Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Erdoğan ve Meloni Dolmabahçe’de Buluştu: Türkiye-İtalya İş Birliği Zirvesi Başladı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, 1 Ağustos 2025’te Dolmabahçe Sarayı’nda bir araya gelerek enerji, ekonomi, düzensiz göç ve bölgesel güvenlik başlıklarında önemli adımlar attı. Türkiye-İtalya ilişkilerinde yeni döneme ışık tutan zirvenin detayları ve vurguları bu makalede…

1. Giriş: Tarih ve Mekân

1 Ağustos 2025 Cuma günü saat 14.30’da Dolmabahçe Sarayı’ndaki Çalışma Ofisi’nde gerçekleşen Türkiye-İtalya zirvesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’yi bir araya getirdi . Yaklaşık iki saat süren resmi görüşme öncesi her iki lider, protokol töreniyle karşılandı.

2. Toplantı Konusu ve Katılımcılar

Zirve, Türkiye-İtalya-Libya Üçlü İş Birliği formatında düzenlense de, Erdoğan ve Meloni ikili temaslarını ön planda tuttu. Toplantıya, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Dış Politika Danışmanı Akif Çağatay Kılıç; Meloni’ye ise İtalya Dışişleri Müsteşarı ve ekonomi heyeti eşlik etti T24. Zirvede ele alınan ana başlıklar şunlardı:

  • Enerji ve Ekonomi: Doğalgaz boru hatları, yenilenebilir enerji projeleri ve ikili ticaret hacminin 30 milyar dolara çıkarılması hedefi.

  • Göç Yönetimi: Akdeniz havzasında düzensiz göçü önleme mekanizmalarının güçlendirilmesi, kapsamlı geri kabul anlaşmaları .

  • Bölgesel Güvenlik: Libya’daki barış sürecinin desteklenmesi, Akdeniz’de sismik araştırmalar ve arama-kurtarma iş birliği.

  • Filistin Meselesi: Erdoğan’ın, “1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti” vurgusu .

3. Liderlerin Mesajları

Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede;

“Düzensiz göçün kaynağının kurutulması için uzun vadeli, sürdürülebilir çözümlere ihtiyacımız var. Akdeniz havzasındaki sınamaların üstesinden ancak kararlı iş birliğiyle gelebiliriz.

Başbakan Meloni ise ortaklığın önemine dikkat çekerek;

“Türkiye, Avrupa’nın kilit ortağıdır. Enerji arz güvenliği ve bölgesel istikrar için dayanışmamızı derinleştireceğiz.”

4. Somut Adımlar ve Mutabakatlar

Zirveden çıkan başlıca kararlar arasında:

  • Enerji Anlaşması İmzalanması: Trans-Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı’nın kapasite artışı için teknik çalışma grubu kurulması.

  • Göç Zirvesi Planlaması: Ekim 2025’te Roma’da göç akışı koordinasyon toplantısının eşbaşkanlıkla düzenlenmesi.

  • Ortak Komiteler: Savunma, kültür-sanat ve sağlık alanlarında Türkiye-İtalya Karma Komisyonu’nun hayata geçirilmesi.

Bu mutabakatlar, liderlerin izlenecek yol haritasını netleştirerek hem iki ülke hem de bölgesel düzeyde iş birliğini güçlendirecek.

5. Zirvenin Bölgesel ve Küresel Önemi

Dolmabahçe’deki zirve, Akdeniz havzasındaki kritik aktörlerin yakınlaşması açısından dönüm noktası olarak görülüyor. Türkiye-İtalya ilişkilerinde altyapıdan kültüre kadar uzanan yeni bir iş birliği dönemi başlatan buluşma;

  • Ekonomik Kazanımlar: İkili ticaret, yatırım projeleri ve turizmde ivme yaratacak.

  • Güvenlik İş Birliği: Akdeniz’de emniyet ve hukuka dayalı deniz yönetimini destekleyecek.

  • Diplomatik Mesaj: Bölgesel sorunların diyalogla çözülebileceğini tüm taraflara göstermesi bakımından kritik.

6. Sonuç ve Beklentiler

Erdoğan ile Meloni’nin Dolmabahçe’deki buluşması, 2025’in ikinci yarısında gerçekleşen en önemli Avrupa-Asya zirvelerinden biri olarak kayda geçti. Eylül ayında Roma’da planlanan takip toplantısının, alınan kararları hayata geçirme iradesini göstereceği; böylece hem iki ülke hem de Akdeniz bölgesi için sürdürülebilir iş birliği zemini güçleneceği öngörülüyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

TOKİ yüzde 25 indirim kampanyasına başvuru takvimi belli oldu (TOKİ indirim kampanyasına başvuru nasıl yapılır?)

Yayımlandı

üzerinde

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), vatandaşlardan gelen yoğun talep üzerine geri ödemeleri devam eden konut ve iş yerleri için ‘Yüzde 25 İndirim Kampanyası’ düzenliyor.

Borcunu peşin ödeyip tapusunu hemen almak isteyen konut ve iş yeri alıcıları için yüzde 25 oranında indirim yapılacak.

Kampanyadan yararlanmak isteyen vatandaşlar, 22 Eylül – 17 Ekim 2025 tarihleri arasında başvurularını yapabilecek.

Okumaya Devam Et

Gündem

Diyarbakır’da otomobille çarpışan ATV’deki baba öldü, 2 oğlu yaralandı

Yayımlandı

üzerinde

Bismil ilçesine bağlı kırsal Ambar Mahallesi mevkisinde M.K. yönetimindeki plakası öğrenilemeyen otomobil, ATV ile çarpıştı.

Çarpışmanın etkisiyle savrulan ATV, yol kenarındaki tarlaya uçtu. Kazada ATV’deki Kasım Kaya (71) ile oğulları Azat ve Tevfik yaralandı. İhbarla kaza yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ilk müdahalenin ardından kentteki hastanelere kaldırıldı. Kasım Kaya, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı.

Diğer yaralıların ise hayati tehlikelerinin olmadığı öğrenildi. Kaya’nın cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürülürken, otomobil sürücüsü ifadesinin alınması için jandarma karakoluna götürüldü. 

Okumaya Devam Et

Gündem

SON DAKİKA — Suudi Arabistan ile Pakistan “Stratejik Karşılıklı Savunma Anlaşması”nı resmen imzaladı

Yayımlandı

üzerinde

Tarih & Saat: 17 Eylül 2025, 22:41 (TSİ) · Okuma süresi: 4–5 dakika
Haber kaynağı (temel): Reuters, AP, Al Jazeera, Arab News, Chatham House.

Suudi Arabistan ve Pakistan bugün Riyad’da, Al-Yamamah Sarayı’nda düzenlenen törenle “Stratejik Karşılıklı Savunma Anlaşması”nı imzaladı. Ortak açıklamaya göre; “herhangi birine yönelik saldırı, her ikisine yönelik saldırı sayılacak” hükmü anlaşmanın ana maddelerinden biri olarak yer alıyor. Anlaşma ayrıca ortak askeri tatbikatlar, istihbarat paylaşımı ve savunma teknolojisi iş birliği başlıklarını da kapsıyor.

Anlaşmanın ana maddeleri (kısa)

  • Karşılıklı savunma maddesi: Bir tarafa yapılan saldırının diğer tarafa yapılmış sayılması ilkesi.

  • Ortak tatbikatlar ve istihbarat paylaşımı: Düzenli ortak tatbikatlar, planlama ve istihbarat değişimi taahhütleri.

  • Savunma teknolojisi ortaklığı: Ortak geliştirme, teknoloji transferi ve eğitim alanlarında genişletilmiş iş birliği.

  • Bölgesel güvenlik koordinasyonu: Orta Doğu’daki tırmanışlar nedeniyle bölgesel koordinasyon ve caydırıcılığın güçlendirilmesi hedefleniyor.

Neden şimdi? (kısa bağlam)

Yetkililer anlaşmanın “yıllara dayanan görüşmelerin kurumsallaşması” olduğunu söylerken, bölgedeki son dönemdeki gerilimler—özellikle Katar’daki (Doha) saldırı iddiaları ve Gazze’deki çatışmaların yarattığı belirsizlikler—anlaşmanın zamanlamasını açıklayan faktörler arasında gösteriliyor. Uzmanlar, bu hamlenin Körfez ülkelerinin güvenlik stratejilerinde çeşitlenmeye işaret ettiğini belirtiyor.

Uzman analizi & öne çıkan endişeler

  • Reuters’e konuşan üst düzey Suudi kaynaklar, anlaşmanın “özgül bir olaya tepki” değil, uzun yılların kurumsallaşması olduğunu vurguladı, ancak bunun bölgedeki stratejik dengeleri değiştirebileceği uyarısı yapıldı.

  • Bazı analistler, iki ülkenin ilişkisini “stratejik ortaklık” seviyesine yükseltecek bu adımın, Körfez’de ABD’ye dayalı güvenlik mimarisine duyulan güvensizlikle bağlantılı olduğunu söylüyor. (Bunun arka planında bölgedeki saldırı iddiaları ve ABD-İsrail-Bölge ilişki dinamiklerindeki gerilimler bulunuyor.)

  • Pakistan’ın nükleer kabiliyeti nedeniyle “nükleer alanın bu anlaşmaya nasıl yansıyacağı” en çok tartışılan soru başlıklarından. Reuters muhabirinin sorduğu noktaya üst düzey Suudi yetkili “bu kapsamlı bir savunma anlaşmasıdır; tüm askeri imkanları kapsar” diye yanıt vererek belirsizliği korudu — yani nükleer işbirliğinin sınırları henüz netleşmedi. Bu belirsizlik, diplomasi ve silah kontrolü çevrelerinde dikkat çekiyor.

Olası bölgesel ve küresel etkiler

  • Körfez güvenlik mimarisi: Anlaşma, Körfez ülkelerinin güvenlik stratejilerinde ABD’ye bağımlılığı azaltma eğilimi içinde oldukları yorumlarına güç veriyor; bu, askerî iş birliklerinin çeşitleneceği anlamına gelebilir.

  • Hindistan-Pakistan dengesi: Riyad’ın aynı zamanda Hindistan ile geliştirdiği ilişkileri vurgulayarak denge kurmak istediği belirtiliyor; yine de Pakistan’ın nükleer statüsü bu denklemi daha kırılgan hale getiriyor.

  • Silahlanma ve teknoloji transferi riskleri: Anlaşma kapsamında teknoloji transferi ve ortak geliştirilecek sistemler, bölgesel silahlanmayı ve teknoloji yayılımını hızlandırabilir; uluslararası denetimler ve hukuki çerçeveler ileride tartışma konusu olacak.

Hukuki/uygulama (pratik) soruları — kısa liste

  • Caydırıcılık nasıl işletilecek? (Askerî faaliyet, hava/deniz/karada hangi mekanizmalar devreye girecek?)

  • İstihbarat paylaşımı protokolleri nasıl düzenlenecek? (Hukuki sorumluluk, sızma/istismar riskleri)

  • Savunma teknolojisi transferinin sınırları neler olacak? (Üçüncü ülkelere etkiler, ihracat kontrolleri)

  • Nükleer boyut: Pakistan’ın nükleer kapasitesinin doğrudan bir “sağlanan nükleer örtü”ye dönüşüp dönüşmeyeceği belirsiz — resmi metinler ve ikili protokoller açıklanınca netleşecek.

Tören, katılımcılar ve resmî açıklamalar

Törene Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif katıldı; Pakistan Genelkurmay Başkanı da görüşmede hazır bulundu. Her iki ülke devlet medyası ortak açıklamayı yayımladı ve anlaşmanın “kardeşlik, stratejik ortaklık ve bölgesel istikrar” hedeflerine hizmet edeceği vurgulandı.

Ne olacak — bir sonraki adımlar

  1. Detaylı uygulama protokolleri (tatbikat takvimleri, istihbarat kanalları, teknoloji anlaşmaları) önümüzdeki haftalarda açıklanacak.

  2. Bölgesel aktörlerin ve Batı’nın tepkileri takip edilecek; bu tür anlaşmaların diplomatik yankıları olabilir.

  3. Uluslararası hukuki/denetim mekanizmaları ve nükleer silah kontrolü çevreleri, anlaşmanın olası sonuçlarını yakından izleyecek.


Kısa Arka Plan Zaman Çizelgesi

  • 2015–2024: Pakistan ile Suudi Arabistan arasında düzenli tatbikatlar, eğitim ve savunma iş birlikleri devam etti.

  • 2025 (erken aylar): Yüksek düzey askeri toplantılar ve JMCC görüşmeleriyle iş birliği yoğunlaştı.

  • 9 Eylül 2025: Doha’daki saldırı iddiaları bölgesel güvenlik endişelerini artırdı — açıklanan bağlam anlaşmanın zamanlamasında etkili oldu

  • 17 Eylül 2025: Stratejik Karşılıklı Savunma Anlaşması imzalandı.


Uzman Görüşü (özet, kaynaklara dayalı):
Uzmanlar genel olarak anlaşmanın “kurumsallaştırma” niteliğinde olduğunu, ancak nükleer boyut ve uygulama detaylarının belirsiz kalmasının diplomasi ve denetim tartışmalarını beraberinde getireceğini söylüyor. Suudi stratejistlerin niyetinin bölgesel caydırıcılığı güçlendirmek ve güvenlik ortaklıklarını çeşitlendirmek olduğu analizleri öne çıkıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar