Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Kapıdan geçmek hafızayı siliyor: “Kapı Eşiği Etkisi” nedir?

Yayımlandı

üzerinde

Kapıdan geçmek hafızayı siliyor:

Hiç başka bir odaya geçerken ne yapacağınızı unuttuğunuz oldu mu? Mutfakta bir şey almak için kalktınız, ancak mutfağa vardığınızda neden orada olduğunuzu hatırlamıyorsunuz. Bilim insanları bu durumu, “kapı eşiği etkisi” ya da “konum güncelleme etkisi” adı verilen ilginç bir nörolojik durumla açıklıyor. Peki “Kapı Eşiği Etkisi” nedir?

Bir odadan diğerine geçerken ne yapacağınızı unuttuğunuz anlar, bilimsel bir açıklamaya dayanıyor. “Kapı aralığı etkisi” adı verilen bu durum, beynimizin hafızayı nasıl işlediğine dair çarpıcı detaylar sunuyor.
Notre Dame Üniversitesi’nde 2011 yılında yapılan bir araştırma, kapı aralığı etkisinin hafızamızı nasıl etkilediğini anlamaya yönelik önemli bulgular ortaya koydu.
Araştırmaya göre, bir odadan diğerine geçtiğimizde, beynimiz o anda taşıdığı bilgileri yeni bir bölüme ayırıyor. Bu, “olay ufku modeli” olarak adlandırılan bir mekanizmanın devreye girmesiyle gerçekleşiyor.
Araştırmacılardan Gabriel Radvansky, kapılardan geçmenin zihnimizde bir “olay sınırı” işlevi gördüğünü ve anıları farklı bölümlere ayırdığını belirtiyor. Bu, o anda yaptığınız işi unutmanıza neden olabiliyor.
2014 yılında yapılan bir başka çalışmada, ilginç bir bulgu daha ortaya çıktı: Kapı aralığı etkisi, fiziksel bir kapı olmasa bile ortaya çıkabiliyor. Araştırmacılar, sadece bir kapı aralığından geçtiğinizi hayal etmenin bile hafızayı etkilediğini keşfetti. Bu, beynimizin algısal bilgiye değil, zihinsel bağlam değişikliklerine göre çalıştığını gösteriyor.
Ancak, kapı aralığı etkisi her zaman tutarlı bir şekilde görülmeyebilir. 2021 yılında yapılan bir başka çalışmada, katılımcılar sanal bir ortamda odalar arasında gezinirken hafıza testlerine tabi tutuldu. İlk deneyde, kapıların hafıza üzerinde bir etkisi olmadığı gözlemlendi.
Ancak ikinci deneyde, katılımcılar bir yandan sayma gibi ek bir görevle meşgul edildiğinde kapı aralığı etkisi daha sık ortaya çıktı.
Bu, hafızanın sadece bağlam değişikliğiyle değil, zihinsel yükle de doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.
Psikolog Tom Stafford, bu etkilerin yalnızca fiziksel geçişlerden değil, zihinsel ortam değişikliklerinden de kaynaklandığını belirtiyor. Ona göre, bir odadan diğerine geçerken bir planın parçalarını hatırlamaya çalışmak, dikkatin dağılmasına neden oluyor. “Kapı eşiği etkisi, çevirdiğiniz tabaklardan birinin düştüğü o an gibidir,” diyen Stafford, dikkatimizin bölünmesiyle küçük ama önemli detayların unutulabileceğine dikkat çekiyor.
Bir dahaki sefere, bir kapıdan geçerken aklınızdakini unuttuğunuzda, belki de beyninizin bağlam değiştirmeye çalıştığını hatırlayın!
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

NASA’da kriz: 4 bin çalışan istifa ediyor

Yayımlandı

üzerinde

medyasının yayınladığı haberlere göre, uzay ajansı ‘nın büyük bütçe kesintileri ve liderlik belirsizliği ile karşı karşıya kalması nedeniyle, 4 bine yakın çalışanı, istifa başvurusunda bulundu.

CBS News’in haberine göre, Trump yönetiminin federal harcamaları azaltma çabalarının bir parçası olan ertelenmiş istifa programı, NASA’nın çalışan sayısını yaklaşık 18 binden 14 bine düşürebilir. Ajansa göre, bu rakam normal yolla işten ayrılan yaklaşık 500 çalışanı da içeriyor.

NASA sözcüsü Cheryl Warner, ajansın operasyonlarını düzene sokmak için çalıştığı bu dönemde güvenliğin en önemli öncelik olmaya devam ettiğini söyledi. “NASA, Ay ve Mars dahil olmak üzere keşif ve inovasyonun altın çağına bağlılığını sürdürüyor” dedi.

Satın alma girişimi, Hükümet Verimliliği Bakanlığı tarafından başlatıldı ve dün gece yarısı sona erdi. NASA, ilk turda yaklaşık 870 çalışanın başvurduğunu, ikinci turda ise 3 bin çalışanın başvurduğunu açıkladı.

BÜTÇE YÜZDE 25 AZALIYOR

Toplu istifalar, kurumda artan belirsizlik ortamında gerçekleşti. Yönetimin 2026 mali yılı bütçe önerisi, NASA’nın fonunu yüzde 25 oranında keserek 24 milyar dolardan 18 milyar dolara düşürecek, bu da personel ve paydaşlar arasında endişe yarattı.

Bu kargaşaya ek olarak, ABD Başkanı Donald Trump, SpaceX kurucusu Elon Musk ile kamuoyunda yaşanan çatışmanın ardından, ajansı yönetmesi için aday gösterdiği milyarder astronot Jared Isaacman’ın adaylığını geri çekti. Ulaştırma Bakanı Sean Duffy, bu ayın başlarında geçici yönetici olarak atandı.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

iOS 26 güncellemesi ne zaman gelecek? İOS 26 güncellemesi alabilecek ve alamayacak telefon modelleri listesi

Yayımlandı

üzerinde

Yeni sürümle birlikte bazı eski cihazlar güncelleme desteğini kaybediyor. iPhone 11 serisi, iPhone XR, iPhone XS ve daha eski modeller, iOS 26 kapsamı dışında bırakıldı. Bu cihazlar, iOS 25 ile yola devam edecek ancak yeni özelliklerden ve bazı güvenlik güncellemelerinden mahrum kalacak.

Destek dışı kalan bazı modeller:

iPhone 11, 11 Pro, 11 Pro Max

iPhone XS, XS Max

iPhone XR

iPhone X ve daha eski modeller

iPhone SE (1. ve 2. nesil)

Okumaya Devam Et

Teknoloji

İnsan genomunda gizli bir hayalet kod bulundu

Yayımlandı

üzerinde

İnsanlık, 1869’da İsviçreli hekim Friedrich Miescher’in ’yı ilk kez izole etmesinden bu yana genom biliminde muazzam bir yol kat etti. Bu yolculuğun dönüm noktalarından biri ise 1940’larda sitogenetikçi Barbara McClintock’un “zıplayan genler” olarak da bilinen hareketli öğeleri (transposable elements, TE) keşfetmesiydi.

Onlarca yıl sonra, İnsan Genomu Projesi bu öğelerin insan genomunun yüzde 45’ini oluşturduğunu ortaya koydu. Bu öğeler, milyonlarca yıl boyunca “kopyala-yapıştır” mekanizmasıyla genomda yayılmayı başarmıştı.

Şimdiyse bir grup araştırmacı, zıplayan genleri derinlemesine araştırarak insan genomunu etkileyen “hayalet kodları” ortaya çıkardı.

ÇÖP DNA’LARIN ÖNEMİ

Zıplayan gen dizileri, birbirine son derece benzediği ve sık tekrarlandığı için uzun süre “çöp DNA” olarak küçümsenmiş ve eski virüslerden kalma genetik kalıntılar olarak görülmüştü.

Son yıllarda ise bu bakış açısı değişmeye başladı. insanları artık zıplayan genlerin genom işlevi, kromozom evrimi, türleşme ve genetik çeşitlilikte önemli roller oynayabileceğini düşünüyor.

Bilim dünyasını heyecanlandıran yeni bir uluslararası araştırmada bu gizemli dizileri analiz etmek için yepyeni bir yöntem geliştirildi ve gen ifadesinden sorumlu gizli kalıplar ortaya çıkarıldı. Araştırma hakemli bilimsel dergi Science Advances’ta yayınlandı.

Kyoto Üniversitesi’nden çalışmanın ortak yazarı Fumitaka Inoue, “Genomumuz uzun zaman önce dizilendi ama pek çok bölümünün işlevi hâlâ bilinmiyor” diyerek zıplayan genlerin anlaşılmasının genetik biliminin en büyük gizemlerinden birini çözebileceğini belirtti.

YENİ BİR YAKLAŞIM

Araştırma ekibi, zıplayan genleri daha iyi anlayabilmek için onları sınıflandırmada yeni bir yaklaşım benimsedi. Geleneksel araçlar yerine, bu dizileri hem evrimsel ilişkilerine hem de primat genomundaki koruma düzeylerine göre gruplandırdılar.

Özellikle MER11 adlı bir zıplayan gen ailesine odaklanan araştırmacılar, bu dizileri MER11_G1’den G4’e kadar dört alt gruba ayırdı. G1 en eski evrimsel dizileri, G4 ise en genç olanları temsil ediyordu.

MER11 ailesine bu yeni bakış açısıyla bakan ekip, bu grupların genom içinde düzenleyici bir işlev üstlenebileceğini ortaya koydu. Yani bu diziler, özellikle insan gelişiminin erken aşamalarında gen ifadesini açıp kapayan anahtarlar gibi davranıyor olabilir.

Gen ifadesini açıp kapamak, bir genin aktifleşip pasifleşmesini kontrol etmek anlamına geliyor. Gen ifadesi açıksa gen çalışıyor demektir, yani o genin taşıdığı talimatlara göre bir protein üretilir. Gen ifadesi kapalıysa gen devre dışıdır; protein üretimi gerçekleşmez.

EN GENÇ GRUP EN GÜÇLÜ ETKİYE SAHİP

Araştırmacılar, “lentiMPRA” adı verilen özel bir teknik de kullandı. İnsan kök hücreleri ve erken dönem sinir hücreleri üzerinde 7 bin MER11 dizisi test edildi.

Sonuçlar, en genç grup olan MER11_G4’ün gen ifadesi üzerinde en güçlü etkiye sahip olduğunu gösterdi. Araştırmaya göre bu grup, gen gelişimini ve tepkisini etkileyen kısa DNA dizilerini, yani “düzenleyici motifleri” kullanıyor.

Bu grubun evrimsel geçmişini izleyen bilim insanları, kadim virüslerden miras alınan DNA dizilerinin halen primat genomunun şekillenmesinde ve işlemesinde aktif rol oynayabildiğini ortaya koydu.

İnsan genomunu anlama yolculuğu 150 yılı aşkın süredir devam etse de, her yeni buluşta şaşırtmaya devam ediyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar