü belgesi düzenledikleri iddiasıyla 134 kişi hakkında daha dava açılmıştı .


Sonuç ve Değerlendirme
Bu organize skandal, kamuya ait elektronik sertifika sistemlerinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösterdi. E-imza güvenliğinin sağlanması, YÖKSİS ve diğer devlet altyapılarının korunması adına hem teknik önlemler hem de yasal yaptırımların güçlendirilmesi elzem görünüyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

600 Bin Kamu İşçisine Müjde: Toplu Sözleşmede Anlaşma Sağlandı – Zam Oranları ve Seyyanen Artış Detayları

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :
600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu sözleşmede uzlaşı sağlandı. İlk 6 aya %24, 2. döneme %11, 3. döneme %10, 4. döneme %6 zam ve seyyanen artış imzalanıyor

1. Giriş

Türkiye genelinde yaklaşık 600 bin kamu işçisini doğrudan ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzun süren pazarlık trafiği nihayet sonuçlandı. Hem yüzdelik zam hem de net bir seyyanen artış içeren protokol, bugün imzalanmak üzere mutabakata bağlandı. Bu gelişme ile 2025–2026 dönemi zam oranları netlik kazandı.


2. Görüşme Süreci ve Taraflar

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı himayesinde yürütülen görüşmelerde; işçi tarafını TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ, işveren tarafını ise TÜHİS temsil etti. Kritik görüşmelerin son aşamasında, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz arasında yaklaşık 4 saat süren sürpriz bir toplantı gerçekleşti .


3. Nihai Teklif ve Zam Oranları

Hükümetin son ve bağlayıcı teklifi şu şekilde şekillendi:

  • 1. Dönem (İlk 6 ay): %24

  • 2. Dönem (2. 6 ay): %11

  • 3. Dönem (3. 6 ay): %10

  • 4. Dönem (4. 6 ay): %6
    Ayrıca, maaşlara sabbaten (net) sabit bir artış kalemi de eklendi


4. Seyyanen Artış Detayı

Yüzdelik zam oranlarına ek olarak, toplu sözleşme metnine belirli bir tutarda seyyanen ücret artışı de dahil edildi. Bu düzenleme, başta düşük gelirli kamu işçileri olmak üzere tüm çalışanların alım gücünü güçlendirmeyi hedefliyor


5. İmzalar ve Yürürlüğe Giriş

Taraflar arasında sağlanan mutabakat çerçevesinde hazırlanan Çerçeve Protokolü, bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda düzenlenecek törenle resmen imzalanacak. Zamlar ve seyyanen artış, protokolün yayımlanmasını takiben ilk bordro kesintisinde yürürlüğe girecek.


6. 600 Bin İşçi İçin Beklenen Etki

  • Alım Gücü Artışı: %24–6 arası kademeli zam ve seyyanen artış, enflasyon karşısında kamu işçilerinin gelir kaybını büyük ölçüde telafi edecek.

  • Moral ve Motivasyon: Uzun süren pazarlık süreci sonrası gelen anlaşma, çalışma barışını pekiştirecek.

  • Ekonomik Dalgalanma: Kamu maaşlarında artış, hem iç talebi destekleyecek hem de bütçe planlamasında yeni önceliklere yol açacak.


7. Sonuç

600 bin kamu işçisinin maaşlarını doğrudan ilgilendiren toplu sözleşme sürecinde anlaşma sağlanması, iş barışı ve ekonomik istikrar açısından kritik bir adım oldu. Yüzdelik zam oranları ile birlikte seyyanen artış, enflasyon ortamında çalışanların refahını korumayı amaçlıyor. İmzaların bugün atılmasıyla birlikte detaylı protokol tüm tarafların onayına sunulmuş ve uygulama takvimi netleşmiş olacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar