Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Son Dakika

İsrail’den Katliam Hazırlığı mı? ‘Tahliye Emri’ Verdi! – Detaylı Haber Analizi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
İsrail’in bölgede tahliye emri vererek hazırlık yaptığı iddiaları üzerine BM raporları, uluslararası tepkiler ve stratejik hamleler inceleniyor. İsrail, Gazze ve Batı Şeria’daki gelişmeler detaylı olarak ele alınıyor.

Giriş
Son günlerde yerinde verilen “tahliye emri” haberleri, İsrail’in bölgede ne tür stratejik hamleler gerçekleştirdiğine dair ciddi tartışmalara yol açtı. Bazı kaynaklar, bu emrin yalnızca insani yardım amacıyla değil, daha geniş çaplı bir katliam hazırlığının habercisi olabileceğini öne sürerken, BM ve uluslararası kuruluşlardan gelen açıklamalar ise güvenlik garantilerinin yetersizliğini vurguluyor. Bu makalede, İsrail’in tahliye emri verme hamlesi, uluslararası tepkiler ve olası sonuçları detaylı olarak incelenecektir.


Tahliye Emri ve Bölgedeki Gelişmeler

İsrail’in özellikle Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da uygulamaya koyduğu tahliye emri, bölgedeki yerinden edilmiş siviller ve güvenlik açısından kritik alanlarda yaşanan sorunları yeniden gündeme getirdi. Emrin ana noktaları şu şekilde sıralanabilir:

  • Bölgesel Uygulama:
    Emrin, özellikle Gazze’nin belirli bölgelerinde ve Batı Şeria’nın stratejik noktalarında uygulandığı bildiriliyor. Bu hamle, bölgede yaşayan sivillerin güvenlik garantilerinin yetersizliğine dikkat çekiyor.

  • Güvenlik Garantilerinin Olmaması:
    BM yetkililerinin açıklamalarına göre, İsrail’in tahliye emirinde bulunan bölgelerde ne sivil halk ne de yerel güvenlik güçleri için somut bir koruma sağlanmıyor. Bu durum, bölgede yaşanabilecek olası şiddet olaylarına zemin hazırlayabilir.

  • Stratejik Hamle veya İnsani Yardım mı?
    Bazı analizler, bu emrin aslında bölgedeki yerleşim yerlerinin boşaltılarak, ilerleyen dönemlerde geniş çaplı askeri operasyonlar veya “katliam” olarak nitelendirilebilecek daha yıkıcı hamleler için hazırlık aşaması olduğunu öne sürüyor.


Uluslararası Tepkiler ve BM Açıklamaları

İsrail’in tahliye emri uygulaması, uluslararası arenada geniş yankı uyandırdı. Özellikle Birleşmiş Milletler’in konuya dair yaptığı açıklamalar ve diğer uluslararası kuruluşların eleştirileri dikkat çekiyor:

  • BM Raporları:
    BM Sözcüleri, İsrail’in uyguladığı tahliye emrinde, bölgede hiçbir güvenlik garantisi verilmediğini belirtti. Bu durum, uluslararası toplum tarafından eleştiri konusu haline geldi.

    “İsrail, tahliye emri verdiği bölgelerde sivil halkın korunması adına hiçbir garantiyi sunmuyor.”

  • Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları:
    Birçok insan hakları kuruluşu, bölgedeki tahliye emirlerini, uluslararası hukukun ihlali olarak değerlendirirken, bu tür uygulamaların uzun vadede toplumsal barış ve istikrarı tehlikeye atacağını ifade ediyor.

  • Bölgesel ve Küresel Tepkiler:
    İsrail’in hamlesine, özellikle Arap ülkeleri ve bazı Batı ülkeleri sert tepki gösterirken, ABD gibi bazı ülkeler ise İsrail’i destekleyen açıklamalarda bulundu. Bu durum, uluslararası siyasetin ve bölgesel güvenliğin ne denli karmaşık olduğunu gözler önüne seriyor.


İsrail’in Stratejik Hamleleri: Katliam Hazırlığı İddiası

Birçok gözlemci, tahliye emirini sadece insani bir gereklilik olarak görmüyor; bunun aksine, gelecekte geniş çaplı bir askeri operasyonun veya daha yıkıcı bir eylemin habercisi olabileceğini düşünüyor. Bu iddiaların temel dayanak noktaları şunlar:

  • Yerinden Edilmiş Nüfus ve Askeri Operasyonlar:
    Tahliye emirlerinin uygulandığı bölgelerde, yüzbinlerce insanın yerinden edilmesi, İsrail’in ilerleyen dönemlerde bu bölgelerde kontrolü tamamen eline alarak, askeri operasyonlara zemin hazırladığı şeklinde yorumlanıyor.

  • Sivil Güvenliğin İhmal Edilmesi:
    Uygulanan emrin, sivil halkın korunmasından ziyade askeri stratejiler doğrultusunda düzenlendiği ve bu durumun, bölgede olası kitlesel şiddet olaylarına zemin hazırlayabileceği iddia ediliyor.

  • Propaganda ve Psikolojik Savaş Unsurları:
    Tahliye emri, aynı zamanda psikolojik baskı unsuru olarak da değerlendiriliyor. Sivillerin güvenliğini tehlikeye atarak, bölgedeki direniş unsurlarını zayıflatma amacı taşıyabileceği düşünülüyor.


Sonuç ve Değerlendirme

İsrail’in uygulamaya koyduğu tahliye emri, hem yerel hem de uluslararası düzeyde ciddi tartışmalara neden oluyor.
Özetle:

  • Güvenlik Garantilerinin Olmaması: Bölgedeki sivil halkın korunması adına net bir güvenlik planı sunulmaması, uluslararası eleştirilerin başında geliyor.
  • Stratejik Bir Hamle Olarak Yorumlanması: Tahliye emrinin, ilerleyen dönemlerde geniş çaplı askeri operasyonların veya yıkıcı eylemlerin habercisi olabileceği yönünde ciddi iddialar mevcut.
  • Uluslararası Tepkiler ve Hukuki Boyut: BM ve diğer uluslararası kuruluşların açıklamaları, bu hamlenin uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı olduğunu belirtiyor.

Bu gelişmeler ışığında, bölgede yaşanabilecek olası kitlesel şiddet olaylarının önlenmesi ve sivil halkın korunması adına uluslararası toplumun daha etkin adımlar atması gerekmektedir. Hem insani hem de hukuki boyutta alınacak önlemler, gelecekte yaşanabilecek felaketlerin önüne geçilmesinde kritik rol oynayacaktır.

Magazin

SON DAKİKA: Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu gözaltına ALINDI.

Yayımlandı

üzerinde

SON DAKİKA: Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu gözaltına ALINDI.

Tarih: 9 Aralık 2025
Okuma Süresi: 4 dakika

Ünlü sanatçı Güllü’nün (gerçek adı Gül Tut) 26 Eylül 2025’te Yalova’daki evinden düşerek hayatını kaybetmesinin ardından başlatılan şüpheli ölüm soruşturmasında önemli gelişmeler yaşanıyor. Sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu’nun savunma tarafında başlattığı hukuki hamleler ve ortaya çıkan yeni bir ses kaydı, davayı yeniden gündemin üst sıralarına taşıdı.

 Soruşturmanın Seyri

Soruşturmada, bir ses kaydının dosyaya girmesiyle yeni bir döneme girildi. Ayrıca, sanatçının kızı ve arkadaşı, kendileri hakkında “asılsız iddialarda” bulunduklarını öne sürdükleri kişilere karşı suç duyurusunda bulunarak savunma pozisyonu aldı.

 Ses Kaydındaki Kritik Diyalog

Soruşturma dosyasına giren ve medyada yayınlanan bir ses kaydı, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Kayıtta, Tuğyan Ülkem Gülter ile arkadaşı Bircan Dülger arasında geçen, soruşturmayla ilgili gergin bir konuşma yer alıyor.

· Bircan Dülger kayıtta, “Mesajların ifşa oldu. Ben savcılıkta ne söyleyeceğim?” diyerek endişesini dile getiriyor.
· Tuğyan Ülkem Gülter ise “Ben çıktım aslanlar gibi ifademi verdim” yanıtını veriyor.
· Diyaloğun en çarpıcı kısmında Bircan Dülger, “Ben bu işte hiçbir suçum yokken yanacağım belli ki ama ben seni yarın savcılıkta yakacağım Tuğyan” ifadesini kullanıyor.

Bu kayıt, daha önce ortaya çıkan ve Tuğyan Ülkem Gülter’in annesine ilişkin “bu kadın ölsün” içerikli mesajlarının ardından, soruşturmanın odağındaki ilişkileri bir kez daha sorgulatıyor.

 Savunma Tarafından Karşı Hamle: Suç Duyurusu

Savunma tarafı, soruşturmanın seyrini değiştirecek bir hamle yaptı. Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu’nun avukatı Merve Uçanok, 9 Aralık 2025’te Yalova Adliyesi’ne giderek müvekkilleri aleyhine “asılsız iddialarda” bulunduklarını iddia ettikleri bazı tanık ve avukatlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

· Suç Duyurusunun Gerekçesi: Avukat Uçanok, yaptığı açıklamada, müvekkillerinin bilgisi dışında ses kayıtları alındığını ve özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini öne sürdü.
· Hedeflenen Kişiler: Suç duyurusu, baş harfleri B.D., R.Y., Ç.K., F.A. olarak belirtilen kişilerin yanı sıra, üç avukat ve Gülter’in erkek arkadaşı K.E. ile F.A.’yı kapsıyor.
· Sosyal Medya İddiaları: Açıklamada, bazı kişilerin sosyal medyada, özellikle gece yarısı sonrası yayınlarda linç kampanyası yürüttüğü ve algı operasyonu yapıldığı iddia edildi.

Savunma Tarafının İddiaları:

· Müvekkiller hakkında asılsız iddialar öne sürüldüğü
· Özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği
· Sosyal medyada linç ve algı operasyonu yapıldığı

Savcılığın Soruşturma Konuları:

· Güllü’nün şüpheli ölümü
· Ortaya çıkan “bu kadın ölsün” içerikli mesajlar
· Yeni delil olan ses kaydı

 Soruşturma Sürecinde Yaşananlar

Güllü’nün 26 Eylül 2025’teki vefatından bu yana soruşturma kapsamında pek çok adım atıldı. Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu, Kasım 2025’te Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giderek kendi rızalarıyla saç ve kan örnekleri vermişti.

Bu konuda açıklama yapan avukat Hakan Sezer, “Müvekkillerin daha önce de yaptığı beyanlarda gizledikleri bir durum yoktur. Kendileri bugüne kadar bir madde kullanmamışlardır” ifadelerini kullanmıştı. Avukat Rahmi Çelik ise o dönemde herhangi bir gözaltı veya tutuklama işleminin söz konusu olmadığını belirterek, sürecin rutin soruşturma çerçevesinde devam ettiğini vurgulamıştı.

 Tuğyan Ülkem Gülter Kimdir?

· Yaşı: 2025 itibarıyla 27 yaşındadır (1998, İstanbul doğumlu).
· Mesleği: Sağlık sektöründe çalıştığı bilinmektedir.
· Babası: Güllü’nün eski eşi Gürol Gülter’dir.
· Medyadaki Görünümü: Çocukluğunu ve özel hayatını medyadan uzak tutmuş, sosyal medyada daha çok annesiyle olan anlarını paylaşmıştır.

Yargı Sürecinin Geleceği ve Beklentiler

Olayla ilgili soruşturma, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle yürütülüyor. Ortaya çıkan yeni ses kaydı ve tarafların birbirleri hakkında yaptığı suç duyuruları, davayı daha da karmaşık hale getiriyor. Savcılık, tüm bu iddiaları, delilleri ve tanık ifadelerini değerlendirerek bir fezleke (iddianame) hazırlayıp hazırlamayacağına karar verecek.

Hukuk çevreleri, özellikle “azmettirici” iddiasına ilişkin diyaloğun içeren ses kaydının ve sanatçının vefatından önceki saatlerde yaşananların netleştirilmesinin, yargılama sürecinin en kritik aşamaları olacağı görüşünde.

Son Gelişmelerin Kısa Kronolojisi:

· 26 Eylül 2025: Şarkıcı Güllü, Yalova’daki evinden düşerek hayatını kaybetti.
· Eylül-Ekim 2025: Soruşturma başlatıldı. Tuğyan Ülkem Gülter hakkındaki mesajlar ve ilk suç duyuruları gündeme geldi.
· Kasım 2025: Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu, kendi rızalarıyla hastanede saç ve kan örneği verdi.
· 9 Aralık 2025: Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu, tanık ve avukatlar hakkında suç duyurusunda bulundu.
· 10 Aralık 2025: Soruşturmaya dahil edilen ses kaydı medyada geniş yer buldu.

Kamuoyu ve medya, Türk müziğinin bu sevilen isminin ölümündeki sır perdesinin tamamen aralanmasını ve adaletin tecelli etmesini bekliyor. Fatih Doğan Medya olarak, bu hassas soruşturmanın tüm gelişmelerini tarafsızlık ve gerçeklik ilkeleri çerçevesinde aktarmaya devam edeceğiz.

Okumaya Devam Et

Son Dakika

SON DAKİKA | Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, uyuşturucu operasyonunda gözaltına alındı

Yayımlandı

üzerinde

SON DAKİKA | Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, uyuşturucu operasyonunda gözaltına alındı

Haber Tarihi: 9 Aralık 2025
Son Güncelleme:9 Aralık 2025 | 20:45
Okuma Süresi:3 dakika

FatihDoganMedya | İstanbul

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla düzenlenen ve medya dünyasını sarsan uyuşturucu operasyonu Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’a uzandı. Ersoy, İstanbul İl Jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınarak sorgulanmak üzere Jandarma Komutanlığı’na götürüldü.

OPERASYONUN DETAYLARI

Olay, daha önce gözaltına alınan bir sosyal medya fenomeninin dijital iletişim kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucu gelişti. İncelemeler, fenomenin sadece uyuşturucu kullanımının değil, aynı zamanda uyuşturucu temini ve ticareti ile ilgili geniş bir ağın da ipuçlarını verdi.

Bu fenomenin, faaliyetlerini gizlemek için bir medya şirketi kurduğunu iddia etmesi, savcılık soruşturmasının seyrini değiştirdi. Tanık ifadeleri ve elde edilen yeni dijital deliller, soruşturma birimlerini Mehmet Akif Ersoy’un ismine yönlendirdi ve hakkında gözaltı talimatı verildi.

MEHMET AKİF ERSOY’A EV BASKINI

Talimatın ardından harekete geçen İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı özel ekipler, Mehmet Akif Ersoy’un ikametgâhına baskın düzenledi. Ersoy, ekipler tarafından gözaltına alındı ve ifadesinin alınacağı Jandarma İl Komutanlığı’na götürüldü.

Ersoy’un, saat 18.00’e kadar Habertürk’te bulunduğu, daha sonra gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltı gerekçesi olarak, TCK’nın 188. maddesinde düzenlenen “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti” ve 191. maddesindeki “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanma” suçlamaları öne çıkıyor.

DAHA ÖNCEKİ GÖZALTILAR

Bu geniş kapsamlı operasyonda, daha önce de bir dizi ünlü isim gözaltına alınmıştı. Türkiye’nin yakından tanıdığı televizyon spikerleri Ela Rumeysa Cebeci, Hande Sarıoğlu ve Meltem Acet, geçtiğimiz hafta aynı soruşturma kapsamında ifade vermişti.

Söz konusu isimler, Adli Tıp Kurumu’nda kan ve saç örnekleri verdikten sonra serbest bırakılmıştı. Operasyon kapsamında çok sayıda oyuncu, şarkıcı ve sosyal medya fenomeni de ifadeye çağrılmıştı.

SORUŞTURMA GENİŞLİYOR

Yetkililer, soruşturmanın dijital yazışmaların detaylı analizi ve çapraz sorgularla derinleştirildiğini belirtiyor. Elde edilen yeni delillerin, ilerleyen günlerde başka ünlü isimlere yönelik yeni ifade çağrılarına veya gözaltılara yol açabileceği değerlendiriliyor.

GELİŞMELERDEN ANINDA HABERDAR OLUN

Bu gelişme Türk medya ve kamuoyunda şok etkisi yarattı. Gözaltı işlemi sonrası yapılacak savcılık sorgusunun ardından Ersoy hakkında adli kontrol şartıyla serbest bırakılma veya tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmesi bekleniyor.

FatihDoganMedya olarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bu kritik soruşturmadaki tüm gelişmeleri anlık olarak takip ediyoruz. Habere ait en güncel bilgileri edinmek için bizi takipte kalın.

Okumaya Devam Et

Son Dakika

SON DAKİKA — Mert Hakan Yandaş tutuklandı

Yayımlandı

üzerinde

SON DAKİKA — Mert Hakan Yandaş tutuklandı

Tarih / Saat: 09.12.2025 — 00:45 (İstanbul)
Okuma süresi: ~2 dakika

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “futbolda bahis ve şike” soruşturması kapsamında Fenerbahçe kaptanı Mert Hakan Yandaş nöbetçi sulh ceza hâkimliği tarafından tutuklandı. Soruşturma kapsamında toplam 29 şüpheli için tutuklama talebi sunulmuştu; daha önce bazı şüpheliler hakkında tutuklama kararı verilmişti.

Emniyetteki işlemleri ve savcılık sorgusunun ardından Yandaş, sulh ceza hâkimliğince tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmasında MASAK raporları, banka ve iletişim kayıtları ile bazı WhatsApp yazışmaları delil olarak gösterildiğini açıkladı. Soruşturma kapsamında aralarında kulüp yöneticileri, futbolcular ve hakemlerin de bulunduğu çok sayıda şüpheli gözaltına alınmıştı.


Haber Detayı

  • Soruşturmanın kapsamı: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma, yasal ve yasa dışı bahis kayıtları ile MASAK raporları temelinde genişletildi; operasyonlar İstanbul başta olmak üzere çok sayıda ilde sürdü.

  • Yandaş’ın savunması: Emniyetteki ifadesinde Yandaş, üzerine kayıtlı taşınmaz ve araçların gelir kaynaklarını açıkladı; bahis oynamadığı ve kimseyi bahis oynamaya yönlendirmediğini söylediğini bildirildi. Ayrıca azı WhatsApp yazışmalarının “şaka ve futbol sohbeti” olduğunu belirttiği aktarıldı.

  • Kimler sevk edildi / tutuklandı?: Başsavcılık 29 şüphelinin tutuklanması istemiyle hâkimliğe sevk edildiğini açıkladı; Metehan Baltacı, Murat Sancak ve bazı diğer isimler hakkında tutuklama kararı verildiği bildirildi. (Yandaş hakkında çıkan tutuklama kararına dair çeşitli yayınlarda son dakika güncellemeleri yer alıyor.)

Yandaş hakkında verilen tutuklama kararının ardından avukatları hukuki itirazlar ve itiraz yolunu kullanacak; dosya ilerledikçe savcılık ek deliller ve sulh ceza hâkimliğinin gerekçeleri basına yansıyacak. Disiplin süreçleri için TFF ve PFDK’da ayrı işlemler devam ediyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar