Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sağlık

Çin’in 3 dakikada iyileştiren “kemik yapıştırıcısı” icat ettiği doğru mu?

Yayımlandı

üzerinde

’deki bir araştırma ekibi, kırık kemiklerin metal plakalar, vidalar ya da büyük cerrahi işlemler olmadan onarılmasını sağlayacak yeni bir tıbbi yapıştırıcı geliştirdiklerini duyurdu.

“Bone-02” adı verilen bu özel yapıştırıcı, istiridyelerin deniz altındaki yüzeylere tutunma mekanizmasından esinlenerek tasarlandı ve dünya çapında büyük ses getirdi. Basın ve sosyal medya, buluşu “mucize yapıştırıcı” olarak duyurdu.

Buluşun arkasında Zhejiang Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı Sir Run Run Shaw Hastanesi Ortopedi Bölümü’nden Profesör Fan Shunwu ve Başhekim Yardımcısı Lin Xianfeng liderliğindeki bir ekip var.

Üniversitenin açıklaması, gerçekten de böyle bir çalışma yapıldığını doğruluyor. Ancak klinik çalışmalar tamamen sona ermiş değil.

İSTRİDYELERDEN İLHAM ALINDI

Araştırmacılar, Çinli balıkçıların köprü yapımında kullandığı geleneksel bir yöntemden esinlendi. Balıkçılar, köprülerin su erozyonuna karşı daha uzun süre dayanması için yine denizden ilham alarak köprülere istridyeleri ekliyordu.

Çok kırıklı ve küçük parçalı kemikler için de aynı zorluk geçerli. Kanlı ve ıslak yara dokusunda kemiklerin yeniden kaynamasını sağlamak ortopedinin en zor alanlarından biri.

İlk deneylere göre ise Bone-02, kırıklarının bulunduğu bölgeye doğrudan enjekte edilebiliyor ve 2-3 dakika içinde kemik parçalarını sabitleyebiliyor. Üstelik kanla dolu ortamlarda bile etkili olabiliyor; bu özellik, şimdiye dek çoğu yapıştırıcının başarısız olduğu bir durum.
Çalışmayı yöneten Lin Xianfeng, Bone-02’nin “kanlı bir ortamda bile birkaç dakika içinde kesin sabitleme sağlayabildiğini” vurguladı.

181 KİLODAN FAZLA YÜK TAŞIYABİLİYOR

İstiridyeler, zorlu deniz koşullarında kayalara ve diğer yüzeylere yapışmak için protein açısından zengin bir biyolojik “çimento” salgılıyor. Araştırmacılar, Bone-02’yi bu doğal mekanizmayı taklit ederek geliştirdi.
Testlerde yapıştırıcının 181 kilogramdan fazla yük taşıyabildiği, yüksek basınca ve kayma kuvvetlerine dayanıklı olduğu ortaya kondu.

Doğada biyolojik olarak parçalanabilen yapıştırıcı, kemik iyileştikçe vücut tarafından emiliyor. Böylece, metal implantların çıkarılması için gereken ikinci ameliyat burada geçerli değil. İlk deneyler, enfeksiyon riskini de azalttığını gösteriyor.

HASTALAR ÜÇ DAKİKADA İYİLEŞİYOR MU?

Basındaki bazı haberler söz konusu buluşun insanları sadece 2-3 dakikada iyileştirebildiğini iddia ediyor ama bu doğru değil. Burada Bone-02 kemiklerin vidalar ve metal implantlar yerine, kendi kendine yok olabilen bir biyolojik yapıştırıcıyla sabitlenebilmesini sağlıyor. Böylece hastanın bir dizi karmaşık ameliyata ihtiyaç duymadan iyileşebilmesine imkan tanıyor. Ancak kemiklerin tamamen iyileşmesi ve kaynaması için daha fazla zamana ihtiyaç var.

Üniversitenin açıklamasına göre, klinik deneyin 150 kişiyle yapılan ilk aşamasında hastaların üç ay içinde iyileştiği gözlemlendi.

Deneye katılan kişilerden biri, travma nedeniyle bileğinde parçalı bir distal radius kırığı olan genç bir işçiydi. Geleneksel tedavi, ameliyatla plaka ve vidaları yerleştirmek için büyük bir kesinin açılmasını gerektiriyordu. Bu, oldukça invaziv (müdahaleci) bir işlem; tendon yapışıklıkları ve sinir hasarı riski taşımakla kalmıyor, aynı zamanda ikinci bir ameliyat gerektiriyordu. Bone 02 deneyinde ekip, sadece 2-3 cm’lik bir kesi açarak yapıştırıcıyı enjekte etti. Üniversite, parçalanmış parçalarının sadece üç dakikada hassas bir şekilde bağlanmasını ve sabitlenmesini sağladıklarını belirtiyor. Üç aylık takip, hastanın kırığının komplikasyonsuz bir şekilde iyileştiğini ve bilek fonksiyonunun tamamen geri kazanıldığını göstermiş.

Uzmanlara göre, klinik denemelerin tamamından olumlu sonuç alınırsa bu buluş ortopedi cerrahisinde devrim yaratabilir. Saatler süren operasyonların dakikalar içinde tamamlanması, daha küçük kesilerle daha az invaziv cerrahi, düşük maliyet ve daha hızlı iyileşme gibi pek çok avantaj sağlanabilir.

Özellikle karmaşık kırıklarda, plak ve vidalarla kemiklerin yeniden “inşa edilmesi” yerine, doğal yapıştırıcıyla sabitlenerek iyileşmesi mümkün olabilecek.

ŞÜPHELER NELER?

Öte yandan tüm bu açıklamalar devletine bağlı CCTV ve Global Times gibi medya organlarında yayınlanan haberlere ve üniversitenin kendi basın açıklamalarına dayanıyor.

Bir bilimsel gelişmenin güvenilir olup olmadığını gösteren en önemli unsur ise klinik deneylerdeki bulguların bir makalede aktarılması ve bu makalenin hakemli bilimsel bir dergide yayınlanması. Böyle bir dergiden kabul alan makaleler, o çalışmada yer almamış bağımsız bilim insanları tarafından kontrol edilir ve onaylanır. Onaylanan makaleler yayınlanır ve böylece güvenilirliği teyit edilmiş olur.

Oysa burada bahsi geçen Bone-02 çalışması henüz bir dergide yayınlanmadı ve hakem değerlendirmesinden geçmedi. Bu da birçok bilim insanının, medya haberlerine şüpheyle yaklaşmasına neden oluyor.
Keşfin gerçekten işlevli olup olmadığı, klinik deneylerin tamamlanması ve hakemli bir dergide yayınlanması sonucunda kesinleşecek.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

Uzmanı “sadece havuç değil” diyor: Gözleri güçlendiren besinler

Yayımlandı

üzerinde

Endişe verici bir diğer bulgu ise katılımcıların üçte birinden fazlasının göz sağlığı sorunları yaşadığını ve üçte ikisinin yaşla birlikte görme yetisinin kötüleştiğini söylemesi oldu.

Dr. Derbyshire, göz sağlığı için zengin bir beslenme düzeni uygulamanın herkes için faydalı olduğunu vurguluyor. Özellikle ailesinde göz sağlığı problemi olanlar veya uzun süre güneş ışığına maruz kalanlar bu konuda dikkatli olmalı.

Ekrana uzun süre bakmanın gözleri yorduğunu belirten Derbyshire, “Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca gözlerinizi başka tarafa çevirin ve yaklaşık 20 metre uzağa bakın. Bu yöntem, gözlerinizi esnetmenize ve dinlendirmeye yardımcı olur” diyor.

Uzman, fiziksel egzersizin de göz sağlığını desteklediğini ifade ederek, “Aktif olmak gözlere giden kan akışını artırır, daha fazla oksijen ve besin ulaşmasını sağlar” dedi.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Sağlık Bakanı Memişoğlu’ndan Dünya Kalp Günü mesajı

Yayımlandı

üzerinde

Bakan Memişoğlu paylaşımında, aile hekimlerinin 40 ve üstü yaştaki vatandaşlara yönelik yılda en bir kez kapsayıcı kardiyovasküler risk değerlendirmesi yaptığını hatırlattı.

Elde edilen verilerle kişilerin kalp ve damar hastalığı riskinin hesapladığını belirten Bakan Memişoğlu, “Aile hekimlerimiz tarafından son bir yıl içerisinde yapılan taramalar neticesinde 662 bin vatandaşımızda kordiyovasküler risk belirlendi.” dedi.

Risk tespit edilen vatandaşların düzenli bir şekilde takibine başlandığının da altını çizen Bakan Memişoğlu, Dünya Günü vasıtasıyla tüm vatandaşları aile hekimlerini ziyaret ederek periyodik tarama ve izlemlerini yaptırmaya davet etti.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Süt kan şekerini yükseltir mi? Sağlıklı diye biliniyordu

Yayımlandı

üzerinde

Genel beslenme: Sade süt, protein, kalsiyum, B12 vitamini, iyot ve riboflavin gibi besin öğeleri ile kemik, kas ve sinir sağlığını destekler.

Kan şekeri ve diyabet: Sade süt, glikozu yavaş saldığı için şekerli içeceklere kıyasla kan şekeri dalgalanmalarını azaltır. Diyabet dostu bir seçenek olarak güvenle tüketilebilir.

Diş sağlığı: Laktoz, sakaroza kıyasla diş çürümesine daha az yol açar. Ancak aromalı sütlerdeki ilave şeker, özellikle çocuklarda diş sağlığını riske atabilir.

Çocuk beslenmesi: Çocukların düzenli süt tüketimi, büyüme ve gelişim için önemlidir. Aromalı sütler ise ara sıra tüketilmeli, şeker alımını artırmamalıdır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar