Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sağlık

En ölümcül kanser türleri: Organlara hızlıca yayılıyor

Yayımlandı

üzerinde

En ölümcül kanser türleri: Organlara hızlıca yayılıyor

Kanser, hücrelerin anormal ve kontrolsüz bir şekilde büyüyerek vücut dokusunu tahrip ettiği hastalıktır. Dünya genelinde kanser en korkutucu sağlık sorunlarının başında geliyor. Araştırmalar hayatta kalma şansı en düşük altı kanser türüne yakalanan kişilerin neredeyse %60’ının bir yıl içinde hayatını kaybettiğini ortaya koyuyor.

Kanser, anormal hücrelerin hızla bölünerek büyüdüğü ve başladığı yerden başka organlara yayılarak ciddi bir hastalık tablosuna neden olan geniş bir hastalık grubudur.
Bilinen 200’den fazla kanser türü vardır ve hızlı büyüyen kanser hücreleri tümörlere sebebiyet vererek vücudun düzenli işleyişini de engeller. Hücrelerin hızla büyümesi sonucu meydana gelen iyi huylu, kötü huylu ve prekanseröz (premalign) tümörler söz konusudur.İyi huylu tümörler genellikle diğer dokulara yayılmaz ve tehlike oluşturmaz. Ancak kötü huylu tümörler, metastaz adı verilen vücudun diğer dokulara ve organlarına yayılmasıyla kişide hayati tehlike meydana getirebilir.
Prekanseröz (veya premalign) ise kansere dönüşebilecek (veya gelişmesi muhtemel) anormal hücreleri içeren durumu tanımlar. Peki, en ölümcül kanser türü hangisidir?
Beyin Kanseri
Yemek Borusu Kanseri
Akciğer Kanseri
Karaciğer Kanseri
Mide Kanseri
Pankreas Kanseri Bu kanser türleri, sıklıkla ileri evrelerde teşhis edildikleri için tedavi şansları sınırlıdır. Ayrıca, bu hastalıklar için ayrılan fonlar, diğer kanser türlerine kıyasla çok daha azdır. Görev gücüne destek veren yardım kuruluşları, bu konuda daha fazla farkındalık yaratılması gerektiğini belirtiyor.
En düşük sağ kalım oranına sahip kanser türü olan pankreas kanserinin hastalarının yarısından fazlası, teşhis sonrası üç ay içinde hayatını kaybediyor. Yaygın belirtiler arasında hazımsızlık, karın ve sırt ağrısı, kilo kaybı ve sarılık yer alıyor.
Karaciğer kanseri, özellikle viral hepatit, alkol ve obezite gibi faktörlerle ilişkilidir. Belirtiler arasında istemsiz kilo kaybı, iştahsızlık, karın ağrısı, sarılık ve kaşıntılı cilt bulunuyor.
Beyin kanseri, ölüm oranı yüksek kanser türleri arasında yer alıyor. Baş ağrısı, mide bulantısı, görme sorunları, nöbetler ve hafıza kaybı gibi belirtiler görülebilir.YEMEK BORUSU KANSERİYutma güçlüğü, kalıcı mide ekşimesi, kilo kaybı ve inatçı öksürük gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Yetişkin hastaların yalnızca %15’i beş yıl veya daha uzun süre hayatta kalabiliyor.
Geçmeyen hazımsızlık, üst karın ağrısı, kilo kaybı ve kanama gibi belirtiler mide kanserinin göstergeleridir. Hastaların %45’i bir yıl boyunca hayatta kalsa da, bu oran beşinci yılda %20’ye düşüyor.AKCİĞER KANSERİAkciğer kanseri, her yıl 49.000’den fazla kişiyi etkiliyor. İnatçı öksürük, nefes darlığı, kan tükürme, göğüs ağrısı gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Sigara içmenin yanı sıra çevresel faktörler de akciğer kanseri riskini artırabiliyor.
Uzmanlar, erken tanı ve tedaviye dikkat çekerek, bu kanser türlerinde hayatta kalma oranlarının artırılabileceğini belirtiyor. Sağlık kuruluşları, bu hastalıklarla mücadelede daha fazla destek ve araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor.Bu makale sadece genel bilgi verme amacıyla yazılmıştır. Makalenin içeriğinden yola çıkarak okurun kendi başına koyduğu teşhislerden ntv.com.tr sorumlu değildir. Sağlığınızla ilgili herhangi bir endişeniz varsa doktorunuza danışın.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

Araştırma ortaya koydu: Covid-19 aşısı kalp krizini artırdı mı?

Yayımlandı

üzerinde

“Kalp krizi vakaları arttı mı?” sorusuna uzmanından açıklama geldi.

Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Murat Sargın, son zamanlarda gündeme gelen erken yaşta vakalarının, gençlerde kalp krizinin arttığı anlamına gelmediğini söyledi.

