Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Magnezyumdan D Vitaminine: Hafızayı güçlendiren besinler

Yayımlandı

üzerinde

Magnezyumdan D Vitaminine: Hafızayı güçlendiren besinler

Beynimiz en güçlü organlardan biridir ve tıpkı vücudun geri kalanı gibi keskin, odaklanmış ve sağlıklı kalmak için doğru besinlere ihtiyaç duyar. Ancak, artan stres, yaşlanma ve yaşam tarzıyla ilgili zorluklar nedeniyle, birçok insan günümüzde hafıza kaybı, beyin sisi ve zihinsel yorgunlukla karşı karşıya kalmaktadır. Ancak, beyni koruyan ve zihinsel gerilemeyle savaşmaya yardımcı olan belirli besinler vardır.

Bu güçlü besinler iltihabı azaltmaya, beyin hücresi işlevini desteklemeye, odaklanmayı iyileştirmeye ve hatta yaşa bağlı zihinsel gerilemeyi yavaşlatmaya yardımcı olur. Ve bu nedenle, bu besinleri günlük diyetinize dahil etmek zamanla hafızanızı ve beyin sağlığınızı önemli ölçüde iyileştirebilir.
Magnezyum beyin fonksiyonunda ve ruh hali düzenlemesinde önemli bir rol oynar. Beyin hücreleri arasındaki iletişimden sorumlu olan nörotransmitterleri aktive etmeye yardımcı olur. Vücutta magnezyum seviyeleri düşük olduğunda, bu durum zayıf konsantrasyon, kaygı ve hafıza sorunlarıyla bağlantılıdır. Magnezyum ayrıca nöroplastisiteyi destekler; bu, beynin uyum sağlama ve büyüme yeteneğidir.Magnezyum açısından zengin bazı yiyecekler şunlardır: Yapraklı yeşillikler, kuruyemişler, tohumlar ve tam tahıllar. Magnezyum takviyeleri almak beyin sisini azaltmaya ve bilişsel performansı iyileştirmeye de yardımcı olabilir.
Omega-3’ler, özellikle DHA, beynin yapısı ve düzgün işleyişi için önemlidir. Hücre zarlarının oluşumuna yardımcı olur ve beyin hücresi iletişimini destekler. Nutrients dergisinde 2022’de yayınlanan bir inceleme, omega-3 yağ asidinin düzenli olarak tüketilmesinin kişinin öğrenmesini, hafızasını, bilişsel iyiliğini ve beyin kan akışını artırdığını bulmuştur . Bu sağlıklı yağlar beyindeki iltihabı azaltır ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalık riskini düşürmeye de yardımcı olabilir.Omega-3 açısından zengin bazı yiyecekler şunlardır: somon gibi yağlı balıklar, chia tohumları ve ceviz.
Kateşinler yeşil çayda bulunan antioksidanlardır. Kateşinlerin serbest radikalleri nötralize ettiği ve oksidatif stresi azalttığı, böylece beyin hücrelerini hasardan koruduğu bilinmektedir. Kateşinler ayrıca beyne giden kan akışını iyileştirir ve böylece zihinsel berraklığı ve uyanıklığı destekler. Düzenli olarak yeşil çay içmek hafızayı iyileştirebilir ve bilişsel gerileme riskini azaltabilir.
E vitamini yağda çözünen bir antioksidandır ve beyin hücrelerini oksidatif stresten korur. E vitaminini düzenli olarak almak, hücre zarlarını koruyarak ve yaşa bağlı hasarı azaltarak beyin sağlığını destekler. 2014 tarihli bir çalışma, düşük alıma kıyasla daha yüksek E vitamini alımı (diyet ve takviyelerden) olan kişilerde yıllık bilişsel gerilemenin azaldığını öne sürmektedir. Bu önemli beyin güçlendirici besin genellikle kuruyemişlerde, tohumlarda, ıspanakta ve avokadoda bulunur.
Genellikle “güneş ışığı vitamini” olarak adlandırılan D vitamini, beynin düzgün gelişimi ve işleyişi için de önemlidir. Düşük D vitamini seviyeleri, ruh hali bozuklukları, hafıza kaybı ve daha yüksek bunama riski ile bağlantılıdır. D vitamini sinir sistemini düzenlemeye yardımcı olur ve beyin hücreleri arasındaki iletişimi destekler. D vitamini güneş ışığı yoluyla emilebilir, ancak yağlı balıklardan, güçlendirilmiş yiyeceklerden ve takviyelerden de alınabilir.
B12 vitamini iyi sinir sağlığı ve düzgün beyin fonksiyonu için gereklidir. Aksine, B12 vitamini eksikliği hafıza sorunlarına, yorgunluğa ve hatta depresyona yol açabilir. Nörotransmitter üretimini destekler ve sinirlerin etrafındaki koruyucu kılıfın oluşmasına yardımcı olur. B12 vitamini suda çözünen bir besindir ve bu nedenle düzenli olarak alınmalıdır. Çoğunlukla et, yumurta ve süt ürünleri gibi hayvansal ürünlerde bulunur, bu da vejetaryenler ve veganlar için takviyeyi önemli hale getirir.
Bu makale sadece genel bilgi verme amacıyla yazılmıştır ve doktor tavsiyesi olarak ele alınmaması gerekir. Makalenin içeriğinden yola çıkarak okurun kendi başına koyduğu teşhislerden ntv.com.tr sorumlu değildir.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Sabahları salatalık ve nane suyu içince ne olur? Bilinmeyen etkileri

Yayımlandı

üzerinde

Sabahları salatalık ve nane suyu içince ne olur? Bilinmeyen etkileri

Gününüze salatalık ve nane ile tatlandırılmış suyla başlamak, sağlığınızı canlandırmak için ferahlatıcı ve bilimsel olarak desteklenen bir yol sunar. Bu basit alışkanlık su içmeye yardımcı olur, şişkinliği azaltır ve sindirimi destekler. İşte bilinmeyen faydaları.

Sabah rutinleri günün geri kalanını belirler. İster yoga matında bir saat geçirmek, ister koşu bandında birkaç dakika koşmak, hatta detoks suyunuzu karıştırmak olsun ‘günlük koşuya’ hazırlanırken günün geri kalanı için enerji seviyeniz belirlenir.
Tıpkı yarım saatlik tempolu yürüyüşün veya yapılacaklar listenizi not etmenin güne başlamanıza yardımcı olması gibi, gününüze ferahlatıcı bir bardak salatalık ve nane suyuyla başlamak da sadece spa’dan ilham alan bir ritüel değil; şişkinliği hafifletmeye, su ihtiyacınızı gidermeye ve sabahınızı canlandırmaya yardımcı olabilecek, bilime dayanan basit ve keyifli bir alışkanlıktır.Salatalığın nemlendirici özellikleri ve nane’nin sindirim faydalarının birleşimi, bağırsaklarınızı besleyen ve önünüzdeki gün için olumlu bir ton belirleyen güçlü bir tonik oluşturur. Peki, nasıl?
Salatalık yaklaşık %95-96 oranında sudan oluşur ve bu da onları doğanın en nemlendirici yiyeceklerinden biri yapar. Gününüze bu infüzyonlu suyla başlamak, uzun bir gece orucundan sonra yeniden su içmenizi sağlar; bu da optimum sindirim için kritik önem taşır. Bu arada, salatalıklar nazik bir doğal diüretik görevi görerek idrar üretimini teşvik eder ve gece boyunca biriken fazla sodyum ve sıvıların atılmasına yardımcı olur. Bu hafif diüretik etki, su tutulmasını ve şişkinlik, şişkinlik hissini azaltmaya yardımcı olur.
Nane, özellikle nane ve yeşil nane, geleneksel tıpta sindirim rahatsızlığını yatıştırdığı için kutlanır. Ana bileşeni olan mentol, gastrointestinal sistemdeki düz kasları gevşetir, spazmları hafifletir ve gazı, hazımsızlığı ve şişkinliği giderir. Sabahları nane suyu içmek, bağırsaklarınızı günün yemeklerine hazırlar ve kahvaltıdan sonraki o sıkı, şişkinlik hissini önlemenize yardımcı olur.
Hem salatalık hem de nane masaya iltihap giderici ve antioksidan faydalar getirir. Salatalıklar, iltihap azaltıcı etkileri ve böbrek fonksiyonunu desteklemeleriyle bilinen flavonoidler, kukurbitasinler, silika, kuersetin ve C vitamini içerir. Nane, kendi antioksidanlarını ekleyerek bağırsak iltihabının azalmasına ve sindirimin düzenliliğinin artmasına katkıda bulunur. Birlikte, vücudunuzun oksidatif stresi yönetme yeteneğini nazikçe desteklerler, bu da genellikle rahatsızlık ve şişkinliğin altında yatar.Fiziksel faydalarının ötesinde, salatalık-nane suyu yudumlamak daha sağlıklı bir sabah rutini sağlayabilir. Bunun farkındalık ritüeli olmasına izin verin: birkaç derin nefes alın, serin infüzyonun tadını yavaşça çıkarın ve kendinize uykudan aktiviteye yavaşça geçiş izni verin. Bu günlük duraklama zihinsel berraklık oluşturur ve kasıtlı bir ton belirler. Su içmek sadece bir görev olmaktan çıkar; hem vücut hem de zihin için besin haline gelir.
Bu sağlıklı yaşam alışkanlığını günlük bir ritüele dönüştürmek güzel ama basittir. Bu sihirli iksirin bir litresi için, ince dilimlenmiş, ekstra lif ve antioksidanlar için kabuğu soyulmuş bir orta boy salatalığa (mümkünse organik) ihtiyacınız olacak. Bir avuç taze nane yaprağı (karabiber veya yeşil nane) ve filtrelenmiş su alın. Ekşi bir tat için her zaman limon veya ekstra lezzet ve sindirim desteği için bir dilim zencefil ekleyebilirsiniz. Sabah içeceğinizi yapmak için sürahiye salatalık dilimleri ve nane yaprakları ekleyin. Soğuk, filtrelenmiş su dökün. En az 2 saat, ideal olarak bir gece boyunca, tatların ve besin maddelerinin emilmesi için üzerini örtün ve buzdolabında bekletin. Sabah, süzün ve gününüzün ilk saati boyunca yavaşça yudumlayın.
Okumaya Devam Et

Magazin

Rabia Soytürk aşka geldi: Sevgilisiyle tatil pozu

Yayımlandı

üzerinde

Rabia Soytürk'ten aşk dolu paylaşım

Oyuncu Rabia Soytürk, bir süredir Samet Vuruşan ile aşk yaşıyor. Mutlu birlikteliği devam eden Soytürk, sevgilisiyle tatil pozunu paylaştı.

Bir süredir ekranlardan uzak olan Rabia Soytürk, kariyerinin yanı sıra sosyal medya paylaşımları ve özel hayatıyla gündeme geliyor.
Birkaç ay önce sevgilisi Samet Vuruşan’dan evlilik teklifi alan Rabia Soytürk’ün mutlu beraberliği sürüyor.
Zaman zaman sevgilisiyle mutluluk pozlarını takipçileriyle paylaşan ünlü oyuncu, tatile çıktı.
Çeşme Alaçatı’da deniz, kum ve güneşin tadını çıkaran Rabia Soytürk, son olarak sevgilisiyle aşk dolu karesini paylaştı.
Evlenmeye hazırlanan Rabia Soytürk ve Samet Vuruşan’ın romantik pozu büyük ilgi gördü.
Okumaya Devam Et

Magazin

Stratonikeia Antik Kenti’ndeki kütüphane ayağa kaldırılıyor

Yayımlandı

üzerinde

Stratonikeia'daki kütüphane ayağa kaldırılıyor

Muğla’nın Yatağan ilçesindeki Stratonikeia Antik Kenti’ndeki kütüphane, yapı elemanlarıyla gün yüzüne çıkarılıyor.

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan, “Gladyatörler Şehri” olarak bilinmesinin yanı sıra dünyanın en büyük mermer kentleri arasında gösterilen Stratonikeia’da 1977’de başlayan kazı çalışmaları, yılın 12 ayı devam ediyor.

Stratonikeia ve Lagina Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, Karia bölgesinin en önemli kentlerinden Stratonikeia ile Lagina Kutsal Alanı’nda, antik dönemlerden bugüne farklı yapılarda arkeolojik kazı, restorasyon ve çizim çalışması yürüttüklerini söyledi.

Kütüphane yapısının kentin merkezinde 4 ana caddenin birleştiği noktada bulunduğunu belirten Söğüt, kütüphanenin Helenistik Dönem’den sonra Roma Dönemi’nde tekrar düzenlendiğini, milattan sonra 4. yüzyılda ise mozaiklerin eklenerek kullanılmaya devam ettiğini bildirdi.

Mozaiklerin üzerindeki yazıtlara göre de kütüphanenin Efes’ten gelen bir ustaya yaptırıldığını anlatan Söğüt, “Yaklaşık 5 yıldır burada kazı çalışması yapıyoruz ve bu çalışmalarda kütüphanenin giriş bölümlerini, Güney Cadde’den geçişin olduğu kısımları, portikleri (üstü örtülü, önü sütunlu açık galeri), avlu kısmını, okuma salonunu ve yanında bulunan mekanları belli ölçüde ortaya çıkardık” dedi.

“KÜTÜPHANENİN TÜM PLANINI BİLİYORUZ”

Söğüt, kütüphanenin bulunduğu alanda hamam, çeşme ve diğer kentin dini ve kamu yapı gruplarının yer aldığını söyledi.

Bölgede 610 yıllarında ciddi bir deprem olduğunu ve kentin küçüldüğünü, ardından kütüphanenin kullanılmadığını dile getiren Söğüt, şöyle konuştu: “Yapının tüm hikayelerini, kurulduğu andan itibaren nasıl değiştiğini, depremden sonra nasıl ayağa kaldırıldığını, tekrar insanların nasıl kullandığını, her dönemde insanların buraya ne kadar önem verdiğini tespit ettik. Antik döneme ait kütüphanenin tüm bölümlerini belli bir ölçekte tespit etmiş durumdayız. Avlu kısmına ait sütunları ve üstyapı elemanlarını da gün yüzüne çıkardık. Önümüzdeki süreçte bu sütunların belirli bir kısmını ayağa kaldırarak, ziyaretçilerin antik döneme ait kütüphanenin ihtişamını görmesini istiyoruz. Kazılar sonucunda önemli verilere ulaşarak, gösterişli bir kütüphanede olduğumuzun farkına vardık. Artık kütüphanenin tüm planını biliyoruz. Bunun Anadolu’da bildiğimiz diğer kütüphane planlarından farklı olduğunu ve bunun planının da Kuzey Afrika’da bir kütüphaneye örnek teşkil ettiğini tespit ettik.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar