Teknoloji
Balığın tazeliğini anında söyleyen cihaz tescillendi: “TVB-N/TMA PROB” Erzurum’dan çıktı
Balığın tazeliğini anında söyleyen cihaz tescillendi: “TVB-N/TMA PROB” Erzurum’dan çıktı
Yazan: FatihDoganMedya Haber Merkezi
Yayın Tarihi: 17 Kasım 2025, 15:10
Okuma süresi: 3 dk
Erzurum — Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gonca Alak tarafından geliştirilen ve Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından “buluş” olarak tescillenen ölçüm cihazı, elektronik burun sensörleriyle balığın taze olup olmadığını anında belirleyebiliyor. Cihazın laboratuvar analizlerinde harcanan yaklaşık 45 dakikalık standart sürenin çok daha altına indiği, verilerin akıllı yazılımı sayesinde anında sınıflandırma yapabildiği belirtiliyor.

Hızlı, taşınabilir ve “ateş ölçer”gibi kullanım
Prof. Dr. Alak’ın üç yıllık çalışmasını sisteme entegre ettiği “TVB-N/TMA PROB” adlı cihaz; balık dokusundaki TVB-N (Total Volatile Basic Nitrogen) ve TMA (Trimethylamine) düzeylerini elektronik burun sensörleriyle tespit ediyor. Araştırma ekibi, sensörlerden gelen veriyi bir algoritmayla eşleştirerek balığı kalite sınıflarına ayıran bir prob sistemi geliştirdi. Böylece cihaz “bir ateş ölçer gibi” kolay kullanılabilir hâle geliyor.
Prof. Dr. Alak, cihazın hem deniz hem tatlı su balıklarında sonuç verdiğini, probun saplamalı yapısıyla dokunun içine girerek ölçüm yapabildiğini ve sonuçların cep telefonuna mesaj olarak iletilebileceğini aktardı. Cihaz hem laboratuvar hem saha kullanımı için taşınabilir çözüm sunuyor.
Neden TVB-N ve TMA?
Uzmanlar, kimyasal bozulmayı gösteren en geçerli parametrelerden birinin TVB-N, diğerinin ise TMA olduğunu vurguluyor. TVB-N miktarı düşükse ürünün kaliteli; yükseliyorsa bozulmaya yakın olduğu; tüketimin sakıncalı hale geldiği yorumlanıyor. Bu nedenle cihazın hedefi, akademik analiz gerektirmeden saha personelinin veya satıcının “tüketilebilir / tüketilemez” kararını hızlıca verebilmesi.
Nerelerde kullanılacak, ticarileşme ne durumda?
Alak, üniversite desteğiyle cihazın ticarileşmesi ve sanayileşmesi için çalışmaların sürdüğünü söyledi. Cihazın sadece ham balıkta değil, işlenmiş, yarı işlenmiş et ürünleri ve kanatlılarda da kullanılabilecek potansiyelde olduğu belirtiliyor; böylece tedarik zincirinin farklı halkalarında gıda güvenliği ve tüketici güveni artırılabilir.
Geliştiricinin akademik geçmişi
Prof. Dr. Gonca Alak, Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi olarak sektörde uzun yıllardır çalışıyor; akademik profili ve projeleri üniversitenin veritabanında yer alıyor. Araştırmalarında multidisipliner ekiplerle (ör. bilgisayar mühendisliği yazılım desteği) saha ve laboratuvar testlerini birlikte yürüttü.
Kısa değerlendirme (Editör notu)
Gıda güvenliğinde hız ve güvenilirlik ön planda. Laboratuvar gerektiren geleneksel TVB-N/TMA analizleri, zaman ve uzmanlık maliyeti getiriyor. Elektronik burun tabanlı, taşınabilir bir probun tescillenmesi; balıkçılık, perakende ve denetim mekanizmalarında pratik bir araç sunabilir. Ancak ticarileşme ve saha validasyonları, geniş kullanıcı kitlesine ulaşmadan önce önemli adımlar olmaya devam edecek.
Teknoloji
Samsung’a şok iddia: Galaxy A/M serilerinde “kaldırılamayan” İsrail yapımı AppCloud tartışması
Samsung’a şok iddia: Galaxy A/M serilerinde “kaldırılamayan” İsrail yapımı AppCloud tartışması
Tarih: 17 Kasım 2025, 14:30 (İstanbul)
Okuma süresi: ~4 dakika
Dünya çapında milyonlarca kullanıcıyı etkileyebilecek yeni bir gizlilik tartışması gündemde: Samsung’un bazı Galaxy A ve M serisi telefonlarda ön-yüklü (veya sistem güncellemesiyle gelen) AppCloud / Aura bileşeninin, İsrail kökenli ironSource tarafından geliştirildiği; kullanıcı verilerine eriştiği ve normal kullanıcı tarafından tamamen kaldırılamadığı iddia ediliyor. İddialar dijital haklar kuruluşları ve güvenlik araştırmacıları tarafından gündeme getirildi.

A Samsung flag flutters outside the company’s Seocho building in Seoul on April 30, 2025. South Korean tech giant Samsung Electronics reported a 1.2 percent rise in first-quarter operating profit, buoyed by strong smartphone sales, even as US trade tensions loom. (Photo by Jung Yeon-je / AFP)
Ne olduğu kısa ve net
-
Sorun, Samsung’un 2022’de ironSource’un Aura/AppCloud çözümünü bazı pazarlarda (özellikle MENA — Orta Doğu ve Kuzey Afrika) Galaxy A ve M serilerine entegre ettiğini duyurmasıyla başladı; bu duyuru Business Wire üzerinden de yayımlandı.
-
SMEX ve diğer dijital haklar grupları ile bazı güvenlik raporları, AppCloud’un cihazda derinlemesine entegre olduğu, bazı veri noktalarını topladığı ve sıradan kullanıcılarca tamamen kaldırılamadığı tespitini paylaştı. Bu iddialar son haftalarda küresel teknoloji medyasında yeniden dikkat çekti.
İddiaların teknik boyutu ve kapsamı
Dijital haklar kuruluşlarının ve araştırmacıların açıkladığı temel bulgular şunlar:
-
AppCloud/Aura bileşenleri com.ironsource.appcloud benzeri modüller içeriyor ve cihaz açılış/onboarding sürecine entegre app öneri/dağıtım mekanizması olarak çalışıyor. Bazı raporlara göre uygulama, cihaz bilgisi, IP, cihaz parmak izi ve konum gibi hassas olabilecek meta verileri erişebiliyor. Bu verilerin toplanma biçimi, izinlerin yönetimi ve şeffaflık eksikliği eleştiriliyor.
-
Birçok kullanıcı ve bağımsız analiz, AppCloud’un normal uygulama kaldırma adımlarıyla tamamen silinemediği; en ileri düzeyde kaldırmanın (root/root erişimi vs.) garanti ve güvenlik riskleri taşıdığı yönünde uyarı veriyor.
Samsung ve ironSource geçmişi — neden tartışma alevlendi?
Samsung ile ironSource arasında 2021–2022 döneminde başlayan iş birlikleri; ironSource’un Aura paketini OEM ve operatörlerle cihazlara entegre etme stratejisi üzerineydi. Samsung’un 3 Kasım 2022 tarihli Business Wire duyurusu, ironSource’un Aura çözümlerinin özellikle A ve M serilerinde MENA pazarında kullanılacağını ilan etmişti — bu teknik zemini oluşturuyor. Ancak saha raporları ve bölgesel hassasiyetler (bazı ülkelerde İsrail bağlantılı teknolojiye ilişkin yasal/etik kaygılar) olayı politik ve güvenlik boyutuna taşıdı.
Samsung’dan resmi açıklama var mı?
Kamuya açık kaynaklarda (haber takibi ve teknoloji medyası taramalarına göre) Samsung’un AppCloud hakkında özel, kapsamlı bir açıklama yapmadığı; şirketin genel olarak “ön-yüklü üçüncü taraf uygulamalar” ve cihaz güvenliği önlemlerine dair genel açıklamaları bulunduğu ancak AppCloud iddialarına yönelik net bir yanıtın kamuya açıklanmadığı belirtiliyor. Uzmanlar, Samsung’un şeffaf bir açıklama yapması gerektiğini vurguluyor.
Kullanıcılar ne yapmalı? (Pratik öneriler)
-
Cihazınızda AppCloud var mı kontrol edin: Ayarlar > Uygulamalar (veya Uygulama yöneticisi) > sağ üstte “sistem uygulamalarını göster” seçeneği varsa açın;
AppCloud,AppClouds,Auraveyacom.ironsourcebenzeri kayıtları arayın. (Bazı cihazlarda isim farklı görünebilir.) -
Devre dışı bırakma: Eğer görünür ve kaldır seçeneği yoksa en azından devre dışı bırakma (disable) seçeneğini kullanın — bu bildirimleri ve arka plan etkinliklerini azaltır ama tam silme sağlamayabilir
-
Kesin silme dikkatli yapılmalı: Tam kaldırma genellikle root/rootlama gerektirir; bu işlem garantiyi geçersiz kılar, güvenlik riskleri taşır ve sıradan kullanıcıya önerilmez.
-
Ağ trafiğini izleyin / kısıtlayın: Güvenlik bilgisi olan kullanıcılar için şüpheli sunuculara çıkan trafiği tespit eden uygulamalar veya yerel ağ firewall’ları bir önlem olabilir. Ancak mobil düzeyde bu her zaman pratik değildir.
-
Operatör / satıcıya başvurun: Cihazı aldığınız satıcı veya operatör kanalıyla konuyu bildirin; Samsung’dan resmi açıklama talep edin veya değişim/geri ödeme seçeneklerini sorun.
Uzmanlar ve sivil toplum ne diyor?
Dijital haklar örgütleri (ör. SMEX) ve bölgesel sivil toplum kuruluşları, ön-yüklü ve derinlemesine gömülü yazılımlara karşı daha fazla şeffaflık, açık izin politikası ve kullanım/kalıcı kaldırma seçenekleri talep ediyor. Bazı teknik yorumlar AppCloud’un işlevinin “cihaz içi uygulama önerisi” olduğunu, ancak hangi verilerin toplandığı ve üçüncü taraflarla nasıl paylaşıldığının şeffaf olmadığını vurguluyor.
Sonuç — Neden önemli?
Bu mesele yalnızca bir “bloatware” (ön-yüklü gereksiz uygulama) tartışması değil; iddialar, bölgesel güvenlik hassasiyetleri, veri koruma yasaları ve kullanıcının kendi cihazı üzerindeki denetimi gibi daha geniş konuları ilgilendiriyor. Eğer iddialar doğruysa, milyonlarca kullanıcı kişisel verilerinin nasıl toplandığı ve işlendiği konusunda şeffaflıktan mahrum bırakılabilir. Bu nedenle Samsung’un açıklama yapması ve kullanıcılara net seçenekler sunması bekleniyor.
Teknoloji
Samsung ve Hyundai, ABD–Güney Kore ticaret anlaşmasının ardından yurt içi yatırımlarını açıkladı
“Ticaret Anlaşması Sonrası Hamle: Samsung 450 trilyon₩, Hyundai 125 trilyon₩ ile ‘Evde Üretimi’ Güçlendiriyor”
FatihDoganMedya — 17 Kasım 2025, 09:30 (Europe/Istanbul) · Okuma süresi: 4 dk
ABD ile Güney Kore arasında son günlerde imzalanan ticaret mutabakatının ardından Samsung Electronics ve Hyundai Motor Group başta olmak üzere büyük Güney Koreli sanayi grupları, iç piyasaya ve ülke içinde üretime yönelik dev yatırımlarını duyurdu. Açıklamalarda, yatırımların yarı iletken, yapay zeka veri merkezleri, pil ve ileri otomotiv teknolojilerine odaklanacağı; hükümetin de yatırım ortamını iyileştirme taahhüdünde bulunduğu belirtildi.

Ana gelişme
-
Samsung Electronics önümüzdeki 5 yıl içinde Güney Kore’de yarı iletken tesisleri genişletmek, yapay zekâ veri merkezleri kurmak ve AR-GE’ye ağırlık vermek üzere 450 trilyon won (yaklaşık 310 milyar USD) seviyesinde yatırım taahhüdünde bulundu.
-
Hyundai Motor Group ise 2026–2030 döneminde Güney Kore’de 125.2 trilyon won (yaklaşık 86 milyar USD) yatırım yapmayı planladığını açıkladı; bu yatırımlar AR-GE, elektrikli araç ve ileri teknoloji yatırımlarına yönlendirilecek.
Bu açıklamalar, Seul yönetimi ile Washington arasında sağlanan ve bazı ürünlerde (ör. otomotiv) tarifelerin düşürülmesini içeren ticaret mutabakatının ardından geldi; anlaşmanın bir bileşeni olarak iki ülke arasında yatırım taahhütleri de gündeme girmişti
Neden şimdi? (Kısa bağlam)
ABD–Güney Kore anlaşması, özellikle otomotiv sektörüne ilişkin ABD tarafında uygulanan yüksek tarifelerde indirim öngörüyor; buna karşılık Güney Koreli büyük şirketlerin ABD’ye yatırım taahhütleri kamuoyunda “yerli üretimin zayıflaması” endişesi doğurmuştu. Şirketlerin kamuoyuna dönük bu “yurt içi yatırım” açıklamaları, hem hükümeti rahatlatmayı hem de işçi ve seçmen kaygılarını gidermeyi amaçlıyor.
Ayrıntılar — Hangi alanlara yatırım yapılacak?
-
Yarı iletken ve çip üretimi: Samsung’un yatırımlarının büyük kısmı ileri düğüm üretim kapasiteleri, üretim hatları ve AR-GE merkezlerine ayrılacak; ayrıca AI hızlandırıcıları için altyapı güçlendirilecek.
-
Veri merkezleri ve yapay zekâ: Hem Samsung hem de diğer teknoloji grupları, ülke içinde veri merkezi altyapısını genişletme sözü verdi; bu altyapı, ulusal AI stratejileriyle eşleşecek şekilde planlanıyor.
-
Otomotiv ve pil teknolojileri: Hyundai’nin yatırımları elektrikli araç (EV) teknolojileri, batarya üretimi ve yazılım-donanım entegrasyonuna odaklanacak; bu yatırımlar, otomotiv tedarik zincirini güçlendirmeyi hedefliyor.
Ayrıca SK, Hanwha ve HD Hyundai gibi diğer büyük grupların da yurt içi yatırım taahhütleri yaptığına dair raporlar var; hükümet ile şirketler arasında eş zamanlı görüşmeler sürüyor.
Ekonomik ve siyasi etkiler (kısa analiz)
-
İstihdam: Taahhüt edilen ölçekli yatırımlar, doğrudan üretim ve AR-GE istihdamında artış sağlayabilir; ancak yatırım planlarının kesinleşmesi ve proje takvimleri belirlenene kadar somut istihdam rakamı vermek zor.
-
Küresel tedarik zincirleri: Yurt içi kapasitenin güçlenmesi, Güney Kore’nin çip ve pil tedarikindeki bağımsızlığını artırabilir; aynı zamanda ABD’deki yatırımlar da ikili ilişkilere yatırım getirisi sağlama amacı taşıyor.
-
Siyasi denge: Hükümetin hem ABD ile stratejik ilişkileri sürdürmesi hem de iç kamuoyunu tatmin etmesi gerektiği bir dönemde bu tür açıklamalar “çifte hedef” işlevi görüyor.
Ne olacak? (Kısa yol haritası)
-
Şirketler detaylı yatırım planlarını önümüzdeki haftalarda / aylarda kamuoyuna açıklayacak. (Yatırım miktarı büyük; proje bazlı onaylar ve düzenleyici süreçler gerekecek.)
-
Hükümet, yatırım ortamını iyileştirmek için mevzuat ve teşvik paketleri üzerinde çalışma sözü verdi.
Teknoloji
Çin fabrikalarında endüstriyel robot kurulumlarında rekor — Insansı robot üretimi hızlandı
Çin fabrikalarında endüstriyel robot kurulumlarında rekor — Insansı robot üretimi hızlandı
FatihDoganMedya | 15 Kasım 2025, 02:00 Istanbul· Okuma süresi: 4 dakika
Uluslararası veriler, Çin’in endüstriyel robot kurulumlarında dünya çapında en büyük payı almaya devam ettiğini gösteriyor; 2024’te küresel kurulumların yarısından fazlası Çin’de gerçekleşti. Aynı zamanda yerli insansı robot üreticileri 2025’te üretimi hızlandırmayı planlıyor; ancak maliyet, güvenilirlik ve uygulama uyumu nedeniyle insansı robotların yaygın günlük veya fabrika içi kullanımı hâlâ sınırlı.
Çin’de kurulum rekoru: sayılar ne diyor?
Uluslararası Robot Federasyonu (IFR) verilerine göre 2024’te dünya çapında kurulan endüstriyel robotların toplamı yarım milyonu (≈542.000) aşarken, Çin tek başına bu kurulumların yaklaşık %54’ünü üstlendi. Bu durum, Çin’in 2013’ten beri dünyanın en büyük endüstriyel robot pazarı konumunu sürdürdüğünü teyit ediyor.
IFR’in daha önce yayımladığı raporlar Çin’in fabrika içindeki robot stoğunun yıllık bazda hızlı şekilde arttığını ve 2023 sonu itibarıyla milyonlar seviyesinde olduğunu gösteriyordu; artış 2024’te de sürdü. Bu büyüme, elektronik, otomotiv ve üretim zincirindeki otomasyon ihtiyaçlarının doğrudan sonucu.

Neden bu kadar hızlı? (Kısa analiz)
-
Maliyet ve ölçek ekonomisi: Çinli tedarikçiler daha rekabetçi fiyatlarla ekipman sunuyor; devlet destekleri ve krediler yatırımı teşvik ediyor.
-
Sektörel talep: Elektronik ve otomotiv gibi büyük yelpazedeki endüstriler, seri ve hassas üretim için robotik çözüme ağırlık veriyor.
Insansı robotlarda üretim hızlandı — rakamlar ve planlar
Çinli medya ve araştırma haberlerine göre; 2025’te birden fazla yerli üretici insansı (humanoid) robot üretimini ölçeklendiriyor. Örneğin bazı firmalar 2025 yılında binlerce ünitelik üretim hedefleri açıklarken, sektörün toplam çıktı değerinin yüz milyonlarca dolara yaklaşacağı öngörülüyor. Ancak bu üretimin büyük çoğunluğu hâlen pilot seriler, demo veya niş kullanım amaçlı.
Reuters’in haberleri de Pekin yönetiminin ve özel sektörün insansı robotları “yeni endüstri devrimi” olarak gördüğünü, ancak pratikteki uygulama ve entegrasyonun (özellikle karmaşık fabrika işleri ve insan-robot işbirliği) hâlâ teknik ve operasyonel zorluklar içerdiğini belirtiyor.
Neden yaygın kullanım hâlâ sınırlı?
Uzmanların ve saha raporlarının işaret ettiği başlıca engeller:
-
Maliyet ve geri ödeme süresi: Endüstriyel kollara/özgül araçlara kıyasla insansı robotlar hâlâ yüksek maliyetli; yatırımın geri dönüşü belirsiz.
-
Güvenilirlik ve güvenlik: Kompleks hareket, algılama ve insanla yakın çalışmada güvenlik standartları ve uzun süreli güvenilirlik testleri gerekiyor.
-
Uygulama uygunluğu: Birçok fabrika işi tekrarlı, fakat dikey uzmanlaşmış ekipmanla daha verimli yapılıyor; insansı robotların genel amaçlı olması bazı görevlerde dezavantaj yaratabiliyor.
Kimler öne çıkıyor? (Kısa sektör tablosu)
Çin’de hem köklü endüstri robotu üreticileri hem de yeni insansı robot girişimleri dikkat çekiyor. Devlet destekli büyük gruplar üretim altyapısına yatırım yaparken; start-up’lar — bazen Çin’e dönen mühendislerin girişimleriyle — ileri hareket, AI ve algılama yetenekleri üzerinde yoğunlaşıyor. Bu hareketlilik, küresel tedarik zincirlerinde fiyat/performans açısından yeni dengeler yaratabilir.
Sonuç ve Türkiye’ye yansımaları
-
Çin’in otomasyon hamlesi, kısa vadede üretim kapasitesini ve rekabet gücünü artırıyor; bu da özellikle düşük maliyet, yüksek hacimli mamul ihracatçısı sektörlerde baskı yaratabilir.
-
Türkiye’deki firmalar için fırsat: otomasyon teknolojilerine adaptasyon, katma değerli üretime kayış ve yerli tedarikçi geliştirme — ancak strateji doğru belirlenmezse rekabet dezavantajı ortaya çıkabilir. (Bu kısım sektör ve iktisat analizidir; ilgili politikalar ve şirket stratejileri ile ilişkilendirilmelidir.)
Öne çıkan veriler
-
Küresel endüstriyel robot kurulumları (2024): ≈542.000 ünite.
-
Çin’in payı (2024): ≈%54 (Çin, 2024’te global kurulumların çoğunluğunu sağladı). Insansı robot üretim artışı: 2025’te birkaç yerli üretici binlerce ünite üretmeyi planlıyor; pazar değeri yüz milyonlarca dolara çıkması bekleniyor.
-
Gündem1 hafta önceKastamonu Bozkurt’ta çocuğuyla kaybolan kadın aranıyor: Annesinin yürek burkan çağrısı
-
Son Dakika1 hafta önceSON DAKİKA — İstanbul Başsavcılığı’ndan Netanyahu hakkında yakalama kararı
-
Sağlık1 hafta önceBebek mamalarında botulizm tehlikesi — 13 bebek hastaneye kaldırıldı
-
Sağlık1 hafta önceMilyonlarca Kişinin “Ekmek Düşmanı” Olmasının Suçu Glüten Değil — Melbourne Üniversitesi’nden Çarpıcı Sonuçlar
-
Spor1 hafta önceBeşiktaş’ın Antalya zaferi: Abraham, Djalo ve Jota’dan 3 gollü galibiyet!
-
Ekonomi1 hafta önceMilyonları ilgilendiriyor: Yıllık izinlerde yeni dönem başlayabilir
-
Ekonomi1 hafta önceİzmir’de su krizi: Yer altı rezervleri de tükendi — “Tahtalı’da seviye tarihsel dipte”
-
Sağlık7 gün önceİskoç bilim insanları Amazon’da “kuduz taşıyan vampir yarasalar” tehdidine karşı sahaya indi