Sargın, bununla ilgili veri olmadığını vurgulayarak, “10 yıl öncesine göre, ‘Gençlerde ciddi anlamda endişe verici oranda bir kalp hastalığı artışı var’ diyecek bir veri yok. Sadece bunların farkındalığı, insanların habere ulaşımı, bunları görmesi, duyması daha da arttığı için biraz daha çok gibi görünüyor.” dedi.

Türkiye’de, 25-45 arası genç nüfusun arttığını ve her üç kişiden birinin bu yaş grubunda olduğunu aktaran Sargın, dolayısıyla 10-20 yıl önceye göre bu sayıda da artış olduğunu dile getirdi.

“ENDİŞE VERİCİ VERİ YOK”

Nüfusla birlikte hastalıkların da arttığını aktaran Sargın, şöyle devam etti:

“Buna ek olarak bu nüfusun obezite, sigara kullanım oranı daha da artıyor. Eşlik eden risk faktörleri, tansiyon da artıyor. Ama bunların sonucunda henüz genç yaşta ölüm oranları direkt olarak arttı demek doğru değil. 10 yıl öncesine göre gençlerin çok daha risk altında olduğuna dair endişe verici bir veri yok. Dünya nüfusunun artmasıyla beraber obezite olan, sigara kullanan, tansiyon hastası olanlar da artıyor. Dolayısıyla bunlar kalp, kalple ilişkili ölümleri de artırıyor. Sonuçta toplam ölümlerin yarıya yakını, dünyanın her yerinde kalp damar hastalıkları yüzde 40 ila 50 oranında. Bu oran değişmiyor ama uzun vadede öyle bir trend var. Kalp hastalıklarına bağlı ölümler yükselme eğiliminde ama insan yaşının uzaması nedeniyle Alzheimer ve demans da artıyor mesela. Dolayısıyla bütün değerleri göz önünde tutarak, sadece kalp hastalıkları artıyor, diye düşünmeden değerlendirmek lazım.”

‘A BAĞLAMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Doç. Dr. Murat Sargın, kalp ve damar hastalıklarından ölümleri Covid-19’a bağlamanın mümkün olmadığını söyledi.

İngiltere’de, 46 milyon kişi üzerinde yapılan bir çalışmadan bahseden Sargın, “İngiltere’de, 46 milyon kişinin bütün verilerini inceleyen bir çalışma yayımlandı. Çalışmada Covid-19 aşısı olan kesimde hem kalp hem de damar hastalıklarına bağlı ölümlerin daha az olduğu ortaya koyuldu.

Bu çalışmanın daha uzun süreli sonuçları da gelecek. Bunun aksini gösteren ‘Covid-19 aşısı olmuş kişilerde kalp hastalığı daha fazla oluyor’ diye bir veri yok. Söylentilerle aşıya bağlı kalp hastalıkları artıyormuş gibi yansıtmak hiç bilimsel değil.

İngiltere’deki çalışma sonucuna göre, Covid-19 aşısı olan grupta aşı olmayan gruba göre hem pıhtı hem de kalp krizi, kalp damar hastalıkları çatısı altında bütün parametrelerde daha olumlu sonuçlar var.” ifadelerini kullandı.

Sargın, Türkiye’de de İngiltere’deki çalışmaya benzer çalışmaların yapıldığını ama henüz verilerin yayına dökülmediğini kaydetti.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Sırrı Süreyya Önder kimdir, sağlık durumu nasıl? DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in hayatı

Yayımlandı

üzerinde

Sırrı Süreyya Önder, 7 Temmuz 1962 yılında Adıyaman’da dünyaya geldi. Yönetmen, senarist, yapımcı, oyuncu, gazeteci ve siyasetçidir. DEM Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekilidir.

Yönetmenlik, senaristlik, oyunculuk, müzik yapımcılığı ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku (BDP’nin desteklediği bağımsızlar) saflarında katıldığı 2011 genel seçimlerinde, İstanbul 2. bölgeden milletvekili seçildi.

2014 yerel seçimlerinde HDP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı oldu, ancak kazanamadı. HDP saflarında katıldığı Haziran 2015 genel seçimlerinde ve Kasım 2015 genel seçimlerinde ise Ankara 1. bölgeden milletvekili seçildi.

TBMM 24. Dönem İstanbul, 25. Dönem ve 26. Dönem Ankara milletvekili olarak görev yaptı. 2023 Türkiye genel seçimlerinde DEM Parti’den 28. dönem İstanbul milletvekili seçildi.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Uzmanından “süper gıda” uyarısı: Yanlış tüketimi hastanelik edebilir

Yayımlandı

üzerinde

Chia tohumları, son yıllarda sağlıklı tariflerin vazgeçilmezi haline gelmiş durumda. Smoothie’lerden pudinglere kadar pek çok tarifte kullanılan bu tohumlar, sadece sağlıklı olmakla kalmıyor, aynı zamanda pratik ve lezzetli alternatifler sunuyor. Ancak uzmanlar, tüketicileri bu süper gıdayı bilinçli kullanmaları konusunda uyarıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar