Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sağlık

KKKA kabusu geri döndü, beş kişi yaşamını yitirdi: “Altı ilde tehlike var, cenazelerde önlem alınmalı”

Yayımlandı

üzerinde

Bahar aylarının gelmesi ve ani sıcaklık artışları nedeniyle KKKA hastalığını bulaştıran keneler, Sivas, Amasya, Tokat, Erzincan, Giresun ve Yozgat başta olmak üzere birçok ilde görülmeye başladı.

KKKA virüsü nedeniyle bu ay Sivas’ta tedavi gören 3 kişi, Sivas’ın Koyulhisar ilçesinde bir bebek, Tokat’ta tedavi gören bir bebek hayatını kaybetti.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seyit Ali Büyüktuna, KKKA hastalığı ve hastalığı bulaştıran kenelerle ilgili merak edilen konuları 10 soruda yanıtladı.

KKKA kabusu geri döndü, beş kişi yaşamını yitirdi: "Altı ilde tehlike var, cenazelerde önlem alınmalı" - 1

SORU: KKKA hastalığı nedir ve insanlara nasıl bulaşır?

Büyüktuna: KKKA sıklıkla keneler aracılığıyla insanlara bulaşan, bazı olgularda ölümle seyredebilen önemli bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu hastalık genellikle ilkbahar ve yaz aylarında ortaya çıkmakta, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan, hayvancılıkla uğraşan insanlarda görülebilmektedir. Hastalık genellikle kenelerin ısırması yoluyla bulaşır. Enfekte doymuş keneleri çıkartırken kenenin bağırsak içeriğinin ciltle temas etmesiyle bulaşabilir. Hasta hayvanların kanı veya vücut sıvılarıyla temas sonrası ortaya çıkabilir. Hastalığa yakalananların kan veya vücut sıvılarına sağlık çalışanlarının temasıyla da bulaş söz konusu olabiliyor.

SORU: Bu virüsü taşıyan keneler hangileridir, genellikle hangi bölgelerde bulunur, farklı bölgelere yayılma riski var mı?

Büyüktuna: Dünya genelinde 900 civarında kene türü var. Bunlardan 700’ü sert, 200’ü yumuşak keneler. Bunların çok azı insanlarda KKKA hastalığına neden olabiliyor. KKKA hastalığı açısından en riskli olan tür “Hyalomma” cinsi dediğimiz keneler. Coğrafi dağılımına baktığımız zaman yine bu kenelerin gezindiği ortamlarda bu hastalığı daha fazla görüyoruz. ‘de vakalar özellikle İç Anadolu’da Kelkit Vadisi dediğimiz alanda, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’da yoğunlaşmakta. Yayılma potansiyeli olarak değerlendirdiğimiz zaman bir iklim değişikliği söz konusu. İklim değişikliği ve artan hayvan hareketliliği dolayısıyla kenelerin daha önce görülmediği bölgelere yayılmasına neden olabiliyor. Bu da KKKA hastalığının farklı bölgelerde ortaya çıkma riskini artırıyor. Doğa turizmi ve yaylacılık faaliyetleri de risk oluşturmakta. Saman balyalarının başka bölgelere taşınması esnasında da keneler başka bölgelere taşınabilmekte.

ENFEKSİYON HASTALIKLARIYLA BENZER BELİRTİLER YANILTABİLİYOR

SORU: Virüs insan vücudunda nasıl bir etki yaratır, belirtileri nelerdir, temas veya kene tutunmasından sonra ne kadar sürede hastalık belirtileri ortaya çıkar?

