Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Üniter yapıyı tartıştırmayız

Yayımlandı

üzerinde

Cumhurbaşkanı , Arnavutluk ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

NTV ekibinden Funda Görey, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajlarını aktardı.

Tiran’da gerçekleşen Avrupa Siyasi Topluluğu’nun 6’ncı zirvesinde “Yeni bir dünyada, yeni Avrupa” temasıyla Avrupa’nın karşı karşıya olduğu sorunları ele aldıklarını anlatan Erdoğan, “Avrupa’nın ekonomik ve askeri güvenliği, rekabetçiliğin korunması ve göç gibi ortak sınamalar ve bunlara mukabelede bulunmak üzere iş birliği yöntemleri değerlendirildi.” dedi.

“RUSYA-UKRAYNA TEMASLARINA DAİR BİLGİ PAYLAŞTIM”

Arnavutluk’ta gerçekleşen zirvede, ‘nin Avrupa’nın güvenliği, refahı ve istikrarı için kilit rol oynadığının altını çizdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi için son günlerde sürdürdüğümüz temaslara dair bilgi paylaştım.” şeklinde konuştu.

Avrupa Güvenlik Mimarisi ve Savunma Sanayii alanındaki mekanizmaları yeniden ele aldıklarını söyleyen Erdoğan, “Tüm bu alanlarda daha derin iş birliğinin önündeki siyasi engellerin ve ön yargılı tutumların artık geride bırakılması zamanı gelmiştir. Aksi takdirde Avrupa’nın çok ihtiyaç duyduğu dönüşümü yakalaması mümkün olmayacak ve rekabet gücü her anlamda çok daha azalacaktır.” dedi.

“TÜM TARAFLARIN DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ”

Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmak için yürütülen sürece, Avrupa Birliği dahil tüm tarafların desteğini beklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada Gazze’de yaşanan insanlık dramı ve Batı Şeria’ya yönelik saldırılara dikkat çektiğini de ifade etti.
Erdoğan, “Netanyahu hükümeti üzerindeki baskının artırılması için eldeki tüm araçları kullanmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

“DOSTUM TRUMP’IN KARARI ÖRNEK OLMALI”

Suriye’nin terörden temizlenmesi, yaptırımların kaldırılarak inşa faliyetlerine başlanması için Avrupa’nın da sorumluluk alması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ABD Başkanı Sayın Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması kararını bu bağlamda çok önemli ve anlamlı buluyorum. Dostum Trump’ın kararının, Avrupa Birliği başta olmak üzere ilgili tüm taraflara örnek olmasını temenni ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Gazetecilerin Erdoğan’a yönelttiği sorular ve cevapları ise şöyle:

SORU: Sayın Devlet Bahçeli’yle birlikte 50 yıllık bir kâbusu bitirdiniz. Bu, aslında Nobel Barış Ödülü gerektiren bir adım, bir devrim. Çünkü PKK, tarihinde ilk kez, fesih ile birlikte, silah bıraktığını açıkladı. Bundan sonra beklenti ya da beklentilerimiz ne olacak? Tam olarak ne olduğunda biz “tamam işte oldu” diyeceğiz?

Terörsüz ‘nin nihai hedefi bellidir. Silahları gömmek. Terör örgütünün silahlarını tamamen bırakması, fesih kararının eksiksiz biçimde uygulanması, illegalitenin terk edilmesi şart. Alınan kararların tatbikini çok yakından takip edeceğiz. Şehitlerimizin manevi hatırasına, şehit yakını ve gazilerimizin haklarına halel getirmeden terörsüz ’ye kavuşacağız. Terörün, Türkiye’nin gündeminden tamamen çıkmasıyla birlikte yepyeni bir dönemin kapısı aralanacaktır. Bakın, terör belası yıllarca bu ülkenin ayağına vurulmuş bir prangaydı. Hızımızı azaltan, ayaklarımızı bağlayan zincirleri kırmaya başladık. Terör örgütünün, bulunduğu bölgeleri terk etmesiyle Güneydoğu’da, Doğu’da halaylar niye çekildi? Bütün bu halayların bir anlamı vardı. Artık Doğu’ya, Güneydoğu’ya huzur geldi diye benim vatandaşım orada halaylar çekti. Bölgeye gelen bu huzuru, bu refahı Tayyip Erdoğan kendi için istemiyor, ülkesi için istiyor, bölgesi için istiyor. Şunu bir defa çok iyi bilmemiz lazım. Bütünüyle bu bölgede ekonomik ayağa kalkış, bu huzur iklimiyle beraber olacak. Benim Doğu’daki, Güneydoğu’daki halkımın yaşamı çok daha farklı bir hale gelecek. Hem ticari hayat canlanacak hem de benim vatandaşım caddelerde, sokaklarda nefes alacak. Yaylalar canlanacak, ayağa kalkacak. Çobanlarımız yaylada sürüsüyle beraber güvenli şekilde hayat sürdürebilecek. Ülkemin dört bir yanında da artık huzur, tam anlamıyla hissedilecek. Birkaç cılız ses çıkıyor, vatandaşımız sürece sahip çıktıkça bu sesler de kesilecek. Beklentimiz, terör defterinin bir daha açılmamak üzere kapanmasıdır.

SORU: Bu sürecin devamı için, Suriye’de Şam yönetimi ile yapılan anlaşmanın sonuçlarına mı bakılacak? Yine Bağdat ve Erbil yönetimlerinin teröristlerin silah bırakması ve bu silahların teslimi ile ilgili süreçlerdeki rolleri neler olacak?

Bundan sonra örgütün feshi ve silahların teslimi ile ilgili çalışmaların nasıl yapılacağı, devletimizin güvenlik birimlerinin takibindedir. Sınırlarımız dışındaki teröristlerin silahlarının ne şekilde teslim edileceği ile ilgili komşularımızdaki muhataplarıyla da görüşmeler yürütülüyor. Bağdat ve Erbil yönetiminin bu süreçte nasıl yer alacağına ilişkin planlamalar var. Silahların teslimi ve örgütün tamamen tasfiyesi gerçekleştiğinde ise birlik ve beraberliğimizi güçlendiren adımlarla terörün tamamen Türkiye gündeminden çıkışı sağlanacaktır. Annelerin, babaların yüreklerine su serpilecektir. Şiddetin tamamen devreden çıkması, sivil siyasetin güçlenmesini beraberinde getirecek. Türkiye’nin hedeflerine daha kolay ulaşması mümkün olacaktır. Bu adım, aynı zamanda Irak ve Suriye’nin de huzuruna, kalkınmasına, istikrarına hizmet edecektir. Biz halihazırda Suriye yönetimi ile çok iyi ilişkilere sahibiz. Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara iki kez Türkiye’ye geldi. Son derece verimli görüşmelerimiz oldu. Sorduğunuz soruyla ilgili ilk etapta Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, İstihbarat Başkanımız İbrahim Kalın ve Savunma Bakanımız Yaşar Güler görüşmeler yaptılar. Temaslarımız sürüyor. İnşallah umduklarımıza vasıl olacağız.

SORU: Sayın Cumhurbaşkanım son grup konuşmanızda Terörsüz Türkiye ile ilgili gelinen noktayı çok başarılı bulduğunuzu söylemiştiniz. Bu başarının altında da 86 milyon nüfusumuzun yattığını vurgulamıştınız. Bu konuyu biraz açabilir misiniz? Bu başarıda milletin ne tür bir fonksiyonu, rolü oldu?

Milletin içinde olmadığı, milletin fonksiyonel olmadığı bir zafer düşünülebilir mi? Şu anda benim en Doğu’dan en Batı’ya, en Kuzey’den en Güney’e vatandaşım bu işin içinde. Millet bu işin içinde. Bu kararlılıkta milletimin çok çok büyük payları var. Allah milletimden razı olsun. Hep beraber bu gelişmeleri, bu oluşumu paylaşıyoruz ve paylaşmaya da devam edeceğiz. Nitekim bu sürecin içerisinde eğer büyük bir heyecanla, büyük bir coşkuyla Doğu, Güneydoğu halay çekebiliyorsa, Hakkâri’ye kadar, Iğdır’a kadar bu halaylar çekiliyorsa, demek ki artık bu iş onların ciğerlerinden geliyor. Bu heyecanı, bu coşkuyu işte caddelerdeki halaylarla dile getiriyorlar. Teröre karşı milletimizin tamamı dimdik durdu. Terörle mücadelede elde ettiğimiz başarılar sadece devlet politikalarıyla olmadı; milletimizin kararlılığı ve dayanışmasıyla da oldu. Bu mücadelenin neticesi bizi Terörsüz Türkiye’yi inşa sürecine getirdi. Dolayısıyla bu sonuç, milletin tamamının başarısıdır. Bu başarıda hiçbir ayrıma, hiçbir istisnaya yer yoktur. Terörle mücadeledeki başarımızda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da terör örgütüne karşı devletinin yanında yer alan bölge insanımızın payı vardır. Karadeniz’e teröristlerin girmesine engel olan insanımızın payı vardır. Bazı dönemler hemen her gün şehit cenazelerinin kalktığı İç Anadolu insanımızın payı vardır. Ekonomiye katkısıyla savunma sanayimizin gelişmesini sağlayan Marmara’nın, Ege’nin, Akdeniz’in payı vardır. Milletimizin başarısı derken 86 milyonun ortak kararlılığıyla elde edilen bir başarıdan söz ediyorum. Malazgirt ruhuyla geleceğimizi hep birlikte inşa ediyoruz ve edeceğiz. Gençlerimiz, çocuklarımız terörün gölgesinde değil; özgür, huzurlu ve güvenli bir ortamda yaşamalıdır. İktidar ve ittifak olarak tek arzumuz, onlara huzurlu ve güvenli bir Türkiye; güvenli ve müreffeh bir bölge bırakmaktır.

SORU: PKK terör örgütünün yapmış olduğu son açıklamada, biliyorsunuz Lozan’a bir vurgu yapılmıştı. Bu Lozan’a vurgu yapılması sonrasında sanki bu açıklamayı iktidar yapmışçasına tepkiler gelmeye başladı, eleştiriler gelmeye başladı. Hatta muhalefet Lozan’la ilgili çok böyle sert tepki gösterirken CHP lideri Özgür Özel, “Bu açıklamanın altında ve Devlet Bahçeli’nin imzası var” dedi. Oysa siz son grup toplantısında hani tabiri caizse 10 adım daha muhalefete yaklaşmıştınız ve orada bu sürece CHP’nin lideri Özgür Özel’in de vermiş olduğu desteği takdirle yad etmiştiniz. Fakat sizin bu açıklamanızdan sonra böyle bir açıklama geldi. Bunu nasıl değerlendireceğiz? Bu dil böyle mi devam edecek?

Ben hiçbir konuşmamda bu gelişmelerin Lozan’la ilişkisinin olup olmadığına dair en ufak bir ifade kullanmadım. Sizler duydunuz mu benden? Ne millete seslenişlerde böyle bir beyanım oldu, ne dar kapsamlı toplantılarda bu tür bir açıklama yaptım. Böyle bir şey düşünmedik. Bunun Terörsüz Türkiye ile yakından uzaktan alakası yok. Bunlar maalesef duymuyorlar, uyduruyorlar. Bu gelişmeler karşısında Doğu ve Güneydoğu’daki halkımın yaklaşımını çok önemsiyorum. Onlar da zaten Diyarbakır’da gereken cevabı verdi. Bizim muhatabımız milletimizdir, bölgedeki kardeşlerimizdir. Bizim ne dediğimiz, neyi desteklediğimiz, neyi öncelediğimizi de milletimiz çok iyi bilir. Bizim gündemimizde, terörün tamamen devre dışı, saf dışı bırakılması var. Terör örgütünün kendini feshetmesi, silahı bırakması var. Bunun eksiksiz, sorunsuz ve yol kazası yaşanmadan gerçekleşmesine odaklanıyoruz. Devletimizin birliği, bütünlüğü, üniter yapısı, rejimi, bayrağı, resmi dili gibi konuların tartışmaya açılmasına rıza göstermeyiz. Kimsenin tereddüdü olmasın, devletimiz, hükümetimiz gündemine hakimdir. Cumhur İttifakı tam bir dayanışma içindedir.

SORU: İstanbul’da Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Volodimir Zelenskiy arasındaki görüşme ihtimali tarihi bir fırsat olarak görülmüştü. Siz, gerek arabuluculuk noktasında gerekse kalıcı bir ateşkes ve barışın sağlanması noktasında dünyada en samimi ve yoğun gayreti gösteren dünya liderisiniz. Bu görüşmelerin gerçekleşememesi, Putin ve Zelenskiy arasındaki görüşmenin olmaması hangi faktörlere bağlı acaba? Nerede aksaklık yaşandı? Bundan sonra sürecin yine olumlu bir noktaya gelinebilmesi için hangi adımların atılması gerekir? Sizin beklentiniz nedir efendim?

Burada bizden kaynaklı herhangi bir durum söz konusu değil. Burada aktif konumda olan liderler kimlerdir diye baktığımız zaman, Sayın Putin burada önemli bir başat aktör. Sayın Trump da aynı şekilde başat aktör. Sayın Zelenskiy de aynı durumda. Biz bunların hepsine çağrımızı yaptık. İstanbul’da iki ülkenin heyetlerini bir araya getirmemiz 24 Şubat 2022’de başlayan savaşın sona ermesi ve bölgede barışın tesisi için son derece önemli. Biz başından beri savaşın sona ermesi için yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Bu zirve de gayretlerimizin nihayetinde barışın kapılarını açacak önemli bir adım olarak planlandı. Türkiye olarak adil ve kalıcı barış için gayret gösteriyoruz. Sadece “savaş bitsin” demekle kalmıyor, bunun için yöntem öneriyor, zemin hazırlıyor, çağrılar yapıyoruz. Öncelikle savaşın sona ermesi için silahların susması, diplomasinin konuşması lazımdır. Barış müzakereleri başlamalı, bu fırsat kaçırılmamalıdır. Bu savaşın çatışmalarla, silahlarla bir neticeye ulaşması mümkün değildir. Barış görüşmelerinden kesin bir sonuç almak en büyük arzumuz. Dolayısıyla biz bu savaşın nihayete ermesi için arabuluculuk rolümüzü sürdürmeye kararlıyız. Taraflar arasında diyalog kanallarının açık tutulması ve müzakerelerin devam etmesi için her türlü çabayı göstereceğiz.

SORU: ABD direkt Hamas ile görüşerek Hamas’ın elindeki Amerikalı vatandaşı serbest bırakması Netanyahu’yu açıkçası biraz kızdırdı. Netanyahu’ya yönelik Avrupa’dan da tepki sesleri artmış durumda. Siz de son konuşmanızda “Gazze için yüreklere su serpen müjdeli haber almayı umut ediyoruz” dediniz. Gazze’ye sizin girişimleriniz sayesinde Kurban Bayramı’ndan önce müjdeli bir haber gelebilir mi?

Biz şu anda Kızılay’ımızla, kendi altyapımızla Gazze’ye her türlü gıda yardımını yapıyoruz, yapmaya devam ediyoruz. 7’den 70’e o çoluk çocuk, kadın, erkek Gazzelilerin ellerinde tencere, tava ile nasıl yemek sırasına girdiklerini görüyorsunuz. Orada adeta açlığa mahkûm edilen bir millet var ve bunlara yönelik neler yapıldığını görüyoruz, görüyorsunuz. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve bölgeye yönelik gıda yardımını yapmış durumdayız. Sağ olsun Kızılay’ımız orada çok ciddi bir görev icra ediyor. Ellerinde ciddi miktarda konserve kavurma var. Bu konservelerle Kızılay o fakir fukaranın, aç açıkta kalmış olanların imdadına yetişmenin gayretinde. İşte Kurban Bayramı geliyor. Kurban Bayramı ile birlikte de yine inşallah bölgeye gerek et olarak, gerek kurban olarak yardımlarımızı ulaştırmanın gayreti içindeyiz. Aynı şekilde yine konserve türü yardımlarla oralara ulaşmanın gayreti içerisinde olacağız. Gazze bu noktada gerçekten çok mağdur, çok mahrum. Allah yardımcıları olsun. Gazze’nin bir gün bile kaybedecek zamanı yok. Bunu her platformda dile getiriyoruz. Biz görüştüğümüz her lidere, her muhatabımıza bunu anlatıyoruz. Gazze’deki İsrail saldırganlığı durdurulmalı. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Bölgede kalıcı barışın yolu iki devletli çözümden geçer. 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devletinin kurulması en etkin yoldur. Daha fazla yıkımla, bombayla, ölümle varılacak bir yer yok. İsrail vatandaşlarının güvenliğini, her gün onlarca Gazzeli çocuğu, kadını, masumu katlederek sağlayamaz. Bu cinnet halini ne kadar erken terk ederlerse, herkes için o kadar iyi olur.

SORU: Gazze konusundan sonra aslında onunla çok ilintilenecek bir konu Keşmir meselesi. Türkiye, Hindistan ve Pakistan arasında kronikleşmiş daha çok defa savaş sebebi olmuş Keşmir meselesinde de bir arabulucu görevi üstlenecek mi?

Bu konuyla ilgili de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Nitekim bu son gelişmelerde biz Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile her türlü görüşmeleri yaptık. Ne yapabiliriz? Biz size nasıl yardımcı olabiliriz? Bunları kendileriyle konuşarak planladık. Ona göre adımlarımızı attık. Hamdolsun belli bir yere de iş geldi. Sonunda barıştılar. Sükûnet ortamı neyse ki sağlandı. Gerilimin yeniden tırmanmaması için meselelerin itidalli bir şekilde ele alınması tarafları çözüme yaklaştırabilir. Türkiye olarak uluslararası kuruluşların da dahil olduğu, insan haklarını temel alan bir yaklaşımla sorunun çözüme kavuşmasını arzu ediyoruz. Taraflardan talep gelmesi halinde biz tabii ki üzerimize düşeni yaparız. Biz barış istiyoruz, iki komşu arasında gerilim olmasın istiyoruz.

SORU: ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye’ye 300 milyon doları aşan havadan havaya füze satışına onay verdiğini açıkladı. Bu CAATSA yaptırımlarının aşılması anlamında bir ilk adım mıdır? Devamı gelir mi? F-35 süreci hızlanır mı? Ve onun ötesinde son dönemde yaşanan gelişmeler Türkiye-Amerika ilişkileri açısından iş birliğinin daha da güçleneceği anlamına mı geliyor? Yeni bir döneme mi giriliyor?

CAATSA’da şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, bir yumuşama var. ABD Başkanı Sayın Donald Trump ile ve Türkiye’ye yeni atanan ABD Büyükelçisi Tom Barrack’ı kabulümüzde kendisiyle bunları görüştük, konuştuk. Öyle zannediyorum ki CAATSA sürecini de çok daha süratli aşacağız. Bizim iki büyük müttefik NATO üyesi olarak aramızda savunma alanında hiçbir kısıtlama, engel olamaması lazım. Alınan karar, bu bakımdan çok isabetli bir karardır. Stratejik ortaklığımızın ruhuna aykırı olan tüm engellerin kaldırılması, en büyük beklentimiz. Bu yönde atılan her olumlu adım bizim için kıymetli. Devamının geleceğine de inanıyorum. Dostum Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte bu konularda daha açık, daha yapıcı, daha samimi bir iletişime kavuştuk. Savunma sanayiinden ekonomik ilişkilere, bölgesel güvenlikten küresel sorunlara kadar Amerika Birleşik Devletleri ile ortak çıkarlarımız var. İş birliğimizi her zaman olduğu gibi karşılıklı saygı ve anlayış temelinde devam ettireceğiz. Bölgemizde ve dünyada istikrarın tesisi için Türkiye-ABD ortaklığı hayati öneme sahip. Bu doğrultuda, yapıcı ve sonuç odaklı bir diyalog zemini oluşturmanın gayretindeyiz.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

SON DAKİKA — İBB İDDİANAMESİ HAZIR: İMAMOĞLU İÇİN 828 YILDAN 2.352 YILA KADAR HAPİS İSTENDİ

Yayımlandı

üzerinde

SON DAKİKA — İBB İDDİANAMESİ HAZIR: İMAMOĞLU İÇİN 828 YILDAN 2.352 YILA KADAR HAPİS İSTENDİ

Tarih / Saat: 11.11.2025 — 14:50
Kaynak: FatihDoganMedya Web Haber
Okuma Süresi: ~3 dakika
Yazar: Haber Merkezi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” soruşturmasında iddianame tamamlandı. Hazırlanan yaklaşık 3.900 sayfalık iddianamede İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu hakkında 828 yıldan 2.352 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İddianamede 402 şüpheli yer alıyor; bunlardan 105’inin tutuklu olduğu belirtildi.


Ayrıntılar — neler söylendi, hangi suçlamalar var?

  • İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bürosunca hazırlanan iddianame, yaklaşık 3 bin 900 sayfa ve 402 şüpheli içeriyor. Başsavcı Akın Gürlek’in yaptığı açıklamaya göre iddianame kısa süre içinde mahkemeye sunulacak.

  • İddianamede İmamoğlu’nun, örgütün kurucusu ve/veya lideri konumunda gösterildiği; suç işlemek amacıyla örgüt kurma, çok sayıda rüşvet, suç gelirlerinin aklanması, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık gibi başlıklar altında toplamda 140’lı — 150’li eylem iddiasıyla değerlendirildiği ifade ediliyor (iddianamede toplam eylem sayısı kaynaklarda 142 olarak yer aldı).

  • Savcılık iddianamesinde Ekrem İmamoğlu için 828 yıldan başlayıp 2.352 yıla kadar hapis talebi bulunduğu, dosyada yer alan diğer şüpheliler için de farklı tutuklama/ceza taleplerinin yer aldığı bildirildi.


Soruşturmanın kısa kronolojisi

  • 19 Mart 2025 — İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından başlatılan operasyonların ilk safhası.

  • Takiben yapılan operasyonlar ve gözaltılar sonucu soruşturma genişletildi; dosyada uzun süren teknik ve mali tespit çalışmalarının yer aldığı bildirildi. İddianame metninin hazırlanması birkaç aylık bir çalışmanın sonunda tamamland


Hukuki süreç ve ne olacak?

  • İddianamenin mahkemeye sunulmasının ardından, savcılığın talep ettiği cezalar hakkında yetkili mahkeme iddianameyi kabul ederse duruşma takvimi belirlenecek; İmamoğlu ve diğer sanıklar hakkında yargılama süreci başlayacak. Bu aşamada suçlamalar ve talep edilen cezalar hâlâ savcılık iddiaları düzeyindedir; kesin hüküm ancak mahkeme sürecinde verilecektir. (Hukuki süreçler uzun sürebilir — duruşma, delillerin değerlendirilmesi, bilirkişi raporları ve istinaf/temyiz aşamaları takip edilecektir.)


Ne diyor Başsavcılık?

Başsavcı Akın Gürlek, iddianamenin tamamlandığını ve kısa süre içinde mahkemeye sunulacağını açıkladı; açıklamada dosyanın kapsamı, şüpheli sayısı ve iddianame sayfa adedi gibi teknik bilgiler paylaşıldı.


Aktüel durum ve takip

  • İddianame metni mahkemeye sunulduktan sonra FatihDoganMedya olarak duruşma tarihleri, mahkeme tutanakları, savunma açıklamaları ve resmi belgeleri yakından takip edip anlık güncellemelerle okuyucularımıza aktaracağız.

  • Siyasi aktörlerin ilk tepkileri ve İmamoğlu cephesinin savunması bekleniyor; resmi savunma açıklamaları geldikçe haberimizde yer alacaktır.


Not: Bu haber, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı açıklamaları ve yayımlanan iddianame haberleri temel alınarak hazırlanmıştır. İddianamedeki sayısal ve teknik bilgiler çeşitli haber kuruluşlarının eş zamanlı duyurularıyla kamuya yansımıştır.

Okumaya Devam Et

Gündem

Diyarbakır’da viyadük inşaatında iskele çöktü: 3 işçi yaşamını yitirdi, 2 işçi yaralandı

Yayımlandı

üzerinde

Diyarbakır’da viyadük inşaatında iskele çöktü: 3 işçi yaşamını yitirdi, 2 işçi yaralandı

Yayın: 11 Kasım 2025, 14:30 (TSİ) — Okuma süresi: 2 dakika

Olayın kısa özeti

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde, Muş karayolunun 2. kilometresinde yapımı süren viyadük inşaatında öğle saatlerinde iskele çöktü. Olay sırasında iskele üzerinde bulunan işçilerden 3’ü yaşamını yitirdi, 2’si ise yaralandı. İlk müdahaleyi sağlık ekipleri yaptı; yaralılar çevre hastanelere sevk edildi.

Olay yeri ve zaman

Kaza, Kulp ilçesine bağlı Tepecik ve Karabulak mahalleleri arasındaki viyadük şantiyesinde, beton dökümü sırasında meydana geldi. Olayın “öğle saatlerinde” gerçekleştiği bildirildi; bölgeye jandarma, 112 Acil Sağlık, AFAD ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kurtarma ve sağlık müdahalesi

İhbar üzerine kısa sürede bölgeye ulaşan itfaiye ve AFAD ekipleri enkaz altında kalan işçileri kurtarma çalışması yürüttü. Yaralılar ilk müdahalelerinin ardından Kulp Devlet Hastanesi ve diğer yakın sağlık kuruluşlarına kaldırıldı. Yetkililer, kazaya ilişkin adli ve idari soruşturma başlatıldığını bildirdi.

Yerel yöneticilerin açıklaması

Kulp Kaymakamı Burak Akeller’in olay yerine geldiği, yetkililerden bilgi aldığı bildirildi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü ve işletme/şantiye güvenlik uygulamalarının da incelemeye alındığı belirtildi.

  • Şantiye ve iş güvenliği: İskele çökmesi türündeki kazalar genellikle taşıyıcı sistem yetersizliği, uygun olmayan kurulum, aşırı yükleme ya da beton dökümünde uygulama hatalarından kaynaklanır. Yetkililerin teknik incelemesi, çökme nedenini belirleyecek ve ihmali olan taraflar hakkında işlem başlatılacaktır

  • Soruşturma: Jandarma ve ilgili kurumlar bölgeyi güvenlik şeridine aldı; olay yeri incelemesi devam ediyor. Adli makamlarca yapılacak otopsi ve bilirkişi raporları ölüm ve yaralanma sebeplerinin netleşmesinde belirleyici olacak.

  • Ailelere destek: Yerel sağlık ve sosyal hizmet birimleri yaşamını yitiren işçilerin aileleriyle iletişime geçti; hem sağlık hem de sosyal destek süreçleri işletiliyor (resmi kaynaklardan gelen genel uygulama çerçevesinde).


Ne oluyor, ne yapılmalı (kısa not)

  • Yetkililerden resmi açıklama ve teknik rapor bekleniyor.

  • Şantiye sahibi ve yüklenici firma ile çalışan güvenliği ve iskelenin bakım/kontrol kayıtları soruşturma kapsamında incelenecek.

  • Vatandaşlar ve sürücüler, Kulp–Muş kara yolunda bölgeye yaklaşırken trafik uyarılarını takip etmeli; kurtarma çalışmalarına engel oluşturulmamalıdır.


Hızlı bilgi kutusu

  • Yer: Diyarbakır — Kulp, Muş kara yolunun 2. km (Tepecik–Karabulak arası).

  • Zaman: 11 Kasım 2025, öğle saatleri (ajans bildirimleri).

  • Can kaybı: 3 işçi.

  • Yaralı: 2 işçi (ilk bilgilere göre).

  • Müdahale eden ekipler: Jandarma, 112 Acil, AFAD, itfaiye.

Okumaya Devam Et

Gündem

İncirliova’da 09.05’te saygı duruşunda alay ettiği iddia edilen kişi sosyal medyaya düşen görüntüler sonrası gözaltına alındı iddiası

Yayımlandı

üzerinde

İncirliova’da 09.05’te saygı duruşunda alay ettiği iddia edilen kişi sosyal medyaya düşen görüntüler sonrası gözaltına alındı iddiası

FatihDoğanMedya — 10 Kasım 2025, 11:20 | Okuma süresi: 3 dakika


İncirliova / AYDIN — Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 87. yıldönümünde, Aydın’ın İncirliova ilçesinde saat 09.05’te gerçekleştirilen saygı duruşu sırasında bir kişinin töreni alaya aldığına ilişkin görüntüler sosyal medyada yayıldı. Görüntüleri cep telefonu kamerasıyla kaydettiği ve hesabından paylaştığı öne sürülen ve kamuoyuna “Burhan Z.” biçiminde aktarılan kişinin gözaltına alındığı iddia ediliyor.

Olayın sosyal medyaya yansıdığı görüntülerde; ilçede saygı duruşuna geçmiş bulunan vatandaşların bulunduğu ortamda, görüntü sahibi olarak görülen kişinin alay edici davranışlar sergilediği ve çevresindekileri kayda aldığı görülüyor. Bu paylaşımlar kısa sürede yayılınca bazı kullanıcılar duruma tepki gösterdi. İncirliova’daki anma törenleri ve 09.05’teki saygı duruşu uygulamaları il genelinde de düzenlenen törenlerin bir parçası olarak rapor edildi.

İddialar ve resmî durum
FatihDoğanMedya editörlerinin yaptığı ilk çevrimiçi taramada, paylaşılan görüntüler ve “Burhan Z.” iddiasına dair ilçedeki resmi makamlarca (kaymakamlık / emniyet) yayımlanmış doğrulanmış bir basın açıklamasına ulaşılmadı. Sosyal medyada dolaşıma giren videolar ve kullanıcı paylaşımları olayı gündeme taşırken, konuyla ilgili İlçe Emniyet Müdürlüğü veya Kaymakamlık’tan yapılmış kamuya açık bir doğrulama henüz bulunmuyor — bu haber, sosyal medya kayıtları ve yerel iddialar doğrultusunda hazırlanmıştır. (Editör notu: olayla ilgili resmi bir açıklama geldiğinde haber güncellenecektir.)

Hukuki çerçeve
Atatürk’ün hatırasına yönelik hakaret veya onu alenen küçük düşürücü davranışlar Türk Ceza Kanunu’ndan ayrı olarak 5816 sayılı “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun” ile düzenleniyor. Bu kanuna göre “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven” kişiler 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabiliyor; internet ve sosyal medya üzerindeki yayınların dava ve cezayı etkileyebileceği uygulamalar mahkeme takdirine göre değerlendirilebiliyor. Bu nedenle sosyal medyada paylaşılan görüntüler iddia edildiği şekilde hukuki süreci başlatabilir.

Yerel tepkiler
Sosyal medyada yayılan kayda yönelik tepkiler yoğun; bazı İncirliova sakinleri ve çevrimiçi kullanıcılar paylaşımı “saygısızlık” şeklinde nitelendirip kınadı. Öte yandan bazı hesaplar, söz konusu paylaşımın bağlamı ve niyeti hakkında daha dikkatli değerlendirme çağrısında bulundu. FatihDoğanMedya olarak, olaya ilişkin yayılan görsellerin kaynağını ve zamanlamasını doğrulamaya yönelik çalışmalar devam ediyor.

Ne oldu / ne olacak? (Kısa zaman çizelgesi)

  • 09.05, 10 Kasım 2025: İncirliova’da Atatürk’ü anma törenleri kapsamında saygı duruşu gerçekleştirildi. (Bölgesel törenleri gösteren haberler ve yerel yayınlar mevcuttur.)

  • Sabah saatleri: Sosyal medyada bir cep telefonu kaydı yayıldı; kayıtta bir kişinin saygı duruşunda bulunanlarla alay ettiği iddia edildi.

  • Yayılan görüntüler sonrası: Bazı sosyal medya kullanıcıları tepkisini ifade etti; basına ve emniyete intikal eden paylaşımlar olduğu bildiriliyor — fakat ilçe yetkililerinden halen doğrulanmış bir açıklama yok.

  • Gelecek adım: Emniyet veya adli makamların soruşturma başlatması veya resmi açıklama yapması bekleniyor; bu haber yetkili açıklama gelmesi halinde güncellenecektir.


Editörün notu — doğrulanabilirlik

Bu haber ilk etapta sosyal medya paylaşımları ve kullanıcı iddiaları esas alınarak hazırlanmıştır. FatihDoğanMedya olarak olayı teyit etmek için İncirliova Kaymakamlığı ve İlçe Emniyet Müdürlüğü ile irtibata geçilecektir; resmi açıklama geldiğinde haberimiz anında güncellenecektir. Soruşturma, delil değerlendirmesi ve hukuki süreç hakkında kesin bilgiler yalnızca yetkili makamların açıklamasıyla netleşecektir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar