Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Atatürk’ün 1924’te İznik’teki Büyük Ortodoks Ayinine İzin Vermemesi ve Günümüzde Papa XIV. Leo’nun “İznik’e Gitmeye Hazırlanıyorum” Açıklaması

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama :
1924’te Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’nin dini ve milli egemenliğini korumak adına İznik’te düzenlenmek istenen büyük Ortodoks ayinine izin vermemesi ve günümüzde Papa XIV. Leo’nun İznik ziyareti planlarını detaylandıran kapsamlı analiz.

Makale Özeti

1924 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, yabancı bir dini otoritenin Türkiye topraklarında siyasi veya ekümenik iddialarının önüne geçmek amacıyla İznik’te düzenlenmek istenen büyük Ortodoks ayinine izin vermemiştir  Söz konusu karar, İznik Kaymakamlığı ve Bursa Valiliği’ne iletilen resmi talimatlarla hayata geçirilmiş ve “egemenliğimize gölge düşürülmemesi” vurgulanmıştır . Atatürk, “Türkiye, kendi topraklarında başka bir ülkenin ya da dini otoritenin siyasi veya ekümenik iddiasına izin vermez; dini tören ve ibadet sınırlarını aşmamalıdır.” sözleriyle bu duruşunu netleştirmiştir . Günümüzde ise Papa XIV. Leo’nun İznik’e hazırlık yaptığı açıklaması, 1.700. yıl dönümü kutlamaları kapsamında yeniden gündeme gelmiş, tarihî miras ve egemenlik dengesi tartışmalarını canlandırmıştır .


## Arka Plan

Cumhuriyet’in Kuruluş Yıllarında Din ve Devlet İlişkisi

1923’te ilan edilen cumhuriyet sonrası Atatürk, Türkiye’nin bağımsızlığını pekiştirmek için kapsamlı siyasi, sosyal ve kültürel reformlar başlatmıştır. Bu kapsamda, dış güçlerin veya yabancı dini otoritelerin Türkiye topraklarında nüfuz alanı oluşturmasının önüne geçilmesi, milli egemenlik anlayışının temel taşlarından biri olarak benimsenmiştir .


## Atatürk’ün 1924 Kararı

1924 yılında Papa’nın İznik’e gelerek büyük bir Ortodoks ayini düzenleme girişimi, Atatürk’ün “Türkiye’nin dini ve milli egemenliğine gölge düşürülmesine izin verilmeyeceği” gerekçesiyle durdurulmuştu. Cumhuriyet hükümeti, İznik Kaymakamlığı ve Bursa Valiliği’ne resmi talimat göndererek yabancı din heyetlerinin törensel faaliyetlerini “sakıncalı” bulduğunu bildirmiştir  Atatürk, bu kararıyla devlet ve din işlerinin birbirinden ayrılması gerektiğini, ibadet sınırlarının anayasal çerçevede kalmasının zorunlu olduğunu vurgulamıştır .


## Günümüzde İznik Ziyareti Planları

1.700. yıl dönümü münasebetiyle Papa XIV. Leo, eski Papa Francis’in söz verdiği İznik ziyaretini gerçekleştirmeye hazırlandığını duyurmuştur . Bu açıklama, hem Katolik dünyasında hem de Ekümenik Patrikhane nezdinde büyük ilgi uyandırmış, Bartholomew başta olmak üzere doğu kiliseleri liderleri tarafından memnuniyetle karşılanmıştır  İznik’in tarihî önemi, 325 yılında toplanan Birinci İznik Konsili’nin merkezi olmasıyla Hristiyanlığın ilk ekümenik toplantısına ev sahipliği yapmasıdır


## Toplumsal ve Siyasal Yankılar

Türkiye içindeki bazı milliyetçi platformlar, 1924’te Atatürk’ün aldığı bu kararı günümüzde de savunarak, “ekümenik ihanetine karşı Kuvayi Milliye ruhu” söylemiyle protesto gösterileri düzenlemiştir  Öte yandan, dinler arası diyalog ve tarihî mirasın korunması adına bazı sivil toplum kuruluşları, Papa’nın ziyaretinin Türkiye’nin hoşgörü ve laiklik anlayışının göstergesi olabileceğini savunmaktadır.


## Sonuç

1924’te Atatürk’ün İznik’teki büyük Ortodoks ayinine izin vermemesi, Türkiye’nin kuruluş yıllarında milli egemenlik ve laiklik ilkelerini koruma refleksi olarak tarihe geçmiştir. 2025 yılında Papa XIV. Leo’nun aynı topraklara ziyaret planlaması ise hem tarihî bir hesaplaşma hem de yeni bir diyalog fırsatı olarak değerlendirilmektedir. Bu süreç, Türkiye’nin devlet-din ilişkilerindeki hassas dengelerini bir kez daha gözler önüne sererken, tarihî mirasın uluslararası boyutta nasıl yorumlanacağı tartışmalarını sürdürecektir.

Gündem

Yargıtay, izinsiz düğün albümü gösteren fotoğrafçının hapis cezasını onadı — “Kişisel verilerin paylaşımı suç”

Yayımlandı

üzerinde

Yargıtay, izinsiz düğün albümü gösteren fotoğrafçının hapis cezasını onadı — “Kişisel verilerin paylaşımı suç”

Tarih: 17 Kasım 2025 • Saat: 11:30 (İstanbul) • Okuma süresi: ~3 dakika

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, evlenen çiftten izin almadan çekilen düğün fotoğraflarını müşterilere örnek albüm olarak gösteren fotoğrafçıya verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasını onadı. Kararda, düğün fotoğraflarının kişisel veri niteliğinde olduğu ve izinsiz paylaşımının TCK kapsamında suç oluşturduğu vurgulandı


Olay neydi?

Elazığ’da evlenen bir çift, anlaştıkları fotoğrafçının çektiği düğün fotoğraflarını albüm hâline getirip, çiftin rızası olmadan diğer müşterilere örnek olarak gösterdiğini iddia ederek suç duyurusunda bulundu. Yerel mahkeme ve istinaf sürecinin ardından dosya Yargıtay’a taşındı; Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanık fotoğrafçıya verilen hapis cezasını yerinde bularak onadı.

Yargıtay ne dedi — hukuki dayanak

Yargıtay kararında, düğün fotoğraflarının “kişisel veri” kapsamında değerlendirildiği; fotoğrafların müvekkillerin rızası alınmaksızın üçüncü kişilere gösterilmesinin “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” suçunu oluşturduğu belirtildi. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun 136. maddesinde düzenleniyor; basit haliyle iki yıldan dört yıla kadar hapis öngörüyor. (Yerel ceza tayini ve indirimler sonucu mahkeme 1 yıl 8 ay hapis kararı vermişti.)

Neden emsal karar niteliğinde?

Karar, düğün/nişan gibi özel yaşam görüntülerinin ticari amaçla ve sahibinin bilgisi dışında örnek gösterilmesinin ceza sorumluluğu doğurabileceğini açıkça ortaya koyuyor. Fotoğraf stüdyoları ve düğün sektörü için önem taşıyan bu içtihat, benzer yargılamalarda ölçüt olarak gösterilebilir. Hukukçular, kararın özel hayat ve kişisel veri koruması bakımından uygulamada belirleyici olacağını belirtiyor.

Uygulamada ne değişecek?

  • Fotoğrafçı ve stüdyo sözleşmeleri: Rıza ve kullanım haklarına dair açık maddeler eklenmesi artık daha hayati.

  • Portfolyo / örnek albüm uygulaması: Müşterinin açık onayı olmadan gerçek müşteriye ait fotoğrafların gösterilmesi/sergilenmesi riskli hale geldi.

  • Ceza tehdidi: TCK 136 kapsamında hukuka aykırı veri verme suçu, hapis yaptırımı içeriyor; dolayısıyla ihlaller sadece tazminat değil, ceza sorumluluğu da doğuruyor.

Uzman notu

Kişisel verinin kapsamı geniş; fotoğraflar, bir kişinin kimliğini belirleyebilecek tüm unsurları içerdiği için kişisel veri sayılıyor. Ticari amaçlı paylaşım veya üçüncü kişilere gösterim gibi eylemler rıza olmadan yapıldığında cezai sonuç doğurabiliyor. (TCK m.136 açıklamaları için kaynaklar mevcut.)


Son söz

Yargıtay’ın onama kararı, düğün sektörü başta olmak üzere fotoğrafçılık ve görsel yayın yapan tüm işletmelere net bir uyarı niteliğinde: Müşterinin rızası olmadan özel görüntüleri kullanmak ceza sorumluluğu doğurabilir. Stüdyoların sözleşmelerini gözden geçirmesi, açık rıza almak ve portfolyo uygulamalarını yeniden düzenlemek acil tavsiye olarak öne çıkıyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Siverek’te soba faciası: 1 ölü, eşi kritik durumda — Hacı Özpolat yaşamını yitirdi

Yayımlandı

üzerinde

Siverek’te soba faciası: 1 ölü, eşi kritik durumda — Hacı Özpolat yaşamını yitirdi

Siverek, Şanlıurfa — 17 Kasım 2025, 11:00 | Okuma süresi: 2 dakika

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesi Sarıkaya Mahallesi’ndeki evlerinde yaktıkları sobadan sızan dumandan etkilenen Hacı (64) ve eşi Safiye (65) Özpolat çifti yakınları tarafından hareketsiz halde bulundu. İlk müdahaleye rağmen Hacı Özpolat hayatını kaybetti; eşi Safiye Özpolat’ın durumu kritik olduğu için Şanlıurfa’daki bir sağlık kuruluşuna sevk edildi.


Olayın ayrıntıları

Edinilen bilgilere göre olay, Siverek ilçesine bağlı kırsal Sarıkaya Mahallesi’nde akşam saatlerinde meydana geldi. Yakınları tarafından evde hareketsiz bulunmalarının ardından çağrılan sağlık ekipleri, çiftin sobadan sızan karbonmonoksit (kömür/soba) gazından etkilendiğini belirledi. İlk müdahale Siverek Devlet Hastanesi’nde yapıldı; Hacı Özpolat kurtarılamadı, Safiye Özpolat ise hayati tehlikesi nedeniyle Şanlıurfa’daki daha donanımlı bir sağlık kuruluşuna sevk edildi.

Olay yerinde jandarma ekipleri ve sağlık görevlileri inceleme yaptı. Yetkililer vakayla ilgili soruşturma başlatıldığını bildirdi; kesin ölüm sebebi ve olayın teknik ayrıntıları yapılacak adli ve idari işlemler sonucu netleşecek.


Sağlık durumu ve sevk

Siverek Devlet Hastanesi’ndeki ilk müdahalenin ardından Safiye Özpolat’ın durumu “kritik” olarak değerlendirildi; ileri tetkik ve tedavi ihtiyacı nedeniyle sevk gerçekleştirildi. Sağlık ekipleri karbonmonoksit (CO) maruziyetinde zamanında ve uygun müdahalenin hayati önem taşıdığını vurguluyor.


Uzmanlardan uyarı (kısa hatırlatma)

  • Karbonmonoksit kokusuz ve renksizdir; soba, doğalgaz cihazları, jeneratör ve baca sorunları risk oluşturur.

  • Kötü havalandırılan ortamda soba yakarken dikkatli olun; bacaların temizliği ve cihazların bakımı hayati önemdedir.

  • Baş dönmesi, bulantı, bilinç bulanıklığı gibi belirtiler görüldüğünde hemen açık havaya çıkılmalı ve acil sağlık ekipleri aranmalıdır.

Okumaya Devam Et

Gündem

Böcek ailesinin ölümü — Gözaltı sayısı 11’e yükseldi

Yayımlandı

üzerinde

Böcek ailesinin ölümü — Gözaltı sayısı 11’e yükseldi

FatihDoganMedya | İstanbul
Yayın: 17 Kasım 2025, 11:30 (Europe/Istanbul) · Okuma süresi: 3 dk

İstanbul Fatih’te bir otelde konakladıktan sonra zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırılan Böcek ailesinden anne Çiğdem Böcek ile iki çocuğu Kadir Muhammet (6) ve Masal (3) yaşamını yitirdi; baba Servet Böcek’in ise yoğun bakımda tedavisi sürüyor. Bu gelişmenin ardından yürütülen soruşturmada gözaltı sayısı 11’e yükseldi.

Olayın seyri ve soruşturma

Ailenin, Almanya’dan İstanbul’a geldikleri ve otelde kaldıktan kısa süre sonra mide bulantısı, kusma gibi şikâyetlerle hastaneye kaldırıldıkları bildirildi. Anne ve iki çocuk yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı; baba yoğun bakımda tutuluyor. Olayla ilgili incelemeyi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordine ediyor ve polis ekipleri geniş çaplı soruşturma yürütüyor.

Soruşturma kapsamında otel, belediye ekipleri tarafından mühürlendi; ekipler otel ve çevresinde inceleme, delil toplama ve numune alma çalışmalarına devam ediyor. İddialar arasında otelde yapılan ilaçlama ile damacana su ve tüketilen gıdaların rolü bulunuyor; yetkililer farklı olasılıkları eş zamanlı olarak araştırıyor.

Gözaltılar: kimler dahil?

Soruşturmada otel yetkilileri, ilaçlama şirketine ait görevliler ile otelle doğrudan bağlantılı bazı çalışanların yanı sıra, aile tarafından satın alındığı belirtilen gıda-madde temin noktalarına ilişkin şüpheliler hakkında işlem yapıldığı; toplam gözaltı sayısının 11’e çıktığı açıklandı. Gözaltına alınanların sorgulamaları sürüyor ve ifadeler doğrultusunda yeni yönlendirmeler yapılacağı belirtildi.

Adli tıp ve laboratuvar incelemeleri bekleniyor

Adli Tıp Kurumu’nun toksikoloji raporları ile Tarım/ Halk Sağlığı laboratuvarlarının analiz sonuçları bekleniyor. Bu tahliller, ölüm sebeplerinin tespiti ve olaydaki olası dış müdahale (zehirlenme/ilaçlama kaynaklı etkiler) iddialarının netleştirilmesi açısından belirleyici olacak. Yetkililer, ilk bulguların ardından kamuoyunu bilgilendireceklerini duyurdu.

Ne soruluyor? (Kısa liste)

  • Ölen üç kişinin kesin ölüm nedeni adli tıp raporlarıyla belirlenecek.

  • Otelde yapılan ilaçlamanın ruhsatlı maddelerle yapılıp yapılmadığı ve uygulama zamanlaması mercek altında.

  • Ailenin tükettikleri gıdalar/ürünlerden alınan numunelerin sonuçları soruşturmayı şekillendirecek.


Kısa not: Haber gelişmeye açıktır; soruşturma ve laboratuvar sonuçları geldikçe resmi makam açıklamaları doğrultusunda güncelleme yapılacaktır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar