Gündem
Devlet 51 yıl sonra “burası sizinmiş” dedi! Bir kenti karıştıran 5 milyar dolarlık mirasta sona doğru
Antalya’da 1800’lü yıllarda yaşadığı ifade edilen Arap Süleyman’ın kentin en merkezi noktasındaki arazisi için devam eden süreç, olmulu olarak sonuçlanmak üzere…
Dev mirasa ilişkin açıklama yapan mirasçıların avukatı Muhtar Kızıltan, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve Antalyaspor Vakfı yöneticileriyle gerçekleştirdiği görüşmeler neticesinde kamu yararı esas alınarak söz konusu arazideki mirasçıların mağduriyetlerinin giderilmesi için hukuki düzenlemeler yapılmasına çalıştıklarını söyledi.
“YASAYA UYGUN OLMAYAN KAMULAŞTIRMALAR YAPILMIŞ”
Mirasa konu araziden bugün alışveriş merkezi, çok sayıda ünlü otel, stadyum, adliye, devlet hastanesi ve kamu binaları bulunduğunu anlatan avukat Kızıltan, “Yasaya uygun olmayan biçimde kamulaştırma yapmadan resmi makamlarca tesisler kurulmuş. Yani, tapu malikleri bu haklarını kullanma olanağından mahrum durumdalar.” diye konuştu.

“DEVLET 51 YIL SONRA ‘BURASI SİZİN’ DEDİ
Bütün bu sürecin başlangıcının 1955 yılında Antalya Kadastro Müdürlüğü kadastro çalışmasına dayandığını belirten avukat Kızıltan, şöyle devam etti:
“Çalışma sonucunda 556 ada 2 ve 570 ada 3 parseller olarak sınırlandırılan 4 bin dönümlük taşınmazların malikleri tapu kayıtlarına dayalı olarak belirliyor.
Taşınmazların 1/3 payının tapu maliki Bakırcı Yorgi adlı şahıs mütegayyip olduğundan bu hisse Maliye Hazinesi adına, diğer 1/3 paylar ise yine tapu kayıtları uyarınca Hacı Bekirzade ve Hacı Süleyman (Arap Süleyman olarak biliniyor) adına tespit ediliyor.
Kadastronun bu tespitinden sonra Hazine’nin tarafı olduğu bir dava açılıyor ve bu dava 2006 yılına kadar sürüyor. Yarım asır sonra verilen karar sonucunda taşınmazların miktarı yarıya düşüyor, karar ise aynen Kadastro tespitindeki maliklerin adlarına tescil yapılmasına ilişkin. Yani 51 yıl sonra ‘burası sizinmiş’ diyor devlet.”

Kesinleşmiş kararın infazı için Tapu Sicil Müdürlüğü’ne giden maliklerin beklediklerinden çok daha büyük bir sürpriz ile karşılaştıklarına belirten Muhtar Kızıltan, “Dava süresi içerisinde maliki oldukları taşınmazların büyük bölümü 1980’li yıllardan başlayarak kamulaştırılmıştır. Hem de eski para ile 20 bin TL, günümüz parası ile 0.20 TL yani 20 kuruş bedellerle… Dava sürdüğü için bu kamulaştırma bedellerini de alamamışlar ve kamulaştırma paraları da deyim yerinde ise pul olmuştur.” diye konuştu.
“5 MİLYAR DOLARLIK ARAZİ İÇİN 5 BİN LİRALIK HACİZ GÖNDERİLDİĞİNE ŞAHİT OLDUK”
Tapu maliklerinin 70 yıldır bu konu için mücadele verdiğini anlatan Muhtar Kızıltan, “Adaletin ağır işleyişi, bu kez de idarelerin kamulaştırmasız el atmaları nedeniyle alabilecekleri bedellere ulaşmalarının da önündeki engel olmuştur. Biz, 5 milyar dolarlık arazi denilen taşınmazların maliklerinden kimilerinin 5 bin liralık arsa vergisini ödeyemediği için evine icra ihbarnamesinin gönderildiğine tanık olduk.” dedi.

BELEDİYE BAŞKANLARIYLA GÖRÜŞME
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’la bu konuda bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyleyen, Kızıltan, Antalyaspor Vakfı’nın da sürece dahil olarak çalışmaların olumlu şekilde sonuçlanmasına katkı verdiğini söyledi.
Kızıltan şöyle devam etti:
“Kamuoyuna da yansıdığı üzere, anılan sayın başkanların ‘kamu yararı’ perspektifinden üretebilecekleri çözümler, başta mağdur yüzlerce ailenin sorunlarına ve nihayetinde Antalyalıların sosyal hizmetlere yasal biçimde ulaşmaları yolunda tek çaredir.
Kendilerine bu vesileyle teşekkür ediyorum. Yakın zamanda projelerin detayları ilgili kişilerce açıklanacaktır.”
Gündem
II. Abdülhamid’in Torunu Kayıhan Osmanoğlu’na YÖK Sahte Diploma Soruşturması
Açıklaması:
YÖK Yürütülen denetimde, II. Abdülhamid’in torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu’nun İnönü Üniversitesi Tarih Bölümü’nden yasa dışı mezuniyet kaydı oluşturduğu ve sahte diploma girişimiyle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu iddiaları üzerine soruşturma başlattı. Detaylar ve iddianame süreci bu makalede.
Giriş
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından 22–23 Temmuz 2025’te yapılan denetimler sonucunda, II. Abdülhamid’in 4. kuşak torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu’nun İnönü Üniversitesi Fen‑Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden sahte diploma almaya çalıştığı iddiasıyla “resmi evrakta sahtecilik” suçlamasıyla soruşturma başlatıldığı ortaya çıktı .
Sahte Diploma Girişiminin Detayları
-
Osmanoğlu’nun adına diploması olmadığı halde İnönü Üniversitesi’nden mezuniyet belgesi temin etmeye çalıştığı, YÖK sistemine yasa dışı mezuniyet kaydı eklenmeye çalışıldığı bildirildi .
-
Bu sürecin, İnönü Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı S.D. adına oluşturulan sahte elektronik imza ile yürütülmeye çalışıldığı soruşturma dosyasına yansıdı .
YÖK’ün Resmi Yazısı: Kayıt Yok, Mezuniyet Yok
YÖK’ün savcılığa ilettiği belgelerde, Osmanoğlu’nun ne İnönü Üniversitesi’nde ne de başka bir yükseköğretim kurumunda öğrenci kaydı ya da mezuniyet bilgisi bulunmadığı açık şekilde belirtildi .
Ayrıca, Osmanoğlu’nun kendi adına kayıtlı telefon numarası üzerinden defalarca kez mezuniyet sorgulaması yaptığı da tespit edildi, bu durum sahtecilik girişimini belgeleyen önemli bir kanıt sayıldı .
İddianame Hazırlandı: Ceza Yolu Açıldı
31 Temmuz 2025 itibarıyla, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iddianameyi tamamladı ve dosyada Osmanoğlu da yer aldı. İddianamede “sahte diploma temin etme” suçlamasıyla yer aldı; dosyası diğer şüphelilerden ayrılarak özel olarak değerlendirildi .
Skandalın Sosyal Etkisi ve Medya Yansımaları
-
Osmanoğlu, geçmişte sosyal medya ve internet sitesinde kendisini “şehzade” olarak tanıtarak tarih eğitimi sırasında “yalan tarih”le cezalandırıldığı mesajları vermişti. Bu biyografik ifadeler de kamuoyunun dikkatini çekti .
-
Savcılığın yürüttüğü soruşturmada, sahte diploma organize suç çeteleriyle bağlantılı olduğu ve bazı kamu görevlilerinin dosyada yer aldığı raporlandı
Gündem
Denizli’de Polis Dehşeti: Ailesini Katleden Memur İntihar Etti, Şok Gerçekler Ortaya Çıktı
Açıklaması
Denizli Merkezefendi’de çevik kuvvet polisi Coşkun Söylemez’in eşi ve iki çocuğunu öldürerek intihar ettiği korkunç olayın ayrıntıları, muhtemel sebepleri ve toplumsal yansımaları. Tüm bilinenler bu makalede
Olayın Özeti
1 Ağustos 2025 sabahı saat 06:45 civarında, Denizli’nin Merkezefendi ilçesi Karaman Mahallesi 1731 Sokak’ta oturan çevik kuvvet polisi Coşkun Söylemez (35), eşi Nazlı Söylemez (33) ile çocukları Yağız (7) ve Duru (2)’yu uyudukları sırada tabancayla vurarak yaşamlarına son verdi. Ardından aynı silahla kendi kafasına ateş ederek intihar etti .
Polis Memurunun Profili ve Görev Yerleri
-
Adı Soyadı: Coşkun Söylemez
-
Yaşı: 35
-
Görev Yeri: Şırnak Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü
-
İzne Geliş: Ailesini yeni görev yerine götürmeyen Söylemez, yaklaşık 3 gün önce yıllık izinle eşinin ve çocuklarının kaldığı kayınvalidesinin evine gelmişti .
Olayın Geçmişi ve Muhtemel Sebepler
-
Basına yansıyan bilgilere göre, Söylemez’in emlak piyasasına bağlı yaklaşık 7 milyon TL borcu olduğu ve ekonomik bunalım yaşadığı iddia ediliyor Yakın çevresindekiler, memurun son günlerde ruhsal açıdan çözülme belirtileri gösterdiğini belirtti. Henüz resmi bir psikolojik rapor açıklanmadı.
Olay Yerindeki İncelemeler
-
Olay yerine ilk olarak sağlık ekipleri, ardından çok sayıda polis sevk edildi.
-
Cumhuriyet Savcılığı ve İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, evdeki incelemelerini olay sabahı tamamladı.
-
Adli Tıp Kurumu’na kaldırılan cesetler üzerinde otopsi sürüyor; kesin ölüm saati ve olay sırasındaki tetik mekanizmaları detaylı raporla belirlenecek .
Yetkili Açıklamaları
-
İçişleri Bakanlığı ve Denizli Valiliği, olayla ilgili müfettiş görevlendirdi.
-
Valilikten yapılan ilk açıklamada olayın aile içi şiddet ve ekonomik sorunların ağır stres etkisiyle gerçekleştiği vurgulandı.
Toplumsal ve Hukuki Yansımalar
-
Türkiye’de artan aile içi şiddet vakalarına bir yenisi eklendi. Basın mensupları, psikologlar ve hukukçular, bu tür trajedilerin önlenmesi için aile destek hatları ve yakın izleme sistemleri öneriyor.
-
Polis teşkilatı içerisinde ruh sağlığı destek mekanizmalarının güçlendirilmesine yönelik çağrılar yapılıyor.
Sonuç ve Öneriler
Denizli’de yaşanan bu korkunç olay, ekonomik bunalım ve psikolojik destek eksikliğinin aileler üzerinde nasıl geri dönülmez sonuçlar doğurabileceğini gösterdi. Yaşanan trajedilerin önüne geçebilmek için:
-
Ekonomik Destek ve Danışmanlık: Borç stresi yaşayan memur ve vatandaşlara özel destek programları
-
Ruh Sağlığı Takibi: Emniyet teşkilatında zor görev yapan personele periyodik psikolojik test ve terapi imkânı
-
Aile İçi Destek Hatları: Kriz anında devreye girecek 7/24 ulaşılabilir danışma hatları
Bu dehşet verici olay, toplumun tüm kesimlerine aile içi şiddet ve ruh sağlığı konularını yeniden gündemine almaları için ciddi bir uyarı niteliğinde. Toplum olarak dayanışmayı güçlendirmek, sevdiklerimize kulak vermek ve ihtiyaç duyduklarında profesyonel yardım almalarını sağlamak en acil görevimiz olmalıdır.
Gündem
Aydın’ı Sarsan Bebek Skandalı: 9 Günlük Bebeği Para Karşılığı Satın Alan Çocuk Doktorunun Kan Donduran İtirafı
Açıklaması: Aydın Kuşadası Devlet Hastanesi’nde görevli çocuk doktoru Şebnem E.’nin 9 günlük bebeği para karşılığı satın alması ve hemşirelerin dikkatiyle skandalın ortaya çıkması, insan ticareti ve taksirle yaralama soruşturmasını beraberinde getirdi.
1. Giriş
Aydın’ın turizm merkezi Kuşadası’nda olağanüstü bir sağlık skandalı patlak verdi. Devlet Hastanesi’nde görevli çocuk doktoru Şebnem E., doğum yapan ve bebeğine bakım sağlayamayacağını beyan eden bir anneden, 9 günlük bir bebeği para karşılığı satın aldığını itiraf etti . Doktorun bu insan ticaretine ilişkin itirafı, skandalın boyutlarını tüm ülkeye duyurdu.
2. Olayın Detayları
-
Bebeğin Satın Alınması: İddialara göre, hastanede doğum yapan anneden “çocuğuna bakamayacağını” söylemesi üzerine Şebnem E., 9 günlük bebeği para karşılığı devraldı .
-
Eve Götürme ve Bakıcı Tutma: Doktor, bebeğin bakımını sürdürmek için evine bir bakıcı da tuttu.
-
Kazaya Bağlı Yaralanma: Bebeği kucağından düşüren doktor, panikleyerek yaralanan çocuğu tedavi ettirmek için bakıcı aracılığıyla önce çalıştığı hastaneye getirdi .
3. Hemşire Dikkati ve Skandalın Ortaya Çıkışı
Yoğun bakım ünitesinde görevli hemşireler, hastaneye getirilen bebeğin yüzünde ve başında darbe izleri fark etti. Şüphelenen hemşireler durumu üst yönetime bildirdi ve olay şöyle açığa kavuştu:
“Anne-baba olmadığı için ilçe dışı sevki uygun gördüm” notuyla Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edilen bebeğin, doktorun kendi altındaki hastaneden olduğu ortaya çıktı .
4. Hukuki Süreç ve Soruşturmanın Seyri
-
Soruşturma Konuları: Doktor Şebnem E. hakkında “insan ticareti” ve “taksirle yaralama” suçlarından resen soruşturma başlatıldı .
-
İtiraf ve Gözaltı: Gözaltına alınan doktor, suçunu itiraf ederek bebeği 11 gün önce satın aldığını kabul etti
-
Adli Belgeler: Sevk belgelerinde yer alan ifadeler, skandalın hukuki boyutunu netleştirdi ve yetkili adli mercilere delil teşkil etti.
5. Uzman Görüşleri ve Toplum Tepkisi
-
Çocuk Hakları Uzmanları: Uzmanlar, tıbbi personelin öncelikli sorumluluğunun hastaların refahı ve hukuka riayet olduğunu belirtiyor. Bu tür eylemlerin sağlık sistemine duyulan güveni sarstığını vurguluyorlar.
-
Toplumsal Tepki: Sosyal medyada “bebek ticareti” ve “doktor skandalı” etiketleri trend listesine girdi; pek çok vatandaş, benzer vakaların önlenmesi için daha sıkı denetim talep ediyor.
6. Sonuç ve Değerlendirme
Kuşadası’nda patlak veren bu skandal, sağlık çalışanlarının etik ve yasal sınırları nasıl aşabileceğine dair ürkütücü bir örnek oluşturdu. Soruşturmanın devam etmesiyle, benzer vakaların önüne geçilmesi adına hastane protokollerinin ve mesleki denetim mekanizmalarının gözden geçirilmesi ivedilik kazanmış durumda. Kamuoyunun bu skandaldan çıkaracağı ders, “insan ticaretine geçit vermeyen şeffaf bir sağlık sistemi” için kaynakların etkin kullanımını ve sıkı kontrol zincirlerini zorunlu kılıyor.
-
Gündem5 gün önce
MOSSAD İddiası ve Bursa Yangınında Sabotaj Şüphesi: Gerçek Ne?
-
HAVA DURUMU2 gün önce
Meteoroloji Uzmanı Tekin Tarih Verdi: Cuma Günü Sıcaklık Düşüyor, Yağış Geliyor!
-
Gündem2 gün önce
“Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı Duyurdu: Bursa Harmancık‑Orhaneli Yangını Kontrol Altına Alındı”
-
Gündem6 gün önce
Alanya’da Skandal: Ünlü Doktor A.D. ve Hemşirenin Uygunsuz Görüntüleri, “Pes” Dedirten Yapay Zeka Savunması
-
Gündem1 hafta önce
Son Dakika: Bilecik, Sakarya ve Eskişehir’de Çiftçiler Alevleri Durdurmak İçin Traktörleriyle Çukur Kazıyor
-
Gündem1 hafta önce
Netanyahu’ya Roketatarla Suikast Girişimi Son Anda Engellendi
-
Gündem1 hafta önce
Bungalov Skandalında Gizli Kamera Dehşeti: Telefon Kayıtları Panik Anlarını Gün Yüzüne Çıkardı
-
Gündem1 gün önce
“1994’ten Gelen Mucize: 31 Yaşında “Yeni” Bir Bebek Dünyaya Geldi”