Büyüktuna: KKKA hastalığının başlangıç belirtileri birçok enfeksiyon hastalığıyla benzerlik gösteriyor. Zaten en çok yanıldığımız nokta bu kısım. Özellikle çoğu hastada ilk belirtiler arasında halsizlik, üşüme, titreme, yaygın vücut ağrısı, iştahsızlık, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları söz konusu olabiliyor. Bu bulgular birçok viral enfeksiyonun başlangıç bulgularıyla benzeşiyor. Gribal ve burucella enfeksiyonunda ilk akla gelen benzer bulgulara sahip. Hastalık kene tutunmasından yaklaşık 1-3 gün içerisinde 10 güne kadar da uzayabiliyor bu süreç ve hastalık semptomları başlayabiliyor. Bazı hastalarda bulantı, kusma, ishal eşlik edebiliyor. Yine hastalığı ağır geçiren ve viral yükü fazla olan kişilerde ise yüzde 10-15’lik bir gruptur bu kanama bulgularıyla karşımıza çıkabiliyor. Bu kanamalar sıklıkla ağız içi, diş eti, burun kanaması, mide bağırsak kanaması özellikle ölümcül beyin kanamaları şeklinde de kendini gösterebiliyor.

SORU: Kene en çok hangi bölgelere tutunur, vücuda yapışırsa nasıl çıkarılmalı, sağlık kuruluşuna gitmek şart mı, şüpheli bir durumda nereye başvurmalı, ne yapmalı?

KKKA kabusu geri döndü, beş kişi yaşamını yitirdi: "Altı ilde tehlike var, cenazelerde önlem alınmalı" - 2

Büyüktuna: Bize veya acillere başvuran hastalarda kene tutunmalarında çoğunlukla gördüğümüz genellikle kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası gibi alanlar. Bunun dışında cilde ilk temas ettiği bacaklarda, kollarda, bazı hastalarımızda saçlı deride de keneleri görebiliyoruz. Kene tutunduğunda bizim istediğimiz hiç vakit kaybetmeden kenenin vücuttan çıkartılması. Çıplak elle keneye asla dokunmayacağız. Bunu bezle, naylonla, poşet ya da eldiven gibi keneyi tutacak bir aparatla vücuda tutunduğu en yakın yerinden tek hamlede çıkartmak önemli bir yaklaşım. Keneyi çıkarttığımız zaman doğaya geri göndermeyeceğiz, alkol içeren ağzı kapalı kutulara atılarak yok edilmeli. Kene tutunan bir kişi kendi çıkartamıyorsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalı. Kene en kısa sürede vücuttan uzaklaştırılmalı.

SORU: Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar ile doğada vakit geçirenler bu virüs açısından daha mı risk altında?

Büyüktuna: Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar genel anlamda daha çok risk altında. Yaptığımız çalışmalar ve aldığımız hasta analizlerinde en sık gördüğümüz hastalık grubu tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar. Hayvan barınaklarında, tarlada, ormanda çalışanlarda kene bulaşma riski artıyor. Mezbaha çalışanları, avcılar, doğa sporu yapanlar en yüksek risk grubunu oluşturuyor.

“KENESAVARLARLA YÜZDE 100 KORUYUCULUK MÜMKÜN DEĞİL”

SORU: Kenelerden korunmak için hangi önlemler alınmalıdır? Beyaz giymek, yere açık renk bir şeyler sermek, pantolonun paçalarını çorapların içine almak ve eve dönüşte vücutta kene kontrolü yapmak yeterli mi? “Kenesavar” diye tabir edilen vücut spreyleri kenelerden korunmada etkili mi?

Büyüktuna: Keneler sivrisinekler gibi insanları ısırıp kaçmıyor, karnını doyurmak için kan emmeye devam ediyor. Gerek insanlarda, gerekse hayvanlardaki süreci bu şekilde doyana kadar vücutta kalıyor. Kenelerden korunmak için en ideali kırsal alanlara gitmemek ama bu mümkün değil. Eğer gidilecekse kenelerin kolaylıkla fark edilebilecekleri açık renkli elbiseler giymekte fayda var. Pantolon paçaları çorabın içerisine sokulmalı. Keneler uçan, zıplayan hayvanlar değiller, tırmanarak hareket ediyorlar. Dolayısıyla ilk bulduğu deri alandan vücut içerisine dağılıyorlar. İnsanlara kene yapışmasını etkili bir şekilde önleyecek kimyasal maddelerle, kenesavarlarla yüzde 100 koruyuculuk mümkün değil.

SORU: KKKA’nın kesin bir tedavisi var mı? Hangi tedavi yöntemleri uygulanıyor? Tedavide başarı oranı nedir?

Büyüktuna: KKKA hastalığı kesin tedavisi olan bir hastalık değil, şu ana kadar etkin bir tedavisi, ya da onaylanmış bir ilacı mevcut değil. Yatan hastalarda destek tedavisi adını verdiğimiz tedaviyi uyguluyoruz. Sıvı elektrolik tedavisi, eksik olan sıvıların yerine konulması. Günlük olarak kan tablosunu takip ediyoruz ve gereken kan desteğini yapıyoruz. Organ fonksiyonlarını takip ediyoruz ve komplikasyonlarını yönetmeye çalışıyoruz. ‘de maalesef olguların yüzde 5’i hastalıktan dolayı kaybediliyor. Bu oran dünyadaki oranlarına göre oldukça düşük. Dünyada yapılan çalışmalarda, literatürlerde yüzde 10 ile 40 arasında mortalite oranı söyleniyor. Bu açıdan bir tık daha iyiyiz ama hastalığın etkin bir tedavisi yok.

SORU: Aşı ve ilaç çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?

Büyüktuna: Yeni ilaç adaylarının çalışmaları devam ediyor, tedavi için Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylı bir aşı yok. Bulgaristan’da 1974 yılında geliştirilen KKKA aşısı var ancak uluslararası düzeyde onaylanmamış bir aşı. Ülkemizde aşı çalışmaları var. Hayvan modellerinde umut verici sonuçlar elde edilmiş ama insan çalışmaları henüz tamamlanmadı.

KKKA kabusu geri döndü, beş kişi yaşamını yitirdi: "Altı ilde tehlike var, cenazelerde önlem alınmalı" - 3

“CENAZE DEFİNİ SIRASINDA KORUYUCU ÖNLEMLERİ ALMAKTA FAYDA VAR”

SORU: KKKA virüsü bulaşıcı mıdır, ne gibi tedbirler alınmalı? Cenazede maske takmak doğru mu? Cenaze nasıl defnedilmeli?

Büyüktuna: KKKA, Dünya Sağlık Örgütü tarafından öncelikli hastalıklar listesine alındı. Bunun önemli nedenlerinden birisi bulaşıcı olması. Özellikle viremik dediğimiz kanda virüs yükünün çok olduğu hastalarda doğrudan kan ya da vücut sıvılarıyla bulaş söz konusu olabiliyor. Özellikle hasta bakımında koruyucu ekipmanlar kullanıyoruz. KKKA hastası öldüğü zaman birtakım önlemler alınması gerekiyor. Bu nedenle cenazelerin hazırlanma işlemlerinin hastanelerde olması gerekiyor. Cenazenin taşınması ve defin sırasında ise koruyucu önlemleri almakta fayda var. Tabutun açılmasına müsaade edilmemesi gerekiyor ve mezarın derinliğinin de en az 2 metre olacak şekilde ayarlanması gerekiyor.

SORU: Bugüne kadar kaç kişi KKKA tedavisi gördü ve kaç kişi hayatını kaybetti?

Büyüktuna: Dünyada her yıl ortalama 10 bin ile 15 bin arasında insan KKKA hastalığı enfeksiyonuna yakalanıyor. Bununla birlikte vakaların büyük bir kısmı da Kovid-19’da olduğu gibi hafif bulgularla seyredebiliyor. Başka ülkelerde yetersiz veri paylaşımı nedeniyle genel rakamlar kayıtlara yansımıyor. ‘de 2002 yılından beri KKKA hastalığına rastlanmakta. 2002 ve 2024 yılları arasında Sağlık Bakanlığı verisine göre, 17 bin 132 vaka görülmüş ve bunlardan 819’u maalesef hayatını kaybetmiştir. Bu yüzde 5’lik bir orana tekabül ediyor. Dünyadaki oranına baktığımız zaman ülkemizdeki ölüm oranı kısmi olarak düşük gözüküyor. Bu yıl hastanemizde ilk olgu nisan ayında görüldü.

Nisan ayından beri 21 KKKA hastamızın takip ve tedavisi yapıldı. Şu an servisimizde 6 hasta yatıyor, 1 hastamızda yoğun bakım ünitesinde yatıyor. Bunlar erişkin hastalar. Çocuk hastalara bakarsak çocuk bölümünde 5 hasta takibi yapılmış ve bunlardan 3’ü hala yatıyor. Şu ana kadar yatırdığımız hastalardan 3’ü hayatını kaybetti.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

MHRS’de Yeni Dönem: Randevu Öncesi “Aile Hekimine Yönlendirme” Uygulaması Başladı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

25 Temmuz 2025’ten itibaren MHRS üzerinden uzman hekim randevusu talep eden vatandaşlar, önce aile hekimine yönlendirilecek; birinci basamakta muayene sonrası gerekli görülen hastalara uzman randevu kontenjanı açılacak. Kaynakları verimli kullanarak sağlık hizmetlerine erişimi hızlandıran bu yeniliğin tüm ayrıntıları burada!

1. Giriş

Sağlık Bakanlığı, Merkezi Hekim Randevu Sistemi’ne (MHRS) önemli bir yenilik getirdi. 25 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla hayata geçirilen “Aile Hekimine Yönlendirme” uygulamasıyla, uzman hekim randevusu talep eden vatandaşlar önce aile hekimlerine yönlendirilecek. Bu adım, birinci basamakta çözülebilecek sağlık sorunlarının hızlıca tespit edilmesini ve kaynakların etkin kullanımını amaçlıyor

2. Yeni Uygulamanın İşleyişi

  1. Yönlendirme Ekranı

    • MHRS’ye giriş yapan kullanıcılar, randevu talebi oluşturmadan önce otomatik olarak “Aile Hekimine Yönlendirme” ekranıyla karşılaşaca

  2. Aile Hekimi Muayenesi

    • Bu ekranda tercih edilen aile hekimine yönlendirilen vatandaşlar, öncelikle birinci basamak sağlık hizmetleri kapsamında muayene edilecek.

    • Aile hekimleri, muayene sırasında hastanın durumunu değerlendirerek gerekli gördükleri vakalarda ileri tetkik ve uzman hekim danışmanlığı talep edecek .

  3. Uzman Hekim Randevu Kontenjanı

    • Aile hekimleri, kendilerine ayrılan rezerv kontenjan üzerinden değerlendirilen hastalara doğrudan MHRS’den uzman hekim randevusu oluşturabilecek .

  4. Standart MHRS Süreci

    • Eğer aile hekimi değerlendirmesi sonrası ek tetkik gerekmiyorsa, hastalar doğrudan tedavilerine aile hekimliği kapsamında devam edebilecek.

3. Beklenen Faydalar

  • Kaynakların Verimli Kullanımı: Uzman hekimlerin yoğunluğunu azaltarak, birinci basamakta çözülebilir vakaların aile hekimlerinde çözülmesi sağlanaca

  • Hızlı Erişim: Uzman hekim muayenesi gerekli olan hastalar, doğrudan kontenjan üzerinden randevu alabildiği için bekleme süreleri kısalacak .

  • Hasta Memnuniyeti: Gereksiz branş randevularının önüne geçilerek, gerçek ihtiyaç sahibi hastaların hizmete daha kolay ulaşması hedefleniyor .

4. MHRS’de Randevu Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Güncelleme Tarihi: Uygulama 25 Temmuz 2025 itibarıyla devrede olduğundan, eski MHRS alışkanlıkları artık geçerli değil.

  • Kontenjan Sorgulama: Aile hekimine yönlendirilen kullanıcılar, muayene sonrası “Uzman Hekim Randevu” seçeneğini kontrol etmeli.

  • e-Nabız & Alo 182: e-Nabız üzerinden sağlık geçmişi aile hekiminize iletiliyor; Alo 182 hattı da yönlendirme hakkında destek sunuyor.

5. Sonuç

Türkiye’de sağlık sisteminin “birinci basamak öncelikli” modelle iyileştirilmesi hedefi doğrultusunda MHRS’de başlatılan aile hekimine yönlendirme dönemi, vatandaşların doğru ve hızlı hizmet almasını sağlayacak bir dönüm noktası olarak görülüyor. Bu yenilik sayesinde hem sağlık kaynakları etkin kullanılıyor hem de hastalar zaman kaybı yaşamadan gerekli tedaviye yönlendiriliyor.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Chikungunya virüsünün görüldüğü ülkeler: Chikungunya virüsü nedir, belirtileri neler?

Yayımlandı

üzerinde

Hastalığın kuluçka süresi ortalama 4-8 gündür (minimum-maksimum süre 2-12 gün). En yaygın görülen belirtiler ateş ile birlikte görülen eklem ağrısıdır. Diğer yaygın belirtiler; kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, halsizlik ve cilt döküntüsüdür. Eklem ağrısı genellikle birkaç gün sürer, ancak bazen birkaç ay ve yıllarca sürdüğü görülebilir. Nadiren göz, nörolojik, kalple ilişkili komplikasyonlar, gastrointestinal şikayetler görülebilir.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Organ bağışında yeni dönem: e-Devlet ve e-Nabız’dan yapılabilecek

Yayımlandı

üzerinde

Organ bağışında artık dijjital başvuru yapılabilecek.

Hizmetleri Genel Müdürü Uzm. Dr. Hasan Basri Velioğlu, sağlık alanında düzenlemeler içeren Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin TBMM’de kabul edilerek yasalaşmasıyla ilgili açıklama yaptı.

Uzm. Dr. Velioğlu, 18 yaşını dolduran ve akıl sağlığı yerinde olan herkesin organ bağışçısı olabildiğini ve bunun gönüllük esasına dayandığını belirterek, kişinin organ bağış noktasına gidip, iki tanık huzurunda form imzalayıp bağış kartı almak suretiyle organ bağışçısı olabildiğini hatırlattı.

Bu yönteme ek olarak artık e-Devlet ve e-Nabız üzerinden de organ bağışçısı olunabilecek.

Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Velioğlu, “Ayrıca, organ bağışçısı olduklarını hangi yakınlarıyla paylaşmak istediklerine de kendileri karar verecek. Yine, vefatından sonra organları nakledilen bağışçıların eş ve birinci derece yakınlarına, organ nakline ihtiyaçları olması halinde, acil hastalardan sonra gelmek üzere, öncelik verilecek. Bu uygulama inanıyorum ki toplumsal dayanışmayı artıracak.” diye konuştu.

30 BİNE YAKIN KİŞİ NAKİL BEKLİYOR

Türkiye’nin canlı nakillerinde en ön sıralarda olduğunu ancak vefat sonrası bağışla yapılan nakillerde dünyaya göre geride olduğunu işaret eden Uzm. Dr. Velioğlu, ”Oysa ülkemizde 30 bine yakın kişi hayata tutunmak için organ nakli bekliyor. İnşallah yeni düzenlememiz bu kişilere umut olacak. Çünkü vatandaşlarımız artık e-Devlet ve E-Nabız üzerinden hızlı ve kolay bir şekilde organ bağışçısı olabilecek.” ifadelerini kullandı.

Uzm. Dr. Velioğlu, başka bir düzenlemenin de halkı yanıltan, tıbbi gerçeklikten uzak ve gereksiz talep oluşturan içeriklerle ilgili olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

hizmetleri insan hayatını doğrudan ilgilendiren bir alan, bu nedenle tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerinde tüm sağlık kuruluşlarının sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir.

Tabii ki sundukları hizmetler hakkında bilgilendirme yapabilirler ancak bu bilgilendirmeler, tıbbi gerçeklikten uzak olamaz. Özellikle vurgulamak isterim; sosyal medya, internet, yazılı ve görsel basında yapılan tanıtımlar takip edilecek, halk sağlığını olumsuz etkileyebilecek yanıltıcı, aldatıcı durumlar tespit edildiğinde Bakanlığımız tarafından gerekli müeyyideler uygulanacaktır.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar