Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Doğu Roma döneminde geçiş kapısıydı: Bin 500 yıllık yapının son hali içler acısı

Yayımlandı

üzerinde

Doğu Roma döneminde geçiş kapısıydı: Bin 500 yıllık tarihi yapının son hali içler acısı

İstanbul’da 1. Justinianus ve eşi Theodora tarafından deniz tarafındaki surlara güvenlik nedeniyle inşa edilen ve yaklaşık bin 500 yıllık olduğu tahmin edilen Küçük Ayasofya Poternesi, toprağa gömüldü. Şehirden uzaklaşmak için geçit kapısı olarak yaptırılan eser hakkında konuşan Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay, “Poterne denizden yüksekti, gemiler yanaşıyordu. Direkt gemiye geçiş yapılabiliyordu. İmparator şehirde bir olumsuzluk olduğunda kiliseden bu kapıya geçip, bu kapıdan da gemiye binebiliyordu. Şu anda ise yarısı toprağa gömülmüş durumda. İstanbul’un fethinde burası kaçış noktalarından biri olarak düşünülmüş olabilir” dedi.

İstanbul’da 1. Justinianus ve eşi Theodora tarafından 526 yılında Aya Sergios ve Bakhos Kilisesi inşa edildi. Fatih’teki kilisenin inşa edildiği tarihte deniz tarafındaki surlara güvenlik amacıyla Küçük Ayasofya Poternesi yaptırıldı.
Geçiş kapısı olarak düşünülen kapı, denizden yaklaşık 6 metre yüksekti. Poterne, şehirde olumsuz bir durum yaşandığında bu kapıdan geçilip, surlara yanaşan gemiye binilerek uzaklaşılması üzerine tasarlandı. İstanbul’un fethinde Küçük Ayasofya Poternesi’nin kaçış noktalarından biri olarak kullanıldığı da iddia edildi.
Sultan 2. Bayezid döneminde ise Aya Sergios ve Bakhos Kilisesi, Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından camiye dönüştürüldü. Kiliseden geçilerek ulaşılan geçit kapısı, Osmanlı döneminde kullanılmadı.
Zamanla unutulan geçit kapısının yarısı denizin doldurulması nedeniyle toprağa gömüldü. Tarihi yapı, uyuşturucu madde kullanan şahıslar ve evsizlerin mekanı haline geldi. Harabeye dönen tarihi yapının içi çöplerle doldu.
Küçük Ayasofya Poternesi’nin içler acısı halinin düzenlenerek restore edilmesi bekleniyor. Öte yandan, yarısı toprağa gömülen geçiş kapısı havadan görüntülendi.
Küçük Ayasofya Poternesi’nin tarihini anlatan Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay, şu şekilde konuştu: “Arkamızda görmüş olduğunuz yapı, Küçük Ayasofya Poternesi. Yapıyı anlatmadan önce Küçük Ayasofya Camii’ni anlatmak istiyorum. Bu yapı, cami için inşa edilmiştir. Cami ilk olarak kiliseydi. M.S. 526 yılında yapılmıştır. 1. Justinianus ve eşi Theodora tarafından yaptırılmıştır.
Kilisenin inşasından sonra güvenlik amacıyla arkamızda görülen poterne inşa edilmiştir. Poterne, ‘geçiş kapısı’ demektir. 2. Bayezid döneminde ise Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından camiye dönüştürülmüştür. Zamanla artık bu poterne kullanılmamıştır. Doğu Roma dönemi geçmişti. Osmanlı da kullanmayı tercih etmedi. Çünkü burası bir kaçış kapısıydı.”
”Günümüzde ise maalesef hem kara tarafındaki yol hem de denizin doldurulmasıyla birlikte bu eser toprağa gömülmüş durumda. Normalde burası denizden yaklaşık 6 metre yüksekti. Osmanlı dönemindeki buraya ait fotoğraflardan görülmektedir. Şu anda ise yarısı toprağa gömülmüş durumda. Böyle önemli bir eserin bu durumda olması bizi rahatsız ediyor.”
”Poternenin öncelikle yüzeye çıkarılması gerekiyor. Restore edilmesi lazım, eser ve çevresindeki surlar çok kötü durumda. Daha sonra da turizme kazandırılması gerekiyor. Bukoleon Sarayı çok göze çarpan bir yapıydı. Bu poterne, maalesef iç kısımda kalıyor. Poternenin içinde bir boşluk var, maalesef giren ve çıkan belli değil. İnsanlar buraya gelmekten biraz çekiniyorlar. Burayı defalarca incelemeye geldim. İçeriye girdiğimde, orada kalanlar vardı. Dışarı çıkmak zorunda kalmıştım.”
”Açık hava müzesine dönüştürülmesi lazım. Burası denizden yüksekti, gemilerden yanaşıyordu. Direkt gemiye geçiş yapılabiliyordu. İmparator şehirde bir olumsuzluk olduğunda kiliseden bu kapıya geçip, bu kapıdan da gemiye geçebiliyordu. Muhteşem bir şey.”
”Eski fotoğraflarınızı gördüğünüz vakit, burası ile ilgili her şey belli oluyor. İstanbul’un fethinde burası kaçış noktalarından biri olarak düşünülmüş olabilir.”
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

6.2 büyüklüğündeki İstanbul depremi öncesi garip olay: Bir gün önce yoğun olarak hissedilmiş

Yayımlandı

üzerinde

2023 yılı Ekim ayında Gaziköy’de yapılan bir sondaj çalışması sırasında, 150 metre derinlikte yoğun gaz çıkışı tespit edilmişti. Sondajı yapan vatandaşın amacı su bulmak olsa da çıkan gaz, bölgede dikkat çekmişti. Mahalle Muhtarı Ali Altıntaş, sondaj noktasının tam olarak Ganos Fayı üzerinde yer aldığını vurgulayarak, gaz çıkışının zaman zaman hâlâ devam ettiğini söyledi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Dünya Laborantlar Günü ne zaman? (Dünya Laborantlar Günü mesajları)

Yayımlandı

üzerinde

Her yıl 28 Nisan’da kutlanan Dünya Laborantlar Günü, sağlık hizmetlerinin görünmeyen kahramanları olan tıbbi laboratuvar teknikeri ve teknisyenlerinin özverili çalışmalarını onurlandırmak amacıyla düzenlenmektedir. 2007 yılından bu yana kutlanan bu özel gün, laborantların sağlık sektöründeki kritik rollerini vurgulamaktadır.

DÜNYA LABORANTLAR GÜNÜ MESAJLARI

Dünya Laborantlar Günü’nde, laborantların katkılarını takdir etmek amacıyla çeşitli mesajlar paylaşılmaktadır:​

“28 Nisan Dünya Laborantlar Günü’nüzü en içten duygularımla kutlarım.”

“Görevini özveri ve layıkıyla yerine getiren tüm tıbbi laboratuvar teknikeri ve teknisyenlerinin 28 Nisan Laborantlar Günü kutlu olsun.”

“İnsan sağlığının korunması ve daha kaliteli bir yaşam sunulması için birlikte mücadele ettiğimiz sağlık sektörünün parçası olan tüm tıbbi laboratuvar teknikeri ve teknisyenlerimizin 28 Nisan Dünya Laborantlar Günü’nü kutluyorum.”

“Tıbbi laboratuvar teknikeri ve teknisyenlerinin, sağlık hizmetlerine olan katkılarını kutlar, emeklerinin değerini bir kez daha hatırlatmak isterim. Dünya Laborantlar Günü’nüz kutlu olsun!”

“Sağlık sektörünün görünmeyen kahramanları, her gün doğru sonuçlar alarak yaşamları kurtaran laborantların Dünya Laborantlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.”

“Hastalıkların teşhisinden tedaviye kadar büyük bir özveriyle çalışan tüm laborantların Dünya Laborantlar Günü’nü kutlarım. Sağlık sektörüne kattığınız değer paha biçilmez!”

“Sağlık sisteminin en önemli parçalarından biri olan laborantların, her zaman hak ettikleri saygıyı gördüğü bir dünya dilerim. 28 Nisan Dünya Laborantlar Günü kutlu olsun!”

“Hastalıkların teşhisinde en büyük pay sahiplerinden biri olan laborantlarımızın, özverili çalışmalarına minnettarız. 28 Nisan Dünya Laborantlar Günü’nü kutlarım!”

“Sağlık sisteminin temellerini atarak insan hayatına dokunan laborantlarımıza şükranlarımı sunar, 28 Nisan Dünya Laborantlar Günü’nü kutlarım.”

Okumaya Devam Et

Gündem

Sırrı Süreyya Önder’in Hayati Tehlikesi Artarak Devam Ediyor: Hastaneden Kritik Açıklama

Yayımlandı

üzerinde

📝  Açıklama

“İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden yapılan son açıklamada, Sırrı Süreyya Önder’in reflekslerinin azaldığı, beyin ödeminin sürdüğü ve hayati tehlikesinin artarak devam ettiği belirtildi.”

Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu, hastaneden yapılan son açıklamayla kritik bir aşamaya girdi. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden yayımlanan resmi açıklamada, Önder’in yoğun bakımın 13. gününde nörolojik tablosunun belirgin şekilde bozulduğu; reflekslerin azaldığı, beyin ödeminin devam ettiği ve hayati tehlikesinin artarak sürdüğü bildirildi . Kalp destek cihazı (ECMO) ve inotropik tedavi desteği altında hemodinamik stabilitenin korunduğu ifade edilirken, “Başka bir kırılma noktasına gelmiş bulunmaktayız” uyarısı yapıldı  15 Nisan’daki acil ameliyat sonrası geçen üç haftada kritik fatih nöbetleri veren Önder’in durumu, hem siyasi çevrelerde hem de sağlık camiasında derin endişe yarattı

Son Dakika Güncellemesi

  • Ek Açıklama Zamanı: Hastane, saat 12.00’de yeni bir yazılı açıklama daha yapacağını duyurdu

  • Nörolojik Durum: Reflekslerinin istenilen seviyede olmadığı, beyin ödeminin aktif seyrettiği vurgulandı .

  • Hayati Tehlike: “Hayati tehlikesi maalesef artarak devam etmektedir” ifadesi, tedavinin henüz kritik seyrinde olduğunu ortaya koydu .

Hastane Açıklamasının Detayları

  1. Yoğun Bakımın 13. Günü: Önder, yoğun bakım ünitesindeki 13. gününde dil ekstübasyonu sağlanamayan, halen entübe bir hasta konumunda .

  2. Kalp Destek Cihazı (ECMO): ECMO ve inotropik destek sayesinde hemodinamik stabilite korunurken, bu cihazın uzun süreli kullanımı riskleri de beraberinde getiriyor .

  3. Nörolojik Bozulma: Beyin ödemi ve azalmış refleksler, cerrahlar ve nöroloji ekibi için alarm zilleri çaldırıyor .

  4. “Kırılma Noktası” Uyarısı: “Başka bir kırılma noktasına gelmiş bulunmaktayız” tanımı, kritik durumun devam ettiğini göstermekte .

Sırrı Süreyya Önder’in Tedavi Süreci ve Geçmişi

  • Kalp Ameliyatı: 15 Nisan gecesi, Tip I aort disseksiyonu teşhisiyle başlayan operasyonda 12 saate yakın bir süre geçirdi .

  • Operasyon Özeti: Ameliyat sırasında sağ koroner by-pass, aort kapağı değişimi ve greftleme işlemleri başarıyla tamamlandı; ancak nörolojik risk yüksek kaldı .

  • Yoğun Bakım Girişi: Ameliyat sonrası spontan dolaşım tekrar sağlandı, fakat hasta başı monitörlerde nabız trasesi yeni yeni gözlemlenebiliyordu .

Uzman Görüşleri ve Beklentiler

  • Nörolojik Değerlendirme: Transkraniyal doppler ve EEG takipleri sürüyor; uzmanlar, beyin ödeminin gerilemesi için zamana ihtiyaç olduğunu belirtiyor

  • Kalp Fonksiyonu: Sağ ventrikülün kasılma fonksiyonunun zamanla iyileşme potansiyeli var, ancak bu sürecin haftalar alabileceği vurgulanıyor .

  • Risk Faktörleri: Uzun ECMO desteği ve inotropik tedavi, enfeksiyon ve inflamasyon riskini arttırıyor; bu nedenle titiz noktürnal bakım şart .

Sonuç ve Beklenen Gelişmeler

Önder’in durumu halen kritik olmakla birlikte, tedavi ekibi sabır ve kararlılıkla bekleme stratejisini sürdürüyor. 28 Nisan 2025 saat 12.00’de yapılacak yeni açıklama, sürecin seyri açısından kilit önem taşıyor. Kamuoyu ve siyasi partiler, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti milletvekilinin sağlık durumunu yakından izliyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar