Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Politika

İsrailli Uzmanlar Uyarıyor: Netanyahu‑Trump Zirvesinde Gizli Mesajlar ve “Alışılagelmedik” Ziyaretin Anatomisi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
İsrail uzmanlarına göre, 7–8 Temmuz 2025’te Beyaz Saray’da gerçekleşen Netanyahu‑Trump toplantısı sadece Gazze ateşkesi değil, aynı zamanda diplomatik “özel mesajlar” içeriyordu. Bu makalede, alışılmadık protokol seçimlerinin perde arkası, analist yorumları ve bölgesel yansımaları ayrıntılı olarak ele alıyoruz.

1. Toplantının Arka Planı

  • Zamanlama ve Sıklık: Netanyahu, Trump’ın ikinci döneminin başladığı 20 Ocak 2025’ten bu yana Washington’da üçüncü kez ağırlanıyor. Özellikle 7–8 Temmuz tarihlerindeki “iki görüşme”, 24 saat içinde gerçekleşerek alışılmadık bir diplomatik tempoya işaret etti .

  • Gündem: Birinci gün akşam yemeğinde sürpriz Nobel Barış Ödülü adaylık mektubunu sunan Netanyahu, ikinci gün sadece Gazze ateşkes planına odaklandı .

2. “Özel Mesajlar”ı Kimler ve Nasıl Yorumladı?

2.1. Kapalı Kapılar Arkasında Yapılan İkili Zirve

  • Basına tamamen kapatılan, yalnızca Başkan Yardımcısı J.D. Vance’ın katıldığı bir saatlik görüşme, “gösterişten uzak, salt iş odaklı” bir protokole işaret ediyor. Uzmanlara göre bu tercih, liderlerin mesajlarının sivil baskı unsurlarından arındırılarak doğrudan iletilmesine olanak tanıdı .

2.2. Simgesel Jestler ve Mektup Gönderimi

  • Netanyahu’nun Trump’a mektup kabı hediye etmesi ve bunu Nobel adaylığı için kullanması, “bir taşla iki kuş vurmak”: hem kişisel minnettarlık hem de uluslararası sahnede prestij artırma stratejisi olarak yorumlandı .

2.3. Uzman Dr. Abdullah Erboğa’nın Analizi

  • AA Analiz yazarı Dr. Erboğa’ya göre, ziyaret “Trump’ı kalıcı bir garantör olarak öne çıkarma çabası”yla birlikte, Körfez’de normalizasyon sürecini hızlandırma mesajı da taşıyor .

3. Alışılagelmedik Ziyaret Protokolünün İpuçları

  • Basın Yokluğu: Oval Ofis’te basın mensuplarının tamamen dışlanması, ayrıntıların yalnızca ilgili heyetler arasında kalmasını sağladı.

  • Aceleci Takvim: Ev sahibi olarak Trump’ın kısa “özel yemek” toplantılarını tercih etmesi, resmi tören görüntüsünden ziyade müzakere hızını vurguladı.

  • Gölge Diplomasisi: Görüşme sonrası resmi bir açıklama yapılmaması, anlaşmanın pazarlık detayları üzerinde gizlilik ihtiyacını ortaya koydu.

4. Bölgesel ve Siyasi Yansımalar

  • Gazze Ateşkesi: Trump’ın 60 günlük geçici ateşkes teklifi ve 10 canlı, 9 ölü rehine takası planı, bu zirvenin ana hedefi oldu .

  • İran ve Normalizasyon: ABD’nin İran’a yönelik yakın tarihli saldırılar ve Netanyahu’nun “koordinasyon seviyesi tarihî” vurgusu, Suudi Arabistan ve Suriye ile normalleşme beklentilerini güçlendirdi .

  • İç Politika Baskıları: Netanyahu’nun kendi koalisyon ortaklarından gelen muhalefeti dengeleme, Trump’ın ise seçim kampanyasında dış başarı hikâyeleri yaratma niyeti öne çıktı .

5. Sonuç ve Beklentiler

  • Stratejik Gizlilik: Uzmanların ortak kanaati, bu ziyaretin “geleneksel diplomasi kalıplarını aşarak” liderler arası doğrudan iletişimi öne çıkardığı yönünde.

  • Gelecek Senaryolar: Ateşkes müzakerelerinin hafta sonuna kadar imzalanıp imzalanmayacağı takip edilecek; başarısızlık durumunda bölgedeki tansiyonun yeniden tırmanma riski bulunuyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Politika

ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack: “SDG, YPG ve PKK Aynı Yapıdır”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

“ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ‘SDG eşittir YPG ve PKK’ diyerek Suriye’deki terör unsurlarının entegrasyon sürecine ilişkin çarpıcı bir değerlendirme yaptı. Detaylar ve uzman yorumları bu makalede.”

Giriş

11 Temmuz 2025 tarihinde CNN Türk Washington Temsilcisi Yunus Paksoy’un sorularını yanıtlayan ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye Demokratik Güçleri (SDG), YPG ve PKK arasındaki ilişkinin ayrılmaz bir bütün olduğunu vurguladı. Barrack’ın “SDG eşittir PKK demektir” açıklaması, hem Türkiye hem de bölgesel denge açısından önemli yankılar uyandırdı


1. Tom Barrack Kimdir?

  • Görev Tanımı: Tom Barrack, ABD’nin Ankara Büyükelçisi olarak aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi unvanını taşıyor.

  • Kariyer Özeti: Uzun yıllar uluslararası yatırım ve diplomasi alanında çalışmış, Suriye konusundaki uzmanlığı ve Trump dönemindeki bağlarıyla dikkat çekmiş bir isim.


2. Açıklamanın İçeriği ve Bağlamı

  • Temel İfade: Barrack, SDG terimini kullanarak YPG’yi ve dolayısıyla PKK’yı kastettiğini; “SDG dediğiniz YPG’dir, YPG de PKK’dır” sözleriyle netleştirdi.

  • Silah Bırakma ve Entegrasyon: Açıklamada ayrıca PKK’nın “şu anda silah bırakmaya başladığı” ve YPG’nin Suriye ordusuna entegre edilmesi sürecinde adım atması gerektiği belirtildi.

  • Suriye’nin Birliği: Barrack, “Tek bir Suriye, tek ordu, tek hükümet” çerçevesinin önemini vurgulayarak, federal bir yapıyı Türkiye için de bölünme riski olarak değerlendirdi.


3. Türkiye–ABD–Suriye İlişkilerine Etkisi

  • Türkiye’nin Güvenlik Endişeleri: Türkiye, PKK’yı doğrudan Türkiye’ye yönelik terör tehdidi olarak görüyor. Barrack’ın eşitlemesi, Ankara’nın Beklentileriyle örtüşür nitelikte.

  • ABD’nin Denge Politikası: Washington, SDG/YPG ile IŞİD’e karşı ortaklık yaptı; ancak artık bu ortaklığın siyasi zemine taşınması konusunda tereddütler var.

  • Bölgesel Yansımalar: Açıklama, Şam’ın SDG entegrasyonuna karşı duruşu ve Rusya–Türkiye–ABD ekseninde yeni müzakerelerin fitilini ateşleyebilir


4. Uzman Görüşleri

  • Analist Yorumu: Bölge uzmanları, Barrack’ın söyleminin hem Washington’un Suriye politikalarında netlik arzusu hem de Ankara baskısına yanıt mahiyetinde olduğunu belirtiyor.

  • Siyasi Riskler: Bu tanımlama, PKK/YPG unsurlarının statüsüne ilişkin Türkiye ve ABD arasında yeni gerilim alanları oluşturabilir.


5. Sonuç ve İlerleyen Süreç

Tom Barrack’ın “SDG = YPG = PKK” ifadesi, Suriye’nin kuzeyindeki geleceğe dair belirsizlikleri artırırken Türkiye–ABD ilişkilerinde de sahadaki dinamikleri yeniden şekillendirecek görünüyor. Önümüzdeki dönemde Şam yönetimiyle müzakereler, YPG’nin silah bırakma adımları ve uluslararası denetim mekanizmaları takip edilecek kritik başlıklar arasında yer alacak.

Okumaya Devam Et

Politika

PKK’nın Silah Bırakması ABD Basınında Geniş Yankı Uyandırdı: Barış Sürecine ABD’nin Bakışı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
11 Temmuz 2025’te Kuzey Irak’ta düzenlenen sembolik silah bırakma töreni, New York Times ve Washington Post başta olmak üzere ABD medyasında “Türkiye’nin en büyük iç güvenlik sorunu çözülebilir” yorumlarıyla geniş yer buldu.

Giriş

11 Temmuz 2025’te Irak’ın Süleymaniye kenti yakınlarındaki Jasana mağarasında PKK militanları, dört buçuk on yıllık silahlı mücadeleye sembolik bir nokta koyarak silahlarını büyük bir kazan içinde yakarak teslim etti. Türkiye, Irak ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden yüksek düzeyli yetkililerin katıldığı törende, silah bırakma kararının “geri dönülemez bir barış adımı” olduğu vurgulandı.

ABD Basınında Yankılar

PKK’nın aldığı bu kritik kararı, ABD medyası da yakından izledi. New York Times ve Washington Post, gelişmeyi manşetlerine taşıyarak Türkiye’nin en uzun süredir çözülemeyen iç güvenlik sorununa dair umut verici bir adım olarak yorumladı .

New York Times’ın Değerlendirmesi

New York Times, “Türkiye’nin en büyük iç güvenlik problemi çözülebilir. PKK silahlarını Türkiye ile barış için yaktı. Eğer başarıya ulaşırsa Erdoğan için büyük bir siyasi başarı olur” ifadeleriyle sürecin hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde siyasi yansımalarına işaret etti .

Washington Post’un Yorumu

Washington Post ise törene “PKK sembolik bir seremoniyle silah bıraktı” başlığı altında yer verdi ve “Demokratik adımlar atılması sürecin devamını sağlayacak” yorumunda bulunarak, silahsızlanmanın kalıcı barışın tesisinde bir dönemeç olduğuna dikkat çekti .

Sürecin Olası Yansımaları

  1. Diplomatik İlişkiler: ABD’nin konuya olumlu yaklaşımı, Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni iş birliği fırsatlarını gündeme getirebilir.

  2. Bölgesel Güvenlik: Sembolik adım, Suriye’deki PKK bağlantılı gruplar ve Irak Kürdistanı’ndaki güvenlik dengeleri üzerinde etkili olabilir.

  3. İç Politika: Türkiye’de barışçıl çözüme yönelik beklentileri yükseltirken, muhalefet ve sivil toplumun süreçte rol almasını güçlendirebilir.

Sonuç

PKK’nın silah bırakma kararı, hem Türkiye hem de uluslararası aktörler nezdinde dikkatle karşılanıyor. ABD basınının olumlu yaklaşımları, sürecin meşruiyetini ve uluslararası desteğini pekiştiriyor. Önümüzdeki aylarda yasal entegrasyon, toplumsal uzlaşı mekanizmaları ve sınır ötesi güvenlik iş birliklerine dair somut adımlar takip edilecek. Bu adımların başarısı, bölgesel barış ve Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği açısından kritik öneme sahip olacaktır.

Okumaya Devam Et

Politika

Süleymaniye’de PKK’lılar İlk Silahlarını Yakıp İmha Etti: Ahmet Türk’ün 8 Yıllık Yurt Dışı Yasağı Kaldırıldı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Irak’ın Süleymaniye kentinde PKK’nın ilk silah bırakma töreninde grup envanterini büyük bir kazanda yakarak imha etti. DEM Parti’li isimlerin katıldığı törende, Ahmet Türk’ün 8 yıllık yurt dışı çıkış yasağı törene katılımı için kaldırıldı.

Süleymaniye’de Tarihi Silah Bırakma Töreni

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı Süleymaniye’de, terör örgütü PKK’ya mensup ilk grup, ellerindeki silahları yakarak sembolik bir törenle imha etti. Surdaş nahiyesindeki bir mağaradan çıkarak tören alanına gelen 30 kişilik (15’i kadın) PKK grubu, silahlarını büyük bir kazanda ateşe vererek halk ve uluslararası gözlemciler önünde imha sürecini tamamladı

Katılımcılar ve Güvenlik Önlemleri

Tören alanında;

  • Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yetkilileri,

  • Irak ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi temsilcileri,

  • Güvenlik güçleri,

  • Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve özellikle Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti,

  • Sivil toplum kuruluşları ve medya mensupları yer aldı

DEM Parti cephesinden; Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, DBP Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ile Keskin Bayındır ve İmralı Heyeti üyesi Mithat Sancar katıldı.

Ahmet Türk’ün Yurt Dışı Çıkış Yasağı Kaldırıldı

Törene katılması beklenen DEM Parti’li Ahmet Türk’ün, 8 yıldır devam eden yurt dışı çıkış yasağı, törene iştirak edebilmesi için 3 gün önce kaldırıldı. Gazeteci İsmail Küçükkaya’nın Halk TV yayını sırasında aktardığına göre; “Ahmet Türk, 8 yıldır yurt dışı yasağı bulunmasına rağmen, sadece bu tören için yasağı kaldırıldı” açıklaması yapıldı .

Siyasi ve Hukuki Boyut

Ahmet Türk’ün yasağının kaldırılması, Türkiye kamuoyunda hem hukuki hem de siyasi tartışmaları başlattı.

  • Hukuki açıdan, yurt dışı çıkış yasağı; adli süreç, terörle mücadele soruşturmaları veya siyasi faaliyetler dolayısıyla uygulanabiliyor. Bu tür yasakların kaldırılması nadiren ve genellikle üst düzey siyasi uzlaşı gerektiriyor.

  • Siyasi açıdan, Ahmet Türk’ün törene katılımı, DEM Parti ve Türkiye’deki demokratik katılım vurgusu açısından sembolik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Gelecek Perspektifi

PKK’nın bu ilk silah bırakma adımı, örgütün süreçlere daha fazla siyasi araçlarla devam etme niyetinin işareti olarak görülüyor. Bölgedeki güvenlik ve siyasi paydaşlar, benzer adımların devam edip etmeyeceğini ve bunun uzun vadede bölgede barışa nasıl katkı sağlayacağını yakından takip edecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar